22 Kasım 2016 Salı

Saç bakımı hakkında yanlış bilinenler

sacbakimi
Saçların sağlıklı bir şekilde uzaması, kırılmaması, dökülmemesi, ipeksi ve parlak bir görünüm kazanması için yıkamadan şekillendirmeye bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor.

Öncelikle saç tipini iyi tanımak ve saç yapısına uygun ürünler kullanmak büyük önem taşıyor.

İşte saç bakımı hakkında doğru bilinen 10 yanlış:

Kepek sadece yağlı saçlarda görülür


Saçın yıkanma sıklığı çok önemlidir. Aşırı yıkama, saçlı derinin gergin ve kuru bir yapı kazanmasına, ayrıca kaşınma şikayetlerinin artmasına yol açar. Yeterince yıkamamak ise saçların yağlı kalmasına neden olur. Her iki durum da saçlarda kepek problemi yaratır. Herkesin yıkama alışkanlığı kendine özgü olmalı; kişisel faktörler, günlük aktiviteler ve yağlanma düzeyi göz önünde bulundurularak yıkama sıklığı saptanmalıdır.

Saçlar sık sık yıkanırsa daha sağlıklı olur


Kuru saç yapısına sahip olan kişiler ılık su ile duş almalı, aşırı su ile temastan kaçınmalı ve daha hassas şampuanlar kullanmalıdır. Kişilerin saç yapısına uygun yıkama alışkanlıkları edinmesi önemlidir. Yağlı görünen saç temizlenmezse biriken yağlanmanın sonucunda egzama oluşabilir. Saçlı derinin stres, çevresel faktörler ve kişisel cilt yapısından önemli ölçüde etkilendiği unutulmamalıdır.

Banyo sonrası saçlar hemen şekillendirilmelidir


Duş sonrası saçın kurulanması ve şekillendirilmesinde çok dikkatli olunmalıdır. Islak saçın hemen taranması ya da şekillendirilmesi ciddi anlamda saçı yıpratmaktadır. Kurulamada çok hassas davranılmalı, saç havlu ile sert bir şekilde ovulmamalıdır. Havlu saçın nemini aldıktan sonra, yaklaşık 15 cm uzakta tutulacak şekilde saç kurutma makinesi ile saç kurulanmalıdır. Saça şekil verilmeden önce de yüzde doksan kuru olduğuna dikkat edilmelidir.

Saç şekillendiriciler saçı besliyor


Saçları düzleştirmek ya da dalgalı bir görünüm kazanması için kullanılan elektronik bakım aletleri saça ciddi anlamda zarar vermektedir. Kullanılması gerekiyorsa çok nadir yapılmalı, ısı düzeyi mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır. Böyle bir durumda fön tercih edilirse saç daha az zarar görecektir.

Fönde kullanılan fırçanın ise metal değil, tahta gövdeli olanları tercih edilmelidir. Saçı şekillendiren kremler ise olabildiğince seyrek kullanılmalı, haftada birden fazla saça sürülmemeli ve sadece saç uçlarına uygulanmalıdır. Saç şekillendirici serumların ise mümkün olduğu kadar doğal olanı tercih edilmelidir.

Güneş saç sağlığını olumlu etkiliyor


Güneş ışınları sadece cilt değil, saç için de zararlı olabilmektedir. Özellikle yaz aylarında saçı korumak için fiziksel koruyucular tercih edilmeli, güneşlenme sırasında muhakkak şapka kullanılmalıdır. Yaz ve kış aylarında sık sık yüzme havuzlarını kullanan kişiler de dikkatli olmalıdır. Havuzdaki klor saçları yıpratabilir, bilhassa sarı saçların yeşil bir renk almasına neden olabilir. Bunu önlemek için de bone takılmalıdır.

Postişler saça zarar vermiyor


Saçları uzatma amaçlı kullanılan klipsler ya da yapıştırmalı postişler saça zarar vermektedir. Takma saçın yapıştırıldığı noktalar, kullanılan kimyasallar nedeniyle saçı yıpratır. Lokal olarak saçı etkilenmesinin yanı sıra ağırlık yarattıkları için de saçın dökülmesine neden olmaktadır. Sürekli yapılması durumunda kalıcı hasar da bırakabilir. Zorunlu olmadıkça yılda bir kereden fazla bunlar tercih edilmemelidir. Saçların sağlıklı uzaması için hekim yardımı almak ve doğru beslenme önemlidir.

Saçları sık kestirmek sağlıklı uzamada etkili değil


Saçların kestirilme sıklığı önemlidir. İhtiyaç olması durumunda saç uçları temizlenmelidir. Günlük bakımda yapılan hatalar özellikle saçların kestirilme sıklığını belirlemektedir. Saçına her gün işlem uygulayan bir kişinin saçı daha hızlı yıpranır ve daha çok kırık oluşur. Bu kişiler saçlarının sağlıklı uzaması için daha sık kestirmelidir. Saçların küt bir görünümde olması önemlidir.

Saçı toplamak incelmeyi engelliyor


Saç bakımında en sık yapılan hatalardan biri de saçın çok sıkı bir şekilde toplanmasıdır. Özellikle anneler kız çocuklarının saçını toplarken fazla sıkı toplayabilmektedir. Kıvırcık ve kabarık saçları olan kişiler bu hatayı çok sık yapmaktadır.

Küçük yaşlarda, sürekli yapılırsa traksiyonel alopesiye yani yanlarda bulunan saçların zayıflamasına ve incelmesine neden olur. Özellikle hasarlı bölgelerde bir daha saç çıkmadığı unutulmamalıdır. Nadiren saçı toplamak da bir sıkıntı yok ancak her gün ve sıkı bir şekilde toplanması kalıcı hasar bırakabilmektedir.

Boya saçı besliyor


Saça uygulanan yanlış boyalar ve o boyanın çıkarılması için hemen ardından yeniden işlem uygulanması yüksek derecede saça zarar vermektedir. Açıcılar saçta stres yaratır, elektriklenmesine ve saçın incelmesine yol açar. Son yıllarda yaygınlaşan organik boyalar da saç için zararlıdır. Özellikle boyaların alerji riskinin yüksek olduğu unutulmamalıdır. Boya sonrası saçta yanma, kızarıklık ve aşırı şikayet olursa saç hemen yıkanmalı ve boya akıtılmalıdır.

Beslenme saç sağlığında etkili değil


Kötü beslenme alışkanlıkları saça zarar vermektedir. Vücut yeterli protein, vitamin ve minerali alamazsa saç da gelişememektedir. Yeme bozuklukları olan ve vejetaryen beslenen kişiler saçlarına daha fazla dikkat etmelidir. Özellikle kadınlarda belli dönemlerde görülen demir eksikliği saç yapısını olumsuz yönde etkilemektedir. Güçlü ve sağlıklı saçlar için tam tahıllar, somon, yumurta, mercimek ve yeşil sebzelerin tüketimine ağırlık verilmelidir.

20 Kasım 2016 Pazar

Kuru ciltlere makyaj ve özel bakım önerileri

cilt_kurumasi
Bakımı en zor olan cilt tipi kuru ciltler, pul pul olmaya da meyillidir. Üstelik ince çizgilerin oluşumu da cabası.

Hal böyle olunca kuru bir cilde yapılan makyajın güzel durması için de bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor...

Dikkat edilmesi gereken rutinler


Öncelikle cildinizi temizleyin ve makyaja hazırlayın: Cildinizi makyaja hazırlamak hem yaptığınız makyajın çok daha iyi görünmesini sağlayacak hem de cildinizin kurumasını, pul pul görünmesini engelleyecektir. Makyajdan önce temizlenerek yağdan ve kirden arındırılan cilt yaptığınız makyajın cildinizle bütünleşmesini sağlar.

Düzenli olarak tonik uygulayın: Kuru cilt tipine uygun olan tonikler, cildinizin ph seviyesi dengeler ve gözenekleri sıkılaştırır. Böylece cildiniz hem arınır hem de rahatlar.

Sürekli nemlendirin: Kuru ciltler için en önemli adımlardan biri nemlendirmektir. Yumuşak ve hafif masaj hareketleriyle uyguladığınız nemlendirici krem cildinizi makyaja hazırlarken kan dolaşımınızı da artırır.

Makyajda dikkat edilmesi gereken püf noktalar


Baz kullanın: Makyajın cildinizde kalıcı olmasını sağlayan makyaj bazlarını kullanırken kuru ciltlere uygun olan ürünleri tercih edin. Bu ürünler cildinizin matlıktan kurtulmasına yardımcı olur.

Fondöten seçimi: Doğru fondöten seçimi kusursuz bir cilt görünümü için çok önemlidir. Kuru bir cilde sahipseniz ince yapılı, güneş koruyucu özelliği içeren (SPF), yağ bazlı ve likit yapıdaki fondötenleri tercih etmelisiniz. Bu tür fondötenler cildinizin nem dengesini koruyarak daha sağlıklı bir cilt görünüme kavuşmasına yardımcı olur.

Kapatıcı seçimi: Göz altı morlukları ya da kızarıklıklar gibi cilt kusurlarını kapatmak için seçtiğiniz kapatıcınızın likit yapıda olmasına dikkat edin, stick ürünlerden uzak durun.

Allık seçimi: Yüzünüze biraz renk ve canlılık katmak için krem allık kullanın. Krem allıklar ışıltılı ve nemli bir cilt görünümü oluşturur.

Ruj seçimi: Dudaklarınız da cildiniz gibi kolaylıkla kuruyorsa mat ya da uzun süre kalıcı rujlardan uzak durmalısınız. Dudak parlatıcılar ya da nemli yapıdaki rujlar sizin için en uygun seçenekler olacaktır. Mat rujlardan vazgeçemiyorsanız iyi bir dudak nemlendiricisi edinip makyajdan önce sürmeli ve düzenli olarak peeling yapmalısınız.

Far seçimi: Makyajınıza uygun renkteki krem farı parmaklarınız ya da bir fırça yardımıyla uygulayarak göz kapaklarınızı renklendirin.

Kuru ciltlere sahip kişilerin yapmaması gerekenler


Makyaj yaparken parmaklarınızı kullanmayın. Bu cildinizin ihtiyacı olan nemi hapseder. Parmaklarınız yerine bir makyaj süngeri kullanarak doğal bir görünüm oluşturabilirsiniz. T bölgeniz için zorunlu olmadıkça pudra kullanmaktan kaçının. Suya dayanıklı ürünler cildinizi kurutur, "waterproof” ürünlerden uzak durun.

16 Kasım 2016 Çarşamba

Cildinizin genç kalması için 5 güzellik sırrı

Pratik-Guzellik-Bilgileri
İnsanlar yüzlerinde ince çizgiler, kahverengi işaretler, gülümseme çizgileri, kaz ayağı gibi ilk yaşlanma belirtilerini gördüğünde birden panik oluyorlar. Pek çok sebebe göre değişse de, bu sinyaller 30'undan sonra belirir. Panik yapmaya gerek yok çünkü iyi haber şu ki gördüklerinize yanıt vermek için asla çok geç değildir. Ne zaman fark edip müdahale ederseniz, o kadar iyidir. Çünkü geç kalmak hiçbir şey yapmamaktan çok daha iyidir.

Şimdi sırasıyla bakalım;

- D vitamini çok önemli. Özellikle kışın güneşi gördüğünüz an, açık havada bu vitamini depolamaya gayret edin. Yazınsa güneşin zararlı etkilerinden korunarak, makul saatlerde güneş banyosu yapın.

- Gıdanıza dikkat edin. İşlenmiş gıdalardan uzak durun. Şeker cilde çok zararlı. Başta su olmak üzere sıvı alımınızı artırın.

- Kilonuza dikkat edin. Kilo her zaman sizi olduğunuzdan daha yaşlı gösterir. Ayrıca sık kilo alıp verme de yine cildin formunu bozan bir durumdur. Bu sebeple egzersizle sabitlenmiş kilo yönetimi bir yaşam biçimi olmalı

- Nemlendirici kullanın. Özellikle Örümcek Ağı kremi gibi içeriğiyle anti aging formülasyona sahip ürünleri tercih edin. Bitkisel kök hücre ve peptitler cilde son derece faydalı. Düzenli şekilde kullanın, cildinize destek olun. Aynı şekilde haftalık evde uygulayacağınız maskeler de cildinize son derece faydalıdır.

- Medikal estetikten yardım alın. Zamanında yapılmış ve bireysel ihtiyaçlara göre planlanmış bir medikal estetik programı, her zaman yaşınızın iyisi olmanızı sağlar.

15 Kasım 2016 Salı

Sabah kabarık ve dağınık saçlarla uyanmamak için 10 tüyo

sac-dalgalari

Yatmadan önce saçlarınızı örün


Kabarık saçlarla mücadele etmek için saçlarınızı örmeyi deneyin. Örgüler, saçlarınızın birbirlerine dolanmalarını da engeller. Ancak unutmayın ki saçlarınızı yalnızca kuru veya hafifçe nemli olduklarında örmeniz gerekiyor.

Saçlarınız düzse eğer, sıradan bir örgü kullanın. Saçlarınız kıvırcıksa, burgu örgü tercih edin. Ancak hangi örgü türünü seçerseniz seçin, çok sıkı olmadığından emin olun.



Birkaç damla Hindistan cevizi yağı uygulayın


Saç uçlarınıza uygulayacağınız Hindistan cevizi yağı, elektriklenmeyi önlemenize ve saçlarınızı parlaklaştırmanıza yardımcı olacaktır. Ancak az miktarda yağ kullanmanız ve kafa derinizden uzak durmanız gerektiğini unutmayın.



İpek yastık kılıfları kullanın


İpek ya da saten çarşaflar ve yastık kılıfları kullanmak, saç kırılmalarına ve saç dökülmelerine yol açan sürtünmeyi azaltır. İpek ve saten, kıvırcık saçlarda da mucizeler yaratır. Bu yatırımı yapın ve pişman olmadığınızı görün.



Yatmadan önce bir miktar aloevera jeli uygulayın


Biraz aloevera jelini maden suyu ile karıştırın ve bir sprey şişesinin içerisine koyun. Yatmadan hemen önce, karışımı saçlarınıza uygulayın. Aloevera, saç uçlarınızı nemlendirmede ve elektriklenmeyi kontrol etmede kullanabileceğiniz mükemmel bir malzemedir.



Biraz vücut losyonu kullanın


Bir miktar vücut losyonu, uyuduğunuz sırada saçlarınızı nemlendirebilir. Biraz losyon alın ve ellerinizi saçlarınızın içerisinde gezdirin (uçlara odaklanacak şekilde).Sonra da saçlarınızı tarayın.



Topuz yapın


Saçlarınız uzunsa, örgü yerine topuz da kullanabilirsiniz. Önce saçlarınızı gevşek bir atkuyruğu, sonra ise yüksek bir topuz yapın. Sabah, saçlarınızın kabarmadığını, aksine parıldadığını göreceksiniz.



Bebek bakım ürünleri kullanmayı deneyin


Bebek bakım ürünleri doğaldır ve yetişkinler için yapılan muadillerine kıyasla çok daha hafiftir. Saçlarınızı bebek şampuanı ile yıkamayı deneyin ve yatmadan önce, özellikle de saç uçlarınıza bebe yağı uygulayın. Sabah olduğunda, yumuşacık saçlarınızın bebek gibi koktuğunu göreceksiniz.



Harika dalgalarla uyanmak için talk pudrası kullanın


Saçlarınızda büyük dalgalarla uyanmak istiyorsanız, yağdan kurtulmak için saç köklerinize biraz bebek pudrası serpiştirin. Saçlarınızı tarayın ve örün. Sabah olduğunda, mükemmel dalgalarınızın keyfini çıkarabilirsiniz.



Saçlarınızda naylon çoraplarınızı kullanın


Bu yöntem, yumuşak ve düzgün saçlarla uyanacağınızın garantisidir. Öncelikle saçlarınızı tarayın ve topuz yapın. Sonra da naylon çorabınızı uyku başlığı olarak kullanın ve gereken yerlere tel tokalar takın. Elektriklenme ile aranızdaki savaş, nihayet bitecek.



Plastik saç aksesuarları deneyin


Söz konusu geceleri saçları kontrol etmek olduğunda plastik saç aksesuarları en iyi seçeneklerdir. Metal aksesuarları unutun; çünkü bunlar, siz uyurken saçlarınızı kolaylıkla kırarlar.

11 Kasım 2016 Cuma

Pürüzsüz Cilt için Doğal Maskeler

ciltguzelligi
Pürüzsüz ve bebek gibi görünen porselen bir cilde sahip olmak çoğu zaman güçtür. Bunun mümkün olması ancak cildin gergin ve parlak görünmesi, sivilce ve kahverengi lekelerin bulunmaması ve hoş bir doku kazanmasıyla olur. Cildi arındıran ve porselen cilt görünümü kazandıran doğal ev yapımı maskelerin düzenli kullanımıyla sizde porselen gibi ve pürüzsüz görünen bir cilde sahip olabilirsiniz. Bu süre boyunca doğrudan güneşe maruz kalmamaya ve sağlıklı beslenmeye de özen göstermelisiniz.

Uyarı: Porselen cilt maskesi tariflerinde bulunan besinler cildinize alerji yapabilir. Bundan korunmak için maskeyi hazırladıktan sonra bileğinize biraz sürerek test edebilirsiniz. Beklenmeyen etki görülürse maskeyi uygulamayınız. Bu, içerdiği doğal besinlere karşı alerjiniz olduğunu gösterir. Maskeleri haftada 1 kezden daha sık kullanmayınız.

1. Porselen ve Arınmış Cilt için Badem Maskesi

Badem ve baldan oluşan içerik açısından çok zengin bir maske tarifiyle başlıyoruz. Porselen cilt ile ne alakası olduğunu hemen açıklamama izin verin!

Badem Maskesi Faydaları

Badem: Antioksidan deposudur. Kırışıklıkları azaltmaya, cildi gerginleştirmeye, güneş lekelerini azaltmaya yardımcı olur. Badem bol miktarda E vitamini içerir. E vitamini cildin elastik yapısını korumasını sağlar. Aynı zamanda cilt için gerekli olan kolajen üretimini de destekler. Böylece cildiniz onarılır ve daha canlı ve pürüzsüz bir görünüm kazanır.

Bal: Cilde porselen ciltlerin sahip olduğu, dokununca hissettiğiniz o pürüzsüz dokuyu kazandırır. Derinlemesine nemlendirmeyi sağlar ve en önemlisi, sivilce kızarıklıkları ve renk değişimlerine karşı cildi yatıştırarak rengini düzenler. Ayrıca cildi arındırılması için gereklidir.

Malzemeler


  • 1 tatlı kaşığı badem tozu (bademleri blender ile parçalayıp toz haline getiriniz)

  • 1 tatlı kaşığı doğal bal


Nasıl Uygulanır?

Badem tozu ve balı iyice karıştırın. Kremsi kıvama getirmek için çok az su katın ve karıştırmaya devam edin. Cildinizi temizleyip kuruladıktan sonra karışımı bir fırça yardımıyla veya parmaklarınızla uygulayın. 5 dakika kadar bekletin. 5 dakika dolduktan sonra, parmaklarınızla cildinize 1 dakika boyunca masaj yapın. Ardından bol suyla durulayın.

Bu maskeyle benzer özelliklere sahip, yüksek antioksidan içeriğiyle cildi canlandıran Kahve Maskesi tarifi konumuza da bakmanızı tavsiye ederiz.
2. Yumuşatan Zeytinyağı Maskesi

Zeytinyağı bildiğiniz gibi zaten yüz yıllardır güzellik amaçlı kullanılan yüksek etkiye sahip bir doğal yağ. Bu yağın cildi pürüzsüzleştirici ve onarıcı etkisi herkes tarafından biliniyor. Hemen tarife geçelim!

Malzemeler

  • 1 tatlı kaşığı virgin zeytinyağı

  • 1 tatlı kaşığı doğal bal

  • 1 çay kaşığı karbonat (cildi hassas olanlar kullanmamalı)


Nasıl Uygulanır?

Zeytinyağı ve balı güzelce karıştırıp üzerine 1 çay kaşığı karbonat ilave edin ve karıştırmaya devam edin. Eğer cildiniz hassas ise karbonat cildinizde kızarıklığa neden olabilir, dikkatli kullanmalısınız. Karışımı cildinizi temizledikten sonra uygulayın ve 10 dakika bekletin. 10 dakika sonra bol suyla durulayın. Cildiniz yumuşacık oldu değil mi?
3. Porselen Parıltılı Cilt için Domates Maskesi

Porselen cildin bir başka yönüde parıltılı ve temiz görünüşüdür. Cilt rengini açan domates maskesiyle bunu kolayca elde edebiliriz. Düzenli kullanım ile etkisini daha da fark edeceğiniz domates maskesi, içerdiği meyve asitleriyle cildin arınması, doğal parıltısını kazanması ve cilt renginin açılmasında oldukça etkilidir.

Malzemeler

  • Yarım domates

  • 1 tatlı kaşığı yağsız yoğurt

  • 1-2 damla limon


Nasıl Uygulanır?

Yarım domatesi elinizle sıkarak suyunu bir kaseye akıtın. Üzerine 1-2 damla limon (cildiniz çok hassas ise limon eklemeyiniz) ve yağsız yoğurdu ekleyip güzelce karıştırınız. Önceden temizlediğiniz cildinize fırça yardımıyla uygulayınız ve 10 dakika bekletiniz. Ardından bol suyla durulayınız.

Yağlı Ciltler için Evde Yapılabilen Maske Tarifleri

yagli-ciltler

Hormonal dengesizlik, beslenme, kalıtım ve çevre koşulları gibi nedenlerle cildin aşırı yağlanması sonucu yüzümüz olduğundan parlak ve solgun bir görünüm alarak siyah noktaların oluşmasına neden olur. Birçok kişinin yaşadığı bu problem aslında evde uygulayabileceğimiz birçok maske ile ortadan kaldırılabilir. Kolayca bulabileceğimiz birkaç malzeme daha güzel temiz bir cilde sahip olabiliriz. Bu maskelerden bir kaçının yapım ve uygulamasını sizlerle paylaşalım.



 Yağlı Ciltler için Limon Maskesi


Cildin aşırı yağlanması sonucu gözenekler genişleyerek parlak görünmesine sebep olur. Sıkılaştırıcı ve antiseptik özelliği olan limon bu sorunu gidermek için en faydalı ürünlerdendir.  Aynı zamanda C vitamini deposu olan limon cildin dış etkenlerden koruyarak hücrelerin yenilenmesini sağlar. 2 tane Limon kabuğunu ılık suda bir süre beklettikten sonra blenderden geçirerek pamuk yardımıyla yüzünüze sürüp 2-3 dk beklettikten sonra ılık suyla yıkayınız. Bir başka tarifle 2 kaşık yağsız yoğurtla 5 damla limon suyunu karıştırarak 15 dk sonra ılık suyla durulayınız. İsteğe göre limonu bal ile de karıştırıp içine bir yumurta akını da ekleyerek aynı karışımı yüzünüzde uygulayabilirsiniz.



Cilt Yağlanmasına Kil Maskesi


3 yemek kaşığı kadar kil, 1 tatlı kaşığı kadar şeker, 2 tatlı kaşığı maya ile 2 yemek kaşığı suyu karıştırarak yağlı cilde sürün ve 30 dk beklettikten sonra bol su ile durulayın. Bu maskeyi 10 günde bir yapabilirsiniz.



Yağlı Ciltlere patates maskesi


1 tane haşlanmış patates, 1 çay bardağı süt ile 1 yumurta sarısını iyi karıştırarak yüzünüze uygulayın. 15 dk beklettiğiniz maskeyi bol soğuk su ile durulayın.

7 Kasım 2016 Pazartesi

Yüz şeklinize göre 7 güzellik önerisi!

guzellik-rutinleri

Uzmanlardan pek çok güzellik önerisi duyarız ancak yüz şeklimize göre ne yapmamız gerektiği konusunda pek bilgimiz yoktur. Yüz şeklimiz, nasıl makyaj yapacağımız konusunda son derece önemlidir. İşte size yüz şeklinize göre 7 öneri:


Allık


Yüz şekline göre verebileceğimiz ilk öneri allık üzerine. Bütün yüz tiplerinde allık önce elmacık kemiklerinden uygulanmaya başlamalıdır. Oval yüzlerde, doğal bir görünüm elde etmek için allık sadece elmacık kemiklerine sürülmelidir. Uzun yüzlerde ise allık kulaklara doğru yayılmalıdır. Kare suratlarda allık şakaklara doğru yayılmalıdır. Yuvarlak yüzlerde ise allık buruna çok fazla yaklaşmadan yanaklara uygulanmalıdır.

Kaş


Yanlış kaş şekli yüzümüzde faciaya sebep olacak kadar önemlidir. Kare yüzlerde kaşlar gür ve kalın olmalı, uzun yüzlerde ise düz olmalıdır. Yuvarlak yüzlerde kaşlarda hafif kavis olmalıdır

Dudaklar


Dudak ürünlerinin yüz şeklinde önemli olmadığını düşünebilirsiniz ancak çok önemli. Yuvarlak yüzlerde cesur ve iddialı renkler kullanılabilir. Uzun yüzlerde ise doğal renkler kullanılmalıdır. Kare suratlarda yumuşak renkler tercih edilmelidir çünkü dikkati yüzün alt kısmına çeker.


Vurgulayıcı


Yüzünüzün belli noktalarını ortaya çıkararak daha güzel bir görünüm elde edebilirsiniz. Kalp şeklinde suratı olanlar, ağız çevresini vurgulamalı, yuvarlak suratlılar ise çene bölgesini öne çıkarmalıdır. Dikdörtgen suratlılarda, şakaklar ve ağız çevresi öne çıkarılmalıdır. Kare suratlılarda ise vurgu şakaklarda olmalıdır.


Dikkat dikkat


Yüz şekline göre güzellik önerilerinin amacı, belli bölgelere dikkati çekmektir. Makyaj yaparken, nereyi ön plana çıkarıp nereyi kapatacağınızı iyi bilmelisiniz. Yuvarlak yüzlü kadınlar gözlerini, doğru kaş şekli ile birlikte öne çıkarmalı. Kalp suratlı kadınlar da gözlerini öne çıkarmalıdır. Oval ya da kare yüzlü kadınlar ise simetrik özellikleri olduğundan vurguyu merkezde toplamalıdır.


Kaçınılması gerekenler


Bütün makyaj önerilerinde olduğu gibi, dikkati bazı noktalardan uzak tutmalısınız. Uzun suratlarda, açılı bir etki yaratmamak için allığı elmacık kemiği boyunca uygulamayın. Yuvarlak suratlarda allık kulaklara doğru yayılmalıdır. Oval suratlarda ise
makyaj dengeli olmalıdır ve tek bir noktaya odak olmamalıdır.


İşe yarayanı uygulayın


Size yakışan pek çok güzellik önerisi var ve makyaj konusunda mükemmele ulaşmak için biraz deneme yanılma yöntemini uygulayabilirsiniz. Belki de yüz şekliniz tamamen size özel ve bilinen yüz şekillerinden hiçbirine ait değil. Bu yüzden sizi mutlu eden ve yakıştığını düşündüğünüz ipuçlarını uygulayın.

26 Ekim 2016 Çarşamba

Doğru Bilinen Yanlış Güzellik Sırları

Güzelliği elde etmek veya eldeki güzelliği korumak için kendimize ne kadar çok dikkat ettiğimiz ortada. Fakat maalesef ortalıkta o kadar çok farklı bilgi ve kulaktan kulağa yayılan söylenti yer alıyor ki, bu bilgilerden hangilerinin doğru, hangilerinin yanlış olduğunu artık hesap etmek neredeyse imkansız hale geldi denilebilir. Dolayısıyla doğru bilinen ama aslında yanlış olan güzellik sırlarına bir göz atarak sizleri bu tip bilgilerin getirdiği tehlikelerden korumak istiyoruz. Dilerseniz hemen maddelerimiz ile başlayalım.

Jilet Tüyleri Çoğaltır


Jiletle bacakları veya diğer bölgeleri almanın tüylerin ve kılların çoğalmasına sebep olduğu düşünülür. Bunun temel sebebi ise jiletle alınan bölgelerde siyah siyah ve kalın kılların ortaya çıkmasıdır. Ancak aslında bunun sebebi kılların kalınlaşması veya çoğalması değil, jiletin onları tam ortadan yani en kalın oldukları yerden kesmesidir. Ağda ve epilasyon ile alınan tüyler tekrar sivri ve incelen bir yapıdaki uçlar ile çıkarlar fakat jiletle alınan tüy doğrudan kesik olduğu kalın noktanın aşağısından uzamaya devam eder. Kalın olan bu bölüm ise tüyleri çok belirgin hale getirir.

Arada Şampuan Değiştirmek Gerekli


Uzun süre bir şampuanı kullandıktan sonra onun eskisi gibi güzel bir etki vermediğini düşünüyor olabilirsiniz. Bunun temel sebebi aslında şampuanın etkisini kaybetmesi değil, sizin cilt, saç ve metabolizmanızda ortaya çıkan değişiklikler nedeniyle yeni bir şampuan tipine ihtiyaç duymanızdır. Kadınlardaki hormonal değişimlerin bile şampuan tercihlerini değiştirebildiğini unutmayın.

Beyaz Saç Kopardıkça Artar mı?


Beyaz saçlar kafamızda belirmeye başladığında onları koparmanın adetlerini çoğaltacağına dair bir inanış mevcut. Halbuki tek bir saç kökünden sadece bir tane saç çıkar ve o kök zaten beyaz saç üretiyorsa kopardıktan sonra da aynı şekilde hayatına devam eder. Dolayısıyla saçları koparmanın beyaz adedini arttırma gibi bir durumu mevcut değil. Fakat zaman içerisinde beyazlarınız doğal yoldan zaten artacaktır.

