13 Temmuz 2015 Pazartesi

Hidrolift yöntemiyle gençleşin

Genc-Gorunmek
Estetik Tıp Derneği Başkanı Op. Dr. Hasan Subaşı, cerrahi olmayan yüz germe uygulamalarıyla ilgili, Hidrolift yani başka bir deyişle su ile yüz germenin iyi bir seçenek olduğunu söyledi.
Yaşlanma ile birlikte kişinin özellikle yüz bölgesinde hacim kaybı yaşandığını belirten Dr. Subaşı, aynı zamanda ciltte kuruluk görüldüğünü söyledi.

Hidrolift uygulamasının bu iki soruna aynı anda müdahalede en çok tercih edilen yöntemlerden biri haline geldiğini söyleyen Op. Dr. Hasan Subaşı, “Yaşlanırken hem cilt altı yağ dokusunda azalma olur hem de kemik yapısında hacim kaybı meydana gelir. Bu faktörler yüz bölgesinde çökmelere neden olur. Görülen hacim kaybı ile birlikte cildin nemi, aynı zamanda elastikiyeti ve tonusu azalır. Bu durumda sarkmayla birlikte mat, soluk hatta yaşlı görünen bir cilt çıkar karşımıza. İşte bu nedenleri ortadan kaldırabilmek için başarılı olduğu kadar yan etkisi olmayan bir yüz gençleştirme tekniği tercih edilmelidir” dedi.
Dr. Hasan Subaşı, normalde cildin en üst tabakası epidermisin altındaki dermis bölgesinde bulunan ve su tutma özelliği sayesinde cildin nemli kalmasını sağlayan Hyalüronik asitin azalmasının, cilt kuruluğu ve yaşlanma belirtilerine sebep olduğunu hatırlattı.
Sarkmalara karşı lifting etkisi
Hyalüronik asidin yıllardır hekimlerin kullanımında olduğunu ve zamanla araştırmacılar tarafından bu molekülün geliştirildiğini aktaran Dr. Subaşı şöyle konuştu: “Geliştirilen Hyalüronik asit iki büyük gruba ayrılmıştır. Birincisi, cildin derinliklerine göre ayrı ayrı geliştirilen dolgular, örneğin hacim vermek için ayrı, kırışık derinliğine göre ayrı, cilde nem vermek ve onarmak için ayrı formüle edilmiş hyalüronik asitlerdir.
Özel olarak geliştirilen bir teknikle, yüzün belli noktalarına dolgu yapmak suretiyle lifting etkisi elde etmek mümkündür. Bir taraftan elmacık kemiklerinin hacim kaybı giderilip, çene kuvvetlendirilip, göz kapakları ve düşen kaşları kaldırmak sureti ile sarkma düzeltilir. Diğer taraftan da, cildin nemlenmesini sağlayacak ve biorestorasyonu mümkün kılacak prosesleri aktive eden ikinci grup hyalüronik asit yüzeysel bir şekilde cilde verilir. Bu şekilde derinden yüze doğru hyalüronik asit cilt altından cildin en yüzeysel katmanına kadar verilir. Dozunu, yerini, tekniğini iyi ayarlamak şartı ile daha genç, diri, parlak ve gergin bir yüz oluşturulabilir.”
Dr. Hasan Subaşı, uyguladığı özel teknik ile belli bölgelere bolus denilen ve tek iğneyle tek yere belli bir miktar hyalüronik asit vererek cildi yükselten ve yukarı çeken sütunlar meydana getirdiğini ifade etti.
Uygulamaya ek olarak, daha yüzeysel bir şekilde mikrokanül tekniğiyle yani iğne travması yaratmadan, çok ince kanül kullanarak, yelpaze şeklinde cilt altına uygun hyalüronik asit verdiğini bildiren Dr. Subaşı, bu sayede sıkıntılı bölgenin biraz daha gerildiğini açıkladı.
Yüz germede kombine teknikler
Op. Dr. Hasan Subaşı, düzgün bir sonuç alabilmek için 3-4 ayrı hyalüronik asit türü ve 3 ayrı teknik kullandığını belirterek, “Mikrokanül ile kaş bölgesinin altında, kemiğin üstüne hyalüronik asit vermek sureti ile kaşın dış ve orta kısmı kaldırılır. Dudak için isteğe ve ihtiyaca göre dudağın kalınlığı ve konturu düzeltilir. Çene bölgesinde ise, örneğin geri profilli çeneleri öne çekmek için bolus tekniği uygulanır. Bu uygulamalar su liftingi diğer bir deyişle, hidrolift tekniği hakkında bilgilerdir. Ancak pratikte medikal lift yani cerrahi olmayan germe teknikleri çok çeşitlidir ve çoğu zaman hastanın cilt yapısına göre birkaç teknik birden uygulanır” dedi.
Subaşı, botoks, lazer, radyofrekans ya da ultrasonların kombine olarak kullanılmalarının, uygulamayı yapan doktorun bilgi ve tecrübesine bağlı olduğunu belirterek, “Unutmayın ki bütün istatistikler, cerrahi liftinglerin düşüşte, medikal liftinglerin ise yükselişte olduğunu göstermektedir” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder