30 Ağustos 2014 Cumartesi

E Vitaminli Cilt Bakım Maskesi

salatalik-maskesi
Bu maske cildinizi besleyerek, pürüzsüz ve harika bir cilde sahip olmanizi saglayacak. Üstelik tüm cilt tipleri için uygun oldugundan, herkes rahatlikla kullanilabilir.

Malzemeler:
* 1 çorba kaşığı tatlı badem yağı,
* 1 çorba kaşığı jojoba yağı,
* 1 çorba kaşığı üzüm çekirdeği yağı,
* 2 kapsül E vitamini yağı

Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri cam bir sisenin içinde iyice karistirin. Küveti ilik suyla doldurup bitkisel yagdan 2 çay kasigi ekleyin. Banyodan çiktiktan sonra nemlendirici krem uygulayin.
Kürümüz, hücre yenileyici özellige sahip oldugundan, tüm cildiniz, genç ve isil isil olacak.

Göz Altı Morlukları İçin Maskeler

gozalti-morluklarindan-kurtulmanin-yollari
Açık gözenekler, kış sonrasında sararmış ciltler, eskiden sıkılmış sivilcelerden kaynaklanan sivilce lekelerine birebir. Bir tek maske ile pek çok cilt problemine çözüm bulmak mümkün.

Malzemeler:
1 çay kaşığı bal kabağın çekirdekleri(çiğ olacak),
1 tatlı kaşığı Su ve ya süt,
Yarım çay kaşığı bal

Hazırlanışı:
1çay kaşığı bal kabağı içini çekirdekleri havanda ezin,1 tatlı kaşığı su ve ya sütü ekleyip karıştırın ve balıda ekleyin bir kasedeye koyup 2-3 saat dolapta bekleyin.Lekeler,çiller açılana kadar bu kürü uygulayın…

Bal Kabağı Maskesinin Faydaları :
Hem cildi sıkılaştıracak, hem lekelerle savaş hemde göz altındaki morluklara iyi gelen ve ilk defa açıkladığı müthiş bal kabağı maskesi.

Gözaltı Morlukları :
Özellikle hanımların baş sorunlarında biri olan gözaltı morlukları ve ödemleri için bir karışım. bu karışımı hem içebilir hem de ,buz kalıplarında küçük buzlar haline getirerek göz altlarına sürerek faydasını görebilirsiniz.
Bu tarif napolyon'un eşi josephine nin çok ünlü bir tarifi

Malzemeler:
250 gr. ahududu (Ahududu yoksa böğürtlen ya da çilek kullanabilirsini) ,
100 gr. yoğurt ,
1 yemek kaşığı limon suyu,

Hazırlanışı:
Tüm malzemeyi karıştırıp blenderden geçirin.bu karışımı haftada 1-2 kez taze olarak hazırlayıp için. ayrıca buz kalıplarında dondurup, bu buz parçalarını yüzünüzde ve gözaltlarında gezdirirseniz ödeme ve morluklara faydalı olur. ayrıca bu karışım sadece gözaltı ödemlerine değil, tüm vücuttaki ödemleri almaya çok faydalıdır.sabah kahvaltısından 20 dakika önce içerseniz daha etkili olur.
AYRICA: bu karışımın içine 1 kaşık tuz ilave ederseniz vücut peelingi olarak kullanabilirsiniz.

29 Ağustos 2014 Cuma

Lazer Epilasyon Hakkında Bilmek İstedikleriniz

Lazer-Epilasyon-Zararlari
Lazer nasıl epilasyon yapar? Neden birden fazla seans gerekmektedir? Tedavi sonrasında iz kalır mı?

Lazer güvenli midir?
Tıbbın önemli teknolojik buluşlarından olan lazer son 30-40 yıldır gelişerek bir çok alanda (göz ameliyatlarından diş dolgusuna kadar) güvenle kullanılmaktadır.Bu kullanım alanlarından bir yenisi de lazer epilasyondur. Doğru vakada doğru lazer ve doz seçilerek güvenli kullanım sağlanır. Lazerin birikici etkisine (Kanser yapıcı) rastlanmamıştır. FDA (Amerikan gıda ve ilaç dairesi) onaylı cihazlar ABD ‘den İngiltere’ye, Avustralya’ya kadar birçok gelişmiş ülkede kullanılmaktadır.

Lazer nasıl epilasyon yapar?
Lazerin epilasyon yapma mekanizması; milisaniyelik atışlarla cilde uygulanan lazer ışını, çevre dokuya zarar vermeden cildi geçerek seçici olarak kıl kökünde yoğunlaşır, burada ısı oluşturur ve kıl kökünü tahrip eder. Birbirini izleyen ortalama 6 seans sonunda uygulama yapılan bölge tüylerden arınır.

Lazerin geleneksel yöntemlere üstünlüğü nedir?
Tüm dünyada yaygın kullanımı ile elde edilen deneyimler, lazerin diğer yöntemlerle kıyaslanamayacak kadar güçlü olduğunu kanıtlamıştır.
Kalıcı olması, yok denecek kadar az acı oluşturması, kısa sürede büyük alanlarda uygulanabilmesi, özel bakım gerektirmemesi diğer üstün özellikleridir

Lazer epilasyon nasıl uygulanır?
Tedavi edilecek alan temizlenir .Bu bölgeleki uzun kıllar kısaltılır. Lazer enerjisi deriden geçip kıl folikülündeki siyah pigment tarafından emilir. Saniyeden daha kısa sürede uygulama alanındaki kıl kökleri etkisiz hale getirilir. Tedavi edilecek alanın genişliğine bağlı olarak işlem birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir. Tedaviden sonra, en fazla iki hafta içinde kıllar kendiliğinden dökülür. İşlemden hemen sonra günlük aktivitelere başlanabilir.

Neden birden fazla seans gerekmektedir?
Vücudumuzdaki kılların, doğum, gelişme ve ölüm gibi farklı yaşam evreleri vardır. Aynı bölgede farklı evredeki kıllar bir arada bulunmaktadır. Kılın lazere en duyarlı olduğu evreyi bulmak için, lazer uygulaması belli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Seans sayısı kişiden kişiye ve aynı kişide farklı bölgelerde değişmekle birlikte ortalama 6 seans sorunu çözümlemeye yeterlidir. Yüz bölgesinde bu sayı 10-15 seansa kadar çıkabilir.

Seans aralıkları nasıl olmalıdır?
Seans araları da kişiye ve uygulama yapılan bölgeye göre değişir. Ortalama olarak yüz bölgesinde 4 hafta, diğer bölgelerde 6-8 haftaya kadar uzayabilir.

Yaz aylarında uygulama yapılır mı?
Bronzlaşmamak şartı ile her mevsimde uygulanabilir. Yüksek faktörlü güneş koruyucuları kullanılarak yaz aylarında uygulama yapılabilir. Tedavi öncesi bronz olunmaması şarttır.

Tedavi sonrasında iz kalır mı?
Lazer epilasyon uygulaması sonucu ciltte kızarıklık görülmesi beklenen bir durumdur. Normalde uygulamayı takip eden birkaç saat ila birkaç gün içerisinde tamamen kaybolur. Hemen epilasyonun ardından ya da öncesinde kişinin güneşlenmesi veya solaryuma girmesi, kalıtımsal pigmentasyon problemi bulunması gibi özel durumlarda ciltte açık veya koyu renklenmeler görülebilir. Nadiren su toplaması ve yanık oluşabilir. Genel olarak bu durumlar geçicidir ve zaman içerisinde geride hiçbir iz bırakmadan kaybolur.

Sivilce ve Akneler İçin Maskeler

kil-maskesi
Hiç değilse haftada bir günü kendinize ayırın. Hem dinlenin hem de güzelleşmenin keyfine varın. Telefonun fişini çekin. En sevdiğiniz kaseti çalın. Kanapeye uzanıp kafanızdaki tüm düşünceleri silip kendinizi müziğin ritmine bırakın. Siz gevşedikçe ve içinizdeki stresi attıkça cildiniz de gevşeyecek ve nefes almaya başlayacaktır. Cildiniz artık beslenmeye hazırdır. Mutfağa gidin ve buzdolabının kapağını açın. Cilt tipinize uygun ya da cilt sorunlarınıza çare olacak malzemeyi alıp maskeyi hazırlayın.

Doğal maskeler, ani etkili olup cildi nemlendiriyor, tazeliyor ve kırışıklıkları gideriyor. İçerdikleri maddelere göre ciltteki işlevleri de değişiyor. Kimi yağlı ciltlere iyi gelirken, kimi kuru ciltlere nem kazandırıyor. Ancak dikkat! Cilt tipinize uygun olmayan maddeleri içeren bir maske, cildinize zarar verebiliyor. Örneğin; kuru ciltliyseniz limon ve greyfurt gibi turunçgillerden uzak durmanızda yarar var.

Özellikle içinde bulunduğumuz şu günlerde kirli havaya, sert rüzgarlara ve sigara dumanına maruz kalan cilde maske uygulamak çok yararlı. Çünkü maskeler, cilde derinlemesine etki ediyor. Maskeyi cildinizin durumuna göre haftada 1 veya 15 günde bir uygulayabilirsiniz.

Meyve, sebze ve yumurta gibi besinlerden oluşan maskeleri evde hazırlamak hem çok kolay hem fazla zaman almıyor, üstelik ekonomik de.
bunun için üşenenler ya da'nasıl olsa her gün nemlendirici krem sürüyorum, geceleri besleyici krem kullanıyorum, maskeye ne gerek var' diyenler olabilir.

Dermatologlara göre ince bir kat tabaka halinde sürülen kremlerin aksine maskeler, cildi neredeyse 3 mm ile yarım santim kalınlığında bir tabaka halinde kaplayarak dış etkenlerle ilgisinin tamamen kesilmesini sağlıyor. Böylece cilt, maskedeki tüm vitamin ve mineralleri kolaylıkla özümsüyor.

Maske sürmenin incelikleri
*Önce cilt tipinizi belirleyin. Cildinize uygun meyve ya da sebzeyi seçin. Yapraklı sebzeleri kaynar suda 3 dakika bekletip süzün. Soğuyunca cildinizin üzerine yerleştirin. Diğer sebzeleri ise robotta püre haline getirin. Akmayacak kıvama gelince maskeniz hazır demektir.

* Maskeyi sürmeden önce cildinizi temizleyin. Çünkü kirli cilt maskeyi özümseyemez. Bunun için bir parça pamuğa temizleme sütünü döküp önce tüm cildinizi temizleyin, sonra ılık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.

* Maskeyi göz ve dudak çevresi hariç tüm yüz ve boynunuza kalın bir tabaka halinde sürün. Kesinlikle bir yere uzanıp kafanızdaki düşünceleri boşaltın. Çünkü bu pozisyon, vücudun gevşemesine yol açarak hem maskenin akmamasını hem de cildin maskeyi daha kolay özümsemesini sağlıyor.

* Önerdiğimiz maske tariflerindeki bekleme sürelerini aynen uygulayın. Aksi durumda maske cildinize zarar verebilir. Maskeyi temizlemek için ılık suya batırılmış pamukla cildinizi silip yıkayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın.

Kızarıklık sorunlarına ahududu
Probleminiz:
Cildinizde dolaşım sorunları var. Kılcal damarlarınız zaman zaman hiç de estetik olmayan görüntülere yol açıyor. Sivilceler ve yer yer kızarıklıklar ortaya çıkıyor.

Ne yapmalısınız?
Öncelikle kan dolaşımını hızlandıran sebze ve meyveleri araştırın. Frenküzümü, ahududu, böğürtlen ve çilek gibi meyveler bu konuda can simidiniz olabilir. Ayrıca içerdikleri bol A vitamini sayesinde cilde pürüzsüz ve kadifemsi bir görünüm kazandırırlar.

Size uygun maske:
1 avuç dolusu çilek veya ahududuyu bir kâseye alın. Püre halinde ezip cildinize sürün. Ancak cildiniz kuru ise çilek püresine 2 çorba kaşığı süt kreması ekleyip karıştırın ve temizlenmiş cildinize uygulayıp 10 dakika bekletin. Yıkayıp kurulayın.

Çileğin özellikleri:
Çilek, bol C vitamini içerdiği için vücudun ve cildin bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Toksinlerin atılımını kolaylaştırarak vücudu temizliyor. Ayrıca bağırsakları yumuşatarak kabızlığı gideriyor.

Yağlı cilde limon
Probleminiz:
Cildiniz aşırı yağlı. Üstelik yer yer parlıyor ve gözenekler genişlemiş. Bu durumda yağ dengesini düzenleyen bir maske uygulamalısınız. Limon bu konuda yararlı olabilir.

Ne yapmalısınız?
Her sabah uyandığınızda ayna karşısına geçin ve cildinizi dikkatle inceleyin. Büyük bir olasılıkla yeni bir sivilce ile karşıla şaabilirsiniz. Yağlı cilt, sivilce ve aknelere davetiye çıkarabiliyor. Bu durumda antiseptik ve sıkılaştırıcı etkili olan limon ile maske hazırlayın.

Size uygun maske:
2 limonun kabuğunu soyup kabuklarını 2 çorba kaşığı suyun içinde 3 dakika bekletin. Robotta püre halinde ezin ve canlandırıcı maske olarak kullanın. Temizlenmiş cildinize pamukla sürüp birkaç dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın ve ardından günlük nemlendiricinizi sürün.

Limonun özellikleri:
Sıkılaştırıcı ve mikropları öldürücü özellikler içeren limon, bol su içerdiği için toksinlerin vücuttan atılımını sağlıyor. Böylece cilt pürüzsüz bir görünüme kavuşuyor. Zengin C vitamini deposu olduğu için cildi dış etkenlerden koruyup cilt hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunuyor.

Kuru cilde marul
Probleminiz:
Sürekli stres hali ve yoğun çalışma temposu cildi olumsuz yönde etkileyerek kuruluğa sebebiyet verebiliyor. Önlem alınmazsa ilerleyen dönemlerde cilt, mat bir görünüme kavuşuyor ve erken kırışıklıklar sözkonusu olabiliyor. Kuru cilt diğer cilt tiplerine oranla daha çabuk yaşlanıyor.

Ne yapmalısınız?
Sağlıklı, taze ve ışıltılı bir cilt istiyorsanız öncelikle maksimum düzeyde bir nemlendirme sağlamalısınız. Bu nedenle bol su içeren tüm meyve ve sebzeler cildinizin dostu olabilir. Bizim önerimiz marul ya da kıvırcık salata. Her ikisinin de içerdiği su miktarı cilde ihtiyacı olan nemi sağlayacaktır.

