26 Aralık 2016 Pazartesi

Dermatologlardan harika cilt tavsiyeleri


1. Her uygun vakitte cilt bakımı yapın.
Francesca Fusco: Arabamda küçük bir çantada da güzellik bakım ürünlerim olur. Trafik sıkışık olduğunda, serum, göz maskesi, diş beyazlatma çubukları, kaş jeli gibi bir sürü şey uyguluyorum.


2. Kırışıklıklarla savaşmak için yüz masajı yapın.
Jessica Wu: Kendim dâhil herkes gece yüzünü buruşturur ve somurtur. Bu da yüzde kırışık çizgilere ve göz kenarında kırışıklıklara sebep olur. Yüzümü dinlendirmek için yatmadan önce birkaç dakika pamukla akupunktur yapıyorum. Her biri için 10 saniye tutarak, kaşların altına, şakaklara ve burun çevresine basınç uygulayın.


3. Cildinizi içten dışa ve dıştan içe nemlendirin.
Dendy Engelman: Bilinenin aksine, gün içinde tüketilen su cildin düzgün nemlenmesine katkıda bulunmaz. Dışarıdan takviye olarak, nemlendirici buhar, krem ve serum kullanmak çok önemlidir.


4. Cildi kurutan sıcak duştan kaçının.
Elizabeth Tanzi: Yüzümü asla sıcak suyla yıkamam. Bu cilde oldukça sert davranmak demek. Sadece ılık su kullanırım.

5. Önce ellerinize, göğsünüze ve boynunuza güneş kremi sürün.
Doris Day: Yüzünüzden önce ellerinize, göğsünüze ve boynunuza güneş kremi sürün. Bu bölgelerin iyileşmesi daha zor ve güçtür. Genelde bu bölgeleri unuturuz.


6. Şişmeleri önlemek için hidrokortizon kullanın.
Yelena Yeretsky: Özel bir geceden önce, ölü deriden kurtulun. Göz kremi ve nemlendirici yerine haricen satılan hidrokortizon kullanın. Kızarıklığı, şişkinliği ve göz torbalarını önleyen bir iltihap sökücüdür. Başka her şeyde olduğu gibi aşırı kullanımından kaçının, çünkü onun da yan etkileri vardır.


7. Acilen tazelenmeye ihtiyacınız olursa diye kolay erişebileceğiniz bir yerde bir peeling ürünü bulundurun.

Ava Shamban: Buluşmak istediğiniz bir Tinder eşleşmesi ya da patronunuzla bir şeyler içmeniz falan gerekirse diye her zaman yanınızda bir peeling ürünü bulundurun. Örneğin; glikolik ya da salisilik asit içeren ıslak mendil, hafif bir nemlendirici ve ruj.


8. Gözlerinizi asla ovuşturmayın.
Jeanine Downie: Tava fırçalar gibi gözlerinizi ovuşturursanız, gözleriniz simsiyah görünecektir. Makyajınızı temizlerken, rimelinizi nazikçe temizleyin.


9. Dudaklarınız cilt bakımının habercisidir.
Ellen Marmur: Cildinizin gerçek anlamda nemlenmeye ihtiyaç duyduğunu, dudaklarınız haber verir. İlk önce dudaklarınız kuruyacaktır. Buradan cildinizin nem oranının azaldığını ve nemlendirme vakti geldiğini anlayabilirsiniz.


10.Yanınızda güneş kremi olmadan asla uçağa binmeyin.
Amy Wechsler: Ultraviyole ışınlar uçağın camlarından içeri sızar. Bu yüzden gündüz yolculuğu yapacaksam mutlaka güneş kremi kullanırım. Aynı zamanda koridor tarafına otururum.


11.Ne yediğinize dikkat edin.
Whitney Bowe: Beslenme şekliniz cilt sağlığınızda çok etkilidir. Pirinç ve beyaz ekmek gibi saf karbonhidrattan ve nişastalı sebzelerden kaçının. Bunun yerine, size gençlik parıltısı verecek somon balığı ve avokado gibi omega3 ve yağ asidi açısından zengin yiyecekler tercih edin.

24 Aralık 2016 Cumartesi

Evde ağda yaparken dikkat etmeniz gerekenler


Ağda; istenmeyen tüylerden kurtulmanın hiç şüphesiz en etkili, en sağlıklı ancak en oyalayıcı çözümü. Bu sebepten dolayı kadınların birçoğu ağda işini profesyonel ellere bırakıyor. Kimi ise hijyen konusunda hassas olduğu için evinde yapmayı tercih ediyor.

İşte evde ağda yaparken dikkat etmeniz gerekenler...

Tüyleriniz yeterince uzun olmalı


Ağdadan iyi sonuç almak istiyorsanız, tüylerinizin en az yarım cm kadar uzaması gerekiyor. Sir ağda ile daha kısa boyuttaki tüyleri almanız da mümkün, fakat bazı tekniklere dikkat etmeniz gerekiyor. İsterseniz tüylerin uzamasını bekleyebilir ya da kalan kısa tüyleri ip ya da cımbızla almayı deneyebilirsiniz.

Sıcak tutun


Ağdanızı ısıttıktan sonra ısı kaynağından alıyorsanız, ağdanız bir müddet sonra soğumaya ve sertleşmeye başlar. Bu da ağdanın hem daha etkisiz olmasına hem de canınızı daha çok yakmanıza neden olur. Ağdayı sürekli aynı ısıda tutabilmek için ağda ısıtıcılarından edinebilirsiniz.

Bölgeyi gergin tutun


Ağdayı çekerken cildinizi gergin tutmaya özen göstermelisiniz. Özellikle yumuşak ve hassas bölgelerde cildinizi germeden ağdayı çekmeye çalışırsanız canınız çok yanabilir ve ağdadan hiçbir sonuç alamazsınız. Ağdayla cildinizi de çekerseniz, bu kez birkaç dakika içinde oluşan morluklara merhaba demeye hazırlanın.

Cildiniz temiz ve kuru olmalı


Cildiniz temiz ve kuruysa, ağdadan en iyi sonucu alacaksınız demektir. Temizlenmemiş bir cilde ağda yapmak, kızarıklık ve sivilcelere davetiye çıkarır. Eğer sir ağda kullanacaksanız ve cildiniz de yağlıysa, sir ağda hiçbir işe yaramayabilir. Bu nedenle sadece su ve hassas bir sabun kullanarak ağda yapacağınız bölgeyi temizleyin ve nazikçe kuruladıktan sonra ağdaya başlayın. Aynı zamanda ağdadan önce cildinizi hafifçe pudralarsanız, ağdanın tahriş etkisini de en aza indirmiş olursunuz.

İnce tabaka halinde uygulayın


Ağdayı kalın bir tabaka halinde sürmek size daha etkili bir sonuç alacağınız izlenimini uyandırsa da, buna inanmayın. Ağdayı ince bir tabaka halinde sürerseniz, ağda bandını çektiğinizde tüm ağdanın cildinizden kurtulması çok daha kolay olur ve canınız daha az yanar. Düşünülenin aksine, ince bir tabaka ağda da tüm tüylerinizi almakta oldukça etkilidir. Ağdayı sürerken tüylerin çıkış yönüne doğru, cildinize 45 derecelik bir açıyla sürmeye dikkat edin.

Ağdayı yavaş çekmeyin


Ağdayı yavaş çekmek, yapılacak en kötü hatalardan biridir. Bu şekilde hem canınız çok daha fazla acır, hem de tüm tüyler olduğu yerde kalır. Ağda bandını, tüylerin çıkış yönünün aksine, hızlıca ve tek harekette çekmelisiniz.

23 Aralık 2016 Cuma

Kışın cilt kuruluğunu önlemek için neler yapılabilir?


Cilt sorunları içinde en sık karşılaşılan problemlerden biri olan cilt kuruluğu, özellikle kış aylarında daha da artıyor. Çünkü soğuk hava, cildin nemini azaltan en önemli faktör. Kış aylarında cildin açık alanlarında kızarıklık ve pullanma sık görülebilirken, kuruluk kaşıntıyı da artırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanları Dr. Figen Akın ve Dr. Mehmet Coşkun Acay, konuya dair merak edilenleri ve yapılması gerekenleri anlattı.

Cildimizin doğal nemi, deri bütünlüğünü sağlayan en önemli faktör. Cildin doğal nemlendiricileri hylüronik asid, seramidler gibi deri hücrelerinde bulunan maddelerdir. Yaşla birlikte bu maddelerin ciltteki miktarı da azalıyor. Tabii doğal nem faktörü, hücrelerin içinde bulunduğu üretim ihtiyacına göre değişen bir faktör. Kuru iklim ve kış ayları gibi ortam nemi azaldığında doğal nem faktörü üretimi artıyor.

Birçok kişinin özellikle kış aylarında ellerinde kuruma, kızarma ve çatlak oluşmasının nedenlerinden biri de doğal nemin yeteri kadar hızla artamaması olduğunu vurgulayan Dr. Figen Akın "Soğuk havalar cildimizi her zamankinden daha fazla kurutabiliyor. Ancak alınacak önlemlerle kış mevsiminin olası etkileri en aza indirilebilir” açıklamasında bulunurken, Dr. Mehmet Coşkun Acay ise "Kuruluk en sık kol ve bacaklarımızda görülmekle beraber gövdemizin her yerinde oluşabilir. Kış aylarında şiddetin artması sıklıkla kuruluğa eşlik eden başka problemleri de beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

Tek suçlu soğuk havalar değil


Cilt kuruluğunda tek suçlunun soğuk havalar olmadığını söyleyen Dr. Figen Akın ve Dr. Mehmet Coşkun Acay, "Sorunu ortaya çıkaran ya da artıran başka sebepler de mevcut. Yaş ilerledikçe derinin su tutma kapasitesi azaldığından, kuruluk yakınması da sıklaşabiliyor. Ayrıca; çevresel nem oranının azalması, aşırı güneşte kalma, sık banyo yapma, uzun süreli su teması ve soğuk hava cildimizde nem kaybına neden olarak kuruluk problemini ortaya çıkarabiliyor ya da şiddetini artırabiliyor. Kuruluk en sık kol ve bacaklarımızda görülmekle beraber gövdemizin her yerinde oluşabilir. Kış aylarında şiddetin artması sıklıkla kuruluğa eşlik eden başka problemleri de beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır. Örneğin aşırı kuruluk, balık pulu görünümü başka deri hastalıklarını da düşündürür” açıklamasında bulundu.

Cildi nemlendirmek önemli


Dr. Figen Akın ve Dr. Mehmet Coşkun Acay, soğuk havanın neden olduğu kuruluğu önlemek için cildimizi nemlendirmemiz gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

"Cilt nemlendirmede kullanılan nemlendiriciler iki farklı mekanizma ile çalışır. Bazı nemlendiriciler, deri yüzeyinde bir katman oluşturur ve derinin doğal neminin buharlaşarak yitirilmesini engeller. Bu tür nemlendiriciler arasında vazelin, lanolin gibi yağlar bulunur. Etkili nemlendiriciler olmalarına karşın sürülmeleri zordur. Diğer grup nemlendiriciler ise havadaki nemi ya da derinin alt katmanlarındaki nemi yüzeye çekerek derinin nemlenmesini sağlarlar. Bunlara örnek gliserin ve bitkisel yağlardır. Cilt bakımında pahalı ürünler, iyi ürün demek değildir. Cilt bakımında ürün seçerken PH'ının deri PH'ına yakın olmasına, renksiz ve kokusuz olmasına (parfümsüz), kolay sürülebilmesine, katkı maddesi (paraben, fragnencea gibi) içermemesine dikkat edilmeli. Kuru ciltlerde krem, yağlı ciltlerde su bazlı losyon formülasyonları tercih edilmeli. Alerjik cilde sahip olanlar mutlaka doktor tavsiyesi ile ürün almalı.”

Cilt kuruluğuna eşlik eden diğer sorunlar


Kaşıntı: Kuru cildin en önemli özelliğidir.
Deri kalınlaşması: Cilt kaşındıkça kalınlaşır ve renk değişiklikleri olur.
Kızarıklıklar-sulantılar: Derinin kuruması ve kaşınması deride egzamaları da beraberinde getirir.
Mikrobik enfeksiyonlar: Derinin kuruması ve kaşınması derinin koruyuculuk görevini yapamamasına, deri bütünlüğünün bozulmasına neden olur. Bu ortamda bakteriyel ve viral etkenler kolayca hastalık yapabilir.

Cilt kuruluğunu önlemenin yolları


Soğuk havalarda temel cilt bakımımızda bazı değişiklikler yapmalı ve cilt kuruluğuna yol açmamak için şunlara dikkat etmeliyiz:

- Sıcak su, cilt kuruluğunu artıran en önemli faktörlere biridir. Sıcak su ile yıkanmayın.

- Yıkanırken kurutmayan sabunlar, yağ içeren şampuanlar kullanın.

- Her banyo sonrası özellikle cildiniz çok kurumadan etkin vücut nemlendiricilerini tercih edin.

- El ve yüzünüz için günlük temizliğinizi ılık su ile yapın.

- Her el yıkamanın ardından mutlaka bariyer özelliğinde nemlendiriciler kullanın.

- Cilt temizliğinde PH'ı deri PH'ına yakın ürünler tercih edin.

- Yaşadığınız ortamlarda nem oranını artıracak önlemler alın.

- Biotin, çinko, folik asit, omega -3 yağ asitlerinden zengin beslenin.

- Güneşe çıkmadan önce güneş koruyucularını uygulayın. Aşırı güneşte kalma durumunda ise uygun nemlendiricileri kullanın.

- Soğuk havalarda dışarı çıkarken eldiven kullanın.

- Giysilerinizde yün veya sentetik ürünler yerine pamuklu olanları tercih edin.

- Bol su için.

Cilt için en önemli vitaminler en çok hangi besinlerde var


A vitamini: Ispanak, pazı, mercimek, pırasa, brokoli, havuç
C vitamini: Kivi, portakal, greyfurt, karnabahar, brokoli
E vitamini: Ispanak, fındık, badem, yeşil zeytin, kekik, kuru kayısı, brokoli

20 Aralık 2016 Salı

Cildi yenileyen nane maskesi tarifi


Eğer siz de tercihinizi doğal, ev yapımı maskelerden yana kullanıyorsanız, cildi yenileyen ve canlı tutan nane maskesi ile tanışmanızı öneririz.