Su İçmek Cildi Nemlendirir


Su içmek aslında gerçekten cildi nemlendirir ancak cildin bizim gördüğümüz üst tabakasını değil, daha alt tabakaları etkiler. Dolayısıyla cildin dışarıdan güzel görünmesi için kuru cilt sahiplerinin nemlendirici kullanmaya devam etmeleri gerekiyor. Aşırı susuzluk halinde cildin iyice kötü hale gelmesinin sebebi ise alttaki dokuların artık üsttekine de etki etmeye başlaması. Dolayısıyla su eksikliği sizi kötü gösterir ancak fazlalığı daha güzel yapmaz.

24 Ekim 2016 Pazartesi

Çatlayan dudaklar için bakım

dudak-egzersizi
1 çay kaşığı süt ve bir tatlı kaşığı tozşekeri karıştırın. Bu karışımı dudaklarınıza iyice yedirin. 5 dakika sonra yumuşak bir diş fırçasıyla fırçalayın. Üzerine 1 çay kaşığı bal ve 1 damla zeytinyağı damlatın. Bu karışım dudaklarınızda kalabildiği kadar kalmalı. 4 gün düzenli uyguladıktan sonra sonucu göreceksiniz.

18 Ekim 2016 Salı

Evde yapabileceğiniz soyulabilen siyah nokta maskeleri

siyah-nokta
Siyah noktalar çoğunlukla yağlı ciltlerde görünür. Siyah noktaların oluşumuna ölü hücre ve kirlerin geniş gözeneklerin içine dolarak tıkanması sebep olur.

Siyah noktaları doğal maskelerle temizleyebileceğiniz gibi siyah noktalara karşı düzenli cilt bakımı yaparak tekrar oluşmasına karşı önlem alabilirsiniz. Dışarıdan aldığınız maskelerle istediğiniz sonuca ulaşamamış olabilirsiniz. Ya da kimyasal olmayan doğal ürünlerle cildinizi siyah noktalardan arındırmak istiyor olabilirsiniz. Bu durumda evde hazırlayacağınız soyulabilen maskelerle istediğiniz sonuca ulaşabilirsiniz. Soyulabilen maskeler, diğer maskelere göre daha hızlı bir şekilde sonuca götürmektedir. Bu yüzdende siyah noktalara karşı soyulan maskeler daha çok tercih edilmektedir.

İşte evde yapabileceğiniz soyulabilen siyah nokta maskeleri:

Süt ve bal maskesi


Malzemeler

Bal

Süt

Maskenin hazırlanışı ve uygulanışı

Bir cam kâseye 1 yemek kaşığı bal ve 1 yemek kaşığı sütü koyup, iyice karıştırınız. Karışımın bulunduğu kâseyi mikrodalgaya koyunuz. Mikrodalgada ısınan karışımın kalın ve yapışkan bir kıvamda olması gerekmektedir. Karışım soğumadan uygulamayınız. Soğuduktan sonra yüzünüze bir fırça yardımıyla uygulayınız.20-30 dakika kadar cildinizde maskeyi bekletiniz ve sonra yavaş yavaş maskeyi soyunuz. Bu maskeyi siyah noktaların cildinizdeki azalma oranına göre haftada bir ya da iki kez uygulayabilirsiniz.

Maskeyi uyguladığınız süre boyunca cilt bakımınıza düzenli olarak devam etmeyi ihmal etmeyiniz.

Süt ve jelatin maskesi


Malzemeler

Süt

Jelatin

Hazırlanışı ve uygulanışı

Cam bir kabın içerisine 1 yemek kaşığı süt ve 1 yemek kaşığı jelâtini koyunuz ve iyice karıştırınız. Çözülüp iyice karışana kadar karıştırmaya devam ediniz. Cam kâseyi mikrodalgaya koyunuz ve 5-10 sn ısıtınız. Karışımı mikrodalgadan çıkardıktan sonra mutlaka soğuyana kadar bekleyiniz. Sıcaklığını bileğinizin içinde deneyiniz ve karışımın soğuduğundan emin olunuz. Maske soğuduktan sonra bir fırça yardımıyla özellikle siyah noktaların bulunduğu bölgeye sürünüz. Cildinizde maskeyi 10-15 dakika beklettikten sonra nazikçe bastırmadan maskeyi soyunuz. Maskeyi cildinizden çıkardıktan sonra soğuk su ile yıkayarak şok etkisi yaratınız. Bu maskeyi siyah noktaların bulunduğu bölgeye haftada bir kez uygulayabilirsiniz.

Kağıt mendil maskesi


Malzemeler

Yumurta beyazı

Limon suyu

Kağıt mendil

Hazırlanışı ve uygulanışı

Cam bir kâsenin içerisinde 1 yumurta beyazını ve 1 yumurta kaşığı limonu iyice karıştırınız. Hazırladığınız karışımı siyah noktaların bulunduğu bölgenin üzerine fırça ile sürünüz. İnce bir kâğıt mendili maskenin üzerine hafifçe koyunuz. Kâğıt mendili yüzünüze koyduktan sonra hazırladığınız karışımdan bir kat mendilin üzerine seriniz. Hazırladığınız maske cildinizde kuruyup, soyulacak bir hal alana kadar bekleyiniz. Maske yüzünüzde iyice kuruduktan sonra kâğıt mendilden tutarak yavaşça maskeyi soyunuz. Haftada bir kez bu maskeyi uygulayabilirsiniz. Düzenli kullanırsanız eğer maskenin siyah noktaları cildinizden uzaklaştırdığını göreceksiniz.

17 Ekim 2016 Pazartesi

Mısır kraliçelerinin uyguladığı 5 yaş gençleştiren maske

yumurta-aki-maskesi
Sağlığımızın ve güzelliğimizin aynası cildimiz, gerek beslenme tarzımız, gerek yaşama tarzımız ve gerekse dış etkenlerden hemen nasibini alıyor.

Zaman içerisinde gösterdiği olumsuz etkileri saklayamayan cildimiz, çoğu zaman bizi hep üzmüştür.

Şimdi, bulunduğunuz yaştan en az 5 yaş sizi daha küçük gösterecek bir maske tarifi ile sizlere moral vermek istiyoruz.

İşte Mısır kraliçelerinin yıllarca cildine uyguladığı hücre yenileyici maske:

Nasıl mı


Bu doğal bakım, masrafsız, evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz ve sizi en az 5 yaş gençleştirecek maske ile mümkün.

Gerginleştiren maske


Cildi gerginleştirir ve gözenekleri sıkılaştırır.

Malzemeler

- 2 yemek kaşığı zeytinyağı

- 1 yemek kaşığı bal

- 1 yumurta sarısı

- 10 damla limon suyu

Hazırlanışı

Malzemeleri krem haline getirin ve göz çevresi hariç tüm yüze uygulayın. 25 dakika bekleyin ve durulayın.

16 Ekim 2016 Pazar

Meme estetiği ile dolgun ve güzel göğüslere sahip olun

gogus-bakimi3
En çok başvurulan estetik operasyonlardan biri olan meme büyütme ameliyatlarının bu kadar çok tercih edilmesinin pek çok nedeni bulunuyor. Göğüslerinin küçüklüğünden şikayetçi olanların yanı sıra doğum sonrası ve aşırı kilo alıp vermeye bağlı olarak memelerinde küçülme, şekil bozukluğu oluşanlar bu operasyonlara başvurmakta. İki meme görünümü arasında asimetriklik bulunması da meme estetiği ile çözümlenebilmektedir.

18 yaşını doldurmanız gerekiyor


Operasyon öncesinde göğüs muayenesi yapılarak, şikayet ve beklentileriniz doktorunuz tarafından dinlenecektir. Doktorunuzla istediğiniz meme şeklinde ve boyutunda ortak bir kanıya vararak operasyona karar verebilirsiniz. Operasyon, meme gelişimini tamamlayan kişilere yapılması uygun görüldüğünden hastanın on sekiz yaşını bitirmiş olması gerekmektedir.

İki farklı yöntem kullanılıyor


Meme büyütme ameliyatlarında genellikle iki yöntem tercih edilmektedir. Meme büyütme ameliyatlarında en kalıcı çözüm ve en çok kullanılan yöntem olarak protez yerleştirme öne çıkmaktadır. Protezlerin boyutu meme ve göğüs kafesi yapınıza, beden ölçülerinize, istediğiniz meme büyüklüğü ve şekline göre seçilecektir. Bu tip operasyonlarda oluşturulacak kesilerin yerlerine göre farklılık arz etmektedir. Meme başından, memenin hemen alt kısmından, koltuk altından ya da göbek deliğinden girilerek protez yerleştirilir. Meme de cepler hazırlanarak silikon protezler, meme dokusunun hemen altına ya da göğüs kasının altına kolaylıkla konulabilecektir. Bu tip operasyonlar çoğunlukla genel anestezi altında yapılmakta ve ameliyatın kapsamına göre bir ve üç saat sürebilir. Bir süre balensiz sutyen kullanmanız ödem oluşumunun önüne geçecektir.

Yağ enjeksiyonu yöntemiyle yapılan meme büyütme operasyonlarında, hastanın vücut yapısında yeterli yağ dokusu bulunması gerekmektedir. Vücudun fazla yağ dokusu bulunan herhangi bir bölgesinden liposuction yöntemiyle alınan yağlar, özel işleme tabi tutulup kök hücre yönünden zenginleştirilip memelere yerleştirilerek istenen şekil verilecektir. Daha çok memelerde asimetri ve şekil bozukluğu bulunuyorsa tercih edilen bu yöntemle, amaçlanan dik ve dolgun göğüs yapısına kavuşulur.

14 Ekim 2016 Cuma

10 adımda vücudunuzu arındırın

arinma
Metabolizmamız çoğu zaman kirli hava ve yanlış beslenme düzeni nedeniyle toksik maddelerle karşı karşıya kalır. Bu alışkanlıklarımızı devam ettirdikçe toksik maddeler vücudumuzda birikmeye başlar ve bağışıklık sistemimizi zayıflatır. Bunun sonucu olarak da yorgunluk ve hastalık gibi şikayetlerle karşı karşıya kalırız.

Vücudumuzu istenmeyen maddelerden arındırma ve güçlendirmenin yolu ise düzenli aralıklarla detoks yapmaktan geçiyor. Detoksu vücudunuzdan belli sinyaller aldığınızda uygulayabilirsiniz. Kas ağrıları, hazımsızlık, uykusuzluk, şişlik, ödem şikayetleri, kabızlık ve sivilce problemleri gibi sorunlarınız arttıysa detoks yapma zamanınız gelmiş demektir. Sindirim ile ortaya çıkan toksik maddeler vücutta karaciğer tarafından dışarı atılır. Bu nedenle karaciğer dostu olan yiyecekler detoks menünüzde özellikle bulunmalıdır.

İşte 10 adımda vücudunuzu arındırmanın formülü:

1) Detoks yapmak istiyorsanız aç kalmak yerine dengeli ve sağlıklı beslenme yöntemlerine yönelmelisiniz. Aç kalarak vücudunuza daha fazla zarar vermiş olursunuz. Oysa ki detoks için bile vücudunuzun bazı besinlere ihtiyacı vardır. Bu nedenle uzman bir diyetisyene danışarak size özel bir detoks diyeti hazırlamasını isteyebilirsiniz.

2) Egzersiz rutini zararlı maddeleri vücuttan atmak için en güzel yollardan biridir. Haftanın en az 3 günü 1 saat yapacağınız yüzme, yürüyüş veya pilates gibi hafif tempolu egzersizler hem sizi zinde tutar hem de toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Metabolizmayı hızlandıran periyodik egzersizler bağışıklık sistemini de güçlendirir.

3) Düzenli olarak sauna veya buhar banyosu yapmak toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Özellikle egzersiz sonrası saunaya girmek iki kat daha fazla toksin madde atılmasına yardımcı olur.

4) Sabahları meditasyon veya nefes egzersizleri yaparak güne başlamak hem size pozitif enerji sağlar hem de yenilenmenize yardımcı olur.

5) Detoks yaparken günde en az 3 litre su içmek istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasını hızlandırır.

6) Detoks dönemi boyunca hayvansal gıdalar yerine organik sebze ve meyveler tüketmek vücudunuzda toksin madde oluşumunu engeller ve bedeninizi temizlemenize yardımcı olur.

7) Kabızlık problemini önlemek için probiyotik yoğurtlarla birlikte keten tohumu tüketebilirsiniz.

8) Sigara ve alkolden detoks döneminde uzak durun. Ayrıca çay ve kahve tüketimini ise olabildiğince sınırlamaya çalışın.

9) Beyaz un veya şekerden yapılmış gıdaları detoks döneminiz boyunca tüketmekten kaçının.

10) Koyu yeşil yapraklı sebzeler olan lahana, brokoli, roka ve karnabahar gibi yiyecekler tüketmeye çalışın. Bu sebzeler karaciğeri destekler ve toksin maddeleri vücuttan uzak tutar.

13 Ekim 2016 Perşembe

Sağlıklı saçlar için Hindistan cevizi yağı kullanın

suna-dumankaya-sac-bakimi
Sağlıksız ve solgun görünen saçlarınızdan şikayetçiyseniz Hindistan cevizi yağı tam size göre. İçindeki trigliserid ve laurik asit saçlarınızı besleyecek ve güçlenmesini sağlayacaktır.

Hindistan cevizi yağının yararlarından kısaca bahsetmek gerekirse;

- İçindeki yağ asitleriyle saçınızı güçlendirir, saça parlan ve canlı bir görünüm verir.

- Saç derisini temizler ve saç tellerini kalınlaştırır.

- Saçları nemlendirerek yumuşatır, saçın yağ dengesini korur.

- Saç uçlarındaki kırıkları azaltmaya yardımcı olur.

- Hindistan cevizi yağı cilt içinde doğal bir nemlendirici görevi görmektedir. Duştan çıktıktan sonra vücut yağı olarak kullanarak cildinizi nemlendirebilirsiniz.

Hindistan cevizi yağıyla saç bakımı
1 yemek kaşığı hindistan cevizi yağını duştan 30 dk kadar önce saç diplerinizden başlayarak saç uçlarınıza kadar ellenizle masaj yaparak uygulayın. 30 dakika bekledikten sonra ılık suyla durulayın. Hindistan cevizi yağı oda sıcaklığında katı bir yağ olsa da, elinize aldığınızda elinizin ısısıyla eriyip sıvı kıvama gelecektir.

Eğer kuru ve yıpranmış saçlara sahipseniz, hindistan cevizi yağını daha uzun süre bekletebilirsiniz. Akşamdan uygulayıp sabah yıkayabilirsiniz. Sağlıklı, yumuşak ve canlı görünen saçlara sahip olmak işte bu kadar kolay! Pasifik adalarında yaşanların "yaşam ağacı" dediği hindistan cevizi yağını aktarlardan, marketlerden ya da kozmetik ürünleri satılan dükkanlardan temin edebilirsiniz.