Size uygun maske:
Birkaç marul yaprağını kaynar suya batırıp 2 dakika bekletin ve soğumaya bırakın. Yaprakları temizlenmiş yüzünüze ve boynunuza uygulayın. 20 dakika bekleyip yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Havlu ile tampon yaparak kurulayın.

Marulun yararları:
Marul bol su içerdiğinden vücuttaki toksinleri atıp temizliyor, zengin A vitamini sayesinde cilde pürüzsüzlük kazandırıyor. C vitamini ile de cildi güçlendirip olumsuz dış etkenlere karşı koruyor.

Yıpranmış cilde üzüm
Probleminiz:
Cilt bir takım olumsuz etkenlerden dolayı yıpranmaya ve erken yaşlanmaya başlıyor. Özellikle sonbahar aylarında ani değişen havalar cildi fazlasıyla etkiliyor. Bu dönemlerde cildi tazelemek ve kış mevsiminin zararlarından korumak için ölü hücrelerden arındırılması gerekiyor.

Ne yapmalısınız?
Bu durumda sadece nemlendirici kullanmak yeterli olmaz. Belli aralıklarla peeling yani ölü hücrelerin temizlenmesi işlemini de uygulamalısınız. Üzüm, bu konuda derdinizin çaresi olabilir. Üzüm, içerdiği maddeler sayesinde cildi derinlemesine temizlerken, kan dolaşımını da düzenliyor.

Size uygun maske:
Üzümlerin kabuklarını soyun. Çukur bir kaseye alıp çatalla ezerek püre haline getirin. Fazla suyunu süzün ve posasını temizlenmiş cildinize dairesel hareketlerle masaj yaparak sürün. 20 dakika bekleyip yıkayın.

Üzümün yararları:
Ölü hücreleri temizlemenin yanı sıra selülite de iyi geliyor. Cildin su tutmasını engelliyor. Zengin içeriği ile toksinleri atan üzüm, bağırsak ve böbrekleri çalıştırıyor, bol enerji veriyor ve cildin yaşlanmasını geciktiriyor.

Yorgunluğa çare muz
Probleminiz:
Çalıştığınız ortamda yoğun hava kirliliği sözkonusu ise ya da sigara tiryakisi iseniz ve gece hayatınız varsa bu durumdan en çok etkilenecek yerlerden biri de cildinizdir. Cilt, dış etkenlere karşı savaşamayacak kadar güçsüz hale geliyor ve yorgun bir görünüme kavuşuyor.

Ne yapmalısınız?
Yorgun cilt soluk renklidir, kırışıklıklara davetiye çıkarır. Hiç değilse haftada bir kez zengin potasyum kaynağı olan muzla bir maske uygulayın. Muzun içeriğindeki yorgunluk giderici etkiler cildi dinlendirerek tazeliyor ve ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlıyor.

Size uygun maske:
1 muzu çatalla ezerek püre haline getirin. Temizlenmiş cildinize masaj yaparak sürüp 15 dakika bekleyin. Ilık suya batırılmış pamukla cildinizi temizleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.

Muzun yararları:
Muz yüksek tansiyon, yorgunluk ve kramplara karşı etkili olan potasyum açısından çok zengin bir meyve. Bol enerji verip, idrar söktürücü özellikler içeriyor. Ayrıca A ve C vitaminleri içeriyor. Bu nedenle yorgun cildin en yakın dostudur.

Kırışıklıklara kivi
Probleminiz:
İlerleyen yaş, düzensiz yaşam tarzı ve olumsuz dış etkenler cildin direncini kaybetmesine ve kırışıklıkların oluşmasına neden oluyor. Önlem alınmazsa ciltte hızlı yaşlanma başlıyor ve cilt soluk bir renge bürünüyor.
Ne yapmalısınız?
Cilde kadifemsi bir yumuşaklık ve ışıltı kazandırmak, kırışıklıkları hafifletmek için ekstra bakım uygulamakta yarar var. En zengin C vitamini kaynağı olan kivi yaşlanmayı durdurabiliyor. Yaşınız 25'in üzerinde ise kivi maskesini haftada bir kez uygulayın.

Size uygun maske:
Birkaç kiviyi soyup çatalla ezerek püre haline getirin. Suyunu süzüp posasını temizlenmiş yüzünüze ve boynunuza masaj yaparak sürün. 20 dakika bekleyip ılık suya batırılmış pamukla silin ve ılık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın.

Kivinin yararları:
Kivinin portakal ve limon gibi turunçgillerden daha fazla C vitamini içerdiğini biliyor muydunuz? Kivi de ayrıca bol miktarda magnezyum bulunuyor. Anemi ve mide problemlerine etkili olan kivi, bağırsakları yumuşatıyor ve toksinlerin atılımını sağlayıp vücudu temizliyor.

Pürüzlü cilde fesleğen
Probleminiz:Cildiniz pürüzlü ve yaşlı görünüyor. Sık sık lekeler ve sivilceler de ortaya çıkıyor. Eğer özenli bir bakım uygulamazsanız yüzünüzdeki kırışıklıklar artarak derinleşebilir.

Ne yapmalısınız?
Bu konuda taze ya da kuru fesleğen imdadınıza yetişebilir. Fesleğen, temizleyici ve canlandırıcı etkisiyle hücreleri yenileyerek cildin elastikiyetini artırıp ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. Haftada 1 veya 2 kez fesleğen maskesi uygulamanızda yarar var.

Size uygun maske:
1 avuç kuru fesleğen yaprağını bir çay fincanı kaynar suya atın. 1 çorba kaşığı süt tozu ilave edip ılınmaya bırakın. Süzüp cildinize dairesel hareketlerle masaj yaparak yedirin ve temizleyici olarak kullanın. Özellikle kuru ciltler için çok yararlı bir doğal temizleme ürünü.

Fesleğenin özellikleri:
Saçlarınız mı dökülüyor? Özelikle taze fesleğen kullanmanızı öneriyoruz. Saç dökülmesini yavaşlatıyor. Bir demet fesleğen yaprağını yarım litre suda kaynatıp süzün. Ilınınca bir şişeye alıp ağzını kapatın. Her yıkamada saç diplerinize friksiyon yaparak uygulayıp saçınızı yıkayın.

Şişkinliğe karşı rezene
Probleminiz:
Son zamanlarda her sabah uyandığınızda aynadaki görüntünüzden rahatsız mı oluyorsunuz? Yüzünüz ve gözlerinizdeki şişkinlik sizi rahatsız edecek boyutlara mı ulaştı? Üstelik cildiniz soluk mu? Bu sorulara yanıtınız evet ise rezeneyi deneyin.

Ne yapmalısınız?
Acil önlemler almazsanız sürekli şişkinlik cildinizin elastikiyetini kaybetmesine yol açabilir. Öncelikle şişkinliği giderip sonra cildi sıkılaştırıcı önlemler alın. Bunun için rezene maskesini cildinizin durumuna göre haftada bir ya da iki kez deneyin.

Size uygun maske:
20 gr rezene yaprağını 1 çay fincanı suyla kaynatıp süzün. 3 çorba kaşığı rezene suyuna 1 yumurta sarısı ve ayrı bir yerde kar halinde çırpılmış 1 yumurta akı ilave edip karıştırın. Yüz ve boynunuza sürüp 15 dakika bekletin. Ilık suyla yıkayıp kurulayın.

Rezenenin yararları:
Yüksek oranda A vitamini içeren rezene cilde en yararlı sebzelerden biri. Ayrıca B ve C vitaminleri, kalsiyum, kükürt ve demir kaynağı da. Hindistan'da yüzyıllardır değişmeyen bir gelenektir rezene. Her yemekten sonra ağız kokusunu gidermek ve hazmı kolaylaştırmak için rezene tohumu çiğnenir.

Lifting etkili yumurta
Probleminiz:
Cildinizde hafif sarkmalar başladı. Bunun nedeni cilt yapınız olabilir. İlerleyen yaş ya da hızlı kilo alıp verme gibi sorunlar da cildin esnekleğini yitirerek sarkmasına yol açıyor. Acil olarak cildinizi sıkılaştırmazsanız sarkma artacaktır.

Ne yapmalısınız?
Cildinizi sıkılaştıracak malzemelerle maskeler hazırlayın. Aminoasit içerikli ve albümin içeren yumurta akı cildinize lifting etkisi yapacaktır. Özellikle yumurta akı bu konuda gerçek bir uzman.

Size uygun maske:
2 yumurta akını 1 çorba kaşığı tozşekerle kar halinde çırpın. Hazırladığınız bu merengi temizlenmiş cildinize pamukla masaj yaparak sürün. 15 dakika bekleyip ılık suya batırılmış pamukla temizleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile tampon yaparak kurulayın.

Yumurtanın yararları:
Yumurtanın, ucu çatallaşmış saçlara iyi geldiğini biliyor muydunuz? Saçları adeta yeniden yapılandırıp ışıltı kazandırıyor. 1 yumurta sarısını ayrı bir yerde çırpıp 1 çorba kaşığı bebe şampuanına ilave edin. İyice karıştırın ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayıp birkaç dakika bekledikten sonra yıkayın.

Güçsüz cilde nane
Probleminiz:
Birkaç gecenin uykusuzluğu adeta cildinize yansımış. Güçsüz ve yıpranmış bir görünüm içeriyor. Cildinizden sanki yorgunluk okunuyor. En iyisi bir an önce önlem almak. Aksi durumda cilt, sağlıksız bir görünüme kavuşup kırışıklıklara davetiye çıkarabilir.

Ne yapmalısınız?
Öncelikle cildinizi dinlendirmelisiniz. Bunun için rahatlatıcı etkili bitkilerden yararlanın. Nane, papatya gibi. Hazırlayacağınız maskeleri haftada 1 ya da 2 kez uygulayarak cildinizi yeniden yapılandırın.

Size uygun maske:
20 gr taze nane yaprağını 1 çay fincanı suyla kaynatın. Ilınınca süzün. Bir elmayı soyup rendeleyin. Nane suyuna ilave edip karıştırın. Daha önceden temizlediğiniz yüz ve boynunuza masajla yedirerek sürün. 20 dakika bekleyip cildinizi yıkayın ve havlu ile kurulayın.

Nanenin yararları:
Fiziksel ve ruhsal yorgunluğun ilacı nane. Banyo suyuna ilave edeceğiniz bir avuç nane ile papatya derdinizin çaresi olabilir. Üstelik sıcak banyo sırasında banyonuz bu kokulu bitkilerden dolayı çok hoş kokabilir. Bitkilerin sinirler üzerinde rahatlatıcı bir etkisi de var.

28 Ağustos 2014 Perşembe

Siyah Noktalardan Kurtulmanın Doğal Yolları

siyah-nokta
Siyah Noktalara Yoğurt ve Limon Suyu
Cildimizdeki istenmeyen misafirlerden biri de siyah noktalar. Daha temiz bir cilt için evinizde kolaylıkla yapabileceğiniz limon suyu ve yoğurtla hazırlanan maskeyle, sivilce ve siyah noktalardan kurtulabilirsiniz.

Bir kâse yoğurda bir limonun suyunu karıştırın. Bu karışımı, gözlerinize gelmemesine dikkat ederek yüzünüze yayın ve 15 dakika bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık suyla yıkayarak çıkarın. Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler. Bu maske haftada bir kez uygulanabilir.

Yulaf Ezmesi Maskesi
Yulaf maskesi ile siyah noktalardan kurtulun yulaf ezmesi, cildin derinlemesine temizlenmesi ve siyah noktaların yok edilmesini sağlayan bir maskedir. Bu maske ayrıca cildin içinde dolaşan pislikleri temizleyip, cildin fazla yağlanmasını da engeller. Bu nedenle kuru ciltli kişiler tarafından pek fazla kullanılmamalıdır.

Yulaf ezmesi maskesinin yapımı son derece basittir. Pişirdiğiniz yulafları süzdükten sonra, bunları geniş bir kabın içinde bir kaç dakika ezin. Hazırladığınız bu yulaf ezmesini yüzünüze sürdükten sonra 15 dakika kadar bekleyin. Daha sonra yüzünüzü ılık suyla temizleyin. Bu maskeyi vücudunuza da uygulayarak, şaşırtıcı bir sonuca ulaşabilirsiniz.

Siyah noktalara elma sirkesi…
SİYAH noktaları elma sirkesi ile yok edebilirsiniz. Su ile karıştırılmış elma sirkesi ile yüzünüzü temizleyin ve su ile durulayın. Elma sirkesi cildinizi yumuşattığı gibi, akneye yol açan mikropları öldürecektir.

Siyah Noktalar ve SivilcelerÇok gözenekli ve iyi temizlenmeyen ciltlerde siyah nokta oluştuğunu belirten uzmanlar, hem görünüm hem de sağlık açısından siyah noktaların oluşumunun engellenebileceğini kaydetti.
Gözenekler yağ üretip salgıladıkları için cildi alerjiden ve çevre kirliliğinden koruyor. Eğer gözenekler olmasaydı, yağlar derinin altına iner, yüzde kistler oluşur ve deri altında enfeksiyonlar meydana gelirdi. Ancak çok gözenekli ciltlerde, eğer cilt iyi temizlenmiyorsa siyah nokta oluşuyor. Uzmanlara göre hem görünüm hem de sağlık açısından siyah noktanın oluşmasını engellemek gerekiyor.Yağlı ciltlerde gözeneklerin daha açık olduğuna dikkati çeken uzmanlar, herhangi bir sağlık problemi yaşayıp tedavi amaçlı ağır ilaçların kullanılmasıyla da cildin yağlanabildiğini kaydetti. Cildin yağlandığı zaman gözeneklerin açıldığını ifade eden uzmanlar, yapılan araştırmalar sonunda ultraviyole ışınlarının da gözenekleri genişlettiğinin belirlendiğini vurguladılar. İşte uzmanlara göre sivilceyle başa çıkmanın yolları:

Gözenekleri daraltmak için
Gözeneklerin açılması için ilk etapta gözenekleri kapatmaya çalışmak yerine, yağ ifrazatını durdurmak ya da dengelemek lazım.