İhtiyacınız olan malzemeler:

1 adet taze salatalık
1 yemek kaşığı ev yapımı yoğurt
Yarım demet nane
1 çay kaşığı taze sıkılmış limon

Nasıl uygulanır

Bir kasenin içerisinde yoğurt, doğranmış nane yaprakları ve limon suyunu karıştırın. Salatalıkları doğrayın. Ardından ister parçalayın isterseniz de maskeyi sürdükten sonra cildinize dilimler halinde koyun. Hazırladığınız nane maskesini öncesinde yıkadığınız cildinize uygulayın. 15 dakika bekletip bol su ile durulayın.

Not: Nane maskesini hafta iki kez uygulayabilirsiniz. Maskeyi uygulamadan önce doktorunuza danışmanızı öneririz.

19 Aralık 2016 Pazartesi

Hızlı Sac Uzatma Yöntemi - Siyah Turp Kürü


Gerekli Malzemeler:

* 1 adet orta boy turp (kabukları ılık suyla temizce yıkanmalı)

* 1 adet yumurta sarısı

* 3 su bardağı su

* 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ya da badem yağı

(çok kısa saçlarda malzemenin yarısı kullanılabilir)

Hazırlama Aşaması :

Turp rendelenir ve kaynamakta olan 3 su bardağı suya ilave edilir. 20 dakika kaynatılır ve ağzı kapalı bir şekilde soğuması beklenir. Soğuduktan sonra süzülerek posası ayrılır. Hazırlanmış olan bu turp çayının içerisine çırpılmış yumurta ve yağ ilave edilir.
Uygulama:

Uygulama şişesine koyduktan sonra çalkalamaya devam ederek saç diplerine uygulanır ve 5 dakika kadar masaj yapılır. Kalan malzeme tüm saça uygulanır ve streç film vb. gibi bir malzemeyle sarılır. (çok sıkı sarmamaya dikkat edilmeli)

18 Aralık 2016 Pazar

Hızlı Sac Uzatma Yöntemi - Sinameki kürü


Doğal yöntemlerle saç uzatmak herkesin ilgi konusu. Saçlarının bir türlü uzamamasından şikayetçiysen ya da bir anlık hata ile saçlarını kestirip pişman olduysan bu yazı tam sana göre! Oldukça uygun fiyatlı, deneyen çoğu kişinin başarıyla sonuç aldığı bu yöntemin adı sinameki kürü (sinameki maskesi). Bu maske haftada 1 cm saç uzatmayı vaat ediyor! Etkisi tabi ki kişiden kişiye göre değişecektir. Bıkmadan, yorulmadan devam ettiğin sürece uzun saçlara merhaba diyebilirsin.

Sinameki Kürü İçin Gerekli Malzemeler

  • 1 tutam sinameki otu (Aktarlarda kolaylıkla bulabilirsin. Çok ucuz ve uzun süre kullanabileceğin bir ot.)

  • Yarım su bardağı su

  • 1 kapak tatlı badem yağı (1 şişesi 6-7 kür kadar dayanıyor. Markası önemli değil fakat TATLI olmasına dikkat etmelisin.)

  • 1 adet bemiks ampül (B vitamininin saç uzatmadaki faydalarınızı hepimiz biliyoruz. Yalnız evin (evigen) ya da bephanten ampülleri ile karıştırmamalısın. Dilersen onları da ekleyebilirsin fakat saç uzatmada etkili olan bemiks ampülleri. Eczanelerden bulabilirsin.)

  • Tencere

  • Süzgeç

  • Sprey şişesi


Sinameki Kürünün Hazırlanışı ve Uygulama

Öncelikle 1 tutam sinameki otunu yarım su bardağı kaynamış suya at ve 2 taşım kaynat. Yani bir iki fokurdama yeterli. Ilıyınca süz (yapraklarını çöpe atabilirsin). Sprey şişesine sinamekili suyu doldur ve içerisine 1 kapak tatlı badem yağı ekle. Son olarak 1 bemiks ampülü kır. Saçlarını iyice tarayıp öncelikle saç diplerine hazırlamış olduğun kürü sık. Saç köklerine iyice masaj yaparak kan dolaşımını arttır. Kalan kürü de saç boylarına ve uçlarına sıkarak iyice ıslanmasını sağla. Karışımın ayrılmaması için sık sık şişeyi çalkalamayı unutma. En az iki saat saçında kalsın. Ne kadar bekletirsen o kadar iyi. Bu yüzden yatmadan önce uygulayıp sabah kalktığında saçlarını şampuanlarsan daha güzel olur.

Sinameki Küründe Bilinmesi Gerekenler

  • Tekrar hatırlatmak gerekir ki; haftada 1 cm lafına aldanmamak lazım. Saçların bu kürle daha hızlı da uzayabilir daha uzun süre de etkileşime girebilir.

  • 8 hafta boyunca haftada 1 gün uygulamalısın. Ardından 2 hafta ara verip tekrar 8 haftalık uygulama yapmalısın. Saçların istediğin uzunluğa gelene kadar bu şekilde küre devam etmelisin. Haftada 2-3 yaparsam saçlarım daha hızlı uzar diye düşünme. Aksine saçlarına zarar verirsin.

  • Sinameki kürü saçlarında dökülmeye neden olabilir. Sinamekinin kurutucu etkisi yüzünden çabuk yağlanan saçların artık daha geç yağlanacak. Özellikle ilk haftalarda saçlarının daha fazla döküldüğünü göreceksin. Çünkü kür kötü olmuş saçlarını diğerlerinden ayıklayacaktır.

  • Kürü her defasında taze olarak hazırlamalısın!

  • Kürüne dilersen farklı ampüller ve farklı saç bakım yağları da ekleyebilirsin.

  • Saçlarını boyuyorsan renginde büyük ihtimal açılma ya da kızıllaşma olacak.

  • Sinameki kürü uyguladığın dönemde saçlarına farklı nem veren maskeler de yapabilirsin. Saçlarını çok yormamaya çalış.

  • Durularken kullandığın şampuana çam terebentini eklersen saçlarının beslenmesine yardımcı olur ve tadından yenmez. Çam terebentinin kötü koktuğunu hatırlatmak gerekir.

  • Kürün etkisini daha da artırmak için uyguladıktan sonra saçlarını streç film ve üzerine havlu ile sarıp bekletebilirsin.

  • Bemiks’in de çok kötü koktuğu bir gerçek. Bu koku saçlarına sinebilir. Düzleştirme, maşa, fön gibi ısıl işlemler uyguladığında koku açığa çıkabilir, buna hazırlıklı ol.

  • Herhangi bir deri rahatsızlığın ya da alerjik bir durumun varsa kürü uygulamaya başlamadan önce doktoruna danışmalısın.

  • Ayrıca yine kürü uygulamaya başlamadan önce saçlarının kırıklarını aldırman işine yarayacak.


Uzun saçlar için bu eziyet değer değil mi?

17 Aralık 2016 Cumartesi

Hızlı Sac Uzatma Yöntemi - Havuç Kürü


Gerekli Malzemeler:
* 2 adet orta boy havuç (soyulmadan kullanılmalı)
* 1 adet yumurta (sadece sarısı ya da tamamı kullanılabilir. Deneyip memnuniyetinize göre değişiklik yapabilirsiniz)
* 3 su bardağı su
* 1 tatlı kaşığı badem yağı ya da zeytinyağı
(çok kısa saçlarda malzeme fazla gelecektir, yarısı kullanılarak hazırlanabilir)

Hazırlama Aşaması :
Havuçlar rendelenir ve kaynamakta olan 3 su bardağı suya ilave edilir. 20 dakika kaynatılır ve ağzı kapalı bir şekilde soğumaya bırakılır. ( soğuma süresince havuç demlenmeye devam edecektir)
Oldukça ılık bir hale geldiğinde(yumurta pişmeyecek kadar) havuç taneleri süzülerek atılır. Hazırlanmış olan bu havuç çayının içerisine çırpılmış yumurta ve yağ ilave edilir ve böylece havuç maskesi hazır olur.

Uygulama:
Uygun bir uygulama şişesine koyduktan sonra sık sık çalkalayarak önce saç diplerine uygulanır ve 5 dakika kadar masaj yapılır. Ardından kalan malzeme tüm saça uygulanır ve streç film vb. gibi bir malzemeyle sarılır. (kan akışını engelleyecek kadar sıkı bir şekilde sarılmamalıdır)

16 Aralık 2016 Cuma

Kışın cilt kuruluğunu önlemek için neler yapılabilir


Cilt sorunları içinde en sık karşılaşılan problemlerden biri olan cilt kuruluğu, özellikle kış aylarında daha da artıyor. Çünkü soğuk hava, cildin nemini azaltan en önemli faktör. Kış aylarında cildin açık alanlarında kızarıklık ve pullanma sık görülebilirken, kuruluk kaşıntıyı da artırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanları Dr. Figen Akın ve Dr. Mehmet Coşkun Acay, konuya dair merak edilenleri ve yapılması gerekenleri anlattı.

Cildimizin doğal nemi, deri bütünlüğünü sağlayan en önemli faktör. Cildin doğal nemlendiricileri hylüronik asid, seramidler gibi deri hücrelerinde bulunan maddelerdir. Yaşla birlikte bu maddelerin ciltteki miktarı da azalıyor. Tabii doğal nem faktörü, hücrelerin içinde bulunduğu üretim ihtiyacına göre değişen bir faktör. Kuru iklim ve kış ayları gibi ortam nemi azaldığında doğal nem faktörü üretimi artıyor.

Birçok kişinin özellikle kış aylarında ellerinde kuruma, kızarma ve çatlak oluşmasının nedenlerinden biri de doğal nemin yeteri kadar hızla artamaması olduğunu vurgulayan Dr. Figen Akın "Soğuk havalar cildimizi her zamankinden daha fazla kurutabiliyor. Ancak alınacak önlemlerle kış mevsiminin olası etkileri en aza indirilebilir” açıklamasında bulunurken, Dr. Mehmet Coşkun Acay ise "Kuruluk en sık kol ve bacaklarımızda görülmekle beraber gövdemizin her yerinde oluşabilir. Kış aylarında şiddetin artması sıklıkla kuruluğa eşlik eden başka problemleri de beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

Tek suçlu soğuk havalar değil


Cilt kuruluğunda tek suçlunun soğuk havalar olmadığını söyleyen Dr. Figen Akın ve Dr. Mehmet Coşkun Acay, "Sorunu ortaya çıkaran ya da artıran başka sebepler de mevcut. Yaş ilerledikçe derinin su tutma kapasitesi azaldığından, kuruluk yakınması da sıklaşabiliyor. Ayrıca; çevresel nem oranının azalması, aşırı güneşte kalma, sık banyo yapma, uzun süreli su teması ve soğuk hava cildimizde nem kaybına neden olarak kuruluk problemini ortaya çıkarabiliyor ya da şiddetini artırabiliyor. Kuruluk en sık kol ve bacaklarımızda görülmekle beraber gövdemizin her yerinde oluşabilir. Kış aylarında şiddetin artması sıklıkla kuruluğa eşlik eden başka problemleri de beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır. Örneğin aşırı kuruluk, balık pulu görünümü başka deri hastalıklarını da düşündürür” açıklamasında bulundu.

Cildi nemlendirmek önemli


Dr. Figen Akın ve Dr. Mehmet Coşkun Acay, soğuk havanın neden olduğu kuruluğu önlemek için cildimizi nemlendirmemiz gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

"Cilt nemlendirmede kullanılan nemlendiriciler iki farklı mekanizma ile çalışır. Bazı nemlendiriciler, deri yüzeyinde bir katman oluşturur ve derinin doğal neminin buharlaşarak yitirilmesini engeller. Bu tür nemlendiriciler arasında vazelin, lanolin gibi yağlar bulunur. Etkili nemlendiriciler olmalarına karşın sürülmeleri zordur. Diğer grup nemlendiriciler ise havadaki nemi ya da derinin alt katmanlarındaki nemi yüzeye çekerek derinin nemlenmesini sağlarlar. Bunlara örnek gliserin ve bitkisel yağlardır. Cilt bakımında pahalı ürünler, iyi ürün demek değildir. Cilt bakımında ürün seçerken PH'ının deri PH'ına yakın olmasına, renksiz ve kokusuz olmasına (parfümsüz), kolay sürülebilmesine, katkı maddesi (paraben, fragnencea gibi) içermemesine dikkat edilmeli. Kuru ciltlerde krem, yağlı ciltlerde su bazlı losyon formülasyonları tercih edilmeli. Alerjik cilde sahip olanlar mutlaka doktor tavsiyesi ile ürün almalı.”

Cilt kuruluğuna eşlik eden diğer sorunlar


Kaşıntı: Kuru cildin en önemli özelliğidir.
Deri kalınlaşması: Cilt kaşındıkça kalınlaşır ve renk değişiklikleri olur.
Kızarıklıklar-sulantılar: Derinin kuruması ve kaşınması deride egzamaları da beraberinde getirir.
Mikrobik enfeksiyonlar: Derinin kuruması ve kaşınması derinin koruyuculuk görevini yapamamasına, deri bütünlüğünün bozulmasına neden olur. Bu ortamda bakteriyel ve viral etkenler kolayca hastalık yapabilir.

Cilt kuruluğunu önlemenin yolları


Soğuk havalarda temel cilt bakımımızda bazı değişiklikler yapmalı ve cilt kuruluğuna yol açmamak için şunlara dikkat etmeliyiz:

- Sıcak su, cilt kuruluğunu artıran en önemli faktörlere biridir. Sıcak su ile yıkanmayın.

- Yıkanırken kurutmayan sabunlar, yağ içeren şampuanlar kullanın.

- Her banyo sonrası özellikle cildiniz çok kurumadan etkin vücut nemlendiricilerini tercih edin.

- El ve yüzünüz için günlük temizliğinizi ılık su ile yapın.

- Her el yıkamanın ardından mutlaka bariyer özelliğinde nemlendiriciler kullanın.

