Cildiniz akıllı dolguyla yenilensin

Yüz gençleştirme amacıyla kullanılan dolgu malzemelerinden biri de ameliyat ipliklerinin yapısında bulunan policaprolactone maddesinden yapılan ''akıllı dolgu''.

Plastik ve Rekonstruktif Cerrah Prof. Dr. Reha Yavuzer bu dolgunun, biyo absorbe özelliği ile cilt tarafından kolay emildiğini, lifting özelliği ile de cildi tedavi ettiğini söyledi.

Kişinin kendi dokusuna zarar vermiyor
Malzemenin yüzde 100 doğal olduğunu belirten Yavuzer, bu tür uygulamalardaki beklentinin artık dolgunluk sağlamanın ötesine geçtiğini belirterek şöyle konuştu: ''Dolguların şekillendirilebilmesi, güvenle, sorun çıkarmadan uzun zaman dayanabilmesi, doğal içerikleriyle yavaş yavaş kaybolması ve kaybolurken de kişinin kendi dokusuna zarar vermemesi hatta yeni kollajen yapımını desteklemesi, beklediğimiz özellikler arasındadır.''

Cilde aydınlık veriyor
Bu dolguların, 1 ile 4 yıl arasında seçilebilen kalıcılık etkisi olduğunu ve kolayca şekil alabildiğini aktaran Yavuzer, “Uygulama sonrasında cilt altında kollajen üretimi ve güçlü lifting etkisi devam ederek cildi tedavi ediyor. Yeni kollajen oluşumunu tetikleyerek biyolojik uyarım gerçekleştiriyor. Aynı zamanda cilde aydınlık veriyor ve biyo uyumlu yapısı sayesinde etki süresinden sonra metabolik yollarla vücuttan tamamen atılıyor” diye.

Kuru ve nemsiz cildin ilacı limon yağı

Vücuda detoks etkisi göstermesinden tutun da içerdiği zengin C vitamini sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendiren limonun yağı sayesinde kuru ve nemsiz cildinizi canlandırabilirsiniz. Cildinize nem kazandırırken aynı zamanda ışıl ışıl bir görünüm elde etmek için aşağıdaki tarifi uygulayabilirsiniz.

Cildinize çok iyi gelecek bu maske için;

Malzemeler
1 kase öğütülmüş deniz tuzu
2 çorba kaşığı badem yağı
1 tatlı kaşığı lavanta yağı
1 tatlı kaşığı limon yağı

Nasıl yapılır
Yukarıda yer alan bütün yağları karıştırın. Bu karışımı bir kesenin içine koyun ve bu keseyle hafif masaj yaparak cildinizi pembeleşinceye kadar ovun. Ardından köpük banyosu yapın. Kurulandıktan sonra eşit miktarda havuç yağı, kayısı yağı, lavanta yağı ve limon suyunu karıştırıp cildinize sürün. Cildiniz pırıl pırıl olacaktır.

Yağlı ciltlere pratik karışım

Cildiniz çok yağlıysa, yumurta sarısıyla hazırlayabileceğiniz bu özel karışımla bu şikayetinizi ortadan kaldırabilirsiniz. Suna Dumankaya cildin yağ dengesini düzenlemek isteyenler için özel bir karışım tarifi veriyor.

İşte yağlı ciltlere özel doğal formül:

Malzemeler:
1 çorba kaşığı süzme yoğurt
1 yumurtanın sarısı
1 tatlı kaşığı domates suyu
1 tatlı kaşığı krema
1 tatlı kaşığı bal

Nasıl uygulanır
Malzemelerin tümünü karıştırın. Bu karışımı temizken cildinize sürüp 10 dakika bekletin. Cildiniz karışımı emince uygulamayı tekrarlayın. Bu kez 30 dakika bu şekilde kalın. Ardından da karışımı ovarak çıkarın. Bu formülü haftada 2 kez uygularsanız cildinizin yağ dengesi düzelecektir.

Parlak bir cilt için defne yaprağı maskesi

Zamanla sarkan, strese, hava kirliliğine yenik düşen cildin ilacı kozmetiklerde değil bitkilerde gizli. Özellikle yüzümüz kıyafetlerin arkasına saklanamadığından vücudun diğer bölgelerinden daha çok etkilenir dış faktörlerden. Bugün kendiniz için bir iyilik yapın ve güvendiğiniz bir aktarın yolunu tutun. Bol bol defne yaprağı satın alın…

Sağlık dolu, parlak bir görünüm oluşturmak için defneden yardım alın. Aynı zamanda ipeksi saçlar için de size bir doğal bir malzeme... Koyu yeşil rengiyle cilde enerji, canlılık veren defne yaz kış yaprağı dökülmeyen bir şifalı ağaç. Yeni maskelerinizde onun yapraklarını ve yağını da kullanın.

Malzemeler ve hazırlanışı
100 gr defne yaprağına bir miktar su ilave edin ve kaynatın. Ateşten inince biraz demlensin. Soğuyunca bu su ile yüz ve boynunuz silin. Ardından nemlendirici sürün. Bitkisel yağlardan yapılmış bakım yağı olursa daha doğrusu olur.

Düzenli kullanımda 1 ay sonra yumuşak ve daha hoş görünümlü bir deriye sahip olduğunuzu göreceksiniz. (Oğul otu, fesleğen ve defne yaprağı gibi kokulu bitkileri kaynatmak yerine demlediğiniz zaman, güzellik maskelerinizde doğru sonuç alırsınız.

Gergin bir cilde kavuşmanıza yardımcı olan besinler

Gergin bir cilt tüm kadınların hayali. Tabii ki cilt sağlığında sağlıklı yaşam, cilt bakımı çok önemli ama en önemlisi sağlıklı beslenme. Bazı besinler cildi koruyarak gerginleşmesii sağlıyor.

Hızlı saç uzatan kür

Saçlarınız çok çabuk kırılıyor ve uzamıyor mu? Size önereceğimiz bu formül sayesinde hem sağlıklı ve parlak saçlara kavuşacak hem de saçlarınızın hızlı bir şekilde uzamasını sağlayacaksınız.

Ancak tarifi vermeden önce söyleyelim. Bu kürü belirli periyatlarla yapmanız gerekiyor. Kürü 8 hafta boyunca haftada 1 kez uygulayıp, 2 hafta ara veriyorsunuz. İstediğiniz uzunluğu elde edene kadar bu işlemi saçlarınıza uygulayabilirsiniz.

İşte saçları haftada 1 cm uzatan kür:

Malzemeler
7-8 yaprak sinameki
Tatlı badem yağı
1 Bemiks ampül (B vitamini)
Yarım çay bardağı su

Hazırlanışı ve uygulanışı
Sinamekiyi yarım çay bardağı suda bir taşım kaynatın, ılınmasını bekleyin. Ardından temiz bir şişenin içerisine suyu süzün (yaprakları çöpe atabilirsiniz) ve içine mevcut olduğu şişenin kapağı kadar tatlı badem yağı ve 1 bemiks ampül ekleyin. Kürünüz hazır.

Hazırlamış olduğunuz kürü saç diplerinize masaj yaparak uygulayın. İmkanınız varsa 4-5 saat yoksa 2 saat kadar bekleyin ve ılık suyla durulayın.

Uyarı: Kür oldukça sıvı olduğu için uygularken fıs fıslı bir şişe kullanırsanız daha rahat ve temiz bir uygulama yapmış olursunuz.

Osmanlı sultanlarının güzellik sırları

Osmanlı tıbbı, binlerce yıllık Hint, Roma, İslam ve Arap kültürlerinin birikimiyle oluşturulduğundan çok zengin ve çok değerli bilgiler içermekte . Buna göre, Osmanlı dönemlerinde sultanların ve tüm kadınların güzellikleri için neler yaptığı, hangi bitkisel karışımları kullandıkları, kısaca güzellik sırları nelerdir bakalım.

Doğal sabun sultanların vazgeçilmeziydi
O dönemlerde temizlik çok önemli olduğundan sabun sektörü de çok gelişmişti. Saraya gönderilen sabunlar eritilir ve kullanacak kişilerin zevklerine göre türlü esanslarla kokulandırılır ve şekillendirilirdi.

Sabun saçları sertleştirdiğinden mutlaka hatmi çiçeği ve ebegümeci kaynatılarak elde edilen kıvamlı su yumuşatıcı yerine kullanılırdı. Saraya sürekli kurutulmuş hatmi çiçeği ve ebegümeci gönderilirdi. Yumuşatıcı olarak kullanılan bitkilerin kıvamlı suyu şimdiki saç kremlerinden çok daha etkili ve tamamen doğal.

Hamam kültüründe cildi ölü deriden arındırmak temizlemek için kese yapılırdı ama bu şekilde cilt çabuk buruşur. O yüzden banyodan sonra cilde sürülen bitkisel yağlar ile cilt kuruması önlenir ve dış etkilerden korunurdu.

Sarayda tonlarca gül suyu kullanılırmış. Bu sayede cilt temizlenir, nemlenir ve kırışıklıklar giderilirmiş. Gül kokusunun huzur verdiği bilinir, ayrıca hafif bir kokudur. Ciltteki yaralarını ve cilt hastalıklarını iyileştirmede kullanılmış. Bunun dışında Osmanlı tıbbında gül yağı ruh hastalıkları tedavisinde de kullanılmış. İbn-i Sina’nın da kullandığı söylenir. Bal ve gül suyu karıştırılarak elde edilen gül macunu ve şerbeti de hazımsızlıkların giderilmesinde kullanılmış.

Bir diğer güzellik sırrı ise limondur. Limonun antiseptik özelliği vardır ve şeker içerdiğinden cildi besler, gerginleştirir ve tüm yaraları iyileştirir. Ayrıca saray kadınları el ve yüzlerini beyazlatıcı olarak kullanmışlar limonu. Malum o dönemlerde kadınlar ciltlerinin beyaz saçlarının da siyah olmasına çok önem verirlerdi, makbul olan buydu çünkü. Beyaz ten onlar için güzellikti ve açık renk saçlar sevilmezdi.

Güzelliğin Sırrı Ev Yapımı Yüz Maskeleri

Günlük koşuşturmaların arasında kendimize neredeyse hiç vakit ayıramıyoruz ve hatta kişisel bakım ürünlerini satın alabilmek için bile zaman bulamıyoruz. Bu nedenle de evde hazırlayabileceğimiz doğal bakım maskeleri en büyük kurtarıcımız oluyor.

İşte evde hazırlayıp uygulayabileceğiniz doğal yüz maskeleri:

Ballı yüz maskesi
Ilık suyla ıslattığınız havluyu yüzünüzde 1 dakika tutun. Ardından yüzünüzü ince bir bal tabakasıyla kaplayın. 15-30 dakika arasında bekletin, ardından ılık suyla yıkayın. Yüzünüzde mükemmel bir yumuşaklık yakalayacaksınız.

Muzlu yüz maskesi
Olgun bir adet muzu iyice ezin ve yüzünüze sürün. Ardından 10 dakika boyunca bekleyin. Ilık suyla yıkayın ve havlu yardımıyla hafif dokunuşlarla suyu yüzünüzden silin. Kuru ciltler için birebir bir yöntemdir. Yüzünüzün parladığını göreceksiniz.