Yağlı ciltler daima su miktarı az olan ciltlerdir. Su miktarı az olduğu zaman ölü hücrelerin doku yüzeyine çıkıp asitli tabaka ile koruma faktörü oluşturması zorlaşır. Bu nedenle cildin yüzeyi dış etkenlerden zarar görür. O halde ciltteki su miktarı arttırılmalıdır. Yağ ifrazatının yavaşlatılması, ciltteki su miktarının artırılmasıyla mümkündür. Bunun için de su bazlı ürünler kullanılması ve doğru ürünün kullanılması şarttır. Cildinize uygun ürünü kullanmak için de bir uzmana danışmanızda fayda var.

35 yaş altı ciltlerde, gözenekler kendiliğinden kapanır. Dengeli bir cildin gözenekleri kendiliğinden kapanır. 35 yaşın altındaki genç ciltlerde gözeneklerin kapanması kolaydır. Eğer cildin su ve yağ dengesi düzelirse gözenekler ya kendiliğinden, ya bakımla ya da maskeyle kapatılabilir. Ama yaşınız 35′in üzerindeyse deri kalınlaşmış, çizgiler kırık çizgi haline gelmişse, bu gözenekleri kapatmak biraz daha zordur. Gözenekleri kapatmak için mücadele vermek yerine, daha fazla büyümemelerini önlemek daha iyi bir çözümdür.

Gözenekleri temizleyen bantlar işe yarıyor mu?
Siyah noktaları azaltmak için uygulanan yöntemlerden biri de bantlardır. Siyah noktaları kimi zaman tümüyle ortadan kaldıran bu bantların kullanımı çok kolaydır. Bantları yapıştırmadan önce uygulayacağınız alanı ıslatıyorsunuz, suyla birlikte yapışkan bir özelliğe kavuşan bandı yapıştırıp kuruyunca çıkartıyorsunuz. Ancak siyah noktaları alan bu bantlar, gözenekteki yağları boşaltamıyor. Oksitlenen bölümü alabilen bantların, dokunun içindeki kanalı kapatan yağ kütlesini alması mümkün değil.

Siyah noktalardan nasıl kurtulursunuz?
Siyah noktalar oluştuktan hemen sonra bir uzmana başvurup temizletilerek, uygun ürünle tekrar oluşmamasını sağlamak gerekir. Oluşmaması için de cildi, sabah akşam temizlemek gerekir. Ancak bunu sabunla yapmamak uygundur.

Cildi nasıl temizlemeli?
Cildi, türüne göre temizleme sütü ve tonikle temizlemek en doğrusudur. Ardından sürülecek bir nemlendirici kremle bakım tamamlanabilir. Makyaj yapılmasa bile, gündüz çok kirlenen cildi akşam mutlaka temizlemek gerekir.

Siyah noktalarınızı siz temizlemeyin
Yapılan yanlışlardan biri de siyah noktaları bilinçsizce sıkmak. Böylece kılcal damarlarda ve doku altı hücrelerinde tahribat meydana gelebiliyor. En iyisi bir cilt uzmanına gidip siyah noktaları temizletmek.

Saçlara Doğal Bakım

sacbakimi
Küçük reçeteler
Saç deriniz kuruyor ve kaşınıyor ise, başınızı elma sirkesiyle yıkayın. Elma sirkesi kaşıntınızın kesilmesine yardımcı olacak, kuruluğu da giderecektir.

Saçınız sürekli karışıyor ve zor mu taranıyor? Herhangi bir saç kreminden çok az bir miktarı (birkaç damla) spreyli bir şişeye koyun. Su ekleyin ve iyice çalkalayarak kullanın.

Kepekten korunmak için bal kullanın! Çeyrek bardak sıcak suda 1 kaşık balı eritin. Parmaklarınızla saç diplerinize masaj yaparak bu karışımı iyice yedirin. Daha sonra saçınızı yıkayıp durulayın. Farkı farkedeceksiniz.

Saç bakımı için doğal yöntemler
Hepiniz uzun ve sağlıklı bir saça sahip olmak için onu sürekli kestirmeniz gerektiğini duyarsınız. Aslında sürekli saçınızı kestirmek sadece onun daha kısa olmasını sağlar. Sağlıklı olması ile hiçbir ilgisi yoktur.

Saç uzunluğu kafanızın şekli ve genişliği ile orantılıdır ve yeni teknolojilerle bile bunu değiştirmenize olanak yoktur. Sağlıklı ya da sağlıksız saç yoktur. Saçımız aslında ölüdür. Ölü olmasaydı kesildiğinde canımız yanmazmıydı? Eğer saçlarınızın ucu kırılmamışsa ya da boyama yüzünden hasar görmemişse onu sürekli kestirip sağlıklı ve uzun yapmaya çalışmak yanlış bir şey. Sadece stil değişikliği düşünenler için sık saç kestirilmesi önerilebilir.

Saçınızın sağlıklı olması için yapabilecekleriniz:

- Günlük olarak pahalı olmayan bir Vitamin (One-A-Day) alın.
- Saçınızı fazla taramayın. Sadece gerektiğinde şekil vermek için tarayın.
- Kaliteli bir tarak ya da fırça kullanın. Keskin metal ya da plastik uçlar saçlarınızın uçlarının kırılmasına neden olur.
- Kaliteli saç ürünleri kullanın. Çoğu alışveriş merkezlerinde satılan şampuan ve saç ürünleri aslında birçok kötü kimyasal maddeyi içlerinde bulunduruyor. Mesela 'ammonium laurel sulfate' , ya da silikon içeren ürünler saçınızı kurutarak daha kolay kırılmasına neden olabiliyor. İçlerinde birçok koruyucu madde bulunduğunu iddia eden bu ürünler saçınız için aslında en büyük tehlikeyi oluşturuyor.
- Saçınızı sıkı bantlarla toplamayın. Bırakın rahat kalsın. Bu tür toplama şekilleri de kırılmalara neden oluyor.

Sıcak yağ tedavisi

Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın. Bu bakım türü, özellikle çabuk kırılan saçlar için çok yararlıdır.

Hintyağı tedavisi

Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir.

Zeytinyağı ve bal tedavisi
Yarım çay fincanı yeşil zeytinyağıyla bir çay fincanı süzme balı karıştırın. Bu sıvıyı iyice sallayıp çalkalayın ve bir kaç gün dinlenmeye bırakın. Daha sonra bu karışımı baş derisinize ovarak ve tarayarak yedirin. Ancak bu işlemi yaparken tarağın dişlerinin baş derinize batmamasına özen gösterin. Başınıza bir naylon torba geçirerek, başın sıcaklığını muhafaza etmeyi sağlayın. Karışımı başınızda yarım saat beklettikten sonra, saçlarınızı bol suyla durulayın. Bu işlem, koyu renk saçların ışıltılı bir hal alıp parlamasını sağlar.

Protein tedavisi
Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke (mümkünse elma sirkesi) ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.

Kakao yağı tedavisi
Koyu renk saçlı kişilerin uygulayabileceği bir başka bakım yöntemi ise aşağıda anlatılan bu karışımdır. İçinde su kaynayan genişçe bir tencerenin içine daha küçük bir kabı oturtun. Yarım çay fincanı ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kabın içinde eritin. Bütün bu yağlar eriyince, kabı kaynar suyun içinden alın ve karışımı iyice çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katın, iyice karıştırın. Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Ardından saçınızı yıkayıp durulayın. Bu tedavi koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.

Parlak saçlar için
1 yumurtanın sarısı ile 2 çorba kaşığı zeytinyağını karıştırın. Saç diplerine sürüp masaj yapın ve 10 dakika bekleyin. Sampuanla yıkayıp durulayın. Saçlarınızın parlak ve sağlıklı bir görünüm kazandığını göreceksiniz.

Besleyici maske
1 yumurta sarısı, 1 çay bardağı demlenmiş çay, 1 çorba kaşığı badem yağı ve 2 damla limon suyunu bir kapta karıştırın. Saç diplerinize sürüp masaj yaparak iyice yedirin. 10-15 dakika bekleyip şampuanla yıkayın.

Kepekli saçlar için
2 çorba kaşığı limon suyu veya sirkeyi 4 su bardağı suya ilave edip ılıtın. Saçlarınızı yıkadıktan sonra bu karışımla durulayın.

Derinlemesine temizlik ve parlak görünüm için
Malzemeler:
1 fincan taze sıkılmış limon suyu veya sirke

Yapılışı:
Saçlarınızı şampuanladıktan sonra bir fincan limon suyu ya da sirkeyi saçlarınıza döküp, masaj yaparak iyice yedirin. Ardından saçlarınızı durulayın. Saç kremi sürün ve yıkayın. Bu, saçlarınızdaki tüm kiri alır ve saçlarınıza nefis bir parlaklık verir. Bu yöntemi 2 haftadan önce tekrarlamayın.

Kepekli, dökülen ya da incecelen ve kırılan saçlar için
Malzemeler:
Çemen tohumu

Yapılışı:
Çemen tohumlarını çektirin ve geceden suya yatırın. Elde ettiğiniz macunu saç derisine masaj yaparak sürün ve 15-20 dakika bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Bu macun kepek, dökülen, incelen, kırılan saçlar ve kellik gibi sorunlara iyi gelir.

Yumuşak ve parlak saçlar için
Malzemeler:
Çeyrek fincan elma sirkesi
Bir çorbakaşığı şifalı ot (probleminize göre ihtiyacınız olan otu listeden seçin)
Genel saç bakımı için: Biberiye yaprakları, ısırgan, dulavratotu kökü, mürver çiçekleri
Kuru saçlar için: Papatya, kara kafes otu kökü, ısırgan, mürver çiçekleri
Yağlı saçlar için: Limon kabukları, nane, limon otu

Yapılışı:
Saçınıza uygun otu, yeter miktarda kaynayan suya atın ve yarım saat tutun. Buna çeyrek fincan elma sirkesini de ekleyerek iyice karıştırın. Saçlarınızı şampuanlayın. Karışımı saçlarınıza tekrar tekrar dökün.

Parlak saçlar için
Malzemeler:
Bir portakal
1 çorbakaşığı bal
Birkaç damla sandalağacı yağı

Yapılışı:
Portakalın suyu, su, bal ve sandalağacı yağını karıştırın. Bunu şampuan sonrası durulamada kullanın.

Yıpranmış saçlar için

Malzemeler:
Bir muz
Birkaç damla badem yağı

Yapılışı:
Muzu badem yağıyla karıştırın ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayın. 15 dk kadar saçınızda bıraktıktan sonra, maden suyuyla durulayın. Ardından şampuanlayıp saç kremi sürün.

Kuru saçlar için
Malzemeler:
Bir çorbakaşığı bal
Yarım fincan tam yağlı süt

Yapılışı:
Balla sütü karıştırıp saç derisine masaj yapın ve 15 dk bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın.

Dökülen saçlar için
Aşağıdaki malzemeler tek bir maske için değil, farklı maskelerde kullanılmak üzeredir. Bu nedenle yapılışları okursanız, her birinin ayrı maskeler olduğunu göreceksiniz.

Malzemeler:
Zeytinyağı
Bal
Tarçın
2 yumurta
Alfalfa
Ispanak
Kişniş
Badem yağı
Öncelikle yeşil yapraklı sebzeler, havuç, mango, kuru kayısı, tahıllar, brüksel lahanası ve mercimek içeren protein açısından zengin bir diyetle beslenin.

Yapılışı:
Maske 1: Zeytinyağı, bal ve tarçını karıştırarak bir macun hazırlayın. Bunu saç derisine masaj yaparak yedirin ve 15 dakika tutun. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Haftada 3-4 kez tekrarlayın.

Saçları uzatmak için:
Her gün alfalfa, taze ıspanak ve taze kişniş sularını karıştırıp için. Bu, saçlarınızın daha çabuk uzamasını sağlar.

Maske 2: Günde 2-3 kez saç derisine badem yağı sürün. Bu saçlarınızın daha fazla dökülmesini engeller.

Kırılan saçlar için
Malzemeler:
Hindistancevizi yağı
Misket limonu suyu

Yapılışı:
Haftada iki kez, misket limonu suyuyla karıştırdığınız hindistancevizi yağını saçlarınıza sürün.

Elektriklenen saçlar için
Malzemeler:
Bal

Yapılışı:
Bir çorbakaşığı balı bir litre suyla karıştırıp, bunu şampuandan sonra durulama suyunda kullanın. Saçınızı her yıkadığınızda kullanın.

Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; Aşıklara cennet, cehennem hepsi bir; Ermiş ha çul giymiş, ha atlas; Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir...

Saç bakım maskeleri, saç tellerini onarır ve saçların derinlemesine bakımını sağlar. Maskenizi saç yapınıza uygun olarak seçin. Etkili bakım için haftada bir kez uygulayın. Boya, perma, güneş gibi saçları yıpratan durumlarda ise haftada 2 veya 3 kez şok bir kür uygulayın. Böylelikle saçlarınız eski canlılığına daha çabuk kavuşur.

Kullanım önerisi:
Fındık büyüklüğünde bir parça maskeyi temiz saça uygulayın. Maskenin saça daha iyi ve hızlı nüfuz etmesi için saçınızı sıcak bir havlu ile sarın. Maskede önerilen süre kadar bekledikten sonra bol suyla durulayın. Durulamanın sonunda diplerden uçlara soğuk su tutun.

Biberiye & Sirke Saç Durulama Suyu

Bu durulama suyunu şampuandan sonra saç besleyicisi yerine kullanabilirsiniz. Aynı zamanda saçınızı şekillendirici ürünlerden güzel bir şekilde arındırmaktadır. Sirekli durulama suyu aynı zamanda saçınızın parıl parıl parlamasını sağlayacaktır. Biberiye ise saç derisinde kan dolaşımını düzenler ve saçın daha hızlı uzamasını sağlar. Kuru ve incelmiş saçlar için özellikle önerilir.

İki dal biberiyeyi bir kavanoza koyun. Kavanozu elma sirkesi ile doldurun ve bir hafta boyunca karanlık bir odada saklayın. Günde bir kere kavanozunuzu sallayın ve biberiyenin iyice dağılmasını sağlayın. Bir hafta sonra suyu süzün.

