17 Ekim 2013 Perşembe

Yazın doğal cilt bakımı nasıl yapılır?

yazin-dogal-cilt-bakimi-nasil-yapilir
Her mevsim kendi koşullarına göre cildimiz ve vücudumuz üzerinde çeşitli etkilerde bulunur. Kış zamanlarında soğuklar, sert rüzgarlar, dış ve iç ortamlardaki sıcaklık değişimleri cildimizin yapısının bozulmasına neden olurken yaz zamanlarında ise sıcaklar, kuru rüzgarlar, sıvı kaybı, klimalar, terleme ve onlarca sebepten dolayı cildimiz üzerinde oldukça yoğun bir baskı meydana gelir. Pek çok cilt sorunun meydana geldiği yaz aylarından bunlardan sakınabilmek için doğru ve doğal bir cilt bakımı gerçekleştirmek unutmamamız gerekenler arasında yer alıyor.

Kadınların yazın doğal cilt bakımı gerçekleştirmek için unutmamaları gereken en önemli konulardan bir tanesi yeterli miktarda su içmek. Cildin nemini koruması ve böylece dış etkenlere daha dayanıklı hale gelmesi ancak ve ancak su tüketimi ile sağlanabildiğinden dolayı günde 8 bardaktan daha az su içilmesi önerilmemekte. Yeterli su tüketimi sayesinde cildinizdeki sarkma ve kırışmalardan kurtulabilir yahut hafiflemelerini sağlayabilirsiniz.

Kozmetik malzemeler her ne kadar günlük hayatımızın bir parçası olsalar da yazın cildimize çok daha fazla yük bindirirler ve bu nedenle makyaj yapmanız gerekse bile silebildiğiniz an makyajınızı temizlemeli ve cildinizin bol bol nefes almasını sağlamalısınız.

Dengeli beslenme de yazın cilt bakımının vazgeçilmezlerinden bir tanesi. Özellikle sık sık terlemekten kaynaklanan su kayıpları sırasında mineral, vitamin ve vücut için gerekli diğer maddeler de kaybedildiğinden dolayı bunların yeniden vücut içine alınması gerekmektedir. Yaz zamanlarında yoğun yağ barındıran yiyeceklerden sakınmalı ve et-sebze dengesini doğru şekilde tutmalısınız. Ağır yemeklerden ziyade vücudun kolay sindirebileceği yemekleri tercih etmek cilt sağlığınızın da daha kolay korunmasını sağlayacaktır.

Sigara, alkol ve kafein içeren tüketim maddelerinden uzak durmanız yine cilt sağlığınız ve bakımınız için gereklidir. Özellikle alkol tüketiminden kaynaklanan sıvı kaybı, cildinizin buruşmasına, sertleşmesine ve nem kaybetmesine neden olacaktır.

Her ne kadar kış mevsiminde soğuklardan dolayı spora ara vermiş olsanız da yazın erken saatlerde ya da geç saatlerde, hava çok ısınmamışken sporunuzu gerçekleştirmeniz cildinizin sıkı ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Hareket ve doğru sporun cilde gençlik, parlaklık ve sağlık getirdiği tüm uzmanlar tarafından açıklanmaktadır. Sporunuzun açık ve temiz havada gerçekleştirilmesi çok daha etkili olmasını sağlayacaktır.

14 Ekim 2013 Pazartesi

En etkili estetik operasyonlar

estetik_d
Gelişen tıp ve teknolojinin sunduğu sınırsız imkânlar bizi hayalimizdeki görüntüye her geçen gün daha da yakınlaştırıyor. Birkaç seansta zahmetsizce cildinizi gençleştirmek, liposuction yaptırmadan bölgesel fazlalıklarınızdan kurtulmak ya da göğüslerinizi astırarak dikleştirmek bunlardan birkaçı…

İşte son dönemde en çok tercih edilen estetik ameliyatlardan bazıları…

PPX mavi ışık
Mavi ışık olarak da bilinen PPX yöntemi özellikle bir türlü giderilemeyen akneler ve akne izlerine yönelik olarak uygulanıyor. Yöntem cildi uyararak kendi kendisini tedavi etme mekanizmasını harekete geçiriyor.

PPX mavi ışık nasıl uygulanıyor?

PPX Sistemi’nde önce kişiye özel başlık ile cildin uygulama yapılacak olan bölümü vakumla yukarı çekiliyor, sivilce içindeki iltihabın ve aynı zamanda dolmuş gözeneklerin boşaltılması sağlanıyor. Vakumun ardından verilen mavi ışık enerjisi ise ciltte sterilizasyon sağlıyor ve sivilcenin bulunduğu alanı temizliyor. Bu uygulama sonunda sivilceler 2 ile 5 gün arasında hızla kuruyor ve cildin iyileşme mekanizması harekete geçiyor.

PPX mavi ışığın kullanım alanları

Yöntemin başlıca kullanım alanı bir türlü giderilemeyen akneler. Bilindiği gibi kızlarda en sık 14–17 yaşlarında, erkeklerde ise 16–19 yaşlarında görülen akne problemi iyi tedavi edilmediğinde birçok fiziksel ve ruhsal soruna ya da yaşam boyu taşınan izlere neden oluyor. Bazı kişilerde ergenlik döneminde karşılaşılmayan bu sorun ileri yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. PPX yöntemi hem aktif akneler için hem de izler için kullanılıyor.

PPX mavi ışık ne tür yararlar sağlıyor?
Bu tedavi, periyodik cilt bakımları yapılarak destekleniyor. Böylece cildin eskisinden çok daha canlı, parlak ve pürüzsüz bir görünüme bürünmesi sağlanıyor.

Palamor Starlux 500
Bu yöntemde uzman ekip tarafından kişinin ihtiyaçlarına göre özel bir tedavi programı belirleniyor ve her program için farklı cihaz başlıkları kullanılıyor. Aslında yöntem, yüz germe ve cilt gençleştirme dışında çatlak tedavisinden epilasyona kadar pek çok işlemin yapılmasına de imkân tanıyor ancak özellikle yüz bölgesinde üstün bir performansa sahip olduğu söyleniyor.

Palamor Starlux 500 nasıl uygulanıyor?
Cihazın başlığı problemli bölge üzerinde gezdiriliyor ve cildin alt tabakalarına ışınlar gönderiliyor. Bu ışınlar bu bölgede cildin kendi kendini iyileştirme mekanizmasının harekete geçmesini sağlıyor ve kolajen üretimini tetikliyor. Böylece cilt daha sıkı, gergin ve lekesiz bir hal alabiliyor, işlem ihtiyaca göre 2–10 seans arasında uygulanabiliyor.

Palamor Starlux 500’ün kullanım alanları
Akne izinden yüz gençleştirmeye, vücut çatlaklarından, doğum sonrası karın ve basenlerde oluşan sarkmalara kadar kullanılıyor.

MLS-Hipoosmalar lipotomi
Hipoosmalar lipotomi, yağları yontarak şekillendirme anlamına geliyor. Vücutta biriken ve şekil bozukluklarına yol açan yağ dokusunu şekillendirmek, selülitleri azaltmak ve yok etmek üzere tıp dünyasında kullanılıyor.
MLS-Hipoosmalar lipotomi nasıl uygulanıyor?