12 Ekim 2016 Çarşamba

Rus kadınların tüylerden kurtulma yöntemi

istenmeyen-tuy
Sizde istenmeyen tüyleri doğal yollarla azaltmak ve sonunda kurtulmak isteyenlerdenseniz, Rus kadınlarının sürekli uyguladığı bu doğal yöntemi kullanabilirsiniz.

İstenmeyen tüylerle baş etmenin çok fazla yolu var. Ancak Rus kadınlarının istenmeyen tüylerden kurtulma yolları sizleri fazlasıyla şaşırtacağını düşünüyoruz.

İşte istenmeyen tüylerden kurtulmanın en doğal yolu:

Malzemeler


Bir miktar su

Minik bir kase ceviz kabuğu

Önemli: Bu karışımı uygulamak için tüylerin bir miktar uzun olması gerekiyor.

Yapım şekli


Öncelikle ceviz kabuklarını tamamen küle dönüşene kadar yakın. Soğuyan küllerin üzerine macun kıvamını alacak kadar su ilave ederek kremsi bir karışım elde edin. Elde ettiğiniz karışımı en az 12 saat dinlendirerek demlenmesini sağlayın. Süre sonunda karışımı uzamış tüylerin üzerine sürerek yarım saat beklettikten sonra sıcak su ile durulayarak temizleyin. Karışımın ilk uygulamasında sonuç alamazsanız gün içinde belli aralıklarla 3 defa uygulayın. Uygulamayı düzenli olarak yaptığınızda çok kısa bir sürede kıl köklerinin zayıflayarak döküldüğünü ve bir daha çıkmadığını göreceksiniz.

11 Ekim 2016 Salı

Burundaki siyah noktalardan kurtulmanın yolları

siyah-nokta
Pek çok kadın güzel ve lekesiz bir yüze sahip olmak ister çünkü bir kadın için pürüzsüz bir yüze sahip olmak çok önemlidir. Güzel yüze sahip olmanın ilk adımlarından biri ise burun üzerindeki siyah noktalardan kurtulmaktır.

Peki, en büyük kabus olan bu siyah noktalardan kurtulmak için neler yapılabilir?

Siyah noktalar neden ve nasıl oluşur
Siyah noktalar insanın kendi yağının, ölü cilt hücrelerinin, bakteri ve kirin ciltteki gözenekleri tıkanması sonucu oluşur. Daha sonra oluşan bu kirler burun ya da başka vücut kısımlarında şişliğe neden olur. Genelde bu siyah noktalar yüzün belli kısımlarında oluşur. Bu kısımlar yüz, burun, alın ve çene çevresindir. Bu siyah noktalar nerede çıkarsa çıksın, kurtulmak için yapılması gereken ilk iş vücut ve yüz temizliğidir.

Siyah noktaları temizlemenin yolları
- Su her zaman en iyi kir giderici olarak bilinmiştir. Fırsat buldukça yüzünü yıkamanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca kendi yüzünüze göre bir sabun bulup bu sabun ile yüzünüzü günün belli vakitlerinde yıkayın. Özellikle sabah uyandığınızda ve dışarıdan eve geldiğinizde yüzünüzü yıkamayı ihmal etmeyin.

- Siyah noktalardan kurtulmanın bir yolu da burna yapıştırılan bantlardır. Fakat bu yöntemin kötü bir yönü genelde siyah noktaların tekrar çıkmasıdır.

- Siyah noktalardan kurtulmanın en önemli yolu cildi hep temiz tutmaktır. Bunun için yatmadan önce makyajınızı mutlaka temizlemelisiniz. Ellerinizi gün içinde yüzünüzden uzak tutmanız da faydalı olacaktır.

- Limon suyu maskesi, çemen suyu, soğan ve sarımsak suyu gibi maskeler bu konuda size yardımcı olabilir.

8 Ekim 2016 Cumartesi

Güçlü tırnaklar için 16 ipucu

tirnak-problemleri
Güçlü, sağlıklı görünümlü, düzgünce kesilmiş ve hoş bir şekilde boyanmış tırnaklar gibisi yoktur. Ama çoğumuz için, tırnaklarımız hiçbir zaman istediğimiz gibi görünmezler. Aslında tırnaklarınızın daima iyi bir durumda olmalarını sağlayabilmek adına, farkında olmanız gereken birkaç detay var.

İşte size tırnaklarınızın her gün müthiş görünmelerine yardımcı olacak 16 ipucu:

Her zaman hazırlıklı olun


İş ya da spor salonu rutinleri tırnaklarda bolca kırılmaya ve yıpranmaya sebep olan biriyseniz eğer, tırnaklarınızın sertleşen kenarlarını yumuşatabilmek adına yanınızda daima bir törpü bulundurun.

Ellerinizi çok temiz tutun


Öncelikle, tırnaklarınızın ve etrafındaki derinin daima temiz olmaları çok önemli. Asetonsuz bir temizleyici ile tırnaklarınızdaki tüm eski ojeyi çıkarın. Sonrasında ise bir diş fırçasını sabunlayarak tırnaklarınızı ve cildinizi nazikçe ovun. Böylelikle hem kirlerden hem de ölü derilerden kurtulacaksınız.

Tırnaklarınızın kuru olmalarını sağlayın


Bu yöntem, tırnak aralarınızda bakteri oluşumunu engeller. Su ile tekrar tekrar ve uzun süreli temas, zamanla tırnaklarınızın etten ayrılmalarına sebep olabilir.

Daima nazik olun


Tırnaklarınız, hassastır; sert bir şekilde ovalamak, beraberinde enfeksiyonları getirir. Tırnak altında, metal tırnak araçları kullanmaktan kaçının; çünkü tırnak plağının altını çok fazla kazımak, tırnağın etten ayrılmasına yol açar.

Daima astar uygulayın


Tırnaklarınızı evde boyarken, astarı atlayarak kolaya kaçmak bahane değildir. Bu adım, yalnızca tırnaklarınızın oje lekelerinden korunmalarını sağlamakla kalmaz; aynı zamanda da rengin daha doygun ve opak görünmesini sağlar.

Ellerinizi koruyun


Sert kimyasallarla temizlik yaparken, bahçeyle uğraşırken ya da ellerinizi kirletmenizi gerektiren herhangi bir iş yaparken, mutlaka plastik, vinil, nitril ya da kauçuk eldivenler kullanın. Mümkünse pamuk astarlı.

Tırnaklarınızı bir süre rahat bırakın


Basit bir parlatıcı ile tırnaklarınıza dinlenebilmeleri ve onarılmaları için zaman tanımak iyi bir fikir. Sürekli güçlü renkler kullanmak, tırnaklarını kurutabilir, sarartabilir ve hatta zamanla tırnak yapınızı zayıflatabilir.

Daima nemlendirin


Yüzünüzü nemlendirmeden asla yatmıyorsunuz, değil mi? Peki, tırnaklarınız neden farklı olsun ki? Uyurken kütiküllerinizi ve tırnaklarınızı nemli tutmak için badem ve avokado yağlarını karıştırarak kullanın.

Tırnaklarınızı düzenli olarak kesin


Düzenli kesim, saçlarınız için ne kadar önemli ise tırnaklarınız için de o kadar önemlidir. Tırnaklarınızı iki haftada bir kesmeye başlayarak, tepkilerine göre zamanla kendi düzeninizi oluşturun. Keskin manikür makası ya da tırnak makası kullanın.

Beslenme düzeninizi iyileştirin


Tırnaklarınız, keratin adındaki proteinden oluşur; dolayısıyla beslenme düzeninizde değişiklikler yaparak tırnaklarınızı iyileştirebilirsiniz. Günlük düzeninize biyotin, E vitamini, balık yağı gibi vitaminler ve takviye maddeler; fasulye, balık ve kuruyemiş gibi protein zengini gıdalar ekleyin.

Doktorunuzdan biyotin hakkında bilgi edinin


Bazı araştırmalar, besinsel bir takviye olan biyotinin, zayıf ve kırılgan tırnakları güçlendirdiğini gösteriyor.

Kullandığınız malzemelere iyi bakın


Tırnak gereçlerinizi dezenfekte etmek, makyaj fırçalarınızı düzenli olarak temizlemek kadar önemlidir. İkisinin de sebebi aynı: Bakterileri uzakta tutmak. Tırnaklarınızı mutlu ve sağlıklı tutabilmek adına, metal malzemelerinizi su ve sabun ile yıkadıktan sonra tuvalet ispirtosu ile silin.

Etiketleri okuyun


Tüm oje markaları eşit yaratılmadı ne yazık ki; bu yüzden iyi bir ürün kullandığınızdan ya da aldığınızdan emin olun. Dibütilftalat, formaldehid, tolüen gibi zehirli kimyasallar içeren ojelerden kesinlikle uzak durun.

Son kat oje matlaştırıcı uygulaması yapın


Son kat uygulaması, ojenin rengini korur ve parmaklarınıza gereken ışıltıyı kazandırır. Soyulmaları önlemek için üç günde bir son kat uygulamasını tekrarlamayı deneyin; böylelikle manikürünüz daha uzun süre dayanacak.

Sağlığı uzunluğa tercih edin


Evet, uzun tırnaklar çok güzeller; ama tırnak kırılmaları ile mücadele ediyorsanız eğer, tırnaklarınızı kısa tutun – en azından şimdilik. Yuvarlak köşeli kısa tarzlarla uğraşması kolaydır; böylelikle başka bir endişe yaşamadan tırnaklarınızı güçlendirmeye odaklanabilirsiniz.

Kütiküllerinizi kesmeyin


Kütiküllerin hizmet ettikleri çok önemli bir amaç var: Tırnak tabanının çevresini korumak. Kütikülü kestiğinizde, korunma kalkmış olacağından, bakterilere ve enfeksiyon olasılığına açık hale gelirsiniz. Kütiküllerinizi rahat bıraktığınız sürece, tırnaklarınız size minnettar kalacak.

5 Ekim 2016 Çarşamba

Saç bakımında etkili 7 bitkisel yağ

zeytinyagi-bal
Saç dökülmesinden, saç kırıklarını gidermesine kadar birçok sorunun yanıtı bu doğal bitkilerde…

Jojoba Yağı


Saç derisini yumuşatarak saç tellerini güçlendirerek kırılmasına karşı dayanıklı hale getiren, cilt tarafından kolay emilen bir yağdır. Ayrıca saç uzatma ve gürleştirme de en önemli çözümlerden biridir. Jojoba yağı, saç kremlerinde ve şampuanlarda da kullanılır. Rafine edilmiş olarak aktarlarda satılan bu yağ, egzama, sedef ve saç biti gibi sorunlara karşı tedavi özelliği vardır.

Lavanta Yağı


Hem saçların uzamasını kolaylaştıran lavanta yağı, hem de saçları besleyerek dökülmesini ve saç kırıklarının oluşumunu durdurur. En önemli faydası, saç derisindeki kan dolaşımını sağlayarak, saç diplerine giden oksijen miktarını artırır. Kekik ve biberiye yağı ile kullanılarak saç derisini ve cilt bakımında kullanmak isterseniz cildinin tahriş etmesini engellemiş olursunuz.

Badem Yağı


Saç bakımında kullanılan en önemli yağdır. Saçları besleyerek, gerekli olan E vitaminini karşılar. İçerisinde bulunan bol miktarda mineral sayesinde saçları güçlendirir. Badem yağı, kirpiklere de uygulandığında besleyerek uzamasını ve daha güçlü gözükmesini sağlar.

Hindistancevizi Yağı


Parlak ve kalın telli saçlar için önerilen bitkisel yağdır. Saçları besleyerek, uzamasını sağlar.

Fındık Yağı


Saç kepeklerinin oluşumunu engelleyen fındık yağı, saçlara parlaklık ve canlı bir görünüm verir. B1, B2, B6 ve E vitamini bakımından yüksek olan bu bitkisel yağ, saçları besleyici özelliği vardır. Sadece saçlarda değil, cilt bakımında da kullanılan fındık yağı, cilde de nem ve parlaklık verir.

Menekşe Yağı


Kuru saçlara sahipseniz, menekşe yağı tam sizlik! Kuru saçları nemlendirerek parlak ve canlı bir görünüm kazandırır. Eski yöntemlerden biri olan menekşe yağı, saç dökülmelerini engeller.

Biberiye yağı


Kırıkları önler ve saç köklerini güçlendirir. İçinde buluna  kafeik ve rozmarinik asit sayesinde saça hacim kazandırarak, saç derisini besler ve kaşıntıyı, kuruluğu yok eder.

3 Ekim 2016 Pazartesi

Çabuk yağlanan saçlar için çözüm önerileri

sacbakimi
Çabuk yağlanan saçlar saç modelinizin çabuk bozulmasına, saçın kirli ve sönük gözükmesine neden olur.

İşte çabuk yağlanan saçlar için çözüm önerileri:

Çok fazla dokunmayın
Saçları çok sık taramak ve ellemek çabuk yağlanan saçların başlıca sebeplerinden bir tanesi. Saçlarınızla oynadığınızda ellerinizde bulunan ter, yağ ve kirler saçlarınızın yağlanmasına yol açar. Sık taramak da yağ üretimini artırır.

Sıcak su kullanmayın
Sıcak su saç derisini kurutarak fazla yağ üretimine sebep olur. Bu nedenle saçlarınızı yıkadığınız suyun sıcak olmamasına dikkat edin. Soğuk su kullanamıyorsanız ılık su tercih edin.

Kremli şampuanlardan uzak durun
Doğru şampuanı seçmek her saç tipi için oldukça önemli. Yağlı saçlara sahip kişiler de saçlarının çabuk yağlanmaması için kremli şampuanlardan kaçınmalı. Aynı zamanda saçlarını iyi durulamaya da dikkat etmelisiniz. İyi durulanmayan saç da çabuk yağlanır. Haftada 1-2 kez kepeğe karşı şampuan kullanın.

Saçlarınızı çok sık düzleştirmeyin
Düz saçlar kafaya yapışık durduğu için çabuk yağlanır. Isı da yağ üretimini artırır. Bu yüzden her banyodan sonra saçınızı düzleştirme alışkanlığından vazgeçin. Fön makinesini de uzun süre kullanmayın.

Beslenmenize dikkat edin
Aşırı yağ üretimine neden olan, cildini yağlandıracak yiyeceklerden uzak durun. Yağlı bir cilt yağlı saçlar demektir. Saçları çabuk yağlanan kişiler özellikle fast food tüketmekten kaçınmalı.

Doğum sonrası cinsel isteksizlik nedenleri


cinsel-isteksizlik
İlişkilerini evlilikle taçlandıran her çift, bir gün anne-baba olabilmenin hayallerini kurar. Fakat çocuk sahibi olmadan önce tutkuyla yaşanan ilişkiler, doğumdan sonra cinsel isteksizliklerin yaşandığı sancılı bir sürece dönüşebiliyor. Mutlu bir evliliğin sırlarından olan cinselliğin doğum sonrası geri plana atılması ise bazı çiftleri birbirinden uzaklaştırabiliyor.