1/3 fincan solüsyonu 3 fincan su ile seyreltin. Şampuanlanmış ıslak saçınıza ve saç derinize uygulayın. Saçınızı durulayın.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Sivilcelere Ayva Çekirdeği

sivilcelerden-kurtulmanin-yollari
Ayva İle Cidinizde Mucizeler Yaratın...
Yüzünüzdeki izlerden, renk bozukluklarından ve sivilcelerden şikayetçiyseniz ayva maskesi tam size göre!
Uzmanlar pürüzsüz ve lekesiz bir cilt için avuç dolusu para harcanan dönemlerin geride kaldığını doğadan gelen mucizevi bitki ve meyve özleriyle kusursuz bir cilde sahip olmanızın mümkün olduğunu belirtiyor. Antioksidan özelliğle bilinen ayvanın çekirdekleri cilt için son derece yararlı. Uzmanlara göre sağlıklı bir cilt için dengeli beslenmek, stresten uzak durmak ve doğal cilt bakım ürünlerini kullanmak gerekiyor.

Ayvaçekirdeği Kremi
Yarım kilo ayva çekirdeğini 1 bardak suda hafif haşlayıp kapalı bir şişeye koyun ve 5 gün bekletin.dolaba koymayın.5 günün sonunda karışımın suyunu süzün ve geceleri yüzünüze sürüp kuruyana kadar bekletin.Kuruduktan sonra yıkamayın ve üzerine kantaron yağını parmaklarınızla masaj yaparak sürün.

Ayvaçekirdeği kremi kırışıklıklara da iyi gelir ve kırmızı renkteki kantaron yağı cildinizi yeniler. Ciltteki çukurlar için sıkılaştırma kremleri kullanılabilir. Kantaron yağı ve ayvaçekirdeği kremi karıştırılarak yüzünüze uygulayın.dikkat etmeniz gereken bir nokta güneşe çıkmayın çünkü yüzünüz hassaslaşacaktır.

Ayva çekirdeği ile kusursuz bir cilt için 7-8 tane ayva çekirdeğini çıkartıp 1/2 çay bardağı ılık suda, ağzı açık şekilde 1 gün bekletin. Jölemsi kıvama gelince yüz , boyun bölgesine sürün ve 20 dakika cildinizde bekletin. Cildinizdeki lekelerin yok olduğunu ve cildinizin sıkılaştığını göreceksiniz. Ayrıca . Eğer hassas bir cilde sahipseniz ve cilt bakım ürünlerine döktüğünüz paralarının cildinize herhangi bir geri dönüşümü olmadıysa, doğallıktan yanaysanız bu maskeyi kullanmalısınız. Ayva çekirdeği maskesi ile aknelerinizdeki belirgin düşüşe şahit olcaksınız.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Saçlarınızın Sağlık Kaynağı Mutfağınızda Gizli

dogal-sac-maskeleri
Yumurtanın sadece cildinize değil aynı zamanda saçlarınıza da ayrı bir güzellik kattığını biliyor muydunuz? Saçınıza hem parlaklık katmak hem de beslemek için yumurtayı rahatlıkla kullanabilirsiniz. İşte saçınızı şampuanlamadan önce ya da sonra kullanabileceğiniz birtakım reçeteler.

Seçim sizin:
Saçınızı şampuanlamadan önce besleyici olarak kullanabilecekleriniz:
• Yumurtanın sarısı saçınız için inanılmaz bir besleyicidir. İki çay kaşığı hint yağı ile karıştırarak saçınıza masaj yapın. Durulayın.
• Bir ya da iki yumurtayı çırpın, saçınıza uygulayın. Kurumaya bırakın ve şampuanlayın, daha sonra sirkeli su ile durulayın. Saçınızı yumuşacık yapan bu özel formülü ayda bir uygulayın.
• Yumurta sarısını 1/4 fincan yoğurt ve çok az limon kabuğu ile karıştırın. Saçınıza uygulayın ve durulayın. Yoğurdun normalde güzellik açısından çok fazla yararları vardır.
• İki yumurtayı kırın, biraz sütle karıştırın ve saçınıza uygulayın. 5 dakika bekletin, ve durulayın. Saçlarınızın ışıl ışıl olduğunu göreceksiniz.
• Küçük bir avokadoyu ezin, yumurta sarısı ile karıştırın. Saçınızı nemlendiren çok özel bir maskedir. Saçınıza uygulayın ve 15 dk bekletin. Saçınızı durulayın ve şampuanlayın.

Şampuanlamadan sonra kullanabileceğiniz besleyiciler:
• İki tane yumurta sarısını bir ya da iki çay kaşığı su ile (saçınızın uzunluğuna bağlı olarak) çırpın. 15 dakika sonra durulayın.
• Eğer bir tane yumurta kullanacaksanız biraz limon suyu ile çırpın, saçınıza uygulayın. Saçınıza inanılmaz bir parlaklık kattığını göreceksiniz.
• Limon suyunu saç derinize ovarak uygulayın ve 15-20 dk bekletin. Daha sonra durulayın. Bu bakım sayesinde kepeklerinizden arınıp tertemiz saçlara sahip olacaksınız. Güzel saçın sırrı temiz saç derisidir.

Yumurta şampuanı:
1 yumurta
1/2 fincan su
1/2 fincan şampuanınız
1 çay kaşığı bitkisel yağ
Yumurtayı köpürene kadar çırpın, sonra kalan içerikleri ekleyin. Karışımı bir şampuan şişesine boşaltın ve buzdolabında saklayın. Raf ömrü sadece iki haftadır.

Elma sirkesi ve yumurta şampuanı:
1 büyük yumurta
60 ml maden suyu
1 yemek kaşığı elma sirkesi
Tel çırpıcı kullanarak üç içeriği iyice karışana kadar karıştırın ve saç derinize masaj yapın. Ilık suyla durulayın.
Yumurtanın haricinde mayonez ve balın da saçlarınıza inanılmaz faydaları vardır.

Mayonez:
Mayonezin saçınız için süper bir nemlendirici olduğunu biliyor musunuz? Saçınızı normal şampuanladıktan sonra bir yemek kaşığı mayonezi saçınıza uygulayın. Bone ile saçınızı sarın yarım saat bekletin. Tekrar şampuanlayıp durulayın.

Bal:
Bir şişe balı alın. Kuru saçınıza masajla yedirin ve bone ile yarım saat bekletin. Sonra şampuanlayın.

23 Ağustos 2014 Cumartesi

Saç Bakımı

lob-sac-kesimi
Yıkama
- Saçın güzel olması için öncelikle temiz olması şarttır. Şampuanınızın etkisini ve genel saç hijyeninizi artırmak için fırçalarınızı sık sık sabun ve sıcak suyla temizleyin.

- Şampuan öncesi saçınızı kir ve tozdan arındırmak için fırçalayın. Şampuanınız daha etkili olacaktır.

- Krem işlemini uygularken,kullandığımız saç kremi herhangi bir bakım özelliği taşımıyorsa saç derisine temas etmeyecek şekilde sadece uç kısımlara uygulayın ve bol suyla durulayın. - Saç derisinin asit seviyesi ciltten daha fazladır. Bu nedenle bazik özellikli sabun saç için kesinlikle tavsiye edilmez. Saç tellerinin kurumasına ve canlı hücrelerin tellerden ayrılmasına neden olur.

- Şampuanın köpürme oranı, içeriğindeki köpürtücü maddelere ve kullanılan suyun sıcaklığına bağlıdır. Ayrıca saç ne kadar kirliyse şampuan o kadar az köpürür. Su ne kadar sert ve kireçliyse, o kadar fazla şampuan kullanmak gerekir. Kısaca köpürme, şampuanın çok fazla temizlediği anlamına gelmez.

Bakım
- Saçınız düzse, muhtemelen yağlanmadan şikayetçisiniz. Bunu önlemek için günlük olarak derin temizleyici bir şampuan kullanıp, haftada bir yağ birikimini önleyecek temizleyici jel uygulayın. - Saçınız kıvırcıksa, muhtemelen kuruluk probleminiz var; nemlendirici bir şampuan ve krem kullanın. Yıkadıktan sonra saçınızın suyunu bir havluyla alıp, 4-5 damla silikon bazlı parlaklık verici serum uygulayın (saçınızın kalınlığına göre miktarı artırabilirsiniz). Saçınızı elinizle açın ve kendi kendine kurumasını tercih edin.

- Saçınız dalgalıysa, parlaklık artırıcı bir şampuan ve krem kullanın. İyi çalkalayın. Geniş dişli bir tarakla saçlarınızın uçlarını açıp uçlardan köklere kadar silikon bazlı parlaklık verici bir sprey uygulayın. Önüne bigo takılmış bir fönle kurutun.

- Yaz aylarında saçınızın ve saç derinizin bakımına daha fazla özen gösteri. Boyalı, permalı saçların yazın özellikle bakıma ihtiyacı vardır. Kullanacağınız ürünlerin güneş korumalı olmasına dikkat edin. Saçınıza nem verecek bakım maskeleri uygulayarak besleyin; saçınızdaki kuruluğu ve yıpranmayı önleyerek canlı, parlak bir görünüm sağlayacaktır. Saçınızı deniz tuzu ve klordan tamamen arındırmak için çok iyi durulayın.

Boya İşlemi
- Kötü sürprizlerle karşılaşmamak için ya da bir ürünü ilk kez kullanıyorsanız; boyayı önce bir tutam saçınızda deneyin. Daha tedbirli davranmış olursunuz!

- Saç diplerinize dudak besleyicisi sürün! Cildinizle saçınız arasında kalan bu bölgede oluşan mumumsu besleyici, boyanın cildinize yayılmasını önleyecektir.

- Saçınızı boyandıktan sonra oraya buraya dağılmış boyayı temizlemek için boyanın bir kısmını saklayın. Boyalı bölgeye taze boyayı sürdükten sonra bölgeyi ılık suyla yıkayın. - Saçınıza ışıltı ve parlaklık kazandırmak için boyalı saçlar için hazırlanmış olan şampuanları tercih edin. Yeniden yapılandırıcı ve enerji verici bir serumla düzenli olarak kür yapmayı da ihmal etmeyin.

21 Ağustos 2014 Perşembe

El Ve Ayak Bakımı İçin Evde Yapılabilecek Öneriler

Ayak-Agrilarinin-Nedenleri
Kışın soğukla, yazın da sıcakla her an temas halinde olan eller ve tırnaklar, yaşınızı, yüzünüzden daha çabuk ele veriyor. Bunun yanı sıra, sürekli yapılan diyet kürleri de vücuttaki albümin ve mineralleri yok ederek, tırnaklarınızın kolayca kırılmasına ve yumuşamasına sebep oluyor. Ellerin ve tırnakların ültraviyole ışınlarına ve serbest radikallere karşı dayanıklı olmaları için bakımlarına özen gösterilmesi gerekiyor. Yazın sık sık giyilen sandaletlerin içinde bakımlı ve sağlıklı ayaklara sahip olmak için, pediküre de ayrı bir önem verilmeli. Normal şartlarda dört hafta boyunca yeterli olan pedikür, yazın en fazla üç haftada bir yapılmalı.

Uzmanlar, manikür yapmanın en iyi zamanının, alınacak uzun ve ılık bir duş sonrası olduğunu bildiriyor. Tırnak etlerinin yumuşaması ve manikürden iyi bir sonuç alabilmek için, ellerin sabunlu suda bir müddet bekletilmesi gerektiğini belirten uzmanların diğer önerileri ise şöyle:

"Ojenizi temizledikten sonra yumuşaklık ve parlaklık kazanmaları için, tırnaklarınızı limonla ovun. Tırnak etlerinizi kesmek yerine, tırnak çubuğu ile dibe doğru itin ve temizleyin. Yumuşak ve sterilize edilmiş bir törpü ile tırnaklarınızı düzeltin. Ellerinize nemlendirici sürmeyi unutmayın. Ellerinizi son kez ılık suda duruladıktan sonra tekrar nemlendirici sürün. Tırnaklarınıza önce sertleştirici sürün. Böylece tırnaklarınız hem güçlenecek hem de kalıcı parlaklık kazanmış olacak. Ojenizi sürdükten sonra, çabuk kurumasını istiyorsanız, ellerinizi buzlu suda bir müddet bekletin. Tırnaklarınızı ve ojenizin rengini korumak için, bir kat da tırnak koruyucusu sürebilirsiniz."

Şımarık ayaklar
Uzmanlar, yazın sık sık giyilen sandaletlerin içinde bakımlı ve sağlıklı ayaklara sahip olmak için, pediküre ayrı bir önem verilmesi gerektiğini de kaydediyor. Normal şartlarda dört hafta boyunca yeterli olan pedikürün, yazın en fazla üç haftada bir yapılmasını öneren uzmanlar, ojeleri iyice temizledikten sonra ayakların sabunlu ve limonlu suyun içinde yaklaşık 10 dakika kadar bekletilmesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, deniz, kumsal gibi faktörlerden ayakların mikrop kapıp enfeksiyonlara maruz kalmaması için, tırnakların etlerin dibinden kesilmemesi gerektiğini hatırlatarak şu önerilerde bulunuyor:

"Tırnaklarınızı yuvarlak değil, düz kesmeye dikkat edin. Çabuk uzamaması için etlerinizi kesinlikle kesmeyin. Ayaklarınıza ponza taşı ile masaj yapın. Ağrıyan ve şişen ayak bileklerinizi, ılık suda dinlendirin. Kan dolaşımını düzene sokmak için ise ayak masajınızı ayaklardan dizlerinize doğru yapın. Ayaklarınızı suda bir müddet bekletin ve havluyla nemini alın. Daha sonra da dilediğiniz renkte bir oje sürün. Pedikürünüz bittikten sonra, ayaklarınıza bakım kremi sürün ve sprey sıkın."

Uzmanlar, çok yürüyen kişilerin ayaklarını mutlaka dinlendirmesi gerektiğini de ifade ederek, bunun için yapılacak işlemin çok basit olduğunu anlatıyor:

"Orta boy bir leğenin içine sıcak su doldurun, içine antiseptik veya deniz tuzu katarak erimesini bekleyin. Ayaklarınızı 15 dakika boyunca bu suyun içinde dinlendirin. Daha sonra ayaklarınızı sudan çıkarın, iyice kurulayın ve yorgunluk alıcı bir jel veya krem ile bir süre masaj yapın."

El ve ayak bakımınız ve için evde yapabileceğiniz, basit, kısa süreli ve etkili öneriler...
* Gece yatmadan önce ellerinizi bir kabın içine koyduğunuz zeytinyağına batırın. Yaklaşık 10 dakika kadar tutun. Çıkarın, kurulayın ve pamuklu bir eldiven giyerek yatın, sabah kalktığınızda yumuşacık olduğunu göreceksiniz.
* Bir kabın içine bir miktar susam yağı koyun ve bir limonun yarısını sıkın. İyice karıştırdıktan sonra tırnaklarınıza sürün, beslendiklerini, güçlendiklerinigöreceksiniz.
* Ilık suyun içine nane yapı, susam yağı ve bir miktar pudra dökün. Ayaklarınızı, bacaklarınızı bu karışımla ovun. Kuru ciltler için harika bir karışım.