Birinci adımda, MLS sistemindeki bilgisayar kişiye özel bir hipoosmolar sıvı formülü elde ediliyor, ikinci adım olarak bu sıvı, yağlı bölgeye enjekte ediliyor. Şişen yağ hücreleri, cilt dışından MLS sistemine özel bir ultrason yardımıyla patlatılıyor ya da sıvılaştırılıyor. Üçüncü adımda da, sıvılaşmış yağ, özel tekniklerle hücre dışına atılıyor.

MLS-Hipoosmalar lipotominin kullanım alanları
Karın, bel çevresi, basen, kollar, bacaklar, gıdı, sırt ve ayak bileklerindeki fazla yağlara karşı kullanılıyor, işlem genellikle 1-3 seans uygulanıyor.

Smart Lipo
Özellikle ABD’de yaygınlaşan bu yöntem, liposuction işlemine alternatif olarak gösteriliyor. İşlemin en önemli özelliği, uygulamasının oldukça basit olması ve cerrahi işlem sınıfına girmemesi.

Smart Lipo nasıl uygulanıyor?

İşlemde, saç telinden biraz daha kalın kanül, uygulama yapılacak bölgeye sokuluyor. Bu kanülden lazer ışığı çıkıyor ve o bölgedeki yağ hücrelerinin zar bütünlüğünü bozuyor. Eriyen yağlar, işlemden belli bir süre sonra vücut tarafından emilebiliyor.

Smart Lipo’nun kullanım alanları
Yüz, bilekler, kollar ve gıdı da dahil olmak üzere vücudun her noktasına uygulanabiliyor. Bu yöntem tam olarak bir ameliyat kabul edilmediği için ameliyatın risklerini da taşımıyor. Tek seansta, diğer yöntemlerde olduğu gibi fazla miktarda yağ alınamadığı için fazlalığı çok olan hastalarda tercih edilmiyor.

12 Ekim 2013 Cumartesi

Dekolte bölgesini ihmal etmeyin

dekolte-bolgesini-ihmal-etmeyin
Kadınlar geniş dekolteler giymeye bayılırlar. Belli bir yaştan sonra bacaklarını, kollarını beğenmeyip sakınsalar bile, dekoltelerden hoşlanmaya devam ederler.

Bir akrabam, tüm gençliği boyunca boynum kalın diyerek, kış-yaz yakasız bluz giymemişti. Ancak yaşı ilerleyince rahatladı. Ona nedenini sorduğumda bana cevabı, “boş vermişim dünyaya” oldu ve kahkahayı bastı. Esasında menapoz sıkıntıları, ateş basmaları, ani teleme nöbetlerinden sonra sıcağa tahammülü kalmamıştı ve nasıl göründüğü de artık pek umurunda değil gibiydi. Bence dekoltesi kırışmamıştı ve açık yakalı giysiler boynunu daha düzgün gösteriyordu. O da bu durumun keyfini çıkarıyordu!

İşin aslına bakacak olursak, boyunlarımız genelde çok çabuk kırışır. Hatta yüzümüzden önce bize ihanet eder. Boyun derisi yüz derisinden daha ince ve daha hassastır. Güneşten inanılmaz derecede etkilenir. Öte yandan yüzümüze oranla çok daha fazla baskı altındadır. Gün boyunca kıvrılır, katlanır, şekilden şekile girer. Gece uyurken bile aynı baskı devam eder…

Dik duruş önemli
Gün boyunca başımızı eğeriz. Her türlü işi yaparken, okurken, yazarken, düşünürken, bilgisayar başında boynumuz daima öne doğru eğilir. Sonunda kat kat kırışır, yatkın olanlarda gıdılar büyür. Masa başında, saatlerce başımız öne eğik olarak çalışmak hem kırışıklık, hem de kireçlenme açısından sakıncalıdır. Siz en iyisi başınızı daima dik tutun. Bunu sağlamak için sırt ve omuzlarınızı da dik tutmanız gerekir ki, bu bütün duruşunuzu ve vücut dilinizi olumlu yönde etkiler.

Yatış şekli
Yüksek yastıklar yüzümüzün ve boynumuzun kırışmasına hatırı sayılır katkıda bulunurlar. Size tavsiyem, yastıksız ve sırtüstü yatmanız. Uykuda durmadan sağa sola dönerseniz cildinizde yastık izleri kalır. Bu izler zaman içinde yer edip kırışıklık haline gelirler. Saten bir yastık kullanırsanız izler azalır ama yine de zamanla basınçtan oluşan çizgiler oluşabilir. Vücudunuzun şeklini alan visco yastıklar hem yüzünüzü hem boynunuzu katlanmaktan korur. Sırtüstü uyumak için, seyahatlerde kullanılan ve boyuna takılan şişme yastıkları da kullanabilirsiniz. En azından bir havluyu kıvırarak boynunuzun altına koyabilirsiniz. Bu önlemler hem sağa sola dönmenizi azaltır, hem omurganızı dinlendirir hem de boyun, dekolte ve yüzünüzde kat yerleri oluşmasını önler.

Güneş önce boyun ve dekolteyi hedef alır
Boyun ve dekoltemiz güneşte en kolay kuruyan, lekelenen ve kırışan bölgemizdir. Güneş ve aşırı solaryum etkisini ilk önce boyunda gösterir. Boyun derisi kısa sürede kalınlaşır, kabalaşır ve kırışır. İşin garip tarafı yüzümüze kat kat kremler süreriz ama birçoğumuz boyun ve özellikle dekoltemizi bu bakımdan mahrum ederiz. Oysa güneşten koruma, yüz temizleme ve nemlendirme adına yaptığımız her şeye hatta peelingler ve maskelere boyun ve üst dekoltemizin de ihtiyacı vardır.

Geçen hafta değinmiştim, araba kullanırken boynumuz, dekoltemiz savunmasız bir halde güneşe maruz kalır. Üstelik eşitsiz bir şekilde tek taraflı yanar.

Parfümler ve dekolte bölgesi
Parfüm şişesini elimize aldığımızda ilk yaptığımız hemen boyun kenarlarına ve göğsümüze sıkmaktır. Oysa parfümler güneşe karşı hassasiyetimizi ciddi ölçüde arttırırlar. Özellikle yaz aylarında, boyun bölgesine parfüm sürmeyin. Boyun ve göğüsteki lekelerin çoğu parfümlerin eseridir. Geceleri parfüm sürdüğünüzde sabah duş almadan güneşe çıkmayın.

İnce uzun boyunlar daha şanslı
Boynumuzun doğal şekli kırışıklığın oluşumunda çok etkilidir. Kalın ve kısa boyunlarda (Akdeniz tipi) çocukluktan itibaren, hafif yatay çizgiler oluşmaya başlar. Bu çizgiler giderek derinleşir. Hele çene küçükse boyunda şekil bozulmaları ve gıdı daha fazla dikkat çeker. İstenirse çene dolgu veya protezle büyütülüp kamufle edilebilir. Yuvarlak yüzlerin boynu genellikle kısadır. İnce, uzun boyunlar hareketten daha az etkilendikleri için daha geç kırışırlar ve bütün tedavilere daha iyi yanıt verirler.