1 Ekim 2016 Cumartesi

Bacak tüylerini almak için en doğru zaman

sutun-gibi-bacaklar
Bacağınızın arkasında ağrı hissediyorsanız, bacaklarınızı tıraş etme zamanınızı değiştirmeniz hayatınızda büyük bir fark yaratacak. Çünkü vücut ısınızla bacaklarınızı tıraş etme arasında bağlantı var.

Aşırı ve istenmeyen tüylerden kurtulma zamanı geldiğinde birkaç seçenek bulunur. Tüy dökücü kremler kötü kokuludur ve acı verir. Bir diğer seçenek ise ağdadır. Lazer epilasyon ise parası ve zamanı bol olanlar için geçerli.

Mirror'da yer alan habere göre; yeni haberler bacaklarınızı yanlış zamanda tıraş ettiğinizi ortaya çıkardı.

En doğru zaman: Yatmadan önce
Güzellik uzmanlarına göre; bacaklar için en iyi tıraş zamanı; sabahleyin duş sırasında tercih edenleri üzecek ama gece yatmadan öncedir. Bu, en düzgün sonuca ulaşmanızı sağlar.

Bacaklarınızı sabah duş yaparken tıraş ederseniz; vücut ısınız yükselir ama dışarı çıktığınızda soğur. Bu da cildinizi ve gözeneklerinizi sıkılaştırır ve bacaklarınızda gün boyu karıncalanma hissi oluşturur.

Eğer bacaklarınızı gece tıraş ederseniz; bacaklarınız daha sıcaktır ve belli belirsiz şişer. Sabah kalktığınızda ise küçük kıl folikülleri geri çekilir ve kıl kökleri belli olmaz. Bu yüzden bacaklarınızın daha yumuşak olması için bacaklarınızı tıraş etmeyi gece saatlerine bırakmalısınız.

30 Eylül 2016 Cuma

Hızlı saç uzatmak için 12 yöntem

saç_bakımı
Güzellik bir bütündür, güzel bir yüz, güzel bir cilt, özellikle güzel saçlar bu bütünün en önemli parçasıdır. Fakat günümüzde kullandığınız saç düzleştiriciler, hava kirliliği, yetersiz beslenme, stresli yaşam gibi pekçok etken saçlarımızın hassaslaşmasına ve kırılmasına neden oluyor.

Saçlarımızı bu olumsuz etkenlerden korumak, sağlıklı görünmesini ve hızlı uzamasını sağlamak için uygulayabileceğiniz bazı yöntemler var.

İşte hızlı saç uzatmak için 12 yöntem:

Yumurta akı


Saçlarınızı uzatmanız için ilk doğal yöntemimiz ve hepinizin evinde olan şey; yumurta. "Yumurta kokmaz mı?" dediğinizi duyar gibiyiz. Ama merak etmeyin, yumurtanın kokusu saçınızda kalmayacaktır. Yumurta akını saçınıza güzelce sürdükten sonra, streç filmle sardığınız saçlarınızı birkaç saat bu şekilde bekletin. Daha sonra saçlarınızı yıkayın. Bu yöntem sayesinde hem saçlarınız daha hızlı uzayacak hem de 10 kat daha güçlü saçlara sahip olacaksınız.

Saçlarınızı tarayın


Bunu genellikle hepiniz yapmaktasınız. Peki, saçlarınızı taramanın saç uzamasına nasıl etkisi var? Saçlarınızı taramak saç diplerinize masaj yaparak kan akışını hızlandırmanızı ve böylece saçlarınızı beslemenizi sağlayacaktır. Beslenen saçlarınız ise daha hızlı uzama gösterecektir. Geniş dişli fırça seçerseniz de, saçlarınızı tararken kırılmaktan kurtarmış olursunuz.

Yağ karışımlı kür


Aktarlardan uygun fiyatlara satın alabileceğiniz yağlar ile hazırlanan kür tarifinde sıra. Üçer damla biberiye yağı, jojoba yağı ve lavanta yağına, ikişer damla kekik ağacı yağı ve sedir ağacı yağını karıştırın. Oluşan yağ karışımını kısık ateşte ısıtıp, saç diplerinize masaj yaparak yedirin.

Patates suyu - Bal - Yumurta sarısı (Maske)


Saçlarınızı hızlı uzatacak bir diğer tavsiyemiz ise, yine evinizde bulabileceğiniz malzemelerle yapacağınız bir maske tarifi. Haşlanmış patatesin suyu, bal ve yumurta sarısını karıştırarak oluşturduğunuz maskeyi, saç diplerinizden başlayarak aşağıya doğru uygulamalısınız. Bu maske ile saçlarınız hem hızlı uzayacak hem de nemli saçlarınız olacaktır.

Aloe vera maskesi


Aloe vera birçok bakım ürününde kullanılmaktadır. Özellikle cilt bakımında kullanılan aloe verayı sizler de saçlarınızın çabuk uzaması için kullanabilirsiniz. Yarım tatlı kaşığı bal, 1 çorba kaşığı limon suyu ve 1 fincan aloe verayı güzelce karıştırın. Karışımı saçlarınıza sürdükten sonra yarım saat bekleyin ve ardından saçlarınızı durulayın. Bu maskeyi düzenli aralıklara yaparsanız, canlı, parlak ve uzun saçlarınız olacaktır.

Elma sirkesi


Yine elinizin altında olan malzemelerden biri; elma sirkesi. Burada dikkat etmeniz gereken, sirkenizin organik olması. Marketlerden aldığınız çoğu sirke katkı maddesi içermektedir. Organik elma sirkeniz var diyelim. Peki nasıl kullanacaksınız? Saçlarınızı uzatmak için yapacağınız tek şey, durulama suyunuza 2-3 damla elma sirkesi katmak. Elma sirkesi saç köklerinizi besleyecek ve sonunda daha uzun saçlara sahip olabileceksiniz.

Soğan kürü


"Hep kokusunu sevmediğimiz şeyleri yazmışsınız siz de." diye söyleniyorsunuz sanki. Ama soğan da elinizin altında olan ve saç uzatmak için kullanabileceğiniz doğal yöntemlerden biri. Soğanı haşlayın ve daha sonra suyunu sıkın. Soğumuş soğan suyunu saçınıza iyice yedirin. Soğan suyunu bir süre saçınızda bekletin ve ardından saçınızı durulayın. Bu kür için kokmuyor diyemeyeceğiz. Bu yüzden, eğer kokusundan rahatsız olursanız, hafta sonu ya da evde daha uzun süre bulunacağınız zamanlarda bu kürü uygulayabilirsiniz.

Palmiye yağı


Uzun saçlara sahip olmanız için sizlere tavsiyelerimizden biri de, palmiye yağı. Saç uzatmada E vitamini oldukça etkilidir ve palmiye yağı da bu noktada derdinize dermandır. E vitamini yönünden oldukça zengin olan palmiye yağını, haftada 1-2 defa derinize temas ettirmeden saçlarınıza sürün. 10 dakika gibi kısa bir süre bekledikten sonra saçlarınızı şampuanlayın ve ardından güzelce durulayın. Palmiye yağı saçlarınızın uzamasını sağlayacağı gibi, aynı zamanda saçlarınızı güneşin zararlı ışınlarından, klordan ve deniz suyunun tahribatından da korur.

Saç şekillendiricilerden uzak durun


Saçlarınıza şekil vermek ve hacim kazandırmak için kullandığınız maşa, fön makinesi, düzleştirici, kurutma makineleri saç uzamasının düşmanları arasındadır. Çünkü, saç şekillendiriciler ısı sebebiyle saçınızdaki suyun buharlaşmasına neden olur. Nemsiz kalan saçlarınızın kırılması ve hatta dökülmesi daha da kolay olur. Saçlarınızı kurulamak için suyu iyi çeken bir havlu kullanmanız tavsiyelerimiz arasındadır.

 

Saç bakım kremi kullanın


Saç bakım kremleri de saç uzamasına katkı sağlayan ürünler arasındadır. Ancak, yine kreminizin doğal olmasına özen göstermelisiniz. Haftada 1 kere saçınıza saç bakım kremi sürerek, saç diplerinizin daha güçlü ve saçlarınızın daha parlak olmasını sağlayabilirsiniz.

Saç yıkama şeklinize dikkat edin


Saçlar yıkanırken genelde saç dipleri sert bir şekilde yıkanmaktadır. Ancak bu durum saç diplerinin zarar görmesine sebep olur. Saçlarınızı yıkarken saç diplerinizi parmak uçlarınızla masaj yapar şekilde yıkamalısınız. Bu hareketle saç diplerinizi uyarır ve kan dolaşımını hızlandırırsınız. Bu yöntem de saçlarınızın uzamasına etki eden önemli faktörlerden biridir.

Saçlarınız açık uyuyun


Birçok kadın, uyku sırasında saçlarının yüzlerine ya da boyunlarına temas etmesinden hoşlanmaz. Bu yüzden uyurken saçlarını toplarlar. Sıkıca bağlanan ve yastıkta gece boyunca ezilen saçlar zamanla güçsüzleşir. Bu da, saçlarınızın uzun ve sağlıklı olmasını engeller. Bu nedenle, uyurken saçlarınız mutlaka açık olmalıdır.

26 Eylül 2016 Pazartesi

Bacak tüylerini almak için en doğru zaman


sutun-gibi-bacaklar
Bacağınızın arkasında ağrı hissediyorsanız, bacaklarınızı tıraş etme zamanınızı değiştirmeniz hayatınızda büyük bir fark yaratacak. Çünkü vücut ısınızla bacaklarınızı tıraş etme arasında bağlantı var.

25 Eylül 2016 Pazar

Cilt güzelliğiniz için en iyi 25 öneri

cilt-beyazlatma
Cildinizi bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil. Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen tüylere karşı sürekli savaşmalısınız. İyi haber, hayatınız boyunca 1000 kere yeni cilt katmanı üretiyor olmanız. Böylece cildinizin pürüzsüz ve parlak olabilmesi için elinize birçok şans geçmiş oluyor.

İşte dermatoloji uzmanları tarafından yapılan araştırmalara göre 25 cilt bakım önerisi:

Soya sütü için


Kırışıklıklardan şikâyetçiyseniz, süt başınıza daha fazla bela açabilir. Yapılan üç büyük araştırma sonuçlarına göre fazla süt tüketen ergenlik çağındaki gençlerin akne problemlerinin arttığı saptanmış. İnek sütünde doğal olarak üreyen hormonların suçlu olabileceğini söyleyen araştırmacılar, 20'li ve 30'lu yaşlardaki kadınların da aynı şekilde bu hormonlara duyarlı olduklarını sözlerine ekliyor. "Eğer süt içmeyi çok seviyorsanız ve sivilce probleminiz varsa sütü azaltmanın faydasını görürsünüz" diyen bu konudaki araştırmaların öncülüğünü yapan Onkoloji Uzmanı Clement Adebamowo. Sözlerine şu cümleyi ekliyor: "Soya sütü gibi alternatif süt çeşitlerini tüketin."

Tüylerle savaş


Tüylerden acısız kurtulma vaatleri internette dolasan para tuzağı e-postalar ne kadar mantıklı geliyorsa, o kadar inandırıcı olabiliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre Eflornitin hidroklorid, reçete ile satılan Vaniqa adıyla satışa sunulmuş kremin, çene ve üst dudak bölgesindeki tüyleri yüzde 60 oranında azalttığı kanıtlanmış. Farklı iki araştırmada ise lazer yöntemiyle beraber uygulandığında tek başına kullanımına oranla daha etkili olduğu kanıtlanmış.

Cilt güzelliğine aspirin etkisi


Avustralya'da bulunan Oueensland Tıbbi Araştırmalar Fakültesi'nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre düzenli olarak, aspirin dahil, ağrı kesici kullanan insanlarda skuamöz hücreli karsinom (cilt kanserinin genel hali), üretme riskinin daha düşük olduğu saptanmış. Bu kanıt sadece cildinizi korumak için sürekli hap içmeyi doğrulamıyor olsa da, "Nasıl olsa geçer" dediğimiz ağrıların üzerine eğilmemiz için bir sebep daha ortaya koyuyor.

Kızarıklıktan kurtulun


ABD'de yaşayan yaklaşık 14 milyon insanda rosacea isimli bir hastalık bulunuyor. Hastalığı alkol, baharatlı yiyecekler, antrenman ve güneş ışınları tetikliyor. Yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer bir deri hastalığı olan rosacea, yarattığı kırmızı ciltle oldukça sağlıksız bir görüntü oluşturuyor. Araştırmacılar, bu hastalıktan yakınan insanların, yüzlerini bakım fırçasıyla yıkadıkları zaman ciltlerinin rahatladığını gözlemlemiş. Teoriye göre, fırça kullanımı cildi hafifçe soymak için kullanılan bakım ürünlerinin deriye daha kolay nüfuz etmesini ve kızarıklığa neden olan yanmayı ortadan kaldırıyor.

Doğal olanı tercih edin


Ortalık "doğal" ve "organik" olduklarını iddia eden cilt bakım ürünlerinden geçilmiyor. Eğer çevresel etmenler ve saflık oranları senin için önemliyse, Avrupa'da yapılan ürünleri tercih etmelisiniz. Denizaşırı ticaret yapan şirketler, yaptıkları ekolojik açıklamalarında az miktarda kullandıkları bileşenlerin kökenlerini araştırarak bu ürünleri anavatanlarından temin ettiklerini söyledi. Bu markalara bir kaç örnek: Lavera, Waleda ve Dr. Hauschka Skincare. ABD'de üretilen ürünlerde National Products Association'ın yeni Natural Seal (doğal damgası)'ına bir göz atın; ürünü oluşturan bileşenlerin yüzde 95 oranında doğal ve insan sağlığını tehdit edebilecek riskler taşımadığını belgelendiriyor.

Göz kremi kullanın


Vücudun her bir bölümü için farklı farklı kremler kullanmak her ne kadar masraflı olsa da pek de karşı koyamadığımız bir durum. Gerçekten gözleriniz için ayrı bir kreme ihtiyacınız var mı? Aslında evet, var. Fusco'ya göre "Göz çevresindeki cilt dokusu hassastır ve nazikçe ilgilenilmeye ihtiyacı vardır". Göz kremleri, retinol, AHA ve glikolik asit gibi yüz için tasarlanmış daha az tahriş edici bileşene sahiptir. Dolayısıyla en azından göz çevresi bakımı için paraya kıymanız gerekecek. Emin olun yaşınız ilerlediğinde iyi ki yapmışım diyeceksiniz.

Güneş kremi ve fondöten kullanımı


"Yüzünü UV ışınlarından koruyabilmek için en az bir çorba kaşığı 30 koruma faktörlü güneş kremini yüzüne boca etmelisin" diyor Dermatoloji Uzmanı Sara Marchese Johnson. Ancak kim bu kadar çok losyonu yüzüne sürmek ister ki? Daha kolay bir çözüm için yüzünüze bir kat güneş kremi sürdükten sonra üzerine güneş koruması içeren fondöten veya çinko, titanyum gibi doğal UV ışınlarını engelleyen mineraller içeren bir pudra uygulayın. Böylece güzel görünmekten de ödün vermemiş olursunuz.