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Yağlı ciltlere yumurta sarısı

yagli-ciltler
Suna Dumankaya cildin yağ dengesini düzenlemek isteyenler için özel bir karışım tarifi veriyor.

İşte yağlı ciltlere özel doğal formül:

Malzemeler:

1 çorba kaşığı süzme yoğurt
1 yumurtanın sarısı
1 tatlı kaşığı domates suyu
1 tatlı kaşığı krema
1 tatlı kaşığı bal

Nasıl uygulanır
Malzemelerin tümünü karıştırın. Bu karışımı temizken cildinize sürüp 10 dakika bekletin. Cildiniz karışımı emince uygulamayı tekrarlayın. Bu kez 30 dakika bu şekilde kalın. Ardından da karışımı ovarak çıkarın.

Bu formülü haftada 2 kez uygularsanız cildinizin yağ dengesi düzelecektir.

Selülite Son Vermenin 5 Basit Yolu

lpg_ile_selulit_tedavisi
Kadınlar dikkat ! Selülit kabus olmaktan çıkıyor. İşte 5 yöntem...
Aslında kışın zorlu bir mevsim olduğu düşünülür. Doğrudur da… Peki yaz, bahar ayları ne kadar zorlar insanı? Herkes kendince bir yanıt verebilir bu soruya elbette.

Ancak, biz 'zorlar' diyenlerin sesine kulak verelim. Evet, erkekler çok farkında olmasa da bazen yaz-bahar ayları da bir hayli zorlu başlar kadınlar için. Bir pantolon bir kazak, uzun etekler ve mus çoraplarla kolayca geçiştirebildiğimiz kış aylarının rahatlığı gerilerde kalır. Minisi, bikinisi, mayosu vardır artık, insan neresini saklayacağını şaşırır… Evet, deniz mevsimi başladı mı, çaresizdir kadınlar, kaçarı göçeri yoktur. Bikinilerimizle birlikte aynanın karşısına geçip şöyle arkadan, arkadan selülit kontrolü yaparken buluruz kendimizi. Kışın 'portakal ağacı' gelip yerleşmiştir pürüzsüz tenimize…

Anneannelerimizde var mıydı bilinmez, ama selülit son yıllarda o kadar çok adından söz ettirdi ki, onu tanımamak ya da ondan korkmamak mümkün değil. Yaz aylarına doğru yaklaştıkça kadınları daha çok korkutmaya başlayan, varlığını portakal kabuğu görüntüsüyle ortaya çıkaran selülit, modern çağın bir sonucu olarak kabul ediliyor. Hareketsiz bir yaşam ve fast food gibi alışkanlıklarla başlayan, yağlı yiyecekler, asitli içeceklerle tırmanan selülit oluşumu, bir estetik sorunu gibi görünse de aslında bir 'sağlık sorunu' diyor hekimler…

Baldırların arkası görünmüyor sanmayın!
Tıp dilinde 'hidrolipodistrofi' denilen selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışmasıyla ortaya çıkıyor. Bu da yağların, özellikle kalça ve üst bacak bölgesinde düzensiz ve biçimsiz toplanmasına neden oluyor ve ortaya görmek istemediğiniz kötü görüntüler çıkıyor. Portakal kabuğu görünümünde sadece yağ hücrelerinin suçu yok, aynı zamanda hızlı kilo kaybı ve zayıf bir bağ dokusu da selülit oluşumuna neden oluyor.

Genç-yaşlı, şişman-zayıf ayırdetmeden kadınların yüzde 80'ini yoklayan selülitin yerleşim alanları çok tipik. Uyluğun üst, dizin ve bileğin iç kısımları, kaba et ve baldırların arkası, üst bacaklar ve üst kollar gibi. Selülite zemin hazırlayan çok fazla faktör var. Ancak en çok üzerinde durulanlar, genetik yatkınlık, hormonların etkisi, dolaşım bozukluğu, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam.

Tedavide krem ve masaj
Selülitin yok edilmesinde krem ve masaj en etkili yöntemler arasında yer alıyor. Kullanacağınız antiselülit kremlerin yanı sıra evde kendi kendinize yapacağınız masajlarla selülite savaş açabilirsiniz. Uzmanlar kontrolünde yaptıracağınız tıbbi masajlar da selülit tedavisinde etkili sonuçlar veriyor.

Kremler: Evde kullanabileceğiniz anti selülit kremler, deriye hemen nüfuz ederek, doğrudan yağ hücrelerini etkiliyor. Bu kremler selülitlerinizi tamamen yok etmese de azalmasını sağlıyor. Antiselülit kremler sayesinde hem pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz, hem de yeni selülitlerin oluşmasını önleyebilirsiniz.

Evde masaj:
Kremlerin yanı sıra evde rahatlıkla yapabileceğiniz masajlarla da selilütle mücadele edebilirsiniz. Masaja kalçalarınızdan başlayın ve ellerinizle aşağıya ve yukarıya doğru daireler çizin. Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın.

Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayaklarından biri de tıbbi masajlar. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Uzmanlar kontrolünde yaptırabileceğiniz bu tedavinin yaygın olarak kullanılan iki yöntemi var:

Dolaşım masajları: Kan ve lenfatik dolaşıma yönelik. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokularınızın canlanmasını sağlıyor.

Lenfatik drenaj masajları: Özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkili oluyor. Bu masajın hem elle hem de aletle uygulanan şekilleri var. Her iki masaj sonunda da hücrelere bolca oksijen gidiyor ve toksinlerinizin vücuttan atılmasını kolaylaştırıyor.

Selülite dur demek için
Kadına özgü bu estetik problemde en büyük nedenlerden biri hormon ve kalıtımsa, üçüncü neden yanlış beslenme ve fazla kilolar. "Fazla kiloyu vermeden selülitle savaşmak boş bir çabadır" diyen Dr. Muzaffer Kuşhan, beslenme yanlışlarıyla tırmanışa geçen selülitle mücadelenin yollarını gösterdi.

Günde en az 1.5-2 litre sıvı alınmalıdır. En sağlıklı içecekler; su, soda, ıhlamur, ada çayı, sarı çay gibi doğal ot çayları, sıkma taze meyve suları, sıkma taze sebze suları, ayran.

Şişede, kutuda satılan kola ve meyve suyu gibi konserve edilmiş içecekler, siyah çay, kahve çok az içilmelidir. En iyisi içmemek.

Turşu suyu, sirke, şalgam suyu gibi tuzlu içecekler (tuzlu ayran dahil) asla içilmemelidir.

Hamur işi tatlılar, tuzlular, çikolata, gofret, kakaolu fındıklı tatlılar, bisküviler yenmemeli. Tatlı ihtiyacı az miktarda dondurma veya sütlü tatlılarla giderilmeli.

Yağlı etler, yağlı tuzlu şarküteri (sucuk, pastırma, jambon, sosis vs.) kebaplar, turşular yenmemeli.

Konserve edilmiş ve salamura yapılmış yiyeceklerden uzak durmalı.

Yağ tüketimi azaltılmalı yani günde 60 gramdan fazla yağ alınmamalı ve bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.

Beslenme şekli olarak lakto-vejetaryen beslenme felsefesi benimsenmelidir.

Protein kaynağı olarak, süt, yoğurt, peynir fazla alınmamak şartıyla yumurta yenmeli.

Et olarak daha ziyade yağsız tavuk-hindi, balık ve deniz ürünleri tercih edilmeli.

Her yemekten önce çok az yağlı dolu dolu her çeşit salata tercih edilmeli.

Etlerin yanında haşlanmış sebze, ayrıca haftada 5 gün sebze ağırlıklı beslenmeli. Sebzeler, az etli, tavuklu pişirilebilir ve az sıvı yağ konulabilir.

Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin ve sakın kambur oturmayın!

Dik Oturun
Sürekli yüksek topuklu ayakkabılar giyinmek, yanlış yürümek ya da kambur oturmak, selülitin oluşma nedenleri arasında. Bu gibi durumlar, toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler. Özellikle, yanlış oturma şeklinde iç organların sıkışmasına neden olur. Böylelikle, zehirli maddeler vücuttan çabuk çıkamaz ve atık maddeler dokularda toplanır. Selülit sorununuz olsun istemiyorsanız, dik oturmayı kesinlikle ihmal etmeyin.

Yürümeyi Unutmayın
Selüliti engellemek için dik oturmak yetmiyor. Aynı zamanda bol bol yürüyüş yapmanız gerekiyor. Çünkü tempolu bir yürüyüş kalça bölgelerindeki kan akışını hızlandırarak, selülitli görünümün azalmasını sağlıyor. Yürüyüş aynı zamanda kalçada biriken yağları eriterek, cildin pürüzsüz bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.

Güneşte Kalmayın
Fazla güneşte kalmak selüliti artırıyor. Saat 10.00 ila 14.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15'ten yüksek koruyucular kullanın. Güneşlenmek yerine bronzlaştırıcı kremlerden de yararlanabilirsiniz. Daha koyu bir cilt selülitin görünümünü maskeleyebilir.

Dans Edin
Selüliti azaltabilecek en iyi yol egzersiz yapmaktır. Özellikle haftada en az üç kez 35 dakika sürecek aerobik aktivite yapın. Yürüyün, bisiklete binin, yüzün, dans edin. Daha uzun ve daha sık aerobik aktivitelerinin daha az selülit demek olduğunu hep hatırlayın. Aerobik çalışmalar iyi ve planlı yapıldığında gergin ve formda tutar, kilo verdirir, cilt ve cilt altı yağları uzaklaştırır, genç, gergin ve düzgün bir cilt görünümü sağlar.

Dr. Kuşhan'ın selülitten kurtulma diyeti
KAHVALTI (Her gün aynı)
2 dilim kepek ekmeği, u 2 dilim az yağlı tuzsuz peynir u Domates, salatalık u Taze sıkma sulandırılmış domates, portakal ya da greyfurt suyu, ıhlamur, adaçayı veya sarı çay. u Az miktarda suni tatlandırıcı kullanabilirsiniz. PAZARTESİ
Öğle: 200 gr. yoğurt, 250 gr. meyve
Akşam: 100 gr. tavuk ızgara (yağsız), bol yeşil salata (az zeytinyağlı, limonlu).

SALI
Öğle: 200 gr. yoğurt. 250 gr. meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana eti ile hazırlanmış taze fasulye (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Salata sınırsız (limonlu ve az zeytinyağlı).

ÇARŞAMBA
Öğle: Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk eti veya dana kıymalı semizotu (250 gr.). Az sıvı yağla pişirilecek. Çoban salata (limonlu, az zeytinyağlı).

PERŞEMBE
Öğle: Yarım kilo meyve.
Akşam: 100 gr. yağsız tavuk veya dana etli türlü. Az savı yağla pişirilecek. Karışık salata (limonlu, az zeytinyağlı).

CUMA
Öğle: 4 ceviz içi, 100 gr. tuzsuz çökelekli (lor), sınırsız karışık salata (limonlu). Ceviz veya çökelek yerine yağsız ton balığı da olabilir.
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve az zeytinyağı ile).

CUMARTESİ
Öğle: 4 ceviz içi ve az yağlı tuzsuz lor peynirli karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak).
Akşam: Tavuk veya balık ızgara, karışık salata (limon ve 1 kaşık zeytinyağı ile hazırlanacak). İsteğe bağlı olarak 2 kadeh tatlı olmayan şarap.
PAZAR
Öğle: 50 gr. tuzsuz beyaz peynir, 150 gr. mantar veya 2 yumurtadan hazırlanmış omlet, yanında bol miktarda karışık salata.
Akşam: Çiğ domatesli biberli, kepekli makarnadan salata, üzerine yoğurt. (Makarna haşlanmadan önce bir su bardağı olacak).

Hürriyet
Muzaffer Kuşhan'la Diyet Dergisi

19 Ağustos 2014 Salı

Vücudunuzu vazelinle güzelleştirin

Vucut-Guzelligi1
Vücudunuzda vazelinin etkili bakımını rahatlıkla uygulayabileceğiniz 5 bölge...

Tırnaklarınız için manikür
Bakımlı tırnaklara sahip olmak istiyorsanız her tırnağınız için mercimek tanesi büyüklüğünde vazelin uygulayın. Böylece tırnaklarınızın mat yüzeyi eski parlaklığına kavuşurken, tırnak etleriniz ihtiyaç duyduğu neme sahip olacak.

Sert noktaları yumuşatıyor
Vücudunuzun çatlayarak ve kuruyarak sertleşmiş noktalarına, dudaklarınıza, topuklarınıza, dirseklerinize ve dizlerinize uygulayacağınız vazelin cildinizi besleyerek, arzu ettiğiniz yumuşaklığı size sağlayacak.

Etkili makyaj temizleme
Suya dayanıklı rimellerinizi, ağır göz makyajlarınızı rahatlıkla çıkarmanın en rahat ve etkili yolu pamuğun üzerine sürülmüş bir miktar vazelin, haberiniz olsun.

Düzgün kaşlar için

Eğer kaşlarınız dağınık görünüyorsa, üzerlerine biraz vazelin sürün ve bir kaş fırçası yardımı ile tarayın. Bu kaşlarınızın düzgün durmasını sağlayacak.

Çatlamış saç uçları
Bakımını biraz ihmal ettiğiniz saç uçlarınız için vazelin size yardım ediyor. Parmak uçlarınıza bir miktar vazelin alın ve çatlamış saç uçlarınıza uygulayın. Bu şekilde saç uçlarınız daha düzgün duracak ve elektriklenmeyi önlemiş olacaksınız.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Daha büyük göğüsler için doğal yöntemler

dogal-gogus-buyutme
Göğüs ölçülerinin kadın psikolojisini etkilediği bir gerçek. Güzellik için büyük göğüsler zorunluluk değil ancak yine de sahip olmak istiyorsanız bıçak altına yatmadan bu mümkün. Doğada her şeyin bir çaresi var, ameliyat masasına yatmadan göğüs büyütmenin de.

İşte doğal yollarla göğüs büyütme yöntemleri:
* Portakal yağını göğüs bölgenize masaj yaparak uygulayın. Cildinizi sıkılaştıracaktır.
* Mersin yağı adale büyütücü bir etkiye sahiptir. Masaj yaparak uyguladığınızda göğüslerde sertleşme ve büyüme sağlar.

Göğüs büyütmek için özel tarif:
* Tarifini vereceğimiz bu karışımı günde 1 bardak içmerek, göğüslerinizde büyüme ve sertleşme gözlemleyebilirsiniz.
* Yarım litre suyun içinde 200 – 250 tane çemen otu filizi, anason, fesleğen, dereotu ve rezeneyi kaynatın ve soğutun. Soğuduktan sonra her gün 1 bardak için ve bunu göğüslerinizde değişim fark edilinceye kadar devam ettirin.

17 Ağustos 2014 Pazar

Gebelikte Vücut Bakımı

gebelik
Kadın vücudu gebelik sırasında diğer zamanlardan daha fazla bakım ister. Bu dönemde bedeninize gösterdiğiniz ilgi hem sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmenizi hem de doğum sonrasında vücudunuzun eski haline kolayca dönmesini sağlar. Bu yüzden hamilelik döneminde vücut temizliğinize ve bakımınıza gerekli ilgiyi göstermelisiniz.

Gebelikte Vücut Bakımı
Gebelik sırasında günlük yıkanma alışkanlık haline getirilmelidir. Çünkü bu dönemde ter bezleri normalden aşırı bir çalışma gösterir.
Yıkanırken kullandığınız su 37-38 derece olmalıdır. Aşırı sıcak su sağlığınız açısından zararlıdır. Ayrıca banyo süresinin 15 dakikadan fazla olmamasına dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde kanama geçirme riskiniz artacaktır.
Banyo yaparken kapınızı hiçbir zaman kilitlemeyin. Hatta evde kimse olmadığı zamanlarda banyo yapmamaya özen gösterin.

Göğüslerin bakımı
Hamilelik döneminde en çok dikkat ve özen gösterilmesi gereken yer göğüslerdir. Bu dönemde şişen göğüslerde çatlak oluşmaması için ılık bir duştan sonra nemlendirici kremlerle göğüslere masaj yapılmalıdır. Aksi halde göğüslerde çirkin bir görüntü oluşturan çatlaklar oluşabilir.
Göğüs sarkmalarını engellemek için göğüsler günde iki defa soğuk suyla yıkanmalıdır.

Kalça ve göbek bakımı
Karın çizgisinin yerleşip iz bırakmasını en aza indirmek ve kalçalara gerekli özeni göstermek için bu bölgeler badem yağıyla her gün ovulmalıdır.

Cilt bakımı

Cildin sağlıklı bir şekilde nefes alması hamilelik döneminde her zaman olduğundan daha önemlidir. Bu yüzden bu dönemde yatmadan önce makyajınızı mutlaka temizlemeli, yüzünüze ve ellerinize besleyici krem sürmelisiniz.

Saç bakımı
Gebelik döneminde saçlara istenilen şekli vermek her zamankinden daha zor olabilir. Saçlar parlaklıklarını, canlılıklarını yitirirler. Saçların sık sık yıkanması ve saç tipine uygun bakım yapılması bu sorunu büyük ölçüde giderecektir.

El ve ayak bakımı
El ve ayak tırnakları gebelik sırasında donuk bir renk alır ve kolayca kırılır. Tırnakların katmanlarının ayrılmaması için güçlendiricili parlatıcılardan kullanabilirsiniz.
Tırnaklarınızı üç günde bir havalandırmalısınız. Çünkü bu dönemde oje sürmek tırnağın kurumasına neden olur.

Ağız bakımı
Hamile kadınların tükürüklerinde bulunan ve diş minelerini etkileyen maddeler, bu dönemde diş çürümelerine sebep olur. Ayrıca dişlerin sağlamlığında rol oynayan fluor maddesi de yeterince sağlanamaz. Bu nedenle hamilelik döneminde hiçbir ağrı duyulmasa bile diş doktoruna düzenli olarak görünülmelidir.
Arada sırada dişleri bir antiseptikle çalkalamak da mikropların dişlerde yuvalanmasını önleyecektir

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Doğanın verdikleriyle gelen doğal güzellik

hint-yagi-guzellik
Bazen içinde dayanıklı olsun diye kimyevi bir katkı maddesinin bulunduğu doğal olmayan bir krem sizi güzelleştirecek sanırken, tam tersi olabilir. O yüzden her zamanki gibi diyoruz ki, doğal olandan şaşmayın.

Bitkilerin güzellikte ve zayıflamada genel olarak neye iyi geldiği konusunda bilgilerimizi insanlarla paylaşıyoruz. Ama medyaya bir bakıyorsunuz konular çok kısıtlı ve bilinen şeyler. Örneğin, yıllardır kadınlara salatalık dilimlerinin iyi geldiği anlatılır. Oysa sadece bunlarla sınırlı değil. Siz rendelenmiş bir patatesin cilde ne kadar iyi geldiğini biliyor musunuz? Ya yeşil yapraklı bitkilerin cilde sağladıklarını? Cilt kuruluğunda ve kırışıklıklarda ne gibi yararlar sağladıklarını? Bunlar gibi çok sayıda önemli doğal bilgiyi sizlere paylaşacağız. Bu bilgiler yeşil örtünün içinde saklı hazine gibi. Böğürtlen ve ahududu gibi orman bitkileri sadece gerginlik sağlamak ve pürüzsüz bir teni oluşturmak için değil, sivilceler için de olumlu sonuçlar sağlar.

Manavda satılan sebze ve meyvelerin de cilt için harikalar yaratacağını unutmayın. Bazı meyvelerin cilde etkili olmasının nedeni içindeki meyve asidi. Asitler gençleştirici özelliği nedeni ile kozmetikte bazı kremlerin içeriğinde de yer alır. Doğadaki bitkilerin bazılarında ise zayıflatıcı güç vardır. Peki süte ne demeli? Her gün bir kez yağı alınmış süt ile yüzünüzü sildiğiniz zaman sonucu bir süre sonra siz de göreceksiniz. Bu yöntemler sadece günümüzde değil, yüzlerce yıl öncesinde de kullanılmış.

Maydanoz
Bir bahçeden maydanozu kökleri ile birlikte alın. Üç-dört kök maydanozun köklerini yaprakları ile birlikte beş dakika 1 bardak suda (çeşme suyu değil hazır aldığınız içme suyu ile) kaynatın ve soğumaya bırakın. İçine çeyrek limonun suyunu sıkın. Cildiniz için güzel bir besleyici... Elde ettiğiniz suyla günde iki kez (sabah akşam) cildinizi bir pamuk yardımıyla silin.

Elma
Elma maskesini sakın ihmal etmeyin. Deriye çok yararlı. En önemli özelliği hem normal hem de kuru ciltlere iyi gelmesi. Bir orta boy elmayı rendeleyin. Bir kaşık bal koyun. Bu maskeyi on dakika sonra yüzünüze sürün. Elmayı sütte de pişirebilir, sadece (soğuduktan sonra) sütlü lapa haline gelen haliyle de sürebilirsiniz.

Kabak
Bir adet kabağı soymadan pişirin. Soğuduktan sonra alın ve içine 1 tatlı kaşığı zeytin yağı katın. Bu karışımı ezin ve yüzünüze sürün. 20 dakika sonra cildinizi ılık su ile temizleyin. Canlı bir cilt elde edeceksiniz.

Zencefil
Yağlı ciltler için: 1 çay bardağı zeytinyağı içine bir çay kaşığı zencefil ilave edin. İki saat bekletin. Yüzünüze parmağınızla bu sıvıyı sürün. Gözlerinize ve göz altlarınıza sürmeyin. Bir saat sonra pamukla temizleyin. Ardından sabunlu su ile yıkayıp yağların gitmesini sağlayın. Uygulamadan sonra pırıl pırıl bir cilde sahip olacaksanız.

Patates
Patatesleri rendeleyin ve içine bir çay kaşığı zeytinyağı ekleyin. Yarım çay bardağı da pastorize olmayan süt ilave edin. Bu karışımı maske olarak yüzünüze sürün. Bunun en büyük özelliği yaz boyunca günlerce cildinizde yer eden kahverengi güneş lekelerini yok etmesi.

Bitkisel yağlar
Lavanta yağı, biberiye yağı ve gül yağı da kırışık ciltler çok fayda sağlıyor. Tabi yağların saflık derecesi ve katkısız olması da önemli.

Bezelye
Bebek gibi bir ten için bezelyeden yararlanın. Bezelyede B1 ve C vitaminlerinin haricinde protein, lif ve folik asit bulunuyor. Bir avuç tane bezelyeyi iyice ezin. İçine üzüm pekmezi katıp bulamaç yapın. Bir yumurtanın akını ekleyin. Bir iki damla zeytinyağı bir tutam yulaf unu ile birlikte yine karıştırın. Bu maske cildi besler, canlandırır.

Yorgun Cilt İçin Maske

ispanak-maskesi

Yorgunluk İçin Formül 1
Kullanılacak Malzemeler:
*1 şişe maden suyu
*1 adet limon
*3 yemek kaşığı bebe yağı

Yapılışı:
Maden suyunu temiz bir kava boşaltıp içine yarım limonu sıkın. Daha sonra içine bebe yağını ilave edin iyice karıştırın. Karışımı bir sprey şişeye boşaltın. Cildinize eşit bir şekilde püskürtmek suretiyle uygulayın. Bu formül aynı zamanda iyi bir makyaj altıdır.

Yorgunluk İçin Formül 2

Kullanılacak Malzemeler:
*1 şişe maden suyu
*Bir tutam dereotu

Yapılışı:
Bir tutam dereıtubu blenderdan geçirerek parçalayın. Sodayla karıştırın. Boş bir buz kalıbının içerisine bu karısımı boşaltın. Donduktan sonra kullanıma hazırdır. Her gün bir adet buz kalıbını üzünüzün her yerine eşit olarak gezdirin.
Cilde zindelik kazandıracaktır.

14 Ağustos 2014 Perşembe

Cilt Bakımında Doğrular ve Yanlışlar

gergin-cilt
Günümüz kadını için cilt bakımı vazgeçilmezler arasında yer alıyor. Ancak iş, öyle arkadaş tavsiyesiyle, etraftan duyduklarınızla olmuyor. İyisi mi siz yazımızı okuyup, bilgilerin doğrularını öğrenin. Vücuttaki en büyük organ cilt ve özellikle de kadınlar cilt bakımıyla son derece ilgili. Ancak bu konuda nelerin yapılması ve nelerin yapılmaması gerektiğine dair o kadar çok söylenti var ki, durumu açıklığa kavuşturalım istedik. Çoğu kadın, nasıl bir cilt bakımı uygulayacağı konusunda oldukça mantıklı fikirler öne sürse de, iş uygulamaya gelince, yapılanlar söylenenlerden farklı olabiliyor.

Yüzümü suyla yıkıyorum. Bu nedenle de toniğe ihtiyacım yok.

Yüzünüzü suyla yıkamanızda hiçbir problem yok. Hatta cildinizi bir sütle temizledikten sonra, yüzünüze bir su çarpmanızda da sakınca yok. Sorun, cildinizin yaklaşık 5.5 seviyesinde pH seviyesine sahip olması. Oysa bu oran suda, oturduğunuz bölgeye ve kullandığınız suyun sertliğine göre, 9.5 e kadar çıkabiliyor. Tonik ise, cildinizin asit seviyesini normale döndürüp, dengeyi sağladığından, su kullanarak bu dengeyi tekrar bozmuş oluyorsunuz. Piyasada satılan tonikleri daha dikkatli inceleyip kendinize uygun bir tanesini seçebilirsiniz.

Gece kremim, gündüz kremimden daha yoğun olmalı.
Bu kişisel seçeneğe bağlıdır. Bazı kadınlar gece kullandıkları ürünün, günlük olarak kullandıklarından daha ağır olmasını isterler ama aslında daha yoğun bir kreme ihtiyaç yoktur. Belki gündüz kullandığınız kremden daha farklı özelliğe sahip bir ürünü tercih edebilirsiniz, mesela sıkılaştırıcı, ya da yaşlanmayı geciktirici ürünler gibi. Ama bunları da hafif ürünlerden seçebilirsiniz. Hem böylece sanki yastığınız yüzünüze yapışacakmış gibi bir kalıt da bırakmaz.

Gündüz ve gece ürünlerim farklı olmalı.

Bu yanlış bir bilgidir. Eğer cilt probleminiz yoksa, tek yapmanız gereken bunu korumak için cilt bakımı yapmanız. Kullandığınız ürünleri de günde iki kez kullanabilirsiniz. Bazıları SPF içeren ürünleri gece kullanmak istemez ama aslında bunda problem yoktur. Diğer seçenek de SPF içermeyen bir nemlendirici kullanmak ve gündüzleri de güneşten koruyan bir ürünü de bunun üzerine sürmektir. Ama amaç az üründe çok iş başarmak, işinizi kolaylaştırmaksa, ikinci seçenek size fazla yardımcı olmayacaktır.

Gece cildime bir şey sürmezsem, cildim nefes alabilir.

Bu düşünce ağır gece kremi kullanmakla ilgi rivayete dayanır. Bazı cilt bakım uzmanlarına göre, gece cildinizi temizledikten sonra, başka bir ürün sürmezseniz, cildiniz kendi dengesini bulur. Bu noktada kendinizin nasıl hissettiği önemlidir. Cildinizi temizledikten sonra, yüzünüze bir şey sürmeniz gerektiğini hissediyorsanız, sürün. Aksi takdirde sürmeseniz de olur. Ancak şunu da unutmamak gerek ki, geceleri cildin kendini yenilemesi için uygun bir zamandır. Bu zamandan faydalanmak iyi olabilir.

Temizleyicim, göz makyajı temizlemekte de kullanılıyor. Bu nedenle ayrı bir ürün kullanmıyorum.

Eğer çok az makyaj yapıyor, ya da kullandığınız temizleyicinin makyajınızı nazikçe ve tamamen temizlediğini düşünüyorsanız, o zaman sorun yok. Bazı ürünlerin formülü, ayrıca bir göz makyajı temizleyicisi kullanımına gerek bırakmayacak şekilde hazırlanmıştır. Ama gözlerinizi tam anlamıyla temizlemek için onları iyice ovalamanız gerekiyorsa, o zaman ikinci bir ürüne ihtiyacınız var. Cilt esnek olduğunda, onu çekiştirip durduğunuzda, erken kırışıklıklara sebebiyet vermiş olursunuz.

