18 Ocak 2017 Çarşamba

Paraguay Çayı Faydaları



Paraguay Çayı kullanım alanları ve faydaları sebebiyle son yıllarda ünlüler tarafından sıklıkla tüketilmesi ile ülkemizde de popüler olmaya başlamıştır. Paraguay Çayı faydaları saymakla bitmez. Paraguay çayının yararları çok olduğu için hem tüketimi hem de satışı artmıştır. Mate çayı ülkemizde de pekçok yerde uygun fiyatı ile tüketilebilmektedir. Peki nedir bu Paraguay Çayı?

Aslında Mate olarak bilinen bir bitkinin yaprakları kullanılarak yapılan bir çaydır. Paraguay çayı yaprağı ayrıca yerba mate, Paraguay Tea, Brezilian tea, South American Holly olarakta bilinmektedir. Paraguay Çayı bitkisi iklim olarak orta tropik iklimi sever ve bu bölgelerde yetişir. Dolayısıyla yüksek sıcaklık ve yaklaşık olarak yıllık 1300mm den fazla yağış alan yerlerde yetişir. Mate çayı bazı ülkelerde ülkemizde siyah çay tüketimi gibi oldukça yaygın olarak sevilir ve tüketilir. Özellikle Paraguay, Arjantin, Brezilya ve Uruguayda çok fazla tüketilir. Paraguay çayı bu anlamda Güney Amerikanın milli çayı diyebiliriz. Bu kıtaya ayak basan avrupalılar bu bitkiyi yerlilerin yeşil altını olarak adlandırmışlardır. Paraguay Çayı çok fazla faydası olan, hem zayıflama hem enerji sağlaması hem de kansere karşı etkisi ile öne çıkan bir bitkidir.

Paraguay Çayının Faydaları

Paraguay çayının yaprakları yemeklerde kullanıldığında son derece doğal bir besin olmaktadır.
Mate çayı uyarıcı, kafein ve tanen içermektedir. Tadı ise normal çaydan daha az buruk bir tadı vardır.
Gelişme bozukluklarının giderilemsinde kullanılır.
Kanı temizler, kalbi rahatlatır ve saçları kuvvetlendirir.
Zihin açıcı etkisi vardır.
Yorguluğun giderilmesinde çok etkilidir.
İştahın dizginlenmesinde çok faydalıdır. Bu sebeple kilo vermede kullanılır ve zayıflamaya yardımcı olur.
Strese karşı etkilidir. Stresi azaltır.
Midedeki yaralara ve iltihaplara karşı kullanılır.
Uykusuzluk sorununuz varsa faydası ardır.

Demlenme ve İçim

Urugay Çayı için demlik olarak kurutulmuş su kabağı, bölgede yetişen sert kabuklu meyvaların kurutulmuş kabukları, gümüş, cam veya uygun metal kaplar kullanılır.
Bu kaplara ‘mate’ adı verilmektedir.
Demlemeden önce kap ~ 65oC lik bir suyla çalkalanıp ısıtılır.
Yerba mate yani Uruguay çay yaprakları kaba konur.
Çay üzerine kaynar vaziyette olmayan sıcak su dökülür.
Çay içilmeden önce bir iki dakika demlemeye bırakılır.
Çay içimi bombilla denilen çubuklarla olur.
Çubuklar yaprakların ağza girmesine engel olur.
Hazırlanan deme konulmadan önce bombilla 85oC civarında sıcak su ile çalkalanması gerekmektedir.
Genellikle sade olarak içilmekle beraber, isteğe göre süt, şeker veya limon ile farklı bir lezzet katılarak içilebilinir.

17 Ocak 2017 Salı

Soğan Suyu Kürü Yapılışı ve İyileştirici Etkileri


Başlıkta da belirttiğimiz gibi soğan suyu kürü bu sıralar oldukça popüler olan, neredeyse her derde doğal yollardan çözüm olan doğal bir antibiyotik. Özellikle adet düzensizliğine iyi geldiği için ve siz değerli okurlarımızın da ilgisini çekebileceğini düşündük ve soğan suyu kürünün yapılışını sizlerle paylaşacağız.

Yapılışı:
Orta boy bir soğanı alıyoruz ve üstteki ince kahverengi kabuğunu soyuyoruz. Soyduktan sonra dörde bölüp 1,5 bardak suya koyuyoruz ve su kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra alıyoruz. Soğuduktan sonra içime hazır oluyor. işte bu kadar basit ve şifaları, özellikle bayanlara olan şifaları saymakla bitmez.

Neye iyi gelir?
Özellikle kadın hastalıklarında büyük rol oynayan soğan kürü adet düzensizliğine, yumurtalık kistine, miyom oluşumuna engel olur. Bunların yanında rahim kanseri riskini önler, çikolata kistini, rahim duvarı kalınlaşmasını önler var ise miyomları ortadan kaldırmada da büyük etkisi vardır.

16 Ocak 2017 Pazartesi

Saç boyamı beğenmedim, nasıl akıtırım?