Ayak bakımı


Pürüzsüz ve güzel bacaklar hiç kuşkusuz seksi bir görünüm sağlar ve her kadının hayalinde kusursuz bacaklar yer alır. New York Üniversitesi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doris Day, "Diz altında bulunan kesikler, yara izleri ve sıyrıkların iyileşmesi uzun zaman alır ve mikroplar için kolay giriş yolu oldukları için enfeksiyon kapmaya eğilimli olabilir" diyor. Sürdüğünüz nemlendirici kremden gelen bakteriler bacaktaki küçük çiziklerden vücudunuza girer. Bu çizikleri engellemek için nemlendirici şeritleri olan bir jilet kullanmayı tercih etmelisiniz. Pedikür yaptırmadan iki ya da üç gün önce bacaklarınızı tıraş etmemeye özen göstermelisiniz çünkü güzellik salonlarında kullanılan ayak havuzları, bakterilerin yaşadığı bir yuva olabiliyor.

Cilt kremi seçimi


Ortalama bir yetişkin günde en az yedi farklı cilt ürünü kullanıyor: Temizleyici, tonik, nemlendirici, gözaltı kremi, vücut losyonu, peeling ve serum. Ne çok şey! Aşırı yükleme yapmamak ve tahrişi önlemek için, Journal of Cosmetic Dermatology'nin Genel Yayın Yönetmeni Zoe Diana Draelos, kullanılan cilt bakım ürünlerinin en fazla 10 bileşenden oluşmasını tavsiye ediyor. Bir ürünün içinde ne kadar az bileşen varsa o kadar az probleme neden olur. "Kullandığın her cilt bakım ürünü arasında en az beş dakika bekle. Aksi takdirde bir önceki uygulamanın etkisini azaltmış olursun" diyor Fusco. Sabahki cilt bakım rutinini zamana yayın; böylece kullanılan serum en sevdiğiniz sabah programının son saatine kadar cildinize iyice nüfuz etmiş olsun.

Yastık kılıfınızı değiştirin


Uyuduğunuz zaman losyonlar, saç jelleri ve yağlar, vücudunuzu terletir, çarsaflarınız kirlenir. Miami Üniversitesi Dermatoloji Kliniği Öğretim Üyesi Kenneth Beer, çarşafların haftada bir yıkanmasını öneriyor. En azından, gözenekleri tıkayan bakterilerden uzak durmak için yeni bir yastık kılıfı geçirebilirsiniz.

Domates mucizesi


Yakın zamanda İngilizler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, günde beş çorba kaşığı domates püresi yiyen denekler, yemeyenlere oranla daha hafif güneş yanıklarına maruz kaldı. Araştırmacılara göre domateste bulunan doğal ve güçlü bir antioksidan olan likopen, kalkan görevi yaparak bizi güneşten koruyor (ipucu: Domatesleri pişirmek vücut tarafından besleyici maddelerin daha kolay emilmesini sağlar). Favori domatesli yemeğinizden yemeniz için güzel bir neden daha sunuyoruz ancak bu, SPF korumalı kreminizi bırakabileceğiniz anlamına gelmiyor.

Otobronzan kullandıktan sonra dikkat


2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre otobronzan kullandıktan sonra sekiz saat boyunca tenimiz, güneş ışınlarından kaynaklanan serbest radikallerin neden olduğu zarara aşırı duyarlı oluyormuş. Araştırmacıların cilt örneklerine uyguladıkları otobronzanlarda bulunan ana madde dihidroksiaseton (DHA), güneş ışınlarına maruz kalındığında birkaç dakika içinde serbest radikallerin oranını arttırmış (ürün uygulanmayan cilt örneklerinden yüzde 180 oranında daha fazla). Otobronzanların içinde yer alan bir başka etken madde olan eritüloz da ciltte aynı etkiyi yarattı. Araştırmacılar bronzlaştırıcının ciltle etkileşmeye başladığında serbest radikallerin UV ışınlarına maruz kaldığı zaman ortaya çıkan bir kimyasalı oluşturduğundan şüpheleniyor. En iyisi otobronzanı uyguladıktan sonra en az 12 saat güneş ışınlarından uzak durun.

Güneş kremi kullanımı


"Ne kadar yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanırsam o kadar iyi korunmuş olurum" diye düşünebilirsiniz ancak bu çok yanlış bir yaklaşım. 15 koruma faktörlü bir güneş kremi UVB ışınlarından yüzde 94 oranında koruma sağlarken SPF 30 bu oranı yüzde 98'e kadar arttırır. 50 koruma faktörlü kremleri inceleyecek olursak fazladan sadece yüzde bir oranında koruma sağladıklarını görürsünüz.

Uyumadan önce bakım yapın


Her gün düzenli olarak şekerleme yapıyorsanız cildinde hasarlar meydana gelmeye başlar. Uyku sırasında salgılanan hormonlar, yağ içeren salgıları arttırır ve 14 saatin sonunda bronz bir heykel gibi parlıyor olursunuz. Yağlı cilt tipine sahip olanlar yatmadan önce uygulayacakları gece bakımı sayesinde akne ve yağ çizgileriyle savaşabilir.

Sigarayı bırakın


İçtiğiniz sigara miktarı arttıkça cildinde oluşacak değişiklik üzerine işte yeni bir bilgi daha: 2007 yılında yapılan bir araştırmada sigara içmek vücudun güneş görmeyen yerlerini dahi ciddi şekilde yaşlandırıyor. Sigara içenlerin içmeyenlere oranla kolların iç kısımları gibi UV ışınlarına maruz kalmayan yerlerinde daha fazla belirgin kırışıklığa sahip olduğu kanıtlanmış. "Görünen o ki sigara içmek yaşlanmayı hızlandırıyor" diyor bu konudaki araştırmalara öncülük eden Mischigan Üniversitesi Dermatoloji Uzmanı Doçent Rosi Helfrich.

Çikolata tüketin


Yapılan araştırmalara göre birkaç parça siyah çikolata (sütlü olanları çok fazla seker ve yağ içeriyor) tüketmek, içeriğindeki flavonoller, UV ışınlarını emen ve ciltteki kan akışını hızlandıran koruyucu bileşen yardımıyla cildi koruyor. Bir araştırmada, 12 hafta boyunca her gün flavonoid bakımından zenginleştirilmiş kakao tüketen kadınların ciltlerinin daha yumuşak ve güneşe karşı yüzde 25 oranında daha az hassas duruma geldiği gözlemlenmiş.

Doktorunuzu iyi seçin


Güvendiğiniz doktorunuza kusur bulmaya çalışmıyoruz ama dermatoloji uzmanları hangi tümörlerin zararsız hangilerinin ise endişe verici olduğunu bulma konusunda çok iyiler. Journal of General Internal Medicine'de yayımlanan bir habere göre, dermatoloji uzmanlarının aile hekimlerine göre anormal cilt tümörlerini belirleme konusunda belirgin biçimde daha doğru saptamalar yaptıkları bulunmuş. Aslında, dermatoloji cerrahlarının yüzde 90'ından fazlası geçtiğimiz sene içinde dermatoloji uzmanı olmayan doktorlar tarafından gözden kaçmış veya yanlış tanı konmuş bir ya da daha fazla cilt kanseri vakasıyla karşılaşmıştır. Melanoma, en ciddi cilt kanseri çeşidi, 20 ile 39 yaş arasındaki en yaygın üçüncü kanser tipidir. Hemen cildinizi kontrol ettirmek için iyi bir dermatoloji uzmanına koşun.

Sakinleştirici kullanın


Daha fazla endişelenmeniz anlamına gelmiyor ancak stres gerçekten cilt rengini bozabiliyor. İngiltere'deki Manchester Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, denekleri, birçoğumuz için yapılması çok zor olan bir stres testine tabi tutmuş: Seyirci önünde konuşma yapmak. Konuşma öncesinde ve sonrasında, katılımcıların kalçalarından deri örnekleri alınmış ve hücresel faaliyetler karşılaştırılmış. Gergin ciltteki bağışıklık sistemi düzenleyici hücrelerde, yüzde 16,4 oranında düşüş saptanmış. Diğer bir araştırmada ise stresin akneleri kötüleştirdiği kanıtlandı. Eğer çok baskı altında hissediyorsanız, cildinize daha çok özen göstermelisiniz.

Kızartmalardan uzak durun


Bir grup araştırmacı, 12 hafta boyunca akneli cilde sahip 23 kişiyi yüksek protein-düşük glisemik indeks diyetine tabi tuttu. Sonucu tahmin edin bakalım. Ciltlerindeki akne sorunu çok daha iyiye gitti. Deneklerin yüzde 22'sinde daha az lekelenme görüldü. Yüksek-karbonhidrat diyeti uygulayanlarda ise bu oran yüzde 14'te kaldı (Bonus: Düşük-karbonhidrat diyeti uygulayanların hepsi kilo verdi!). Araştırmacılar kilo kaybının mı yoksa diyetsel değişikliğin mi buna yardımcı olduğunu kesin söyleyemese de, görünen o ki beslenme, cilt yapısında çok önemli bir rol oynuyor. Yağsız proteinden bol bol tüketirken, yüksek glisemik indeksli besinleri azaltın (örneğin nişastalı kızartmalar ve şekerlemeler).

Duş alın


"Terlediğimiz zaman vücut daha fazla sebum (yağlı gözenek-tıkayıcı salgı) üretir", diyor Dermatoloji Uzmanı Audrey Kunin. Öğle vakti yapılan bir antrenmandan sonra sakın duştan kaçmaya çalışmayın. Bakteriler ter ve yağdan beslenmeye bayılır. Eğer duş almazsanız onlara eşsiz bir ziyafet sunmuş olursunuz. Terlemeye neden olan her etkinlikten sonra kendinizi soğuk su ve yağ temizleyici glikolik ya da salisilik asit içeren bir duş jeline teslim edin.

Pahalı diye almayın


Mükemmel Cildin Yeni Bilimi kitabının yazarı Fotobiyoloji Uzmanı Daniel B.Yarosh'a göre: "Süslü püslü bileşenlerden oluşan pahalı yüz temizleyicilerine servet harcamaya gerek yok. Onlar bir dakikadan daha az süre cildinde kalıyor ve bu kadar kısa süre içinde doğru düzgün çalışmaları mümkün değil." Bazı fiyatı yüksek temizleyiciler, cilt yüzeyinde tahrişe neden olabiliyor. İşe ucuz yüz temizleyicilerini deneyerek başlayın. Her ikisinin de kir, yağ ve ölü deri hücrelerini cildin doğal yağ dengesini bozmadan temizlediğini göreceksiniz.

Dudaklarınızı koruyun


UV ışınlarına karşı koruyucu içeren dudak kreminden bahsediyoruz, koyu kırmızı ve yapış yapış dudak parlatıcısından değil. Dudaklar, göz çevresi ve göğsün üst bölümü gibi vücuttaki en ince deri tabakasına sahiptir. Dolayısıyla ekstra korumaya ihtiyaç duyar. Amerikan Dermatolojik Cerrahi Birliği'nin yaptığı bir araştırmada katılımcıların sadece yüzde 47'sinin UV koruyucu içeren dudak kremi kullandığını saptamış. Bu kötü haber çünkü Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi Dermatoloji uzmanlarından Erin Welch'e göre dudaklardan kaynaklanan cilt kanseri tipi yayılma riski en yüksek olanı.

A ve C vitaminleri tüketin


Organik ürünler satan bir markete giderek alışveriş sepetini araştırmalarla cildi koruyup yeniden yapılandırdığı kanıtlanmış meyve ve sebzelerle doldurabilirsiniz. Her gün A ve C vitaminleri (her ikisi de antioksidan özelliği taşır) içeren yiyecekleri tüketmeye çalışın. Özellikle seçmenizi tavsiye ettiklerimiz: Lifli yeşillikler, turunçgiller (özellikle portakal), böğürtlen, çilek, dolmalık renkli biberler.

Yaşlanma karşıtı ürünler kullanın


İlk kaz ayaklarının göz çevresinde oluşmasını beklemeden küçük bir tüp yaşlanma karşıtı bakım ürünü edinin. "Hamile ve emziren kadınlar hariç, 20'li yaşlarındaki hemen hemen her kadın lokal olarak retinoid kullanıyor olmalı" diyor New York'taki Mount Sinai Tıp Okulu Dermatoloji Uzmanı Doçent Francesca Fusco. Nedenini ise söyle anlatıyor: Retinoidler, A vitamini içeren bileşenler, cildi güneşin zararlarından korur ve yaşlanma belirtilerini önler. Hirsch'e göre "Bunlar cilt yenilenmesini, cansız gözenek tıkayıcı hücrelerin dökülmesini sağlar."

23 Eylül 2016 Cuma

Sonbaharda Saç Dökülmesi

sac-dokulmesi
Saç dökülmeleri maalesef kadınların başa çıkmayı en çok istedikleri ancak maalesef bunda biraz zorlandıkları sıkıntılar arasında yer alıyor. Sonbaharda saç dökülmesi ise bu sorunun iyice başa bela olmasına neden oluyor çünkü artan saç dökülmeleri bu mevsimde bizleri çileden çıkartmayı başarıyor. Bu durumun sebepleri ve onu en azından bir nebze azaltabilmenin yollarını sizler için araştırdık.

Hem kadınlarda hem de erkeklerde saç köklerini oluşturan foliküller, saçlarımızın uzamasını sağlıyorlar ve saçlarımız bu foliküllerden çıkmaya başladıklarında ona bağlı olarak hayatlarını devam ettiriyorlar. Ancak doğal yollardan uzayan saç, 2 ila 7 sene arasında kökü ile bağlantısını kesiyor ve bağlantının kesilmesinin ardından bir kaç ay içerisinde de dökülüyor. Bu süreç saçın doğal ömrü olduğu için vadeyi uzatmak mümkün değil ancak bu doğal ömrün kısalmasına sebep olan şeyler, maalesef saçların dökülmesini giderek hızlandırıyorlar.

Bunların başında yaz aylarında saçları hor kullanmak geliyor. Evet, yanlış duymadınız. Saçların kökleri ile bağlantılarının kesilmesinden bir kaç ay sonra dökülmeye başlıyorlar ve bu süreç genellikle sonbahar aylarına denk geliyor. Yazın sürekli tuzlu suda yüzmek, saçları çok fazla veya çok az yıkamak, güneşte durmak, rüzgarlı havada bulunmak, yanlış şampuan kullanmak gibi etkenler, maalesef saçların köklerinden ayrılacakları süreyi kısaltıyorlar ve bu bağlantı koptuktan bir kaç ay sonra sonbaharda saçlara elveda demeye başlıyoruz. Dolayısıyla sohbaharda saçların dökülmesine engel olmanın ya da bu süreci yavaşlatmanın en önemli yolu, yaz aylarında saçlarımızı olabildiğince korumak, onlara doğru bir şekilde bakım yapmak.