Yoğurtlu yüz maskesi
Süzme ya da suyu azaltılmış iki kaşık yoğurdu bir kaseye koyun, iyice karıştırın. Yüzünüze sürüp 10-12 dakika arasında bekletin. Her zaman olduğu gibi ılık suyla yıkayın ve havlu yardımıyla suyu silin. Akne oluşumunu engelleyip cildinizi gençleştireceksiniz. Gözünüz aydın.

Elma sirkeli yüz maskesi
1 yemek kaşığı elma sirkesini 5 yemek kaşığı suyla karıştırın, yüzünüze pamuk yardımıyla hafifçe uygulayın. Durulamadan da bırakabilirsiniz. Elma sirkesi cildinizdeki tonlamayı ve günün yorgunluğunun atılmasını sağlayacaktır.

Karbonatlı yüz maskesi
1 tatlı kaşığı karbonatı 1 tatlı kaşığı balla karıştırın. Yüzünüze ovarak uygulayın ve 15 dakika bekleyin. Ardından ılık suyla yıkayın. Sivilce tedavisi konusunda artık bir adım öndesiniz.

Yaşlılık etkilerini azaltan antioksidan

Koenzim Q10 diğer adıyla 'ubiquinone' vücudumuzda doğal olarak bulunan ve temel görevi gıdaların enerjiye dönüştürülmesi olan yağda çözünen bir antioksidandır. Yaşın ilerlemesiyle azalır. Bazı bünyelerde yeteri kadar üretim olmayabilir. Ayrıca kolesterol tedavisinde kullanılan bazı gruplar Koenzim Q10 seviyesini azaltır.

Aynı zamanda güçlü bir antioksidan olan Koenzim Q10 kalp, karaciğer, böbrekler ve pankreas başta olmak üzere vücut genelinde her hücrede bulunur. Ülkemizde en çok görülen hastalıklar arasında yer alan kalp yetmezliği, kalp krizi ve yüksek tansiyonun tedavisinde/önlenmesinde kullanılması nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi bizde de oldukça popüler hale gelen besin desteklerinden biridir.

Koenzim Q10 kaynağı besinler
Koenzim Q10'un vücudumuzda yapılabilmesi için B6 vitaminine ihtiyaç vardır. Koenzim Q10 vücudumuzda yapılabildiği gibi bazı gıdalarla da alınabilir. Kırmızı et, balık, tavuk eti, soya fasulyesi, ceviz, badem gibi gıdalarda mevcuttur. Bazı gıdalarda bulunan bu molekül laboratuvar ortamında da üretilebilmektedir ve bu sayede besin desteği olarak satılabilmektedir.

Yaşlanmayla savaşıyor
Yaşam süresi uzadıkça kanserlere, kalp damar hastalıklarına, bellek problemlerine, hipertansiyon veya kas güçsüzlüklerine yakalanma riski artıyor. İşte tam bu noktada devreye Koenzim Q10 giriyor. Koenzim Q10 yaşlanma sürecinde bizi bekleyen sürprizlerin çoğu ile mücadelede vücudumuza önemli avantajlar sağlıyor.

Koenzim Q10'un vücuda olan faydaları
Çok güçlü bir antioksidan olan Koenzim Q10'un 100mg-200mg'lık dozlarda günlük alımı; yaşlılık etkilerini azaltır, hücre içinde oksijenin kullanımını artırarak hücredeki enerjinin artmasını sağlar, halsizliğin giderilmesine yardımcı olan Koenzim Q10; kalp kaslarını güçlendirerek nefes darlığı, çarpıntı, çabuk yorulma gibi şikayetleri azaltır. Vücuda sayısız faydası olduğu belirlenen bu enzim; enfeksiyon oluşumunu önler, parkinson hastalığının etkilerini azaltır ve yüksek kan basıncını düşürür.

Koenzim Q10, güçlü etkileri sayesinde, kalp ve beyin dokularını koruyan bir moleküldür. İnsan metabolizmasında etkisi ömür boyu devam eden bir besin maddesidir.

Diş eti iltihaplanmasına sumak formülü

Diş eti iltihabı gibi ciddi bir sağlık sorunuyla karşı karşıyaysanız öncelikle doktora görünmeniz gerekiyor. Doktorunuzun uyguladığı tedavi ve verdiği reçeteye destek olabilecek bitkisel bir formül kullanmak istiyorsanız Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya’nın sumaklı tedavi yöntemini uygulayabilirsiniz.

Sivilce izlerini evdeki malzemelerle yok edin

Sivilce izleri için dermatoloji uzmanlarına gitmeden önce evdeki malzemelerle de hafifletmek mümkün.

Tarif 1
Yulaf ununun yatıştırıcı ve kızarıklık giderici özelliği vardır. Bu yüzden sivilce izlerini hafifletmekteki çoğu tarifte yulaf unu kullanılıyor. Yulaf unu ve balı karıştırın. 10 dakika beklettikten sonra yüzünüzü durulayın.

Tarif 2
Yoğurt iyi bir laktik asit olduğundan içerdiği yararlı probiyotikler cilde iyi geliyor. Yoğurdu yulaf unuyla karıştırın ve tüm cilde sürün. 20 dakika beklettikten sonra yüzünüzü durulayın.

Tarif 3
Yumurta akının gerici ve aynı zamanda rahatlatıcı bir etkisi vardır. İçerisindeki protein de cilt için oldukça yararlıdır. Haftada bir kez yumurta akını tüm yüzünüze sürün ve 10 dakika beklettikten sonra durulayın.

Tarif 4
Pirinç ununun beyazlatıcı özelliği vardır ve bu da ciltteki kızarıklık ve lekelerin renginin açılmasında büyük rol oynar. Pirinç ununu tarçınla karıştırın. Tarçın kan dolaşımını hızlandırırken aynı zamanda cildi aydınlatır. Tarçının pütürlü dokusundan dolayı yüzünüzü çok tahriş etmemeye dikkat edin. Tarçın ve yoğurt karışımını yüzünüze sürdükten 20 dakika sonra durulayın.

Tarif 5
Sivilce kurutma da ise limon karbonat ve yoğurt üçlüsünden faydalanın. Sivilceli yüzeye bu karışımı sürdükten sonra bekletin. İltihaplı bölgenin kurumasına yardımcı olur.

Yaz aylarında cildinizi nemlendirin

Cildin pul pul kuruyup, soyulmaması için sıcak yaz günlerinde cilt bakımının en önemli kurallarından biri yeterli miktarda su içmek. Cildin nemini koruması ve dış etkenlere dayanıklı olması için bu şart. Uzmanların önerisi ise içilen su miktarının günde 8 bardaktan az olmaması yönünde.

Nemlendiriciniz ne kadar yeterli
Su içmek, cildin nem oranının korunmasında tek başına yeterli değil. Bu noktada devreye cilde ihtiyacı olan nemi kazandıracak nemlendiriciler giriyor. Ciltteki nem oranı mevsim geçişlerinde daha fazla önem kazanıyor. Çünkü yazın UV ışınlarından, kuru rüzgarlardan, sıcaktan, deniz ve havuz suyundan etkilenen cilt, sonbahar gelince bronzlaşmanın da etkisiyle daha fazla kurumuş ve yıpranmış oluyor.

Dolayısıyla ilkbahar ve yaz aylarında cildin yeterince nemlendirilmesinin önemi de kendiliğinden ortaya çıkıyor. Yaz aylarında cildin iyi nemlendirilmesi için yapılması gereken ise nem oranı yüksek krem ve spreylerin her gün düzenli olarak kullanılması.

Hem terleme hem de deniz ve havuza girme nedeniyle cilt bakım ürünlerinin etkisi gün içinde kaybolabiliyor. Bu durumda yoğun içerikli nemlendiricilerin tercih edilmesi ve tekrarlanması da kaybedilen nemin cilde geri kazandırılması açısından önemli.

Sadece yüzünüzü değil, vücudunuzu da nemlendirin
Sıcak ve kuru havanın hakim olduğu dönemlerde sadece yüz ve ellerin değil, vücudun da iyi nemlendirilmesi gerekiyor. Nemlendiricilerin daha çok banyo sonrasında uygulanması, vücudun nem dengesinde rol oynuyor.

Yaz güneşi cildinizi kurutmasın
Yaz mevsimiyle birlikte artan bütün bu olumsuz dış faktörler cildin doğal görünümünü ve yapısını bozabiliyor. Bu nedenle bakım yapılmış ve iyi nemlendirilmiş bir cildin yaz güzelliğinin vazgeçilmezi olduğu unutulmamalı. Çünkü nem oranının azalması; cildin canlığını yitirmesine, kırışmasına, yaşlanmasına, kişinin olduğundan daha yorgun ve bitkin görünmesine yol açarken, diğer taraftan kuruluk kaynaklı hastalıklara da zemin hazırlıyor. Bu nedenle sıcak havalarda doğru şekilde temizlenmiş cilde, doğru nemlendiriciyi uygulamak, ışıl ışıl parlayan, güzel bir cildin altın kuralı olarak kabul ediliyor.

Asetonsuz oje çıkarma formülü

Çalışan bir kadının her an her şeye hazır olması gerekmekte. Çünkü aniden çıkan bir toplantı, sürpriz iş yemeği vb. gibi birçok durum karşınıza çıkabilir. Her an her şeye hazır olmanızın gerektiği en somut örnek ise; manikür sırasında sürdükleri o nefis bordo ojenin sabah uyandığınızda kötü göründüğünü ve evde aseton kalmadığını fark ettiğiniz andır.

Günde 15 dakika ile Mükemmel tırnaklar

Her kadın bakımlı ve güzel ellere sahip olmak ister. Bakımlı ellerin en önemli göstergelerinden biri de bakımlı tırnaklardır. Bu birkaç küçük öneri ile tırnaklarınız, çok daha kısa sürede mükemmel görünüme kavuşabilir.

* Önce tırnaklarınızın içini temizleyin ve tırnak diplerinize bir parça krem sürün. Koyu renk oje her türlü kusuru gösterir. Vaktiniz darsa, şeffaf ve renksiz bir tırnak parlatıcısı veya açık pembe oje sürün.

* Hangi rengi tercih ederseniz edin tek kattan fazla sürmeyin, aksi halde ojeniz daha zor kurur. Ellerinizi yaklaşık 30 saniye boyunca buz gibi suya sokmanız da kuruma işlemini hızlandıracaktır.

* Ojesiz tırnaklar da çekici görünebilir. Yumuşak bir tırnak törpüsüyle tırnaklarınızın üstünü törpülerseniz, birkaç gün boyunca üzerlerinde şeffaf oje varmış gibi görüneceklerdir. Ama dikkat, bu işlemi haftada birden fazla yapmak tırnaklarınıza zarar verir.

Hızlı saç uzatma yöntemleri

Saçları uzatmak için genelde kozmetik ürünler tercih ediliyor. Ancak kozmetik ürünler saçın kırılmasına neden olabilir. İşte saçlarınıza uygulayabileceğiniz birkaç yöntem...

