17 Ocak 2013 Perşembe

Yaşlı ve Olgun Cilt Tipi

yasli-olgun-cilt-tipi
Fani dünyada her şeyin sonunun geleceği gibi cildimizde zamanla olgunlaşmakta ve yaşlanmaktadır. Bu makalemizde 30 yaş sonrası olgunlaşan cilt tipinden bahsedeceğiz.

Sağlıklı genç bir insanın cildinin kendinin yenilemesi ve tamir etme süresi 28 gün iken, 50-60 yaş sonrası bu durum 45-50 güne çıkabilmektedir.

Hücre içi faaliyetlerin yavaşlaması sebebiyle deri kendine yetecek kadar yağ ve suyu depolayamaz duruma gelmektedir.Alt ve orta deri incelirken, en üst bölgede bulunan deri kalınlaşmaya başlar.

Yaşlanmayı önleyen antioksidan üretimi, 30 yaşından sonraki insanda her yıl yüzde 1 olarak azalmaya başlar. Zamanla yaşlanan cilt hücrelerin ihtiyaçlarına ve içinde bulunduğu çevrenin şartlarına ayak uyduramaz. Bu yaşlanma durumu aslında tüm organlarda aynı anda yavaş yavaş görülür fakat cilt dış görünümü temsil etmesinden dolayı ilk fark edilen organdır.

Yaşlı cilt tıpkı uzun yıllar çalışan yıpranmış sanayi makinalarının içerisinde bulunduğu fabrikaya benzer. Makinelerden tam verim alınamaz ve aksaklıklar ortaya çıkar. Bu durumda bakıma ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple kozmetik sektörü ortaya çıkmıştır. Kozmetik sektörünün amacı; kendi kendine yetemeyen cildin dış etkenler ile ihtiyacı olan vitamin ve minarel gibi ürünlerin dışarıdan verilerek yaşlanmayı geciktirmektir.

Bu cilt tipinin bakımı; serumlar, peeling ürünleri ve cilt maskeleri ile gece gündüz olmak üzere kremler yardımıyla yapılmaktadır.

Hassas Cilt ve Bakımı

cilt-sikilastirma
Bu makalemizde herhangi bir cilt tipinde görülebilen hassas cilt durumundan ve bakımından bahsedeceğiz. Hassas cilt durumu, her türlü cilt tipinde görülebilen, kısaca cilde tahriş verebilecek olan reaksiyonların tamamına tepki gösterebilen cilt problemidir.

Hassas cildin en büyük belirtisi, cilt yüzeyinde kızarıkların çabucacık ortaya çıkmasıdır. Zor çalışma şartlarında çalışan kişilerin ciltlerine dikkat ettiğinizde hassas cilt tipine sahip olduğunu görürsünüz. Bunu anlamak için, sinir sistemleri aşırı olarak gerildiğinden cildin içerisine bulunan sinirlerin de oldukça gerildiği görülmektedir. Bunun sonucunda dağınık olarak kızarıklar görülmeye başlar. Kılcal damarlar genişlediğinden ötürü elastikiyetini kaybeder ve işlevini yitirir. Kan, bu genişleyen kılcal damarlar içerisine kalarak cilt yüzeyinde kızarıklık durumunu ortaya çıkarır.

Hassas cilt tipinin çatısı ince olan evlere benzetmek en güzel örnek diyebiliriz. Tıpkı evlerin ısıya, ses ve diğer dış ortama karşı sağlıklı koruyamaması gibidir. Cilt kalınlığı zayıf olması sebebiyle yağ ve nem seviyelerinde düşüklük görülmektedir. Bundan ötürü tahriş yapıcı her türlü durum hassas ciltleri yıpratırlar. Bunun sonucunda da kızarıklık olarak tepki ortaya çıkar.

Hassas Ciltleri Korumak İçin

Bu cilt tipini, sık sık hasta olan ve dayanıklılığa karşı zayıf olan çocukları gibi soğuğa karşı sıkı sıkı giydirmek, korumak gerekir.

16 Ocak 2013 Çarşamba

Bronzlaşmak İçin Doğal Güneş Yağları Kullanın

Dogal-Bronzluk
Yaz mevsimi gelmeden hazırlıklara başlamak gerekir. Bu yüzden ilk olarak akla gelen güneşlenmeden konuyu açalım. Kimi insanlar güneş altında fazlaca kalarak daha çok bronzlaşacağınız düşünürler.