Su, cildimi kurutuyor.
Cilt tipiniz ne olursa olsun, su aslında cilt için iyidir. Kaçınmanız gerekense, suyun cildinizde doğal olarak kurumasıdır. Bu olduğunda, su buharlaşır ve cildinizde bulunan doğal suyu da beraberinde götürür. Bu da cildinizin gerilmesine sebep olur. Yüzünüzü yıkayıp, kurular, uygun toniği kullanırsanız, sorun kalmaz.

Çok her zaman iyidir.

Cilt, bir üründen sadece belli miktarları kabul eder ve bunun fazlası buharlaşıp heba olur. Ürünün tamamı cilde nüfuz etse, gerekenden fazlasının gidebileceği bir yer yoktur. Bu da, gözeneklerin tıkanmasına ve birikimlere sebep olur. Bu nedenle ürünü az sürün. Fazlasına ihtiyacınız varsa ekleyebilirsiniz.

Göz kremi göz bölgesinin tamamına sürülmelidir.
Hiç de iyi bir fikir sayılmaz. Göz kremi, yüz kreminden çok farklıdır. Cildin içine nüfuz etmez, yüzeye yayılır. Sürdüğünğüz miktar, bir pirinç tanesinden fazla olmamalıdır. Üstelik de bu miktar, iki göz için birden kullanılan miktardır. Gündüz, sadece göz altına sürüp, gece de tüm göz çevresine sürün. Bunun nedeni, gün içerisinde göz kremini tüm göz çevresine uygulamak, farınızın yayılmasına ve ince bir çizgi halinde iz bırakmasına sebep olur. Eğer göz makyajı yapmadıysanız, o zaman tüm göz çevresine günde iki kez uygulayabilirsiniz. Ancak kullandığınız ürüne dikkat edin. Eğer tüm göz bölgesi için üretilmemiş ve test edilmemişse, şiş gözlerle uyanabilirsiniz.

Vazelin ve bebek yağı harika makyaj temizleyicilerdir.
Gerçek şu ki, oldukça etkilidirler ama onları kullanmak hiç de iyi bir fikir değildir. Petrol bazlı olduklarından suyla parçalanmazlar. Bu nedenle de göz üzerinde tabaka bırakırlar. Bu da göz makyajızın akmasına sebep olur. Bunun yerine yağlı bir göz makyaj temizleyicisi kullanın. Bunlar suyla çözüldüklerinden bu tür problemlere sebeiyet vermezler.

Vazelin ve bebek yağı harika nemlendiricilerdir.
Cevap gene hayır. Bu ürünler tuzak gibidir. Eğer cildiniz kurumaya meğilliyse, denize/havuza girmeden önce vazelin sürebilirsiniz, bu anlamda iyi bir bariyer görevi görür. Vazelin sizi sert rüzgarlardan ve soğuktan da korur ama kesinlikle nemlendiricinin üzerine sürülmelidir. Bebek yağı, bebeklerin nemli cildine sürülüp, bu nemi sabitlemek için üretilmiştir. Vazelin ya da bebek yağını nemlendirici yerine kullanırsanız, cildi bloke eder. Bunun sonucunda da cilt kendi lipitlerini ve nemini üretemez hale gelir.

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Çikolatalı Cilt Bakımı

cikolatali-cilt-bakimi-nasil-yapilir
Cilt bakımı ve yüz maskelerinin ana maddeleri her geçen gün daha doğal mazlemelere doğru yöneliyor. Aynı zamanda kozmetik ürünlere bağlı maskelerinde cilt için faydalı olanlarıda bulunmaktadır. Her cilt için uygun olan doğal maskeleri hazırlamak mümkün… Doğada cildiniz için her şey var

Son zamanlara kadar aknelerden sorumlu tuttuğumuz, bizi şişmanlattığı için suçladığımız ve bir zaaf olarak gördüğümüz çikolatanın, gün gelip de kozmetik ürünlerin içine gireceğini kim hayal edebilirdi? Doğrusu kakao taneleri Avrupa ila tanıştığı 16. yy dan bu yana bazen göklere çıkarıldı, kimi zaman da yerden yere vuruldu. Ama giderek itibarı artmaya devam ediyor. Özellikle bitter çikolatalar, artık güçlü antioksidanlar olarak aklandılar. Hatta yeşil çay ve şarapla birlikte anılmaya başladılar.

ÇİKOLATA ŞARAP GİBİDİR
İyi bir çikolata, nadide bir şaraba benzer. Yapılış süreçleri, koku ve renginin önemi, tadım törenleri, tanımlanışları şarabı çok andırır. Saf bir siyah çikolatada bol miktarda polifenoller, magnezyum, potasyum, fosfor ve E vitamini bulunur. Gerçekten bazı araştırmalar kakaodaki antioksidanların kırmızı şarap ve yeşil çayla mukayese edilebilecek kadar güçlü olduğunu belirtiyorlar.

Şarapta da çikolatada da polifenoller bulunur. Polifenoller zararlı kolesterolü azaltmayı başaran güçlü antioksidanlardır. 40 gr. siyah çikolatada bulunan ortalama polifenol miktarı, 140 ml (bir kadeh kadar) kırmızı şaraptakine eşittir. Kleopatra’dan bu yana şarabın cilde ne kadar yararlı olduğu biliniyor. Ardından yeşil çay kozmetikleri yayıldı ve şimdi de sıra çikolata kremlerinde!

KAKAO YAĞI CİLDİ YUMUŞATIR
Kakao yağı gerçekten iyi bir nemlendiricidir. Ciltteki en belirgin etkisi onu yumuşatması, ince kırışıklıkları düzeltmesidir. Kakaodaki zengin antioksidanlar büyük bir ihtimalle cilt proteinlerini besler. Bazı doktorlar kakao moleküllerinin cildin alt tabakasına geçemeyecek kadar büyük olduğunu söylüyorlar ve etkisinden kuşku duyuyorlar. Ama cildi yumuşattığı kesindir. Yıllar önce kakao yağını bronzlaşmak için kullanmıştım. O zamandan kendi deneyimimle bu etkisini tanıyorum.

Kozmetik dünyası bütün bunları tartışmaya ve araştırmaya devam ede dursun, biz çikolatayı cildimize sürmeyi deneyebiliriz. En azından cildimizi yumuşatır ve ruhumuzu okşar. SPA’larda tüm vücuda çikolata masajı yapılıyor..

Çikolata maskesi özellikle olgun ciltlerde harikalar yaratır. O güzel kokusunun aroma-terapik etkisi de yanımıza kar kalır..

HAZIRLANIŞI:
Yarım bardak kakao
Bir çorba kaşığı süt kreması
Bir tatlı kaşığı bal

Bunlar temel malzemelerdir. İsterseniz içine yulaf unu, ezilmiş badem ve 1-2 damla da sızma zeytinyağı veya badem yağı ilave edebilirsiniz.

Diğer bir seçenek de bitter çikolatayı biraz zeytin yağı ile birlikte buharda eritip sürmektir..

Malzemeyi güzelce karıştırıp, sürülebilir bir kıvam elde edince, yüzünüze, boynunuza, dekoltenize hatta isterseniz tüm vücudunuza uygulayın. Onbeş dakika bekleyin, sonra da ılık su ile yıkayın. Cildinizin kadifemsi bir yumuşaklık kazanacağına emin olabilirsiniz..

SAF ÇİKOLATA BİR HAZİNEDİR
İdeal bir çikolatanın rengi siyahtır, içindeki kakao oranı % 50’yi geçer ve sadece kakao yağı ile yapılır. % 70 veya daha fazla çikolataya rastlarsanız mutlaka tadına bakın. Tahmin edeceğiniz gibi, bu gerçek bitter çikolatadır. Ve korkmayın, bu çikolata sağlıklı bir gıdadır. Üstelik de nefistir!

Saf siyah çikolatada bol miktarda polifenoller, magnezyum, potasyum, fosfor ve E vitamini bulunur.

▪ Örneğin 100 gram siyah çikolatada 400 mg. Potasyum vardır. Günlük potasyum ihtiyacımızın 500-3000 mg. olduğunu hesaba katarsak, çikolatanın özellikle sporcular için neden bu kadar değerli bir gıda olduğunu anlarız.
▪ Magnezyuma gelince, günlük gereksinimimiz 350 mcg. kadardır. 100 gr. saf çikolatada ise 200 mcg. Magnezyum bulunur..

 ÜRÜNLERE DİKKAT:
Tabii bütün bunlar saf kakao, kakao yağı ve bir parça lesitin içeren siyah çikolata için geçerlidir. Raflarda gördüğümüz her çikolata paketi için aynı şeyleri söyleyemeyiz. ..

Gofretler, sütlü çikolatalar, çeşitli barlar, çikolata ile süslenmiş şekerlemelerden başka bir şey değildirler. Hele beyaz çikolata tam bir şeker ve yağ zehiridir. Hiç kakao içermez. Besin değeri sıfıra yakındır. Bazı karışık çikolatalarda tereyağı, hindistan cevizi ve palmiye yağlarının bulunması da olasıdır. Bunlar kolesterolü yükselten ve damar sertliğine yol açan zararlı yağlardır.

SİYAH ÇİKOLATA!
Aşırı tüketilen her şey gibi çikolata da sorun yaratabilir. Size tavsiyem, canınız çekince 2-3 parçacık sahici bitter çikolata yemenizden ibarettir. Ama bu anı sakın geçiştirmeyin! Çikolatanızın hakkını vermek için onu; oda sıcaklığında, önce koklayarak, sonra ağzınızda eriterek yavaşça ve keyifle yiyin. Çok özel bir sorun olmadıkça, bu kadarcık saf çikolatanın size hiçbir zararı olmaz.

12 Ağustos 2014 Salı

BB krem mi CC krem mi

bb-krem-cc-krem
Neredeyse her markanın ürün yelpazesinde bulunan CC ve BB kremlerden cilt tipinize uygun olanı seçmek için önce şu bilgilere bir göz atalım...

BB krem, "Blemish Balm" (Leke Örtücü) ve Beauty Balm (Güzellik kremi) şeklinde adlandırılabiliyor.

Temel işlevleri ise şöyle:
-Ciltte tonlama yapmak, yani kusur ve lekeleri düzeltmek,
-Cildi nemlendirmek
-Cildi aydınlatmak.

Güneşten de koruyor
BB kremler içeriğindeki SPF güneş koruma faktörü de olduğundan kadınların en pratik makyaj malzemeleri arasında baş sıraya geçti. Bıraktığı yüzey, bebek son derece hafif, kadifemsi ve yumuşak. Özetle kadınları önce nemlendirici; üzerine güneş koruma kremi ve sonra da fondöten sürme derdinden kurtardılar.

Piyasada lekeleri düzeltmesi dışında, hassas cildi yatıştıran, onaran, kızarıklığı engelleyen; yağlı veya akneli cildi dengeleyen; yorgun cildin yenilenmesine destek veren; kırışıkları dolduran, yenileyen BB kremler de mevcut

BB kremler, fondötenler gibi sürdükten sonra kurumuyor, topaklanmıyor, mimik çizgilerine dolmuyor; gün boyu kusurları kapatan, cilt tonunu aydınlatan yumuşacık bir kadifemsi yüzey olarak teni kaplıyor. Bunu içeriğindeki uçucu silikonlar sayesinde gerçekleştiriyor...

Peki ya CC krem
CC (Colour Control ve Color-Correcting olarak adlandırılıyor) renk kontrolü için üretilmiş. Kızarıklar, ton farkları, solukluğu kapatıyor. BB'den daha besleyici, daha kapatıcı ve çok daha ince yapıda üretilmiş. CC krem aslında BB kremin daha yeni ve geliştirilmiş hali. BB kreme göre daha hafif ve yumuşak bir his veriyor. Renk eşitsizliği olan ciltlerin güneşe hassasiyetleri fazla olduğu için CC kremler daha yüksek SPF içeriyor.

CC krem, BB kremden daha az yağ içeriyor. CC krem, mat yapılı olduğu için makyaj bazı olarak da daha yüksek performans sergiliyor. CC krem renk eşitsizliğini düzenleyerek yağsız ve daha sağlıklı bir cilde sahip olmanızı sağlıyor. CC Krem ve BB Kremin en büyük farkı ise kapatıcılık yönünden. CC Kremin kapatıcılığı daha fazla. Eğer akneye meyilli, donuk ya da kızarıklarınız ya da koyu lekeleriniz varsa kesinlikle CC Kremi tercih etmelisiniz.

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Genital - Cinsel Bölge Estetiği Nedir?

Evlilikte-cinsel-sorunlari-ortbas-etmeyin
Kadınların pek çoğunun bilhassa doğumun ardından genital yani cinsel bölgelerinde yaşanan şekil bozukluklarından şikayetçi oldukları ve ayrıca bu bölgelerde meydana gelen genişlemelerin cinsel ilişkiden alınan keyfi bozduğu da biliniyor. Dolayısıyla genital bölgelere yapılan operasyonları geçmişe göre çok daha gelişmiş olması sayesinde bu yan etkiler ortadan kaldırılabiliyorlar ve kadınların kendilerini daha iyi hissetmeleri sağlanıyor.

Tabii ki cinsel bölge estetiği sadece görünüm değil işlevsel anlamda da etkili olabildiği için zaman zaman doğuştan gelen bazı fonksiyonel bozuklukların düzeltilmesinde de etkili olabiliyor. Sizler için genital bölgelerde nasıl operasyonlar gerçekleştirilebildiğine dair kısa bir araştırma gerçekleştirdik.

En sık başvurulan genital estetik operasyonlar arasında vajina genişlemesine karşın daraltma işlemi yer almaktadır. Bu operasyon, doğum sonrası genişlemelere karşı etkili olabildiği gibi doğuştan gelen fazla genişliklerin de doğrultulmasında kullanılıyor. Aynı zamanda kasların daha güçlü bir şekilde çalışmasını sağlayabildiği için operasyonun ardından cinsel kalitede de yükselme meydana geliyor.

Diğer bir operasyon türü ise genital bölge dudaklarında gerçekleştiriliyor. Böylece fazla küçük yahut büyük olan dudakların boyutları üzerinde işlemler gerçekleştirilerek daha iyi bir görünüm ortaya konuluyor. Zira bazı kadınların gereğinden büyük veya sarkık dudaklara sahip olmaları partnerlerinin yaklaşımından dolayı cinsel hayatı sekteye uğratabiliyor. Dolayısıyla bölgeye daha iyi bir görünüm verilerek bu sorunun üstesinden gelinebiliyor.

