30 Ocak 2014 Perşembe

Selülitlerinizi Fırçalayarak Yokedin

selulit1
Selülit, cildin altındaki yağ hücrelerinin artarak bağ dokuyu germesiyle başgösteren bir dolaşım bozukluğu. Yanlış beslenme, hareketsizlik ve genetik nedenler selülit oluşumunun başta gelen nedenleri arasında.Beslenme biçimini değiştirmek, düzenli egzersiz yapmak ne yazık ki herkes için her zaman mümkün olmuyor. Kaldı ki genetik nedenlerle selülit oluşumunu engelleyemeyebilirsiniz. Ancak bu durum selülitlerinizi azaltamayacağınız anlamına gelmiyor.

Bugüne kadar selülite karşı pek çok kozmetik ürün denemiş, ancak uygulama zorluğundan ötürü vazgeçmiş kişilerdenseniz, önerimizi uygulayarak kendinize selülitle savaş için bir şans daha verebilirsiniz.

Sert bir fırça edinin. "At kılı" veya "kaktüs fırçası" olarak aradığınızda karşınıza alternatifler çıkacak.

Sabah uyandıktan sonraki ilk 10 dakika içinde vücudunuzu şu sıraya sadık kalarak ve mutlaka aşağıdan yukarıya fırçalayın.

Önce sağ alt, ardından sağ üst bacağınızı fırçalayın.

Sonra sol alt ve üst bacağınızı fırçalayın.

Ardından aynı uygulamayı önce sağ, sonra sol kolunuz için yerine getirin.

Son olarak göbeğinizi dairesel hareketler ile fırçalayın.

Sonuç: Fırçalama işlemi kan dolaşımını arttıracak. Kan dolaşımıyla beraber hücereler arasındaki basınç da artacak ve bu durum yağ dokusunun dağılmasına yardımcı olacak.

Bir hafta süreyle her sabah fırçalama işlemine 5 dakika ayırırsanız, selülitlerinizin azaldığını göreceksiniz.

26 Ocak 2014 Pazar

Günde Bir Yumurta Cilde İyi Gelir

 

yumurtanın_cilde_faydalarıYumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besin kaynağı! Yazın, güneşin etkisiyle tahrip olmuş cildin üzerine bir de kış soğuğu ve nemli havası eklenince hassasiyetler, pullanmalar, kaşıntılar daha belirgin hale geliyor.

  • Yumurtanın sarısı ve beyazı günde bir defayı geçmemek şartıyla cildin iyileşmesi, saçların güçlenmesi için önerdiğimiz gıdaların başında gelir.

  • Yumurta sarısı B vitaminleri açısından çok zengin ve kaliteli bir kaynaktır.

  • B vitaminleri bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimini de doğrudan etkilediği için hamile kadınların yeteri kadar B vitamini almaya özellikle dikkat etmeleri gereklidir.

  • Kaliteli bir protein kaynağıdır Yumurtanın içindeki proteinlerin tamamı vücudumuz tarafından sindirilip kullanılabilir.

  • Ayrıca yumurtanın içerdiği proteinler tam proteindir; yani parçalandıkları zaman vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tüm amino asitleri sağlarlar.

24 Ocak 2014 Cuma

Derinin Görevleri

makyaj-ve-cilt-bakimi
Deri, üç önemli işlevi yerine getirebilen harika bir laboratuardır:
- solunum ve oksijen alma
- koruma,
- estetik.

Solunum ve Oksijen alma
Deri solunum yapar yani, oksijen alır kar­bondioksit verir. Nitekim, oksijen alrş verişinin bir bölümü deri kanalcıkları ile ya­pılır.
Diğer taraftan, iç yağ bezleri ve ter bezleri yardımıyla, organizma tarafından üretilen, ve böylece iyi işlemesini engelleyen zehirli maddeleri eler ve dışarı atar. Bu toksinler gözenekler yoluyla dışarı atılır.

Koruma
Deri insan vücudunun ve diğer organların koruyucusudur. Sizi her türlü dış etkenlerden korur: güneş, rüzgâr, yağmur, soğuk, kir, mikrop, vb. İç ve dış zararlara karşı hızla ve kuvvetli olarak sebum ve ter üreterek tepki gösterir.

Estetik
Estetik derinin en çok bilinen, göze en çok çarpan rolüdür. Deri sağlık, gıda, temizlik durumunuzun, günlük bakımınızın, hayat tarzınızın (şehir veya açıkhava), hepsinin birden bir yansımasıdır. Estetik uzmanları, sağlıksız bir derinin gözlemi sonucunda, bunun kökenindeki bozukluğu meydana çıkarabilir ve iyileştirebilirler. Deri, çeşitli şekillerle, iç sıkıntılarınızı ve taşkınlık­larınızı ortaya çıkarır.
- ergenlik sivilceleri, damarların genişleme­siyle yüzde meydana gelirler,
- hormonal veya başka nedenlere bağlı ergenlikler,
- alkol veya tütünün kötü etkileri,
- kötü beslenme ve bunun sonucundaki bağırsaklarla ilgili problemler.

Özet olarak deri başlıca şu nedenlerden olumsuz etkilenmektedir.
- dolaşım, bağırsak veya hormonal bozuk­luklardan,
- su kaybından oluşan “kuruma”dan,
- zehirlenme.

Derinizin en yüksek düzeyde solunum ya­pabilmesi için, gözenekleri tıkayan Ölü hüc­releri yok etmeniz gereklidir. Bu amaçla, krem gibi tatbik edilen ve kuruyunca çok kolay tek bir parça halinde çıkarılabilen maskeler kullanınız.

23 Ocak 2014 Perşembe

Yağlı Ciltler ve Özellikleri

ergenlik-sivilceleri
Yağlı Ciltler ve Genel Özellikleri:
Geniş gözenekler, güçlü yağ salgılanması yağlı cildin en belirgin özellikleri arasında yer alır. Siyah noktalara ve sivilcelere çok müsaittir. Bu özellikleriyle ergenlik döneminde, yetişkinlerde ise düzensiz beslenmeden dolayı meydana gelebilir.

Yağlı Ciltlerin Genel Bakımı
Yağlı bir cilt umumiyetle kalın olur. Ec­zaneden alınmış olması gereken bir tuvalet sabunu ile sürekli yıkanabilir.
- Özel olarak bu çeşit deri için çalışılmış makyaj çıkarıcı bir süt seçin.
- iki günde bir sabunu ve sütü değiş­meli olarak kullanın.
- Normal bir makyaj çıkarma uygu­layın.
- Sütü ya kâfurlu bir losyona veya hafif pekiştirici bir losyona batırılmış pamukla çıkarın.

Gece: Yağlı ciltler için özel hazır­lanmış nemlendirici bir krem kullanın.
Gündüz makyaj altına: (Yağlı ciltler için) özel bir koruyucu ve nemlendirici sü­rün. Haftada bir defa kâfur, kükürt ya da deniz yosunu kökenli bir maske uygulayın.

Bu gözenekleri sıkacak, siyah noktalan ortadan kaldıracak, yağ sızmasını engelleyecektir.
-Seçtiğiniz maskeyi tüm yüzünüze sürün, fakat göz çevresine ve göz ka­paklarına sürmemeye özen gösterin.
-20 dakika boyunca çıkarmayın.
-Aralıklarla maden suyu püskürte­rek yüzün kurumamasına özen gösterin
-Maskeyi ılık suya batırılmış özel bir güzellik süngeri aracılığıyla çıkarın, sonra da yağlı ciltler için bir ampul uygulayın.

Şeker Esaslı Bir Epilasyon

lazer-epilasyon
Bu epilasyon reçetesi, tüyler bir günah sayıldığından, doğulu kadınlar tarafından, özeflikle evliliklerinden önce uygulanır­mış. Şimdi de, kasabalarda ve hatta şehir­lerde uygulanmaktadır. Bunu siz de hazırlayabilirsiniz.

Karışımın Hazırlanması
Gerekenler:
-2 çorba kaşığı şeker,
-1 çorba kaşığı bal,
-1 çorba kaşığı limon suyu.
Küçük bir tencerede şekeri hafifçe sarartın

Limon suyunu katın. Hepsini birden karıştırın Daha sonra balı ilave edin.
• Ne çok sıvı ne çok katı, normal bir hamur elde edene kadar karıştırın.
• Bu karışımı hafif sıcaklıkta, benmaride tutun.

Epilasyonunuzu Nasıl Yapacaksınız?
Bu işlemi çok temiz bir cilt üzerinde uy­gulayın.
• İlk etapta çok ince bir tabaka tatlı ba­dem yağı sürün.
• Bir spatula alın.
• Karışımı, tüylerini alacağınız yere çok ince bir tabaka halinde yayın.
• Böylece oluşan plakayı, tek bir defada çekin.
• Daha sonra oluşan kızarıklıklardan ka­çınmak İçin, haşlanmış koyu bir papatya suyuyla, soğuk kompres yapın.
Bu epilasyon yöntemi, çok fazla olan tüy­leri yok etmek için tavsiye edilir.

 

Evde Epilasyon Yapılışı

estetik
Dudakların üzerindeki, hiç de hoş olma­yan tüyler kadar kötü bir şey yoktur. Bunlar bazen de yanaklarda veya kulak memesin­de de oluşabilir.

Bazı kadınlar bunları çok değişik şekillerde yok eder. Bu tüyler fonk­siyonel bozukluklardan, daha çok iç salgı bezlerindeki bozukluklardan oluşur. Eğer esmerseniz ve sert tüyleriniz varsa, muhak­kak enstitüde balmumuyla epilasyon yaptır­manız gerekir.

Eğer tüyleriniz çok inceyse ve yalnızca hafif bir gölge oluşturuyorsa, kendiniz bunların rengini açabilirsiniz. Oksijenli Suyla 20 Dakikada Renk Açma Bazıları, oksijenli suyun tüyleri çoğalttığı­nı, beslediğini söyler. Aslında bu yanlıştır.

Tüy sararır, incelir, kurur ve sonunda kırılır. Deneyin, sonuçtan çok memnun kala­caksınız, üstelik işlemin uygulanması da çok basittir.

* İyi temizlenmiş, pisliklerden arınmış bir cilde, her zamanki toniğinizden sürün.
* Daha sonra, oksijenli suya batırılmış bir pamukla tamponlayın ve 20 dak. kadar bekletin
* Sonunda sadece suyla yıkayarak temiz­leyin.

Kıl Dökücü İlaçlar

kil-dokucu-ilaclar

Kıl Dökücü İlaçlar
Eczanelerde koltuk altlarınız veya bacak­larınız için hatta aynı şekilde yüzünüzdeki tüyler için de kullanabileceğiniz ilaçlar bu­lacaksınız.

Tüyler oksijenli suyla renklerinin açılması için biraz fazla büyük olduğu zaman kullanılan, çabuk yüzeysel bir etkisi olan birepilasyorı çeşididir.

* İlk önce tüylerini alacağınız yüzeyi özenle temizlemeli ve alkollü bir losyonla dezenfekte etmelisiniz.
* Daha sonra deriyi yumuşatmak için sı­cak su kompresleri uygulayın.
* Sonunda koruyucu bir krem sürün.
* Şimdi sol elin parmaklarıyla deriyi gere­rek, tüyü bir defada ve çıktığı doğ­rultuda çekerek çıkarın.
* İşlem bittikten sonra, iyi bir sıcak su kompresi ve arkasından kolonya kompresi uygulayın ve nişastalı bir pudra İle pudrala­yın.

Yumurta Güzelliğinizin Hizmetinde

fondoten-kadin-makyaj-guzellik
Bakımın Uygulanma Süresi
• Bir yumurtayı iyice sertleşene kadar pişirin. Hemen kabuğunu çıkarın, çünkü yumurta çok sıcak kullanılmalıdır.
• Bunu bir musline (ince bir bez) veya çok ince keten bir mendile sarın. Ama, mendilin kenarlarından tutabile­ceğiniz kadar büyük olmasına dikkat edin. Bunu yüzün üzerinde gezdirme­niz daima dairesel hareketlerle olmalı­dır.
• Alından başlayın: aşağıdaki özel­liklere dikkat ederek, yumurtayı alnın bir köşesinden diğerine doğru dairesel hareketlerle yuvarlayın. Sonra aşağıda­ki alanlarda ilerleyin;
- iki gözün arasındaki kaş kıvrımı,
- gözlerin kenar uçları,
- üst göz kapakları, (bunlar çok çabuk hırpalanırlar)
- alt göz kapakları, (burası çok hassastır, kırışıklıklar ve çürükler kolay­ca yerleşir)
- Burunla devam edin:
- üst köşeden başlayın, sonra burnun iki kenarından aşağıya doğru kayın, birleşme yerlerine ve şişkin kısımlarına özellikle dikkat edin,
- aynı şekilde yüzeydeki kaldırıcı kasların bulunduğu bölgeye de çok özen gösterin. Bu kırışıklıklar bazen çok genç kişilerde bile fazlasıyla belirgin olur.
- Dudakların alt ve üst çevresine inin:
- genellikle, kırışıklıkların meydana geldiği üst dudak çevresinin üzerinde durun.
Yanaklarla devam edin; daima dairesel hareketlerle:
- bir yanaktan diğerine geçerken yumurtayı üzerinden kaldırmayın.
- kırışıklıkların çıkmakta olduğunu gördüğünüz yorgun bölgeler üzerinde özellikle durun.
- hareketleri ileriye, kulaklara doğru uzatın.
• Daha sonra özenle ve dikkatle, yüzünüzün çevresine, üstüne ve altına uygulayın.
• Oradan, kendi başına bırakılan ve genellikle unutulan çene altına inin.
• Boyunla tamamlayın. Hareketler daima dairesel ama daha geniş olarak yapılacak. Alında olduğu gibi hareket­ler dik olacak ama göğüs boşluğuna doğru inecek.
Not:
Bu işlemden sonra, yüzünüzden! yumurta izlerini ılık suya batırılmış bir pamukla silin. Gerçek yararını görebil­meniz için, bu basit tedaviyi 15 günde bir tekrarlamanız gereklidir

Elastoterapik Maskeler

ispanak-maskesi
Bu doğal kauçuktan maskeler, deride dola­şımı ve kasları etkiler.

Bu Maskelerin Yararları
Deri üzerindeki etkileri:

Bir buhar banyosu gibi uygulanır, deri ılık bir banyoya sokulur, parafin banyolarında olduğu gibi pH’ı tam olarak ayarlanır, ve kaslar gergin tutulur.

Bu doğal terleme:
- ölü hücreleri ve zehirleri ayıklar,
- sivilcelerin ve yaraların olgunlaş­masını hızlandırır.
kuru ama henüz canlı hücreleri, doğal bir şekilde yeniden nemlendirir.
- genellikle tıkalı olan yağ ve ter bezlerinin kanallarını açar.

Dolaşım üzerindeki etkileri:

Maskeler hafif basınçlarına rağmen, kan damarlarını genişletirler. Bu gen­leşme, deriyi ve dokuları derinlemesine nemlendirir ve canlandırır.

Bu maske­ler, soğuk ve sıcak kompreslerin peş peşe uygulanmaları ile aynı etkiyi yaparlar. Ama hiç bir zararları görülme­miştir; hassas ve kırmızı ergenliği olan deriler üzerinde hiçbir kötü etkisi olmamıştır.

Tersine, kırmızı ergenlik hallerinde, bunları hafiflettiği için, özellikle tavsiye edilirler.

Kaslar üzerindeki etkileri:

Bu maskeler tarafından tutulan kaslar için, her hareket kontrol edilen bir jimnastik hareketi haline dönüşür.

Aslında deri kımıldayamadığından, hiç­bir şekilde aşırı bir gerilme yapamaz ve kırışıklıkların oluşma riski ortadan kalkmış olur.

Eğer çok tecrübeli değilseniz, bu maskelerin kenarları, hatalı bir hareket yapmanızı engelleye­rek yüz masajlarınızı gerçekleştirmenizi sağlayacaktır.

Bu Maskeleri Ne Zamanlar Uygulamalısınız veya Ne Zamanlar Uygulayabilirsiniz?

• Vücut jimnastiğiniz süresince, kaslar gerilir ve kırışıklıkların oluşma­sını engeller.
• Aynı nedenlerden dolayı ev işleri sırasındada.
• öğle uykusu, okuma, örgü vb. sırasında; maskeler ağırlığın etkisi altında, dokuların çökmesini, boyun­daki ve çene altındaki sarkıkları engeller.

Banyo esnasında; dinlendirici, yorgunluk alıcı bir etkisi vardır ve buharı derinin zehirlerden arınmasını sağlar ,.
Bu maskeler günde bir iki kez 1/2 saat boyunca takılabilir.

Maskeler ve Görevleri

meyve
Maskeler
Maskeler, günlük güzellik bakımları­nızın vazgeçilmezleri arasındadır. Haftada 1 defa ya da duruma göre, en azından ayda bir defa bir defa maske uygulamalısınız gerekir.

Bir Maskenin Görevi
* Çizgileri dondurur, böylece kasları gerilmeye zorlar.
* Gözenekleri sıkar.
* Üst derinin alt tabakasında kan dolaşımını hızlandırır, böylece deri şişerek daha gergin bir hal alır.
* Yüzeyde biriken zehirleri emer.
* Bir tazelik ve bir gevşeme duygusu meydana getirr.

Vitaminler ve Güzellik

Pratik-Guzellik-Bilgileri
Vücudun, fonksiyonunu tam olarak yapa­bilmesi için, günlük belli bir oranda vitaminlere İhtiyacı vardır: bunlar kaloriler, vitaminler, madensel tuzlar vs şeklinde sıralanabilir
Şu halde, bu elemanların neye yaradıklarını ve eksikliklerinin nelere mâl olacağını bilmeniz çok mühimdir.

A Vitamini
• Gözlerin sağlıklı olmalarında çok mühimdir.
• Eksikliği görme bozuklukları meydana getirebilir, bu bozuklukların başlıcaları aşağıda sıralanmıştır:
- Saydam tabakanın donuklaşması ve sertleşmesi.
- Keskin görüşteki azalma.
- Yanma hissi, Kızarıklıklar.
• Tenin parlaklığı ve tazeliği için kaçınılmazdır.
Yokluğunda derinin metabolizma­sında bir değişim olabilir, deri kurur. Meyvelerin ve sebzelerin büyük bir bölümünde, karaciğer ve böbrek gibi sakatatlarda, balıklarda ve sütlü gıdalarda bunlar mevcuttur.

C Vitamini
• Yokluğu diş eti hastalıkları, ağız yangıları ve diş dökülmelerine neden olabilir.
• Nefesin pis kokmasına sebep olabilir.
• Sedef hastalığı ya da ergenlikler halinde de tavsiye edilirler.
• Yokluğu derinin kurumasına sebep olur. bilhassa taze sebze ve meyvelerde bulabilirsiniz.

E Vitamini
Bu, gençlik ve üreme vitaminidir. Üreme fonksiyonları üzerinde çok önemli bir rolü vardır ve iç salgı bezleri sisteminin güzellik üzerindeki önemi bilindiği zaman ihmal edilmemesi gerektiği anlaşılır.
Gözler için çok iyidir ve miyop rahatsızlığına tavsiye edilir.
• Egzema halinde de tavsiye edilir. Söz konusu vitamin ekmekte ve pey­nirlerde mevcuttur.

K Vitamini
Aslında çok önemli bir etkisi yoktur, daha doğrusu güzellik konusunda pek önem­li değildir.
Yokluğu:
- kurdeşen
- soğuk ısırması meydana getirebilir, özellikle sakatatlarda (karaciğer ve
böbrek}, yumurtalarda ve domates, bezelye vs kimi sebzelerde vardır.

Not:
Eğer vitamin eksikliğiniz varsa:
- eczacınızdan, çeşitli bileşimler biçiminde,
- derisel bir sorununuz varsa, gü­zellik maddelerinizin içinde bulabilirsi­niz.
kozmetik bilimî, vitaminleri güzel­lik maddelerinin bileşimlerine sokmayı başarmıştır. Kozmetikte elma özü, şeftali, çilek, yaban mersini, marul özü. vb. gördüğünüz zaman şaşırma­yın.

20 Yaşında Bir Cilt İçin Yapılması Gerekenler

Makyaj-hatalari
Gençliğinin parlaklığını mümkün olduğunca uzun süre saklamak için, 20 ya­şından başlayarak deriye özen göstermek gerekir.
20 yaşındasınız: çevrenizdeki herkes bunun en güzei yaş olduğunu düşünmekte ve söylemektedir. Şüphesiz bundan daha doğru bir şey yoktur; ama bu, aynı zaman­da kendinize bakmanız gereken yaştır. Bu bir düşünce ve irade sorunudur. İleriki yıllarda karşılaşacağınız, arkadaş olacağınız kişilerin sizin kızlarınızı ve oğullarınızı kardeşiniz sanmaları için 20 yaşında, 40 yaşı ve daha sonrası için karar vermelisiniz.

Birkaç Önemli Öneri
• Cildinizi temiz tutmaya özen gösterin.
• Beslenmenizi cok yakından izleyin.
• Siluetinize özen gösterin.

Pişman olmayacaksınız. Çünkü, kazanılan alışkanlıklar kalıcıdır ve 30 ya­şına geldiğinizde bu alışkanlıkları elde etmeniz ve cildinize kabul ettirmeniz çok daha zordur. 20 yaşında organizma henüz yenidir. Deri epiderm ve derin taze ve gergindir: elastin, kolajen ve diğer mad­deler hiçbir saldırıya uğramamıştır. Bezelerle sinir sistemleri aralıksız çalışmak­tadır. Bundan böyle dengeyi koruyun.

Vazgeçilmez Bakım Malzemeleriniz
Dört temel maddeye gerçekten ihtiyacınız vardır:
-bir makyaj temizleyici süt,
-bir losyon tonik,
-bir nemlendirici,
-bir besleyici krem.

Makyaj temizleyici süt:
Bunu, çoğunlukla kireçli olan suya; ve vücudunuz için kullanacağınız sabuna ter­cih edin. Derinin doğal asit dengesini bozma olasılığı bulunmadan, derinlemesine temizler.

Losyon tonik:
Hafif, alkolsüz bir tonik seçin; örneğin, hamamelis veya portakal çiçekli. Kaslarınıza gerginlik verir ve yüzünüzdeki hiç de hoş olmayan gevşekliği engeller, geciktirir.

Nemlendirici:
Görevini küçümsemeyin. Deriniz sağlıklı ve gergin görünüyorsa bile ileriyi düşünün. Özellikle derinizin kurumaya karşı doğal bir eğilimi varsa, bu olay, yaşlanırken daha da artacağından şimdiden kurumasını ön­lemelisiniz.

Besleyici Krem:
Nemlendiricinin tamamlayıcısıdır, kuru ciltlere gereken proteinleri, amino asitleri ve besleyici maddeleri getirir. Bundan başka, yağlı ciltlerin metaboiik dengesini de düzenler. Son bir öğüt: en azından yılda iki kez, derinizi enstitüde temizletmeyi alışkanlık haline getirin.

Artık 18 Yaşında Değilsiniz

cilt-catlaklari
Zamanla deriniz parşömenimsi bir görünüm alır; kurur, su, sabun ve yapısındaki soysuzlaşma nedeniyle matlasır Bu, epidermle İlgilidir, ama görünmemesine rağmen önemli bir rol oynayan derm de sözkonusudur.

Başlıca üç elemandan oluşur:
- koloidal don,
- kolojen ve elastik teller,
- küçük aralıklar içindeki hücreler.
Zamanla çok derin değişiklikler oluşur. Kolajenin telleri ve elastik teller yaşlanır, körelir, yavaş yavaş elastikleşir ve sonunda kaybolur.
İşte derinizin esnekliğini, kasların da gerginliğini kaybetmesinin nedeni budur.

Uygulanacak Bakımlar
Düzenli Olarak Yapmanız Gerekenler :
Her hafta:
• Yumuşak bir krem-maske veya çizgileri “geçirecek” ve kan dolaşımını hızlandıra­cak “kauçuk” bir maske.
• Ayda birveya iki kere (estetikçinizin tav­siyesine göre) yüzeydeki saydam tabakayı silecek hafif bir peeling, örneğin azulen kökenli, kireçlenmeyi önleyici bir maske

Her ay:
• Enstitüde bir tedavi. Estetikçiniz derinizin sorunlarını bulacak ve kullanıla­cak maddeler konusunda yararlı tavsiyeler­de bulunacaktır.

Her üç ayda bir:
• Bİr ampul kürü, tercihen biyolojik özlü bir serum.
İçinde belli bir yüzde oranında östrojen bulunan kremlerin uygulanması ile ta­mamlanan, bazı hormonal ilaçların deriye taze bir görünüm kazandırdığı da belirtil­melidir. Eczanelerde satılan bu maddeler, sadece tedavi eden doktorunuz tarafın­dan Önerilebilir.

İşte genelde uymanız gereken bakımlar:
-İyice temizlenme altın kural olmalıdır

- Her gün:
• Nemsizlikle savaşan bir krem,
• Canlandırıcı bir krem kullanın.

22 Ocak 2014 Çarşamba

Parlak Bir Tene Nasıl Sahip Olunur?

Guzellik-Makyaj-02
Alkol ve sigara kullanmayın, mümkün olduğu kadar çok açık havaya çıkın. Beslenmede aşırıya kaçtınız, veya küçük bir grip geçirdiniz, veya sadece kış sonu, yeterince hava alamadınız. Bütün bu nedenlerden dolayı, teninizin bozulduğu, kirlendiği, kansız kaldığı, sağlığının kötü olduğu ve kanın deri düzeyinde dolaşım yapmadığı hissine kapılıyorsunuz.

Güneş çıkmaya başladıktan itibaren, aydınlık canlı renklerde elbiseler giyinmek istiyorsunuz, oysa deriniz içinde kendinizi hiç de rahat hissetmiyorsunuz. Şu halde yeniden güzel, aydınlık bir ten elde etmek için harekete geçmek gerektir: Her sabah kalkar kalkmaz, aç karnına bir büyük bardak maden suyu (sade veya limon eklenmiş olarak) içme alışkanlığı edinin. Bu temizler.

Gün boyunca daha birçok bardak su İçin. Yavaş yavaş, teninizin aydınlandığını ve derinizin eski parlaklığına kavuştuğunu göreceksiniz.

• En azından bir hafta boyunca bir havuç kürü yapın, (resim) Bu işlemi her ay tekrar­layabilirsiniz. Havuçları pişirin ve pişme sularını saklayın. Gün boyu zaman zaman bir bardak için.

Havuçları küçük bir parça taze tereyağı ve bol miktarda maydanoz ve sarımsakla süsleyerek yiyin. Şayet bir mikseriniz varsa suyunu da çkarabilirsiniz, veya bunları çiğ ya da rendelenmiş olarak ve limon suyu ve yağ ile lezzetlendirerek de yiyebilirsiniz. Bol bol sarmısak ve frenk maydanozu vb. ekleyin. Bunlar damağınıza olduğu kadar gözünüze de hoş görünür, bütün bu yiyecek maddeleri derinizin dostlarıdır. Havuçları soymayın yalnızca akan su altında kazıyın, çünkü başlıca aktif maddeler kabuklarında bulunur.

• Haşlanmış sebze kürü yapın. İşinizden döndüğünüzde bundan düzenli olarak bir bardak için; bu karışım cildiniz için çok yararlı olacaktır.

• Sigaralarınızın miktarını azaltın, veya, daha iyisi, hiç içmeme gibi iyi bir karar alın.

• Maksimum oksijen alabilecek şekilde, günde en azından yarım saat yürüyün ve hafta sonunda ormanlara gezmeye gidin.

• Yoga öğrenmeye çalışın. Yataktan kalkar kalkmaz güneşe, sizi gün için hemen iyi bir hale sokacak düşünsel ve fiziki şartlarla dolu olan bu eşsiz güzelliğe bir selam verin.

21 Ocak 2014 Salı

Hassas Ciltlerin Özellikleri

porselen-fondoten
Hassas Bir Cildin Belirgin Özellikleri
Dıştakilere olduğu kadar, içteki değişik­liklere de tepki gösterir; birden kızarabilir, kaşıntılar olabilir, vb. Hiç beklemediğiniz anda sizinle oyun oynayan dayanılmaz bir deridir.
Genel Öğütler
• Gevşemeyi, rahatlamayı öğrenin, müzik dinleyerek, üzüntülerinizden kurtulmayı, zihninizde boşluk yaratmayı deneyin.
• Mümkün olduğu kadar çok dinlenin.
• Yatağınızda, ayaklarınızı kaldırarak oku­yun.
• Çok su için.
• Uyarıcıları azaltın: kahve, çay, alkol, tü­tün gibi…
• Beslenmenizi kontrol edin: yeşil sebze­leri, salataları, haşlanmış sebzeleri, sütlü maddeleri tercih edin.
• Derinin bütün bakımları yumuşaklığı içindir: oğuşturmayın, çekiştirmeyin.

Deriniz İçin Özel Bakımlar
Akşam:
• Yağlı bir sıvı ile makyajınızı temizleyin
bu derinlemesine işler ve derindeki gözeneklerdeki kireçlenmeyi çözer. Çok yumuşak, hafif ve dairesel hareketlerle yukarı doğru çıkarak kremi iyice yayın. Makyaj temizleyici bîr kağıtla çıkarın.
hassas• Sözgelimi, ot ve bal kökenli, yumuşatıcı ve dinlendirici bir losyon uygulayın. Bir tazelik ve gevşeklik hissi uyandıracaktır. Üstelik, bu, derinizi kurumaktan ve bozul­maktan da koruyacaktır. İçinde maden suyu bulunan koruyucularla değiştirerek kullanın. Eğer kendi evinizde kalıyorsanız, bir yanıklık hissi duyduğunuz her zaman bu işlemi tekrarlayın.
Daha sonra gece için, örneğin kolajen veya elastin kökenli bir krem uygulayın.
Sabah:
• Aynı akşamki uygulamayı yaparak, deri­nizi temizleyin.
• Dinlendirici losyonla veya koruyucuyla yumuşatın.
• Yeniden nemlendirici ve canlandırıcı bir subye uygulayın.
• Daha sonra her zamanki makyajınıza geçin.

19 Ocak 2014 Pazar

Aydınlık ve Parlak Bir Teni Korumak İçin Yapılması Gerekenler

Guzelligin-Esaslari
Kumral veya kızılsanız, teniniz açık renk bile olsa, parlaklığını korumak için, cil­dinizin durumunu izlemeniz gerekir. Ger­çekten bu organ kanı zehirlerinden arıttığı gibi bunların çok fazlalaştıkları zamanlarda da kirlenen yine kendisi olmaktadır. Mat, bozuk, deride hastalıklar ve siyah noktalar olan bir ten, sağlıksız bir yaşamanın yansı­masıdır: hava, uyku, güneş eksikliği, kötü beslenme alışkanlıkları. Yağlanan veya tazeliğini kaybeden derilerin zehirlenmeyi önleyici özel bir rejime ihtiyaçları vardır.

İzlenecek Beslenme Kuralları
• Aşağıdaki maddelerin miktarlarını arttı­rırı:
- özellikle A,C ve B grubu vitaminleri ba­kımından zengin besinlerin,
- çiğ sebze ve meyvelerin (bunları çok az yağ ve limon suyu İle lezzetlendirebilirsiniz).
- suda veya sıkıca kapalı bir kapta pişi­rilmiş sebzelerin (bunları fındık büyüklü­ğünde bir parça taze tereyağı İle süsleyin, ama yağı pişirirken değil, tabağınızda koyun),
- yağsız etlerin ve balıkların, ızgara veya fırında ya da suda pişmiş, ince kıyılmış maydanozla (bol bol), limonla güzel bİı koku verilen kümes hayvanlarının; yalnız mümkün olduğu kadar sonsuz olmalı bunlar.
- sütün, beyaz peynirin, yoğurdun, gravyerin,
• iyi pişmiş tam bir ekmeğin, kepek veya çavdarın, miktarını arttırın
• günde 6-8 bardak su için,

• Aşağıdaki maddelerin miktarlarını azaltın:
- güzelliğin iki düşmanı olan alkolün ve tütünün; bunların zararlarının bilincindeyseniz, kullanmayı hemen bırakırsınız.
- şekerli içeceklerin,
- çay veya kahvenin,
- çukulata veya pastaların,
- etlerin (yağsız olanı hariç)
- şekerin,
- yahninin,
- nişastalı sebzelerin
- kuvvetli baharatların,
- yağlı maddelerin.
• Deniz ürünlerinde çok dikkatli olun, bazıları alerji yapabilir. Ama, buna karşın, bir enerji, iyod ve vitamin kaynağıdırlar.

Kurumuş Deriler

siyah-noktalar
Bu en önemli deri sorunlarından biridir. Hemen her kadında genç veya yaşlı olmalarına, yağlı veya kuru cilde sahip olmalarına göre değişik derecelerde görülür. Kurumanın başlıca etkenleri, iki şarta bağlıdır: iç ve dış etkenler.

Dış Etkenler
Dış etkenlerin derinin durumu üzerinde büyük bir etkisi vardır. Bunun doğruluğu­na inanmanız için, daima taze, sağlıklı, yumuşak ve şişkin olan İrlandalıların derilerine bakmanız yeterlidir. Gerçekte, İrlanda taze ve aynı zamanda yumuşak, ama nemli ve çok az güneşli bir iklimden yararlanır. Böylece, derinin saydam tabakası daha nemli ve daha esnek durur, nemliîikoranı ise % 60 civarındadır

Rüzgar: Saldırgan bir şekilde derinin nemliliğine atılır. Rüzgar olduğu zaman kumaşınızın nasıl daha çabuk kuruduğuna dikkat edin. Aynı olay deriniz İçin de geçerlidir. Bunu daha iyi anlamak için kırda yaşayan ve derisine yeterli bakımı göstermeyen kimselerin derilerinin durumunu inceleyin.
Güneş: Deriyi tamamen kurutabilecek korkunç bir düşmandır. Yetersiz bir koru-vucu ile uzun süre güneşte kalmak hiç iyi değildir.

Soğuk: Güneş gibi, derinlemesine işleyerek epiderm üzerine saldırır. Sağlık için iyi, güzellik için ise büyük bir düşmandır. Ama kendinizi özellikle büyük sıcaklık değişimlerinden korumalısınız. Derinin metabolizması . soğuktan apart­manların sıcak ve kuru atmosferine ansızın girince derin bir değişikliğe uğrar. Bu konuda, daima suyla donatılmış nemlen­diriciler veya doyurucularla dairelerin havasının nemlendirilmesi tavsiye edilir. Vasistas pencerelerinizi açık bırakın.

Hava kirlenmesi: Hava oksijen bakımından olması gerektiği kadar zengin değildir, buna karşılık saldırgan mad­delerle yüklü olduğunu açığa vurur: kar­bon oksidi, mikroplar, çeşitli tozlar vb. bunların hepsi deri üzerinde toplanırlar.

Bütün bu dış etkenler deriniz üzerine etki ederler, siz de bunların kurutucu etkilerinden kaçınmak için etkin kremlerle korunmak zorundasınız. Nemsiz bir çift, birçok çizgilerle parşö­men gibi bir görünüm verir, epiderm sert ve kurudur. Büyük kırışıklıklar, çok hareketli yüzlere özgüdür dolayısıyla kuru derilerde fazla görülmezler.

Şayet yüzünüz çok anlamlı ise, ifade kırışıklıkları daha çabuk, daha.derin bir şekilde cildinizin ku­ruduğunu gösterecektir.

Organizmamız gençken % 70 su kapsar ve bunun % 18′i dermin tabakalarında bu­lunur. Yaşımız ilerledikçe bu yüzde oranı da yavaş yavaş azalır. Yaşlı kimselerin epidermi çocuk derisine göre % 20 az su İçerir.

Oysa derisini korumuş, güzelliğine özen göstermiş 50 yaşında bir kadın, 30 vaşında ama bakımsız veya düşüncesizce güneşte durmuş bir kadından daha taze birderiye sahiptir.

Ergenlik Dönemi Sivilcesi, Tedavisi

ergenlik-sivilceleri
Belirmeye başladığı anda, nedeni olan organik bozukluğu bulması için bir dahiliyeciye başvurun. Size önerilen tıbbi te­daviyi, başlangıçta size can sıkıcı, uzun ve etkisiz görünse bile, özenle izleyin. Bunlar genellikle uzun tedavilerdir. O zaman almakta olduğunuz ilaçları da doktorunuza söylemeyi ihmal etmeyin.

Eğer kızarıklıklar iyice yerleşmişse, bir deri uzmanına başvurun. İçinden elektrik akımı geçen bir İğneden oluşan küçük bir aygıt sayesinde küçük damarları elektrikle pıhtılaştıracaktır.

Sivilcelerden Kaçınmak İçin Alı­nacak Önlemler
* Kullanacaklarınız:
- Yumuşatıcı kremler,
- Kan dolaşımını güçlendirici hamamelis özlü kremler,
- Örneğin, azulen kökenli yatıştırıcı kremler, veya dondurucu kremler, ya da maskelerin kâfur, kakulu yonca, mazı, kırmızı üzüm asması, vb. özlü kremler.
* Hamamelis veya papatya özlü tatlı to­nikler.
* Yavaş yemek yiyin ve iyice çiğneyin.
* Hiçbir zaman sıcak içecekler içmeyin.
* Üzüm, havuç, pırasa kürleri yapın.
* Mümkün olduğu kadar sık kavun, ananas, şeftali, maydanoz, frenk maydanozu yiyin.
* Çok baharatlı yiyeceklerden kaçının.
* Alkolde haşlanmış sebzeleri tercih edin.
* Çok sıcak ve havasız yerlerden uzaklasın.
* Eğer sigarayı bırakamıyorsanız, ve hatta az dahi içiyorsanız dumanı yüzünüzden uzaklaştıracak şekilde, sigara ağızlığı kullanma alışkanlığı edinin.
* Korunmasız olarak soğuktan sıcağa geç­mekten kaçının.

Makyajınız İçin Öneriler
Kızarıklıklar iyice yerleşmişse, makya­jınıza çok dikkat edin:
* Kızarıklıkları örtecek bej bir fondöten kullanın.
* Onları daha çok belli edecek pembe fondötenlerden kaçının.
* Gizleyen, yumuşatan ve koruyan pud­rayı bol bol kullanın.

Dağda Cilt Bakımı

porselen-fondoten
Dağ eğlenceleri aşagı yukarı altmış yıldır ayrıcalıklı kişilere özgüydü, ama bir süreden beri, herkesin yararlanabil­diği çok popüler bir hale gelmiştir. Sadece belli bir zümrenin kayak merkezlerine devam ettiği günler artık gerilerde kalmıştır. İçinizden birçoğu, 10-15 günlük bir dağ gezisinin iyi bir güzellik ve sağlık kürü yerine geçtiğini farketmiştir.

Ama eğer çatlak dudaklar­la, soyulmuş burunla, nemini yitirmiş bir deriyle, yüzünüzde derin kırışkılıklarla ve kızarmış gözlerle dönmek istemiyorsanız bazı önlemler almalısı

Alınması Gereken Önlemler ve Uygulanacak Bakımlar
Size dost olmayan, ve yıkımlar yapan, derinizin güçsüzlüğüyle savaşan üç düşman: rüzgar, soğuk ve güneş.

Rüzgara ve soğuğa karşı korumak için: nemlendirici ve koruyucu bir krem uygu­layın.
* Cildiniz kuruysa, “çok kuru ciltler için” özel bir krem seçin.
* Cildiniz yağiıysa, güneşi süzücü bir nemlendirici yeterli olabilir.

Güneşe karşı korumak İçimcildiniz ku­ruysa temeldeki kremin üzerine, muhak­kak bir güneş süzücü uygulamanız gerek­lidir. “Kuru ci!tler”e özgü güneş süzücü bir nemlendirici İle yetinmeyin, güneşli havada sizi ültroviole ışınlarından korumaya yeterli olmayacaktır.

Eğer bütün gün açık havada kalıyorsanız, her türlü olasılığa karşı tedbirli olun. Nem­lendirici ve güneş süzücü kremler, en iyi kalitede de olsalar, birkaç saat sonra deri tarafından emilmiş olacaklarından, etkilerini kaybederler.

Sözgelimi, öğle yemeğinden sonra çabuk ve hafif bîr makyaj yapın. Yeniden bir nemlendirici ve güneş süzücü bir krem uygulaması yapın. Akşam, dönüşünüzde, genellikle güneşin batmasına doğru, sizi ısıtacak bir bardak çay İçin. Daha sonra sizi gevşetecek, lavanta veya ıhlamur yağı katılmış sıcak bir banyo yapın. Derideki fazlalıkları ve güneş süzücüyü temizlemek için tam ve derin bir temizlik yapın, her zamanki bakım kreminizi uygulayın.

Gözlerinizi unutmayın:

* Hiçbir zaman gözlüksüz dolaşmayın, kar üzerindeki yansıma çok şiddetli ve kör edicidir.
* Akşam, banyonuzu yaparken, peygamber çiçeği suyu veya eczanelerde satılan kan hücumunu önleyici karışımların biriyle kompresler yapın. Dudaklarınızı Koruyun: dudaklar İçin bütün gün koruyucu nemlendiricisi kokulu merhemi kullanın.

Ağız Bakımı

agiz_sagligi_icin_pratik_bilgiler
Ağız çok iyi bir bakım ister, çünkü güzel bir makyaj sadece sağlıklı dudaklar üzerinde başarılı olabilir. Çok ince ve çok hassas bir zarla kaplıdırlar. Sonradan iyice temizlenmeleri, bütün dudak rujlarının boyası olan eozin ve lâiin her türlü izinin iyice silinmesi gerekir.

Bu temizlik işlemini aşağıdaki şekilde uygulayabilirsiniz:
Akşam
* Bir makyaj kağıdını maksimum ruju em­mesi için dudaklarınızın arasında sıkıştı­rınız.
* Bir pamuğu her zamanki makyaj çıkarı­cınıza, veya daha iyisi, özel bir makyaj çı­karıcıya batırıp.
* İşaret parmağıyla, ağzını soldaki birleşim yerini tutarak, dairesel hareketlerle, İki dudak arasında gidip gelerek hareket ettirin, (ağız yarım açık şekilde)
* Bu işlemi bir iki kez tekrarlayın.
* Sonra buraya maden suyu püskürtün. Bir makyaj çıkarıcı kağıtla temizleyin.
* Yüzünüzün makyajını temizledikten sonra, dudaklarınızı besleyici kreminizle yukarıda belirtilen hareketlerle iyice ovun.

Sabah
* Yüzün öbür bölümlerine uyguladığınız gibi çabuk bir temizleme gerçekleştirin.
* Her zamanki gibi özenle makyaj altı ha­zırlığınızı yapın, nemini İyice emmesi için, makyaj temizleyici kağıdı uygulamayı da boşlamayın.
* Daha sonra makyaja geçin.

Soğuğa Karşı
Dudaklarınızı lanolin kökenii bir kremle besleyin. Daha yağlı rujlar kullanın, koru­yucu ve parlak bir cila ile kuvvetlendirin, daha kaim bir tabaka halinde sürün.

Güneşe Karşı
Güneşe karşı dudaklarınıza geniş ölçüde özel minibatonlar kullanın. Bu minibatonlar ültrovioleye karşı çok etkili bir filtre-ekran ve Özellikle bu mukozanın korunması için hazırlanmış . yağlı maddelerden oluştuğundan güneşin zarar­larından korunmanızı sağlar.

Deniz Suyuna Karşı
Denize girdikten sonra, dudaklarınızı da vücudunuzun öbür bölümleri gibi duşta yı­kayın. Tuza bulanmış dudaklarınızla ke­sinlikle güneşte durmayın. Dudaklarınız için koruyucu batonları her zaman rahat­lıkla kullanın.

Lazer Epilasyon İçin Kış Bakımının Tam Zamanı

lazer_epilasyon
İstenmeyen tüylerden, hoş görünmeyen yüz ve bedenin çeşitli bölgelerindeki lekelerden, bacak ve yüzdeki kılcal damarların ve bunların sevimsiz görüntülerinden kurtulmanın en iyi zamanı kış aylarıdır.

Lazer epilasyon tekniği için özellikle sıcak yaz günlerini tercih etmediğimiz için siz siz olun fırsat varken ve güneş yüzünü bize henüz göstermemişken bu tekniklerden faydalanıp, yazın keyfini ve rahatlığının tadını çıkartın.

Kıl köklerine kalıcı çözüm, lazer epilasyon
Dnyada hiçbir kadın ya da erkek yoktur ki yüz ve vücuttaki istenmeyen tüylerinden memnun olsun, tabi doğuştan şanslı olan ve çok ince ayva tüyü olan kadınları istisna edersek. Özellikle kadınlarda yüz, boyun, çenedeki tüylenmeler birebir görüntüyü çok çok bozarken, vücuttaki tüylenmeyse giyim kuşamımızı tümden değiştirebilecek bir etkendir.

Tüylerden memnun olmayan erkeklerin sayısıysa gerçekten çoktur, havuza denize giremeyen, istediği biçimde giyinemeyen ve karşı cins ile ilişkileri bu nednele kötü olan pek çok erkek hastaya da rastlamak olağandır.

Lazer epilasyon ise tamamen tıbbi bir teknik olduğundan uygulamayı yapan hekimin dermatolog, kıl köklerin özelliğini çok iyi bilen ve bu konuda eğitimi ve tecrübesi olan bir kişi olması şarttır. Aksi durumda doğru, yeterli cevap almak olanaksızdır.

Botoks (Botox) Nedir?

botoks
* Botoxun açılımı, Botulinum toksin tip A’ dır.

* Botox yüzdeki, boyundaki çizgileri ve kırışıklıkları yok etmek amacıyla uygulanan bir tedavi metodudur.

* Botoks kasların çok fazla çalışması neticesinde meydana gelen kırışıklıkların tedavisinde olumlu sonuçlar veren bir tedavi yöntemidir.

* Mimik dediğimiz, gülme, kaş çatma, alın kırıştırma gibi hareketler, sürekli yinelenerek , yüzdeki çizgilerin oluşumuna neden olur ve bu çizgiler ilerleyen dönemlerde derinleşir.

* Botox, daha çok yüzün üst bölümündeki kırışıklıkların yani iki kaş arasında kalan kırışıklıkların, alındaki yatay çizgilerin ve göz kenarındaki kırışıklıkların giderilmesinde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Botoks avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altında oluşan fazla miktarda terlemenin yok edilmesinde de kullanılır. Söz konusu bu bölgelere yapılan botox uygulamaları 6-8 ay boyunca terlemeyi engeller.

* Botoxun son zamanlarda, kadınların tercih ettiği bir başka kullanım alanı da kaş kaldırmadır.

* Botox injeksiyonu aracılığıyla mimik çizgileri gözle görülür bir biçimde giderilebilmekte, hatta tümden bu çizgiler yok edilebilmektedir.

* Bu tedavideki asıl amaç kırışıklığın oluşmasına neden olan kasın tam bloke edilmesi ya da zayıflatılmasıdır diyebiliriz.

* Botox uygulaması esnasında, kimi kadınların böcek ısırması biçiminde izah ettiği çok hafif bir ağrı duyulabilir. Ek uyuşturucu gerektirmez ve botox tedavisinin hemen akabinde hasta günlük yaşamını devam ettirebilir.

* Söz konusu bu tedavisinin tek yan etkisi enjeksiyon bölgelerinde küçük kızarıklıkların meydana gelmesidir.

* Yüz bölgesinde botox on beş dak. uygulanır ve altı ay süresince etkisini sürdürür.

* Sonuç olarak botox alanında uzman hekimlerce doğru bir şekilde uygulandığında çok basit ve oldukça güvenli bir güzellik yöntemidir.

Güzellik, Sağlık ve Beslenme

hint-yagi-guzellik
Güzellik anlayışı çağdan çağa ve toplumdan topluma değişiklik gösterdiği halde, günümüzde eği­tim düzeyinin yükselmesi ve nüfus içinde eğitimliliğin yaygınlaşması, insanların, gü­zelliğin değişmez önkoşulunun ana rahmi­ne kadar geri giden ve tüm yaşam boyunca sürmesi gereken bir dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlığı olduğu konusuna eğilmelerini ve giderek benimsemeye baş­lamalarını sağlamıştır.

Gerçekten doğru beslenme rejimi uygulamaksızın ne güzel ve çekici olabilmek mümkündür, ne de cinsel etkinliğin sürekliliğini sağlayacak bedensel alt yapıya sahip olmak.

İnsanlar hakkındaki ilk değerlendir­memizi genellikle onların yüz çizgileri ya da vücut şekilleri gibi dışsal özelliklerine bakarak yaparız. Onların çekicilikleri konusundaki yargımızı da büyük ölçüde böyle geliştiririz. Bu davranışın doğru ya da yanlış olduğu bir yana, birçok insanın bu varsayımdan yola çıkarak hareket ettiği ve dış görünümlerinin üzerine titrediği açıktır.

Aslında güzel bir dış görünümün doğru beslenmeden geçtiği bilinirse, bu çabalar için daha geçerli ve saygın bir gerekçe sağlanmış olur. Gerçekten de güzel bir cilt, parlak saçlar ya da selülitsiz bacaklarla yediklerimiz arasında doğru­dan bir bağ vardır.
Sağlığına ve güzelliğine dikkat eden bir kimsenin rejiminde proteinin çok önemli bir yeri vardır. Proteinin başlıca görevi yeni doku yapmak ve aşınanları onarmak­tır. Tırnaklarda, saçta ve deride gözle görüldüğü üzere, vücudumuz sürekli pro­tein kaybetmektedir. Hem bu kayıbı karşılamak, hem de enerji sağlamaya yardım etmek üzere bol miktarda protein almamız gerekir. Neyse ki protein kaynak­ları çok çeşitli ve zengindir. En başta et, yumurta, süt ve süt ürünleri sayılmalıdır. Ancak baklagillerin ve fındık, fıstık gibi besinlerin de protein bakımından zengin oldukları unutulmamalıdır.

Şekerlere ve nişastalara verilen teknik ad, karbonhidrattır. Karbonhidratların başlıca işlevi enerji sağlamak olmakla birlikte, yağ metobolizması gibi vücudun işlev işini gerçekleştiren başka bazı görev alanlarında da etkindir. Meyve ve sebze­lerde çeşitli şeker türleri bulunmaktadır. Nişastayı ise temel olarak tahıllardan alırız. Ayrıca patates gibi kök sebzelerinde, tohumlarda ve baklagillerde de önemli miktarlarda içerilir.

Karbonhidrat tüketi­mi en fazla dikkati isteyen beslenme alanıdır. Gündelik harcanan enerjiyi karşı­layan karbonhidrat miktarının üstü yağ asidine dönüşüp sonunda yağ tabakaları olarak vücutta kalacağı için bu konuda dikkatli olmak hem vücudun iç ve dış sağlığı açısından hem de güzellik açısından belirli bir duyarlılık gerektirir.

Unutulma­malıdır ki, karbonhidrat eksikliği de ağız kokusundan öte, böbreklere fazla yük binmesine ve beyin işlevlerinin aksamasına yolaçar. Zihinsel boyutu güdük kalmış bir güzellik de pek özenilecek birşey değildir. Bugün beslenme uzmanlarının vazge­çilmez olarak niteledikleri bir besin türü de lifli ya da posalı maddelerdir.

Karbonhid­ratların sindirilemeyen lifli biçimi olan bu besin maddesinin sindirim sistemi içindeki rolü ve bununla bağlantılı olarak dişlerdeki çürüklerden obesliğe ve şeker hastalığına, safra kesesi bozukluklarından kalp rahat­sızlıklarına ve bağırsak kanserine kadar uzanan etki alanı, niye vazgeçilmez olduğunu ortaya koymaktadır. Bu öne­miyle karşıt bir şekilde, lifli yiyecekler uygarlaşmayla birlikte beslenme rejimle­rindeki yerlerini kaybetmektedirler.

Yiye­ceklerin giderek daha fazla işlenmesi ve incelmesi (rafineleştirilmesi), içlerindeki lif oranını büyük ölçüde düşürmektedir. Örneğin un ve şeker gibi besinler, bizim soframıza geldiklerinde lif içereklerinin hemen hepsini kaybetmişlerdir. Oysa doğal hallerinde bunlar lif bakımından zengin besinlerdendir. Bu nedenle yine bol lifli olan meyva ve sebzeleri, kuru yemiş ve çerezleri pişirmeden çiğ olarak yemek çok yerinde bir davranış olur. Bunları pişir­mekten, hele konserveleyip yemekten kaçınmak gerekir.

Pürüzsüz bir cildin temel önkoşulu, düzenli bir sindirim sistemidir. En yoğun enerji kaynağı, yağlardır. Büyümeyi sağlayan çeşitli asitleri içeren bu önemli besin grubu, kaymak, tereyağı, margarin ve iç yağında gözle görülür halde bulunurlar. Oysa örneğin sütte, peynirde, yumurta sarısında fındık, fıstık ve çikola­tada örtülü biçimdedirler. Gerekli miktar­da alındığı takdirde yararlı olduğu Mide, fazlasının karaciğeri yorduğu, kalp rahat­sızlıklarına yol açabildiği bilinmektedir. Yağlı ciltleri olanlar ve şişmanlamaya yatkın kimselerin bu besini ölçülü almaları gerekmektedir.

Saydığımız besinlerin dışında, gündelik olarak çok ufak miktarlarda alınan, ancak eksiklikleri ciddi hastalıklara ve bozukluk­lara yol açan mineraller bulunur; çekicili­ğimizi yakından ilgilendiren bu bileşimle­rin etki alanı, kemik ve diş yapımızdan (kalsiyum, florin) ten rengimize (demir), cilt nemliliğimize (sodyum ve potasyum) kadar uzanır.

Yine mineraller gibi organik bileşimler olan ve az miktarlarda alman vazgeçilmez elementler, vitaminlerdir. Vitaminlerin önemi, vücut işlevlerinin sürmesini sağlayan enzimlerin yapılmasını gerçekleştirmekte yatar. Güneşin doğrudan deri üzerine etkimesiyle elde edilen D vitamini dışında tüm öbür vitaminler vücudumuza aldığı­mız yiyeceklerde bulunur.

Sağlıklı ve güzel bir görünüm için temel oluşturan vitamin­lerin herbirinin ayrı bir önemi ve etkisi vardır.

Güzel tırnakların sırrı iyi baKimdan önce iyi beslenmede yatar. B komleks vitaminleri olmaksızın bunu çözmek ola­naksızdır. Duru ve taze bir ten ve parlak, iyi gören gözler A, B ve C vitaminleri olmaksızın düşünülemez. Bu vitamin -güzellik ilintisini daha bir sürü örnekle desteklemek mümkündür. Ancak vitamin­lerin de belirli bir denge içinde alınması gereklidir. A ve D vitaminlerinin, fazla alındıklarında zehirlenme etkileri vardır. Zaten vitaminleri de öbür besin maddele­rini de fazla değil, gerekli miktarda ve dengeli bir biçimde almak önemlidir. Bunlar vücudumuzu kendi başlarına değil, tüm öbür maddelerle bir bütünlük içinde etkilerler.

Günümüzde teknolojinin gelişmişliğiy­le bağlantılı olarak, soframıza gelen yiyeceklerin de işlenmişliği artmaktadır. Oysa bu sayede çok daha ince bir tad ve görünüm kazanmakla birlikte, besin de­ğerlerinden çok şey yitirmektedirler. Hatta içlerine katılan bir takım kimyasal madde­ler ve koruyucular nedeniyle yalnızca değersizleşmemekte, aynı zamanda zararlı bir hale de gelmektedirler.

Dolayısıyla sağlıklı bir yaşam sürdürmek için beslenme konusunda üstünkörü bilgilenmek yeterli olmamakta, bundan öte, besinlerde bulu­nan yararlı maddeleri, bunlardan en iyi ne şekilde yararlanılabileceğini ve değerleri­nin nasıl korunabileceğini bilmek gerek­mektedir. Yapacağınız seçimde, belli bir yiyeceğin çekiciliği değil, dengeli beslen­meniz açısından taşıdığı değer önemli olmalıdır.

Rejim dendiğinde genellikle akla gelen, zayıflama amacıyla başvurulan kısıtlı yemeklerdir. Oysa az da yesek, çok da hepimiz belli bir rejim uygulamaktayızdır. Çünkü rejim, vücuda alınan yiyeceklerin tür ve alınma kalıbını belirten bir kavramdır. Benimsenen rejimi belirleyen çeşitli etmenlerden en önemli üçü, bir yiyeceğin bulunurluğu, kişinin ekonomik konumu ve geleneklerdir. Bunların getir­diği belirli sınırlamalara karşın, vücût ve yüz güzelliğini ve gençliğini olumlu olarak etkileyen yiyecek bileşimlerini hazırlamak her zaman mümkündür.

Akılda tutulması gereken nokta, öğünleri hazırlarken taze yiyeceklerin tercih edilmesi ve çiğ meyva ve sebzelere mutlaka yer verilmesidir.
Her ne kadar makyaj ve estetik müdahaleler önemli bir çare gibi görünü­yorsa da, güzellik ve cinsel çekiciliğin kalıcı olmasını sağlamak, temelde dengeli bes­lenmeye Ve beslenme konusunda bilgiye dayanarak hareket etmeye bağlıdır.

Güzelliğin ancak sağlıklı, ruh ve beden sağlığıyla birarada varolabileceği günü­müzde her geçen gün daha çok kimse tarafından anlaşılmaktadır. Özellikle ka­dınların beslenmelerine, kilolarına gittikçe artan bir dikkat göstermeleri, maddî olanakları çerçevesinde dengeli bir beslen­me rejimi izlemeleri, fazla kilolarını atmak için rejim yapmak, jimnastik yapmak, masaja, saunaya gitmek gibi etkinlikler içine girmeleri bu durumun belirtileridir.

Sinir gerginliğinin, ruhsal .sıkıntıların, bunalımların güzelliği olumsuz bir şekilde etkilediğini, ciltte bozukluklara, sivilcelere yolaçtığım daha önce dile getirmiştik. Öte yandan kötü beslenmenin de (örneğin, çok fazla yağlı, kızartma, karbon-hidratlı, şekerliftuzlu yiyeceklerle beslenmenin cildi bozduğu, sağlıksız ve göze çirkin gelebilen bir şişmanlamaya yol açtığı, hareketsizliğin ilerleyen yaşla birlikte hantal bir vücut mey­dana getirdiği, günümüzde artık günlük gazetelerde bile hemen her gün oldukça ay­rıntılı bir şekilde işlenen gerçeklerdir.