Halbuki durum bunun tam tersinedir. Güneş ışınlarına fazlaca maruz kalmak cildimizin için önemli olan B vitamininin kaybına sebep olacaktır. Bununla birlikte vücut içerisinde C vitamini eksikliği de varsa mecazi olarak yandığınızın resmidir. Çünkü B ve C vitamini eksikliğinde Güneş Lekeleri dediğimiz olay ortaya çıkar ve kalıcı sorunlara yol açar.

Güneş Lekelerinin Oluşmasını Nasıl Engelleyebiliriz?

Yukarıda anlatmış olduğumuz vitaminleri tüketerek bu sorununun önüne geçebiliriz. Güneşlenmeye çıktığınız vakit bu vitaminleri içeren ürünleri tüketmeye özen gösterin. Bununla birlikte denizden veya havuzdan çıktıktan sonra mutlak suretle bir havlu yardımıyla üzerinizde bulunan tüm suyun teminzlenmesi gerekmektedir. Islak ıslak güneşlenilmesi de Güneş Lekelerinin oluşmasına sebep olmaktadır.

Herşeyin Aşırısı Zarardır

Atalarımız "Herşeyin Fazlası Zarardır" diye boşuna söylememiştir. Fazlaca güneş altında kalmak, bronzlaşacağım diyerek cehennem ortamı oluşturmamakta yarar vardır. Bronzlaşmanın temel mantığı azar azar sürekli olarak güneşlenmektedir. Bir veya iki gün içerisinde aşırı güneşlenme 1.derece ve 2.derece yanıklara kadar uzanabilmektedir. Sonrasında ağrılı ve acılı geceler ve 1 hafta sonra tekrar eskiye dönmekle süreç tamamlanır. Çektiğiniz acılar ve ağrılar yanınıza kar kalacaktır.

Etkili Bronzlaşmak

Bronzlaşırken yardımcı ürünler kullanmakta fayda vardır. Kozmetik marketlerde satılan ürünlerin haricinde kendi bitkisel güneş yağınızı kendinizde yapabilirsiniz. Bunun için 60 gr kakao yağını iyice erittikten sonra aynı miktarlarda badem yağını ekleyerek birbiri ile karıştırınız. Eğer içerisine bir kaç damla zeytinyağı veya ceviz yağını da eklerseniz işte size bomba gibi güneş yağı...

Diğer Formül

3 kaşığı kakao yağı
3 kaşık zeytin yağı
2 kaşık badem yağı
6 kaşık susam yağı

Tüm bu malzemeleri birbiri ile homojen olana kadar karıştırınız. Son olarak önceden demleyip soğutmuş olduğunuz 2 fincan çayı da içerisine ekleyerek bir başka güneş yağınızı hazırlayabilirsiniz.

Farklı Olmak İsteyenlere Lavanta kokulu güneş yağı

5 kaşık kakao yağı
5 kaşık susam yağı
Bir kaç damla lavanta yağı

Tüm bu malzemeleri birbiri ile karıştırarak uygulama için hazırlayabilirsiniz.

Cilt Sıkılaştırıcı Yöntemler

Beauty and green leaves
Görünüşümüzü sağlayan, organlarımızın bir arada tutulmasını ve dış etkilere karşı koruyucu bir önem arz eden şüphesiz insanoğlunun en önemli organlarından birisi cildimizdir. Bu makalemizde genelde yaşlanma sonucu oluştuğu düşünülen kırışıkları sıkılaştırıcı yöntemlerden bahsetmek istiyoruz. Atacağınız uygun adamlarla cildinizin esnekliğini tekrar yakalayabilirsiniz.

Zaman ilerledikçe, yaşlanma dediğimiz dönemlerde artık cildimiz eski esnekliğini ve gerginliğini kaybederek kırışmaya başlar. Sadece yaşlanmak cildin esnemesine ve buruşmasını sağlamaz. Protein kolajen eksikliğinde de bu durumlar oluşabilmektedir. Cildin daha uzun süre sağlıklı kalması için bayanlar cilt kremleri ve nemlendirici gibi kimyevi madde içeren ürünler kullanmaktadır. Tüm ilaçların asıl kaynağı olan doğadan faydalanmak yerine kimyasal ürünlerden faydalanmak sizce de saçma gelmiyor mu?

Örneğin; kayısı, yüzdeki sivilceleri gidermekte oldukça etkili, papatya da, cilt yaralarının iyileşme sürecini hızlandırmaktadır ve cildi besleyici görev üstlenmektedir. Bu sebeple bu makalemizde cildinizi uzun yıllar sağlıklı, gergin ve kırışıklara karşı dirençli olması için evde basit uygulamalar ile yapabileceğiniz yöntemlerden bahsetmek istiyoruz. Bu cilt gerginleştirici uygulamalar ile yıllara meydan okuyabileceksiniz.

Gençleşmek için büyülü iksir ısırgan otu
Isırgan otunun içerisinde bulunan yağda AHA ve ALA ismi verilen önemli mineraller bulunmaktadır. Bu sebeple cilt bakımı ve saç bakımı ürünlerinde bu maddelerden ve bu bitkiden faydalanmaktadır. Hatta ısırgan otu yağına gençlik yağı da denildiğini söyleyebiliriz. Bu yağı doğrudan krem gibi de kullanabilirsiniz.

Sivilce Önleyici Soya
Tam bir sivilce düşmanıdır. Buradan gençlerimize duyurulur. Yapısında bulunan östrojen maddesi ile akne ve sivilce oluşumundan ve tedavisinde etkilidir. Ayrıca içerisinde cildin nemli kalmasını sağlayan E vitaminide bulunmaktadır.

Eskilerin kullandığı bir numaralı ilaç Biberiye
Eski insanlarımızı cilt bakımlarını yaparken hep biberiyeden faydalanırdı. Ayrıca sivilcelere de iyi gelen biberiye cilde esnekliğini arttırır ve cildinizin daha gergin olmasını sağlar. Uygulaması da şu şekilde gerçekleşmektedir. Yaklaşık 5 su bardağı suya biberiye ve kekik yağından 2 çorba kaşığı ekleyin. Daha sonra bu karışımı cildinize istediğiniz şekilde uygulayabilirsiniz.

Kirpik Uzaması için Hint Yağı
Kakao yağı ve hint yağı kirpik uzamasını hızlandırmaktadır. Bunun için bir su bardağı suyu kaynattıktan sonra içerisinde bir çay kaşığı hint ve kakao yağını ekleyip karıştırın. Bu kısma dikkat edin çünkü yanlış anlama mahal vermeyelim. Bu karıştırmış olduğunuz karışımı bir kab içerisinde başka bir içi su dolu kap içerisine koyarak ısıtın ve krem haline getirin. Bu karışım soğudu zaman geceleri yatmadan önce 2 hafta boyunca kirpiklerinize sürebilirsiniz.

Yulaf ile cildinizi temizleyin
Cilt temizlğinde yulafın önemini büyüktür. Siyah noktalar başta olmak üzere derin ve köklü bir temizlik sağlar. Gözeneklerin açılmasında etkilidir. Cildi çabuk yağlanan kişilerin yağlanmasını engellemektedir. Kullanım şekli; pişirmiş olduğunuz yulafları süzdükten sonra içi geniş bir kabın içerisinde ezmeniz gerekmektedir. Ezdiğiniz yulafları sorunlu olan cildinizin bölgesine 10 dk süre ile uygulayın ve sonra su ile yıkayın.

Cildiniz ışıl ışıl ışıldasın
Adaçayı kan dolaşımını hızlandırmaktadır. Cilt hücrelerinin yenilenmesinde ve esnekliğini kazanmada etkilidir. Nane ise cildinize canlılık ve parlaklık vermektedir. Üzüm çekirdeği yaşlılık lekeleri dediğimiz lekelerin giderilmesinde önemli rol oynuyor. Bu bitkileri kullanarakta cilt bakımı yapabilirsiniz.

15 Ocak 2013 Salı

Günde kaç tel dökülüyor?

sac_dokulmesi
Günde 100-150 tele kadar olan saç dökülmesinin normal olduğunu söyleyen uzmanlar, kışın bu sayının daha da artabileceğini belirtti.