Saçlarımızdaki beyazlardan kurtulmak yahut renklerini biraz daha tercih ettiğimiz bir renge çekebilmek için onları boyatmayı tercih ediyoruz lakin bazı zamanlarda bu renk seçimlerinin pek de doğru olmadığı bir gerçek. Saçlarımızı yeni bir renkle değiştirdikten sonra saç boyamı beğenmedim, nasıl akıtırım sorusu da ortaya çıkıyor ve genellikle pek çok kişi bu sorun için kuaförüne başvuruyor. Ancak saçlarını evde boyayan ve boyalarını da evinde akıtmak isteyen kişiler de tabii ki çaresiz değiller. Sizler için saç boyası akıtmanın püf noktalarına biraz değinmeye karar verdik.

Saç boyasını akıtma işlemi genellikle normal saç renginizden daha koyu renkteki boyalar için gerçekleştirilebiliyor ve saç renklerinizi açtıysanız pek tatmin edici sonuçlarla karşılaşmayabileceğinizi de es geçmemek gerekiyor. Fakat en az dört beş ay boyunca beğenmediğiniz bir renkle dolaşmanın da elbette anlamı yok. Saç boyasını akıtmadan doğrudan renk değişimi için yeni bir renge boyamak da mümkün ancak bunun saçlarınızın çok fazla yıpranmasına neden olacağını aklınızdan çıkarmayın.

Bu konuda aklınızda bulunması gereken ilk şey, saçlarınızı boyadıktan sonra ne kadar hızlı davranırsanız o kadar iyi sonuç alacağınız gerçeği. Zira saçlarınızdaki boya onların üzerinde durmaya devam ettikçe saçları akıtma ihtimaliniz de bir o kadar azalacaktır. Çünkü saç boyasında bulunan moleküller zamanın geçişi ile birlikte saçlara daha fazla tutunma imkanı yakalıyor, bir süre sonra çıkarılamaz hale geliyorlar. Saçlara zarar vermeden onları sökmenin herhangi bir imkanı da kalmıyor.

Eğer saçlarınızı çok uzun süre önce boyamadıysanız hemen sıcak su ile onları yıkamak boyanın akmaya başlaması için yeterli olacaktır. Bilhassa yeni boyayıp da renkten memnun kalmayanlar bu çözüm sayesinde kısa yoldan boyalarını akıtabilirler. Bunun yanında kepekler için hazırlanmış olan özel şampuanların saç boyasını akıtma özelliği de mevcut. Lakin hassas bir saç derisine sahipseniz bu şampuanlar saç köklerine zarar verebilirler ve bu yüzden öncesinde yarım saatlik bir zeytinyağı masajı iyi gelebilir.

Saç ağartıcı olarak satılan ürünler ise boyayı söktükleri gibi saçların orijinal renklerini de açıyorlar ve bu yüzden tercih edilmemeliler. Eğer su ve şampuan ikilisi boyanın akması için yeterli olmadıysa bir kuaförden yardım alarak renkleri açmalısınız çünkü asit içeren evde hazırlanabilen diğer karışımlar maalesef saçların kendi tonlarına ve yapılarına zarar veriyorlar.

15 Ocak 2017 Pazar

Bu pazar Ay Başakta



Bu pazar Ay, Başak’ta dolaşıyor. Sindirim sistemimiz uyarılıyor. Bedenimiz ve ruhumuz arasındaki dengeyi sağlamamız gerekecek. Astrolojide Başak burcu sinir ağı, mide ve bağırsakları temsil ettiğinden bu organlarımızı fazla yıpratmamalı, ağır yiyeceklerden uzak durmalıyız. Beslenmede tuz günleri olduğundan tuz tüketme eğilimimiz artabilir. İlişkilerimiz mesafeli olabilir, sessizlik, çok düşünüp az konuşma eğiliminde olabilir, özel işlerimiz üzerine eğilebiliriz.

Günlük burç yorumunuzu okumak için tıklayınız!

14 Ocak 2017 Cumartesi

Mevsim geçişlerinde dökülen saçlara kekikli reçete


1’er tutam kekik ile fesleğeni 300 gram saf zeytinyağıyla karıştırın. Bu karışımı kısık ateşte 40 dakika benmari usulü pişirin. 8 saat demlenmesini bekledikten sonra içine 1 çorba kaşığı da bal katıp saç diplerinize masaj yaparak sürün. Ardından da başınızı sıcak havluyla sarın. 2 saat bu şekilde bekledikten sonra saçlarınızı saç tipinize uygun bir şampuanla yıkayın. Bu formülden haftada en az 1 kez yararlanmalısınız.

13 Ocak 2017 Cuma

Dudaklarınızı daha güzel ve alımlı yapacak 16 yol


Biz kadınların tutkusudur güzel ve çekici görünmek. Dudaklarınızı minimum masrafla daha gösterişli, sağlıklı ve alımlı görünmelerini istiyorsanız eğer, yazımızı okumaya devam edin:



1. Rujdan ya da parlatıcıdan önce sürülen dudak nemlendiricisi, hem dudaklarınızı yumuşatır hem de mükemmel bir altyapı sağlar.