Kuru ya da Kurumaya Eğilimli Ciltler

kuru-ciltler
Bazı insanların ciltleri kurudur, çünkü yağ bezlerinin salgılaması azdır. Ama bunun yanısıra kaloriferli evlerdeki hava­nın kuruluğu, uzun süre güneş ışınları altında kalmak, denizin tuzlu suyunu yıkamamak, yüzü çok sık olarak sabunla yıkamak, fazla alkollü temizleyiciler ve losyonlar kulanmak gibi etkenler de deriyi kurutucu bir rol oynarlar.

Yıkanmanın deriyi nemlendireceği için kurumaya karşı iyi geldiği sanılır. Oysa bilmek gerekirki bu ancak yüze geçici bir nemlilik verir, gerçekte ise deriyi daha çok kurutur. En doğrusu sabahları yüzü ve boynu asitsiz ve yumuşak bir tonik losyonla silmek, hemen arkasından da bir temizlik kağıdıyla nemini almaktır.

“Gündüz kremi” denilen ve nemlenedirici, besleyici, yumaşatıcı kremler vardır. Bu kremler görevi cildin yenilenmesini kuru-ciltlerkolaylaştırmak, cildi beslemektir. Makyaj yapılsa da yapılmasa da kullanmak yararlı olur. Daha çok yanaklara, göz kenarlarına,alna ve çenenin boyun kısımlarına sürmek gerekir.

Gece yatmadan önce de yine kuru ciltler için hazırlanmış bir besleyici krem sürmek yerinde olur. Hiç değilse ayda bir kez gece kremini bütün yüzü bir kalıp ya da maske gibi kaplayacak biçimde ve kalın bir tabaka halinde sürmek ve yirmi dakika kadar bir süre bu halde kalmak faydalı olacaktır.

El ve Ayak Bakımı

el-ve-ayak-bakimi
Derinin bakımında yaşdan ve cildin türünden sonra bölgenin de önemi vardır. Zira bazı deri bölgeleri daha duyarlıdır, bazıları ise tam tersine daha dayanıklıdır.

Yüz, kuşkusuz bir bütün olarak duyarlı bir bölgedir. Yaş ve cildin türüne ilişkin olarak yüzle ilgili söylediklerimize burada ekleye­cek bir şey yoktur. Buna karşılık el ve ayak bakımı üzerinde durmak yerinde olacaktır. Zira özellikle eller ve topuk dışında kalan ayağın derisi oldukça duyarlıdır. Bu yüzden dikkatle korunmayı gerektirir. Ellerin duyarlılığı dış etkenlere çok açık olması ve özellikle kadınlar açısından suyla sık temasta bulunması gibi nedenlerden ileri gelmektedir.

El bakımının özellikle kadınlar açısın­dan önemi büyüktür. Zira bulaşıkta ve çamaşırda suyla, detarjanla ve sabunla temas, elleri kurutan ve yağını alan bir etki yapar. Bunun önüne geçmek üzere eldiven takmak, işten hemen sonra ve geceleri nemlendirici ya da yağlı bir krem sürmek yararlı olacaktır.

Ayakların genellikle pek hava aldır­mayan çorap ve ayakkabılar içinde uzun saatler boyunca kalması, terleme, yanma ve kaşıntıya neden olur. Bu durumun kalıcı bir hal almasına “pişik” denir. Bakım ve tedavi yapılmazsa ayaklarda mantar hasta­lığı ortaya çıkabilir. Özellikle yaz ayları hava sıcaklığı nedeniyle ayak bakımına çok özen gösterilmesi gereken bir zaman­dır. Zira havasızlık ve terleme ayakta cilt hastalıklarının oluşması için ideal bir ortam yaratırlar.

Aslında ayak bakımı hiç de zor ve zahmetli, masraflı değildir. Özellikle yazlık ayakkabı alırken ayağı havasız bırakan ayakkabılardan kaçınmak şarttır. Bunun dışında aksatmadan her akşam ayakları yıkamak, çok iyi kurulamak, özellikle parmak aralarının nemini iyice almak -aksi takdirde buralarda kaşıntılar, deri soyul­maları, pişikler meydana gelir- kurutucu ve koruyucu pudrayla pudralamak, eğer deri sertleşmişse yumaşatıcı bir kremle ovmak yeter. Bir de sık sık çorap değiştirmek, mümkünse her gün temiz çorap giymek ayak sağlığını koruyucu önlemlerin başında gelir.

Bunların dışında el ve ayaklan hem yumuşatmak, hem de dinlerdirmek ve beslemek üzere ılık suya birkaç damla badem yağı damlatıp bu suyun içinde el ve ayakları on-on beş dakika tutmak da çok yararlıdır. Badem yağı yerine zeytinyağı da aynı işi görebilir.

Özellikle kadınların, topukları için ponza taşı kulanmalan ve hele yaz mevsiminde çorapsız ve genellikle arkası açık ayakkabılı oldukları için, topuklarının bakımına güzelliklerini bütürlleyen belki küçük ama önemli bir ayrıntılı olarak özen göstermeleri yerinde olur. Temiz ve pürüzsüz bir topuğun bacak güzelliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kadınların hiç akıldan çıkarmamaları gerekir.

17 Ocak 2014 Cuma

Selülitten Kurtulma Yolları

selulit
Selülit Nasıl Ortaya Çıkıyor?
Deri altındaki yağ hücrelerinin fazla genişlemesi, kan dolaşımının bozulmasına yol açar. Bu da deri altında sıvı birikimine ve bağ dokulannın yeterince beslenememesine sebep olur. Sonuçta deride çökmeler ve portakal kabuğu görünümü ortaya çıkar.

Selülit Her Kadını Etkiliyor mu?
Selülit deriye portakal kabuğu görünümü veren değişimlerin tümüdür. Kadınların yüzde 90-98'sinde görülüyor.

Zayıf Kadınlar da Selülitten Yakınıyor. Neden?
Çünkü erkeklerdeki testosteron hormonu, kadınlardaki östrojen hormonu gibi davranış sergilemiyor, vücudun’yağlanmasına neden olmuyor.

Erkeklerde Neden Görülmüyor?
Çünkü selülit genetik ve hormonal kaynaklı bir sorun. Bu nedenle çok zayıf kadınlarda bile görülebilir.

Selülitin Sebepleri Neler?
Genetik faktörler çok önem taşıyor. Annenizde selülit varsa sizde de görülme ihtimali yüksek. Vücuttaki hormonal değişiklikler de selülit oluşumunu tetikliyor. Örneğin ergenlik, hamilelik, menopoz gibi durumlarda selülitler çogalabiliyor. Yine doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçlar selülit nedeni. Hatalı beslenme de ciddi bir selülit sebebi olarak karsımıza çıkıyor. Aşırı yağlı, sekerli besinler tüketen kadınlarda selülit daha fazla görülüyor.

Selülitin Oluşmasını Nasıl Engelleyebiliriz?
Deri altındaki yağ hücrelerinin genişlemesini engelleyici besinler tüketilmeli ve kan dolaşımını hızlandıncı hareketler yapılmalı.

Diyetinizdeki 5 değişiklikle selülit oluşumunu engelleyebilirsiniz:

1. Yağ Oranı Yüksek Besinleri Tüketmeyin:Et ve tavuğun yağlı kısımları, katı yağlar, mayonez, kaymak, hamur İşleri gibi.
2. Şeker Oranı Yüksek Besinlerden Uzak Durun:Hamur tatlıları, pastalar, çikolata, kek gibi besinlerden uzak durun.
3.Kafein içeren koyu çay, kahve, kola gibi içeceklerden uzak durun.
4. Katkı maddesi içeren hazır besinleri diyetinizden çıkarın.
5. Tuz tüketimini mutlaka sınırlayın.

10 Ocak 2014 Cuma

Kıvırcık Saçlar İçin Maskeler

kivircik-sac
Hindistan cevizi maskesi
Bir adet taze Hindistan cevizinin sütünü ve bir limon suyunu kullanarak saçlarınızda mucizeler yaratabilirsiniz. Hindistan cevizi sütü ile yarım bardak taze sıkılmış limon suyunu karıştırmalısınız. Yoğunlaşıp krem kıvamına gelinceye kadar buzdolabında soğumaya bırakmalısınız. Maskeyi saçlarınıza uygulayıp bir saat kadar bekletmelisiniz. Ardından saçlarınızı yıkayabilirsiniz. Bu maskeyi haftada 3 kez tekrarlayabilirsiniz.

Bal maskesi
Severek tüketilen bal, eşsiz lezzetin yanı sıra güzellik unsuru olarak da büyük etkilere sahiptir. Saçlarınızı için, beş yemek kaşığı süt tozuyla bir miktar içme suyunu kalın bir macun oluşturana kadar karıştırmalısınız. Üzerine bir tatlı kaşığı bal ekleyip karıştırmaya devam etmelisiniz. Karışımı saçlarınıza uygulayıp 20 dakika beklettikten sonra saçınızı şampuanlayabilirsiniz. Karışımı istediğiniz sıklıkta uygulayabilirsiniz.

Zeytinyağı maskesi
Zeytinyağının saçlara olan faydası herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Doğru uygulamalarla maksimum düzeyde verim elde edebilirsiniz. Bir çay fincanı zeytinyağını bir miktar ısıtmalısınız. Daha sonra hafif soğuması için bekleyip; saç kreminizin içine karıştırmalısınız. Karışımı saçınıza uygulayıp yarım saat bekledikten sonra suyla durulamalısınız. Maskeden sonra şampuan kullanmanız gerekmiyor.