Boyun gençleştirme
Boynumuzu gençleştirip güzelleştirmenin birçok yöntemi var. Ama her şeyden önce günlük bakım, yatış şekli ve güneşten koruma gelir. İhtiyaca göre birçok yöntemden yararlanılabilir. Estetik cerrahi, Botox, Dolgu teknikleri, Işık tedavisi (Foto IPL), Mikro dermabrazyon, Karbossi terapi, Peeling çeşitleri gibi. Ancak bunların birçoğu için sonbaharı beklemek gerektiği için bu konudaki ayrıntıları o zaman yazmak üzere erteliyorum. Ama Botox veya Dolguya ihtiyacınız varsa her mevsimde yararlanabilirsiniz. Öte yandan masaj boyun için çok yararlıdır ve mevsimi olmayan etkili bir tedavidir. Masaja cilt hafifçe pembeleşinceye kadar devam edilmelidir. Sonra da maske veya kompres ile cildi dinlendirmeye geçebiliriz.

Boyun maskeleri
Yaz mevsiminde cildinizi tahriş etmeyecek, güneşe karşı hassasiyetini arttırmayacak bir boyun maskesi ile kompres önerebilirim.

Patates maskesi
Pişmiş patatesi soyup ezdikten sonra bir yumurta sarısı, bir çay kaşığı bal, bir çay kaşığı zeytin yağı ekleyip bir lapa haline getirin. Bu karışımı bir sargı bezi veya tülbent içine koyup boynunuza sarın. Yüzünüz yuvarlak ise 20-30 dakika, ince ise 10-15 dakika kadar bekletin. Bu maskeyi haftada iki kere uygulayabilirsiniz.

Dinlendirici kompres
Bir kabın yarısına soğuk süt koyup üzerini su ile doldurun. Yani yarısı süt yarısı su olan bir karışım hazırlayın. Sonra büyükçe bir pamuk parçası ile boynunuza birkaç kere kompres yapın. Ardından soğuk su

11 Ekim 2013 Cuma

Dolgun dudaklar için estetik

dolgun-dudaklar-icin-estetik
Gençliğin ve güzelliğin simgesi olan dolgun dudaklar birçok kadının istediği fiziki özelliklerin başında geliyor. Peki, dolgun dudaklara sahip olmak için yapılabilecek neler var? İşte cevaplar…

Dolgun dudakları niçin güzel buluyoruz biliyor musunuz? Çünkü dolgun dudaklar bir anlamda gençliğin simgesi. Neden mi? Zamanla kadınlık hormonlarının üretimi azaldıkça kadınların vücudunda önemli değişimler olur. Doğurganlığın azalması, cildin kuruması, saçların azalması ve dudakların incelmesi bu değişimlerdendir.

İşte bu nedenle belki de bilmeden kalın ve dolgun dudakları güzel buluyoruz. Eğer dudaklarınız zamana yenilip eski dolgunluğunu yitirdiyse bu konuda önlem alabilir ve küçük bir girişimle birkaç yaş geriye dönebiliriz.

Yabancı dolgu madde enjeksiyonu ile dolgun dudaklar
Kolajen ve hyalurinik asit dudaklara dolgun görünüm vermek için en sık kullanılan yabancı dolgu maddeleri. Bunların uygulaması son derece basit ve kişi günlük hayatına hemen dönebiliyor. ancak dezavantajları kalıcı bir çözüm getirmemeleri. Çünkü en fazla 6 ay içinde dudaklar eski haline dönüyor.

Kişinin kendi dokusuyla operasyon
Hastanın kendi vücudundan alınan yağ ve deri gibi dokuları kullanarak da dudaklar dolgunlaştırılabiliyor. Bu dokularla hazırlanan doku kokteyli dudaklara enjekte ediliyor. Çok komplike bir işlem değil ve lokal anesteziyle yapılabiliyor. Kişinin kendi dokusu olduğu için alerji riski de yok. Ancak bu dokular da zamanla eriyor, işlemde kalıcılık sağlamak için birkaç kez tekrarlamak gerekiyor.

Kesilerle dolgun dudaklar
Dudakları dolgu maddeleri kullanmadan çeşitli kesi teknikleriyle daha kalın ve biçimli görünür hale getirmek olası. Bu operasyonlarda amaç dudak kenarlarını daha dışarı taşırmak ve dudaklara daha kalın bir hal kazandırmak. Bu operasyonun sonucu kalıcı oluyor ve değişmiyor. Bu operasyonlar da dolgu maddesi enjeksiyonları gibi lokal anestezi altında yapılabilen basit girişimler.

9 Ekim 2013 Çarşamba

Yüz gerdirme ne zaman yapılmalı?

yuz-gerdirme-ne-zaman-yapilmali
Eğer yüzünüzde sarkma yoksa cerrahın kapısını çalmayın. Yüzde sarkmayı önleyici ameliyat yoktur, sarkmayı tedavi edecek ameliyat vardır.

Günün birinde aynaya baktığımızda ve yüzümüzün yerçekimine yenildiğini fark ettiğimizde kendiliğinden başımızı dik tutarak yüzümüzü gergin görmeye çalışırız. İşte bu an face lifting ile tanışma zamanının geldiğinin sinyalleridir.

Sarkmamış bir yüzde kuvvetli mimik adalelerinin ortaya çıkardığı kırışıklıkları yüz germe ameliyatı ile yok etmek mümkün değildir. Bu yalnızca adalelerin fonksiyonunun giderilmesi ile mümkün olur -ki bu da hareketsiz, ifadesiz bir yüz görünümü yaratabilir.

Yılların ve yaşam şartlarının geride bıraktığı izleri yok etmek hastalarımın birincil isteklerindendir. Yüz bundan dolayı “ruhun vitrini” olarak tanımlanır. Kişi yüz adalelerinin yansıttığı ifade tarzıyla iç dünyasını dışa vurur. Yüzde çirkin bir görünüm yaratmak için 60 adalenin kasılması gerekirken bir gülüş için 10 adalenin fonksiyonu yeterlidir.

Yüz uyum içinde yaşlanıp sarkar. Dolayısıyla gerilmesi de uyum içinde olmalıdır Yüzde gerilmesi gereken aşağı doğru sarkmış üç bölüm vardır; Alın, yanaklar ve boyun. Yüzün yaşlanması ve sarkması bir uyum içindedir. Dolayısıyla gerilmesi de uyum içinde olmalıdır. Hastalarım genellikle yüzün bir bölümünün sarkmasından şikayet eder ve bu durumun düzeltilmesini isterler. Çünkü kendileri aynanın karşısında defalarca iki parmakları ile o sarkmış bölgeyi gerdirmişlerdir. En güzel örnek de boyun derisini baş ve işaret parmağı arasında tutup kulak arkasına çekmeleridir. Çünkü en çok göze çarpan sarkıklık oradadır. Ancak yüzün diğer bölgelerini eski durumunda bırakıp sadece boynu germek uyumu bozduğundan aslında tüm yüze ameliyat edilmiş bir yüz görünümü verir.

