Cilt Bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cilt Bakımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Eylül 2014 Pazar

Cilt Bakımı Ürünlerinizi Evde Kendiniz Yapın

cilt_bakiminda_yapilan_8_yanlis
Filika Yayınevi'nden çıkan "Meslek Sırlarım" adlı kitapta Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya, doğal güzellik sırları ve evde yapılabilecek bakım önerileri sunuyor. İşte kitaptan bazı formüller...

Temizleme sütü formülleri
Yüzdeki gözeneklere dolan kirleri, makyajı, cildin doğal yapısını bozmadan temizlemek gerekir. Bunun da en kolay ve ucuz yolu; evimizde hazırlayacağımız doğal malzemelerden oluşan karışımlardır. Temizleme sütünü, parmaklarınızla ve yuvarlak hareketlerle sürün.

* Salatalıklı temizleme sütü

Malzeme: Bir adet salatalık, 25 gr. badem yağı.
Uygulama: İyice yıkanan salatalık kabukları soyulmadan rendelenir. 15 dakika kaynatılır ve süzülür. Üzerine badem yağı ilave edildikten sonra cilt silinir. (Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede buzdolabında muhafaza edilir.)

* Sütlü temizleme kremi

Malzeme: 500 gram inek sütü, 500 gram saf alkol.
Uygulama: Süt kaynatılmadan saf alkolle karıştırılır ve cilt bu karışımla silinir. Karışımın lekeleri de azaltan özelliği vardır. Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede buzdolabında muhafaza edilir.

* Papatyalı temizleme sütü
Malzeme: Bir kahve fincanı yağlı süt, iki çorba kaşığı sarı papatya.
Uygulama: İçine su konulan bir tencerenin üzerine başka bir tencere konur. Malzemeler üstteki tencerede karıştırılıp, kısık ateşte ısıtılır. Sütün üzerinde kaymak oluşmadan, ocaktan alınıp, iki saat dinlendirilir. Karışım süzüldükten sonra, cilt silinir. Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede, buzdolabında bir hafta muhafaza edilir.

Tonik formülleri
Toniğin içindeki bitkiler cildin rahatlamasını sağladığından, toniklemenin ardından yapacağınız masajın etkisi de artacaktır. Hazırladığınız tonikten birkaç damla pamuğa damlatıp, silmeden tamponlayarak cildinize uygulayın. Toniklemeden sonra cildinize maden suyu püskürtün ve kağıt mendille tamponlayarak kurutun. Sonra nemlendiricinizi uygulayabilirsiniz.

Cilt Bakımı Ürünlerinizi Evde Kendiniz Yapın
* Lavantalı tonik

Malzeme: Lavanta, melisa, papatya, hatmi çiçeği, yarım fincan saf alkol, içme suyu.
Uygulama: Kaynamış suyun içine birer tutam lavanta, melisa, papatya ve hatmi çiçeği atılır. 15-20 dakika demlenmesi beklenir. Demlendikten sonra temiz bir kaba süzülür. Karışıma yarım kahve fincanı saf alkol eklenir. Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede buzdolabında muhafaza edilir.

* Papatyalı tonik
Malzeme: Bir tutam papatya, 500 gr. su.
Uygulama: Papatya suda pişirilir ve buz kabına boşaltılıp, dondurulur. Her gün cilde kompres yapılır. Sıkıştırıcı özelliği vardır ve sarkmayı önler.

* Dere otlu tonik
Malzeme: Bir demet dere otu, 25 gram badem yağı, bir şişe maden suyu.
Uygulama: Dere otu yıkanıp, mikserde çekilir. Bir kapak badem yağı ve maden suyu ilave edilir. Karışım buz kabına konup, dondurulur. Her gün cilde kompres yapılır. Cildiniz böylece daha sağlıklı, parlak ve canlı olacaktır.

Cilt Tipine Göre Cilt Bakımı

Cilt-Bakim-Onerileri
Elbette her insan güzel ve bakımlı olmayı ister. Ayrıca, kozmetik ürünlerine masraf yapmadan kendiniz de evde kolaylıkla maske hazırlayabilirsiniz. Cilt bakımı ve maske hazırlama konularında size birkaç öneri:

CİLDİNİZİ TEMİZLEYİN: Alfa hidroksi asit içeren peeling amaçlı iyi bir temizleyici ile yüzünüzü silin. Uygun temizleyiciniz yoksa evde hazırlayacağınız kolay bir karışım işinizi görecektir.

Doğal cilt temizleme karışımı
Yulaf ezmesini toz pudra kıvamına gelene kadar dövdükten sonra ılık suyla karıştırarak ovalayın. Karışımı yüzünüze dairesel hareketlerle masaj yaparak yedirin. Ilık bir bezle yüzünüzü sildikten sonra soğuk suyla durulayın.

BUHAR BANYOSU YAPIN: Bir kahve fincanı içine papatya ve nane çayını koyun. İnce bir bezi bu karışıma batırın (bezin gözünüze ve dudaklarınıza gelen kısmını kesebilirsiniz). Bezi yüzünüze doğru tutup bu şekilde 1-2 saniye bekledikten sonra bezi tamamen yüzünüze bastırın ve 10 dakika bu şekilde rahatlayın.

MASKE: Kozmetik ürünleri arasından seçebileceğiniz pek çok bakım maskesi var. Cildinizi derinlemesine temizleyen, nemlendiren ya da cildinizin eksiklerini gideren bir tanesini seçip uygulayabilirsiniz. Dışarıda satılan ürünlerin yerine, evde kendi maskesini yapmak isteyenler için işte önerilerimiz: Bu maskeleri hazırlamak için malzemeleri bir kase içinde karıştırın ve yüzünüze uygulayıp, on dakika bekletin.
Çikolata Maskesi: (tüm ciltler için) 1/2 fincan kakao, 4 yemek kaşığı krema, 3 tatlı kaşığı süzme peynir, 1/4 fincan bal, 3-4 tatlı kaşığı yulaf ezmesi, 3 tatlı kaşığı olgun avokado.
Sebze Maskesi: (yağlı ciltler için) 1/4 soyulmuş çekirdekleri çıkartılmış domates püresi, 2 tatlı kaşığı yoğurt, 2 tatlı kaşığı aloe jel, 3-4 tatlı kaşığı yulaf ezmesi, 1 tatlı kaşığı rendelenmiş salatalık, 2 rendelenmiş nane yaprağı.
Tutti Frutti: (kuru ya da çatlamış ciltler için) 1 fincan püre haline getirilmiş muz, şeftali, kavun, karpuz, böğürtlen, çilek karışımı, 2 yemek kaşığı krema, 2 tatlı kaşığı süzme peynir, 1 tatlı kaşığı esmer şeker, 1/2 tatlı kaşığı kuru ada çayı, 3-4 tatlı kaşığı yulaf ezmesi.
DURULAYIN: Cildinizde kuruyan maskeyi çıkarmak ustalık ister. Maskeyi kaldırmadan önce cildinizi nemlendirmek için ılık bir bezle hafifçe ovalayın.
NEMLENDİRİN: En iyi nemlendiricinizi parmak uçlarınızı kullanarak yüzünüze uygulayın. Daha sonra göz kreminizi de serçe parmağınızla yavaşça sürün. Bütün bu işlemlerden sonra dışarı çıkmak istiyorsanız; sürdüğünüz kremlerin güneş ışınlarına karşı cildinizi koruma özelliği olmasına dikkat edin.

CİLT TİPLERİ

NORMAL CİLT: Görünümü şeffaf, gözenekleri kapalı, lekesiz ve problemsiz bir cilt. Hafif bir bakımla doğal güzelliğini korur. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, alkol oranı normal bir tonik ve su içerikli hafif bir nemlendirici.

KARMA CİLT: Alın, burun ve çene yağlıdır. Yani yüzde T şeklinde bir yağlanma görülür. Yağlı olan kısımlarda siyah nokta, yağ butonları, açık gözenekler bulunabilir. Yanaklardaki gözenekler ise kapalıdır. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, düşük alkollü tonik, cildin durumuna göre nemlendirici ve eğer gerekiyorsa göz çevresi için krem.

KURU CİLT: İnce bir üst deriye sahip, gözenekleri ufak ve kapalı cilt. Ancak yağ salgılanması normalin altında olduğu için görünümü mattır ve pul pul kalkmalar görülür. Cilt gergindir fakat çabuk kırışır. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, alkolsüz tonik, yağ içerikli nemlendirici, besleyici gece kremi, göz çevresi kremi ve nemle yağ depo edici maskeler.

YAĞLI CİLT: Görünümü parlak ve yağlı, gözenekleri açık bir cilt tipi. Gözeneklerin içi genellikle dolu, siyah noktalı ve sivilceli olabilir. Yağlı cildin akne problemini önlemek için çok dikkatli bir günlük temizlik programı uygulanmalıdır. Kullanılacak ürünler: Jel tipi temizleyici, alkollü tonik, su içerikli nemlendirici ve sarkmayı önlemek için temizleyici ve sıkıştırıcı maskeler.
EĞER YAĞLI CİLT SİVİLCELİYSE: Sivilce, siyah nokta ile kapalı olan gözeneklerden fazla yağ salgısının dışarı çıkamayıp, olduğu yerde birikmesiyle oluşur. Yağlı ciltlerde kullanılacak ürünlerin özenle seçilmesi şarttır. Kullanılacak ürünler: Antiseptik sabun (kükürt, kafur, katran içeren ürünler).

EĞER YAĞLI CİLT HASSAS İSE: Genişlemiş gözenekler, zaman zaman kırmızı lekeler görülür. Hassasiyetinden pul pul kalkabilir. İç ve dış etkenlere karşı duyarlıdır. Kaşıntı ve yanma görülebilir. Kullanılacak ürünler: Süt tipi temizleyici, kesinlikle alkolsüz tonik, alerji giderici kremler ve genelde cildin susuz yapısı olduğu için su içerikli hafif nemlendiriciler.

OLGUN CİLT: Hücrenin yaşam ritminin yavaşlaması sonucu oluşan bir cilt tipidir. Ölü hücreler kat kat yığılarak sonuçta cilde kaba bir görünüm verir. Yağ hücrelerinin daha yavaş çalışmaları ise derin çizgilere ve gevşemeye neden olur. Sürekli bir nemlendirici kullanılmazsa deri kurur ve kırışır. Kullanılacak ürünler: Kipozom ve vitamin E içeren kremler, alkolsüz tonik, alerji giderici kremler ve genelde cildin susuz bir yapısı olduğu için su içerikli hafif nemlendiriciler.

4 Eylül 2014 Perşembe

Bitki Yağlarıyla Cilt Bakımı Ve Yüz Maskeleri

bitki-yaglari-yuz-maskeleri
Mayıs papatyası yağı, her tür cilt için
30g mayıs papatyası, 100 ml susam yağı ve 100 ml kırmızı kantaron yağına eklenir. Cam yağ kavanozu bir saat boyunca çok sıcak su banyosunda (benmarin yöntemi) bekletilir ve süre sonunda iyice çalkalandıktan sonra, tülbentten geçirilerek süzülür. Yağa batırılan pamukla yüz iyice temizlenir.

Yağ karışımı, normal ve karışık cilt için
10’ar ml soya yağı ve hintyağı, 20 ml bademyağı ve 30 ml zeytinyağı iyice karıştırılarak koyu renkli bir şişeye aktarılır. Yağla ıslatılan bir pamukla, yumuşak hareketlerle yüze, boyuna ve dekolteye yedirilir.

Temizlik maskesi, yağlı cilt için
1 yumurta sarısı, 1 yemek kaşığı susam yağı ve 3-4 damla limon suyu iyice karıştırılarak krem haline getirilir. Elle veya bir bezle, yüze, boyuna ve dekolteye sürülür ve 10 dakika etkilemeye bırakılır. Süre sonunda bol ılık suyla yıkanılır.

Limon peelingi, yağlı cilt için
2 yemek kaşığı dolusu ince rendelenmiş limon kabuğu, 2 yemek kaşığı yulaf unu ve 6 yemek kaşığı dolusu buğday kepeği iyice karıştırılır ve biraz su eklenerek esnek bir lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakikalık bir süre boyunca cilt temizlenir. Bol ılık suyla yıkanılır.

Yeşil çay losyonu, kuru cilt için
Orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suda 1 tatlı kaşığı dolusu yeşil çay haşlanır, üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. 1 yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı ve 10 ml gliserin iyice karıştırıldıktan sonra, çayla birlikte küçük bir kavanoza aktarılarak iyice çalkalanır. Karışıma batırılan pamukla, yüz, boyun ve dekolteye friksiyonla iyice emdirilir.

Kepek peelingi, olgun cilt için
5 yemek kaşığı dolusu badem veya buğday kepeği biraz suyla iyice karıştırılarak lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakika boyunca yüz iyice temizlenir.

Canlandırıcı yüz losyonları
Yağ veya kremlerle yapılan bir temizliğin ardından uygulanan yüz losyonları, cilde canlılık kazandırır ve yatıştırıcıdır. Bir pamuk parçasını losyonla ıslatın ve yüzünüzü, boynunuzu ve dekoltenizi nemlendirin.

Lavanta suyu, karışık cilt için
Sabahları ve akşamları, bir pamuğu lavanta destile suyu ile ıslatın ve yüzünüze, boynunuza, dekoltenize sürün.

Lavanta suyu, yağlı cilt için
50 ml lavanta destile suyu, 2-3 damla nane yağı ve 1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesini bir cam kabın içinde iyice çalkalayarak karıştırın. Yüzünüzü, boynunuzu ve dekoltenizi, bu sıvıyla ıslattığınız bir pamukla temizleyiniz.

Aynısafa losyonu, kuru cilt için
50 ml portakal çiçeği destile suyu, 50 ml gülsuyu ve 20 ml aynısafa tentürünü bir şişede iyice çalkalayarak karıştırın. Yüzünüzü bu losyonla temizleyin. Aynısafa tentürünün yapımı için gerekli bilgiyi, kitabın bitkiler bölümünde bulabilirsiniz.

Bitki losyonu, sivilceli ve iltihaplı cilt için
1 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası, 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış ayrıkotu kökü, 1 yemek kaşığı dolusu öksürükotu yaprağı(veya ebegümeci yaprağı), 1 yemek kaşığı dolusu aynısafa çiçek yaprağı (hepsi kurutulmuş olarak), 200 ml steril su, 30 ml 70 derecelik etil alkol ve 30 ml adaçayı destile suyu bir kavanoza koyulur ve ağzı iyice kapatılır. Arada bir çalkalanarak 3-4 gün bekletildikten sonra, 3-4 kat tülbentten geçirilerek süzülür. Elde edilen losyon, koyu renkli temiz bir şişeye aktarılır. Her kullanımdan önce iyice çalkalanır. Losyonla ıslatılan bir pamukla, sabahları ve akşamları, yüz, boyun ve dekolte nemlendirilir.

Yağ karışımları
Eterli bitki yağları, yüz masajları için çok uygundur veya kuru ve olgun ciltler için, bir gece kreminin yerini doldurabilirler. Ama eterli yağlar doğrudan kullanılmaz, ana madde olarak seçilen bir bitkisel yağa uygun miktarda karıştırılarak kullanılırlar. Önerilen miktarlar bir kapta karıştırıldıktan sonra koyu renkli bir şişeye aktarılır ve iyice çalkalanır. Yağların birbirine tam olarak karışabilmesi için birkaç saat beklenilmesi gerekir.

Yağ karışımı, yağlı cilt için
15 damla limon yağı, 12 damla servi yağı(veya 10 damla kafur yağı), 10 damla lavanta yağı, 50 ml soya yağı.

Yağ karışımı, normal cilt için
15 damla lavanta yağı, 4 damla gülyağı, 8 damla adaçayı yağı(veya ökaliptus yağı) ve 50 ml susam yağı.

Yağ karışımı, kuru cilt için
15 damla rezene yağı(veya mayıs papatyası yağı), 5 damla lavanta yağı, 5 damla gülyağı ve 50 ml bademyağı.

Yağ karışımı, olgun cilt için
15 damla lavanta yağı, 5 damla kekik yağı, 3 damla nane yağı, 10 damla gülyağı ve 50 ml zeytinyağı.
Deriyi Besleyici MaskelerMaskeler, cildi güçlendiren klasik güzelleştiricilerdir. İyileştirici ve güzelleştirici maddelerini cilde emdirerek, onun kendini yenileyebilmesine yardımcı olurlar. Maskeler cildi yatıştırır, gerginleştirir ve kan dolaşımını uyarırlar.

Eterli yağların etkileri
*Kafur yağı: Kan dolaşımını uyarıcı ve canlandırıcıdır.
*Karanfil yağı: Cildi yatıştırır ve dezenfekte eder.
*Lavanta yağı: İltihaplanmayı önleyici, yatıştırıcı ve hücre yenileyici.
*Limon yağı: Dezenfekte edicidir. Kırılmaya eğilimli tırnakların bakımında kullanılabilir.
*Nane yağı: Metabolizmayı uyarıcı, dezenfekte edici ve kan dolaşımını uyarıcıdır.
*Oğulotu(melisa) yağı: Yatıştırıcı ve duyarlılığı azaltıcı etkiler içerir.
*Mayıs papatyası yağı: İltihaplanmayı önleyici ve yatıştırıcıdır.
*Rezene yağı: Dezenfekte edici, yatıştırıcı ve güçlendiricidir.
*Servi yağı: Dokuları sıkıştırıcı ve dezenfekte edicidir.
*Turunç kabuğu yağı (Bergamot): Antiseptik ve iyileşmeyi hızlandırıcıdır.

Eterli uçucu yağlar, banyo katkısı olarak bile, önce katı veya sıvı yağların içinde çözündürülmelidir; çünkü suda çözünmezler ve değdikleri bölgeyi tahriş edebilirler!

Kimyasal kozmetik ürünleri genellikle, konserve edici yapay maddeler içerirler. Ürünler böylece uzun süre boyunca bozulmaz, ama derinin dengesini bozabilirler ve alerjilerin başlıca nedeni olarak tanınırlar. Bu yapay maddeler yalnızca ürünün içindeki bakterileri öldürmekle kalmayıp, derinin dengesini koruyan çok önemli doğal bakterileri de yok ederler.

Burada tanıtılacak olan doğal kozmetik ürünler, dayanıklılık kazandıran herhangi bir yapay madde içermedikleri için, saklanmaları ve kullanım süreleri bakımından çok dikkatli olmak gerekir. Şifalı bitki demlemeleri ve besin maddeleri ile hazırlanan kozmetikler hemen kullanılmalıdır. Bu tanımın dışında kalan ürünlerin buzdolabında saklanması doğru olur. Bitkisel yağlar ise birkaç ay boyunca bozulmadan bekleyebilirler. Kremler ve losyonlar da en çok iki haftalık bir süre içinde kullanılmalıdırlar.

Mutfakta hazırlanan doğal kozmetiklerle deriye, saçlara ve tırnaklara hiçbir zarar vermeden bakım yapılabilir, ama bu bakım sürecinde de problemler yaşanabilir. Daha önce hep hazır kozmetik ürünü kullanmış olan kişilerde, doğal kozmetik ürünleri bazen sivilcelenme veya deri gözeneklerinin iltihaplanması gibi tepkiler oluşabilir. Bu durumlara genellikle, deri metabolizmasını güçlü bir biçimde etkileyebilen bitkiler kullanıldığında rastlanır. Alerjilerde ise durum değişiktir:

Bazı bitkilere veya bitki yağlarına karşı deri hemen veya kısa bir süre sonra, kızarıklık veya kaşıntı gibi tepkiler verebilir. Bu durumda, alerjiye yol açan reçetenin kullanımına hemen son verilir. Ama önceden bir deri testi yaparak, alerjik tepki oluşup oluşmayacağı saptanabilir: Söz konusu üründen birazı, kol ekleminin iç tarafına sürülür ve ertesi güne kadar beklenir. Eğer ertesi gün o bölgede herhangi bir alerjik tepki oluşmamışsa, söz konusu reçete rahatlıkla kullanılabilir.

2 Eylül 2014 Salı

Cilt bakımına erken yaşta başlayın

cilt-bakimi
Tüm kadınların ortak hayali ve isteği değil midir makyajsız güzel görünmek. Ama yaş 35’i geçmişse genelde çok zordur bu. Ya sağlam bir genetik yapı ister cilt, ya da şahane bir bakım.

Makyaj yapmaya 17 yaşında başladıysanız, cilt temizliğinize de başlayın. Bir gece bile yatağa cildinizi temizlemeden girmeyin. Temiz bir cilt üzerine yapılan makyaj bile daha hoş durur. Cildinizin temiz olması kadar nemli olması da şart. Gece ve gündüz nemlendiricisini ayrı ayrı kullanın.

Gün boyu dış etkenlerden dolayı gözeneklerimiz tıkanır. Gözenekleri tıkalı bir cilt nefes alamaz ve kendini yenileyemez.

Dengeli beslenme
Vücut için gerekli olan her besin grubundan yeterli miktarda tüketmelisiniz. Özellikle cilt sağlığını koruyabilmek için yağsız süt ürünleri, az yağlı et çeşitleri, yumurta ve peynir gibi protein kaynaklarını yeterli ve dengeli tüketmelisiniz.

Su içmek cildin nemlenmesini ve yumuşamasını sağlar. Su içtiğinizde vücudunuz zararlı toksinlerden arınır.

Kaş ve kirpiklerinizi ihmal etmeyin
Güzelliğin en önemli göstergesi olan kaşlar asla unutulmamalı. Yüzünüzü iyi tanımalı ve kaşlarınıza, yüzünüze uygun şekiller vermelisiniz. Çünkü kaşlarınız sizi olduğunuzdan daha yaşlı veya daha genç gösterebilir. Kaşlarınız gibi kirpiklerinizi de unutmamalı ve düzenli bakım yapmalısınız.

Saçlar
Saçlarınız dökülüyorsa, en yakın dermatoloğa gidip demir oranlarınıza baktırın. Türk kadınlarının genel problemidir demir eksikliği anemisi. Hayat kaliteniz çoğunlukla bundan düşüyor, saçlarınız dökülüyor, tırnaklarınız kırılıveriyor. Bu problemi aşın ve sağlıklı saçlara kavuşmanın tadını çıkarın.

14 Ağustos 2014 Perşembe

Cilt Bakımında Doğrular ve Yanlışlar

gergin-cilt
Günümüz kadını için cilt bakımı vazgeçilmezler arasında yer alıyor. Ancak iş, öyle arkadaş tavsiyesiyle, etraftan duyduklarınızla olmuyor. İyisi mi siz yazımızı okuyup, bilgilerin doğrularını öğrenin. Vücuttaki en büyük organ cilt ve özellikle de kadınlar cilt bakımıyla son derece ilgili. Ancak bu konuda nelerin yapılması ve nelerin yapılmaması gerektiğine dair o kadar çok söylenti var ki, durumu açıklığa kavuşturalım istedik. Çoğu kadın, nasıl bir cilt bakımı uygulayacağı konusunda oldukça mantıklı fikirler öne sürse de, iş uygulamaya gelince, yapılanlar söylenenlerden farklı olabiliyor.

Yüzümü suyla yıkıyorum. Bu nedenle de toniğe ihtiyacım yok.

Yüzünüzü suyla yıkamanızda hiçbir problem yok. Hatta cildinizi bir sütle temizledikten sonra, yüzünüze bir su çarpmanızda da sakınca yok. Sorun, cildinizin yaklaşık 5.5 seviyesinde pH seviyesine sahip olması. Oysa bu oran suda, oturduğunuz bölgeye ve kullandığınız suyun sertliğine göre, 9.5 e kadar çıkabiliyor. Tonik ise, cildinizin asit seviyesini normale döndürüp, dengeyi sağladığından, su kullanarak bu dengeyi tekrar bozmuş oluyorsunuz. Piyasada satılan tonikleri daha dikkatli inceleyip kendinize uygun bir tanesini seçebilirsiniz.