- Cilt temizliğinde PH'ı deri PH'ına yakın ürünler tercih edin.

- Yaşadığınız ortamlarda nem oranını artıracak önlemler alın.

- Biotin, çinko, folik asit, omega -3 yağ asitlerinden zengin beslenin.

- Güneşe çıkmadan önce güneş koruyucularını uygulayın. Aşırı güneşte kalma durumunda ise uygun nemlendiricileri kullanın.

- Soğuk havalarda dışarı çıkarken eldiven kullanın.

- Giysilerinizde yün veya sentetik ürünler yerine pamuklu olanları tercih edin.

- Bol su için.

Cilt için en önemli vitaminler en çok hangi besinlerde var


A vitamini: Ispanak, pazı, mercimek, pırasa, brokoli, havuç
C vitamini: Kivi, portakal, greyfurt, karnabahar, brokoli
E vitamini: Ispanak, fındık, badem, yeşil zeytin, kekik, kuru kayısı, brokoli

14 Aralık 2016 Çarşamba

Bitkisel Brezilya fönü nedir?

fon-cekmek
Saçınızın 6 ay boyunca, her gün fönlü gibi düz kalması demektir. İşlem 4 saat kadar sürer. Kuaförünüz saçınızın inceliğine, kalınlığına, yıpranmışlık durumuna göre ürünlerin saçta kalma süresine karar verir.

Boyasız saçlarda uygulanabilmesi için öneden saça bir "yapısını kırma" işlemi yapılır. Kınalı saçlara işlem yapılmadan önce birkaç aşamada pullar açılır. Bunların greçekten profesyonel bir kuaför tarafından ve çakma olmayan ürünlerle yapılması gerekir. Yoksa saçlarınızı perişan edebilisiniz. (Korkutmak için değil, gerçekten dikkat etmeniz için söylüyorum)

İşlem herkese çoook cazip geliyor ve birçok kadın Brezilya fönünün peşinde! Ancak saçınıza profesyonel ilaçlar kullanıldığından emin olun. Brezilya fönü yapılmış saçlarla duştan çıkın, kurutun, davete gidin. Denize girin çıkın, kurusun, saçlarınız "kuaförden yeni çıkmış gibi" kalsın...

Saçımda nasıl bir kimyasal işlem gerçekleşiyor?

Keratin, bir proteindir. Tırnaklarımız, kıllarımız ve derinin kendi yapısında ve üstteki ölü tabakasında yoğun keratin var.

Keratin molekülleri birbirine sülfür köprüleriyle bağlıdır. Keratini meydana getiren hidrojen bağlarının da saçlarımızın esnemesini, şekil alırken kırılmamasını sağlayan yaylar olduğunu düşünün. Bu hidrojen sayesinde kopmaz saçımız! Bunu bozduğunuza çatallaşır, kopar incelir esnemez. (röfle, uzun süre güneşte, tuzlu suda kuruması, yüksek derecede amonyaklı ve perojsitli saç boyası uygulamaları)

Brezilya fönünde, hidrojen yapısını bozmadan saç pulcukları aralanır, boşluklara kimyasal reaksiyonla saçı daha kalın ve gür gösterecek olan kreatin doldurulur ve ısıyla bu keratin saç teline sabitlenir. Düzleştirici ısıyla sabitlenirken saç verilen "düz şekille" kalır.

Sabitlenme işlemine "preslenme" denilir. Titanyum ve seramik presler kullanılır. En önemli aşama budur. Eğer saçınızın inceliğine ve hırpalanmışlığına göre "ısı ayarlanmazsa" saçınız zarar görür. İşte bu sebeple kuaförünüz profesynel, kullanıdğı malzeme sağlık bakanlığından onaylı veya bu konuda uzmanlığı kanıtlanmış firmaların ürünleri olmalıdır.

Nasıl uygulanır?

Üç aşamalıdır.

1- Önce özel şampuanıyla saçın cinsine göre 3 veya 5 dakika bekletilerek pulcuklar açılır.

2- Sonra tıpkı saç boyar gibi enseden başlayarak, perçem perçem saça saf keratin uygulanır. Bu aşamada tüm saçın keratini sürmeye başlamadan önce taranmış olması gerekir. Keratin sürme işlemi sırasında saça asla tarak sürülmez.

Keratin sıvısı fırçayla uygulanır, tek tek perçemler alınır,sürülüp iyice yedirilir. Saçınızın inceliğine kalınlığına göre kuaförünüzn vereceği karara göre keratin ! 1/2 saat-45 dakika kadar ısı altına iyice saça şlemesi için bekletilir. Durulanır.

3- Son aşama: Enseden başlayarak saçınızın cinsine uygun ısı ayarı yapılmış presle her perçem tek tek düzleştirilere tüm saçlar tamamlanır. Seramik presler de kullanılır. Titanyum presler ısı kontrolü çok daha garantili olduğundan; profesyonel kuaförler sizin saçınızın sağlığı için, Brezilya fönünüzün ıskalanmaması için titanyum presi daha çok tercih ediyorlar.

Brezilya fönü yaptırdıktan sonra bakımı nasıldır?

Kuaförünüzün becerisi ve uzmanlığı birinci şart ama sizin sonrasında evde kullanacağınız destek ürünler fönü kalıcılığını ve saçların bitmez tükenmez parlaklığını, sağlığını devam ettirecektir.

Sonuçta saça kimyasal bir işlem yapıldı. Dış etkenlerden korumaya ve yıkamaya özel ürünler kullanmak durumundasınız.

1- Brezilya fönü yaptıracaksanız saçlarınızı 48 saat yıkamamanız gerektiğini bilin. Yoksa tüm emek boşa gider.

2- Brezilya fönününden sonra boyası yaptımanız gerekirse en az 3 gün beklenmelidir! Yoksa keratin yükleme şeritlerini tekrar çözebilir, düzlüğünü bozabilirsiniz.

3- Brezilya fönü yaptığınız gün saça toka, taç, duvak, gözlük gibi baskı yapacak hiç bir aksesuar takmamalısınız. Saç telinde kırılma yeri gibi iz yapar ve kalıcı olur.

4- Saçınızı iki gün sonra, içinde SLS (kimyasal tuzlar) olmayan şampuanlarla yıkayabiliriniz ama özel şampuanını tercih ederseniz Brezilya fönünüz daha uzun süre kalıcı olacaktır. SLS içeren şampuanlar saçın keratin dolgusunu bozar. Saç kremi de özeldir. Saçın nemini tam kapasite tutması için özel hazırlanmış saç kremini kullanmanız gerekiyor.

5- Özel "saç serumu" veya "durulanmayan Brezilya fönü saç kremi"nden birini seçmenize kuaförünüzden yardım alın. Çok ince telli ve yıpranış saçlara, gün içinde sürekli nem takviyesi yapan ve kabarmayı önleyen serumu tavsiye edebilir. Yahut kalın telli saçlara yumuşatıcı,parlatıcı nemlendirici etkisi sabit olan, "durulanmayan" saç kremini...

6- Brezilya fönüyle yeni bir yapıya kavuşmuş olan saç tellerinin parlak ve esnek kalmasına destek olan "Deep Conditioner mask"ı 15-20 günde bir uygulayarak, düzleşmiş, kalınlaşmış, sağlıklı saç teli yapısını sürekli kılmasına destek olabilirsiniz.

7- Tatile çıkacaksanız nemlendirici sprey saç kremini (saç sütü de denilyor) mutlaka yanınıza alın. Havuza veya denize girmeden saça püstürtün. Keratini korumaya alın.

Brezilya fönünü neler bozar?

  • Klorlu havuz suyu

  • Deniz suyu

  • SLS içeren şampuanlar

  • Saça hemen saç boyası uygulanması

    Bunlar, Brezilya fönüyle saç telinize kalınlık ve düzlük veren kreatin kılıfı bozar! Saçlarınızın düz duruşu gider. Eski haline dönersiniz .Onca emek heba olur. Söylemedi demeyin...

8 Aralık 2016 Perşembe

Kızıl saç boyası nasıl kapatılır?

bakir-karamel-sac-rengi
Kızıl saç boyası kullananlar bilir ki kızıl, çok akan ve sürekli boya isteyen bir renktir, kızıl saçtan kurtulmak da bir o kadar zordur. Saçınızı tekrar eski rengine döndürmek ya da başka bir renge geçmek çoğunlukla uzun süren, yoran bir süreçtir. Ancak aşağıda anlatacağımız teknikleri uygulayarak kısa sürede kızıl saç boyasından kurtulabilirsiniz. Yeni bir renge alışmak her ne kadar zor olacaksa da…
Saç boyasını akıtmak

Öncelikle saçlarımızda bulunan kızıl boyayı mümkün olduğunca hızlı bir şekilde akıtmalıyız. Bunun için renk açıcı veya oryal saçınızı çok yıpratacağından mümkün olduğunca doğal yollarla saç boyanızı akıtmanız gerekiyor.

Karbonat ve C vitamini yöntemi saç boyası akıtmakta da oldukça etkilidir:

  • Şampuanınızın içine attığınız 3 yemek kaşığı karbonatla saçlarınızı yıkayın ve 5 ile 10 dakika arası bekleyip durulayın.

  • 10 tablet C vitamini kapsülünü bir kapta ezip üzerine şampuanınızdan ekleyin iyice karıştırıp saçınıza sürün (büyük bir kap tercih edin, karışım oldukça kabaran bir formüldür) 45 dakika bekleyin daha sonra durulayın.


Bu iki yöntemi de istediğiniz sonucu elde edene kadar kullanabilirsiniz. Yalnız saçlarınızı mutlaka nem maskeleriyle, bakım yağlarıyla desteklemeyi unutmayın.
Yeni saç rengine geçiş

Boyanın iyice akmasını sağladıktan sonra yapacağımız şey ise kızıl renge kontrast olan bir saç boyası. Küllü tonlar, renk skalasında kızılın karşısında yer alır ve akan boyanın üzerine uyguladığınızda kızılı nötrler. İçinde kestane rengi bulunan boyalardan ise uzak durmalısınız. Saçınızdaki kızıllardan kurtulduktan sonra uygun açıcıları da kullanarak saçınızı istediğiniz renkte kullanabilirsiniz.

29 Kasım 2016 Salı

2017’nin Estetik Trendleri

estetik-trendleri
Yeni yıl kapıyı çalmak üzereyken yıllardır uygulanan plastik ve kozmetik cerrahi akımları dünyada hızla değişiyor ve gelişiyor. Her gün yeni bir teknoloji ve uygulama ile tedavi seçeneklerine bir yenisi ekleniyor. Peki 2017'de hangi işlemler popüler olacak? 2016'daki estetik trendlere bakarak bunu söyleyebilir miyiz? Aslında kristal küreye bakıp kesin yargılar içeren tahminlerde bulunmak biraz zor. Ama konunun uzmanları dünyada bilinen ve tanınan kurumların araştırmalarını inceleyerek bir çıkarımda bulunuyorlar.

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı Operatör Doktor Evrim Uçkunkaya bir önceki nesile kıyasla, bugün özellikle 35 yaş altındakilerin ilaç kullanma, anti-aging, güzel/bakımlı görünme ve vücutlarını değiştirme konusunda daha bilinçli olduklarını dile getiriyor. Yeni jenerasyonun radikal ve hemen dikkat çekecek değişiklikler yerine "doğal güzelliği” tercih ettiklerini vurgulayan Dr. Evrim Uçkunkaya, artık Baywatch vücutları ve Barbie gülüşleri gibi abartılı ve suni görsellik tercih edilmediğini belirtiyor.

Dinç yaş al, yaşının genci kal


Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, yeni trendin "yaşa bağlı yüzde ve vücutta görünen hasarları zamanında onararak dinç yaş almak ve yaşının genci kalmak” olduğunu söylüyor. Zamanında yapılacak dermal enjeksiyonların ve kırışık önleyici tedavilerin ileride radikal bir ameliyat olmamak için koruyucu tedavi olarak görüldüğünü dile getiren Dr. Evrim Uçkunkaya sözlerine şöyle devam ediyor; özellikle botoks dünyada 2017'de yine en önde gelen koruyucu işlem arasında. Diğer popüler işlemler arasında meme büyütme, karın germe, liposuction geliyor. Bu işlemler artık estetik ve kozmetik cerrahinin etiketi gibi. Meme büyütme ve karın germe işlemleri sadece en ön sırada olmakla kalmıyor, cerrahi teknik açısından da modifiye ediliyor ve geliştiriliyor. Mesela liposuction işlemi eskiye göre artık daha iyi sonuçlar veriyor. İşlemlerin aynıda olsa teknolojinin gelişmesi hastanın işlem sonrası daha hızlı iyileşmesini ve haliyle yaşam kalitesini artırmasını sağlıyor.

Dünyadaki 2015 ve 2016 yıllarına ait estetik ve plastik cerrahi istatistikleri ışığında Dr. Evrim Uçkunkaya 2017'nin trend tahminlerini şöyle sıralıyor:

1- Bıçak altına yatmak gerekli değil. Minimal invaziv ve ameliyatsız işlemlerin popülerliği artarak devam ediyor. Bu işlemler sadece botoks, dolgu, lazer, radyo frekans, led, kimyasal peeling vs. işlemleri değil bunlara cerrahi küçük lokal işlemlerde dahil,

2- "Mommy makeover” denilen yani doğumdan sonra oluşabilecek vücut deformitelerini düzeltmek için ameliyatlar, mesela karın germe, meme büyütme ya da toparlama gibi,

3- Erkekler de artık genç ve dinç kalmak için estetik ve cerrahi işlemlere başvuruyor. İşlemlerin uzun zaman almaması ve iyileşme süreçlerinin kısa olması talebi artırıyor,

4- Yaş sınırı kalmadı. Gençler artık anti-aging konusunda daha bilinçli ve koruyucu olarak estetik cerrahiyi tercih ederken, yaşı ilerlemiş kişiler ise dinç kalmaya yaşının genci görünmeye çalışıyor,

5- Hastalar kendi hücrelerini kullanmak istiyor yani bir tür geri dönüşüm de diyebiliriz. Örneğin sizden alınan yağın yeniden vücut şekillendirmek için meme ve popo büyütmede silikon yerine, yüz şekillendirmede ve ellerde gençleşmede veya erkek/kadın genital bölgelerinde yağ transferi gibi.

Amerikan Plastik Cerrahi Derneğinin (ASPS) verilerine göre 2015 yılında 1.7 milyon kozmetik cerrahi işlemi uygulandığını belirten Op. Dr. Evrim Uçkunkaya, 2017'de plastik ve estetik cerrahide öne çıkacak olan ilk 5 işlemi şöyle sıraladı;

- Meme büyütme

- Liposuction

- Burun

- Göz kapağı

- Karın germe

ASPS araştırmasına göre 14.2 milyon kişi ameliyat haricinde minimal invaziv işlem yaptırmış, 2017'de bu işlemler arasında tüm dünyada öne çıkacak ilk 5 işlem şöyle tahmin ediliyor:

- Botox

- Dolgu (Hyaluronik Asit)

- Saç ekimi ve epilasyon

- Kimyasal peeling

- Mikrodermabrazyon

28 Kasım 2016 Pazartesi

Tırnakları hızlı uzatan 8 kür tarifi

yeni-trend-cam-tirnaklar1
Tırnakları uzatmanız ve sağlıklı olarak muhafaza etmek zor olabilir. Her kişinin kendine göre bir tırnak uzama hızı vardır. Bu da ortalama ayda bir milimetre civarındadır. Öncelikle kışın soğuğu ,ev işlerinde ki soğuk-sıcak su durumları gibi zorlu şartlardan korunmalı eller, sonrasında kolayca bakımı yapılmalı.

İşte tırnaklarınızın hızlı uzaması için uygulamanız gereken kürler...

Beyaz sirke


- Elinizi ve tırnaklarınızı sabunla yıkayın.
- Plastik ve geniş bir kaba tırnaklarınızı içinde bekletmeye yetecek kadar beyaz sirke koyun.
- Ellerinizi sirkenin içine sokarak 3-5 dakika bekletin.
- Ellerinizden sirke kokusunu çıkarmak için ellerinizi bol su ile yıkayın.
- Tırnak çevresindeki ölü deriyi keserek değil törpü ile törpüleyerek yok edin.
- Eller için kullanabileceğiniz bir dezenfektanla ellerinizi ve tırnaklarınızı dezenfekte edin.

 

Zeytinyağı


- Tırnak bakımı açısından da en etkili maddelerden birisi de zeytinyağıdır.
- Zeytinyağı tırnaklarınıza nüfuz ederek gereken beslenmeyi sağlar.
- Yatağa girmeden önce ılık zeytinyağı ile 3-4 dakika tırnaklarınıza masaj yapın.
- Masajdan sonra pamuktan bir eldiven giyip bekleterek uzamasına daha da yardımcı olabilirsiniz.

Hindistan cevizi yağı


- Ellerinizi ve tırnaklarınızı yatmadan önce Hindistan cevizi yağı ile masaj yaparak ovalayın.
- Çeyrek bardak Hindistan cevizi yağı, çeyrek bardak bal ve 4 damla biberiye yağı ile oluşturacağınız karışımı derin bir kaba dökün.
- Bu karışımı mikrodalga fırında 20 saniye ısıtın.
- Tırnaklarınız bu karışımın içinde kalacak şekilde 15 dakika bekletin.
- Bu yöntemi haftada bir veya iki kere uygulayabilirsiniz.

Portakal suyu


- Taze sıkılmış portakal suyu içerisinde tırnaklarınızı 10 dakika bekletin.
- Ilık suyla ellerinizi ve tırnaklarınızı durulayın ve havluyla yumuşak dokunuşlar yaparak kurulayın.
- İstediğiniz uzunluğu elde edene kadar bu uygulamayı yapmaya günlük olarak devam edin.

Limon suyu


- Limon sarı tırnakları tedavi eder ve tırnakların parlamasını sağlar.
- 1 yemek kaşığı limon suyu ve 3 yemek kaşığı zeytin yağını karıştırın.
- Karışımı hafifçe ısıtın ve tırnaklarınızı 10 dakika bu karışımda bekletin. Bu yöntemi günlük uygulayabilirsiniz.
- Ayrıca limonu dilimleyerek limon dilimleri ile tırnaklarınızı ve tırnak derilerinizi ovabilirsiniz.
- Ardından ılık suyla durulayın.
- Bu yöntemi de günlük uygulayarak tırnaklarınızın daha hızlı uzamasını sağlayabilirsiniz.

Kırkkilit otu


- 3/4 çay kaşığı kurutulmuş kırk kilit otunu 2 bardak kaynar su içine ekleyin.
- Ağzını kapatarak 10-15 dakika demlenmeye bırakın.
- Süzerek soğumaya bırakın.
- Geriye kalan suda tırnaklarınızı 20 dakika bekletin.
- Haftada en az 4 kere bu yöntemi uygulayın.
- Eğer tadı hoşunuza giderse kırk kilit otu çayını günlük olarak içmeniz daha sağlıklı tırnaklara sahip olmanızı sağlayacaktır.

Keten tohumu yağı


- Keten tohumu tırnaklarınızın çatlamasına veya ikiye ayrılmasına da engel olur.
- Tırnaklarınıza biraz keten tohumu yağı yayarak bir kaç dakika masaj yapın ve ovalayın.
- Bunu korumak için bir kaç saat eldiven giyebilirsiniz.
- Günde bir kere yaparak tırnaklarınızı uzatabilirsiniz.

Isırgan otu


- Isırgan otu da içerisinde bulunan zengin silis sayesinde tırnaklarınızı koruyup uzatan bitkilerden birisidir.
- 3 çay kaşığı kurutulmuş ısırgan otunu bir bardak kaynar suyun içine ekleyin.
- Ağzını kapatıp 10 dakika demlenmesini bekleyin.
- Suyunu süzerek içine bir kaç damla bal ekleyin, yoksa tadı çok acı olabilir.
- Elde ettiğiniz çayı günlük olarak içerek tırnaklarınızı güçlendirebilirsiniz.

Tırnak yeme alışkanlığını yok etme


- Tırnaklarınızı her zaman kısa kesin ve törpüleyin. Ellerinizin bakımına dikkat etmek, tırnak yeme alışkanlığını azaltacak. Oje sürmek bu konuda yardımcı.
- Stresli ya da endişeli olduğunuz zaman tırnaklarınızı yiyorsanız çözümün temeli stresi idare etmekte yatıyordur.
- Bunun yerine daha az kozmetik ve ruhsal soruna yol açacak stres topuyla oynamak, tespih çekmek gibi başka bir tekrarlayan hareket, tırnak yemekten kurtulmanıza yardım edecektir.
- Tırnak yemekten vazgeçtiğinizi kendinize hatırlatmak için elinizden ne geliyorsa yapmakta fayda var. Eldiven giyin, parmaklarınıza renkli bantlar sarın, etrafa notlar asın.

Tırnak uzatma hakkında yanlış bilinenler


- Ellerini ve parmaklarını sürekli kullananların sürekli kan dolaşımı olduğu için daha hızlı tırnaklarının uzayacağı düşünülür ama doktorlar bunun önemli bir etkisi olmadığını söylüyor.
- Protein alımının artması ile tırnakların daha hızlı uzayacağını iddia eden yazılar okuyabilirsiniz ama bunun hakkında kanıtlanmış bir çalışma yoktur.
- Tırnakları sarımsak ile ovmanın ve tırnaklara sarımsak sürmenin hızlı tırnak uzattığı düşünülür ama bununla ilgili yapılan deneylerde tırnak uzamaya etkisi olmadığı kanıtlanmıştır.

26 Kasım 2016 Cumartesi

Pembe estetik nedir, uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir?

pembe-estetik
Estetik ve güzel bir gülümseme dişler ile uyumlu sağlıklı diş etleri ile sağlanabilir. Sağlıklı diş etleri de açık pembe renktedir ve dişleri veya protezleri sıkıca saran pürtüklü bir yapıya sahiptir” diyen Hospitadent Diş Hastanesi Periodontoloji Uzm. Dr. Ece Toptaş, "Doğal dişler veya protezler ile diş etleri arasındaki uyuma pembe estetik denilmektedir. Pembe estetiğin sağlanabilmesi için öncelikle diş etlerinin sağlıklı olması gereklidir” şeklinde konuştu.

Dişlerle dişleri sarmalayan diş etleri arasındaki uygun geçiş bazı durumlarda diş eti büyümeleri, diş eti çekilmeleri ya da düzensiz diş etleri nedeni ile bozulmakta ve bu durum da pembe estetiği olumsuz yönde etkilemektedir. Bu estetiğin tekrar sağlanabilmesi için büyümüş diş etlerinin diş formuna uygun olarak düzeltilmesi veya çekilmiş diş etlerinin tekrar diş çevresinde şekillendirilmesini sağlayacak müdahalelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Diş eti estetiğinin (Pembe estetik) tedavi yöntemleri


Pembe estetiğin sağlanması için büyümüş veya çekilmiş diş eti problemlerine göre farklı tedavi seçenekleri uygulanmakta olduğunu ifade eden Periodontoloji Uzm. Dr. Ece Toptaş, tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:

"Diş etlerinde düzensizlik veya büyümeler mevcutsa "rezektif” yani diş etinin kesilip uzaklaştırılmasına yönelik işlemler uygulanır. Bu işlemler gingivektomi (diş etinin kesilmesi) ve gingivoplasti (diş etinin düzeltilmesi) işlemleridir. Bazen daha ileri durumlarda diş çevresindeki kemiğin de diş etleriyle birlikte şekillendirilmesi ihtiyacı doğar, bu durumda ise flep dediğimiz diş eti operasyonunun uygulanması gerekir. Diş eti çekilmesi nedeniyle oluşan pembe estetik problemleri ise "rejenerasyon” (yeni doku oluşumu ve tamir) işlemleri ile giderilebilir. Diş eti çekilmelerini kapatmak ve açık kök yüzeyinin üzerinde yeni diş eti oluşturmak için bağ dokusu veya diş eti grefti uygulamaları yapılarak pembe estetiği sağlamak mümkün olabilmektedir.”

Kapsamlı bir muayene şart


Uzm. Dr. Toptaş sözlerine şöyle devam etti: "Pembe estetik işlemlerine karar verebilmek ve hastalarımızın hangi işlem için daha uygun olduğunu saptamak için mutlaka diş eti hastalıkları uzmanının (Periodontoloji Uzmanı) kapsamlı bir muayenesine ihtiyaç vardır. Bir uzman tarafından iyi bir şekilde yapılan uygulamalarla estetiğin tekrar kazanılmasının yanı sıra diş çevresindeki diş etinin doğal formunu kazanması sağlanmaktadır ve bu durum, ilerleyen dönemlerde diş ve diş etlerinin daha uzun süre sağlıklı kalmasına olanak sağlamaktadır.”

Dakikalar içinde tedavi


Tedavi süresinin yaklaşık 30 dakika ila 1 saat arasında sürdüğünü ifade eden Dt. Toptaş, ”Bazen oldukça basit dokunuşlar ile dakikalar içinde pembe estetiği tekrar geri kazanmak mümkün olabilmektedir. Diş eti iyi bir bakımla çok kolay iyileşen bir dokudur ve yapılan işleme göre 10-21 gün arasında tamamen iyileşmektedir” ifadelerini kullandı.

22 Kasım 2016 Salı

Saç bakımı hakkında yanlış bilinenler

sacbakimi
Saçların sağlıklı bir şekilde uzaması, kırılmaması, dökülmemesi, ipeksi ve parlak bir görünüm kazanması için yıkamadan şekillendirmeye bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor.

Öncelikle saç tipini iyi tanımak ve saç yapısına uygun ürünler kullanmak büyük önem taşıyor.

İşte saç bakımı hakkında doğru bilinen 10 yanlış:

Kepek sadece yağlı saçlarda görülür


Saçın yıkanma sıklığı çok önemlidir. Aşırı yıkama, saçlı derinin gergin ve kuru bir yapı kazanmasına, ayrıca kaşınma şikayetlerinin artmasına yol açar. Yeterince yıkamamak ise saçların yağlı kalmasına neden olur. Her iki durum da saçlarda kepek problemi yaratır. Herkesin yıkama alışkanlığı kendine özgü olmalı; kişisel faktörler, günlük aktiviteler ve yağlanma düzeyi göz önünde bulundurularak yıkama sıklığı saptanmalıdır.

Saçlar sık sık yıkanırsa daha sağlıklı olur


Kuru saç yapısına sahip olan kişiler ılık su ile duş almalı, aşırı su ile temastan kaçınmalı ve daha hassas şampuanlar kullanmalıdır. Kişilerin saç yapısına uygun yıkama alışkanlıkları edinmesi önemlidir. Yağlı görünen saç temizlenmezse biriken yağlanmanın sonucunda egzama oluşabilir. Saçlı derinin stres, çevresel faktörler ve kişisel cilt yapısından önemli ölçüde etkilendiği unutulmamalıdır.

Banyo sonrası saçlar hemen şekillendirilmelidir


Duş sonrası saçın kurulanması ve şekillendirilmesinde çok dikkatli olunmalıdır. Islak saçın hemen taranması ya da şekillendirilmesi ciddi anlamda saçı yıpratmaktadır. Kurulamada çok hassas davranılmalı, saç havlu ile sert bir şekilde ovulmamalıdır. Havlu saçın nemini aldıktan sonra, yaklaşık 15 cm uzakta tutulacak şekilde saç kurutma makinesi ile saç kurulanmalıdır. Saça şekil verilmeden önce de yüzde doksan kuru olduğuna dikkat edilmelidir.

Saç şekillendiriciler saçı besliyor


Saçları düzleştirmek ya da dalgalı bir görünüm kazanması için kullanılan elektronik bakım aletleri saça ciddi anlamda zarar vermektedir. Kullanılması gerekiyorsa çok nadir yapılmalı, ısı düzeyi mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır. Böyle bir durumda fön tercih edilirse saç daha az zarar görecektir.

Fönde kullanılan fırçanın ise metal değil, tahta gövdeli olanları tercih edilmelidir. Saçı şekillendiren kremler ise olabildiğince seyrek kullanılmalı, haftada birden fazla saça sürülmemeli ve sadece saç uçlarına uygulanmalıdır. Saç şekillendirici serumların ise mümkün olduğu kadar doğal olanı tercih edilmelidir.

Güneş saç sağlığını olumlu etkiliyor


Güneş ışınları sadece cilt değil, saç için de zararlı olabilmektedir. Özellikle yaz aylarında saçı korumak için fiziksel koruyucular tercih edilmeli, güneşlenme sırasında muhakkak şapka kullanılmalıdır. Yaz ve kış aylarında sık sık yüzme havuzlarını kullanan kişiler de dikkatli olmalıdır. Havuzdaki klor saçları yıpratabilir, bilhassa sarı saçların yeşil bir renk almasına neden olabilir. Bunu önlemek için de bone takılmalıdır.

Postişler saça zarar vermiyor


Saçları uzatma amaçlı kullanılan klipsler ya da yapıştırmalı postişler saça zarar vermektedir. Takma saçın yapıştırıldığı noktalar, kullanılan kimyasallar nedeniyle saçı yıpratır. Lokal olarak saçı etkilenmesinin yanı sıra ağırlık yarattıkları için de saçın dökülmesine neden olmaktadır. Sürekli yapılması durumunda kalıcı hasar da bırakabilir. Zorunlu olmadıkça yılda bir kereden fazla bunlar tercih edilmemelidir. Saçların sağlıklı uzaması için hekim yardımı almak ve doğru beslenme önemlidir.

Saçları sık kestirmek sağlıklı uzamada etkili değil


Saçların kestirilme sıklığı önemlidir. İhtiyaç olması durumunda saç uçları temizlenmelidir. Günlük bakımda yapılan hatalar özellikle saçların kestirilme sıklığını belirlemektedir. Saçına her gün işlem uygulayan bir kişinin saçı daha hızlı yıpranır ve daha çok kırık oluşur. Bu kişiler saçlarının sağlıklı uzaması için daha sık kestirmelidir. Saçların küt bir görünümde olması önemlidir.

Saçı toplamak incelmeyi engelliyor


Saç bakımında en sık yapılan hatalardan biri de saçın çok sıkı bir şekilde toplanmasıdır. Özellikle anneler kız çocuklarının saçını toplarken fazla sıkı toplayabilmektedir. Kıvırcık ve kabarık saçları olan kişiler bu hatayı çok sık yapmaktadır.

Küçük yaşlarda, sürekli yapılırsa traksiyonel alopesiye yani yanlarda bulunan saçların zayıflamasına ve incelmesine neden olur. Özellikle hasarlı bölgelerde bir daha saç çıkmadığı unutulmamalıdır. Nadiren saçı toplamak da bir sıkıntı yok ancak her gün ve sıkı bir şekilde toplanması kalıcı hasar bırakabilmektedir.

Boya saçı besliyor


Saça uygulanan yanlış boyalar ve o boyanın çıkarılması için hemen ardından yeniden işlem uygulanması yüksek derecede saça zarar vermektedir. Açıcılar saçta stres yaratır, elektriklenmesine ve saçın incelmesine yol açar. Son yıllarda yaygınlaşan organik boyalar da saç için zararlıdır. Özellikle boyaların alerji riskinin yüksek olduğu unutulmamalıdır. Boya sonrası saçta yanma, kızarıklık ve aşırı şikayet olursa saç hemen yıkanmalı ve boya akıtılmalıdır.

Beslenme saç sağlığında etkili değil


Kötü beslenme alışkanlıkları saça zarar vermektedir. Vücut yeterli protein, vitamin ve minerali alamazsa saç da gelişememektedir. Yeme bozuklukları olan ve vejetaryen beslenen kişiler saçlarına daha fazla dikkat etmelidir. Özellikle kadınlarda belli dönemlerde görülen demir eksikliği saç yapısını olumsuz yönde etkilemektedir. Güçlü ve sağlıklı saçlar için tam tahıllar, somon, yumurta, mercimek ve yeşil sebzelerin tüketimine ağırlık verilmelidir.

20 Kasım 2016 Pazar

Kuru ciltlere makyaj ve özel bakım önerileri

cilt_kurumasi
Bakımı en zor olan cilt tipi kuru ciltler, pul pul olmaya da meyillidir. Üstelik ince çizgilerin oluşumu da cabası.

Hal böyle olunca kuru bir cilde yapılan makyajın güzel durması için de bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor...

Dikkat edilmesi gereken rutinler


Öncelikle cildinizi temizleyin ve makyaja hazırlayın: Cildinizi makyaja hazırlamak hem yaptığınız makyajın çok daha iyi görünmesini sağlayacak hem de cildinizin kurumasını, pul pul görünmesini engelleyecektir. Makyajdan önce temizlenerek yağdan ve kirden arındırılan cilt yaptığınız makyajın cildinizle bütünleşmesini sağlar.

Düzenli olarak tonik uygulayın: Kuru cilt tipine uygun olan tonikler, cildinizin ph seviyesi dengeler ve gözenekleri sıkılaştırır. Böylece cildiniz hem arınır hem de rahatlar.

Sürekli nemlendirin: Kuru ciltler için en önemli adımlardan biri nemlendirmektir. Yumuşak ve hafif masaj hareketleriyle uyguladığınız nemlendirici krem cildinizi makyaja hazırlarken kan dolaşımınızı da artırır.

Makyajda dikkat edilmesi gereken püf noktalar


Baz kullanın: Makyajın cildinizde kalıcı olmasını sağlayan makyaj bazlarını kullanırken kuru ciltlere uygun olan ürünleri tercih edin. Bu ürünler cildinizin matlıktan kurtulmasına yardımcı olur.

Fondöten seçimi: Doğru fondöten seçimi kusursuz bir cilt görünümü için çok önemlidir. Kuru bir cilde sahipseniz ince yapılı, güneş koruyucu özelliği içeren (SPF), yağ bazlı ve likit yapıdaki fondötenleri tercih etmelisiniz. Bu tür fondötenler cildinizin nem dengesini koruyarak daha sağlıklı bir cilt görünüme kavuşmasına yardımcı olur.

Kapatıcı seçimi: Göz altı morlukları ya da kızarıklıklar gibi cilt kusurlarını kapatmak için seçtiğiniz kapatıcınızın likit yapıda olmasına dikkat edin, stick ürünlerden uzak durun.

Allık seçimi: Yüzünüze biraz renk ve canlılık katmak için krem allık kullanın. Krem allıklar ışıltılı ve nemli bir cilt görünümü oluşturur.

Ruj seçimi: Dudaklarınız da cildiniz gibi kolaylıkla kuruyorsa mat ya da uzun süre kalıcı rujlardan uzak durmalısınız. Dudak parlatıcılar ya da nemli yapıdaki rujlar sizin için en uygun seçenekler olacaktır. Mat rujlardan vazgeçemiyorsanız iyi bir dudak nemlendiricisi edinip makyajdan önce sürmeli ve düzenli olarak peeling yapmalısınız.

Far seçimi: Makyajınıza uygun renkteki krem farı parmaklarınız ya da bir fırça yardımıyla uygulayarak göz kapaklarınızı renklendirin.

Kuru ciltlere sahip kişilerin yapmaması gerekenler


Makyaj yaparken parmaklarınızı kullanmayın. Bu cildinizin ihtiyacı olan nemi hapseder. Parmaklarınız yerine bir makyaj süngeri kullanarak doğal bir görünüm oluşturabilirsiniz. T bölgeniz için zorunlu olmadıkça pudra kullanmaktan kaçının. Suya dayanıklı ürünler cildinizi kurutur, "waterproof” ürünlerden uzak durun.

16 Kasım 2016 Çarşamba

Cildinizin genç kalması için 5 güzellik sırrı

Pratik-Guzellik-Bilgileri
İnsanlar yüzlerinde ince çizgiler, kahverengi işaretler, gülümseme çizgileri, kaz ayağı gibi ilk yaşlanma belirtilerini gördüğünde birden panik oluyorlar. Pek çok sebebe göre değişse de, bu sinyaller 30'undan sonra belirir. Panik yapmaya gerek yok çünkü iyi haber şu ki gördüklerinize yanıt vermek için asla çok geç değildir. Ne zaman fark edip müdahale ederseniz, o kadar iyidir. Çünkü geç kalmak hiçbir şey yapmamaktan çok daha iyidir.

Şimdi sırasıyla bakalım;

- D vitamini çok önemli. Özellikle kışın güneşi gördüğünüz an, açık havada bu vitamini depolamaya gayret edin. Yazınsa güneşin zararlı etkilerinden korunarak, makul saatlerde güneş banyosu yapın.

- Gıdanıza dikkat edin. İşlenmiş gıdalardan uzak durun. Şeker cilde çok zararlı. Başta su olmak üzere sıvı alımınızı artırın.

- Kilonuza dikkat edin. Kilo her zaman sizi olduğunuzdan daha yaşlı gösterir. Ayrıca sık kilo alıp verme de yine cildin formunu bozan bir durumdur. Bu sebeple egzersizle sabitlenmiş kilo yönetimi bir yaşam biçimi olmalı

- Nemlendirici kullanın. Özellikle Örümcek Ağı kremi gibi içeriğiyle anti aging formülasyona sahip ürünleri tercih edin. Bitkisel kök hücre ve peptitler cilde son derece faydalı. Düzenli şekilde kullanın, cildinize destek olun. Aynı şekilde haftalık evde uygulayacağınız maskeler de cildinize son derece faydalıdır.

- Medikal estetikten yardım alın. Zamanında yapılmış ve bireysel ihtiyaçlara göre planlanmış bir medikal estetik programı, her zaman yaşınızın iyisi olmanızı sağlar.

15 Kasım 2016 Salı

Sabah kabarık ve dağınık saçlarla uyanmamak için 10 tüyo

sac-dalgalari

Yatmadan önce saçlarınızı örün


Kabarık saçlarla mücadele etmek için saçlarınızı örmeyi deneyin. Örgüler, saçlarınızın birbirlerine dolanmalarını da engeller. Ancak unutmayın ki saçlarınızı yalnızca kuru veya hafifçe nemli olduklarında örmeniz gerekiyor.

Saçlarınız düzse eğer, sıradan bir örgü kullanın. Saçlarınız kıvırcıksa, burgu örgü tercih edin. Ancak hangi örgü türünü seçerseniz seçin, çok sıkı olmadığından emin olun.



Birkaç damla Hindistan cevizi yağı uygulayın


Saç uçlarınıza uygulayacağınız Hindistan cevizi yağı, elektriklenmeyi önlemenize ve saçlarınızı parlaklaştırmanıza yardımcı olacaktır. Ancak az miktarda yağ kullanmanız ve kafa derinizden uzak durmanız gerektiğini unutmayın.



İpek yastık kılıfları kullanın


İpek ya da saten çarşaflar ve yastık kılıfları kullanmak, saç kırılmalarına ve saç dökülmelerine yol açan sürtünmeyi azaltır. İpek ve saten, kıvırcık saçlarda da mucizeler yaratır. Bu yatırımı yapın ve pişman olmadığınızı görün.



Yatmadan önce bir miktar aloevera jeli uygulayın


Biraz aloevera jelini maden suyu ile karıştırın ve bir sprey şişesinin içerisine koyun. Yatmadan hemen önce, karışımı saçlarınıza uygulayın. Aloevera, saç uçlarınızı nemlendirmede ve elektriklenmeyi kontrol etmede kullanabileceğiniz mükemmel bir malzemedir.



Biraz vücut losyonu kullanın


Bir miktar vücut losyonu, uyuduğunuz sırada saçlarınızı nemlendirebilir. Biraz losyon alın ve ellerinizi saçlarınızın içerisinde gezdirin (uçlara odaklanacak şekilde).Sonra da saçlarınızı tarayın.



Topuz yapın


Saçlarınız uzunsa, örgü yerine topuz da kullanabilirsiniz. Önce saçlarınızı gevşek bir atkuyruğu, sonra ise yüksek bir topuz yapın. Sabah, saçlarınızın kabarmadığını, aksine parıldadığını göreceksiniz.



Bebek bakım ürünleri kullanmayı deneyin


Bebek bakım ürünleri doğaldır ve yetişkinler için yapılan muadillerine kıyasla çok daha hafiftir. Saçlarınızı bebek şampuanı ile yıkamayı deneyin ve yatmadan önce, özellikle de saç uçlarınıza bebe yağı uygulayın. Sabah olduğunda, yumuşacık saçlarınızın bebek gibi koktuğunu göreceksiniz.



Harika dalgalarla uyanmak için talk pudrası kullanın


Saçlarınızda büyük dalgalarla uyanmak istiyorsanız, yağdan kurtulmak için saç köklerinize biraz bebek pudrası serpiştirin. Saçlarınızı tarayın ve örün. Sabah olduğunda, mükemmel dalgalarınızın keyfini çıkarabilirsiniz.



Saçlarınızda naylon çoraplarınızı kullanın


Bu yöntem, yumuşak ve düzgün saçlarla uyanacağınızın garantisidir. Öncelikle saçlarınızı tarayın ve topuz yapın. Sonra da naylon çorabınızı uyku başlığı olarak kullanın ve gereken yerlere tel tokalar takın. Elektriklenme ile aranızdaki savaş, nihayet bitecek.



Plastik saç aksesuarları deneyin


Söz konusu geceleri saçları kontrol etmek olduğunda plastik saç aksesuarları en iyi seçeneklerdir. Metal aksesuarları unutun; çünkü bunlar, siz uyurken saçlarınızı kolaylıkla kırarlar.

11 Kasım 2016 Cuma

Pürüzsüz Cilt için Doğal Maskeler

ciltguzelligi
Pürüzsüz ve bebek gibi görünen porselen bir cilde sahip olmak çoğu zaman güçtür. Bunun mümkün olması ancak cildin gergin ve parlak görünmesi, sivilce ve kahverengi lekelerin bulunmaması ve hoş bir doku kazanmasıyla olur. Cildi arındıran ve porselen cilt görünümü kazandıran doğal ev yapımı maskelerin düzenli kullanımıyla sizde porselen gibi ve pürüzsüz görünen bir cilde sahip olabilirsiniz. Bu süre boyunca doğrudan güneşe maruz kalmamaya ve sağlıklı beslenmeye de özen göstermelisiniz.