Oysa yüz germe ameliyatından sonra yüzün gençleşmiş ifadesi doğal olmalı ve yüz yapısı uyumunu korumalıdır. Ameliyatın sonucu kişinin görünümünü yıllarca geriye bile götürse, bu genç görünüm hastanın yakınlarınca bilinen, hafızalardaki tanıdık yüz ifadesinden uzaklaşıp yabancı bir yüz gibi algılanmamalıdır. Bence bir plastik cerrahın en hoşuna gidebilecek söz, hastasına başkalarının “Ameliyatın çok güzel yapılmış” yerine “Çok güzel, genç ve dinlenmiş görünüyorsun” demesidir. Bu da ancak yüzün iyi bir analizden sonra uyumu koruyucu bir strateji ile ameliyat edilmesiyle mümkündür. Bu kazanılmış güzel görünüm kişinin sosyal ve duygusal yaşamını mutlaka pozitif bir şekilde etkileyecektir. Kişinin kendine güveni artacak, kendini daha iyi hissedecektir. Ama bu etkiyi fazla abartıp da, Dr. Ulrich Hinderer’in söylediği gibi, bu tür estetik ameliyatları her zaman “bıçak ile psikoterapi” diye tanımlamak doğru değildir.

Face lifting’in yaşı yoktur

Face lifting kötü anıların ve duyguların bıraktığı izleri silebilir ama yaşanmakta olan ruhsal çöküntüyü asla… Hastalarımın ruh dünyalarında fırtınaların estiği ve benim fark etmediğim anlarda yaptığım yüz estetiği operasyonları hem hastanın hem de benim başımı ağrıtmıştır. Yüz germe ameliyatı isteyen hastalarıma şunları söylüyorum: “Eğer kendinizi genç, canlı ve dinamik hissederken aynaya baktığınızda yorgun ve yaşlı bir yüz görüyorsanız, bu farklılığı ameliyatla gidermek istemeniz normaldir.”

Yüz germe ameliyatı denilince hemen aklınıza tüm yüz derisinin, deri altı yapılarından ayrılıp bütün kırışıklıkların giderilerek gerilmesi gelebilir. Bütün kırışıklıklar giderilirse mimiksiz bir yüz ortaya çıkar ki bu, yüze bir maske görünümü verir. Oysa alın ortasındaki, göz ve dudak etrafındaki kırışıklıklar ilave yöntemlerle ayrıca tedavi edilebilir.

Dokuda sarkmanın olup olmadığı önemlidir

Hastaların konsültasyonlarda hep sorduğu bir soru vardır; “Bu yüz germenin etkisi ne kadar sürer?” Benim verdiğim yanıt ise “ömür boyu”dur. Sık sorulan ikinci soru ise şu; “Bu ameliyatı şimdi mi yaptırayım, yoksa daha bekleyeyim mi?” Ben bu soruyu karşı bir soru ile cevaplandırmak isterim; “Sizi mutlu edebilecek, beğendiğiniz, hoşunuza gidebilecek bir şeye sahip olma imkanınız olduğunda, bu mutluluğu hemen yaşamak mı yoksa 4-5 yıl ertelemek mi istersiniz?” Kısacası face liftingin yaşı yoktur, dokuda sarkmanın olup olmadığı önemlidir. Yüzünüzde hiç sarkma yoksa plastik cerrahın kapısını çalmanıza da gerek yoktur çünkü yüzde sarkmayı önleyici ameliyat yoktur, yüzde sarkmayı tedavi edecek ameliyat vardır. Bunun yaşı ise sarkmanın belirginleşmesi ile başlar. Yapılacak ameliyatın metodu ve kapsamı da bu sarkmanın derecesi ile alakalıdır.

30 Eylül 2013 Pazartesi

Sütun Gibi Bacaklara Sahip Olmak Zor Değil

sutun-gibi-bacaklar
Cildin güzel görünmesi elbette önemli; ancak cilt güzelliği kadar bacakların şekli de çok önemlidir. Bacaklarınızın güzel bir şekil alması için günlük düzenli olarak bacak kaslarını çalıştıran spor yapmanız gerekiyor. Sporun bacaklara güzel şekil vermesinin dışında kan dolaşımını da artırdığı için cilt güzelliğinde ayrı bir öneme sahiptir. Yalnız spor yaparken bacak kaslarını çok fazla geliştiren sporları yapmamak gerekiyor. Bacaklarınıza güzel bir şekil vermek için Yürüyüş,yüzme step, aerobik sporlarına yönelmelisiniz. Bu spor dallarından birini ya da birkaçını yaptığınızda 2-3 ay sonra bacaklarınızdaki değişmeleri ve güzelliği hemen fark edeceksiniz.

Bacak Bakımı Nasıl Yapılır
Bacak bakımı yapmak hiç zor değil sadece düzenli zaman ayırmanız gerekiyor. Piyasada satılan kaliteli bacak kremlerinden birini alın ve her banyodan sonra masaj yapar gibi bacağınıza bu kremi sürün. Yapacağınız bu masaj aynı zamanda kan dolaşımını artıracağından selülit oluşumuna da engel olacaktır.

Bacak bakımında şu noktalara dikkat ediniz:
Gün sonunda yorulan bacaklarınızı bir süre dinlendirin. Ayağınızı, bacaklardan başlayıp topuğa kadar kremleyin. Evde bunu yapabileceğiniz bir yere uzanın ve bacaklarınız kalbiniz seviyesinde bulunsun. Ayağınızın altına fazla yüksek olmayan bir yastık alın. Bacaklarınızı sırayla havaya kaldırın, el parmaklarınız ile kasları, uzun eksenleri boyunca güzelce sıkarak ovun. İlk olarak hafif olan masaj, giderek sertleşmelidir.

Yukarıda da değimiz gibi bacak güzelliğinde sporun rolü yatsınamaz; bu yüzden hemen her gün yürüyüş, aerobik, yüzme, egzersiz yapın. Egzersiz, kan akışını hızlandırır ve bacak kaslarınızı kanla doldurur, bacaklarınıza gerginlik ve sıkılık katar. Yürüyüş yapacaksanız giydiğiniz ayakkabıların rahat olmasına özen gösterin. Egzersiz esnasında terleyen ayaklarınızı hemen yıkayın ve güzelce kurulayın. Ter ve nem, birleşirse ayaklarınızda mantar oluşabilir.

Bacak bakımında, yüzünüze sürdüğünüz nemlendirici ve tonikleri sürün. Şayet bacağınızın derisi pürüzlüyse bitkisel sütlerleri kullanmanızı tavsiye ederiz. Yüz güzelliğiniz ne kadar önemliyse bacak güzelliğiniz de en az o kadar önemlidir bu yüzden bacaklarınızıza güzel bir görünüm katmak için bu saydıklarımızı mutlaka düzenli olarak sürekli uygulayın.