14 Ocak 2013 Pazartesi

Kırışıklık olmaması için neler yapılabilir?

orumcek_agi_yontemi_kirisiklik_kurtulun
“Sağlık, hiç kimsenin kesin olarak güvenemeyeceği bir nimettir.”
Derimiz yaşantımızın izleriyle doludur. Bebek­lerin derisi yumuşacık, pürüzsüz ve lekesiz. Za­man ilerledikçe pürüzsüz, lekesiz derinin bazı yerlerinde kuruluk bazı yerlerinde aşırı yağlan­ma gözeneklerde belirginleşme, yer yer katlantı izleri, kırışıklıklar, yer yer kahverengi lekeler, kır­mızı lekeler oluşur. Uzun süren kaşıntılı hastalık­ların sivilcelerin, hamileliğin, güneşin, mimikle­rin izleri gelir yerleşir derimize. Çoğu kez dert olur, bu izler ortadan kalksın diye uğraşırız. Bir gazetede okuduğumuz haberle irkiliriz. Falanca kişi falanca bir aletle özel bir takım “bitkisel” ka­rışımla lekeleri, kırışıklıkları anında ağrısız acısız geçirmektedir. Sarılırız telefona, randevu alırız, gideriz görüşmeye. Siz hiç merak etmeyin pırıl pırıl olacaksınız diye başlayan bir açıklama din­leriz. Kimimiz inanır, kimimiz kuşkulanırız. Müm­kün mü tamamen pırıl pırıl olmak mümkün zamanı ve doğayı tümüyle altedebilmek.

Bu işin ne kadarı hayal ve ne kadarı gerçek ve ne kadarı şarlatanlık ve ne kadarı bilimsel. İpin­ce bir sınır var arada. Bu ipince sınırı aşmadan kırışıklık konusunu elimizden geldiğince anlat­mak, bu konuda hep birlikte tartışmak üzere bu yazıyı hazırladım. Kırışıklık oluşumu ve tedavisi ve de önlenmesi hususunda kafanızdan geçen sorulara azıcık da olsa yanıt bulabilirsek sevine­ceğim.

Kırışıklık olmaması için neler yapılabilir?
İlk önce kırışıklık oluşturabilecek nedenler be­lirlenmeli ve buna yönelik tedbir alınmalıdır. Ge­ce süreceğimiz nemlendirici kremin kırışıklık ve leke tedavisi açısından son derece önemi büyük­tür. Hafif soyucu özelliği olan, bu özelliği nede­niyle deride yeniden yapımı hızlandıran kollajen yapımını hızlandıran kremlerin gece kullanılma­sında yarar vardır. Gündüz güneşten koruyucu özellikle nemlendirici kullanılabilir.

Masaj uygulanabilir sigara içilmemelidir. İşık­tan rahatsızlık duyuluyorsa ışığa karşı hassasiyet oluşturucu maddelerden sakınmak ve güneş gözlüğü kullanmak uygun olur. Bol bol su içilme­li.

Kırışıklıklar nasıl oluşur?

Derimizin hemen altında bir bağ dokusu çatısı vardır. Bu çatıyı kollajen, elastin adı verdiğimiz ipliksi proteinler oluşturur. Herhangi bir nedenle bu çatıda oluşabilecek bir zayıflama sonrasında deri gerginliği ve elastikiyetini kaybeder kırışık­lık oluşur. Yüzümüzdeki kaslarımızla sık olarak yaptığımız hareketlerimiz yani mimikler yüzümü­zün derisinde kırışıklık oluşmasının başlıca ne­denleridir. Alnımızı çatarken, gözümüzü kısarken kasılan kaslarımız bu hareketi yaşam boyunca defalarca yaptığı için deride bağ dokusunda bir erime oluşur. Çok sigara içen kişilerin dudak çevresinde oluşan dikey çizgiler de benzer bir mekanizmayla dudakların büzülmesine bağlı ola­rak oluşmaktadır. Devamlı aynı pozisyonda yü­züstü ve yan yatış yüzümüzde belirgin kırışıklığa neden olabilir. Yine ağız içi protezlerinde uyum­suzluk kırışıklığa yol açmaktadır.

Güneş ışınları, deri altındaki bağ dokusunu ya­ni kollajeni yıkan enzimlerin çalışmasını artırır. Güneş ışınları altında uzun kalan kişilerde kolla-jen daha hızla yıkıma uğrar, ciltte incelmenin yanısıra kırışıklıklarda oluşur. Güneş ışınları kah­verengi lekeleri, damarlaşmayı (telenjektazileri) arttırır.

Göz çevresi kırışıklıklarının iki ana nedeni var­dır. Gözü kısma hareketi ve göz çevresini kaşı­mak…Bunların sonucunda zaten diğer bölgelere göre daha ince olan göz çevresi derisinde hızla şekil bozukluğu, kırışıklık gelişir. Işığa hassas ki­şiler gözlerini kısarlar ve bu durum göz çevresin­deki kırışıklıkların en önemli nedenidir. Çeşitli allerjik etkenler özellikle koku allerjilerinde göz çevresinin sık kaşınması özellikle alt göz kapa­ğında kırışıklıklara neden olur.