* Saçlarınızı yıkarken suyun sıcaklığını sürekli değiştirin. Bunu bir tür sauna sonrası soğuk banyo etkisi gibi düşünebilirsiniz. Nasıl ki saunadan çıkınca girdiğimiz soğuk duş kan dolaşımımızı hızlandırıyorsa, saçlarımız da ani sıcaklık değişimleri sonucu ölü hücreleri atar ve yenilenir. Böylece daha sağlıklı ve çabuk uzar.

* Saçlarınızı yıkarken parmak uçlarınızla saç derinize hafif dokunuşlarla masaj yapın.

* Balık ve fındıkta bulunan yağ asitleri, saç derinizin ve dolayısıyla saçlarınızın beslenmesini sağlar. Haftada 2-3 porsiyon balık tüketmek sağlığınız için olduğu kadar saçlarınız için de son derece faydalıdır.

* Aşırı sıcak ortamlardan uzak durun. Bu tür ortamlar saç derisinin ve saçın kurumasına sebep olur.

* 6-8 hafta arayla saç uçlarınızı kestirin. Bu işlem, sağlıklı bir uzama süreci için yardımcı olur.

* Saçların daha çabuk uzaması için uzmanların tavsiyesi ise, saçımızı haftada yalnızca 2-3 kez yıkamak.

Adriana Lima'nın güzellik sırları

Adriana Lima, kusursuz vücudu, dolgun dudakları, yemyeşil gözlen ve bronz teniyle göz kamaştırıyor. İşte Adriana Lima'nın güzellik sırları..

Cilt
Adriana Lima, cildin en çok ihtiyacı olan şeyin nem olduğunu bildiği için cilt bakımını düzenli olarak yapıyor. Güneş kremi sürmeden dışarıya çıkmamayı alışkanlık haline getirmiş. Doğal bitkisel yağlarla cildini tazeliyor. Çok sık su içmek gerektiğini bir kez daha dile getiriyor. Hiç bir zaman komplike cilt bakım ürünlerini bir arada kullanmamak gerektiğini düşünüyor. Genelde sadece nemlendirici kullanıyor. 30 yaşından sonra kırışıklıkları oluşmaya başlarsa nemlendirici ile birlikte anti-aging kremler kullanmayı planlıyor. Günde en az 1 tane Hindistan cevizi suyu içen Lima, bunun cildine sağlık ve canlılık kattığını düşünüyor. Ayrıca Acai üzümü ve Acerola kirazı gibi yerli meyvelerin muhteşem sırlarına inanıyor. Hatta doğrudan Hindistan cevizini kırıp suyunu nemlendirici olarak kullanıyormuş!

Saç
Hiç bir zaman onu abartı saç renkleriyle göremediniz. Saçlarını doğallığından ödün vermeyerek şekillendirdi. Genelde omuz hizasında kestirdiği saçlarına doğal dalgalar vermeyi tercih ediyor. Kahverengi saçlarını bakır tonlarıyla gölgelendirdiği halini herkes çok beğeniyor. Bronz teninde en doğru saç renginin nasıl olacağını iyi biliyor. Brezilya’da avakado ile saça yapılan bakımlar oldukça meşhur. Adriana Lima da saçlarına avakadolu maskeler yapıyor. Bu maske saçı nemlendirerek parlaklık kazandırıyor.

Makyaj
Abartı makyajlardan hoşlanmayan güzel manken genelde cildi için BB krem kullandığını söylüyor . Cilde nefes aldırdığı için hem doğallık sağlıyor hem de cilde başka bir şey sürmenize gerek kalmıyor. Yanaklarda hafif şeftali ya da pembe allık kullanarak doğal vurgular yapıyor. Adriana Lima’nın makyajda vazgeçilmezi ise öncelikle maskara! Çok fazla rimel kullandığını dile getiriyor. Günlük hayatta sadece maskara ile makyajını tamamlıyor. Çantasından çıkarmadığı makyaj ürünü ise kırmızı ruj! Zaten yüzüne bakıldığında ilk olarak dudakları ve gözleri dikkat çekiyor. Çoğunlukla koyu kırmızı tonlarında ruj ve parlatıcılar tercih ediyor. Gözlerde maskaradan sonra ikinci tercihi eyelinerı incecik bir şekilde kirpik dibine çekmek. Bu hem daha canlı hem de makyaj yok gibi bir his veriyor. Ayrıca dumanlı göz makyajlarını seviyor.

Spor ve beslenme
Spor olmazsa olmazı. Terlemeyi çok seviyor. Victoria’s Secret defilelerinde muhteşem vücuduyla dikkat çeken ve dünyanın en seksi kadınlarından biri olarak kabul edilen Lima, kilo almak gibi bir problemi olmadığını ve diyet yapmadığını sık sık dile getiriyor. Ancak formda kalmak için düzenli olarak spor yaptığını sözlerine ekliyor. Üstelik tercihi çok farklı bir spor dalı! Lima boks yaparak fit kalmaya çalışıyor. Bunun yanında kardiyo ve fitness egzersizleri de yapıyor. Antrenmanlara hazırlanırken Hindistan cevizi suyu ve çay bazlı meyvelerin karışımlı enerji içeceği içiyor. Yediklerine çok dikkat eden Lima, proteinin yanında bir kaç parça karbonhidrat alınması gerektiğini söylüyor. Sabahları omlet ya da yulaf ezmesi; öğle ve akşam yemeklerinde ise ızgara et, ızgara sebze, pirinç ve fasulyeli yemekler yiyor. Bazen küçük kaçamaklar yaparak kahvaltıda krep yediğini, çikolata ve Hindistan cevizli keke bayıldığını itiraf ediyor.

Giyim
Tarzını feminen, genç kız gibi ve eğlenceli olarak tanımlıyor. Kızlarıyla vakit geçireceği zaman jean ve tişört gibi rahat parçalar tercih ediyor. Fakat arkadaşlarıyla dışarıya çıkacağı zaman seçimlerini kendini dişi hissettirecek elbiselerden yana kullanıyor. Hayatı ve olumlu olmayı seven yapısı sayesinde pozitif enerjisi gülüşüne ve kıyafetlerine de yansıyınca ortaya bu harika sonuç çıkıyor. Sonuç olarak doğal, abartıdan uzak, sporu yaşam tarzı haline getiren ve her zaman gülen biri olursanız en az Adriana Lima kadar güzel olabilirsiniz

Doğru Saç Rengi Nasıl Seçilir?

Doğru saç rengi seçimi, kadınların gözlerinden tutun da ifadelerinin algılanmasına kadar pek çok konu üzerinde büyük bir işleve sahip diyebiliriz. Saçlarını yanlış bir renge boyatan kadınların olduklarından daha kötü algılandıkları, doğru rengi seçenlerin ise çevredekiler tarafından çok daha güzel bulundukları bilinen gerçeklerden bir tanesi. Maalesef bazen genetik sebeplerden dolayı saç rengimiz olması gereken uyuma sahip olmayabiliyor ve bu durumda saç boyalarından faydalanmak mecburi bir hale geliyor.

Bu aşamada yapılan hatalardan bir tanesi, maalesef göz rengiyle uyumlu bir saç rengine sahip olmamaktır. Mavi, yeşil gibi göz renklerine sahip olanların kızıl, sarı gibi seçenekleri değerlendirmeleri daha doğru olurken, kahverengi yahut siyah göz rengine sahip olanların koyu renk saç renklerini tercih etmeleri önerilmektedir. Zira göze uyumlu saç rengi tercihlerinin gözlerin ön plana çıkmasına katkı sağladıkları biliniyor. Göze ters saç renkleri ise dikkatleri saça çekiyorlar ve bu nedenle gözün istendiği kadar öne çıkarılmasına engel oluyorlar.

Doğru saç rengini seçerken dikkat etmeniz gereken bir diğer konu da, kaş renkleriniz ve saç renginiz arasındaki uyumu koruyabilmekten geçiyor. Bu yüzden saç renginizi ayarlarken ya kaşlarınıza da gerekli renk uygulamasını yapmalı, ya da kaşlarınızla saçlarınız arasındaki renk farkını çok fazla açmamalısınız. Bu fark açıldıkça yüzünüzdeki renk uyumsuzluğu daha çok dikkat çekecektir ve göz tırmalayıcı olacaktır.

Eğer dudaklarınızın kalın görünmesini istiyor ve onları öne çıkarmak istiyorsanız, kırmızı ruj tercihi ve saçların uçlarına atılacak balyajlar size destek olacaktır. Böylelikle dudaklarınız ve saçlarınız arasındaki uyumu sağlayarak daha doğal ve ilgi çekici görünmelerini sağlayabilirsiniz.

Saçlarınızın rengini değiştirirken bir anda tam zıttı renklere geçiş yapmaktan kaçınmanız da unutmamanız gerekenler arasında. Bu tip radikal değişiklikler her ne kadar pek çok kadının hoşuna gitse de, diğerleri tarafından pek olumlu olarak algılanmaz. Saçlarınızın rengini her boyamada birer ikişer ton açarak fark ettirmeden doğal bir görünümle istediğiniz renge geçiş yapabilirsiniz.

Saç rengi seçiminde kullandığınız saç boyalarının malzemelerinin kaliteli olması ve doğru rengi vermeleri de dikkat noktaları arasında. Bu yüzden ucuz ve nerede üretildiği belli olmayan markalardan kaçınmanız gerekiyor.

Hızlı saç uzatma yöntemleri

Saçları uzatmak için genelde kozmetik ürünler tercih ediliyor. Ancak kozmetik ürünler saçın kırılmasına neden olabilir. İşte saçlarınıza uygulayabileceğiniz birkaç yöntem…

Güzelliğin yeni formülü: İple yüz germe

İlerleyen yaşla birlikte ciltte meydana gelen kırışıklık ve sarkmalar kadınları hem fiziksel hem de psikolojik yönden olumsuz etkiliyor. Ancak son yıllarda hızla gelişen teknoloji ile birlikte modern yöntemler genç, sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak isteyenler için önemli alternatifler sunuyor.

Son dönemlerde öne çıkan, pratik ve ağrısız bir yöntem olarak tanımlanan "İple yüz germe uygulaması" kadınlara kısa sürede pürüzsüz ve ışıltılı bir cilt kazandırıyor.

Memorial Ankara Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, ameliyatsız "iple yüz germe" yöntemi ile cilt gençleştirme hakkında bilgi verdi.

Kırışıklık ve sarkmalar yok oluyor
Zaman içinde yüz ve boyun bölgesinde oluşan kırışıklık ve sarkmaların temel sebepleri kollajen maddenin azalması, hacim kaybı ve yer çekimidir. Yaşlanma belirtilerinin ilk görüldüğü yerler olan yüz ve boyun bölgesindeki kırışıklık ve sarkmalar, ameliyatsız bir yöntem olan iple yüz germe yani "iple askı" yöntemi ile kısa sürede ortadan kaldırılabilir. Ağız ve dudak çevresi, alt göz kapakları ve yüzdeki tüm sarkma ve kırışıklıklarda etkili olan bu yöntem, vücudun tüm bölgelerine uygulanabilmektedir.