Uyarı: Porselen cilt maskesi tariflerinde bulunan besinler cildinize alerji yapabilir. Bundan korunmak için maskeyi hazırladıktan sonra bileğinize biraz sürerek test edebilirsiniz. Beklenmeyen etki görülürse maskeyi uygulamayınız. Bu, içerdiği doğal besinlere karşı alerjiniz olduğunu gösterir. Maskeleri haftada 1 kezden daha sık kullanmayınız.

1. Porselen ve Arınmış Cilt için Badem Maskesi

Badem ve baldan oluşan içerik açısından çok zengin bir maske tarifiyle başlıyoruz. Porselen cilt ile ne alakası olduğunu hemen açıklamama izin verin!

Badem Maskesi Faydaları

Badem: Antioksidan deposudur. Kırışıklıkları azaltmaya, cildi gerginleştirmeye, güneş lekelerini azaltmaya yardımcı olur. Badem bol miktarda E vitamini içerir. E vitamini cildin elastik yapısını korumasını sağlar. Aynı zamanda cilt için gerekli olan kolajen üretimini de destekler. Böylece cildiniz onarılır ve daha canlı ve pürüzsüz bir görünüm kazanır.

Bal: Cilde porselen ciltlerin sahip olduğu, dokununca hissettiğiniz o pürüzsüz dokuyu kazandırır. Derinlemesine nemlendirmeyi sağlar ve en önemlisi, sivilce kızarıklıkları ve renk değişimlerine karşı cildi yatıştırarak rengini düzenler. Ayrıca cildi arındırılması için gereklidir.

Malzemeler


  • 1 tatlı kaşığı badem tozu (bademleri blender ile parçalayıp toz haline getiriniz)

  • 1 tatlı kaşığı doğal bal


Nasıl Uygulanır?

Badem tozu ve balı iyice karıştırın. Kremsi kıvama getirmek için çok az su katın ve karıştırmaya devam edin. Cildinizi temizleyip kuruladıktan sonra karışımı bir fırça yardımıyla veya parmaklarınızla uygulayın. 5 dakika kadar bekletin. 5 dakika dolduktan sonra, parmaklarınızla cildinize 1 dakika boyunca masaj yapın. Ardından bol suyla durulayın.

Bu maskeyle benzer özelliklere sahip, yüksek antioksidan içeriğiyle cildi canlandıran Kahve Maskesi tarifi konumuza da bakmanızı tavsiye ederiz.
2. Yumuşatan Zeytinyağı Maskesi

Zeytinyağı bildiğiniz gibi zaten yüz yıllardır güzellik amaçlı kullanılan yüksek etkiye sahip bir doğal yağ. Bu yağın cildi pürüzsüzleştirici ve onarıcı etkisi herkes tarafından biliniyor. Hemen tarife geçelim!

Malzemeler

  • 1 tatlı kaşığı virgin zeytinyağı

  • 1 tatlı kaşığı doğal bal

  • 1 çay kaşığı karbonat (cildi hassas olanlar kullanmamalı)


Nasıl Uygulanır?

Zeytinyağı ve balı güzelce karıştırıp üzerine 1 çay kaşığı karbonat ilave edin ve karıştırmaya devam edin. Eğer cildiniz hassas ise karbonat cildinizde kızarıklığa neden olabilir, dikkatli kullanmalısınız. Karışımı cildinizi temizledikten sonra uygulayın ve 10 dakika bekletin. 10 dakika sonra bol suyla durulayın. Cildiniz yumuşacık oldu değil mi?
3. Porselen Parıltılı Cilt için Domates Maskesi

Porselen cildin bir başka yönüde parıltılı ve temiz görünüşüdür. Cilt rengini açan domates maskesiyle bunu kolayca elde edebiliriz. Düzenli kullanım ile etkisini daha da fark edeceğiniz domates maskesi, içerdiği meyve asitleriyle cildin arınması, doğal parıltısını kazanması ve cilt renginin açılmasında oldukça etkilidir.

Malzemeler

  • Yarım domates

  • 1 tatlı kaşığı yağsız yoğurt

  • 1-2 damla limon


Nasıl Uygulanır?

Yarım domatesi elinizle sıkarak suyunu bir kaseye akıtın. Üzerine 1-2 damla limon (cildiniz çok hassas ise limon eklemeyiniz) ve yağsız yoğurdu ekleyip güzelce karıştırınız. Önceden temizlediğiniz cildinize fırça yardımıyla uygulayınız ve 10 dakika bekletiniz. Ardından bol suyla durulayınız.

Yağlı Ciltler için Evde Yapılabilen Maske Tarifleri

yagli-ciltler

Hormonal dengesizlik, beslenme, kalıtım ve çevre koşulları gibi nedenlerle cildin aşırı yağlanması sonucu yüzümüz olduğundan parlak ve solgun bir görünüm alarak siyah noktaların oluşmasına neden olur. Birçok kişinin yaşadığı bu problem aslında evde uygulayabileceğimiz birçok maske ile ortadan kaldırılabilir. Kolayca bulabileceğimiz birkaç malzeme daha güzel temiz bir cilde sahip olabiliriz. Bu maskelerden bir kaçının yapım ve uygulamasını sizlerle paylaşalım.



 Yağlı Ciltler için Limon Maskesi


Cildin aşırı yağlanması sonucu gözenekler genişleyerek parlak görünmesine sebep olur. Sıkılaştırıcı ve antiseptik özelliği olan limon bu sorunu gidermek için en faydalı ürünlerdendir.  Aynı zamanda C vitamini deposu olan limon cildin dış etkenlerden koruyarak hücrelerin yenilenmesini sağlar. 2 tane Limon kabuğunu ılık suda bir süre beklettikten sonra blenderden geçirerek pamuk yardımıyla yüzünüze sürüp 2-3 dk beklettikten sonra ılık suyla yıkayınız. Bir başka tarifle 2 kaşık yağsız yoğurtla 5 damla limon suyunu karıştırarak 15 dk sonra ılık suyla durulayınız. İsteğe göre limonu bal ile de karıştırıp içine bir yumurta akını da ekleyerek aynı karışımı yüzünüzde uygulayabilirsiniz.



Cilt Yağlanmasına Kil Maskesi


3 yemek kaşığı kadar kil, 1 tatlı kaşığı kadar şeker, 2 tatlı kaşığı maya ile 2 yemek kaşığı suyu karıştırarak yağlı cilde sürün ve 30 dk beklettikten sonra bol su ile durulayın. Bu maskeyi 10 günde bir yapabilirsiniz.



Yağlı Ciltlere patates maskesi


1 tane haşlanmış patates, 1 çay bardağı süt ile 1 yumurta sarısını iyi karıştırarak yüzünüze uygulayın. 15 dk beklettiğiniz maskeyi bol soğuk su ile durulayın.

7 Kasım 2016 Pazartesi

Yüz şeklinize göre 7 güzellik önerisi!

guzellik-rutinleri

Uzmanlardan pek çok güzellik önerisi duyarız ancak yüz şeklimize göre ne yapmamız gerektiği konusunda pek bilgimiz yoktur. Yüz şeklimiz, nasıl makyaj yapacağımız konusunda son derece önemlidir. İşte size yüz şeklinize göre 7 öneri:


Allık


Yüz şekline göre verebileceğimiz ilk öneri allık üzerine. Bütün yüz tiplerinde allık önce elmacık kemiklerinden uygulanmaya başlamalıdır. Oval yüzlerde, doğal bir görünüm elde etmek için allık sadece elmacık kemiklerine sürülmelidir. Uzun yüzlerde ise allık kulaklara doğru yayılmalıdır. Kare suratlarda allık şakaklara doğru yayılmalıdır. Yuvarlak yüzlerde ise allık buruna çok fazla yaklaşmadan yanaklara uygulanmalıdır.

Kaş


Yanlış kaş şekli yüzümüzde faciaya sebep olacak kadar önemlidir. Kare yüzlerde kaşlar gür ve kalın olmalı, uzun yüzlerde ise düz olmalıdır. Yuvarlak yüzlerde kaşlarda hafif kavis olmalıdır

Dudaklar


Dudak ürünlerinin yüz şeklinde önemli olmadığını düşünebilirsiniz ancak çok önemli. Yuvarlak yüzlerde cesur ve iddialı renkler kullanılabilir. Uzun yüzlerde ise doğal renkler kullanılmalıdır. Kare suratlarda yumuşak renkler tercih edilmelidir çünkü dikkati yüzün alt kısmına çeker.


Vurgulayıcı


Yüzünüzün belli noktalarını ortaya çıkararak daha güzel bir görünüm elde edebilirsiniz. Kalp şeklinde suratı olanlar, ağız çevresini vurgulamalı, yuvarlak suratlılar ise çene bölgesini öne çıkarmalıdır. Dikdörtgen suratlılarda, şakaklar ve ağız çevresi öne çıkarılmalıdır. Kare suratlılarda ise vurgu şakaklarda olmalıdır.


Dikkat dikkat


Yüz şekline göre güzellik önerilerinin amacı, belli bölgelere dikkati çekmektir. Makyaj yaparken, nereyi ön plana çıkarıp nereyi kapatacağınızı iyi bilmelisiniz. Yuvarlak yüzlü kadınlar gözlerini, doğru kaş şekli ile birlikte öne çıkarmalı. Kalp suratlı kadınlar da gözlerini öne çıkarmalıdır. Oval ya da kare yüzlü kadınlar ise simetrik özellikleri olduğundan vurguyu merkezde toplamalıdır.


Kaçınılması gerekenler


Bütün makyaj önerilerinde olduğu gibi, dikkati bazı noktalardan uzak tutmalısınız. Uzun suratlarda, açılı bir etki yaratmamak için allığı elmacık kemiği boyunca uygulamayın. Yuvarlak suratlarda allık kulaklara doğru yayılmalıdır. Oval suratlarda ise
makyaj dengeli olmalıdır ve tek bir noktaya odak olmamalıdır.


İşe yarayanı uygulayın


Size yakışan pek çok güzellik önerisi var ve makyaj konusunda mükemmele ulaşmak için biraz deneme yanılma yöntemini uygulayabilirsiniz. Belki de yüz şekliniz tamamen size özel ve bilinen yüz şekillerinden hiçbirine ait değil. Bu yüzden sizi mutlu eden ve yakıştığını düşündüğünüz ipuçlarını uygulayın.

26 Ekim 2016 Çarşamba

Doğru Bilinen Yanlış Güzellik Sırları

Güzelliği elde etmek veya eldeki güzelliği korumak için kendimize ne kadar çok dikkat ettiğimiz ortada. Fakat maalesef ortalıkta o kadar çok farklı bilgi ve kulaktan kulağa yayılan söylenti yer alıyor ki, bu bilgilerden hangilerinin doğru, hangilerinin yanlış olduğunu artık hesap etmek neredeyse imkansız hale geldi denilebilir. Dolayısıyla doğru bilinen ama aslında yanlış olan güzellik sırlarına bir göz atarak sizleri bu tip bilgilerin getirdiği tehlikelerden korumak istiyoruz. Dilerseniz hemen maddelerimiz ile başlayalım.

Jilet Tüyleri Çoğaltır


Jiletle bacakları veya diğer bölgeleri almanın tüylerin ve kılların çoğalmasına sebep olduğu düşünülür. Bunun temel sebebi ise jiletle alınan bölgelerde siyah siyah ve kalın kılların ortaya çıkmasıdır. Ancak aslında bunun sebebi kılların kalınlaşması veya çoğalması değil, jiletin onları tam ortadan yani en kalın oldukları yerden kesmesidir. Ağda ve epilasyon ile alınan tüyler tekrar sivri ve incelen bir yapıdaki uçlar ile çıkarlar fakat jiletle alınan tüy doğrudan kesik olduğu kalın noktanın aşağısından uzamaya devam eder. Kalın olan bu bölüm ise tüyleri çok belirgin hale getirir.

Arada Şampuan Değiştirmek Gerekli


Uzun süre bir şampuanı kullandıktan sonra onun eskisi gibi güzel bir etki vermediğini düşünüyor olabilirsiniz. Bunun temel sebebi aslında şampuanın etkisini kaybetmesi değil, sizin cilt, saç ve metabolizmanızda ortaya çıkan değişiklikler nedeniyle yeni bir şampuan tipine ihtiyaç duymanızdır. Kadınlardaki hormonal değişimlerin bile şampuan tercihlerini değiştirebildiğini unutmayın.

Beyaz Saç Kopardıkça Artar mı?


Beyaz saçlar kafamızda belirmeye başladığında onları koparmanın adetlerini çoğaltacağına dair bir inanış mevcut. Halbuki tek bir saç kökünden sadece bir tane saç çıkar ve o kök zaten beyaz saç üretiyorsa kopardıktan sonra da aynı şekilde hayatına devam eder. Dolayısıyla saçları koparmanın beyaz adedini arttırma gibi bir durumu mevcut değil. Fakat zaman içerisinde beyazlarınız doğal yoldan zaten artacaktır.

Su İçmek Cildi Nemlendirir


Su içmek aslında gerçekten cildi nemlendirir ancak cildin bizim gördüğümüz üst tabakasını değil, daha alt tabakaları etkiler. Dolayısıyla cildin dışarıdan güzel görünmesi için kuru cilt sahiplerinin nemlendirici kullanmaya devam etmeleri gerekiyor. Aşırı susuzluk halinde cildin iyice kötü hale gelmesinin sebebi ise alttaki dokuların artık üsttekine de etki etmeye başlaması. Dolayısıyla su eksikliği sizi kötü gösterir ancak fazlalığı daha güzel yapmaz.

24 Ekim 2016 Pazartesi

Çatlayan dudaklar için bakım

dudak-egzersizi
1 çay kaşığı süt ve bir tatlı kaşığı tozşekeri karıştırın. Bu karışımı dudaklarınıza iyice yedirin. 5 dakika sonra yumuşak bir diş fırçasıyla fırçalayın. Üzerine 1 çay kaşığı bal ve 1 damla zeytinyağı damlatın. Bu karışım dudaklarınızda kalabildiği kadar kalmalı. 4 gün düzenli uyguladıktan sonra sonucu göreceksiniz.