Sonbaharda saçların dökülmesini hızlandıran bir diğer etken ise genellikle beslenme, uyku ve çalışma düzeninin değişmesi, daha fazla stres ve bozuk moral ile başbaşa kalmak. Sonbahar aylarının biraz depresyon yapıcı etkisi, biraz da sebze meyvelerin azalmasından dolayı değişen beslenme düzenimiz, yaz tatilinden sonra işe başlamanın can sıkıcı yanları ve bozulan uyku düzeni gibi şeyler, maalesef saçların yapısının bozulmasına sebep oluyorlar. Sonbahara girişte zarar görmeye başlayan ve zayıflayan saçlar ise sonbahar bitmeden dökülmüş oluyorlar.

Saçlara yaz aylarında dikkat etmenin yanında hayat düzenimiz ve beslenmeye de sonbaharda özen göstermemiz, saç dökülmesinin önüne geçmemize destek olacaktır.

20 Eylül 2016 Salı

Saç boyasının ömrünü uzatmak için yapılması gerekenler

dip_boya_sac_boyasi
Işıltılı platin, ateşli kızıl, çikolata kahve veya gece siyahı saç renginizle yenilenmiş bir şekilde kuaförden çıkıyorsunuz ancak ilk yıkamada saçınız bambaşka bir renge mi dönüşüyor?

Soho'nun uzman saç boyacısı Cutler Salon ve Elizabeth Hiserodt saç renginin kalcığını sağlamak için önerilerde bulundu.

Gereken bakımı yapın


En büyük problem dünya para döktüğünüz saç renginize, diğerlerinden daha fazla bakıma ihtiyacı olmasına rağmen, gereken bakımı yapamamanızdır. Elizabeth Hiserodt, "Her renk saçın durumuna göre değişir, hassas saçın rengi daha çabuk solar. Kırmızı saç rengi de diğerlerinden daha çabuk solar” dedi.

Eğer saçınız beyazları gidermek için çift işlem görmüş ya da kimyasal açıdan zarara uğramışsa, saçınız başka bir boyama işleminden sonra gözenekli hale gelecektir. Hassas saçlarla çalışıldığında saçtaki fazla gözenekler, daha fazla bakım gerektirir. Saçınızı gelecekteki zararlardan ve renk solmasından korumak için yağlar ve vitaminlerle bakım yapmayı ihmal etmemelisiniz.

Saçınızı çok sık yıkamayın


Doğal saçı bile çok sık yıkamak zararlı, boyalı saçlar için çok daha zararlı. Elizabeth Hiserodt, "Saçı şampuanlamadan önce saç boyandıktan sonra iki gün bekleyin, çünkü saçtaki gözeneklerin kapandığından ve iyileştiğinden emin olmak istersiniz. Böylece saçın rengi hemen solmaz.” dedi. Bu ayrıca saç rengi koruyucu şampuan ve saç kremi kullanmayı gerektirir. Fakat renk koruyucu şampuanını çok sık kullanırsanız o da saç renginin solmasına neden olur.

Saçınızı uzun süre güneşe maruz bırakmayın


Elizabeth saçın güneşlenmesini engellediği için UV korumalı ürünlerden uzak durulmasını öneriyor. "Güneş saçınıza parlaklık kazandırmakla beraber saç renginizi soldurarak saça zarar verir. Uzun süre dışarıda kalacaksanız şapka ya da onun gibi bir şeyle saçı korumak en iyisidir.” UV ışınları ayrıca saçta oksitlenmeyi tetikler ve bu da saç renginin solmasına, tonunun değişmesine neden olur.

Kuru saçla yüzmeyin


Su, başlı başına saç rengini kötü etkiler fakat okyanusta ya da havuzda yüzüyorsanız, saçınızı diğer tür sulardan korumaya çalıştığınızda, bu suyu avantaja çevirebilirsiniz. Yüzmeden önce saçınızı saç kremiyle durulamadan bırakmanız, saçınızı korumaya yardımcı olacaktır. Koyu renkli saçlarınızı doğal ve besleyici su ve saç kremiyle kaplamak, saçın deniz suyundan ve klordan kurumasını engeller.

Sporun saç bakımınızı engellemesine izin vermeyin


Kendinizi spora gitmekten alıkoyamadığınızdan saçlarınızı sürekli yıkamak zorunda kalıyorsunuz, yapmayın! Elizabeth Hiserodt,"Sıkı egzersiz yapan kişiler, sürekli saçlarını yıkama eğilimindedirler. Düzenli olarak kullandığınız şampuanın yerine besleyici şampuanlar kullanmanız saç rengini solmayı engelleyecektir. Ya da sadece saçınızı ıslatıp, saç kremi kullanabilirsiniz. Bu da saçlarınızı köpürtmeden temizlemenizin başka bir yoludur” önerisinde bulundu.

19 Eylül 2016 Pazartesi

Hızlı saç uzatmak için 12 yöntem


saç_bakımı
Güzellik bir bütündür, güzel bir yüz, güzel bir cilt, özellikle güzel saçlar bu bütünün en önemli parçasıdır. Fakat günümüzde kullandığınız saç düzleştiriciler, hava kirliliği, yetersiz beslenme, stresli yaşam gibi pekçok etken saçlarımızın hassaslaşmasına ve kırılmasına neden oluyor.
Saçlarımızı bu olumsuz etkenlerden korumak, sağlıklı görünmesini ve hızlı uzamasını sağlamak için uygulayabileceğiniz bazı yöntemler var.

17 Eylül 2016 Cumartesi

Uzun ve hacimli kirpikler için 6 ipucu

kiprik-dolgunlastirma
Bütün kadınlar her zaman uzun ve hacimli kirpiklere sahip olmak ister ve bunun için de birçok yönteme başvurur. Siz de rimel hileleriyle, besleyici ürünlerle ve bazı basit makyaj tüyolarıyla hep hayalini kurduğunuz o mükemmel ve uzun kirpiklere kavuşabilirsiniz.

İşte sizin için bir araya getirdiğimiz 6 ipucu:

Şeffaf bir primer kullanın


Ekstra uzun kirpikler için rimeli uygulamadan önce primer rimel sürün.

Kirpik kıvırıcınızı ısıtın


Kirpik kıvırıcınızı kullanmadan önce saç kurutma makinesiyle ısıtın. Kirpik kıvırıcınızın sıcak olması kirpiklerinizin daha uzun süre kıvrık kalmasını sağlar. Bir nevi kirpikleriniz üzerinde sıcaklıkla şekillendirme aleti kullanmışsınız gibi.

Kirpiklerinizi tarayın


Daha net bir görünüm ve rimelin kirpiklerde kümelenmesini önlemek için rimeli uygulamadan önce ve sonra kirpiklerinizi taramalısınız.

Bebek pudrası sürün


Kirpiklerinize rimel uygulamadan önce bebek pudrası serpiştirin. Bu işlem kirpiklerinizin kabarmasını sağlayacak. Ardından rimeli uygulayınca kirpikleriniz daha da kalın gözükecek.

Kirpiklerinizi Hint yağıyla nemlendirin


Hint yağı, parlak ve hacimli kirpiklere kavuşmanızı sağlayan folikül uyarıcı ve besleyici özelliktedir. Yatmadan önce temiz bir fırça veya kulak pamuğuyla Hint yağını kirpiklerinize uygulayın. İsterseniz Hint yağını uygulamadan önce içine birkaç damla E vitamini veya aloe vera ekleyebilirsiniz. Bir gece gözünüzde kalsın ve sabah ılık suyla durulayın.

Hacim için limon kabuğu kullanın


Limon kabuğu kirpiklerinize hacim katar. 1 yemek kaşığı kurutulmuş limon kabuğunu birkaç gün Hint yağı veya zeytinyağında bekletin. Bu karışımı kirpiklerinize uygulayın, bir gece bekletin ve sabah durulayın.

13 Eylül 2016 Salı

Bakımlı görünmenizi sağlayacak güzellik önerileri

guzellik-hatalari
Kendinizi güzel ve bakımlı hissetmek için ille de kuaföre veya spor salonuna gitmenize gerek yok. Kendi imkanlarınızla da kusursuz bir güzelliği yakalayabilirsiniz. Yapmanız gereken şey sadece biraz emek ve zaman sarf etmek olacaktır.

İşte size altın değerinde güzellik önerileri:

- Cildiniz kuruysa ve sürekli su kaybediyorsa yapmanız gereken şey badem özlü nemlendirici kremler kullanmak olmalı.

- Dudaklarınızın daha dolgun ve bakımlı görünmesi için dudak kaleminizi veya rujunuzu buzdolabında bekletmelisiniz. Sonrasında soğuk olarak uyguladığınızda daha kalıcı ve süper bir sonuç alacaksınız.

- Manikür esnasında ellerinizi sıcak su yerine ılık sütün içerisinde bekletirseniz tırnaklarınızı güçlendirir ellerinizin yumuşacık olmasını sağlarsınız.

- Cildiniz ne yaparsanız yapın sürekli parlıyor ve kötü bir görüntü veriyorsa bunun için fondöten kullanmadan önce matlaştırıcı nemlendirici kremleri tercih edebilirsiniz. Böylelikle cildiniz daha mat görünecektir.

- Göz makyajını temizlemek biraz dikkat ister. Göz ve göz çevrenizi çok bastırmadan yumuşak hareketlerle silerek temizlemelisiniz. Gözlerinizin içinden dışarı doğru hafif ve dairesel hareketlerle gözlerinizdeki makyajı silebilirsiniz. Böylece zamanla göz çevrenizde oluşacak olan kırışıklıkların önüne geçmiş olacaksınız.

12 Eylül 2016 Pazartesi

Yeni makyaj trendi: Draping


makyaj3
Yeniden hayatımıza giren 70’lerin giyim kuşam ve ayakkabı modasından sonra şimdi de makyaj tekniği draping bu yılın trend makyaj stili olarak karşımıza çıkıyor.
Modada son yıllarda geriye dönüşler oldukça fazla. Bu sonbahar kış modasında da 70’lerin makyaj trendi geri dönüyor. Draping makyaj trendi aslında geçmişte gördüğümüz ve gözümüzün son derece aşina olduğu bir teknik. Doğal makyajdan ve dolayısıyla da doğal tonlardan hoşlananların çok seveceği bu teknikte ana malzeme ‘allık’. Son birkaç senenin en trend makyaj akımlarından olan kontürleme tekniğine de benzeyen draping bronzer yerine allıkla uygulanıyor. Bu teknikte, bronz renkli ürünler yerine pembe ve şeftali tonlarında allıklarla yüzü gölgelendirip aydınlatabiliyorsunuz.

11 Eylül 2016 Pazar

Evde saç uzatma yöntemleri

suna-dumankaya-sac-bakimi
Saçların sağlıklı bir şekilde ve bakımını kaybetmeden uzaması hem saç kökleri hem de boyları için çok önemlidir. Evde saç uzatma yöntemleri uygulayarak hem doğal bakım yapmış olacaksınız ki bu saç sağlığı için oldukça önemli hem de saçlarınız olması gerekenden çok daha hızlı uzayacak.

Saç uzatma yöntemleri uygulamalarından bahsetmeden önce belirtmeliyiz ki saçlara sadece dışarıdan bakım yapmak yeterli değil. Bu anlamda saçları içeriden beslemek yani yediğimiz ve içtiğimiz gıdalara dikkat ederek özellikle asitli içeceklerden, aşırı yağlı yiyeceklerden ve aşırı şekerli gıdalardan uzak durarak saçlarınız için önemli bir adım atmış olacaksınız.

Bunun dışında bol su içmek hem saç sağlığı hem de saçların hızlı uzaması için oldukça önemlidir. Saç uzatma yöntemleri için doğal yağlardan faydalanacağız. Her yöntem için gerekli olan bakım yağı ve diğer malzemeleri dikkatle okumanızı tavsiye ediyoruz.

Tatlı badem yağı ve sarımsak


Sarımsağın saç köklerini canlandırarak beslediğini eminiz ki pek çok kaynaktan okumuşsunuzdur. Hem yeni saç oluşumunu destekliyor hem de saçların dökülmesini engelliyor. Bu sayede saçlar daha hızlı uzarken yıpranmalar da ortadan kalkmış oluyor. Saç uzatma yöntemleri konusunda ilk olan bu yöntem için bir diş sarımsak ve iki tatlı kaşığı tatlı badem yağı gerekiyor. Sarımsağı iyice ezin ve iki tatlı kaşığı tatlı badem yağına ekleyin.

Bu karışımı mümkünse 2 saat kadar oda sıcaklığında bekletin. Bu sayede sarımsağın özü badem yağına iyice karışsın. Sonrasında saç köklerinize sürün. Saçlarınızı hava almayacak şekilde streç film ile sarın ve bekleyebildiğiniz kadar uzun süre bekleyin. Eğer zamanınız yoksa saç kurutma makinesi ile beş dakika boyunca kürün saç diplerinizde çalışması için ısı uygulayın. Bu yöntemi her hafta 2 defa olmak şartı ile uygulayın.

Hindistan cevizi yağı ve keten tohumu yağı


Organik olan hindistan cevizi yağı katı kıvamlı olduğu için bir yemek kaşığı kadar alın ve oda sıcaklığından yüksek bir sıcaklıkta, mümkünse mikrodalga fırında eritin. İçerisinde iki çay kaşığı kadar keten tohumu yağı ekleyin ve karıştırarak saç köklerinden itibaren uçlarına kadar uygulayın. Bu sayede yalnızca saç kökleriniz değil boyları ve uçlarına da bakım yapmış olacaksınız. Saçlarınız uzarken aynı zamanda sağlıkla parlamaya da devam edecek.

Yumurta ve zeytinyağı


Bir adet yumurtayı mikser yardımı ile iyice karıştırın ve içerisine bir yemek kaşığı zeytinyağı ekleyin. Bu bakımı saçlarınız yağlı iken yaparsanız etkisinin daha fazla olduğunu zamanla anlayacaksınız. Saç köklerinden başlayarak tıpkı saçı boyuyormuş gibi saç uçlarına kadar uygulayın ve streç film ile saçlarınızı sarın. Saçlarda mümkünse varsa 3-4 saat bekletin. Kokusu biraz ağır olsa da çok etkili ve faydalı bir saç uzatma yöntemi olduğu için katlanmanızı tavsiye ediyoruz.

Soğan suyu kürü


Soğan yalnızca yemeklerde kullanılmıyor. Saç uzatma yöntemleri başında yer alan soğan suyu kürü oldukça faydalıdır. Bir adet soğanı 4'e bölüp (kabukları ile birlikte) 2 su bardağı su ile kaynatın. Soğanlar içerisinde iken soğumaya bırakın ve ılımaya başladığında soğanları avucunuza alarak içerisinde kalan suyu sıkıp kalan su ile saçlarınızı yıkayın.

Saçlarınızın ıslak kalması çok önemlidir. Saç köklerinizde karıncalanma hissetmeye başlıyorsanız etki ediyor demektir biraz dişinizi sıkın. Bu sayede saçlarınız hayal edemeyeceğiniz kadar hızlı uzamaya başlayacak. Bu yöntemi her sıklıkta kullanabilirsiniz. Son derece ekonomik olan bu saç uzatma yöntemi hemen hemen herkeste etkilidir.

Elma sirkesi


Saçlarınızı ne sıklıkta yıkıyor olursanız olun elma sirkesini kullanın. Fakat bahsettiğimiz elma sirkesi marketlerde satılan ve doğal olmayan elma sirkesi değil. Mutlaka organik veya ev yapımı olmalıdır. Duş sırasında bir kova su hazırlayın ve içerisine bir çay bardağının yarısı kadar elma sirkesi ekleyin. Son durulama suyu olarak yalnızca saçlarınızı bu su ile durulayın. Saçlar hem kepeksiz hem parlak hem de çok çabuk uzamaya başlayacaktır.

Üzüm çekirdeği yağı ve çörekotu yağı


Saçlarınızı uyumadan önce mutlaka tarıyorsunuzdur. Zira bu saç uzatma yöntemleri için oldukça önemli bir uygulamadır. Saçlarınızı her gece taradıktan sonra sadece diplerine birer çay kaşığı üzüm çekirdeği yağı ve çörekotu yağını ekleyerek uygulayın. Bu şekilde sabaha kadar yağlar saç köklerinizde kalmalı ve etki etmelidir. Sabah uyandığınızda duş alıp saçlarınızın son durulama suyuna elma sirkesi ekleyerek durulayın. Bu saç uzatma yöntemini gün aşırı denemenizi tavsiye ediyoruz.

8 Eylül 2016 Perşembe

7 etkin yöntemle pürüzsüz bir cilt

gergin-cilt
Yaz mevsiminin bitip sonbahara geldiğimiz şu günlerde, cildinizin yenilenmeye ihtiyacı olduğunu düşünenlerdenseniz, dünyanın çeşitli yerlerinde uygulanan bu yöntemleri denemelisiniz.

Dünyadaki tüm kadınlar pürüzsüz, parlak, sağlıklı bir cilt ister ve bunu sağlamak için de kendilerine göre yöntemleri vardır.

İşte 7 etnik yöntem:

Pirinç suyu


Asyalı kadınlar yüzlerini yıkamak için Jasmine pirinci kaynatarak, pirinç suyu elde ederler. Uzmanlara göre, oldukça ucuz ve kolay olduğu için pürüzsüz bir cilt için en iyi yöntemlerden biridir. Pirinç suyu, içerdiği E vitamini ve antioksidanlar sayesinde cildi yumuşatır.

Kahve telvesi


Endonezyalı kadınlar, kahve çekirdeklerini sabah uyanmaktan daha fazlası için kullanıyorlar, ciltlerinin pul pul olmasına karşı bir tedbir olarak. Çekirdeklerdeki kafein cildin sıkılaşmasına yardımcı oluyor ve böylece daha pürüzsüz ve yumuşak görünmesine. Ve eğer bu sizin için yeterli değilse, bu ritüelin nefis kokmanıza da sebep olacağını hatırlatırız. Üstelik kahve çekirdekleri sadece yüzünüz için değil tüm cildiniz için işe yarayacaktır.

Shea yağı


Bir tavsiye de Afrikalı kadınlardan. Shea yağı, vücudunuz tarafından emilip yumuşak ve nemli kalmasına yaramaz, aynı zamanda kuru ve sert bölgeler varsa onların da iyileşmesine sebep olur. Ve daha da güzeli kırışık oluşumunu da azaltır.

Deniz lahanası


Çin'de, kadınlar nemlendirici ve yenileyici etkisi yüzünden yüzlerini deniz lahanası ile kaplarlar. Bulması güç olsa da böyle bir şansınız varsa asla pişman olmayacağınızı bilmelisiniz. Deniz lahanası sildi yumuşatır, pürüzsüzleştirir ve ölü hücrelerden arındırır. Yüzünüze uyguladıktan sadece birkaç dakika sonra bile daha genç ve taze görüneceksiniz.

Kahverengi kil


Eğer Fas'taki kadınlarının cildinin nasıl bu kadar sağlıklı göründüğünü merak ediyorsanız, sebebi kil. Ama herhangi bir kil değil. Atlas dağlarında bulunan 'rhassoul' adında özel bir kil kullanıyorlar. Bu kilin cildin elastikiyetini arttırdığı ve lekelerden koruduğu söyleniyor. Tabii tek sorun Fas'ta kolay bulunuyor olmasına rağmen, diğer ülkelerde biraz zorlanabileceğiniz gerçeği.

Deniz çamuru


Ölü denize bu ismin verilme sebebi içerdiği tuz oranıdır. İçinde uzun süre yüzmek istemeyebilirsiniz ama yaparsanız cildiniz denizdeki çamurdan oldukça faydalanacaktır. Bu çamur, ölü deri hücrelerinin temizlenmesine yardım eder ve cildi mümkün olan en sağlıklı besinlerle tazeler. En güzeli ise kozmetik dükkanlardan da ürün olarak satın alınabilmesidir.

Çay


Özellikle roobios çayı. İçmek de faydalıdır ama cilt için tropikal olarak uygulanmalıdır. Güney Afrika'da, kadınlar roobios çayından üretilen losyon ve sabunları tercih eder.

7 Eylül 2016 Çarşamba

6 Eylül 2016 Salı

Elma sirkesinin güzelliğinize olan faydaları

astıma-elma-suyu
Sirkenin cildinize, saçınıza, evinize kadar pek çok konuda yararı olduğunu biliyor muydunuz? Üstelik Miranda Kerr ve Megan Fox gibi güzellikleriyle göz kamaştıran ünlüler, elma sirkesi modası da başlattı.

Neredeyse bütün marketlerin raflarında bulunan elma sirkesinin yemeklerde kullanımı dışında sağlık ve hastalıkların tedavisinde de yaygın bir şekilde kullanıldığını söylemek mümkün.

İşte elma sirkesinin denenmiş ve sonuç alınmış 9 faydası:

Saçları parlatır


Sirkeyi, saçınızı şampuanladıktan sonra durulama amacıyla kullanabilirsiniz. Sirke, saç köklerini güçlendirir ve saçları parlatır. Bunun için eski bir şampuan şişesine, bir iki yemek kaşığı sirke koyup suyla doldurun. İyi sonuç alabilmek için haftada birkaç kez şampuanlama sonrası sirkeli su kullanın.

Doğal elma sirkesi cildin PH'ını düzenler


Tonik yerine doğal sirkeyi sulandırarak pamuk ile yüzünüze uygulayın. Bunu geceleri yüzünüzü yıkadıktan sonra ve sabah yüzünüze nemlendirici sürdükten sonra yapabilirsiniz. Elma sirkesini hafif kompres yaparak uyguladıktan sonra gece boyunca sirkenin cildinizde kalması, ciltteki yaşlanma lekelerinin ve sivilce izlerinin geçmesine yardım eder.

Dişteki lekeleri temizler


Dişlerinizin beyazlaması için elma sirkesiyle dişlerinizi fırçalayın, ağzınızı suyla çalkalayın.

Güneş yanıklarını iyileştirir


Bir fincan sirkeli suyu banyo suyuna eklemek ve bu suyun içinde 10 dakika kadar kalmak, güneş yanığının acı veren etkisini ortadan kaldırır.

Kilo vermeye yardım eder


Kilo kontrolü için yaklaşık yarım litre suya iki yemek kaşığı kadar elma sirkesi eklemelisiniz. Sirkeli suyu gün boyunca yudumlayabilirsiniz. Elma sirkesinde bulunan temel içerik maddesi asetik asit, günlük olarak alındığında kilo vermede etkili oluyor. 2009 yılında yapılan ve "Bioscience, Biotechnology and Biochemistry" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, 12 hafta boyunca asetik asit tüketen kişilerin vücut ağırlıklarında, karın bölgesi yağlarında, bel çevresi ölçüsü ve trigliseritte azalma görüldü. Trigliserit, kaçınmamız gereken kötü kolesterolü artırır.

İçsel vücut sistemini dengeler


Vücut sürekli denge durumuna ulaşmak için çaba sarf eder. Doğal elma sirkesi de vücudun sağlıklı alkalin pH seviyesini sürdürmesine yardım eder. Araştırmalara göre, yüksek asit seviyesi (düşük pH seviyesi) enerjiyi düşürür ve enfeksiyon etkisini artırır.

Detoks yapmaya yardım eder


Vücudun pH'ını dengelemeye yardım eden elma sirkesi, vücudun baştan aşağı zehirden arınmasını sağlar. Araştırmalar, kardiyovasküler dolaşımı uyarmaya yardım ettiğini ve karaciğerin toksinlerden arınmasını sağladığını gösteriyor.

Alerji etkilerini azaltır


Sirke vücuttan mukusu atmaya ve lenf düğümlerini temizlemeye yardımcı olur. Araştırmalar, elma sirkesinin, mukusu ve tıkanıklığı azaltma yeteneğinden dolayı alerjiye de iyi geldiğini gösteriyor. Alerji etkilerini azalttığında sinüs enfeksiyonlarını ve boğaz ağrısı, baş ağrısı gibi onunla ilgili semptomları da gidermeye yardım edebiliyor.

Ev temizliğinde etkili sonuç verir


Çeşitli eşyaları temizlerken sirke kullanmak, evde ve günlük hayatta doğal olmayan kimyasal tüketimini azaltmak anlamına gelir. Ayrıca ellma sirkesiyle tuvaletinizi ve banyonuzu temizleyerek etrafa elma kokusu yayılmasını sağlayabilirsiniz. Sirkeyi tuvalete döktükten sonra bütün gece beklemesine izin verin. Sirkeyi aynı zamanda bulaşık makinesinde deterjan yerine kullanabilirsiniz. Bir bardak su ile yarım bardak sirkeyi karıştırıp ve bu karışımdan mikrodalga fırın, mutfak yüzeyleri, pencereler, aynalar ve daha pek çok yeri temizlemek için yararlanabilirsiniz.

5 Eylül 2016 Pazartesi

Doğru beslenme ile ruh sağlığı arasındaki ilişki


diyet_menusu
1930’lu yıllarda yayımlanmış psikiyatri ders kitaplarında da şizofren hastalarının genelde kötü beslenen kişiler olduğu yazıyordu. Hekimler, çok önceden kötü beslenmenin zihinsel rahatsızlıkların oluşumuna katkıda bulunduğunu tespit etmişlerdi.

1 Eylül 2016 Perşembe

Havuz suyundan yıpranan saçlara özel bakım tüyoları

kepekli-saclar
Yazın hayatımız oldukça hareketli geçiyor. İş çıkışı arkadaş buluşmaları, hafta sonu deniz, havuz, özellikle bu aylarda sürekli katıldığımız düğünler, kokteyller…

Bu hareketlilik ruhumuza iyi gelse de, saçlarımız için durum biraz farklı. Sık sık işlem gören, düzleştirilen, boyanan saçlar, deniz, havuz ve güneş ışınlarının da etkisiyle gün geçtikçe nemini kaybedip kırılmaya, hatta dökülmeye başlıyor. Sağlıklı, parlak ve güçlü saçlara yeniden kavuşmanın yolu ise, vücudun ihtiyacı olan suyu karşılayarak nem dengesini düzenlemekten geçiyor.

Su tüketimi oldukça önemli


Yetersiz su tüketimi sonucunda saçta kırılma ve dökülmelerin yanı sıra ciltte kuruluk ve kepeklenme oluştuğunu da söyleyen Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy, "Yetersiz su tüketimi saç kuruluğuna, kırılmalarına ve saç kayıplarına neden olabiliyor. Su sadece nemlendirmiyor, vücudu temizliyor, sağlıklı, ipeksi ve parlak saçlara kavuşmamızı sağlıyor. Su içilerek derinin temizlenmesi ayrıca, kuruluğu, kepeklenmeyi ve saç dökülmesini de önlüyor” dedi.

Protein, omega-3, çinko, demir ve biotin


Saç kökten beslendiği için sağlıklı saçların sırrını, dengeli beslenme ve yeterli su tüketimi olarak açıklayan Canan Aksoy, protein, omega-3, çinko, demir ve biotin alımının da canlı saçlar için gerekli olduğunun altını çizdi.

Kadınlarda 2 erkeklerde 2,5 litre


Besin maddelerinin hücrelere taşınması, atık maddelerin vücuttan atılması gibi birçok yaşamsal fonksiyonun yerine getirilmesini sağlayan su, vücuttan solunum, ter, idrar ve dışkı yoluyla atılabiliyor. Özellikle yaz aylarında yaşanan sıvı kaybı artışına dikkat çeken Diyetisyen Canan Aksoy, "Kadınların günde ortalama iki litre, erkeklerin ise iki buçuk litre suya ihtiyacı var. Yatmadan önce içilen su, gece boyunca cildin su ihtiyacını karşıladığı için çok önemli. Çay, kahve gibi içecekler su yerine geçmediği gibi idrarda artış yaparak, vücudun daha fazla sıvı kaybetmesine yol açıyor. Bu durum da, cilt hücrelerine yeterli besin maddesinin taşınmasını engelliyor” diyerek yeterli su alımının önemine değindi.

Saçlarınızın dökülmesine bu tariflerle dur deyin


Demir bakımından zengin yeşil sebze ve meyvelerin saç dökülmesi karşısında etkili olduğunu belirten Aksoy, saç dökülmelerinin bir diğer nedeni olan stresi önlemek için de kırmızı sebze ve meyvelerle birlikte muz tüketilmesini öneriyor. Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy'un verdiği alkolsüz sebze-meyve kokteyl tarifleri, saçlardan başlayarak tüm vücuda sağlık katıyor.

İşte alkolsüz sebze-meyve kokteyl tarifleri...

Yeşil alkolsüz sebze-meyve kokteyli


1 avuç donmuş ıspanak
1 demet maydanoz
3-4 adet salatalık
1 yeşil elma
1/2 bardak su

Hazırlanışı: Katı malzemeleri blender veya katı meyve sıkacağından geçirdikten sonra suyla karıştırın.

Strese karşı kırmızı alkolsüz sebze-meyve kokteyli


1 küçük boy haşlanmış pancar
1 küçük boy muz
1 avuç karadut
1 bardak su

Hazırlanışı: Katı malzemeleri blender veya katı meyve sıkacağından geçirdikten sonra suyla karıştırın.

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Instagram’ın yeni makyaj trendleri


Makyaj-Yaparken-Işık-Teknikleri-Nasıl-Kullanılır
Fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram, makyaj meraklıları için adeta bir hazine. Makyaj sanatçıları ve uzmanları, yeni keşfettikleri teknikleri takipçileriyle paylaşarak yepyeni trendleri belirliyor.
Son günlerde ise güzellik trendleri arasına yenileri eklendi.