Mimiklerinize dokunmuyor
İşlem sırasında vücutta bir süre sonra eriyebilme özelliği taşıyan, cerrahi ipleri olarak adlandırılan ve genellikle ameliyatlarda kullanılan özel ipler kullanılmaktadır. Gerginlik, dokuların iplere verdiği tepkiyle sağlanmakta ve böylelikle sarkma görünümü ortadan kalkmaktadır. İşlem sonrası anında gençlik etkisini gösteren iple germe işlemi, kişilerin 5-10 yaş daha genç görünmelerine yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra en çok merak edilen noktalardan biri olarak da yüz ifadesi ve mimiklerde hiçbir değişikliğe neden olmamaktadır.
İple yüz germe yönteminin avantajları

İple yüz germe yönteminin günlük hayatı kolaylaştıracak pek çok avantajı bulunmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir:

* Lokal anestezi altında uygulandığında işlem sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez.

* İşlem süresi yaklaşık 30 dakikadır.

* Ciltteki sıkılaşma ve gerginlik anında fark edilir.

* Vücutta kendiliğinden eriyen özel ipler kullanıldığından son derece zararsızdır.

* Uygulama sırasında kollajen üretimi aktive edildiği için hızlı iyileşme gerçekleşir.

* Kullanılan özel ipler ve iğneler kalıcı izlere neden olmaz.

* Uygulamanın tekrar edilmesinde hiçbir sakınca yoktur.

* İşlemin çok nadir görülen kanama ve morarma dışında yan etkisi bulunmamaktadır.

- İşlemin ardından hemen makyaj yapılabilir.

Kuru nane maskesiyle sarkmaları önleyin

Cilt sarkması; bir kadın için artık yaşlandığını kabul etmesi ve cildini eski haline getirmesi için birçok metot denemeye başlamasıdır. Eğer yaşınız 40’ı geçtiyse aynaya dikkatli bakın. Elmacık kemiklerinden başlayarak, aşağıya doğru inen bir sarkma sezeceksiniz. Eğer önlem almazsanız, geri dönüşü yok!

Yüz masajı yapın
Cilt sarkmasına karşı alabileceğiniz en etklili önlem; her gün beş dakika yukarıya doğru yüz masajı yapmanız. Kaş düşüklüğünü engellemek için 3 parmağınızı kaşın altına koyun, yukarı doğru masaj yapın. Gözlerinizi kapatın. İşaret parmaklarınızla göz kapaklarınızı içeriden dışarıya doğru basınç oluşturacak şekilde bastırın.

Bu sırada gözlerini açmayı deneyin, ama parmaklarınızın baskısından bu mümkün olmayacaktır. Bu egzersiz göz kapağı kaslarını güçlendirecek, sarkmalarını engelleyecektir.

Kuru nane maskesiyle bu hareketleri destekleyin
Sarkmalara karşı haftada bir tarifini vereceğimiz maskeyi yapmanız dahilinde daha etkili sonuçlara ulaşmanız mümkün olabilir.

Malzemeler
1 bardak kaynar su
1 çorba kaşığı nane

Nasıl yapılır
Bir bardak kaynar suya bir çorba kaşığı kuru nane koyun. Suyunu hayli çektikten sonra bir kap içinde ezin ve yüzünüze maske yapın. 30 dakika bekletin. Ilık suyla yıkayın.

Böbrek taşını eriten doğal karışım

Not: Herhangi bir alternatif tıp yöntemini denemeden önce mutlaka doktorunuza başvurun.

Ceviz Kabuğu Kürü ile Saç Dökülmesine Son

Saç dökülmesi, çok yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Genelde erkeklerin şikayeti olmasına karşın, kadınların birçoğu saç dökülmesinden muzdarip durumda. Saç dökülmesini durdurmak için birçok tıbbi ilaç ortaya çıkmakta ancak kullananların söylediklerine göre iyi bir geri dönüş sağlanamamaktadır.

En az tıbbi ilaçlar kadar alternatif tıpta bu konu ile ilgilenmekte ve çeşitli kürler sayesinde bir çare olmaya çalışmaktadır. İşte alternatif tıbbın geliştirdiği ve deneyenlerin oldukça memnun olduğu bir kür de ceviz kabuğu kürüdür. Ceviz yağının saç dökülmesi, ergenlik sivilceleri, dudak çatlamaları ve yüzdeki lekelere iyi geldiği bilinen bir gerçek. Bu gerçekten yola çıkan Prof. Dr. Ahmet Maranki, ceviz kabukları ile yapılan kürün saç dökülmesine, kısa bir sürede son vereceğini söylüyor.

Ceviz Kabuğu Kürü Yapılışı ve Uygulanışı:
20 tane cevizin dış kısmındaki sert, kahverengi kabuğunu 1 litre suyun içine koyup 10-15 dakika kadar kaynatın. Kaynattığınız ceviz kabuğu suyu ile her gün, sabah ve akşam olmak üzere 2 defa kafanızı yıkayın.

Bunu üç hafta tekrar edin. Deneyenlerin çok memnun kaldığı bu yöntem ile sizin de saç dökülmesi probleminiz ortadan kalkabilir. Üstelik 3 hafta gibi kısa bir sürede.

Deniz tuzu ile yapılan canlandırıcı yüz peelingi

Deniz tuzu, içerisinde barındırdığı klorit, demir, potasyum, manganez, sülfür, magnezyum ve kalsiyum sayesinde cildinizi toksinlerden arındıracak.

Malzemeler
1 su bardağı zeytinyağı
1 su bardağı deniz tuz
5 damla kadar kayısı yağı

Hazırlanışı ve uygulanışı
Deniz tuzu ve zeytinyağını temiz bir kabın içinde iyice karıştırın. Ardından kayısı yağını da ekleyerek kıvamını alana kadar karıştırın. Karışımınız sulu olursa deniz tuzu ilave edebilirsiniz. Yüzünüzü tahriş etmemeye ve cildinizi çizmemeye dikkat ederek nazik hareketlerle yüzünüze masaj yapın ve 5 dakika bekledikten sonra ılık suyla durulayın.

Eğer hazırladığınız karışım artarsa, saklayarak daha sonra da kullanabilirsiniz.

Proloterapi yöntemiyle bel fıtığından ameliyatsız kurtulun

Çağımızın en yaygın rahatsızlıklarından birisi olan bel fıtığını vücudumuz nasıl kendisi yarattıysa, aynı şekilde kendisi yok edebiliyor. Nasıl mı? Sorunlu bölgeye yalancı mikroplar verilerek vücudumuzun o bölgeyi onarması sağlanarak. Proloterapi adı verilen bu yöntemle bel ağrısına neden olan hasarlı doku eski sağlığına kavuşturularak sorun kalıcı olarak ortadan kaldırılıyor.

Yaz aylarında tırnak mantarına dikkat

Son yıllarda tırnak kökünün, derin dokulara nüfus edebilen lazerler ile tedavi edilebileceğinin keşfedilmesi ciddi bir sorunun yan etkisiz çözümüne olanak sağlamıştır. Dr. Türker Özyiğit, işlemin tamamen ağrısız, güvenli ve yan etkisiz olduğunu anlattı. Ayak tırnaklarının mantardan kaynaklanan kötü görüntüsü sıkıntı oluşturmakta, toplum içinde terlik giyerek dolaşmak, plaj ve havuzlarda görüntünün fark edileceği kaygısı, tırnak mantarı olan kişilerce korkulu rüya halini almaktadır. Ayrıca yaz aylarında havuz, sauna ve otel banyoları gibi ortak alanların yaygın kullanımı mevcut enfeksyonun başkalarına bulaşması için de risk oluşturmaktadır.

Karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilir
Tırnak mantarı tedavisinde ilaçların en az 3 ay süre ile ağızdan alınması gerektiğini söyleyen Dr. Türker Özyiğit, bu ilaçların karaciğer fonksiyonlarını etkileyebileceğini belirtti. İlaç etkinliği %70 civarındadır. Lazerle geliştirilen tedavilerde ise hem etkinlik daha fazladır hem de karaciğer ve diğer organlar üzerinde bir yan etki oluşturmamaktadır.

İşte merak edilen birkaç soru...
Lazerle tedavi nasıl yapılmaktadır? Etki mekanizması nasıldır?
Yeni geliştirilmiş tırnak yatağına ulaşabilen lazer ile seçici olarak problemli bölgeye yoğunlaşarak nokta atışıyla, kaynağında etkili ve güvenli tedavi sunmaktadır. Yüzeyde yayılmadan direkt olarak tırnak veya deriye zarar vermeden enerjiyi cilt altına göndermesiyle tedavi oluşumu başlar.

Lazerle tırnak mantarı tedavisi ne kadar sürmektedir?
Tedavi süreleri enfekte tırnak sayısına bağlı olarak sadece 10-20 dakika sürer.

Tedavi esnasında ağrı olur mu?
Hastalar genellikle bir sıcaklık hissederler ve anesteziye ihtiyaç duymadan tolere ederler.

Kaç seansa ihtiyaç duyulur?
2-4 seansta tedavi olabileceğiniz gibi enfeksiyonun ağırlık derecesine göre seans sayısı değişebilir.

Tedavi sonucu ne zaman alınır?
Tedavinin hemen sonrasında önemli bir değişiklik gözlenmez. Ayak tırnakları daha yavaş uzadığından özellikle enfekte olmuş tırnağın doğal rengini alması ve düzelmesi 6-12 ayı bulabilir.

Enfeksiyon tekrar oluşur mu?
Böyle bir risk mevcuttur. Zaman içerisinde havuz, sauna gibi nemli yerlerde tekrar enfeksiyon kapılabilir. Bu tür durumlardan sakınılmalıdır.

Zambak yağı yaşlanmayı geciktiriyor

Zambak bitkisinden elde edilen zambak yağı, cilt güzelliğinin yanı sıra diş ağrısı, adet sancısı ve vücudun değişik yerlerinde olan ağrı ve sancılara iyi gelir. Bunun dışında romatizma gibi eklem ağrılarına ve sancılarına da iyi gelir. Zambak yağı düzenli olarak kullanıldığı zaman ciltteki kırışıklıkları alır ve pürüzsüz bir cilt getirir. Yaşlanmayı geciktirir ve dermatologların tavsiye ettiği bitki özlerinden birisidir. Hoş kokusu sayesinde parfüm esansları içinde de kullanılır. Zambak ve zambak yağının faydaları sadece bunlarla da sınırlı değildir.

İşte zambak yağının vücudunuza olan etkileri:

- Zambak yağı ağrılı olan bölgeye uygulandığında ağrıların azalmasını sağlar.

- Diş ağrısı, apse, iltihap gibi durumlarda tedavi edici, ağrı kesici özelliğe sahiptir.

- Zambak kokusu çok hoş bir koku olduğundan parfüm yapımında da kullanılır.

- Cilt bakımı ile yapılan bir çok cilt kürü, cilt maskesinde kullanılır.

- Cildin yaşlanmasını geciktirirken, kırışıklıkları azaltır.

- Romatizma ağrılarına birebirdir.

- Selülitleri giderici etkiye sahiptir.