Bir insanın biyolojik yaşı arttıkça kollajen ve elastin yapım hızı azalır, yıkımı artar – Bayanlar­da menapoz döneminde östrojen azaldıkça bağ dokusu yapımı azalır, bağ dokusu zayıflar. Deri­de elastikiyet azalır. Kırışıklık artar. Hormonal hastalıklar aşırı kilo alma deri altındaki bağ do­kusunun yapısını bozar.

13 Ocak 2013 Pazar

Friksiyon (Saç Masajı) yapın

aysetolga_sac
Saçlarınız için muz; kuru saçları nemlendir­mek ve canlandırmak için olgun bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp sa­çınıza friksiyon yaparak uygulayın. 20 dakika bekledikten sonra durulayın.

Sonuca inanama­yacaksınız. Saçı yağlı olanlara da bir tavsiyemiz var; aloe vera içeren bir parça saç jölesiyle aynı miktarda şampuanı karıştırın.

Karışıma bir çorba kaşığı limon suyu katıp saçınıza uygulayın. En az iki haftada bir bu maskeyi yapın; saçınızın yağ oranı normale dönecek.

Cildiniz ve tırnaklarınız için; İçebildiğiniz kadar su için. Cilt bakımı ve sağlıklı saç ve tırnaklar için su içmek şart. Günde en az sekiz bardak su vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlıyor. Su aynı zamanda diyet listelerinin de vazgeçilmez öğesi.

10 Ocak 2013 Perşembe

Vitaminlerin Cilt İçin Önemi

vitaminler

A vitamini
Kozmetik bilimciler rafine bir çalışma­nın sonunda A vitaminli kremleri daha etkili hale ge­tirmeyi başardılar. Etkileri için ise çeşitli çalışmalar devam edi­yor. A vitamini yorgun cilt hücrelerini harekete geçiriyor ve ye­niden düzenli olarak dağılmalarını sağlıyor.

Böylelikle alttan genç hücreler çoğalıyor ve cildin üst taba­kasının bağışıklığını yeniden artırıyor, ten pürüzsüz bir görü­nüm alıyor, genişlemiş kılcal damarlar durduruluyor ve pig­ment lekelerinin renklerinin açılması sağlanıyor.

A vitaminli kremler sadece olgun ve kuru ciltler için değil ay­nı zamanda karma ve yağlı ciltlerde de etkili oluyor. Tıkalı gö­zenekleri açıyor ve cilt yüzeyini güzelleştiriyor. A vitamini etki­si cildin derin tabakalarına dek inebildiği için etkisini kısa süre­li kullanımın sonunda görmek mümkün olabiliyor.

C Vitamini

C vitamini cildin kollajen üretimini harekete geçiriyor, böy­lelikle cilt yüzeyindeki yaralar da çabuk iyileşebiliyor. Cildin bağ dokusunda taze kollajen üretimi de cildin daha genç bir gö­rünüm kazanmasına neden oluyor.
Bu durumda erken yaşlanma belirtilerinin de durması hatta sınırlandırılması gerekiyor.

Ayrıca C vitamini kesin etkili bir serbest radikal avcısı. Cildi fazla güneş, sigara dumanı ya da olumsuz dış etkenlerden oluşan oksijen radikallerinin saldırıla­rından koruyor. C vitaminini en iyi şekilde almanın bir yolu da vitamin kremlerinin yanı sıra cildi vitamin zengini sebze ve meyvelerle desteklemekten geçiyor.

E Vitamini
E vitamini, gerçek bir serbest radikal avcısı olarak algılanıyor ve kremlerin içinde cildi dışarıdaki serbest radikallerden koru­yor. Ve tabii ki erken yaşlanmadan… Serbest radikaller, normal oksijen alışverişleri sırasında oluşuyor. Hatta yaşlandıkça üreti­mi artıyor.

Araştırmalar, serbest radikallerin 40 yaşından itibaren üre­timlerinin doruk noktaya ulaştıklarını gösteriyor, her 10. Yaş dönümünde de neredeyse bu artış neredeyse iki katına çıkıyor. Tabii bu artışta etkili olan başka nedenler de bulunuyor; içtiği­miz sigara, soluduğumuz zehirli gazlar, aldığımız alkol ya da gü­neşte fazla kalmak da hayatımızdaki olumsuzluklar arasında sa­yılıyor. Sonuçta serbest radikaller sağlıklı cilde veya bağ dokusu hücrelerine zarar veriyor.