Bacak güzelliğini engelleyen bir diğer önemli sorun ise bacak tüyleridir: Bacağınızdaki tüyler eğer yumuşak ise; bolca oksijen sürerek onları sarartıp, bacak renginizi aldırarak görünmez duruma getirebilirsiniz. Şayet yumuşak değil de sertseler, tüyleri kesinlikle almalısınız. Tüyleri almanız gerektiğinde değişik epilasyon teknikleri kullanabilirsiniz. Unutmayın kıllı bir bacak erkeklerin midesini bulandırır ve sizden uzaklaşırlar. Sakın bu duruma düşmeyin.

Selülit masajı
Biz kadınların kabusu selülitlerle mücadele etmek aslında hiç de zor değildir. Eğer selülit sorunu yaşıyorsanız evde bacaklarınıza selülit masajı uygulayabilirsiniz. Selülit masajının nasıl uygulanacağını aşağıda maddeler halinde ele aldık:

Yatağınızın üzerinde ya da yerde temiz bir bezin üzerinde oturun. İlk olarak bacaklarınızı yavaşça kendinize doğru çekin. Daha sonra ellerinizi bir bacağın 2 tarafını kavrayacak biçimde yerleştirin. Bilekten uyluğa dek tüm bacağı enerjik bir biçimde sıvazlamaya başlayın. Ayaktan başlayarak, baldırlarınızdan yukarı doğru, dizleri atlamadan, uyluğun en üstüne değin kesintisiz olarak sıvazlamaya sürdürün. Kan akışını canlandıran bu hareketi on – on beş defa yineleyin.

Sonra uyluğunuzu ellerinizle sıkıp sıkıp bırakın. Ellerinizi sıra ile kullanarak, ritmik hareketler ile, uyluklardaki etinizi sıkıp bırakın. Bu hareketler yaptığınızda uyluklarınızı sıkılaştırır ve cildinizin pürüzsüz görünmesini sağlar.

Sonra sağ ve sol ellerinizle hızlı bir biçimde uyluğunuzu tekrar sıvazlayın. Bu hareketi yapmaya dizlerinizden başlayın uyluğunuza değin sürdürün.

Uyluğun ön ve dış taraflarına hafif yumruklarla sık sık vurun. Dediğimiz gibi selülitli olan yerlerde kan akımı son derece zayıftır. Bu yaptığınız hareketler kan akışının cildin üst bölümlerine kadar çıkmasına yardımcı olur.

29 Eylül 2013 Pazar

Bebek Gibi Bir Yüze Sahip Olun

bebek-gibi-cilt
Hangi kadın bebek gibi bir yüze sahip olmak istemez; ancak siz hiçbir şey yamadan bebek gibi bir yüze sahip olamazsınız. Güzel, temiz, pürüzsüz bir yüze sahip olmak hiç de zor değil. Bu yazımızda bu konu üzerinde durduk. İşte size bebek gibi bir yüze sahip olmanın püf noktaları. Evde hiç zorlanmadan bulabileceğiniz malzemelerle hazırlayabileceğiniz bu karışımları uygulayarak farkı kısa zamanda görebilirsiniz.

Yüz için nemlendirici maske
Malzemeler: Yumurta sarısı + süt
Hazırlanışı: Bir kapta yumurta sarısı ve bir kaşık sütü iyice karıştırın. Yaptığınız bu karışımı yüzünüze iyice yayın, üzerini ince bir bezle örterek 15 dakika bekleyin. Daha sonra kağıt mendille silerek iyice temizleyin. Bunun ardından sırasıyla, ılık ve soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.
Ne işe yarıyor: Kuru ve nemsiz bir cildiniz varsa bu maske sizin için birebir. İçinde bulunan yumurta sarısı cildinizi beslerken, süt nemlendirecek, yumuşaklık verecek ve sıkılaştıracak.
Ne zaman kullanmalı: Bu maskeyi haftada bir defa yapmak kafi.

Siyah noktaların sonu geliyor
Malzemeler: Limon suyu + yoğurt
Hazırlanışı: Bir kase yoğurda bir limonun suyunu katın. Bu yaptığınız karışımı, gözlerinize gelmemesine özen göstererek yüzünüze iyice yayın ve on beş dak. bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık su ile yıkayarak çıkarın.
Ne işe yarıyor: Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler.
Ne zaman kullanmalı: Bu maske haftada 1 defa uygulanabilir.

Sivilceler için karnıbahar
Malzemeler: Karnıbahar ve Zeytinyağı
Hazırlanışı: 8 tane karnıbahar yaprağını 2 kaşık zeytinyağıyla beraber mikserden geçirin. Karışımı, problemli bölgeler üzerinde daha yoğun olacak biçimde yüzünüze yayın, 10 dakika bekleyin ve yüzünü ılık suyla temizleyin.
Ne işe yarıyor: Karnıbahar yapraklarının temizleyici işlevi vardır.
Ne zaman kullanılmalı: Haftada 1 veya 2 defa.

Kırışıklara karşı maske
Malzemeler: Kaymak + Elma
Hazırlanışı: Bu maskeyi hazırlamak için soyulmuş bir elma ve 3 kaşık kaymağı mikserle bir kaç dak. karıştırmanız kafi. Karışımı derinize yaydıktan sonra yüzünüzü temiz bir bezle kapatın. Yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra maskeyi silin ve yüzünüzü ılık su ile iyice temizleyin.
Ne işe yarıyor: Kaymak cildi yumuşatır, nemlendirir ve cilde esneklik kazandırır. Kırışıklara karşı da etkilidir. Elmaysa cildin diri kalması için önemli faktör.
Ne zaman kullanmalı: Haftada 1 defa.

Yağlı ciltler için
Malzemeler: Bal + süt ve limon suyu
Hazırlanışı: Bir fincan içinde 1 kaşık balı, 1 kaşık limon suyunu ve kıvamın koyuluğunu bozmayacak oranda sütü iyice karıştırın. Karışımı yüzünüze ve boynunuza güzelce yayın ve hafifçe kuruyana dek bekleyin. Maskeyi nemli bir sünger aracılığı ile silip temizleyin.
Ne işe yarıyor: Bal cildi yumuşatır ve limon suyunda bulunan aktif maddelerin daha kolay emilmesini sağlar. Bu maddeler de cildin yağ salgısını dengeler, fazla yağ salgısı neticesinde oluşabilecek sivilceleri önler.
Ne zaman kullanılmalı: İhtiyaca göre on – on beş günde bir yenileyebilirsiniz.

27 Eylül 2013 Cuma

Çekici Görünüm İçin Doğru Kıyafet Seçimi Önemlidir

cekici2
Kıyafet seçimi konusunda hep sıkıntı yaşanır. Dışarı çıkacaksınız, belki bir arkadaş toplantısı, belki de çok değer verdiğiniz dostlarınızın düğününe davetlisiniz. Ne giymelisiniz, üstelik sadece kıyafet değil ayakkabı seçimi de önemlidir… ve kıyafetinizi tamamlayacak aksesuar seçimi. Bazen gerçekten sıkıntılı dakikalar yaşayabilirsiniz. Çekici ve şık görünümler elde etmek istiyorsanız strese girmeden doğru seçimler yapabilirsiniz. Bizde sizlere yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Burada bahsedeceğimiz küçük önerilerle kıyafet seçimi konusundaki streslerinizden uzaklaşmanızı umuyoruz.