8 Ağustos 2014 Cuma

Estetik Dolgu Nedir, Nasıl Yapılır?

Estetik-ve-Güzellik
Estetik operasyonlar, geçmişteki teknik yetersizlikler ve bilgisizlikler nedeniyle sadece tabiri yerindeyse kesip biçerek gerçekleştirilebiliyorlardı ve bu durum hem gereksiz ameliyat izlerinin kalmasına neden oluyordu, hem de kaynaklanan acıdan dolayı lokal veya genel anestezi uygulanması mecburiydi. Fakat bu durum son yıllarda biraz değişikliğe uğradı ve doktorlar çok gerekli olmadıkça ameliyatlardan kaçınmaya başladılar. Tabii ki buna alternatif olarak estetik dolgular daha popüler hale geldiler. Estetik dolgular sayesinde hiç bir kesme operasyonu yapılmadan istenilen bölgelerin istenen görünüme kavuşması sağlanıyor ve hastalar hiç bir sorun yaşamadan günlük hayatlarına devam edebiliyorlar.

Estetik dolguların uygulanması için elbette çok deforme olmuş bölgeler değil, dolguyla güzelleştirilebilecek bölgeler tercih ediliyorlar. Zira fazla deformasyonların dolgu ile çözülmesi mümkün değil ancak hafif sarkmalar, kırışıklıklar olan bölgelerde dolgu ameliyatlara göre çok daha iyi sonuçlar verebiliyor. Dolgu yapılırken uygulanan materyaller ise cilt ve vücut ile uyum içerisinde bulunan malzemeler oldukları için operasyon sonrasında herhangi bir sorunla ya da yan etkiyle karşılaşmak da mümkün değil.

Lakin merdivenaltı diyebileceğimiz çeşitli güzellik salonlarında gerçekleştirilen bu tip uygulamalarda ucuz dolgu malzemeleri kullanılıyor ve bu da kadınların sağlığını riske atıyor. Dolayısıyla estetik dolgu yaparken yetkin bir estetik cerrahla çalışmanız, operasyon sonrasında herhangi bir risk almamak için gerekli.

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Genç Kız Makyajı Nasıl Yapılmalıdır?

kalıcı-makyaj-sonucu
İçinde bulunduğumuz dönem içerisinde, özellikle genç bayanlar görünümlerine ve kıyafetlerine oldukça özen göstermektedir.

Gençlik döneminde bireylerin bir an önce büyümek istemeleri ve kendilerini o şekilde görmek istediklerinden dolayı başta makyaj olmak üzere bir çok kriteri kullanmak isterler. Makyaj dikkat edilmesi gereken önemli bir hususdur. Çünkü yerinde ve doğru şekilde yapılan makyaj kişiyi güzel göstermekle birlikte, yanlış uygulanan makyaj kişiyi rezil edebilmektedir. Bu makalemizde genç kızların makyajı nasıl yapması gerektiğinden ve inceliklerinden bahsedeceğiz.

Genç kız makyajında dikkat edilmesi gereken bence en önemli nokta makyajın doğal bir görüntü vermesi ve hafif olmasıdır. Hafif bir allık sürülmesi ve de dudak parlatıcısı kullanılması genelde yeterli olabilmektedir. Bununla yetinmeyen bayanlar çok arzu ederlerse gözlere hafif bir remillendirilebilir. Zaten genç bayanların cildi en güzel dönemlerini yaşadıkları için güzellik adına çok fazla uğraşmalarına gerek yoktur. Makyaj çoğu zaman olgun bayanların ve cildi kötü kadınların yapmakta olduğu bir uygulamadır. Bu yüzden genç bayanların yukarıda anlatmış olduğunuz hafif makyaj ile yetinebilirler.

Mevsimlere Göre Makyaj
Yaz makyajı hafif yapılmalıdır. Çünkü sıcaktan dolayı cildiniz hava almak ister. Bolca uygulanan pudra ve vb ürünler gözenekleri tıkayarak başka sorunlara yol açabilmektedir. Ayrıca güneş ışınları ile gerekli olan D vitaminini alarak canlanan derinizi ekstra canlı hale getirmek için kullanacağınız kremler gereksizdir. Cildiniz zaten canlı ve sağlıklı olacaktır.

Makyaj Malzemelerinde Hijyen
Makyajda hijyen ve steril ürünler son derece önemlidir. Gün içerisinde güzel görüneceğim diye uzun süren rahatsızlıklar ve problemler yaşamanızı istemeyiz. Göz makyajı yaparken kullanmakta olduğunuz ürünler kolay ve sık sık temizlenebilen fırçalar olmalıdır. Krem uygulamalarında mutlaka eller önceden yıkanmalıdır. Çünkü kullandığınız kremlerden bazıları cilt gözeneklerini açarak dışarından gelebilecek mikrop ve pisliklere karşı savunmasız hale gelecektir. Yüzünüzde kullandığınız süngerleri her seferinde yıkamalısınız. Uzun süre kullanmakta olduğunuz makyaj ürünlerinin kokularında ve görüntülerinde değişiklik farkederseniz mutlaka onları atıp yenisini alın. Kozmetik ürünlerin üretim ve son kullanma tarihlerine dikkat edin. Her kullanımdan sonra kapaklarını iyice kapatınız. Göz farları, sık sık temizlenen süngerli çubuk veya yumuşak fırçalarla sürülmelidir. Bu malzemeler sık sık temizlenmelidir. Sivilceli ve problemli ciltlerde; gerek bakım esnasında gerek makyaj ürünlerinde, hijyen son derece önemlidir. Ayrıca güneşin doğrudan temas ettiği yerlere koymamanızı tavsiye ederiz. Bu tavsiyeler sizin sağlığınız için önemli adımlardır.

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Havuç ve kakao yağıyla ilgili önemli uyarılar

Cilt-Bakim-Onerileri
Güneş yanıklardan cilt kanserine kadar pek çok probleme yol açan güneşin zararlı ışınları, bronzlaştırıcı yağlar ile birleşince kısa sürede etkisini gösteren ve kalıcı izler bırakabilen deri hasarlarına yol açıyor. Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ahu Birol, güneşin cilt sağlığına zararları ve korunmanın yolları hakkında bilgi verdi.

Kıyafet ile korunmak güneş kremlerinden daha etkili
Kıyafet ve şapka güneş ışınlarına karşı %25 oranında koruma sağlamaktadır. Markası ve fiyatı ne olursa olsun hiçbir krem kıyafet ile korumadan daha etkili değildir. Açık renkli, pamuklu kıyafetler ve şapka ideal koruma için yeterlidir. Yazın havanın bulutlu olduğu zamanlarda bile korumaya ara verilmemesi gerekir. Güneş ışınlarının buluttan da geçebildiği unutulmamalıdır.

Yakıcı yağlar güneş yanığı riskini katlar
Vücuda temas eden güneş ışınları deri tarafından emilir, bir kısmı deriden yansır, bir kısmı ise parçalanır. Kum, beton, deniz ve kar güneş ışınlarını yansıtmaktadır. Şemsiye altında durulsa bile yansıyan güneş ışınlarından etkilenilmektedir. Havuç ve kakao yağı deriden emilen güneş ışığı miktarını artırarak güneş yanığı riskini yükseltmektedir. Bu şekilde yağ sürüp ardından güneşlenen kişilerde ışık erupsiyonu (kaşıntılı, kırmızı döküntü) gelişme riski de vardır.

Güneş yanıkları 1 haftalık bir eziyete dönüşebilir
Günesin zararlı etkisi akut ve kronik olabilir. Akut güneş hasarı “güneş yanığı” olarak bilinmektedir. Kızarıklık, su toplama, soyulma aşamalarından oluşur. Kızarıklık oluşması 3 güne kadar uzayabilir. Şiddetli kaşıntı ve yanma yakınması vardır. Tedavide ıslak pansuman, aspirin, bazı nemlendiriciler, antibiyotik içeren kremler ve kaşıntıya yönelik bazı uygulamalar önerilmektedir. Şikayetin geçmesi 7 güne kadar uzayabilir. Güneş yanığı gelişen bölgenin çok iyi korunması gerekmektedir. İleriki dönemde bu bölgede deri kanseri gelişebilir.

Güzel görünme telaşı ile güneşe makyajlı çıkmayın
Tedavi amacı ile önerilen antibiyotikler ve doğum kontrol hapları güneşe karsı hassasiyeti artırır. Parfüm, kolonya ya da makyaj ürünü kullanarak güneşlenmek de güneş lekelerine neden olabilir.

Güneş kremi ile de olsa bronzlaşmak uzun dönemde kansere neden olabilir
Bronzlaşmak derinin gösterdiği bir savunma mekanizmasıdır. Güneş koruma kremi ile bronzlaşmak sadece güneş yanığı oluşması olasılığını azaltmaktadır. Ancak kronik dönemde ortaya çıkacak deri yaşlanması, deri kanseri, güneş hasarı, güneş lekelerinin oluşma riskini ise artırmaktadır. Amaç güneş kremi kullanarak bronzlaşmamayı sağlamak olmalıdır.

Güneş kreminin koruyuculuğu cilt tipine göre değişiyor
Güneş kremi sürülmeden vücutta 30 dakika içinde kızarıklık ortaya çıkıyorsa, 15 faktörlü krem kullanıldığında bu süre 30*15 dakika olmaktadır. Güneş kreminin koruyuculuğu; kişinin deri tipine, uygulanan miktara (min 2.2 mg/cm2 olmalı), uygulanan aktiviteye (sık yüzmek, fazla terlemek) bağlı olarak değişiklik göstermektedir. 8 güneş koruma faktörlü bir krem deriden D vitamini sentezini %95 oranında azaltmaktadır. 15 faktörlü bir krem ise bu oranı % 98 olarak artırmaktadır. Haftada iki kez güneş koruma faktörü olmadan 10 dakika el, yüz veya gövdeye alınacak güneş ışığı D vitaminini sentezlemek acısından yeterli olmaktadır.

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Yüz şekline göre allık sürme yöntemleri

yüz-sekline-gore-allik-surme-teknikleri
Yüz şeklinize göre allık makyajınızın daha güzel gözükmesin neden olacaktır. Bu makalemizde yüz şekillerine göre allık uygulamasının nasıl olması gerektiğinden bahsedeceğiz.

İlk önce yüz şeklinizi tespit etmeniz gerekir. Bunun için öncelikle ayna karşısına geçerek yüzünüzün şeklini belirleyin. İdeal yüz şekli olarak tarif edilen oval bir yüze sahip miyiz?

Eğer bu ölçüye uymayan bir yüzünüz varsa; ihtiyacına göre o bölgeyi belirleyip koyu renkteki fondöten ve allıklarla arka plana alalım veya çökük yerleri açık renklerle ön plana çıkartalım.

Eğer köşeli bir yüze sahip iseniz; öne çıkan notlarınızı allığı elmacık kemiğinizin üzerine doğru ve köşeli olan kısımlara sürerek geri plana alabilirsiniz. Köşeli kısımlar açık renkte kalsaydı çok daha göze çarpardı, amaç istenmeyen alanı bir ölçüde gözden uzaklaştırmak.

Yuvarlak bir yüzü olduğundan daha ince göstermek için, yüzün fazla görünen kısımlarını koyu renklerle arka plana almalısınız. Allığı elmacık kemiklerinin altından şakaklara doğru, çene çizgisinin iç kısımlarına ve geniş alında saç diplerine doğru sürmelisiniz. Saçları yanaklara düşürmek suretiyle bu hatlar daha da yumuşatılır.

Üçgen bir yüzde, alın oldukça geniş iken çene sivri olabilmektedir. Bu sebeple, alın ve çenenin, uç kısımlarına allık sürülerek geri plana alınırken yanakların altı açık bırakılması gerekir.

Bazen de ters üçgen görünümünde yüzlere rastlıyoruz. Böyle durumlarda allık yukarıda bahsedilen tekniğin tam tersi şeklinde uygulanması gerekir.

1 Ağustos 2014 Cuma

Cilt koruyucu kremler güneşten korumada yetersiz

Yazın-Cilt-Bakımı
Uzmanlar, güneşin yaydığı zararlı ışınlardan korunmak için kullanılan cilt koruyucu kremlerin, bilinenin aksine tam bir koruma sağlamadığını belirtiyor.
“Açık tenli biri, ne kadar koruyucu kullanırsa kullansın asla yeterince güneşten korunur duruma gelmez!”

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şemsettin Karaca, güneşin zararlı ışınlarından korunmak için sürülen koruyucuların, kamuoyunda bilindiğinin aksine tam bir koruma sağlamadığını bildirdi.

Güneş koruyucuları mutlak güvenli değil
Dr. Karaca, güneş koruyucularının mutlak güvenli olduğunu söylemenin mümkün olmadığını ifade ederek, bu koruyucularda en az 10′un üzerinde kimyasal bileşik bulunduğunu kaydetti.

Güneş koruyucuların etkileri

ABD’de yapılan bazı araştırmaların güneş koruyucuların etkileri ile ilgili bilinen bazı bilgilerin tam tersi yönünde sonuçlar verdiğini açıklayan Karaca şunları söyledi:

“Son dönem çalışmalar, güneş koruyucunun koruma özelliğine inanarak güneşte daha uzun süre kalınmasına bağlı hastalıkların ortaya çıkmasının arttığı yönündedir.

“Kumsalda güneşlenenler dermatologların daimi hastası oluyor”
Kumsalda güneşlenmek, sonuçları hesap edildiğinde hiçbir şekilde akıllıca bir davranış değildir. Bu insanlar orta yaşlardan itibaren dermatologların daimi hastası oluyorlar. Açık tenli biri, ne kadar koruyucu kullanırsa kullansın asla yeterince güneşten korunur duruma gelemez. Sonuç olarak güneş ışınlarından korunmak için kullanılan ürünler birçok bileşiği bünyesinde bulundurmaktadır.

Güneş koruyucuları bilinçli kullanılmalı
Güneşten koruyucu olduğu söylenen ürünlerin mutlak güvenli ürünler olmadığı açıktır. Bu ürünlere bağlı bazen alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabiliyor. Bu açıdan da kullanıcıların bilinçli olması ve güvenilir markaları tercih etmesi gerekiyor.