E vitamininin olumlu yanları oldukça fazla. Örneğin, ciltte oldukça iyi bir nemlendirici, hatta kuruluktan dolayı oluşabilecek ince kırışıklıkları bile önlüyor. Oluşabilecek enfeksiyonları en aza indirgeme ve güneşten koruma özellikleri de bulunuyor.

9 Ocak 2013 Çarşamba

Siğil İçin Öneriler

sigil-tedavisi
Derinin olması gerekenden daha fazla gelişmesi sonucu ortaya çıkan kabarcıklardır.Vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkar, bulaşıcıdır.

Siğiller kesinlikle kaşınmamalıdır ve patlatılmamalıdır. Si­ğil için öneriler:
a) Bir tutam sarmaşık bir kaba konulur. Üzerine yeterince sirke ilave edilip bir gece bekletilir ve daha sonra bir pa­muk yardımı ile siğil olan bölgeye sürülür. Salatalık so­yulup suyu çıkarılır, bir fincan limon suyu, bir çorba kasığı badem yağı ve bir adet çırpılmış yumurta aki ile ka­rıştırılır. Maske kıvamını alıncaya kadar patates unu ka­tılır. Bu maske siğillerin ve sivilcelerin yok edilmesini sağlar.

b) Bir tutam lahana bir kaba konulup yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra bir bez veya pa­muk yardımı ile gerekli bölgelere sürülür.

1 Ocak 2013 Salı

Cilt rengine göre yaşlanma belirtileri!

kadin-resimleri
Esmer tenliler:
Ciltlerindeki yoğun pigmentleri sayesinde, güneşin zararlı etkilerine karşı doğal filtre görevi görürler. Ancak bu tip tenlerin, özellikle ülkemizde ciltleri çoğu kez gevşemeye hatta sarkmaya meyillidir. Tabii kilosu fazla olanların cilt altı yağ dokuları sayesinde ciltleri gergin de olabilir. Örneğin, esmerin bir üstü olan melez ırk (Jennifer Lopez, Beyonce), aynı zamanda ciltleri sıkı, tok, hafif gözenekleri belirgin hatta çoğu defa yağlı ve parlak ciltlere sahiptir.

Esmer tenli kadınlar 20’li yaşlarından itibaren hormonal tip lekelenme (melasma) açısından dikkatli olmalıdırlar. Zira melasma en fazla esmerlerde görülür. Doğum kontrol hapı kullananlar, adet döneminde oldukları dönemlerde veya hamilelik sırasında mutlaka yüksek koruma faktörlü ürünler kullanmalılar. Ayrıca bu yaşlarda akne problemi de ciltleri yağlı olanlarda sık görülür, suyla temizlik ve ardından gerekirse tonikle arındırma önerilmektedir.

Akne problemi olanlar bu ten renginde iseler mutlaka bir dermatoloji uzmanı ile bu sorunlarını gidermelidir. Aksi halde aknelerin olduğu yerlerde daha fazla leke kalma ve iz kalma ihtimali vardır.

Esmer tenliler 40’lı yaşlardan itibaren ciltlerinde, kuruma, yumuşama, gevşeme hissedebiliriler, bu nedenle bir cilt hastalıkları uzmanının önerisiyle bu yaşlardan itibaren hangi yolu izlemesi gerektiğine ve prensibin ne olduğunu öğrenmeye çalışmalıdırlar.

Buğday tenliler:
Esmer tenlilere daha yakın özelliklidirler ancak kış aylarında cilt renkleri daha açık renkli olabilmektedir. Cilt tiplerinin özelliği, genellikle gözenekleri biraz daha belirgin, ancak normal veya karma cilt özelliklerini gösteren yapıya sahiptir. Esmer tenlilerin özelliklerine göre güneş korumaya daha fazla ihtiyaç duyarlar, örneğin kışın 15 yazın 30 korumalı ürünler kullanmaları önerilmektedir.

Açık tenliler:
Malesef en fazla yaşlanmaya yatkın ciltlerdir. Adı üzerinde pigmenti cildi korumaya yetecek kadar fazla değildir. Çil oluşumuna, lentigo adı verilen güneş lekelerine, melasmaya, kılcal damarların yüzeye çıkması ve kızarıklık problemine, kuruluk ve dermatitlere en yatkın ciltlerdir.