Genel olarak özel davetlerin tercihi siyah giysilerdir, gideceğiniz yere göre bir elbise yada rahat olmak isterseniz pantolon tercih edebilirsiniz. Gösterişli renklerden uzak durmalısınız, belki bulunmayı planladığınız ortam için belki de sizin için hoş görünüm dışında kötü bir görünüm oluşabilir.

Eğer açık havada düzenlenmiş bir organizasyona katılacaksanız ayakkabı seçiminde dikkatli olmanızı öneririz. Hoş bir görünümdeyken sendeleyerek yürümek istemezsiniz değil mi?

Her kıyafet için şapka doğru olmayabilir, şıklığınızı tamamlamasını beklerken hoş olmayan bakışların size çevrilmesi gecenizi berbat edebilir.

Belki de gitmek istemediğiniz ama bulunmanız gereken bir davet var, asla iddialı renkte kıyafet seçmemelisiniz.

İstemeyerek katılıyorsanız size asıl çekici görünüm sağlayacak olan yüzünüzdeki samimi gülümseme olmalıdır. Gülümsemeyi ihmal etmemelisiniz. Bir kadın ne kadar güzel ve ne kadar şık olursa olsun yüzünde gülümseme yoksa asla sevimli ve çekici olamaz.

Veeee kendi düzenlediğiniz bir organizasyon belki de çocuğunuzun düğünü olabilir. Heyecanlı olabilirsiniz, içinizdeki sevgiyi gülümseme ile ifade edebilirsiniz. Abartılı seçimlerden uzak durmalısınız, hem kıyafet hemde makyaj konusunda. Sade görünümlü bir kıyafet ve makyaj en önemlisi sevgiyle gülümseme… Etrafınızdakiler üzerinde son derece çekici izlenimler için yeterlidir.

25 Eylül 2013 Çarşamba

Saç Dökülmesi Sizi Korkutmasın

sacbakimi
Sevgili hanımlar; saçlarınıza dıştan ne kadar iyi bakım uygularsanız uygulayın pek çok sebepten ötürü dökülmesi canınızı sıkabilir. Her kadın sağlıklı, parlak ve dolgun görünümlü saçlara sahip olmak ister. Öncelikle doktorunuzla görüşüp bedensel etki olup olmadığını öğrenmelisiniz. Bazı kozmetik ürünleri de saç dökülmelerine sebep olabilir. Eğer kuaförde saçlarınıza çok fazla işlem uygulanıyorsa zamanla matlaşır ve cansızlaşır, sonrasında dökülmelerde kaçınılmazdır. Burada sizlere saç bakım maskesi formülleri vermek istiyoruz. Siz değerli ziyaretçilerimize yardımcı olmasını umuyoruz.

Hergün uygulayabileceğiniz saç maskesi:

Malzemeler:
İki adet bıldırcın yumurtası
Rendelenmiş olgun avokado
Susam yağı

Hazırlanması:
Malzemeleri iyice karıştırın ve saç diplerine sürün. Üzerine streç film, onunda üzerine havlu sararsanız karışımın saç derisinde en iyi şekilde emilmesini sağlayabilirsiniz. Sarılmış olarak iki saat beklemelisiniz, süre sonunda açın ve saç diplerine parmak uçlarıyla hafif masaj uygulayın. Saçlarınıza uygun bir şampuanla yıkayın.

Bu işlemi her gün uygulayabilirsiniz, masaj için iki-üç dakika yeterli olabilir.

Haftada bir kez uygulayabileceğiniz saç maskesi:

Malzemeler:
İkiyüzelli gram sığır iliği
Yüz gram hindistan cevizi yağı
Bir çorba kaşığı defne tohumu yağı
Bir tatlı kaşığı ısırgan tohumu yağı
bir tatlı kaşığı çörek otu yağı

Hazırlanması:
İlk olarak sığır iliğini suda haşlayın. Yeterince haşlandıktan sonra suynu süzdürüp mutfak robotunda iyice parçalanması gerekiyor, ve diğer malzemelerle birlikte bir kasenin içinde iyice karıştırın. Elde edilen karışımı saç diplerinize sürün. Üzerini streç filmle kapatın ve havlu ile sarın. İki saat bekledikten sonra saçlarınıza uygun şampuan ile yıkayın.

Bu işlemi haftada bir kez uygulamanız yeterlidir.

24 Eylül 2013 Salı

Göz Çevresi Kırışıklıklarına Öneriler

goz-bakim
Göz çevresi kırışıklıkları kadınlar arasında son derece rahatsız edici görünüm oluşturur. Bunun sebepleri öncelikle aileden gelen genetik yapınız sonra ruhsal durumunuz ve tabii çevresel faktörlerdir. Kısaca iç ve dış etmenler dolayısıyla ciltte kırışıklıklar oluşabilir. Zamanında sebepleri bilip de önlem alınabilirse ileriki yaşlarda daha genç görünüme sahip olabilirsiniz.

Bazı kadınlar kırışıklıktan çekindikleri için gülmekten mahrum kalırlar. Halbuki gülmek öncelikle ruhunuzu sonrada bedeni, cildi canlı tutmanızı sağlar. Gülümseyen her kadın cildinde kırışıklık olsa da güzeldir. Ayrıca yüzünüzdeki kırışıklıklar sizin hayatınızın anlamını ve kazandığınız deneyimlerin de göstergesidir. Gereken bakım önerilerine gelince, ancak ürün seçiminde doğru karar vererek önlemler alabilirsiniz, bu sayede kırışıklıkları geciktirmek kolaylaşabilir.

Bizde sizlere kadinlarsitesi.com olarak bu konuda yardımcı olmasını umduğumuz, evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz birkaç önerileri paylaşmak istiyoruz.

Gözlerinizdeki yorgunluk sizi çok rahatsız edebilir. Bunun için buzlukta bekletilmiş iki kaşık -tatlı kaşığı olabilir- yeterlidir. Buzlukta on beş dakika bekleyen soğuk kaşıkların bombeli alt tarafıyla göz kapaklarının üzerinde beş dakikalık yukardan aşağı ve sağdan sola kaydırma hareketleri gözlerinizi hem serinletir hem de canlandırır.

Kırışıklıklar için uygun bakım kremleri kullanabilirsiniz. Ayrıca ıhlamur da çok etkilidir. Önce sıcak sonra da soğuk ıhlamura batırılmış pamuklarla göz çevresine kompres uygulayabilirsiniz. Taze meyveler de kullanabilirsiniz. Mesela inciri dilimleyip gözleriniz üzerinde bekletirseniz faydasını göreceksiniz.

Yaz aylarında havuz sefasından mahrum kalmamanız için öncelikle sağlığınız adına hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Havuz suları klorlu olduğundan gözlerinizde kızarıklıklara sebep olabilir. En iyisi siz yüzme gözlüğü edinin ve havuzda mutlaka kullanın.