Gece kremim, gündüz kremimden daha yoğun olmalı.
Bu kişisel seçeneğe bağlıdır. Bazı kadınlar gece kullandıkları ürünün, günlük olarak kullandıklarından daha ağır olmasını isterler ama aslında daha yoğun bir kreme ihtiyaç yoktur. Belki gündüz kullandığınız kremden daha farklı özelliğe sahip bir ürünü tercih edebilirsiniz, mesela sıkılaştırıcı, ya da yaşlanmayı geciktirici ürünler gibi. Ama bunları da hafif ürünlerden seçebilirsiniz. Hem böylece sanki yastığınız yüzünüze yapışacakmış gibi bir kalıt da bırakmaz.

Gündüz ve gece ürünlerim farklı olmalı.

Bu yanlış bir bilgidir. Eğer cilt probleminiz yoksa, tek yapmanız gereken bunu korumak için cilt bakımı yapmanız. Kullandığınız ürünleri de günde iki kez kullanabilirsiniz. Bazıları SPF içeren ürünleri gece kullanmak istemez ama aslında bunda problem yoktur. Diğer seçenek de SPF içermeyen bir nemlendirici kullanmak ve gündüzleri de güneşten koruyan bir ürünü de bunun üzerine sürmektir. Ama amaç az üründe çok iş başarmak, işinizi kolaylaştırmaksa, ikinci seçenek size fazla yardımcı olmayacaktır.

Gece cildime bir şey sürmezsem, cildim nefes alabilir.

Bu düşünce ağır gece kremi kullanmakla ilgi rivayete dayanır. Bazı cilt bakım uzmanlarına göre, gece cildinizi temizledikten sonra, başka bir ürün sürmezseniz, cildiniz kendi dengesini bulur. Bu noktada kendinizin nasıl hissettiği önemlidir. Cildinizi temizledikten sonra, yüzünüze bir şey sürmeniz gerektiğini hissediyorsanız, sürün. Aksi takdirde sürmeseniz de olur. Ancak şunu da unutmamak gerek ki, geceleri cildin kendini yenilemesi için uygun bir zamandır. Bu zamandan faydalanmak iyi olabilir.

Temizleyicim, göz makyajı temizlemekte de kullanılıyor. Bu nedenle ayrı bir ürün kullanmıyorum.

Eğer çok az makyaj yapıyor, ya da kullandığınız temizleyicinin makyajınızı nazikçe ve tamamen temizlediğini düşünüyorsanız, o zaman sorun yok. Bazı ürünlerin formülü, ayrıca bir göz makyajı temizleyicisi kullanımına gerek bırakmayacak şekilde hazırlanmıştır. Ama gözlerinizi tam anlamıyla temizlemek için onları iyice ovalamanız gerekiyorsa, o zaman ikinci bir ürüne ihtiyacınız var. Cilt esnek olduğunda, onu çekiştirip durduğunuzda, erken kırışıklıklara sebebiyet vermiş olursunuz.

Su, cildimi kurutuyor.
Cilt tipiniz ne olursa olsun, su aslında cilt için iyidir. Kaçınmanız gerekense, suyun cildinizde doğal olarak kurumasıdır. Bu olduğunda, su buharlaşır ve cildinizde bulunan doğal suyu da beraberinde götürür. Bu da cildinizin gerilmesine sebep olur. Yüzünüzü yıkayıp, kurular, uygun toniği kullanırsanız, sorun kalmaz.

Çok her zaman iyidir.

Cilt, bir üründen sadece belli miktarları kabul eder ve bunun fazlası buharlaşıp heba olur. Ürünün tamamı cilde nüfuz etse, gerekenden fazlasının gidebileceği bir yer yoktur. Bu da, gözeneklerin tıkanmasına ve birikimlere sebep olur. Bu nedenle ürünü az sürün. Fazlasına ihtiyacınız varsa ekleyebilirsiniz.

Göz kremi göz bölgesinin tamamına sürülmelidir.
Hiç de iyi bir fikir sayılmaz. Göz kremi, yüz kreminden çok farklıdır. Cildin içine nüfuz etmez, yüzeye yayılır. Sürdüğünğüz miktar, bir pirinç tanesinden fazla olmamalıdır. Üstelik de bu miktar, iki göz için birden kullanılan miktardır. Gündüz, sadece göz altına sürüp, gece de tüm göz çevresine sürün. Bunun nedeni, gün içerisinde göz kremini tüm göz çevresine uygulamak, farınızın yayılmasına ve ince bir çizgi halinde iz bırakmasına sebep olur. Eğer göz makyajı yapmadıysanız, o zaman tüm göz çevresine günde iki kez uygulayabilirsiniz. Ancak kullandığınız ürüne dikkat edin. Eğer tüm göz bölgesi için üretilmemiş ve test edilmemişse, şiş gözlerle uyanabilirsiniz.

Vazelin ve bebek yağı harika makyaj temizleyicilerdir.
Gerçek şu ki, oldukça etkilidirler ama onları kullanmak hiç de iyi bir fikir değildir. Petrol bazlı olduklarından suyla parçalanmazlar. Bu nedenle de göz üzerinde tabaka bırakırlar. Bu da göz makyajızın akmasına sebep olur. Bunun yerine yağlı bir göz makyaj temizleyicisi kullanın. Bunlar suyla çözüldüklerinden bu tür problemlere sebeiyet vermezler.

Vazelin ve bebek yağı harika nemlendiricilerdir.
Cevap gene hayır. Bu ürünler tuzak gibidir. Eğer cildiniz kurumaya meğilliyse, denize/havuza girmeden önce vazelin sürebilirsiniz, bu anlamda iyi bir bariyer görevi görür. Vazelin sizi sert rüzgarlardan ve soğuktan da korur ama kesinlikle nemlendiricinin üzerine sürülmelidir. Bebek yağı, bebeklerin nemli cildine sürülüp, bu nemi sabitlemek için üretilmiştir. Vazelin ya da bebek yağını nemlendirici yerine kullanırsanız, cildi bloke eder. Bunun sonucunda da cilt kendi lipitlerini ve nemini üretemez hale gelir.

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Çikolatalı Cilt Bakımı

cikolatali-cilt-bakimi-nasil-yapilir
Cilt bakımı ve yüz maskelerinin ana maddeleri her geçen gün daha doğal mazlemelere doğru yöneliyor. Aynı zamanda kozmetik ürünlere bağlı maskelerinde cilt için faydalı olanlarıda bulunmaktadır. Her cilt için uygun olan doğal maskeleri hazırlamak mümkün… Doğada cildiniz için her şey var

Son zamanlara kadar aknelerden sorumlu tuttuğumuz, bizi şişmanlattığı için suçladığımız ve bir zaaf olarak gördüğümüz çikolatanın, gün gelip de kozmetik ürünlerin içine gireceğini kim hayal edebilirdi? Doğrusu kakao taneleri Avrupa ila tanıştığı 16. yy dan bu yana bazen göklere çıkarıldı, kimi zaman da yerden yere vuruldu. Ama giderek itibarı artmaya devam ediyor. Özellikle bitter çikolatalar, artık güçlü antioksidanlar olarak aklandılar. Hatta yeşil çay ve şarapla birlikte anılmaya başladılar.

ÇİKOLATA ŞARAP GİBİDİR
İyi bir çikolata, nadide bir şaraba benzer. Yapılış süreçleri, koku ve renginin önemi, tadım törenleri, tanımlanışları şarabı çok andırır. Saf bir siyah çikolatada bol miktarda polifenoller, magnezyum, potasyum, fosfor ve E vitamini bulunur. Gerçekten bazı araştırmalar kakaodaki antioksidanların kırmızı şarap ve yeşil çayla mukayese edilebilecek kadar güçlü olduğunu belirtiyorlar.

Şarapta da çikolatada da polifenoller bulunur. Polifenoller zararlı kolesterolü azaltmayı başaran güçlü antioksidanlardır. 40 gr. siyah çikolatada bulunan ortalama polifenol miktarı, 140 ml (bir kadeh kadar) kırmızı şaraptakine eşittir. Kleopatra’dan bu yana şarabın cilde ne kadar yararlı olduğu biliniyor. Ardından yeşil çay kozmetikleri yayıldı ve şimdi de sıra çikolata kremlerinde!

KAKAO YAĞI CİLDİ YUMUŞATIR
Kakao yağı gerçekten iyi bir nemlendiricidir. Ciltteki en belirgin etkisi onu yumuşatması, ince kırışıklıkları düzeltmesidir. Kakaodaki zengin antioksidanlar büyük bir ihtimalle cilt proteinlerini besler. Bazı doktorlar kakao moleküllerinin cildin alt tabakasına geçemeyecek kadar büyük olduğunu söylüyorlar ve etkisinden kuşku duyuyorlar. Ama cildi yumuşattığı kesindir. Yıllar önce kakao yağını bronzlaşmak için kullanmıştım. O zamandan kendi deneyimimle bu etkisini tanıyorum.

Kozmetik dünyası bütün bunları tartışmaya ve araştırmaya devam ede dursun, biz çikolatayı cildimize sürmeyi deneyebiliriz. En azından cildimizi yumuşatır ve ruhumuzu okşar. SPA’larda tüm vücuda çikolata masajı yapılıyor..

Çikolata maskesi özellikle olgun ciltlerde harikalar yaratır. O güzel kokusunun aroma-terapik etkisi de yanımıza kar kalır..

HAZIRLANIŞI:
Yarım bardak kakao
Bir çorba kaşığı süt kreması
Bir tatlı kaşığı bal

Bunlar temel malzemelerdir. İsterseniz içine yulaf unu, ezilmiş badem ve 1-2 damla da sızma zeytinyağı veya badem yağı ilave edebilirsiniz.

Diğer bir seçenek de bitter çikolatayı biraz zeytin yağı ile birlikte buharda eritip sürmektir..

Malzemeyi güzelce karıştırıp, sürülebilir bir kıvam elde edince, yüzünüze, boynunuza, dekoltenize hatta isterseniz tüm vücudunuza uygulayın. Onbeş dakika bekleyin, sonra da ılık su ile yıkayın. Cildinizin kadifemsi bir yumuşaklık kazanacağına emin olabilirsiniz..

SAF ÇİKOLATA BİR HAZİNEDİR
İdeal bir çikolatanın rengi siyahtır, içindeki kakao oranı % 50’yi geçer ve sadece kakao yağı ile yapılır. % 70 veya daha fazla çikolataya rastlarsanız mutlaka tadına bakın. Tahmin edeceğiniz gibi, bu gerçek bitter çikolatadır. Ve korkmayın, bu çikolata sağlıklı bir gıdadır. Üstelik de nefistir!

Saf siyah çikolatada bol miktarda polifenoller, magnezyum, potasyum, fosfor ve E vitamini bulunur.

▪ Örneğin 100 gram siyah çikolatada 400 mg. Potasyum vardır. Günlük potasyum ihtiyacımızın 500-3000 mg. olduğunu hesaba katarsak, çikolatanın özellikle sporcular için neden bu kadar değerli bir gıda olduğunu anlarız.
▪ Magnezyuma gelince, günlük gereksinimimiz 350 mcg. kadardır. 100 gr. saf çikolatada ise 200 mcg. Magnezyum bulunur..

 ÜRÜNLERE DİKKAT:
Tabii bütün bunlar saf kakao, kakao yağı ve bir parça lesitin içeren siyah çikolata için geçerlidir. Raflarda gördüğümüz her çikolata paketi için aynı şeyleri söyleyemeyiz. ..

Gofretler, sütlü çikolatalar, çeşitli barlar, çikolata ile süslenmiş şekerlemelerden başka bir şey değildirler. Hele beyaz çikolata tam bir şeker ve yağ zehiridir. Hiç kakao içermez. Besin değeri sıfıra yakındır. Bazı karışık çikolatalarda tereyağı, hindistan cevizi ve palmiye yağlarının bulunması da olasıdır. Bunlar kolesterolü yükselten ve damar sertliğine yol açan zararlı yağlardır.