Bu tip ciltlerin çocukluk dönemlerinden itibaren 30+ ürünler kullanması şiddetle önerilmektedir. Çocukluk döneminde güneş yanığı öyküsü olanların habis cilt tümörlerine, malin melanom isimli cilt kanserine yatkınlığı daha fazladır. Ciltlerinin tipine göre temizlik yapabilir, kuru ve hassas ise sütle, karma veya yağlı ise su ve jellerle temizleyebilir.

20’li yaşlardan itibaren akşamları cildi onaran vitaminli veya retinol içerikli ürünleri dönem dönem kürler halinde kullanabilir. Gündüzleri güneş koruyucu kullanmayı unutmamalı.

30'lu yaşlardan itibaren esmer tenlilerden daha erken olmak üzere bir cilt hastalıkları uzmanının kontrolüne girebilir.artık günümüzde bilinçli her kadının bir dermatologu (bilimsel-akıl hocası) olmalıdır.

26 Aralık 2012 Çarşamba

Cilt bakımında 8 yanlış!

Cilt-bakimi-nasil-olmalidir
CİLT TEMİZLİĞİ İÇİN SU YETERLİ DEĞİL
Su, temizliğin en önemli parçası ama yeterli değil. Yüzünüzü suyla yıkamanızda sorun yok. Sorun, cildinizin pH seviyesinin 5.5 olması. Bu oran, oturduğunuz bölgeye ve kullandığınız suyun sertliğine göre, 9.5’e kadar çıkabilir. Tonikse cildinizin asit seviyesini normale döndürüp, dengeyi sağlar.

YÜZ ve GÖZ TEMİZLEME ÜRÜNÜ AYNI OLMALI
Çok hassas ciltlere adapte ürünlerde her iki bölge için aynı ürün kullanılabilir. Pek çoğumuz bakıma zaman ayırma konusunda sorun yaşadığı için gözünü de yüzünü de aynı ürünle temizlemek ister. Unutmayın ki göz çevresi en hassas bölgelerden biri ve yaşlanma belirtileri en önce burada başlar.

ÇOCUKLAR İÇİN ÜRETİLEN ÜRÜNLER BENİM İÇİN DE UYGUN
Yetişkinlerin cilt pH’ıyla çocuk ve bebeklerinki farklı. O nedenle bebek ve çocuk ürünleri yetişkinler için uygun değil. Yetişkin insanda üst tabaka epidermisin pH değeri 5.5’tir. Ancak yenidoğan bebeğin cilt üzeri asit mantosu henüz oluşmadığı için pH değeri nötr’dür.

GECE CİLDİME BİR ŞEY SÜRMEZSEM NEFES ALABİLİR
Geceleri cildin kendini yenilemesi için en uygun zaman. Bu zamandan faydalanmak gerekir. Yaşlanma karşıtı bakımlar daha çok gece kullanılır.

GECE KREMİM, GÜNDÜZ KREMİMDEN DAHA YOĞUN OLMALI
Bu, yaşa ve kişisel cilt tipine göre değişir. Sıkılaştırıcı ya da yaşlanmayı geciktirici anti-aging ürünlerin yoğun gece kremleri, mutlaka belli bir yaştan sonra kullanılmalı. 30 yaş öncesindeyse geceleri yoğun olmayan krem tercih edilebilir.

YAZ VE KIŞ CİLDE AYNI BAKIM UYGULANABİLİR
Bazı ciltler yaz ve kış döngülerinde farklı ürünler kullanma ihtiyacı duyar. Örneğin karma bir cilt kışın kuruyabilirken yaza doğru yağlanma eğilimine geçer. Cildin neme ihtiyacı vardır, özellikle kuru ciltlerin kış aylarında bu nemi tutabilmesi zor olur.

Kuru ciltler: Nisan-mayısa kadar iklimin kurutucu özelliğinden dolayı bu ciltlerin nemli tutulması gerekir. Sert temizleyicilerden ve antibakteriyel sabunlardan, kuruma, pullanma ve kepeklenmeye neden olacağı için uzak durun. Alkollü tonik cildinizi kurutacağından tercih etmeyin. Yazın hafif yağlı, kışın ve sonbaharda yoğun yağ içerikli nemlendirici kullanın. Nemlendiricinin üzerine yaz ve kış güneş koruyucu sürün.