Göz altı morlukları ve şişkinlikler yorgunluk ve uykusuzluk göstergesidir. Bunları öncelikle düzenli uyku ve dinlenmeyle giderebilirsiniz. Dıştan bakım için gece kullanabileceğiniz kafeinli bakım kremleri edinebilirsiniz.

Soğuk maskeleride işinizi görebilir. içlerinde jel bulunan heryede bulabileceğiniz soğuk maskeleri buzdolabında saklanır ve sabahları gözlerinizin üzerinde bekletilir. Hergün uygulayabilirseniz şişkinlerin azaldığını göreceksiniz. Ihlamur dışında kompres uygulayabileceğiniz bitkiler de; melissa, papatya, kuşburnu ve şerbetçi otu uygun olabilir.

Bir de kuşburnunu iyice kaynatarak kıvamını koyulaştırdığınız losyonu göz etrafına sürebilirsiniz. İyi bir sonuç almak için düzenli uygulamalısınız.

Göz kapaklarındaki şişkinlikler için yine yeşil çay ve gözyaşı otunu kaynatıp soğutun ve kompres yapın. Siyah çay da kullanılabilir. Son derece rahatlatıcıdır.

22 Eylül 2013 Pazar

Saç Derisinde Kuruluk ve Kepeklenme

kepeklenme
Saçlar özellikle biz kadınlar için çok önemlidir. Son zamanlarda erkekler arasında da önemli olduğunu görüyoruz, saç ektirmelerin çoğalması ile estetiğin dış görünümde gerekliliği ön plana çıkıyor. Evet saçlarımız önemli ama bakımı da önemli. Gerekli özeni gösterdiğimizde saç derisi sağlıklı olacağından saçlarımızda aynı oranda sağlıklı, canlı ve parlak olur. Ayrıca saç derisinde oluşan kepeklerle çoğumuzun başı derttedir. Özellikle koyu renkli giysiler giymeye çekiniriz kimi zamanlar.

Saç derisindeki hücreler de zamanla yaşlanır ve ölür bunun sonucunda dökülür. Hücreler sürekli yenilendiğinden ölü hücrelerin yenileri üretilir ve ölü hücreler de kepek dediğimiz döküntü haline gelirler. Saç diplerinde kuruluk gibi sorunlar da olabilir. Zamanla alın bölgesi ve kaşlarda da kızarıklıklara sebep olabilir, böyle durumlarda derhal bir dermatoloğa danışmalısınız.

Kepek probleminin iki nedeni vardır. İçsel ve dışsal nedenler.

İçsel Nedenler:
Düzensiz beslenme
Alerji ve ciltte hassasiyet
Sağlık sorunları
Hormonal düzensizliği
Aşırı terleme
Stres, panik ve tansiyon problemleri

Dışsal Nedenler:
Saçın çok seyrek yıkanıp az durulanması
Çok sık şapka, bere veya örtü takmak
Saç boyama maddelerinin yanlış kullanımı
Sürekli ve fazlaca köpük, jöle ya da jel kullanmak

Dermatoloğunuz tavsiyesiyle Antibakteriyel içerikli özel hazırlanmış şampuanlar kullanabilirsiniz. Kepek şampuanları aynı zamanda mantar hastalıklarını tedavi eden ilaçları da içerir. Bu sayede döküntüyü önlemiş olursunuz. Tedavi süreci sonrasında önceden kullandığınız şampuanı değiştirmelisiniz.

Saçlarınızı sık yıkayabilirsiniz yalnız yine dermatoloğunuz önerisiyle sık kullanıma uygun şampuan tercih etmelisiniz. Yıkama sonrası saçlarınız iyice durulanmalı hatta durulama suyuna sirke katabilir yıkama öncesindeyse saç derisine susam yağı sürebilirsiniz. Bunları da uygulamadan önce konunun uzmanına danışmakta fayda var, herhangi bir sorun ile karşılaşmanızı istemeyiz.

20 Eylül 2013 Cuma

Cildinizi Meyvelerle Canlandırın

meyve
Sevgili hanımlar; meyvelerin bol olduğu yaz mevsimindeyiz. Meyvelerin ne kadar faydalı olduğunu da biliyoruz, öyleyse doğanın mucizelerinden yararlanmamız gerekiyor… daha sağlıklı olabilmek için meyveleri bolca tüketebileceğiniz gibi cilt bakımında da yararlanabilirsiniz. İşte sizlere vitamin deposu meyvelerle uygulayabileceğiniz bir kaç pratik maske tarifi. Daha genç ve daha canlı cilde sahip olmayı kim istemez? Evinizde bulunan malzemelerle kolaylıkla hazırlayabileceğiniz maskelerden sonra pürüzsüz ciltlere ve daha çekici olmaya hazırmızınız? öyleyse buyrun…

Armut ile yapabileceğiniz maske sayesinde cildiniz hem beslendiği gibi serinleyecektir. Bu işlem için olgunlaşmış armut seçmelisiniz. Cam bir kase yeterlidir. Armudun kabuğunu soyup kase içinde çatalla ezdikten sonra tamamını yüzünüze sürüp bekleyin, onbeş dakikalık bekleme süresi yeterlidir, sonra bol su ile yıkayın.

Cildinizin bebek cildi gibi olmasını istemez misiniz? Hem de kadife gibi bir cilt… Bu işlem için yine cam kaseye 2-3 yemek kaşığı dolusu ahududuyu çatalla ezip temizlenmiş cildinize sürün ve on dakika bekleyip bol su ile yıkayın. Ahududu bol miktarda A vitamini içerir bu yüzden pürüzsüz cilde sahip olmak için mutlaka yararlanmalısınız.

Cildinizde oluşan kırışıklıklar için; özellikle yüzünüz, boynunuz ve dekolte bölgenizdeki kırışıklıklar için avokado maskesi inanılmaz faydalı olacaktır. Bir avokadoyu kabuğunu soyduktan sonra ezip yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve çırpılmış yumurta ile iyice karıştırın, aynı zamanda ara ara üç yemek kaşığı zeytinyağı ilave edin. Elde ettiğiniz karışımı yüz, boyun ve dekolte bölgenize bolca sürüp bekleyin, yarım saat beklemeniz gerekiyor daha sonra ılık suyla yıkamalısınız. Kırışıklıklarda olduğu gibi kuru ciltlerde de çok etkilidir, deneyin göreceksiniz.

Yine kuru ciltelere faydalı olması için çilek maskesi öneriyoruz yalnız çileği ezdikten sonra bir kaşık süt kreması ve bir kaç damla badem yağı kullanmalısınız. Normal ciltlerde çileği ezip yüzünüze sürmeniz yeterlidir ve on dakikalık beklemeden sonra ılık suyla yıkayın. Ancak çok önemli bir uyarıda bulunmalıyız; çilek bazı bünyeler alerji yapabilir, cildinizde de alerjiye sebep olacağından alerjik bünyeye sahip olanların uygulamasını tavsiye edemiyoruz.