- Kozmetik dünyasında kullanılan kozmetik malzemelerin bir çoğunda kullanılır. Özellikle cilt gerginleştirme, kırışıklık kremlerinin özlerinde kullanılır.
Zambak yağını kendiniz hazırlayın

Zambak yağını evde yapmak için aşağıdaki tarifimize göz atmanız yeterli olacaktır.

Malzemeler
Koca bir avuç dolusu zambak bitkisi
1 kavanoz zeytinyağı

Yapılışı: Kavanoz içerisine saf zeytin yağını ekleyin. Ardından zambakları çok ince kıyın ve zeytinyağı dolu kavanozun içerisine koyun. Kavanozu 2 hafta boyunca güneş gören bir yerde bekletin ve bekleme süresi olduğunda kavanozu bir tencere içerisinde ağzı kapalı bir şekilde suyla pişirin.

Pişirme işlemi sonrasında kavanozun soğumasını bekleyin ve kavanoz soğuduktan sonra bir tülbent yardımıyla kavanoz içerisindeki zambak yağını süzün. Bu şekilde evinizde kolayca zambak yağı yapmış olursunuz.

Uygulanışı: Zambak yağını önce ellerinize dökün ve süreceğiniz bölgeye masaj yaparak uygulayın. Aynı zamanda zambak yağı ile beraber yumurta akı ve bal ile karıştırıldığında cildinizi gerginleştirerek botoks etkisi yaratır.

Sarkık göğüslerin 7 nedeni

Göğüs dokusunun vücudun diğer alanlarına göre daha hızlı yaşlandığını biliyor musunuz?

İşte sarkık göğüslerin en genel sebepleri:

Genler: Çok sık karşılaşılmasa da bazen sadece o şekilde gelişirler ve bunun genlerinizle alakası vardır. Göğüsler boy boy ve çeşit çeşit şekillenebilir. Yine de alt bölgesindeki kasları geliştirmek için egzersiz yapmak ve destekleyici sutyen kullanmak işleri biraz yoluna koyabilir.

Göğüslerin büyük olması: Eğer büyük göğüsleriniz varsa yer çekimi ile ne kadar savaşırlarsa savaşsınlar, eninde sonunda yenik düşeceklerdir. Ağır göğüsler kendilerinden küçük olanlara göre her zaman daha aşağıda durur. İyi bir sutyen kullanmak, duruşunuza dikkat etmek önemlidir. Eğer katlanılmaz sırt ağrılarına sebep oluyor iseler, küçültücü estetik operasyon düşünülebilir.

Sigara içmek: Sigara vücudunuzun geri kalan bölümüne zarar verdiği gibi göğüslerinize de verir. Nikotinin en büyük etkilerinden birisi vücudun kolajen üretimini olumsuz etkilemesidir. Bu da cildin doğal elastikiyetini kaybetmesi, zayıflaması yani erken yaşlanması anlamına gelir.

Sık kilo değişimi: Sağlıklı beslenmek tüm vücudunuzu etkiler, göğüslerinizin ne kadar dik durduğu dahil. Sağlıklı ve düzenli beslenmeli, ani ve sık kilo değişimleri yaşamamalısınız. Kilo aldığınızda deriniz genişler, tekrar verdiğinizde bunu toparlaması sandığınız kadar kolay olmaz ve meydana sarkmalar, çatlaklar gibi istenmeyen durumlar gelir.

Yanlış iç çamaşırı tercih etmek: İstatistiklere göre kadınların yüzde 80’i kendilerine uygun olmayan sutyenler kullanıyorlar. Sutyenin ana görevi göğüslerinizi desteklemektir. Siz hareket ettiğinizde onları sabit tutmaktır çünkü ne kadar çok zıplarlarsa o kadar strese girer ve deforme olurlar. Doğru göğüs ölçünüzü bilmeli ve vücudunuza uygun sutyen tercih etmelisiniz. Egzersiz yaparken ise mutlaka spor için üretilen ürünlere yönelmelisiniz.

Dik durmamak: Ebeveynleriniz ya da öğretmeniniz dik durmanızı söyledikçe nasıl kızdığınızı hatırlıyor musunuz? Duruş pek çok sebepten dolayı önemlidir ve bunlardan birisi de göğüslerin sarmasını önlemektir. Otururken düz ve dik durmak, yürürken omuzları geride tutmak göğüslerinizin de daha sağlıklı olmasına yarar.

Fazla güneşe maruz bırakmak: Cildiniz için sürekli olarak güneş kremi kullanmanız gerektiğini biliyorsunuz, peki göğüs dekoltenize gereken özeni gösterdiğinize emin misiniz? Fazla UV ışının maruz kalan göğüs bölgesinde lekelenme ve kırışıklıklar kolaylıkla çoğalır. Ve elbette zarar gören cilt deforme olur, sarkar. Yaz mevsimi kapıdayken, kendinize dikkat etmenizi öneririz bayanlar.

Tuz kürüyle kepek sorunundan kurtulun

Saçlarda bakımsız ve kötü bir görünüme neden olan kepek sorunundan bıktınız mı? Peki, bunun üstesinden evde kendinizin hazırlayabileceği bir karışımla gelmeye ne dersiniz?

Tuzun kepeğe karşı etkili olduğunu biliyor muydunuz?
Tuz kristalleri doğal peeling etkisi yaratır ve cilt derisindeki fazla yağ ve ölü cilt hücrelerini temizler. Bu sayede şampuanın deriye daha kolay nüfuz etmesini sağlar.

İşte kepeğe karşı etkili tuz kürü uygulaması:
3 yemek kaşığı tuzu ıslak veya kuru saç diplerine masaj yaparak uygulayın ve 2-3 dakika bekletin. Ardından normal şampuanınızla yıkayıp ılık suyla iyice durulayın.

Selülitleri yok eden aspirin formülü

Ağrınız olduğunda başvurduğunuz aspirini cilt bakımınızda da kullanabilirsiniz. Aspirinle hazırlayabileceğiniz bu formül, çoğu kadının problemi olan portakal kabuğu görünümüyle savaşmanıza yardımcı olacak.

Tabii ki canınızın her istediğini yer ve yan gelip yatarsanız bu formülün işe yaramasını bekleyemezsiniz. O yüzden önce sağlıklı bir beslenme programı, sonrasında selülitsavar egzersizler uygulamanız şart...

Malzemeler:
10 adet limonun suyu
Limon suyu ölçüsü kadar susam yağı
20 adet aspirin

Hazırlanışı ve uygulanışı:
Öncelikle limonlarınızı sıkın ve temiz bir kabın içerisine alın. Susam yağını da içerisine ekleyip karıştırdıktan sonra aspirinleri ekleyin ve iyice ezin. Selülitlerinizden kurtulma sürecinizde size yardımcı olacak karışımınız hazır.

Hazırlamış olduğunuz bu karışımı vücudunuzun selülit problemi olan bölgelerine yuvarlak hareketlerle masaj yaparak uygulayın. Yaklaşık 10 dakika bekleyin, sonra soğuğa yakın ılık suyla temizleyin.

Bu formülü haftada 2 kez düzenli olarak uygulayın.

Zayıflamak için yeşil kahve çekirdeği, cilt için zeytin

Yeşil kahve çekirdeği zayıflamanıza yardımcı oluyor, zeytin cilt güzelliğinize katkı sağlıyor. Üzümün çekirdeğinden çok, dışında bulunan zarı faydalı.

Yağlı cildinizi kekik suyuyla arındırın

Yağlı cilt günümüzdeki beslenme koşulları ve giderek artan obezite yüzünden oldukça yaygın bir problem haline geldi. Bu problemlerin üzerine şehrin kiri ve yanlış makyaj malzemesi kullanımı da eklenince ciltler daha çabuk yorulur ve kirlenir oldu.

Artık bu sorundan bıktıysanız ve cildinizin yağdan değil de pürüzsüz yüzeği ile ışıldamasını istiyorsanız, kekik suyundan oluşan bu karışım cildinizi arındırabileceksiniz.

Malzemeler
Birer kahve fincanı kekik suyu, papatya suyu ve elma sirkesi

Nasıl yapılır
Birer kahve fincanı papatya suyu, kekik suyu ve elma sirkesini karıştırın. Bu karışımın içine iki damla da gliserin katın. Bu karışımı her gün yatmadan önce temiz cildinize güzelce yayın. Yağlanma sorununuz hızla düzelecektir.

Kırışıklık karşıtı doğal formül

Cilt bakımınıza önem vermenize rağmen cildinizde ilerleyen yaşınız dolayısıyla oluşan kırışıklıklar için Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya'nın bir önerisi var.

Malzemeler
1 çorba kaşığı taze yaban mersini
1 tatlı kaşığı yaş maya
1 tatlı kaşığı bal
1 çorba kaşığı öğütülmüş keten tohumu

Hazırlanışı ve uygulanışı:
Yaban mersinini ezdikten sonra yaş maya, bal ve öğütülmüş keten tohumuyla karıştırın. Bu karışımı temizlediğiniz cildinize sürüp yaklaşık 20 dakika bekletin. Ardından da cildinizi soğuğa yakın ılık suyla yıkayın.

Not: Bu formülü haftada 2 kez uygulayın. Ayrıca uygulamadan sonra bir anti-aging krem kullanmalısınız.

Güzel bir burun için 3 önemli kriter

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Can Öztekin, burun estetiği operasyonuyla ilgili tüm merak edilen soruları cevapladı.

Op. Dr. Öztekin, ideal bir burnun 3 kriterini şöyle sıraladı: "Solunum fonksiyonunu sorunsuz olarak yerine getirebilmeli. Her açıdan bakıldığında doğal görünmeli, ameliyat olduğu anlaşılmamalı. Yüzün şekli, kaşları, gözleri ve dudakları gibi diğer unsurlarıyla uyumlu olmalı. Burun deliklerinin içi gözükmemeli ve burnun uç kısmı kemiklerden ayrı parça şeklinde durmamalı. Burun kendi içinde de dengeli olmalı. Burnun ucu, kökü ve orta bölümü orantılı durmalı."

Nefes sorunu da ortadan kalkıyor
Rinoplasti'de burnun yapısı ve yüz ile orantısına bakılarak, boyutlarının küçültülmesi veya büyütülmesi, ucunun inceltilmesi, yüksekliğinin artırılması ya da azaltılmasının hedeflendiğini vurgulayan Op. Dr. Öztekin, ideal bir burnun estetik görünmesinin yanı sıra solunum fonksiyonlarını yerine getirmesinin de çok önemli olduğunu belirterek, "Günümüzde geliştirilen teknikler ve yıllardır edinilen tecrübeler sayesinde artık burun fonksiyonuna zarar verme riski ortadan kalktı. Hatta tam aksine içindeki kıkırdak ve kemik eğrilikleri veya burun etleri nedeniyle oluşan nefes sorunları da aynı anda düzeltiliyor. Zaten günümüzde estetik cerrahisinde en önemli hedeflerden biri de, burnun fonksiyonunu sağlıklı bir şekilde yerine getirmesini sağlamak" dedi.