2. Eğer rujunuzun renginin çok parlak olduğundan endişeleniyorsanız, önce ince bir kat sürün. Sonrasında ise, dikkatli hareketlerle ruju dudak yüzeyinize yayın.



3. Dudaklarınızın daha dolgun görünmeleri için iki kat ruj sürün: Dudaklarınızın tamamı için koyu bir ton, dudaklarınızın ortası için ise daha açık bir ton. Sonra ikisini birbirine karıştırın.

4. Dudaklarınızda mat bir ton olmasını mı istiyorsunuz? Rujunuzun tepesine ince bir yarı saydam pudra tabakası uygulayın ve 1 dakika bekleyin. Sonra da fazlalıkları fırçalayın.



5. Durum acil ve elinizde hiç ruj yok mu? Biraz vazelini göz farı ile karıştırın ve parmaklarınızla dudaklarınıza uygulayın.



6. Dudak kalemi kullanırken hata yapmamak için kalemi, eşleştiği rujla birlikte alın ki tonların uyduğundan emin olabilesiniz.



7. Dudak kalemi ile düzgün bir çizgi çizebilmek, kalemin ucunu bir peçete ile körelttikten sonra daha kolay olacaktır.



8. Kullanmaktan sıkıldığınız farklı renklerdeki dudak kalemlerini dudaklarınızda karıştırarak çok daha farklı ve yeni tonlar elde edebilirsiniz.

9. Ombre tekniğini kullanın: Dudaklarınızın köşelerini ve kenarlarını merkezden daha koyu yapın. Açıktan koyuya geçiş çok yumuşak olmalıdır.



10. Dudaklarınızın yalnızca merkezinde parlatıcı kullanarak, ince dudaklarınızı daha dolgun gösterebilirsiniz.



11. Üzerine ince bir kat pudra uyguladığınızda, dudak parlatıcınız lekelenmez. Bir peçete yardımı ile yavaşça silebilirsiniz.



12. ‘Doğal pırıltı’ görünümünü yakalamak için dudaklarınızın merkezine biraz aydınlatıcı uygulayın.



13. Dudak kalemi kullanarak dudaklarınızın doğal sınırının biraz üzerine bir çizgi çekin ve arada kalan bölgeyi rujla doldurun. Dudakları vurgulamak için idealdir.

14. Yapacağınız makyaj stili gerektirmediği sürece, koyu ruj tonları kullanmaktan kaçının. Koyu tonlar dudaklarınızın daha ince görünmelerine sebep olur.



15. Dudaklarınızı yumuşak ve hassas hale getirebilmek için bir fırça yardımı ile düzenli olarak hafifçe fırçalayın.



16. Parlak renkte ruj ya da dudak parlatıcısı kullanırken, uygulamayı yaptığınız yöne dikkat edin: Merkezden kenarlara doğru gitmelisiniz. Böyle yaparak dudaklarınızı daha parlak ve daha dolgun gösterebilirsiniz.

12 Ocak 2017 Perşembe

Hamilelikte kozmetik ürünleri kullanmanın zararları


Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, Massachusetts Üniversitesi'nde fareler üzerinde yapılan bu önemli araştırmanın detayları hakkında şu bilgileri verdi.

Anneliğe özgü davranışları olumsuz etkiliyor


"Bu maddenin az miktarda alınması bile annenin çocuğunun ihtiyaçlarını giderme kapasitesini bozabiliyor. Fareler üzerinde yapılan araştırmada, anneliğe özgü davranışların bozulmasıyla birlikte, yavru farelerde ölüm olasılığı sürpriz şekilde arttı.

Düşük dozda maruz kalınan BPS, annelik içgüdülerini zayıflatarak, yavru sıçanların yüzde 10 kadarının ölümüne yol açtı. Günde kilogram başına 2 microgram BPS alan dişilerin yüzde 10'dan fazlası ya yavrularını öldürdü ya da ilgilenmedikleri için yavrularının ölümüne neden oldu. Ayrıca bu maddeye fazla maruz kalan anne fareler yavrularıyla ilgilenmek ya da beslemek yerine daha çok yuvalarında zaman geçirdi. Yine bu farelerin hiperaktivite, aşırı zorlayıcı davranışlar ve yavrularına karşı agresif tavır içinde oldukları gözlendi.

BPS'e maruz kalan annelerin kız yavrularının da yuvada daha az zaman geçirdiği, obsesif davranışlar sergilediği gözlendi.”

Biberon ve saklama kapları


Betül Görgen, BPS maddesinin günümüzde yaygın olarak kişisel bakım ürünlerinin yanı sıra, bebek biberonlarında ve gıda saklama kaplarında da bulunduğunu dile getirdi.

Bisphenol S (BPS), insan sağlığını olumsuz etkilediği düşünülen ve plastik bileşiminde yer alan BPA'nın yerine geliştirilmişti. BPS'in son yıllarda artan popularitesine rağmen, etkileri konusunda yapılmış sadece birkaç adet çalışma mevcut.