Güzelliğinize güzellik katması dileğiyle,

19 Eylül 2013 Perşembe

Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?

ciltbakimi
Normal olarak gençlikte herkesin cildi güzeldir; önemli olan, cildin güzelliğini sağlayan diriliği, pürüzsüzlüğü, tazeliği ileri yaşlarda da olabildiğince sürdürebil­mektir. Bu olanaksız bir şey değildir. Doğru yürütülen sistemli bir bakım programı kişinin kırkından sonra bile kırışıksız, canlı bir deriye sahip olmasını sağlar.

Göz, ne kadar “ruhun aynası” ise aslında deri de öylesine ruhun aynasıdır. En küçük bir içsıkıntısı derhal deride kendini belli eder, dışa vurur. Deri canlı bir organizmadır, yani solur, hava alır, kendi kendini yeniler. Bu yenilenme yirmi yedi günde bir gerçekleşir, normal olarak günde on gram eski deri atılır. Ancak yirmi beş yaşından sonra yenilenen deri hücreleri gittikçe azalır; nemlemenin eksikği oranında kuruma ve sertleşme artar, ilk kırışıklıklar kendini gösterir.

Anlaşılacağı üzere yenilenme ile derinin soluması, hava alması arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu ise cildin yeterince nemli olmasına bağlı olan bir şeydir. Fazla güneş, kuru kalorifer havası ya da tam tersine fazla soğuk hava ve fazla su gerekli nemlenme düzeyinin üstüne çıkıldığı ya da altında kalındığı için derinin kurumasına yolaçar.

Ancak derinin kuruması salt nem düzeyindeki bozukluktan ileri gelen bir şey değildir. Hava kirliliğinin ve pisliğin de rolü önemlidir. Bu dış etkenlerin yanısıra ruhsal gerginlik (stres), uykusuzluk, hare­ketsizlik ve kötü beslenme gibi etkenler de cildin bozulmasında çok etkili olurlar.

Cilt bozucu bu etkenlerin sayılması bile cilt bakımında nelere dikkat etmek gerek­tiği konusunda bir ilk fikir veribilir.

Kısaca toparlarsa, cildin kendi kendini yenileme yetisinin olabildiğince uzun süre yaşaması­na yardımcı olabilmek için hava almasını sağlamak, olabildiğince hava kirliliğinden uzak yerlerde bulunmak, hiç değilse tatillerde temiz havalı yerlere gitmek ve en önemlisi bütün gövdeye temiz hava aldırmak en basit ve temel cilt bakım kuralıdır. Ancak deriye bol ve temiz oksijen aldırmaya çalışırken güneşte ku­rutmak, yahut rüzgârda kavurmak da cildin pul pul kabarmasına, kurumasına, katılaşmasına neden olur. Bunun önüne geçmek için cildin bir yandan temiz oksijen alırken öbür yandan keskin güneş ya da sert rüzgâr altında nem kaybına uğraması­nı önleyici nemlendirici kremler sürmek gerekli ve yeterli bir önlemdir. Krem deriye kalınca bir tabaka halinde sürülmeli ve on-onbeş dakika derinin kremi emmesi beklenmelidir.

Pisliğin de cilt üzerinde olumsuz etkisine değinmiştik. Bu bakımdan kişinin temizliğine dikkat etmesi, ve temiz bir ortamda olsa bile sırf terlemeyle cilt gözeneklerinin tıkanacığını, bunun da derinin solumasını, hava almasını zorlaştı­racağını bilerek gece yatmadan önce ve sabah kattıktan sonra elini yüzünü yıka­ması gerekir. Buna karşılık deriyi temiz tutmak amacıyla her gün duş yapmak da doğru değildir, çünkü yıkanmanın fazlası da bu kez gerekli nemlilik oranının üstüne çıkılmasına, hatta derinin koruyucu taba­kasının tahriş olmasına yolaçarak istenen sonucun tam tersini verir. En iyisi kişinin kirlenme durumuna göre iki, üç günde bir kısa, hafif bir duş alması ve / ya da haftada bir tam bir banyo yapmasıdır.

Banyo sırasında deriyi yumuşakça fırçalamak da ölü deri tabakasının atılmasını, gözeneklerin açılmasını ve kan dolaşımının hızlanmasını sağladığı ve bütün bunlar derinin hava almasını kolaylaştırdığı, aldığı oksijeni arttırdığı için oldukça yararlı bir yöntemdir. Deriyi fırçalamak üzere kese ya da lif en iyisidir. Sabunlanırken derinin tahriş olmaması için sabunbezi ya da yapay sünger yerine doğal sünger kullanmak tercih edilmelidir. Ancak kese ve fırçayı yüze sürmeyip yalnızca gövdede kullanmak, ayak topuk­ları için (ve yalnız orası için) ponzataşından yararlanmak gerektiğini, ılık suyla duşun ise sinirleri yatıştırıp, ruhu dinlendirdiğini, soğuk suyla duşun ise deriyi diriltip gerdiğini, düzleştirdiğini dolayısıyla ılık suyla başlayan bir duşu mutlaka bir iki saniye için bile olsa soğuk suyla sona erdirmenin her bakımdan çok yerinde ol­duğunu akılda tutmak yararlı olacaktır.

Bütün bunlara masaj ve jimnastik de eklenebilir. Ancak bunların her ikisinin de asıl amacı cilt güzelliği değildir, o bir yan sonuçtur. Ancak şu kadarına işaret edelim ki cilt sağlığı, güzelliği iyi bir kan dolaşımı ile yakından ilgilidir. İşte masaj ve jimnastik de bu kan dolaşımını hızlandır­maya yardımcı olarak cildin güzelleşmesi­ne katkıda bulunurlar. Kremi daire hareketleriyle vücuda yedirerek sürmek de aynı işlevi görür.

Buraya dek yazdıklarımızdan da anla­şılacağı gibi en basit bir cilt bakımı bile aslında hiç de o kadar basit değildir ve bilinçli, ölçülü bir davranışı gerektirir. Öte yandan her cilt birbirine benzemez, değişik cilt çeşitleri vardır, dolayısıyla bunların bakımı da farklılık gösterir. Bu nedenle kişinin kendi cildinin hangi türe girdiğini doğru saptaması ve cildinin türüne göre bir bakım programı uygulaması zorunludur.

Aksi takdirde yanlış uygulanacak bir cilt bakımı “bakım” olmaktan çıkar ve yalnızca zarar verir. Cilt bakımının yukarıda sergilenen herkese ortak ve temel ilkelerinin yanısıra kişinin yaşına, derinin yağlılık durumuna, deri bölgelerine göre değişen ilkeleri, kuralları vardır. Burdan itibaren deri bakımını bu özel yanlarıyla göreceğiz.

Yaş Durumu
Deri altındaki yağ bezleri çocukluk döneminde belli belirsiz denecek kadar az yağ salgılarlar. Bu nedenle çok sık yıkanmak, fazla sabun kullanmak derinin tahrişine yolaçabilir. Yaşlılık sırasında da yağlanma yeniden azalır, özellikle kollarda ve bacaklarda derinin kuruması yaşın ilerlemesiyle birlikte oldukça hızlanabilir. Yıkanırken bu noktayı gözönünde tutmak, gerekmedikçe sabun kullanmaktan kaçınmak, soğuk suyu tercih etmek yararlı olur.