Operasyon bilgisayarda planlanıyor
Op. Dr. Öztekin, operasyonun başarılı geçmesinde doktorla iletişimin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "Hasta öncelikle operasyondan beklentilerini doktoruna açıkça anlatmalı. Doktoru da beklentilerin gerçekçi olup olmadığını, ne kadarını karşılayacağını ifade etmeli. Aksi halde hastayı mutlu etmeyen bir sonuç ortaya çıkabiliyor. Operasyon öncesinde hastanın fotoğrafları çekiliyor ve operasyon bilgisayarda planlanıyor. Bu fotoğraflarda hastada ameliyat sonrası burnun muhtemel görüntüsüyle ilgili bir öngörü oluşuyor. Ameliyata hazırlık aşamasında doktor hastasına yiyecek ve içecek, sigara içimi, hangi vitamin preparatları (kullanıma hazır ilaç) ve ilaçlardan kaçınması gerektiği yolunda bir takım önerilerde bulunuyor. Hastanın bu önerileri dikkate alması, operasyon sonrasında iyileşmesini olumlu yönde etkileyen önemli faktörleri oluşturuyor" diye konuştu.

Kapalı ve açık teknik imkanları
Op. Dr. Öztekin, burun estetiği ameliyatında (rinoplasti) "kapalı ve "açık olmak üzere 2 teknik uygulandığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Kapalı burun ameliyatında tüm cerrahi işlemler burun deliklerinden yapıldığı için dışarıdan herhangi bir kesi izi görülmüyor. Açık teknikte ise, burnun delikleri arasında yer alan ve kolumella olarak adlandırılan bölgeden yapılan küçük bir kesi ile burun üzerindeki cilt, altındaki kemik ve kıkırdak çatıdan tamamen ayrılıyor. İstenilen şekil verildikten sonra cilt yeni çatının üzerine geri yerleştiriliyor. Bu yöntem hekimlere daha geniş bir cerrahi görüş açısının yanı sıra burnun her bölümüne rahatlıkla ulaşılabilmesini sağlıyor."

"Soruna endeksli yöntem belirleniyor"
Op. Dr. Can Öztekin, operasyonda hangi tekniğe başvurulacağına ise kişinin ihtiyaçlarına göre karar verildiğini belirterek, "Açık veya kapalı tekniğin daha iyi olduğunu savunmak doğru bir yaklaşım değil. Bunun nedeni ise, burnun gereksinimine göre bazı durumlarda açık cerrahi yöntemle daha başarılı sonuçlar alınırken, bazılarında ise kapalı cerrahinin daha avantajlı olması" ifadelerini kullandı.

Ağrısız, sızısız ameliyat
Burun estetiği operasyonu genellikle 1-2 saat sürüyor. Op. Dr. Can Öztekin operasyonun ardından hastanın ağrı çekmediğini belirterek, "Hastalarımız operasyondan hiçbir şişlik ve morluk oluşmadan çıkarlar. Operasyondan sonraki ilk 24 saat içinde hastanın yüzünde şişlik oluşabileceği için gözlerine ilk gün buz uyguluyoruz. Ağrı ise, hastalarımızın yaşadığı bir sorun değildir. Burun estetiği operasyonunda tampon uygulaması artık rutin olmayıp, sadece rinoplasti ile birlikte var olan nefes problemine yönelik olarak septumuna-burun orta bölmesine müdahalede yapılan hastalara uygulanıyor. Eğer buruna tampon yerleştirilmişse, iki gün içinde, hastaya ağrı çektirmeden kolaylıkla alınabiliyor. Hasta operasyon sonrasında 3-4 gün içinde günlük hayatına dönebiliyor" dedi.

Kirpik diplerindeki kepeklenmelere doğal çözüm

Kirpik dipleriniz sürekli kepekleniyorsa öncelikle bir göz doktoruna görünmenizi ve kendisinin tavsiyelerine uymanızı öneriyoruz. Göz merhemi kullanmanız gerekebilir.

Ciddi bir sağlık sorunu olmayanlar ise Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya'nın bu özel tarifini uygulayabilir...

İşte kirpik dipleri kepeklenenler için papatya ile hazırlayabileceğiniz kür tarifi...

1 kahve fincanı temiz suyun içinde 1 tatlı kaşığı papatyayı çay demler gibi kaynatıp süzün. Ilınınca içine 2 damla zeytinyağı katın. Bu karışımı bir pamuk yardımıyla gözlerinize ve kirpiklerinize bastırıp kompres yapın.

Bu kürü her gün uygulayabilirsiniz.

Ellerdeki yaşlılık lekeleri için doğal çözüm

Ellerin yaşlanmasını engellemek için her gün güneş koruyucu sürmek oldukça etkilidir. Bu sayede cilt fazla ultraviyole ışınlara maruz kalmaz ve cilt deforme olmaz.

Ancak halihazırda ellerinizde oluşmuş lekelerden bu karışım sayesinde kısa sürede kurtulabilir ve ellerinizi nemlendirebilirsiniz.

Bu karışım ayrıca ellerinizin renginin de açılmasını sağlayacaktır. Bu karışım için;

Malzemeler
1/4 bardak haşlanmış pirinç
1/2 kaşık agav nektarı
1/2 kaşık limon suyu

Nasıl yapılır
Blender yardımıyla tüm malzemeleri karıştırın. Yuvarlak hareketlerle ellerinizim üzerine hafifçe bastırarak sürün. 1-2 dakika bekletin ve ılık suyla durulayın. Düzenli olarak uygulamayı unutmayın.

Saçlarınızı Çabuk Uzatmak için Maske Tarifleri

Saçları uzatmak için genelde kozmetik ürünler tercih ediliyor. Ancak kozmetik ürünler saçın kırılmasına neden olabilir. İşte saçlarınıza uygulayabileceğiniz birkaç yöntem...

Marul kürü:
1 adet dilimlenmiş turp ve 4 yaprak marulu 1 litre suda kaynattıktan sonra süzüp saçınıza sürün. 1saat beklettikten sonra durulayın. Marulun içinde bulunan E vitamini sayesinde saçların uzaması sağlanır.

Badem yağı kürü:
Eczanelerde bulabileceğiniz Bemiks ampulu badem yağı ve sarımsak yağı ile karıştırın. Sinemaki otunu 1 su bardağı suda kaynattıktan sonra bu karışıma ekleyip saçlarınıza masaj yaparak sürün.

20 dakika beklettikten sonra durulayabilirsiniz. Haftada 1 defa uyguladığınız takdirde 1 ayda saçlarınızın hızla uzadığını fark edeceksiniz.

Elma sirkesi kürü:
2 bardak suda kekik kaynatılır. İçine biberiye, 2 yemek kaşığı kadar zeytin yağı, ve 1 çay bardağı elma sirkesi ilave edilir. Saçınıza masaj yaparak bu karışımı sürüp 45 dakika beklettikten sonra durulayın. Saç köklerini güçlendirip, hücrelerin canlanmasını sağlayan bu kür ile saçlarınız hızla uzamaya başlayacaktır.

Turp kürü:
1 turpu rendeledikten sonra, kaynayan su içine atılır. İçine 3 dal marul ilave edilir. Kaynatılmaya devam edilir. Kaynamaya başladıktan sonra ocaktan alınır. Süzüldükten sonra kalan su saçlara sürülür. Marulun E vitamini içermesi nedeni ile saçlar daha hızlı uzar. Haftada bir kere uygulayabilirsiniz.

Lavanta kürü:
Kaynamış suyun içine lavanta eklenir. Demlenmeye bırakılır. Demlendikten sonra durulama suyu olarak kullanılır. Banyodan çıkarken son dökme suyu olarak bu karışımı kullanmalısınız. Saçlarınızı bir daha durulamadan çıkın. Lavanta suyu saçların uzamasını sağlar. Haftada 2 kere uygulanabilir.

Bölgesel yağlardan kurtaran 5 hareket

Havaların ısınmasıyla birlikte herkesi bir telaş aldı. Kimi kış mevsiminin olumsuz etkilerinden kurtulmak, kimisi kilo vermek, kimileri de sağlıklı ve fit kalmak için harekete geçti. Fitness Danışmanı Ebru Karaduman, yazı daha sağlıklı ve fit karşılamak için bahar mevsiminin iyi değerlendirilmesi gerektiğini, temiz havada yapılacak sporun oksijen kapasitesini artırdığını söyledi. Ebru Karaduman, baharın gelmesiyle açık hava aktiviteleri için tüm engellerin ortadan kalktığının altını çizdi. Yaza hazırlık süresince düzenli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra, bedensel aktivitenin de önemine dikkat çeken Karaduman, “Peki, yaza hazırlık için neler yapmalıyız?” sorusuna bakın nasıl cevap verdi.

Sarkık Ciltlerin Bitkisel Çözüm

Geçmişte, kadınların “altın toz” diye nitelediği zerdeçal, “antioksidan” özellikleri olan bir bitki kökü. Antibakteriyel ve arındırıcı özellikleri var. Yüzü mükemmel olarak temizleyen zerdeçaldan cildi kolay gerginleştiren maske elde ediliyor.

Hazırlanışı
Bir çay kaşığı zerdeçalı, 1 kahve kaşığı bal ile karıştırın ve yüzünüze maske yapın. Haftada bir kez mutlaka uygulayın. Kısa süre içinde lekelerde azalma, kırışıklıkların gerginleşmesi sizi şaşırtacak.

30 saniyede gergin bir yüze kavuşun

Her sabah yüzünüzü aydınlatmak ve gergin bir görünüm vermek yalnızca 5 kolay adımdan geçiyor.

İşte kısa sürede gergin bir yüze kavuşmanın ipuçları:

Göz altı
Kapatıcıyı buraya sürmeniz gerektiğini zaten biliyorsunuz fakat doğru uygulama şeklini bilmiyor olabilirsiniz. Genelde yapılan bir hata gözün çevresine sirkülasyon şeklinde sürmek. Bunun yerine gözün altında bir 'X' yapmanız yetecektir. Sürdükten sonra yavaşça yüzük parmağınızla hafifçe ovalayın. (Yüzük parmağı olmasının sebebi ise en az baskıyı uygulayacak olmanız.)

Gözün dış çevresi
İşte burası yüzünüze en yüksek gerginliği vereceğiniz nokta. Makyaj fırçanızı yukarı doğru kullanarak kapatıcıyı hızlı bir vuruşla gözünüzün dış kısımlarına sürün. Yavaşça yedirin.

Dudakların dış çevresi
Kapatıcıyı dudak bitiminin her iki tarafına da az oranda sürün ve hafifçe vurun.

Burun etrafı
Burnun her iki alt yan kısmına da aynı şekilde uygulayın ve hafifçe yedirin.

Son olarak pudrayla belirginleştirin
Bu da makyajınızın daha uzun süre kalıcı olmasını sağlar.

Saçlarınızla çekici görünmenin 3 yolu

Bir kadının alımlı ve çekici görünmesinin sırrı bakımlı saçlarından geçer. Saçlarınızın şekli, yüzünüze yakışması kadar saç renginiz de oldukça önem taşır. Peki, kendi saç renginizi bulurken neleri baz alabilirsiniz?

İşte birkaç ipucu...