Muz maskesi

Bir kâse yoğurda, iyice ezilmiş bir adet muzu ekleyip karıştırdıktan sonra saçlarınıza sürmelisiniz. Saçlarınızda yarım saat beklettikten sonra şampuanlayıp, ılık suyla durulamalısınız. Özellikle boyalı saçlar için tavsiye edilen bu maskeyi ayda bir kez uygulayabilirsiniz.

9 Ocak 2014 Perşembe

Yaz Meyveleri İle Cildiniz Yenilensin

meyvelerle-cilt-bakımı
Cildiniz Yenilensin Yaz Meyveleri İle; En değerli giysimiz cildimiz…. sloganı ile yola çıkan bayanlar için en zoru da ciltlerinin her mevsimden ayrı bir zarar görmesi ve değişik yöntemler denenmesidir. Kozmetik ürünleri, güneş kremleri, nemlendirici kremler, yüz yıkama jelleri, köpükler …… gibi binlerce ürün cildimize değiyor. Hepsinin cildimize bir faydasının olduğu bilinen bir gerçek ama unutulmamalı ki kimyasal olan bu ürünlerin faydası olduğu gibi zararı da olmaktadır. Kış aylarında kurumak üzere olan, çatlayan cildimiz, yaz aylarında ise güneşin izlerini lekelerini taşımaktadır. Kozmetik ürünlerini ne kadar az kullanırsak cildimizi ve sağlığımızı daha çok korumuş olacağız. Uzmanlar cilt güzelliği için doğal ürünler ve doğal maskeler kullanılmasının daha faydalı olacağını belirtiyor. İşte size yaz aylarında doğal yetişmiş yaz meyveleri ile cildiniz korumanızda yardımcı olacak cilt maskeleri…

Yaz Meyveleri İle Cilt Bakımının Sırları!
Çilek Maskesi:
cilt yenielnmesi meyve ve sebzeCildinizi canlandıracak olan çilek aynı zamanda peeling etkisine de sahiptir. Yaz aylarında her evin mutfağına giren çilekten 4-5 adet ayırın ve bu çilekleri püre haline getirin, ezerek. Püre haline getirdiğiniz çileğe cildinize kullandığınız nemlendirici kremden bir yemek kaşığı ekleyerek iyice karıştırın. Elde ettiğiniz bı karışımı en az on dakika yüzünüz de bekletin. Soğuk su ile yıkayın. Tonik etkisi ile cildinizi gerdirecek olan çilek maskesi özellikle kuru ciltlere önerilmektedir. 2 ayda bir kez uygulamanız yeterli olacaktır.

Muz Maskesi:
İçeriği bakımından zengin ve besleyici olan muz cildiniz için de oldukça faydalı bir meyvedir. Özellikle kuru ve solgun ciltleri tekrar yenileme özelliğine sahip olan muz cildinizin nefes almasını da kolaylaştıracaktır. Yarım bir muzu ezerek içine bir yemek kaşığı nemlendirici ekleyin ve iyice karıştırarak püre haline getirin. Bu karışımı ince bir tabaka halinde yüzünüze sürün ve en az 20 dakika cildinizde bekletin. Soğuk su ile yıkayın. Çilek maskesinin aksine muz maskesini hafta da bir kez mutlaka uygulayın.

Üzüm Maskesi:
Özellikle karma ciltler için tavsiye edilen üzüm maskesi; yüzün belirli bölgelerinde oluşan özellik ile burun kenarları, çene ve alın bölgeleri için tavsiye ediliyor. 2 yemek kaşığı kadar üzüm suyu elde etmek için belirli bir miktar üzümün suyunu sıkın, sıktığınız suya bir yemek kaşığı nemlendirici ekleyerek karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı yüzünüze ince bir tabaka halinde sürdükten sonra yaklaşık 15 dakika kadar bekletin ve bol su ile yıkayın. Yüzünüzün canlandığını ve parladığını göreceksiniz.

8 Ocak 2014 Çarşamba

Dökülen Kirpikler İçin Maske

Goz-Tipine-Makyaj
Malzemeler
Bir çorba kaşığı vazelin,
Bir tatlı kaşığı badem yağı,
Bir tatlı kaşığı lanolin,
Üç adet ceviz içi ve üç adet fındık

Hazırlanışı
Hepsini karıştırıp kısık ateşte eritin. Daha sonra süzüp, bir cam şişeye koyun ve donmasını bekleyin. Önce temiz çay suyu ile kirpiklerinizi silin, sonra kulak çubuğunu bu kreme batırıp gözünüze kaçırmadan kaş ve kirpiklerinize gün aşırı sürün.

6 Ocak 2014 Pazartesi

Ergenlik Sivilcelerine Maske

sivilce
Önereceğimiz üç ürün de hem ergenlerin hem de sivilce ile sürekli başı dertte olanların dostu; Bal, süt ve limon suyu.

Bir kaba bir kaşık limon suyunu, bir kaşık balı koyun içine yarım çorba kaşığı da sütü ilave edin. Karışımı yüzünüze ve boynunuza yedirin.

Bal, limondaki maddelerin cilde daha iyi nüfuz etmesini sağlar. Limonun içeriğinde cildin yağ salgısını dengeleyen maddeler var. Bu nedenle bu işlem sivilceleri önlüyor. Eğer sivile çıkmaya eğilimli bir cilde sahipseniz bu maskeyi 10 günde bir yapın.

2 Ocak 2014 Perşembe

Evde Ayak Bakımının İncelikleri

ayak-bakimi
Yoğun iş temposunda ayak bakımına vakit ayıramamaktan şikayet edenler için uzmanlar evde ayak bakımının inceliklerini anlatıyor.

İşte sağlıklı ve bakımlı ayaklara sahip olmak için evde pedikür yapmanın püf noktaları…

Ayak banyosu
Pedikür için en uygun başlangıç; ayak banyosudur. Önce ayaklarınızı vazelinle ovup ılık suyla dolu bir kapta 10 dakika kadar bekletin. Ardından kurulayın.

Fazlalıkları temizleyin
Çoğunlukla topuk ve çevresindeki deri kalınlaşır. Sorunlu olan bu bölgeleri bir ayak törpüsü ile törpüleyin. Ardından bir ponza taşı ile bölgenin üzerinden geçin.

Tırnakları kesin
Tırnaklarınızı bir tırnak makası veya pedikür makası ile kesebilirsiniz. Önemli olan düzgün kesmeniz. Tırnak etlerinizi törpünün ucuyla geriye doğru itin ve oval uçlu bir törpü ile temizleyin.

Törpüleme işlemi
Tırnaklarınızın oval olmasını istiyorsanız, törpünün kalın tarafı ile kenar kısımları yuvarlatıp kalan kısımlarını törpüleyin. Yine de küt törpülenen tırnakların daha sağlıklı olduğunu unutmayın.

Kenarları düzeltin
Törpünün ince tarafı ile tırnaklarınızın kenarlarını törpüleyin. Tırnak üzerindeki pürüzsüz bölgeleri önce kalın ardından da ince törpü ile düzeltmeniz mümkün.

Oje sürün
Ayak parmaklarınızın arasına ayırıcı bir alet veya pamuk yerleştirin. Bu şekilde ojeyi düzgün sürebilirsiniz. Ojeyi taşırdığınızda, bir kulak pamuğu yardımıyla düzeltebilirsiniz.

Özel bakım programı
Ayak banyosu ve bakım işlemini içeren bir pedikürden sonra bakım programını taçlandıran final ise; aromalı yağlarla yapılacak bir masaj ve güzellik uykusu.

1 Ocak 2014 Çarşamba

Selülit Dostu ve Düşmanı Gıdalar

selulit
Selülite neden olan ve selüliti önleyen besinleri öğrenin ve ona göre bir beslenme planı oluşturun.

Kafein
Çoğumuz sabahları bir bardak kahve içmeden kendimize gelemeyiz. Ancak kahvede bulunan yüksek orandaki kafein kan akışını ve metabolizmayı yavaşlatır. Portakal kabuğuna benzeyen kalçalar istemiyorsanız kahveden vazgeçmeniz ve yerine bitki çaylarını tercih etmeniz gerekiyor.

Şeker
80 gram şeker tükettiğinde kadınların vücudundaki serbest radikaller %50 oranında artar. Bu artış kan damarlarının esnekliğini kaybetmesine, kan akışının yavaşlamasına ve selülitin oluşmaya başlamasına neden olur. Selülit istemiyorsanız şekerden uzak durun.

Alkol
Bir kadeh alkol, kandaki yağ oranını artırmaya ve kan dolaşımını yavaşlatmaya yeter. Ayrıca östrojen seviyesini arttırarak vücudun vitamin alımını engeller. Selülitten kurtulmak istiyorsanız bira, şarap ve diğer tüm alkollü içeceklere veda edin.

Buğday Unu
Lektin, vücut için çok zararlı bir maddedir ve unun içerisinde doğal olarak bulunur. Selülitlerden kurtulmak için tam tahıllı un ve unlu mamulleri tercih edin.

Rafine karbonhidratlar
Kahvaltılık gevrekler, beyaz ekmek ve makarna gibi gıdalar kan şekerini yükseltir ve insülin hassasiyetini azaltır. Bu durum yağ depolanmasını hızlandırır. Sıkı bir vücut için çok sevdiğiniz makarna tarifleriyle aranıza bir çizgi çekmeniz gerekiyor.

Selülite sebep olan 10 yiyecek
Çikolata
Salam
Mayonez
Sosis
Tuz
Tatlılar
Yağlı et
Muz
Bira
Unlu mamüller

Selülitle savaşan 13 yiyecek

Badem
Haşlanmış yumurta
Taze maydanoz
Greyfurt gibi narenciyeler
Ananas
Havuç
Az yağlı süt ve süt ürünleri
Balık
Şekersiz müsli
Taze fasulye
Brokoli, karnabahar gibi sebzeler
Biber
Bol su