SİYAH ÇİKOLATA!
Aşırı tüketilen her şey gibi çikolata da sorun yaratabilir. Size tavsiyem, canınız çekince 2-3 parçacık sahici bitter çikolata yemenizden ibarettir. Ama bu anı sakın geçiştirmeyin! Çikolatanızın hakkını vermek için onu; oda sıcaklığında, önce koklayarak, sonra ağzınızda eriterek yavaşça ve keyifle yiyin. Çok özel bir sorun olmadıkça, bu kadarcık saf çikolatanın size hiçbir zararı olmaz.

12 Ağustos 2014 Salı

BB krem mi CC krem mi

bb-krem-cc-krem
Neredeyse her markanın ürün yelpazesinde bulunan CC ve BB kremlerden cilt tipinize uygun olanı seçmek için önce şu bilgilere bir göz atalım...

BB krem, "Blemish Balm" (Leke Örtücü) ve Beauty Balm (Güzellik kremi) şeklinde adlandırılabiliyor.

Temel işlevleri ise şöyle:
-Ciltte tonlama yapmak, yani kusur ve lekeleri düzeltmek,
-Cildi nemlendirmek
-Cildi aydınlatmak.

Güneşten de koruyor
BB kremler içeriğindeki SPF güneş koruma faktörü de olduğundan kadınların en pratik makyaj malzemeleri arasında baş sıraya geçti. Bıraktığı yüzey, bebek son derece hafif, kadifemsi ve yumuşak. Özetle kadınları önce nemlendirici; üzerine güneş koruma kremi ve sonra da fondöten sürme derdinden kurtardılar.

Piyasada lekeleri düzeltmesi dışında, hassas cildi yatıştıran, onaran, kızarıklığı engelleyen; yağlı veya akneli cildi dengeleyen; yorgun cildin yenilenmesine destek veren; kırışıkları dolduran, yenileyen BB kremler de mevcut

BB kremler, fondötenler gibi sürdükten sonra kurumuyor, topaklanmıyor, mimik çizgilerine dolmuyor; gün boyu kusurları kapatan, cilt tonunu aydınlatan yumuşacık bir kadifemsi yüzey olarak teni kaplıyor. Bunu içeriğindeki uçucu silikonlar sayesinde gerçekleştiriyor...

Peki ya CC krem
CC (Colour Control ve Color-Correcting olarak adlandırılıyor) renk kontrolü için üretilmiş. Kızarıklar, ton farkları, solukluğu kapatıyor. BB'den daha besleyici, daha kapatıcı ve çok daha ince yapıda üretilmiş. CC krem aslında BB kremin daha yeni ve geliştirilmiş hali. BB kreme göre daha hafif ve yumuşak bir his veriyor. Renk eşitsizliği olan ciltlerin güneşe hassasiyetleri fazla olduğu için CC kremler daha yüksek SPF içeriyor.

CC krem, BB kremden daha az yağ içeriyor. CC krem, mat yapılı olduğu için makyaj bazı olarak da daha yüksek performans sergiliyor. CC krem renk eşitsizliğini düzenleyerek yağsız ve daha sağlıklı bir cilde sahip olmanızı sağlıyor. CC Krem ve BB Kremin en büyük farkı ise kapatıcılık yönünden. CC Kremin kapatıcılığı daha fazla. Eğer akneye meyilli, donuk ya da kızarıklarınız ya da koyu lekeleriniz varsa kesinlikle CC Kremi tercih etmelisiniz.

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Havuz ve Deniz Sonrası Cilt Bakımı

deniz-havuz-suyu
Deniz tuzunun ve havuzların klorunun cildinizi yıpratmaması için bu önerilere kulak verin.Havuz ve deniz suyu cildinizi kurutabilir.

Yazın tüm güzelliği ile devam ederken, mevsimin en serinletici aktivitesi yüzmenin yapılacaklar arasında ilk sırada yer aldığını söyleyen Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: "Her ne kadar sıcak havaların vazgeçilmez aktivitesi olsa da bazı cilt problemlerini de beraberinde getiriyor. Serinlemek için girdiğimiz havuzlar enfeksiyon önlemi nedeniyle aşırı klorlandığında ciltte sorunlara neden oluyor.

Uzun süre havuzda kalındığında klorun deri bariyerini bozması ve suyun cildimizi kurutması nedeniyle aşırı cilt kuruluğu ve sonrasında kaşıntı, dudaklarda kuruluk nedeniyle çatlamalar meydana gelebilmektedir. Bu belirtiler güneşin de oluşturduğu kuruluk ve yangı ile birlikte özellikle hassas ciltlerde rahatsız edici hal alabilmektedir.

Özellikle kişinin egzemaya yatkın ve kuru bir cildi varsa havuz sonrası yeterli bakım yapılmadığında var olan problemleri daha da şiddetlenmektedir. Havuza girmeden önce ve sonrasında alınabilecek basit önlemlerle bu şikayetleri minimuma indirgeyebiliriz.

Klordan cildinizi koruyun

Klorlu suyun cilde temasını azaltmak için havuz öncesinde vücudun ince bir tabaka şeklinde bebe yağı ile yağlanması ve sonrasında duş alarak klorun etkilerini gideren güneş sonrası losyonlar kullanılması kuruluğun önüne geçmede etkili olacaktır. Denizde yapılan aktivitelerde ise tuzlu suyun cildimizi kurutucu etkisi ön plana çıkmaktadır. Rüzgar, güneş ve tuzlu suyun etkisi ile ciltte kuruma,kırışıklıklarda artış, dudaklar ve topuklarda çatlamalar meydana gelmektedir. Dudaklar için ekstra koruma sağlayan stickler de çatlakların önlenmesinde etkilidir.

Sahile inmeden 10-15 dk öncesinde güneş koruyucu sürülmesi, bol sıvı alımı, 10:00-16:00 arasında mümkün olduğunca gölgede kalınması ciltte oluşacak hasarlardan korunmada etkili önlemlerdir. Suda ve duşta kalma süresinin de çok uzun tutulmaması ciltte oluşacak kuruluğun önlenmesinde etkilidir. Bunun dışında ağızdan güneşin zararlı etkilerinden korunmak üzere uzmanların önerebileceği ağız yoluyla antioksidan içerikli desteklerin kullanılması güneşin verdiği zararların azaltılmasında yardımcıdır.

Havuz ve deniz sonrasında kullanılacak losyonların içeriğinde seramid, argan yağı gibi cildi yapılandıran,bariyerini ve nem dengesini koruyucu özellikler aranmalıdır. Hipoallerjenik ve parfümsüz olanlar tercih edilmelidir.

Tüm bu önlemler rağmen tatil sonrasında yıpranmış ve kuruluk nedeniyle kırışıkları artmış ciltlerde onarım amacıyla profesyonellerce yapılacak PRP, hyaluronik asid içerikli mezoterapiler ve nem maskeleri cildin eski formuna kavuşturulmasına yardımcı olacaktır."

Sağlıklı Göz Çevresi İçin Cilt Bakımı

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
Sağlıklı, güzel, parlak gözlere ve göz bölgesine sahip olmayı kimler ister? Bu makalemizde göz bölgesi ve makyaj sonrası göz bakımından bahsedeceğiz. Bunun için atmamız gereken ilk adımımız temizlikten geçiyor. Her türlü cilt bakımında yapılması ve uygulması gereken cil temizliği ve hijyendir. Kirli ve gözenekleri kapalı bir cilde uygulanacak tüm yöntemler ilk başta başarısızlıkla sonuçlacaktır.

Bir yaratılış harikası olan gözlerimizin yüz elli milyon ışık algılayıcısı vardır. Bu ışık algılayıcıları, saniyede milyonlarca ışık fotonunu işlemden geçirir. Fakat ne enteresandır ki aslında kafamızın arkasıyla görürüz. Beynimizin arkasında geniş bir alanda bulunan olisipal lob, gözlerin görme sinirleriyle gönderdiği tüm bilgiyi işler. Bu nedenle de kofa arkasına vurmak, körlüğe bile yol açabilir.

Günde ortalama on bin kez hareket eden ve bizi biz yapan gözlerimiz, aynı zamanda yaşımızın da göstergesidir. Ömrümüzün sonuna kadar dünyayı, sadece bu organımız sayesinde gördüğümüz gerçeğinden yola çıkarsak, bakımının ne kadar önemli olduğunu anlarız.

Şimdi elinize bir ayna alıp yüzünüzü inceleyin
* Aynaya baktığımızda sözlerimizin altı mor mu?
* Gözaltı torbaları oluşmaya başlamış mı?
* Ya gözlerin dış çevresindeki mimik kırışıklıkları!
* Peki, bu çizgiler neden burada daha yoğun dersiniz?

Açıklayalım: Özellikle çizgilerin yoğun olarak gözlendiği çok ince ve hassas olan göz çevresi, yüzümüzün yaşadığımız yıllardan en çok etkilenen bölgesidir ve zaman içinde bu ince çizgiler, göz altı torbala şeklinde ortaya çıkar.

Genelde, gülümseme mimiklerinin meydana getirdiği, kaz ayakları dediğimiz çizgilerin tıptaki adı "periorbital çizgilerdir. Bir de iki kaş orasında yer alan, tıptaki adı "glabeller" derin dikey çizgiler vardır. Bunlar insanı ciddi ve gergin gösteren çizgilerdir. Buradaki kasların kasılıp gevşemesi sonucu oluşurlar.

Kısaca, ağlama, gülme, göz kırpma ve gün boyu yaptığımız mimikler nedeniyle, göz çevresinde küçük çizgiler oluşur. Bu duruma UV ışınları, yıpratıcı dış etkiler, yaşla birlikte derinin esnekliğinin azalması, stres ve sağlıksız yaşam tarzı da eşlik ederek, göz kapaklarında şişlikler, kırışıklıklar, göz çevresinde halkalar ve torbalar oluşmasına zemin hazırlar. Hele bir de bakımı ihmal edilirse sonuç daha da vahim olur!..

"Peki, bunları önlemek ya da birkaç yıl geciktirmek mümkün mü?" diyen bakışları hisseder gibiyim. Çünlü meslek hayatım boyunca en çok karşılaştığım sorulardı bunlar, isabetli ürünlerle düzenli bakım yapılıp, temizliğe önem verilirse kırışıklıklar birkaç yıl geciktiriliyor. Kırışıklarla savaşmak zannedildiği kadar zor değil, işte size bir kaç ip ucu.

Kırışıklarla savaşta etkin maddeler açısından zengin kremler oldukça yararlıdır. Örneğin, "SOD", serbest radikallere karşı başarı ile kullanılan enzimlerin kısaltılmış bir tanımıdır. Duyarlı göz kapaklarına hasar veren oksijen moleküllerini zararsız hale getirir.

Eğer torbalar ve gözaltı morlukları söz konusu ise, yağsız göz bakım jelini (tercihen aloe veralı) bıçak sırtı kalınlığında gözünüze sürün. Şeffaf bir folyodan yuvarlak diskler kesin ve gözlerinizin üzerine yapıştırıp en az beş dakika bekleyin. Folyoyu çıkarın jelin kalanını kağıt mendille temizleyin. Gözünüzün çevresi sağlıklı ve dinlenmiş bir görüntü kazanacak, torbalar ve morluklar azalacaktır.

Eğer bitkilerin gücünden de yararlanmak istiyorsanız bir tutam kuşburnunu kaynatıp, koyu bir losyon elde ettikten sonra, ılınınca gözünüzün çevresine sürün. Bu işlemi her gün düzenli yapmak suretiyle, güzel bir netice elde edebilirsiniz. Siyah çay, gözyaşı otu ve yeşil çayla yapılan soğuk kompresler de, şişkinlik giderici ve rahatlatıcı etki yapar.

Kırışık göz çevresine bir sıcak, bir soğuk ıhlamur kompresi uygulamak ve yaz mevsiminde de taze incir halkalarını göz üzerine yerleştirip bekletmek faydalıdır.

Şişliklere karşı; parfümeri mağazalarında satılan, içi jel ile doldurulmuş soğuk maskeleri gece boyunca buzdolabında bekletin, sabahları gözlerinize uygulayın. Her sabah olmak kaydıyla düzenli uyguladığınızda gözünüze iyi gelecektir.
Yorgun gözlere serinletici ve canlandırıcı bir etki için iki kaşığı 15 dakika buzdolabında bekletin. Soğuyan kaşıkların altlarını göz kapaklarınızın üzerinde 5 dakika süre ile önce yukarıdan aşağıya, daha sonra da sağdan sola doğru kaydırın.

Göz kapaklarını sıkılaştırmak ve gözlere canlılık kazandırmak için bitki dolu göz maskesi yastıkları yararlıdır. Kızaran göz kapaklarına ılık sütle kompres yapmakta da yarar vardır.

Yazın havuzda gözleriniz klorlu suyun etkisi ile kıpkırmızı oluyorsa mutlaka yüzme gözlüğü takın.

Göz derisinin ince olduğu yerde, hemen deri altından geçen kanın rengi dışarıya vurur ve deri bu bölgede koyu renk alır. Cildi çok ince olanlarda koyu renkli göz çevresi halkaları görülür. Yüksek dozda nikotin, uyku bozukluğu da bu duruma yol açabildiği gibi organik bir hastalık belirtisi de olabilir. Bu koyu halkalar, kanımızda karbondioksit gazı ve atıkların fazlaca bulunduğunun göstergesidir.

Çözüm açık havada bol oksijen teneffüs etmek, yeşil ve son renkli sebze yemeyi ihmal etmemektir. Eğer torbalar ve gözaltı morlukları söz konusu ise yağ içermeyen jellerin yardımına başvurulabilir. Her gün iki tane havuç ve maydanoz suyu içmek de olumlu sonuç verir. Kara halkaları kaybetmek için, her gün bir bardak dolusu portakal suyu için. Şayet böbrek ya da kalp dolaşımı sorununuz yoksa iyi gelecektir.

Gözaltı torbaları yüze yorgun ve yaşlı ifade vererek görünümü bozar. Yaşın ilerlemesiyle birlikte göz çevresinde oluşan lenf birikmesi, şişkinlik ve gözaltı torbalarının oluşumunu da kolaylaştırır.

Göz çevresinde halka şeklinde göz çukurunun etrafını saran kaslar vardır. Tıptaki adı "M. Orbicularis oculi" olan bu kaslar çalıştırılarak gergin bir göz çevresi elde edilir.

Şişkinlikleri, gözaltı torbaları ve halkalarını azaltmak için derideki dolaşımın artırılması gereklidir. Sabahları bu durumdan şikayetçi olanlar, gece şişkinlik giderici, dolaşım ve boşaltım sağlayıcı "kafein içerikli göz kremlerini tercih etmeliler. Melissa, şerbetçi otu, mürver, kuşburnu, papatya gibi bitkilerle kompres yapmak iyi sonuç verir. Bu torbalar lenf birikiminden de kaynaklanıyor olabilir.

Buraya kadar göz çevresindeki durumları inceledik. Şimdi ise, derinlere doğru yol alarak, gözümüzün sağlığı açısından çok ama çok önemli noktalara değineceğiz.

Genç ve sıhhatli gözler daimi olarak, kendi isteğimiz dışında kırpılıyor. Televizyon seyrederken, bilgisayar ekranına bakarken, küçük harfle yazılmış yazıları okumakta zorlanırken gözlerimiz zarar görüyor. Çünkü gözlerimiz sabit bir noktaya bakıyor ve kırpılmıyor. Peki, bunun ne zararı olabilir?

Normalde gözyaşı sıvısı koruyucu bir film tabakası gibi gözü muhafaza eder.
Göz kapağının her hareketinde, gözyaşı sıvısı göz yüzeyine orantılı olarak dağılır. Koruyucu gözyaşı filminin dayanıklı olması için göz kapaklarının her beş ila on saniyede bir hareket ettirilmesi gerekir. Yetersiz kalan göz çevresi temizliği, gözün hassaslaşması ve yanlış seçilen kozmetik ürünleri, alerjiye neden olur. Böyle gözlerin tahriş gücü az "hipoalejenik" kozmetik ürünlerini kullanması gerekir. Hanımlarda menopoz sonrasında daha sıklıkla görülen kuru göz hastalığı, gözleri artık nemlendiremeyen gözyaşı filminin eksik çalışması nedeniyle birtakım sıkıntılara yol açar. Göz kapakları ince kum gibi, saydam tabakayı tahriş eder ve gözde yanma ve ağrılar başlar. Bu durum tedavi edilmediğinde, körlüğe kadar gidebilir.

Sürekli yakın mesafeyle çalışan kişiler çok sık göz yorgunluğu çekerler. Aslında bu durum adale krampının bir çeşididir. Göz egzersizleri ile bu adaleleri gevşeterek rahatlatmak mümkün. Gözler sürekli olarak gevşek bırakılmalıdır.

Yürürken her adımda, okurken her satırda, mutlaka gözlerimizi kırpmalıyız. Böylece çok daha sağlıklı olacaklardır. Gözlerinizi sık sık gevşetin. Göz jimnastiğini de ihmal etmeyin. Gözleriniz temizlik ve bakımına da önem verin. Çok faydası olacak, buna inanın!

Gözleriniz için doğru beslenin. Yaşlılığa karşı ilk mücadele silahı, bilinçli beslenmedir. Vücudun ihtiyacı olan her vitamin, her maden tuzu ve aminoasitler gözlerimizin sağlığında büyük rol oynar. Gözlerinizin kusursuz görmesi için, kanınızda daimi olarak A, B2 , C vitamini ile "Tryptophan" amino asidinin bulunması gerekir. Tryptophanın temini için, et ve yumurta yemek gerekli.

Kırk yaşını geçip de görmesi zayıflayan herkesin, kafi miktarda B2 vitamini alması gerekir. Bira mayası, yoğurt ve sut her gün düzenli yenmelidir. Ayrıca C vitamini içeren narenciye cinsinden meyveler de yenmelidir. Gözlerimiz için çok önemli olan A vitamini ise karaciğerde, havuç, kayısı ve diğer sarı sebzelerin hepsinde bulunur. Bu vitamin, gece körlüğünü önlemenin yanı sıra, gözyaşı kanalından göz suyunun kolaylıkla akmasını da sağlar.

Şimdi hep birlikte, Birinci Dünya Savaşı sonrasına gidiyoruz. O sıralarda Belçika köylülerinde tuhaf bir göz hastalığı görülmüştü. Köylülere konulan teşhis ise gece körlüğü idi. Doktorlar çaresiz kalmışlardı, hiçbir tedavinin faydası olmuyordu. Nihayet kış sona erip ilkbahar geldiğinde, aç köylüler bahçelerde olmamış meyve ve sebzeleri yemeğe başladılar.

Ardından bu hastalığın kaybolduğu görüldü. Böylece bütün dünya, yeşil ve sarı meyvelerde bulunan A vitaminin gözler için çok büyük bir ilaç olduğunu anladı.

Göz Makyajı Temizleme
Gece yatmadan önce göz makyajınızı temizlemek oldukça önemlidir. Çünkü makyajınızı temizlemediğiniz takdirde rimelli ve sert olacağından ötürü yastığa değdiğinde kırılabilmektedir. Uyku boyunca göz bölgesine dağılan boyalar ileride göz kırışıklarına sebep olmakta ve hijyen açısından yatak yorgan batmış olacaktır.

Gün boyu defalarca açılıp kapanan göz kapaklarındaki kırışıklar için mutlaka yatmadan önce göz kapaklarına nemlendirici kremler kullanılmalıdır. Kuru dal çabuk kırılır fakat esnek olduğunda kırılmaz. Bunu unutmamak gerekir.

Televizyon veya pc başında uzun süre kalan insanların gözlerini çok yordukları için canlandırıcı ve rahatlatıcı göz jellerini kullanması gereklidir. Menopoza giren kadınların hormonlardaki değişim sebebiyle hassaslaşan göz çevresi için bu jeller de önerilir.

Göz bölgesini çok sıcak ve çok soğuk ortamlardan korumak gerekir. Banyo yaparken mümkünse gözlerine sıcak su tutmaktan kaçının. Soğuk kış aylarında korumak içinse yağ bazlı ürünleri kullanabilir geceleri yatarken de rahatlatıcı ve canlandırıcı jelleri kullanmalısınız.

Gözlerimizi korumak için göz kapaklarının hemen altında ve üstünde bulunan, göz güzelliğinde oldukça önemli olan koruma püsküllerini korumak için haftada bir kere badem yağını sürerseniz yeterli olacaktır.

23 Haziran 2014 Pazartesi

Kış Aylarında Cilt Bakımı Tavsiyeleri

Kış aylarında hepimizin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri de hiç şüphesiz çatlayan ve kuruyan cildimizdir. Bu yazımızda sizler için kış aylarında cilt bakımı tavsiyelerini hazırlamaya çalıştık.

Kuru cilt yapısına sahip bayanların kış aylarının soğuk ve yağışlı günlerinde evden çıkmadan önce güneş koruyucusu krem kullanmalarını tavsiye etmekteyiz.

Kış aylarında yanınızdan ayırmayacağınız ve çantanızın bir köşesinde mutlaka bulunması gereken nemlendirici kreminizi sıklıkla kullanmanız cildinizin kurumasını ve çatlamasını önlemenize yardımcı olacaktır.

Ellerinizin pamuksu halini kaybetmek istemiyorsanız eldivenlerinizi dış ortamlarda mutlaka kullanmalı ve el kreminizi kullanmanızı tavsiye ederiz.

Dudaklarınızın çatlamasını ve yara oluşmasını önlemek için dudak balmlarını periyodik olarak kullanmanız çok faydalı olacaktır.

Su içmeyi bir alışkanlık haline getirmeniz ve günden en az 8 bardak su içmeniz cildinize çok iyi gelecektir.

Evinizde kalorifer, soba gibi ısıtma sistemlerinin havayı kuruttuğunu unutmamalı ve sıkça kullandığınız ortamlarda havayı nemlendirici cihazları kullanmanızı tavsiye ederiz.

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Erkeklere Özel Cilt Bakımı

erkek-cilt-bakimi
Erkekler için güzel yerine hep yakışıklı tanımlaması kullanılırdı. Zira güzellik kavramı kadınlara özel bir kavram gibi düşünülmekteydi. Durum artık bunun aski bir hal aldı. Artık bayanlar bakımlı erkeklerden hoşlanmaya, erkekler de görüntülerine daha çok çekidüzen vermeye başladılar. Manikür, pedikür ve cilt bakımı yaptıranlar hatta estetik cerrahinin her türlü nimetlerinden yararlananlar bile oldu. İşte bu yazımızda erkekleri ilgilendiren ve onlara özel olan cilt bakımından bahsedeceğiz.

Beyler, sakın ha inkar etmeye kalkışmayın! istatistikler malesef bu şekilde olduğunu söylüyor. Almanya'da güzelleşmek uğruna bıçak altına yatan her beş kişiden biri erkek. Amerika'da ise her iki kişiden biri erkek. Hal böyle olunca, ben de beylerin ihtiyacına yönelik en yeni kozmetik bilgilerini, elimden geldiğince sizlere sunmaya çalışacağım.

Artık kozmetik firmaları, erkeklerin de bakımlı ve güzel olmak istediklerinin farkına vardı. Bu sebeple onlara yönelik ürünler de formüle etmeye başladı. Günümüzde erkekler için cildi nemlendiren, kırışıklığı önleyen, traş sonrası kızarıklığı minimuma düzeye indiren birçok ürün çeşidi mevcut. Erkeklerin bir çoğu, cildinin özenli bir bakıma ihtiyaç duymayacak kadar dayanıklı olduğu konusunda iddiasında değil. Modern erkek, cildinin erken yaşlanmaması için gerekenleri uygulamaya başladı bile!..

Gelin, önce hep birlikte biri Mars, diğeri Venüs'ten olan erkek ve kadın cildi arasındaki farklara teker teker bir göz atalım.

Fark 1- Erkeklerin hormonlarının etkisiyle saçları, sakalları, vücut tüyleri hanımlarınkine göre daha kalın çıkar.

Fark 2- Erkeklerde yağ bezi kadınlara göre sayıca daha fazladır. Ayrıca testesteron hormonu yağ üretimini de arttırmaktadır.

Fark 3- Erkeklerdeki bağ dokuları ve bunlar arasındaki bağlantılar sıkı bir ağ oluşturarak, dokuya ayrıca bir sağlamlık kazandırırken, hanımlarda bu bağlar neredeyse paralel gider. Bu nedenle selülit bayanlara özgü olup erkeklerde görülmez.

Fark 4- Erkeklerde cildin dokusu kaba olup, üst cilt tabakası (epidermis) hanımlardan % 15 civarı daha kalındır. Erkek cildi, daha sıkı yapısı nedeniyle, hanım cildine göre daha fazla korunmuştur. Erkeklerde, boyun ve çene kısmında kıl dönmesi özellikle de kıvırcık saçlı olanlarda daha çok görülür. Glikolik asitli ürünlerin, uzman kontrolünde topikal uygulanması son derece etkin olmaktadır. Yaşlılık belirtileri, kadınlarda daha erken ortaya çıkıyor. Ama erkeklerde daha hızlı ilerliyor. Ayrıca kırışıklıklar da daha derin görülüyor.

Genç erkeklerde kimi zaman çene ve boyun civarındaki bazı kıllar, çok güçsüz yapısından dolayı sertleşerek cilt yüzeyini zorlar ama çıkamaz. Sürekli büyüyerek çevredeki dokulara baskı uygular. Bu durumda kıl kökünde iltihaplanmaya neden olarak püstül oluşumunu da başlatır. Böyle ciltlere glikolik asitli ürünler vererek, bakteri engelleyen antiseptik jellerle cilt temizliğine duyarlı davranmak gerekir. Traş makinesi her traş sonrası dezenfekte edilmelidir. Traş olurken zorlanıyorsanız, sakallarınız ve bıyıklarınız çok sertse, yumuşatıcı jel ve kremler kullanmalısınız. Bundan sonra işlem daha kolay hale gelecektir.

Eğer cildiniz hassas ise seçmeniz gerekenler, içerisinde aloe vera, provitamin B5 ve alantoin gibi doğal aktif maddeler bulunan ürünlerdir. Bunlar aynı zamanda cilde yumuşaklık ve esneklik sağlayarak ve hücreleri de yenileyerek, doğal dengeyi korurlar.

Günlük traş bir nevi peelingdir. Traş esnasında sadece sakallar değil, en üst cilt tabakalarının sertleşen kısmı da gider. Bu nedenle cilt traş esnasında kolayca tahriş olabilir. Hassas cilde, alkol bazlı after shave yanma yapacağı için, mentollü bir traş sonrası balzam bu tahrişleri önler ve cildi yatıştırır. Ancak sadece aşırı yağlı erkek ciltleri alkollü ürünleri kullanabilir.

Sigara içildiği takdirde, orta deride problemler oluşmaktadır. Bu nedenle ince kan damarları daralarak, bir taraftan dokunun oksijenle beslenmesi diğer taraftan metabolizmanın oluşturduğu zararlı maddelerin taşınması zorlaşmaktadır. Yani cilt ne doğru dürüst beslenebilir ne de atık maddelerden kolayca kurtulabilir.

Sonuç incelmiş mat bir cilt, elastikiyet kaybı ve buyursun kırışıklıklar!.. Bu durumun çözümü cildi serbest radikallerden koruyan E vitamini ve alkol içermeyen nemlendiriciler ve göz kremleri kullanmaktır. Hatta yağlı ve iri gözenekli ciltlere kil maskesi, nemsiz ciltlere de nem maske gereklidir.

Vücut ürünleri olarak terin oturmasına sebep olan bakterileri önleyen deodorantlar kullanılmalıdır. Eğer deodorantlar nedeniyle yanma ve kızarma meydana gelirse stik şeklinde deolar ya da jel tipi temizleyiciler tercih edilmelidir.

Traş öncesi yapılan dikkatli peeling, ters dönen tüyleri düzeltirken, traşın sonucunu da daha etkin kılar. Traş makinesini kılların yatış istikametine göre ayarlamak da çok oma çok önemlidir. Ayrıca elektrikli traş makinesi çok ıslak cilde uygulanmamalıdır. Güneş koruyucu ürünleri sakın ha unutayım demeyin!..

23 Mayıs 2014 Cuma

Argan Yağı ile Saç ve Cilt Bakımı

argan-yagi
Son zamanlarda çeşitli websitelerinde ve bloglarda satışının yapıldığı, reklamlarda sıkça karışımıza çıkan Argan yağı dikkatimizi çekti. Bu makalemizde de Argan yağının ne olduğunu ve cilt bakımındaki öneminden bahsedeceğiz.

Argan Yağı Nedir?
Bitkisel tedavi yöntemlerinde oldukça önemli bir yere sahip, üretimi oldukça zor olan argonia spinosa meyvesinden elde edilen bir bitkisel yağdır. Yapılışı da oldukça ilginçtir. Argan ağacının meyvesi ikiye ayrılarak içerisinden çekirdeği çıkarılır kavrulur ve öğütülür. Öğütülen bu çekirdek su ile karıştırılarak yağı elde ediliyor. Oldukça zahmetli olduğundan dolayı da fiyatı pahalı olabilmektedir.

Ameliyat, botoks veya pahalı kozmetik ürünler kullanmanıza gerek yok. Saf argan yağı ile doğal bir sağlığa kavuşabilirsiniz. Bunu yapmak için de gece yatmadan önce makyajınızı temizledikten sonra birkaç damla cildinize sürmeniz yeterli olacaktır.

Argan Ağacının Faydaları Nelerdir?
Tüm dünya ve Türkiye de kullanan insanlar genelde cilt lekelerinden kurtulmak için kullanıyorlar. Sektörel olarak kullanımı şu şekildedir
* Afrodizyak olarak kullanılmaktadır.
* Parfüm yapımında kullanıldığı bilinir.
* İlaç sektöründe sıklıklar kullanılır

Argan Yağının Cilde Faydaları
* En önemli özelliği cilt lekelerinin giderilmesinde ve yok edilmesinde oldukça etkilidir.
* Sivilceleri yok etmede etkilidir Akne ve siyah nokta oluşumunu engeller.
* Kırışıklıkları azaltarak cildi gerginleştirir. Bu özelliği sebebiyle gençlik iksiri olarak adlandırılarak yaşlanmayı geciktirmektedir.
* Cilt üzerinde tahribat veya iltihap varsa yok eder.
* Göz altı morlukların giderilmesinde etkilidir.
* Cildinizin yumuşamasına yardımcı olur.
* Cildi güneşe karşı zararlı ışınlardan korur
* Hamilelik sonucu oluşan çatlaklarının giderilmesinde etkilidir.
* Selülitlere karşı ve göğüs bakımında etkilidir.
* Gece yatmadan önce uygulandığında cilt üzerinde harika bir etki oluşturur. Uyku boyunca cildin tekrar yenilenmesini sağlar ve cildin yaşlanmasını engeller. Tüm cilt tipleri için de uygundur.
* Cildi nemlendirici etkisi bulunmaktadır Soğuk ve dış etkilere karşı çatlayan gerilen ciltleri yumuşatır, nemlendirir.

Argan Yağının Saç İçin Faydaları
* Saçların kırılmasını engeller
* Yıpranmış deforme olmuş ve parlaklığını kaybetmiş saçlara parlaklık kazandırr
* Saçlar besleyerek canlılık kazandırır.

Argan Yağı Kullanan Ünlüler
Bir zamanlar cilt yüzeyi oldukça bozuk olan ünlü model Güzide Duran, pürüzsüzleşen cildinin sırrını şöyle açıkladı: "Yüzüme kozmetik ürün sürmüyorum. Eczaneden aldığım sabunla yüzümü yıkayıp; sabahları argan yağı kullanıyorum"

Çağla Şikel, Seray Sever ve Demet Şener Kutluay da kullandığı ve güzelliklerinin sırrı olan Argan Yağı cilt bakımınızda diğer kozmetik ürünlere göre oldukça aktif rol alacak

Sizde cildiniz için Argan Yağı kullanın değişim ve mucizeye kendi gözlerinizle tanık olun.

17 Mayıs 2014 Cumartesi

Cilt Bakımında Farklı Yöntemler

cilt-tonigi
İlerleyen yaş ile birlikte dış dünyaya karşı diğer organlarımızı koruyan cildimiz de zamanla elastik özelliğini kaybederek değişime uğramaktadır. Esnekliğini kaybetmemesi için en önemli kaynak ise proteindir. Protein kolajen eksikliğinde cilt esnekliğini kaybeder, sarkmalar başlar ve kırışıklıklar görülür. Bu sadece etkenlerden birisi...

İsterseniz diğerlerinden bahsedelim.
Cilt sağlığı için gerekli olan tüm gereksinimler doğanın kendi içerisinde bulunmaktadır Örneğin biberiye cilde canlılık kazandırır, kayısı sivilceleri geçirmektedir. Bu gibi çiçek meyve gibi bitkilerin içerisinde cilt için önemli vitamin ve minareller barındırmaktadır.

Cilt için kolajen bitkiler tüketin
Yaprakları koyu yeşil olan bitkiler antioksidan ve demir bakımından zengindir. Bu türden ürünler tüketmeniz durumunda cilt direnciniz artacaktır. Adaçayı kan dolaşımını hızlandırır. Bu şekilde cilt ihtiyacı olan besinleri daha çabuk ve hızlı bir şekidle alacak ve hücre yenilemesi hızlanacaktır. Böylelikle cilt elastikiyetini tekrar kazanabilecektir.

Doğal Cilt bakımı içi diğer tavsiyeler

Biberiye
Eski dönemlerde insanların genç kalmak adına sıkça kullanmakta olduğu biberiye sivilcelerin giderilmesi başta olmak üzere cildi sıkılaştırıcı özelliği bulunmaktadır. Bir lt su içerisine biberiye ve kekik yağından 2 kaşık ekleyerek hazırlayacağınız karışımı cildinizi temizlemek için kullanabilirsiniz.

Isırgan
Isırgan otu için denilebilecek tek tanımın "gençlik iksiri" olduğunu söyleyebiliriz. Isırganotu yağı içindeki AHA ve ALA adı verilen iki değerli maddelerden dolayı cilt bakım sektöründe önemli bir öneme sahiptir. Krem şeklinde kullanıldığında kırışıkların giderilmesinde oldukça etkilidir.

Soya
Sivilce giderici özelliği olan soya tam bir cilt koruyucusudur diyebilliriz. İçermiş olduğu östrojene benzeyen bir madde sebebiyle, akne oluşumunun önüne geçebilmektedir. Ayrıca soyada, yeni hücre oluşumunu arttırıcı ve cildi nemlendirici E vitamininden bolca bulunmaktadır.

Yulaf
Yulaf ezmesi cilt temizliğinde derinlemesine etki ederek siyah noktalar başta olmak üzere tüm pisliklerin arındırılmasında faydalıdır. Cilt yağlanmasını engelleyici özelliği bulunmaktadır. Bunun için maske şeklinde kullanılmalıdır. Maske yapmak için yulafları kaynar suda haşladıktan sonra süzün ve bir kaç içerisinde iyice ezin. Ezmiş olduğunuz yulafları cildinizde 15 dk süre ile uygulayın. Sonrasında ılık su ile temizleyebilirsiniz.