18 Ekim 2016 Salı

Evde yapabileceğiniz soyulabilen siyah nokta maskeleri

siyah-nokta
Siyah noktalar çoğunlukla yağlı ciltlerde görünür. Siyah noktaların oluşumuna ölü hücre ve kirlerin geniş gözeneklerin içine dolarak tıkanması sebep olur.

Siyah noktaları doğal maskelerle temizleyebileceğiniz gibi siyah noktalara karşı düzenli cilt bakımı yaparak tekrar oluşmasına karşı önlem alabilirsiniz. Dışarıdan aldığınız maskelerle istediğiniz sonuca ulaşamamış olabilirsiniz. Ya da kimyasal olmayan doğal ürünlerle cildinizi siyah noktalardan arındırmak istiyor olabilirsiniz. Bu durumda evde hazırlayacağınız soyulabilen maskelerle istediğiniz sonuca ulaşabilirsiniz. Soyulabilen maskeler, diğer maskelere göre daha hızlı bir şekilde sonuca götürmektedir. Bu yüzdende siyah noktalara karşı soyulan maskeler daha çok tercih edilmektedir.

İşte evde yapabileceğiniz soyulabilen siyah nokta maskeleri:

Süt ve bal maskesi


Malzemeler

Bal

Süt

Maskenin hazırlanışı ve uygulanışı

Bir cam kâseye 1 yemek kaşığı bal ve 1 yemek kaşığı sütü koyup, iyice karıştırınız. Karışımın bulunduğu kâseyi mikrodalgaya koyunuz. Mikrodalgada ısınan karışımın kalın ve yapışkan bir kıvamda olması gerekmektedir. Karışım soğumadan uygulamayınız. Soğuduktan sonra yüzünüze bir fırça yardımıyla uygulayınız.20-30 dakika kadar cildinizde maskeyi bekletiniz ve sonra yavaş yavaş maskeyi soyunuz. Bu maskeyi siyah noktaların cildinizdeki azalma oranına göre haftada bir ya da iki kez uygulayabilirsiniz.

Maskeyi uyguladığınız süre boyunca cilt bakımınıza düzenli olarak devam etmeyi ihmal etmeyiniz.

Süt ve jelatin maskesi


Malzemeler

Süt

Jelatin

Hazırlanışı ve uygulanışı

Cam bir kabın içerisine 1 yemek kaşığı süt ve 1 yemek kaşığı jelâtini koyunuz ve iyice karıştırınız. Çözülüp iyice karışana kadar karıştırmaya devam ediniz. Cam kâseyi mikrodalgaya koyunuz ve 5-10 sn ısıtınız. Karışımı mikrodalgadan çıkardıktan sonra mutlaka soğuyana kadar bekleyiniz. Sıcaklığını bileğinizin içinde deneyiniz ve karışımın soğuduğundan emin olunuz. Maske soğuduktan sonra bir fırça yardımıyla özellikle siyah noktaların bulunduğu bölgeye sürünüz. Cildinizde maskeyi 10-15 dakika beklettikten sonra nazikçe bastırmadan maskeyi soyunuz. Maskeyi cildinizden çıkardıktan sonra soğuk su ile yıkayarak şok etkisi yaratınız. Bu maskeyi siyah noktaların bulunduğu bölgeye haftada bir kez uygulayabilirsiniz.

Kağıt mendil maskesi


Malzemeler

Yumurta beyazı

Limon suyu

Kağıt mendil

Hazırlanışı ve uygulanışı

Cam bir kâsenin içerisinde 1 yumurta beyazını ve 1 yumurta kaşığı limonu iyice karıştırınız. Hazırladığınız karışımı siyah noktaların bulunduğu bölgenin üzerine fırça ile sürünüz. İnce bir kâğıt mendili maskenin üzerine hafifçe koyunuz. Kâğıt mendili yüzünüze koyduktan sonra hazırladığınız karışımdan bir kat mendilin üzerine seriniz. Hazırladığınız maske cildinizde kuruyup, soyulacak bir hal alana kadar bekleyiniz. Maske yüzünüzde iyice kuruduktan sonra kâğıt mendilden tutarak yavaşça maskeyi soyunuz. Haftada bir kez bu maskeyi uygulayabilirsiniz. Düzenli kullanırsanız eğer maskenin siyah noktaları cildinizden uzaklaştırdığını göreceksiniz.

17 Ekim 2016 Pazartesi

Mısır kraliçelerinin uyguladığı 5 yaş gençleştiren maske

yumurta-aki-maskesi
Sağlığımızın ve güzelliğimizin aynası cildimiz, gerek beslenme tarzımız, gerek yaşama tarzımız ve gerekse dış etkenlerden hemen nasibini alıyor.

Zaman içerisinde gösterdiği olumsuz etkileri saklayamayan cildimiz, çoğu zaman bizi hep üzmüştür.

Şimdi, bulunduğunuz yaştan en az 5 yaş sizi daha küçük gösterecek bir maske tarifi ile sizlere moral vermek istiyoruz.

İşte Mısır kraliçelerinin yıllarca cildine uyguladığı hücre yenileyici maske:

Nasıl mı


Bu doğal bakım, masrafsız, evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz ve sizi en az 5 yaş gençleştirecek maske ile mümkün.

Gerginleştiren maske


Cildi gerginleştirir ve gözenekleri sıkılaştırır.

Malzemeler

- 2 yemek kaşığı zeytinyağı

- 1 yemek kaşığı bal

- 1 yumurta sarısı

- 10 damla limon suyu

Hazırlanışı

Malzemeleri krem haline getirin ve göz çevresi hariç tüm yüze uygulayın. 25 dakika bekleyin ve durulayın.

16 Ekim 2016 Pazar

Meme estetiği ile dolgun ve güzel göğüslere sahip olun

gogus-bakimi3
En çok başvurulan estetik operasyonlardan biri olan meme büyütme ameliyatlarının bu kadar çok tercih edilmesinin pek çok nedeni bulunuyor. Göğüslerinin küçüklüğünden şikayetçi olanların yanı sıra doğum sonrası ve aşırı kilo alıp vermeye bağlı olarak memelerinde küçülme, şekil bozukluğu oluşanlar bu operasyonlara başvurmakta. İki meme görünümü arasında asimetriklik bulunması da meme estetiği ile çözümlenebilmektedir.

18 yaşını doldurmanız gerekiyor


Operasyon öncesinde göğüs muayenesi yapılarak, şikayet ve beklentileriniz doktorunuz tarafından dinlenecektir. Doktorunuzla istediğiniz meme şeklinde ve boyutunda ortak bir kanıya vararak operasyona karar verebilirsiniz. Operasyon, meme gelişimini tamamlayan kişilere yapılması uygun görüldüğünden hastanın on sekiz yaşını bitirmiş olması gerekmektedir.

İki farklı yöntem kullanılıyor


Meme büyütme ameliyatlarında genellikle iki yöntem tercih edilmektedir. Meme büyütme ameliyatlarında en kalıcı çözüm ve en çok kullanılan yöntem olarak protez yerleştirme öne çıkmaktadır. Protezlerin boyutu meme ve göğüs kafesi yapınıza, beden ölçülerinize, istediğiniz meme büyüklüğü ve şekline göre seçilecektir. Bu tip operasyonlarda oluşturulacak kesilerin yerlerine göre farklılık arz etmektedir. Meme başından, memenin hemen alt kısmından, koltuk altından ya da göbek deliğinden girilerek protez yerleştirilir. Meme de cepler hazırlanarak silikon protezler, meme dokusunun hemen altına ya da göğüs kasının altına kolaylıkla konulabilecektir. Bu tip operasyonlar çoğunlukla genel anestezi altında yapılmakta ve ameliyatın kapsamına göre bir ve üç saat sürebilir. Bir süre balensiz sutyen kullanmanız ödem oluşumunun önüne geçecektir.

Yağ enjeksiyonu yöntemiyle yapılan meme büyütme operasyonlarında, hastanın vücut yapısında yeterli yağ dokusu bulunması gerekmektedir. Vücudun fazla yağ dokusu bulunan herhangi bir bölgesinden liposuction yöntemiyle alınan yağlar, özel işleme tabi tutulup kök hücre yönünden zenginleştirilip memelere yerleştirilerek istenen şekil verilecektir. Daha çok memelerde asimetri ve şekil bozukluğu bulunuyorsa tercih edilen bu yöntemle, amaçlanan dik ve dolgun göğüs yapısına kavuşulur.

14 Ekim 2016 Cuma

10 adımda vücudunuzu arındırın

arinma
Metabolizmamız çoğu zaman kirli hava ve yanlış beslenme düzeni nedeniyle toksik maddelerle karşı karşıya kalır. Bu alışkanlıklarımızı devam ettirdikçe toksik maddeler vücudumuzda birikmeye başlar ve bağışıklık sistemimizi zayıflatır. Bunun sonucu olarak da yorgunluk ve hastalık gibi şikayetlerle karşı karşıya kalırız.

Vücudumuzu istenmeyen maddelerden arındırma ve güçlendirmenin yolu ise düzenli aralıklarla detoks yapmaktan geçiyor. Detoksu vücudunuzdan belli sinyaller aldığınızda uygulayabilirsiniz. Kas ağrıları, hazımsızlık, uykusuzluk, şişlik, ödem şikayetleri, kabızlık ve sivilce problemleri gibi sorunlarınız arttıysa detoks yapma zamanınız gelmiş demektir. Sindirim ile ortaya çıkan toksik maddeler vücutta karaciğer tarafından dışarı atılır. Bu nedenle karaciğer dostu olan yiyecekler detoks menünüzde özellikle bulunmalıdır.

İşte 10 adımda vücudunuzu arındırmanın formülü:

1) Detoks yapmak istiyorsanız aç kalmak yerine dengeli ve sağlıklı beslenme yöntemlerine yönelmelisiniz. Aç kalarak vücudunuza daha fazla zarar vermiş olursunuz. Oysa ki detoks için bile vücudunuzun bazı besinlere ihtiyacı vardır. Bu nedenle uzman bir diyetisyene danışarak size özel bir detoks diyeti hazırlamasını isteyebilirsiniz.

2) Egzersiz rutini zararlı maddeleri vücuttan atmak için en güzel yollardan biridir. Haftanın en az 3 günü 1 saat yapacağınız yüzme, yürüyüş veya pilates gibi hafif tempolu egzersizler hem sizi zinde tutar hem de toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Metabolizmayı hızlandıran periyodik egzersizler bağışıklık sistemini de güçlendirir.

3) Düzenli olarak sauna veya buhar banyosu yapmak toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Özellikle egzersiz sonrası saunaya girmek iki kat daha fazla toksin madde atılmasına yardımcı olur.

4) Sabahları meditasyon veya nefes egzersizleri yaparak güne başlamak hem size pozitif enerji sağlar hem de yenilenmenize yardımcı olur.

5) Detoks yaparken günde en az 3 litre su içmek istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasını hızlandırır.

6) Detoks dönemi boyunca hayvansal gıdalar yerine organik sebze ve meyveler tüketmek vücudunuzda toksin madde oluşumunu engeller ve bedeninizi temizlemenize yardımcı olur.

7) Kabızlık problemini önlemek için probiyotik yoğurtlarla birlikte keten tohumu tüketebilirsiniz.

8) Sigara ve alkolden detoks döneminde uzak durun. Ayrıca çay ve kahve tüketimini ise olabildiğince sınırlamaya çalışın.

9) Beyaz un veya şekerden yapılmış gıdaları detoks döneminiz boyunca tüketmekten kaçının.

10) Koyu yeşil yapraklı sebzeler olan lahana, brokoli, roka ve karnabahar gibi yiyecekler tüketmeye çalışın. Bu sebzeler karaciğeri destekler ve toksin maddeleri vücuttan uzak tutar.

13 Ekim 2016 Perşembe

Sağlıklı saçlar için Hindistan cevizi yağı kullanın

suna-dumankaya-sac-bakimi
Sağlıksız ve solgun görünen saçlarınızdan şikayetçiyseniz Hindistan cevizi yağı tam size göre. İçindeki trigliserid ve laurik asit saçlarınızı besleyecek ve güçlenmesini sağlayacaktır.

Hindistan cevizi yağının yararlarından kısaca bahsetmek gerekirse;

- İçindeki yağ asitleriyle saçınızı güçlendirir, saça parlan ve canlı bir görünüm verir.

- Saç derisini temizler ve saç tellerini kalınlaştırır.

- Saçları nemlendirerek yumuşatır, saçın yağ dengesini korur.

- Saç uçlarındaki kırıkları azaltmaya yardımcı olur.

- Hindistan cevizi yağı cilt içinde doğal bir nemlendirici görevi görmektedir. Duştan çıktıktan sonra vücut yağı olarak kullanarak cildinizi nemlendirebilirsiniz.

Hindistan cevizi yağıyla saç bakımı
1 yemek kaşığı hindistan cevizi yağını duştan 30 dk kadar önce saç diplerinizden başlayarak saç uçlarınıza kadar ellenizle masaj yaparak uygulayın. 30 dakika bekledikten sonra ılık suyla durulayın. Hindistan cevizi yağı oda sıcaklığında katı bir yağ olsa da, elinize aldığınızda elinizin ısısıyla eriyip sıvı kıvama gelecektir.

Eğer kuru ve yıpranmış saçlara sahipseniz, hindistan cevizi yağını daha uzun süre bekletebilirsiniz. Akşamdan uygulayıp sabah yıkayabilirsiniz. Sağlıklı, yumuşak ve canlı görünen saçlara sahip olmak işte bu kadar kolay! Pasifik adalarında yaşanların "yaşam ağacı" dediği hindistan cevizi yağını aktarlardan, marketlerden ya da kozmetik ürünleri satılan dükkanlardan temin edebilirsiniz.

12 Ekim 2016 Çarşamba

Rus kadınların tüylerden kurtulma yöntemi

istenmeyen-tuy
Sizde istenmeyen tüyleri doğal yollarla azaltmak ve sonunda kurtulmak isteyenlerdenseniz, Rus kadınlarının sürekli uyguladığı bu doğal yöntemi kullanabilirsiniz.

İstenmeyen tüylerle baş etmenin çok fazla yolu var. Ancak Rus kadınlarının istenmeyen tüylerden kurtulma yolları sizleri fazlasıyla şaşırtacağını düşünüyoruz.

İşte istenmeyen tüylerden kurtulmanın en doğal yolu:

Malzemeler


Bir miktar su

Minik bir kase ceviz kabuğu

Önemli: Bu karışımı uygulamak için tüylerin bir miktar uzun olması gerekiyor.

Yapım şekli


Öncelikle ceviz kabuklarını tamamen küle dönüşene kadar yakın. Soğuyan küllerin üzerine macun kıvamını alacak kadar su ilave ederek kremsi bir karışım elde edin. Elde ettiğiniz karışımı en az 12 saat dinlendirerek demlenmesini sağlayın. Süre sonunda karışımı uzamış tüylerin üzerine sürerek yarım saat beklettikten sonra sıcak su ile durulayarak temizleyin. Karışımın ilk uygulamasında sonuç alamazsanız gün içinde belli aralıklarla 3 defa uygulayın. Uygulamayı düzenli olarak yaptığınızda çok kısa bir sürede kıl köklerinin zayıflayarak döküldüğünü ve bir daha çıkmadığını göreceksiniz.

11 Ekim 2016 Salı

Burundaki siyah noktalardan kurtulmanın yolları

siyah-nokta
Pek çok kadın güzel ve lekesiz bir yüze sahip olmak ister çünkü bir kadın için pürüzsüz bir yüze sahip olmak çok önemlidir. Güzel yüze sahip olmanın ilk adımlarından biri ise burun üzerindeki siyah noktalardan kurtulmaktır.

Peki, en büyük kabus olan bu siyah noktalardan kurtulmak için neler yapılabilir?

Siyah noktalar neden ve nasıl oluşur
Siyah noktalar insanın kendi yağının, ölü cilt hücrelerinin, bakteri ve kirin ciltteki gözenekleri tıkanması sonucu oluşur. Daha sonra oluşan bu kirler burun ya da başka vücut kısımlarında şişliğe neden olur. Genelde bu siyah noktalar yüzün belli kısımlarında oluşur. Bu kısımlar yüz, burun, alın ve çene çevresindir. Bu siyah noktalar nerede çıkarsa çıksın, kurtulmak için yapılması gereken ilk iş vücut ve yüz temizliğidir.

Siyah noktaları temizlemenin yolları
- Su her zaman en iyi kir giderici olarak bilinmiştir. Fırsat buldukça yüzünü yıkamanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca kendi yüzünüze göre bir sabun bulup bu sabun ile yüzünüzü günün belli vakitlerinde yıkayın. Özellikle sabah uyandığınızda ve dışarıdan eve geldiğinizde yüzünüzü yıkamayı ihmal etmeyin.

- Siyah noktalardan kurtulmanın bir yolu da burna yapıştırılan bantlardır. Fakat bu yöntemin kötü bir yönü genelde siyah noktaların tekrar çıkmasıdır.

- Siyah noktalardan kurtulmanın en önemli yolu cildi hep temiz tutmaktır. Bunun için yatmadan önce makyajınızı mutlaka temizlemelisiniz. Ellerinizi gün içinde yüzünüzden uzak tutmanız da faydalı olacaktır.

- Limon suyu maskesi, çemen suyu, soğan ve sarımsak suyu gibi maskeler bu konuda size yardımcı olabilir.

8 Ekim 2016 Cumartesi

Güçlü tırnaklar için 16 ipucu

tirnak-problemleri
Güçlü, sağlıklı görünümlü, düzgünce kesilmiş ve hoş bir şekilde boyanmış tırnaklar gibisi yoktur. Ama çoğumuz için, tırnaklarımız hiçbir zaman istediğimiz gibi görünmezler. Aslında tırnaklarınızın daima iyi bir durumda olmalarını sağlayabilmek adına, farkında olmanız gereken birkaç detay var.

İşte size tırnaklarınızın her gün müthiş görünmelerine yardımcı olacak 16 ipucu:

Her zaman hazırlıklı olun


İş ya da spor salonu rutinleri tırnaklarda bolca kırılmaya ve yıpranmaya sebep olan biriyseniz eğer, tırnaklarınızın sertleşen kenarlarını yumuşatabilmek adına yanınızda daima bir törpü bulundurun.

Ellerinizi çok temiz tutun


Öncelikle, tırnaklarınızın ve etrafındaki derinin daima temiz olmaları çok önemli. Asetonsuz bir temizleyici ile tırnaklarınızdaki tüm eski ojeyi çıkarın. Sonrasında ise bir diş fırçasını sabunlayarak tırnaklarınızı ve cildinizi nazikçe ovun. Böylelikle hem kirlerden hem de ölü derilerden kurtulacaksınız.

Tırnaklarınızın kuru olmalarını sağlayın


Bu yöntem, tırnak aralarınızda bakteri oluşumunu engeller. Su ile tekrar tekrar ve uzun süreli temas, zamanla tırnaklarınızın etten ayrılmalarına sebep olabilir.

Daima nazik olun


Tırnaklarınız, hassastır; sert bir şekilde ovalamak, beraberinde enfeksiyonları getirir. Tırnak altında, metal tırnak araçları kullanmaktan kaçının; çünkü tırnak plağının altını çok fazla kazımak, tırnağın etten ayrılmasına yol açar.

Daima astar uygulayın


Tırnaklarınızı evde boyarken, astarı atlayarak kolaya kaçmak bahane değildir. Bu adım, yalnızca tırnaklarınızın oje lekelerinden korunmalarını sağlamakla kalmaz; aynı zamanda da rengin daha doygun ve opak görünmesini sağlar.

Ellerinizi koruyun


Sert kimyasallarla temizlik yaparken, bahçeyle uğraşırken ya da ellerinizi kirletmenizi gerektiren herhangi bir iş yaparken, mutlaka plastik, vinil, nitril ya da kauçuk eldivenler kullanın. Mümkünse pamuk astarlı.

Tırnaklarınızı bir süre rahat bırakın


Basit bir parlatıcı ile tırnaklarınıza dinlenebilmeleri ve onarılmaları için zaman tanımak iyi bir fikir. Sürekli güçlü renkler kullanmak, tırnaklarını kurutabilir, sarartabilir ve hatta zamanla tırnak yapınızı zayıflatabilir.

Daima nemlendirin


Yüzünüzü nemlendirmeden asla yatmıyorsunuz, değil mi? Peki, tırnaklarınız neden farklı olsun ki? Uyurken kütiküllerinizi ve tırnaklarınızı nemli tutmak için badem ve avokado yağlarını karıştırarak kullanın.

Tırnaklarınızı düzenli olarak kesin


Düzenli kesim, saçlarınız için ne kadar önemli ise tırnaklarınız için de o kadar önemlidir. Tırnaklarınızı iki haftada bir kesmeye başlayarak, tepkilerine göre zamanla kendi düzeninizi oluşturun. Keskin manikür makası ya da tırnak makası kullanın.

Beslenme düzeninizi iyileştirin


Tırnaklarınız, keratin adındaki proteinden oluşur; dolayısıyla beslenme düzeninizde değişiklikler yaparak tırnaklarınızı iyileştirebilirsiniz. Günlük düzeninize biyotin, E vitamini, balık yağı gibi vitaminler ve takviye maddeler; fasulye, balık ve kuruyemiş gibi protein zengini gıdalar ekleyin.

Doktorunuzdan biyotin hakkında bilgi edinin


Bazı araştırmalar, besinsel bir takviye olan biyotinin, zayıf ve kırılgan tırnakları güçlendirdiğini gösteriyor.

Kullandığınız malzemelere iyi bakın


Tırnak gereçlerinizi dezenfekte etmek, makyaj fırçalarınızı düzenli olarak temizlemek kadar önemlidir. İkisinin de sebebi aynı: Bakterileri uzakta tutmak. Tırnaklarınızı mutlu ve sağlıklı tutabilmek adına, metal malzemelerinizi su ve sabun ile yıkadıktan sonra tuvalet ispirtosu ile silin.

Etiketleri okuyun


Tüm oje markaları eşit yaratılmadı ne yazık ki; bu yüzden iyi bir ürün kullandığınızdan ya da aldığınızdan emin olun. Dibütilftalat, formaldehid, tolüen gibi zehirli kimyasallar içeren ojelerden kesinlikle uzak durun.

Son kat oje matlaştırıcı uygulaması yapın


Son kat uygulaması, ojenin rengini korur ve parmaklarınıza gereken ışıltıyı kazandırır. Soyulmaları önlemek için üç günde bir son kat uygulamasını tekrarlamayı deneyin; böylelikle manikürünüz daha uzun süre dayanacak.

Sağlığı uzunluğa tercih edin


Evet, uzun tırnaklar çok güzeller; ama tırnak kırılmaları ile mücadele ediyorsanız eğer, tırnaklarınızı kısa tutun – en azından şimdilik. Yuvarlak köşeli kısa tarzlarla uğraşması kolaydır; böylelikle başka bir endişe yaşamadan tırnaklarınızı güçlendirmeye odaklanabilirsiniz.

Kütiküllerinizi kesmeyin


Kütiküllerin hizmet ettikleri çok önemli bir amaç var: Tırnak tabanının çevresini korumak. Kütikülü kestiğinizde, korunma kalkmış olacağından, bakterilere ve enfeksiyon olasılığına açık hale gelirsiniz. Kütiküllerinizi rahat bıraktığınız sürece, tırnaklarınız size minnettar kalacak.

5 Ekim 2016 Çarşamba

Saç bakımında etkili 7 bitkisel yağ

zeytinyagi-bal
Saç dökülmesinden, saç kırıklarını gidermesine kadar birçok sorunun yanıtı bu doğal bitkilerde…

Jojoba Yağı


Saç derisini yumuşatarak saç tellerini güçlendirerek kırılmasına karşı dayanıklı hale getiren, cilt tarafından kolay emilen bir yağdır. Ayrıca saç uzatma ve gürleştirme de en önemli çözümlerden biridir. Jojoba yağı, saç kremlerinde ve şampuanlarda da kullanılır. Rafine edilmiş olarak aktarlarda satılan bu yağ, egzama, sedef ve saç biti gibi sorunlara karşı tedavi özelliği vardır.

Lavanta Yağı


Hem saçların uzamasını kolaylaştıran lavanta yağı, hem de saçları besleyerek dökülmesini ve saç kırıklarının oluşumunu durdurur. En önemli faydası, saç derisindeki kan dolaşımını sağlayarak, saç diplerine giden oksijen miktarını artırır. Kekik ve biberiye yağı ile kullanılarak saç derisini ve cilt bakımında kullanmak isterseniz cildinin tahriş etmesini engellemiş olursunuz.

Badem Yağı


Saç bakımında kullanılan en önemli yağdır. Saçları besleyerek, gerekli olan E vitaminini karşılar. İçerisinde bulunan bol miktarda mineral sayesinde saçları güçlendirir. Badem yağı, kirpiklere de uygulandığında besleyerek uzamasını ve daha güçlü gözükmesini sağlar.

Hindistancevizi Yağı


Parlak ve kalın telli saçlar için önerilen bitkisel yağdır. Saçları besleyerek, uzamasını sağlar.

Fındık Yağı


Saç kepeklerinin oluşumunu engelleyen fındık yağı, saçlara parlaklık ve canlı bir görünüm verir. B1, B2, B6 ve E vitamini bakımından yüksek olan bu bitkisel yağ, saçları besleyici özelliği vardır. Sadece saçlarda değil, cilt bakımında da kullanılan fındık yağı, cilde de nem ve parlaklık verir.

Menekşe Yağı


Kuru saçlara sahipseniz, menekşe yağı tam sizlik! Kuru saçları nemlendirerek parlak ve canlı bir görünüm kazandırır. Eski yöntemlerden biri olan menekşe yağı, saç dökülmelerini engeller.

Biberiye yağı


Kırıkları önler ve saç köklerini güçlendirir. İçinde buluna  kafeik ve rozmarinik asit sayesinde saça hacim kazandırarak, saç derisini besler ve kaşıntıyı, kuruluğu yok eder.

3 Ekim 2016 Pazartesi

Çabuk yağlanan saçlar için çözüm önerileri

sacbakimi
Çabuk yağlanan saçlar saç modelinizin çabuk bozulmasına, saçın kirli ve sönük gözükmesine neden olur.

İşte çabuk yağlanan saçlar için çözüm önerileri:

Çok fazla dokunmayın
Saçları çok sık taramak ve ellemek çabuk yağlanan saçların başlıca sebeplerinden bir tanesi. Saçlarınızla oynadığınızda ellerinizde bulunan ter, yağ ve kirler saçlarınızın yağlanmasına yol açar. Sık taramak da yağ üretimini artırır.

Sıcak su kullanmayın
Sıcak su saç derisini kurutarak fazla yağ üretimine sebep olur. Bu nedenle saçlarınızı yıkadığınız suyun sıcak olmamasına dikkat edin. Soğuk su kullanamıyorsanız ılık su tercih edin.

Kremli şampuanlardan uzak durun
Doğru şampuanı seçmek her saç tipi için oldukça önemli. Yağlı saçlara sahip kişiler de saçlarının çabuk yağlanmaması için kremli şampuanlardan kaçınmalı. Aynı zamanda saçlarını iyi durulamaya da dikkat etmelisiniz. İyi durulanmayan saç da çabuk yağlanır. Haftada 1-2 kez kepeğe karşı şampuan kullanın.

Saçlarınızı çok sık düzleştirmeyin
Düz saçlar kafaya yapışık durduğu için çabuk yağlanır. Isı da yağ üretimini artırır. Bu yüzden her banyodan sonra saçınızı düzleştirme alışkanlığından vazgeçin. Fön makinesini de uzun süre kullanmayın.

Beslenmenize dikkat edin
Aşırı yağ üretimine neden olan, cildini yağlandıracak yiyeceklerden uzak durun. Yağlı bir cilt yağlı saçlar demektir. Saçları çabuk yağlanan kişiler özellikle fast food tüketmekten kaçınmalı.