Yağlı ciltler: Cildin her tarafına tonik sürerek, yağsız ve su bazlı nemlendirici tercih edin. Nemlendirici kremin üzerine güneş koruyucu sürmeyi ihmal etmeyin.

NEMLENDİRİCİYİ BOL SÜRMEK HER ZAMAN İYİDİR
Cilt, üründen belli miktar kabul eder, fazlası fayda sağlamaz. Ürünü uygun, tarif edilen miktarda sürün.

GEBELİKTE KULLANILAN ÜRÜNLER BEBEĞE ZARAR VERİR
Gebeliğin ilk üç ayında doktorlar hiçbir şey kullanmamayı tavsiye eder. Daha sonra belli ürünlerin kullanımında sakınca yok. Hamilelik çok hassas bir dönem. Bu dönem kullanılacak ve kullanılmayacak her şey doktora danışılmalı. Hamilelikte vücudun her geçen gün genişlemesiyle gerginliğini kaybeden ciltte kuruma, elastikiyetin kaybolması ve hassasiyet görülür. Özellikle göğüsler, karın ve baldırlar bundan en fazla etkilenen bölgeler. Çatlaklar alt derinin elastikiyetini ve hormonal dengesini kaybetmesiyle oluşur. Ani ve çok kilo almalar, durumu daha da kötüleştirebilir. Çatlakların her ne kadar hamileliğin son üç ayında oluştuğu söylense de, bu karın bölgesi için geçerli. İlk haftalardan itibaren büyümeye başlayan göğüsler için önlem alınmalı. Hamileliğin üçüncü ayından itibaren söz konusu vücut bölgelerine uygun çatlak kremleri kullanmakta fayda var.

24 Aralık 2012 Pazartesi

Sıkı ve dar kalçalar için...

Naomi-Campbell

Kadın vücudunun en çok ilgi çeken bölgelerinden olan kalçaların biçimli olması aslında bir hâyâl değil. Biraz özen, bakım ve egzersiz kalçalarınızın forma girmesinde ve seksi bir görünüm almasında son derece etkili olabiliyor. Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek.

SU İÇMEYİ ALIŞKANLIK EDİNİN
Bildiğiniz gibi suyun sağlığımız üzerindeki yararları saymakla bitmiyor. Suyun cilt ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri olan suyu asla ihmal etmeyin. Günde 13 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.

KALÇA KASLARINI ÇALIŞTIRIN
Sıkı ve biçimli kalçalara sahip olmak için bu bölgedeki kaslarınızı çalıştırmanız şart. Bunun için en ideal hareket şudur: Yere sırt üstü uzanarak kalçanızı 10 kere kaldırıp indirin. Daha sonra yukarıda 10 saniye kadar tutun. Bu hareketi 4 kez tekrarlayın. Bunun dışında yüzme, yürüyüş özellikle de bisiklete binmek de kalçalar için önerilen egzersizler arasında yer alıyor.

KALÇA MASAJINI İHMAL ETMEYİN
Masaj kalçalar için de çok yararlı. Piyasada satılan masaj aletleri ile yapabileceğiniz gibi suyla da masaj yapabilirsiniz. Özellikle soğuk suyun basıncı kalçalarınızın sıkılaşması için ideal.

BOL BOL HAREKET EDİN
Özellikle masa başında oturarak iş yapan kadınların büyük bölümünde alınan kilolar kalça bölgesine gidiyor ve zamanla dolgun kalçalar ortaya çıkıyor. Bu nedenle gün boyu hareketsiz kalmayın. Ofisiniz üst katlarda ise asansör yerine merdivenleri kullanın.Yürüyebileceğiniz mesafeler için arabanıza ya da toplu taşıma araçlarına binmeyin.

23 Aralık 2012 Pazar

Oje sürmenin püf noktaları

oje
* Rujunuza uyumlu bir oje rengi seçmelisiniz.
* Ojeyi sürmeye tırnağınızın ortasından başlayın. Daha sonra yanları doldurun.
* Daha homojen bir sonuç almak için ikinci katı mutlaka sürün.
* Kurumaya bırakıp, diğer elinize geçin.
* Ellerinizde daha parlak bir görünüm istiyorsanız, 1 kat parlatıcı uygulayın.
* Bir pamuklu çubuğu hafifçe asetonla ıslatıp taşırdığınız kısımları temizleyin.