Zambak, papatya, ıhlamur ve lavanta
Fazla çalışmak, alkol alımı, uzun süre pc ve ya tv izlemek gözlerde şişkinliğe neden olmaktadır. Bu gibi durumlarda zambak, ıhlamur ve lavanta çayları şişkinlikleri almada işe yaramaktadır. Bu çayları içerken de fincan veya bardağı gözleriniz kapalı iken göz kapaklarına da fazla yakmadan gezdirmek de uyarıcı etki yapabilmektedir. Fazla bekletirseniz cildiniz yanabilir. Bunu yapamayanlar da hazırlamış olduğunuz bu çay biraz ılık hale geldikten sonra iki adet makyaj pamuğu ile çaya batırarak göz kapaklarına sürebilir.

Hint yağı
Hint yağı kirpiklerin çabuk uzamasında etkilidir. Bir bardak kaynamış suyun içerisine 1 çay kaşığı hint yağı ve 15 gr kakao yağı ekleyerek birbiri ile karıştırın. Krem kıvamına gelene kadar karıştırın. Sonrasında 2 hafta boyunda yatmadan önce kirpiklerinize sürerek yatınız.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Cilt diyeti ile ışıl ışıl bir cilt yaratın!

cilt-tipleri
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik’e göre her cilt tipinin ayrı bir cilt diyeti olmalı. Dik, “Cildin sağlıklı ve güzel görünümü cilt diyeti ile yani beslenme, bakım ve egzersizle birlikte elde edilebilir. Cilt diyeti, her cilt tipine göre farklılık gösterir, tek tip değildir. Her şeyden önce cilt tipinin belirlenerek nasıl bir cilt diyeti yapılacağının saptanması gerekir” diyor.

Yağlı ciltler
Yağlı cildi olanlar, rafine şeker ve karbonhidratlardan, kızartmalardan, kuruyemişlerden uzak durmalılar. Bol bol havuç, yeşil çay, glisemik indeksi düşürülmüş, kan şekeri üzerinde olumlu etkisi olan kepekli tahıllar tüketmeliler. Kahverengi makarna, yulaf, bol tahıllı un gibi… Turunçgiller, kayısı, havuç, ıspanak gibi A vitamininden zengin gıdalar ile somon, uskumru, ton balığı gibi soğuk su balıkları da tercih edebilirler.

Yağlı cilt sorunu yaşıyorsanız, yağ düzeyini kontrol etmek için yağsız cilt ürünü kullanmalısınız. Cildinizi her gün sabah ve akşam köpük veya temizleme jeli ile temizlemelisiniz. Fondöten yerine renkli nemlendiricileri tercih edebilirsiniz. Yağlı cilde sahip olanların nemlendirici kremleri de tamamen yağsız olmalı. Günlük nemlendirici için hyalüronik asit solüsyonu ve kök hücreden zengin serum kullanmanız iyi olur. Çay ağacı yağı maskesi de yapabilirsiniz. Güneş koruyucuda da yağsız olanları tercih etmek gerekiyor.

Kuru ciltler
Kuru ciltliler, cildin nem kazanmasında yararı olan salatalık, balık, kereviz, ceviz, fındık, kuru kayısı gibi gıdalar tüketmeliler.

Cildi kuru olanlar asla temizleme jeli ve köpük kullanmamalı. Çünkü bu cildi daha çok kurutur. Temizleme sütü ve losyonu tercih etmeliler. Ayrıca aşırı sıcak ortamlardan ve güneş ışığına maruz kalmaktan da kaçınmalılar. Mümkünse spot ışık altında ve bilgisayar karşısında bile güneş koruyucu kullanmalılar.

Eğer kuru cildiniz varsa, gün içinde serum, akşamları da onarıcı kremler tercih etmelisiniz. Beş dakika buhar banyosundan hemen sonra soğuk su ile cildinizi yıkamalısınız. Cildiniz nemli iken nemlendirici ya da serum sürün. Hyalüronik asitli veya seramid içeren kremler bu cilt tipine uygundur.

Akneli ciltler
Özellikle aknelerin aktif olduğu dönemde fast food, kola, baharat, yağlı gıdalar, sigara, kafein, kuruyemiş, çikolata ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı. A vitamininden ve özellikle beta karotenden zengin gıdalar diyete eklenmeli. Örneğin; havuç, turuncu sebzeler, meyveler, bal kabağı, kayısı, domates gibi.

Yağlı ve akneli cildi olanlar öncelikle bol su tüketmeliler. Akne soru yaşayanların stresi de kontrol altında tutmalarında fayda var. Çünkü stres hormonları akne, rosacea, sedef gibi mevcut cilt hastalıklarının alevlenmesine neden olabilir. Stres veya anksiyete zamanlarında bu şikayetler de kötüleşme eğilimine girer. Bu tür dönemlerde yürüyüş, meditasyon, yoga yapmak iyidir.

Yağlı cildiniz varsa, rutin cilt bakımını ihmal etmeyin. Salisilik asit içeren temizleyiciler ile cildi yıkayarak gözeneklerin temizlenmesini sağlayın. Ayrıca cilde nazik şekilde peeling uygulamak da doğru olur.

8 Mayıs 2014 Perşembe

Hangi yaşta nasıl cilt bakımı yapılmalı?

ciltbakimi
Kadınlar için her yaşta cilt bakımı çok önemlidir. En önemli vitrinimiz olan cildimize ne kadar iyi bakarsak, o da bizi ödüllendirir; her yaşın güzelliğini ayrı yaşarız. Yaşa göre cilt bakımı, bu işin sırrıdır. Çünkü cilt değişkendir, her yaşta ayrı bakıma ihtiyaç duyar.

Cildimizi hırpalayan pek çok faktör vardır. Uykusuzluk, hava kirliliği ve stres bunların başlıcaları. Eğer cildimize iyi bakmıyorsak, cildimizin kuruması, kırışması ve erken yaşlanması kaçınılmaz olur. Bu nedenle 20 yaşından itibaren cilt bakımına başlamalıyız.

20’li yaşlar

Bu yaşlarda cilt dayanıklı ve gergindir. Yüzün belli bölgelerinde sivilcelere rastlanabilir. Yağ salgıları ve hormonlar tam düzene girmediği için bu tür problemler görülebilir. Kolajen üretimi yoğundur, cilt kendini sürekli yeniler. Ölü hücreler ayda bir kez dökülür. O yüzden cilt hep tazedir. Temizlik ve nemlendirme bu yaşlardaki gençler için anahtar kelimelerdir.

- Cildi tahriş etmeyen temizleyiciler kullanmak gerekir. Sabunsuz ürünler iyidir, özellikle eczanelerde satılan dermakozmetikler bu yaş grubu için ideal ürünlerdir.

- Cildi sabah ve akşam güzelce temizledikten sonra mutlaka alkolsüz bir tonik kullanılmalıdır. Tonik, gözenekleri sıkılaştırır, cildin PH dengesini düzenler.

- Tonikten sonra nemlendirici sürülmelidir. Yağsız ve su bazlı nemlendiriciler 20’li yaşlar için uzmanların önerdiği nemlendiricilerdir.

- 25 yaşından sonra göz çevresinde belirmeye başlayan ince çizgilerin silikleşmesi ve derinleşmemesi için bir göz çevresi kremi kullanılmalıdır. Göz çevresi kremi alırken, yaşınıza uygun olup olmadığını satış danışmanına/uzmana mutlaka sorun. Bu yaşta kullanacağınız göz çevresi ürünü ağır olmamalıdır. Canlandırıcı etki taşıması yeterlidir.

30'lu yaşlar
Otuzlu yaşlarda ilk kırışıklıklar ortaya çıkar. Ölü hücreler, dökülme yeteneklerini kaybeder ve derinin kalınlaşmasına neden olurlar. Bu yüzden, cilt yüzeyi artık çok pürüzsüz değildir. Kolajen eskisi kadar fazla üretilmez. Bu yaşlarda cilt, ilk zayıflık belirtilerini göstermeye başladığından zararlı UV ışınları cildin orta tabakasına kolaylıkla geçebilir.

- 20'li yaşlarda başladığınız temel bakıma devam edin. Buna ek olarak, göz çevresi kırışıklıklarına karşı daha etkili önlem alma zamanı. “İlk kırışıklıklara” karşı etkili bir ürün alın.

- Günlük nemlendiriciniz güneş koruma faktörü içersin. Günlük hayatta dahi bu kremi sürmeden sokağa çıkmayın. Kremi, yüze sürerken boyun ve dekolte bölgenizi de unutmayın.

- Gündüz kremi dışında haftalık bir maske uygulamaya da başlayabilirsiniz. Besleyici ve nemlendirici bir maske olabilir.

- Meyve asiti içeren, cildinizi onaran bir gece kremi kullanmanın da zamanı geldi. Çünkü meyve asidi (AHA) içeren antiaging ürünlerinin cilde yararları bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bu ürünler cildin rengini açıyor. Meyve asitleri, hyalüronik asit salgılanmasını artırıyor. Su tutucu özelliğe sahip olan hyalüronik asit de cilde nem kazandırıyor. Nem kazanan cilt, kurumaya ve erken yaşlanmaya karşı direnç kazanıyor.

40'lı yaşlar
Bu yaşlar biraz moral bozucu… Çünkü cildimizde belirgin değişiklikler olmaya başlar. Cildin kolajen üretimi giderek azalır. Cilt mat ve solgun bir görünüm alır. Bunun nedeni, hücre değişiminin yavaşlamasıdır. Vücutta olduğu gibi, yüzdeki kaslarda da çökmeler görülmeye başlanır.

- 40’lı yaşlara geldiğinizde meyve asitli veya retinollü kremleri tercih etmelisiniz. Retinol yeni bir şey değil, A vitaminin özü Retinol. Bu kremlerin cildi gençleştirici etkiye sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. A vitamini, ciltteki kolajen salgısını artırıyor, derinin gerginliğini sağlıyor. Soyucu özelliği var, bu sayede yıpranmış cildin altından taze bir derinin gelmesini sağlıyor. Güneş lekelerinin hafiflemesine yardımcı oluyor.

- Gündüzleri de göz çevresi için koruma faktörlü göz kremleri kullanın.

- Azalan kolajen üretimini desteklemek amacıyla peptitli ürünlere bu yaşlarda başlayabilirsiniz. Peptit içeren kremler, aminoasitlerin bir araya gelmesinden oluşuyor. Sinirden kasa uyarının gitmesini durduruyor. Kas kasılamadığı için kırışıklık da olmuyor. Peptit içeren kremlerin, iki kaş arası kırışıklıklarda, kaz ayaklarında, göz çevresinde ve alında kullanılması uzmanlar tarafından öneriliyor.

- Yüzünüze uyguladığınız bakımı mutlaka boynunuza da uygulayın. Ancak yüzünüze yukarı doğru, boynunuza ise aşağı doğru hareketlerle kreminizi sürün.

50'li yaşlar
Yaşın ilerlemesiyle birlikte, ciltteki yaşlılık belirtileri iyice ortaya çıkar. Lekeler ve sarkmalar belirginleşir. Cilt rengi bozulur, deri kalınlaşır. 50’li yaşlarda cilt fazlasıyla nem gereksinimi içindedir. Nemsizliği giderici yoğun ürünlere ihtiyaç duyar.

- Tercih edeceğiniz ürünler, içerik açısından daha konsantre, hücre yenilenmesini destekleyen ve kırışıklıkları hedefleyen türden olmalıdır. Özellikle peptit ve DMAE içeren ürünler tercih etmelisiniz. DMAE; cilt için çok güçlü bir antioksidan desteğidir, hücre zarını stabilize eder.

- 50’li yaşlarda cilt lekeleri, çiller ve benlere dikkat etmek gerekir. Yüzünüzde beliren lekeler için renk açıcı kozmetik ürünlerinden faydalanabilirsiniz. Lekelerin çoğalmasını önlemek için ise yaz-kış sokağa çıkarken yüksek koruyuculu bir güneş kremi kullanmalısınız. Ayrıca bu kremi ellerinize de sürün. El derisi en çok lekelenen bölgelerin başında gelir.

23 Nisan 2014 Çarşamba

Cildi Nemlendirmek için Ne Yapmalı?

Cilt-Bakim-Onerileri
Kuru cilt maalesef kadınların en çok şikayet ettikleri konular arasında yer alıyor ve özellikle bir mevsimden diğerine geçerken ya da hayatın gidişatında radikal bir değişiklik meydana geldiğinde ciltteki sorunların kendilerini çok daha fazla belli ediyorlar. İlk anda ortaya çıkması en garanti rahatsızlık ise cilt kuruluğu ve onlarca farklı şeyden etkilenen cildimizin doğru bir şekilde nemli kalmasını sağlamak hepimizin görevi olmalı.

Tabii ki cildi nemlendirebilmek için yapılması gerekenlerin en başında yapılmaması gerekenleri yapmamak gelmektedir. Bunlar arasında çok sıcak ve kuru ortamlardan kaçınmak, cildi tahriş edecek kadar yıkamak, kötü hava koşullarına cildi çok fazla maruz bırakmak gibi çeşitli durumlar yer almaktadır.

Aynı zamanda yaşlanmanın da cildin nem kapasitesine darbe vurduğu unutulmamalı ve cildin daha hızlı yaşlanmasına neden olabilecek alkol ve tütün mamülleri gibi ürünlerden uzak durulmalı. Bu tip basit konularda dikkatli olursanız cildinizin kuruluğunun önüne bir miktar geçebilir ve doğal olarak nemlenmesini sağlayabilirsiniz.

Doğru bir şekilde cildi yıkamak aslında sağlık sorunları olmayan bir cildin nemlenmesi için yeterli olmaktadır. Yani cilde özel ve asit baz dengesi iyi ayarlanmış temizleyici ürünleri kullanmak ve musluk suyu fazla sertse onun yerine içme suyu kullanarak yüzü yıkamak temelde cilt kuruluğunu önlemek için yeterli olacaktır. Fakat daha hassas bir cildiniz varsa ve dikkat etmenize rağmen cilt kuruluğundan kurtulamıyorsanız elbette yapabilecekleriniz de var.

İlk olarak kullandığınız nemlendirici ürünlerin kaliteli olduğundan ve temiz bir cilde uygulandığından emin olmalısınız. Böylece gözenekleri açılmış bir cilt üzerinde daha kolay nemlendirme yapabilirsiniz. Makyaj yapmayı tercih ediyorsanız makyajdan bir süre önce nemlendiricinizi sürmeyi ve böylece makyajın altında boğulacak olan cildinize destek olmayı kesinlikle unutmamalısınız.

Gün içerisinde doğru ve yeterli miktarda su tüketerek, aynı zamanda tüm besin değerlerini içerecek bir beslenme programını takip ederek çok daha sağlıklı ve nemli bir cilt yapısını koruyabilirsiniz. Aslında cilt sorunlarının pek çoğu yetersiz beslenme ile direkt alakalıdır ve bu durum cildin nemini alamamasına neden olur.

Eğer iş veya özel hayatınızda stres ve baskılara sahipseniz bunların cilt kuruluğunu tetikleyeceğini de unutmayın. Gerekirse psikolojik destek alarak bu sorunların üstesinden gelebilir ve daha sağlıklı bir cilt yapısına da kavuşabilirsiniz.

21 Nisan 2014 Pazartesi

Evde Cilt Temizliği Nasıl Yapılır?

cilt-tonigi
Cildin kuru ve bakımsız görünmesi pek çok kadının karşılaştığı olumsuz durumlar arasında yer alıyor fakat aslında bu cildin yapısının kötü olmasından değil, bizim ona yanlış bakım yapmamızdan kaynaklanıyor. Cildiniz için özel bir bakım kürü uygulamasanız bile onu doğru bir şekilde temiz tutmanız doğal ve güzel yapısını korumasını sağlamaya yetecektir. Gün içerisinde çok sert hava koşullarına ya da ağır streslere maruz kalmıyorsanız cildinizin güzelliğini onu sağlıklı bir şekilde temizleyerek korumaya devam edebilirsiniz.

Cildin doğru bir şekilde nemlenmesi için ne kullandığınız nemlendiriciler, ne de cildinize sürdüğünüz özel sular ve sıvılar kesinlikle yeterli olmamaktadır. Elbette temiz ve cilt yapısına uygun yumuşaklıkta bir suyla cildinizi temizlemek önemlidir fakat günde iki litreden fazla su içerek cildin kendini içten temizlemesini ve nemlendirmesini de sağlamalısınız. Yetersiz su tüketimi cilt hücreleri içerisinde zararlı maddelerin birikmesine neden olacaktır ve cildi kötü gösterecektir.

Maalesef takıntılı bir şekilde cildini temizleyen kadınlara kötü bir haberimiz var. Cildi fazla miktarda temizlemek ve sürekli olarak yağından arındırmaya çalışmak ona oldukça zarar veren bir davranıştır. Sürekli olarak fabrikalar gibi yerlerde çalışmıyor veya dışarıda dolanmıyorsanız cildinizin çok fazla kirlenmesi mümkün değildir ve sabah kalktıktan sonra, akşam da yatmadan önce temiz ve ılık bir suyla cildinizi yıkamanız günlük olarak yeterli olacaktır. Zaten cilt yapınıza uygun bir sabunla banyo yapıyorsanız yüzünüzü yıkarken sürekli sabun kullanmak zorunda da değilsiniz. Tabii ki makyajınız olmadığını varsayıyoruz zira makyajı olanların makyaja ihtiyaç bittiği anda yüzlerini kozmetiklerden arındırmaları gerekmektedir.

Yüzdeki siyah noktalar da kadınların en büyük şikayetleri arasında yer alıyor ve doğru şekilde temizlenmeleri önemli. Hiç bir temizlik ürünü ve kimyasalı kullanmadan siyah noktalardan kurtulmak için ilk olarak yüzünüzü on beş dakika boyunca sıcak su buharına tutabilir, böylece siyah nokta gözeneklerinin gevşeyerek açılmalarını sağlayabilirsiniz. Açılan gözeneklerin içerisindeki siyah noktaları cilde zarar vermeden hafifçe sıkarak çıkartabilirsiniz. Gözeneklerin içinin yeniden dolmaması için temizlikten sonra hemen yüzünüzü soğuk bir suyla yıkamayı da unutmamalısınız.

Cilt temizliği için su tek başına en sağlıklı malzeme diyebiliriz. Bu nedenle özel bir sebebiniz olmadıkça suyu başka kimyasallar ile karıştırmamaya çalışın.

22 Mart 2014 Cumartesi

Işıldayan bir Cilde Sahip Olmanın Doğal Yolu

dogal-cilt-bakimi
1’er yemek kaşığı çökelek ve zeytinyağı ve 1 tatlı kaşığı havuç yağını karıştırın. Krem kıvamını alınca bu karışımı tüm vücudunuza yayın. 20 dakika beklettikten sonra önce ılık, sonra soğuk suyla duş alın. Bu formülden haftada 2 kez yararlanmanızı tavsiye ederim.

4 Mart 2014 Salı

Sivilceler için Doğal Cilt Maskeleri

sivilce
Çoğunlukla ergenlik döneminde, bazı durumlarda da alerjik reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan sivilceler için doğal cilt maskeleri ile tedavi uygulanabilir.

Cilt bakımı ve güzellik uzmanları, kronik bir cilt sorunu olan sivilcelerle savaşmak ve sivilce tedavisi yapmak için doğal cilt bakım maskelerini kullanma önerisinde bulunuyor.

Sivilceleri gidermek ve kalıcı olarak tedavi etmek için özel hazırlanmış doğal cilt maskelerini kendiniz hazırlayıp uygulayabilirsiniz. İşte sivilce tedavisinde kullanmak için birbirinden kolay hazırlanabilen etkili doğal cilt bakım maskeleri…

Sivilceler için limonlu cilt maskesi
* Bir limonun kabuğunu önce rendeleyin.
* Sonra havanda ezerek krem haline getirin.
* Üzerine bir çay kaşığı kabartma tozu ekleyin.
* Sivilcelerin üzerine sürün.
* En az 20 dakika bekletin.

Sivilceler için ayvalı cilt maskesi

* Bir ayvanın çekirdeklerini üzerine çıkacak kadar suda
* 2 dakika kaynatıp sabaha kadar bekletin.
* Bir tatlı kaşığı pudra ekleyin.
* Sivilcelerinize sürün.
* 7 gün içinde iyileşmeyi fark edeceksiniz.
* Kalıcı sivilce tedavisi için doğal maske

3 kaşık bala, 1 kaşık tarçın karıştırın ve yatmadan önce sivilcelerinize sürün. Sabah yıkayın. Bunu 2 hafta boyunca yaptığınızda sivilce denen problemi hatırlamayacaksınız.

Diğer sivilce tedavi yöntemleri
- 1 kaşık limon suyuna, 1 kaşık tarçın karıştırın ve sivilcelere sürün. Kuruduktan sonra yıkayın.

- Bir diş sarımsağı ikiye kesin ve iç kısmını tam sivilcenizin üzerine surun. Bunun devamlı yapılması probleminizi ortadan kaldıracaktır.

- Eşit miktarlarda limon suyu ve gül suyunu karıştırın ve problemli bölgeye sürün. Yarım saat sonra ılık su ile yıkayın. Bunun sıklıkla yapılmasının sonuçları da mükemmeldir.

- Olgun domatesi püre haline getirip sivilceli alana sürün ve l saat sonra yıkayın. Böylece gözenekleriniz küçülecek ve sivilce oluşumunu önlemiş olacaksınız.

- 1 kaşık sirkeye, bulamaç yapabilecek miktarda tuz ekleyin ve sivilcenizin üzerine sürün. Yarım saat sonra ılık su ile yıkayın.

- Bir salatalık alın ve rendeleyerek püre haline getirin. Suyunu sıktıktan sonra cildinize uygulayın, bu şekilde gözenekleriniz ufalacak ve cildiniz ışıltılı bir görünüm alacaktır
Sivilceleri geçirmek için öneriler

- Her gün bir adet patates yiyin ama haşlama.

- Yağlı kızartma, fındık, çekirdek, çikolata, fast-food tarzı beslenmeden uzak durun.

25 Şubat 2014 Salı

Sürekli kuruyan cilt için bakım önerileri

Cilt-Bakim-Onerileri
Hemen hemen hepimiz kış aylarının gelmesiyle birlikte sertleşen hava koşullarından dolayı yaşadığımız cilt kuruluğundan şikayet ederiz. Peki cildimizin kurumaması için nasıl önlemler almalıyız?

Kış döneminde havadaki nem kaybı, kalorifer sisteminin havadaki su ve nemi azaltması ve soğuk hava dolayısıyla terlemedeki azalma, cilt kurumasını artıran nedenlerdir. Dermatoloji Uzman Dr. Zerrin Baysal, cilt kuruluğu için pratik öneriler sunuyor:

• Sıcak su ile banyo yapmayın. Özellikle her gün yıkanma alışkanlığı olan kişilerin yıkanma sıklıklarını azaltmaları gerekir.

• Yıkanırken kullandığınız ürünlerin mutlaka doğru ürünler olmasına dikkat edin. Kurutmayan sabunlar, şampuanlar kullanın, bunun için de ürünlerin gliserin, lanolin ve buna benzer yağ içerikli olanlarını seçin.

• Yıkandıktan sonra cildinizi çok kurulamayın ve hafif nemliyken cilt tipi için uygun olan nemlendiriciler uygulayın.

• Ortamı nemlendirmek de cilt kuruluğunu azaltmaya katkıda bulunur. Kalorifer peteklerine konulan su kapları ya da ıslak havlular, buhar aletleri gibi önlemler alabilirsiniz.

• Bol su içmenin mutlaka yararı var ama birçok kişinin aklında olan "Az su içiyorum, o yüzden cildim kuru" fikri de yanlış.

• Cilt kuruluğunu önlediği düşünülen bazı gıdaların (fındık, fıstık, ceviz, kuru üzüm, balık, havuç, ıspanak vs...) fazla tüketilmesi yine kuruluğu önlemede yardımcı.