Gözlerinizi vurgulayın
Bir numaralı kural: Eğer gözleriniz renkliyse (mavi veya açık yeşil), bu renklere uyacak baz tonlar (donuk sarı, çilek sarısı veya kahverengi) seçmelisiniz. Göz renginiz daha sıcak tonlara sahipse (kahverengi, ela) yine aynı kural geçerlidir: Karamel, koyu çikolata ve yoğun kestane gibi gözlerinizin rengine uyacak tonları tercih etmelisiniz.

Nasıl işe yarıyor: Makyaj Uzmanı J. Anthony, göze renk veren iris tabakasının içinde bulunan tonların (renk bilimciler bu renklere göz ışıkları diyor), saçta bulunan pigmentlerle birleşerek gözlerinizi daha büyük ve parlak gösterdiğini belirtiyor.

Aklınızda bulundurun: Saçınızı boyarken dibine kadar gitmemeye özen gösterin. En az yarım santimetre kadar bir boşluk bırakın. Amerika'da tanınmış kuaför salonlarının sahibi olan Kim Vo, saç diplerini sonuna kadar boyamamanın gözlere derinlik katarak kişiye doğallık kazandırdığını belirtiyor. Eğer boyanızı kendiniz yapıyorsanız, saç diplerinize süreceğiniz sıradan bir saç kremi, boyanın bu bölge tarafından emilmesini engelleyecektir. Gözlerinizin ışıldaması için parlaklık da çok önemli.

Cilt renginizi belirginleştirin
Bir numaralı kural: Kaşlarınızdan iki ton açık veya koyu tonları seçmeye özen gösterin.

Nasıl işe yarıyor: Doğal kaş renginiz cildinizle son derece uyum içindedir. Bu renkten uzaklaşırsanız dış görünüşünüz istediğiniz gibi olmaz. (Kaşları boyamak da bir işe yaramaz çünkü her zaman kaşların doğal rengi baz alınır). Saçınızın gerçek rengi de size rehberlik edebilir. Ancak ne renk olduğunu tam olarak hatırlamıyorsanız (veya 12 yaşınızdan kalma resimleriniz elinizin altında değilse) kaş rengini baz alarak yola çıkmak daha sağlam olacaktır.

Aklınızda bulundurun: Doğal renge uygulanan sarı röfleler her cildi ortaya çıkarır. Boya Uzmanı Jennifer J. Keep, röfleleri otobronzanlara benzetiyor çünkü dore renkler cildi aydınlatıyor.

Dikkati dudaklarınıza çekin
Bir numaralı kural: Yüzünüzü çerçeveleyen tutamlarınıza kızıla kaçan röfleler uygulatın.

Nasıl işe yarıyor: Kırmızı bazlı renkler dudakların doğal tonlarını açığa çıkararak onları daha gösterişli ve belirgin hale getirir. Ancak sadelikten şaşmayın. Yanlış bir renk yüzünüze garip bir kırmızılık verebilir. Buğday ve esmer tenliyseniz kestane renklerini tercih edebilirsiniz. Kuaför salonu sahibi Rita Hazan,daha açık tenlilerin ise daha altuni kırmızı renkleri tercih etmeleri gerektiğini düşünüyor.

Aklınızda bulundurun: Saçınıza kalıcı boya uygulamak istemiyorsanız, dudaklarınızı ortaya çıkaran saç tutamlarınıza geçici kızıl boyalardan uygulayabilirsiniz. Birkaç şampuandan sonra bu boyalar akıp gidecek ve siz de doğal renginize geri döneceksiniz.

Saçları sarartan doğal formül

Saçlarına boya yaptırmadan ışıltı vermek isteyenlere evde hazırlayabilecekleri harika bir saç sarartıcı formülü...

Malzemeler
100 gr papatya
1 limon suyu
1 çay kaşığı toz tarçın
¼ çay kaşığı bal
1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı
Sıcak su

Yapılışı ve uygulanışı:
Öncelikle suyun sıcak olması çok önemli, dilerseniz bir süre kaynatabilirsiniz de. Biraz ılık hale geldikten sonra güneşte birkaç saat geçireceğiniz bir günde saçlarınızın sararmasını istediğiniz bölgelere uygulayınız.

Önemli not: Kuaförünüze danışarak yapmanız doğal saç renginiz ile birleşimi sonucunda çok daha iyi sonuçlar elde etmenizi sağlayacaktır. Bu formül boyasız saçlara uygundur.

Saç Maşası ile Doğal Dalgalar Nasıl Yapılır?

Saç maşasıyla dalgalı ve oldukça hoş görünen bir o kadar da saçları dolgun gösteren modeller kolayca yapılabilmektedir. Kadınlar özelikle kendilerinde değişiklik yapmak istedikleri dönemde iri dalgalarla hem oldukça havalı hem de farklı bir tarz yakalamaktadır. "Su dalgası saç maşası" kullanılarak su dalgası yapılabileceği gibi, orta kalınlıkta maşa yoluyla doğal iri dalgalar da yapılabilmektedir.
Maşayla Doğal İri Dalgalar Yapın

Kadınların en çok tercih ettikleri maşa modellerinden doğal dalgaları hacimli, çekici ve iri bukleler şeklinde yapmak için şu adımları takip edin:

Maşa Uygulamadan Önce Saçlarınızı Düzleştirin

Öncelikle saçlarınız doğal olarak düz değilse, iri dalgalara zemin hazırlamak için saçlarınızı düzleştirin. Bunun için en kolay yol saç düzleştirici kullanmaktır. Eğer saç düzleştiriciniz yoksa fön çekerek de bu işlemi yapabilirsiniz. Fön çekerken eğer ince teli saçlarınız varsa orta kalınlıkta bir fırça kullanmayı unutmayın.

Saç Köpüğü Uygulayarak Saçınızı Hazırlayın

Saç maşası ile doğal iri dalgalar yaparken, saç modelinin daha sağlam ve uzun süre kalıcı olması için saçlarınıza şekillendirici köpük uygulayın. Saç köpüğü saçlarınızı ıslatacağından, uygulamanın ardından bir süre eğer zamanınız varsa doğal kurumaya bırakın. Zamanınız kısıtlıysa makine ile saçınızı iyice kurutun.

Maşa ile Saçlarınızı Şekillendirin

Saçlarınızı düzleştirip, köpük uyguladıktan sonra orta kalınlıkta bir maşa ile iri dalgalar yapın. Bunun için öncelikle maşayı ısıtıp, saçlarınızda gezdirerek, saç tellerini alıştırın. Maşayı saçlarınıza sararken saç köklerine yakın bir mesafeden başlayınca maşayı asla saç uçlarından köklere doğru sarmayın. Eğer saçlarınız çok yıpranmış haldeyse saç uçlarınızda maşayı çok az ve dikkatli kullanın.

Saçlarınıza Elle Ya da İri Bir Tarakla Şekil

Verin Son olarak buklelerin elinize ya da iri bir tarak yardımı ile şekillendirip, düzeltin. İşte doğal ve iri bukleleriniz hazır!

Evde Dip Boya Yapmanın Püf Noktaları

Bayanların en büyük derdi veya en büyük keyfidir bakımlı olmak ve ona harcanan vakit. Bazı hanımlar vücuduna tepeden tırnağa gösterdiği özen ve bakımlı duruşuyla adından söz ettirirler, bakımlı olmayı çok severler ve ona harcadıkları zamandan asla pişmanlık duymazlar. Bazı hanımlar ise gerek yoğun yaşantısından dolayı gerekse de kendisine minimum düzeyde özen göstermekten hoşlandığı için kişisel bakımına çok fazla zaman ayırmaz.

Eğer siz de vakit darlığından veya kuaför koltuğunda çok fazla vakit geçirmek hoşlanmıyorsanız şimdi okuyacaklarınıza maksimum düzeyde dikkatli olunuz. Saçlarınızı boyattınız herşey çok güzel ve kendinizi çok iyi hissediyorsunuz. Amma ve lakin çok değil aradan geçen bir aylık gibi kısa bir zaman içerisinde saç diplerinizden kendi saç renginiz belirmeye başlar ve saçlarını o ilk gün ki formunu yitirir. Neyse ki dip boyası yaptırmak gibi bir çözüm yolu mevcut ama bunu her ay ayıracak vaktiniz ve belki de bütçeniz yok. Bu durumda ne mi yapmanız gerekiyor? Evde dip boya yapmayı öğrenmeniz durumunuzu çözüme kavuşturacak.

Evde Dip Boya Nasıl Yapılır?

Öncelikle saçınıza yaptırdığını boya, balyaj veya röflenin tonunun farkında olmalısınız. Sonrasında bu renge en yakın boyayı marketten veya bir parfümeriden tedarik etmelisiniz. Burada bir diğer önemli husus sizin saçınızın ana renginde. Çünkü boya işlemini kendi ana renginize uygulayacaksınız ve bu yüzden boya paketinin ön yüzünde gördüğünüz renk sizin saçınıza uygulandığında tam olarak da o renk oluşmayacak. Bu yüzden boya paketlerinin arka yüzünde mevcut olan örnek saç rengine bakmanını şiddetle tavsiye ederiz. Orada asıl saç rengi paketteki boya uygulandıktan sonraki saç rengine bakıp o şekilde alacağınız boya rengine karar verin.

Gelelim aldığımız boyanın uygulanmasına. Öncelikle bir çukur plastik kap, bir saç boya fırçası ve bir tane ucu sivri tarak ( hepsini çok ucuz meblalara temin edebilir ve bundan sonra ki tüm boya işlemlerinde kullanabilirsiniz.). Boya paketinden çıkan uyarı kılavuzunu okuduktan sonra saç boyasını kaba boşaltıp fırçayla iyice karıştırın.

Saçınızı bir lastik toka yardımıyla toplayın ve saçlarınızın ön kısmını tip çıkan kısmına kadar boyayın. Bu işlemi gerçekleştirdikten sonra saçınızı tarak yardımıyla ikiye ayırın ve saçınızı ince tutamlara ayırarak dip kısmını boyayın. Saçınızın ön kısmı bittikten sonra arka kısmını ince tutamlar halinde boyayınız. Bu işlem biraz zor olabilir ama bunu bir ayna yardımıyla kendi başınıza gayet güzel bir şekilde başarabilirsiniz.

En son olarak da saçınızı bir toka yardımıyla tepede tutturarak en arka kısmını boyayınız. Saçınızı boya paketinde yazan dip boya yıkama süresine uyarak o kadar vakit saçlarınızda boyayı bulundurup sonrasında ılık bir suyla durulayın ve asla şampuanla yıkamayın. İşte evde çok ucuz maliyetle ve zamandan tasarruf ederek dip boya yapmanız bu kadar basit. Her ay dip boya gerektiren boyalı saçları düşünecek olursak maddi ve manevi yönden oldukça ferahlamış olacaksınız.

Şimdiden okuyan herkese kolay ve mutlu bir şekilde evde dip boya yapmanın kolaylığının güzelliğini yaşamalarını diliyorum.

Cildi Sıkılaştıran Yağlar

Cilt yaşam boyunca birçok unsurlar karşı karşıya gelir ve çoğu temas ettiği unsur ona zarar verir. Bunun karşılığı olarak geçen yıllarda cilt kırışıklık ve sarkma ile bu durumu size bildirmeye çalışır. Cildinizde bu durumu ilk fark ettiğiniz anda müdahale edilmesi gereken, oldukça hassas bir bölgedir.

Ciltte görünen kırışıklıklar daha çok sarkmalarla oraya çıkar. Bu yüzden sarkma ya da kırışıklığın fark edilmesi ile birlikte cilt sıkılaştırma yöntemlerine başvurmanız istenir. Cilt sarkması, cilt altı derisinin yeterli miktarda su ve nem alamamasından kaynaklı olduğundan; cilt sıkılaştırmada da ilk olarak cildin nem dengesi sağlanmaya çalışılır. Cildin nem dengesini sağlayabilecek olan şey ise doğal yöntemlerle üretilmiş, katkısız ve kimyasal oranı düşük bir yağdır. Cilt sıkılaştıran yağlar genellikle eczanelerde, aktarlarda ya da bitkisel ürün satış merkezlerinde bulunur. Kar amaçlı piyasaya sürülmüş olanlar dışında doğal olarak hazırlanmış yağları bulabileceğiniz bu yerlerden ise almanız gereken yağlar sınırlıdır.

Peki, cilt sıkılaştıran yağlar hangileridir?

Kayısı Çekirdeği Yağı
Saf halde kullanılmaması gereken çok etkili bir yağ olarak karşınıza çıkar. Bu yağı daha çok nemlendiricinize karıştırıp, her gün kullanmanız önerilir. Kayısı çekirdeği özünden yapılan bu yağın bir diğer kullanım şekli de nemlendirilmiş bir pamuğa damlatılarak yüze sürülmesidir, ama bu uygulamadan sonra yüz hemen ılık su ile durulanmalıdır. Yağ kullanıldıktan hemen sonra etkisi ortaya çıkarak hem germe, hem de sıkılaştırma işlemine başlayacaktır. Düzenli olarak günlük kullanılması gereken bir doğal yağdır. Düzenli kullanımda etkisini çok hızlı bir şekilde ortaya çıkarır.

Portakal Yağı
Portakal bir meyve olarak cildi canlandıran ve sıkılaştıran bir besindir. Bu özelliğini yağ haline getirilmiş olan özünde de hapseder ve cildin sıkılaşmasında etkin rol oynar. Bu yağ içeriği sayesinde sıkılaşmasının yanında cildin pürüzsüz bir görüntü sunmasında da etkilidir. Uygulama aşamasında bir damla damlatılan pamuğun su ile nemlendirilerek yüze sürülmesi ile kolaylık sağlar. Bu şekilde yapılan uygulamaya 1 gün arayla yüze uygulanmalıdır. Cildiniz çok hassassa ve ciltte sivilce oluşumu gözlenirse portakal yağı haftada 1 kez olacak şekilde uygulanmalıdır.

Kantaron Yağı
Cildin yaşlanması ve buna bağlı olarak da sarkması tek bir nedene bağlıdır. İyi bakılmayan cilt hücre ölümleri yaşayarak bunu sarkma şeklinde dış görüntüsüne yansıtır. Bu ölümlerin durdurulması ve hücre yenilenmesi en çabuk kantaron yağı ile sağlanmaktadır. Yağ kızarıklık ve kaşıntı gibi etkiler göstermediği durumlarda her hafta 1 kez olacak şekilde yüze masaj ile uygulanmalıdır. 1 damla damlatılan kantaron yağı parmak uçları masajı ile yüze tamamen yedirilerek uygulanmalıdır. Açık yara ve yanık tedavisinde de etkili bir yağ olarak bilinir.

Fındık Yağı
Tamamen yağ deposu bir besin olan fındığın yağı cilt için tam bir sıkılaştırıcıdır. Vücudun bir anda genişlemesi ile ortaya çıkan çatlak görünümünü azaltmada büyük oranda rol sahibidir. Bunun yanında cilt sıkılaşması için verdiği mücadele de önemli oranda dikkat çekicidir. Fındık yağı aynı zamanda bir nemlendirici görevi ile de kullanılabilecektir.

Yasemin Yağı
Cildin sıkılaşmasında etken rol oynayan yağlar arasında gösterilen yasemin yağı, hücre yenilenmesinde de görev yapar. Bu özelliği ile çok bilinen yasemin yağını bir pamuk yardımıyla cildinize uygulayabilirsiniz. 5 damla kadar damlattığınız yasemin yağı ile cildinizin sıkılaşması gereken bölgesini silin. Bu işlemi 1 gün arayla uygulayın ve düzenli kulanım sonunda sonucu fark edin. Yasemin yağının yenileme özelliği ile cilt tonundaki canlılığı da fark edebileceksiniz.

Saçlarınızla çekici görünmenin 3 yolu

Bir kadının alımlı ve çekici görünmesinin sırrı bakımlı saçlarından geçer. Saçlarınızın şekli, yüzünüze yakışması kadar saç renginiz de oldukça önem taşır. Peki, kendi saç renginizi bulurken neleri baz alabilirsiniz?

Bu yöntemle selülitlerinizden kurtulun

Selülitleri yok etmek için ilk önce vücudunuzu ısıtmalı, yani yağ yakımını başlatmalısınız. Bunun için ya hızlı tempolu olarak yürümeli ya da başka bir sporu en az 40-45 dakika uygulamış olmalısınız. Aktif olarak harekete geçen deri değişime en hazır olduğu zamanda formülü uygulamalısınız. Günde sadece beş dakika uygulamanın sonuçları bir ayda net olarak gözlemlenebiliyor. Formülü dairesel hareketlerle uygulamayı unutmayın!

Malzemeler
1 kg. deniz tuzu 1 kg,
Yarım limonun suyu
1/2 kahve kaşığı portakal yağı
4-5 damla biberiye yağı
1 çay kaşığı zencefil
yarım çay kaşığı lavanta
1 çay kaşığı yeşil çay
10 damla greyfurt suyu
10 damla havuç suyu

Nasıl yapılır
Hepsini bir kapta sırasıyla karıştırın karıştırın. Bu karışımın miktarı, kullanılacağı bölgeye göre değişebilir. Karışımı her gün yeniden yapmanız gerekmiyor. Bir hafta boyunca dolapta bekleyebiliyor.

Saç diplerini canlandıran özel formül

Son zamanlarda kime sorsanız saçları dökülüyor. Elbette bu durumda stres ve kaygı halinin ciddi etkileri var. Ama esas sorunlarından biri metropollerde yaşadığımız için kireçli sulara maruz kalmamız. Bu yüzden yüzümüze ne kadar önem veriyorsak saçımıza da önem vermemiz gerekiyor.

Yurt dışında sıkça uygulanan hatta güzellik salonlarının bile çekinmeden kullandığı bir formül var. Siz de bu formülü evinizde yapabilir ve saçlarınıza uygulayabilirsiniz.

Malzemeler
120 gr gerçek kırmızı toz biber
Yarım litre yüzde 40-70'lik alkol

Nasıl hazırlanır
Kırmızı toz biber ve alkolü temiz bir şişenin içinde karıştırın ve bu karışımı 3 hafta boyunca bekletin. Bu bekleme süresinde şişeyi her gün alt üst ederek çalkalayın. 3 haftanın sonunda, her gün sabah ve akşam saçınıza ovarak uygulayın ve 15 dakika beklettikten sonra saçlarınızı durulayın.

Evde Selülit Yağı Nasıl Yapılır?

SELÜLİT YAĞI
MALZEMELER:

2 kâse deniz tuzu
2 yemek kaşığı biberiye yağı
1 çorba kaşığı limon yağı
1 çorba kaşığı portakal yağı
2 çorba kaşığı kayısı çekirdeği yağı
1 limon kabuğu rendesi
1 çorba kaşığı toz tarçın
2 çorba kaşığı susami yağı
Tüm malzemeleri karıştırın. Hafif masaj yaparak bölgeye sûrun. isterseniz üzerine streç film sarıp yürüyüş yapın.


SELÜLİT İÇİN AROMATİK YAĞ
MALZEMELER:
1 tatlı kaşığı tarçın yağı
1 tatlı kaşığı greyfurt yağı
1 tatlı kaşığı bergamot yağı
1 tatlı kaşığı acıbadem yağı

YAPILIŞI:
Yağları karıştırın. Tüm vücudunuza masaj yapın. Böylece stresten kasılan kaslarınız rahatlar.

İncelen ve Dökülen Saçlar İçin Bitkisel Maskeler

Saç tellerinde incelme veya saçta dökülme sorunu varsa veya saçlarda kepeklenme varsa, kırık saçlar bulunuyorsa tarifini vereceğimiz bu bitkisel maske ile saçlara bakım yapmanızı öneriyoruz. Sitemizde yayınladığımız saç bakım maskeleri tamamen bitkisel ve doğal ürünler kullanılarak hazırlanan saç maskeleridir. İşte ince ve dökülen saçlar için bitkisel doğal saç maskesi tarifi;

Maske için Malzemeler:
Çemen tohumu

Maskenin Yapılışı:
Çemen tohumlarını çektirin ve geceden suya bırakın. Elde ettiğiniz macunu saç derisine masaj yaparak yedirerek sürün ve 15-20 dakika kadar o şekilde bırakın. Sonrasında saçınızı yumuşak bir şampuanla yıkayın. Bu macun kepek, dökülen, incelen, kırılan saçlar ve kellik gibi sorunlara iyi gelir.

Kırılan Saçlar İçin Maske Tarifi

Malzemeler:
Hindistancevizi yağı
Misket limonu suyu

Maske Yapılışı:
Haftada iki kez, misket limonu suyuyla karıştırdığınız hindistan cevizi yağını saçlarınıza sürün.

Ünlülerin saç bakım sırları

Son zamanlarda ünlüler arasında yaygın bir akım 'şampuansız saç yıkama'...

Peki, bu akımının öncüsü olan ünlüler hangileri?

Kim Kardashian'ın saçlarını 5 günde bir yıkadığını biliyor muydunuz? Saçının ilk günkü görünümünü korumak için hileler kullanan star, 3. günden sonra toplu modellerle saçını kamufle ediyor.

Gwyneth Paltrow da 'şampuansız saç yıkama' akımının öncülerinden.

Adele, verdiği bir röportajda saçını 2 aydır ilk defa şampuanla yıkadığını, bunun dışında sadece suyla yıkadığını açıklamıştı.

Ciara ise Grammy kırmızı halısında saçlarını 2 haftada bir yıkadığını söylemişti.

Saçının doğal yağından arınmasını istemeyen Jessica Simpson, haftada 1 kez yıkamanın yeterli olacağını düşünüyor.

Saçlarının kötü koktuğunu itiraf eden Lorde, 2 haftada bir yıkadığını ve saçlarıyla zor başa çıktığını söylüyor.

Sharon Stone, sağlıklı bir görünüm için sürekli değişik ürünler kullanıyor ve 4 günde bir yıkamanın yeterli olduğu görüşünde.

Cindy Crawford ise 3 günden önce yıkamadığını, uyurken de saçlarını topladığını söylüyor.