2 Haziran 2015 Salı

Yaşlılık etkilerini azaltan antioksidan

koenzim
Koenzim Q10 diğer adıyla 'ubiquinone' vücudumuzda doğal olarak bulunan ve temel görevi gıdaların enerjiye dönüştürülmesi olan yağda çözünen bir antioksidandır. Yaşın ilerlemesiyle azalır. Bazı bünyelerde yeteri kadar üretim olmayabilir. Ayrıca kolesterol tedavisinde kullanılan bazı gruplar Koenzim Q10 seviyesini azaltır.

Aynı zamanda güçlü bir antioksidan olan Koenzim Q10 kalp, karaciğer, böbrekler ve pankreas başta olmak üzere vücut genelinde her hücrede bulunur. Ülkemizde en çok görülen hastalıklar arasında yer alan kalp yetmezliği, kalp krizi ve yüksek tansiyonun tedavisinde/önlenmesinde kullanılması nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi bizde de oldukça popüler hale gelen besin desteklerinden biridir.

Koenzim Q10 kaynağı besinler

Koenzim Q10'un vücudumuzda yapılabilmesi için B6 vitaminine ihtiyaç vardır. Koenzim Q10 vücudumuzda yapılabildiği gibi bazı gıdalarla da alınabilir. Kırmızı et, balık, tavuk eti, soya fasulyesi, ceviz, badem gibi gıdalarda mevcuttur. Bazı gıdalarda bulunan bu molekül laboratuvar ortamında da üretilebilmektedir ve bu sayede besin desteği olarak satılabilmektedir.

Yaşlanmayla savaşıyor

Yaşam süresi uzadıkça kanserlere, kalp damar hastalıklarına, bellek problemlerine, hipertansiyon veya kas güçsüzlüklerine yakalanma riski artıyor. İşte tam bu noktada devreye Koenzim Q10 giriyor. Koenzim Q10 yaşlanma sürecinde bizi bekleyen sürprizlerin çoğu ile mücadelede vücudumuza önemli avantajlar sağlıyor.

Koenzim Q10'un vücuda olan faydaları

Çok güçlü bir antioksidan olan Koenzim Q10'un 100mg-200mg'lık dozlarda günlük alımı; yaşlılık etkilerini azaltır, hücre içinde oksijenin kullanımını artırarak hücredeki enerjinin artmasını sağlar, halsizliğin giderilmesine yardımcı olan Koenzim Q10; kalp kaslarını güçlendirerek nefes darlığı, çarpıntı, çabuk yorulma gibi şikayetleri azaltır. Vücuda sayısız faydası olduğu belirlenen bu enzim; enfeksiyon oluşumunu önler, parkinson hastalığının etkilerini azaltır ve yüksek kan basıncını düşürür.

Koenzim Q10, güçlü etkileri sayesinde, kalp ve beyin dokularını koruyan bir moleküldür. İnsan metabolizmasında etkisi ömür boyu devam eden bir besin maddesidir.

1 Haziran 2015 Pazartesi

Diş eti iltihaplanmasına sumak formülü

dis-eti-iltihabi
Diş eti iltihabı gibi ciddi bir sağlık sorunuyla karşı karşıyaysanız öncelikle doktora görünmeniz gerekiyor. Doktorunuzun uyguladığı tedavi ve verdiği reçeteye destek olabilecek bitkisel bir formül kullanmak istiyorsanız Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya’nın sumaklı tedavi yöntemini uygulayabilirsiniz.

31 Mayıs 2015 Pazar

Sivilce izlerini evdeki malzemelerle yok edin

sivilce
Sivilce izleri için dermatoloji uzmanlarına gitmeden önce evdeki malzemelerle de hafifletmek mümkün.

Tarif 1
Yulaf ununun yatıştırıcı ve kızarıklık giderici özelliği vardır. Bu yüzden sivilce izlerini hafifletmekteki çoğu tarifte yulaf unu kullanılıyor. Yulaf unu ve balı karıştırın. 10 dakika beklettikten sonra yüzünüzü durulayın.

Tarif 2

Yoğurt iyi bir laktik asit olduğundan içerdiği yararlı probiyotikler cilde iyi geliyor. Yoğurdu yulaf unuyla karıştırın ve tüm cilde sürün. 20 dakika beklettikten sonra yüzünüzü durulayın.

Tarif 3
Yumurta akının gerici ve aynı zamanda rahatlatıcı bir etkisi vardır. İçerisindeki protein de cilt için oldukça yararlıdır. Haftada bir kez yumurta akını tüm yüzünüze sürün ve 10 dakika beklettikten sonra durulayın.

Tarif 4
Pirinç ununun beyazlatıcı özelliği vardır ve bu da ciltteki kızarıklık ve lekelerin renginin açılmasında büyük rol oynar. Pirinç ununu tarçınla karıştırın. Tarçın kan dolaşımını hızlandırırken aynı zamanda cildi aydınlatır. Tarçının pütürlü dokusundan dolayı yüzünüzü çok tahriş etmemeye dikkat edin. Tarçın ve yoğurt karışımını yüzünüze sürdükten 20 dakika sonra durulayın.

Tarif 5

Sivilce kurutma da ise limon karbonat ve yoğurt üçlüsünden faydalanın. Sivilceli yüzeye bu karışımı sürdükten sonra bekletin. İltihaplı bölgenin kurumasına yardımcı olur.

29 Mayıs 2015 Cuma

Yaz aylarında cildinizi nemlendirin

cilt_su_guzel_banyo_dus
Cildin pul pul kuruyup, soyulmaması için sıcak yaz günlerinde cilt bakımının en önemli kurallarından biri yeterli miktarda su içmek. Cildin nemini koruması ve dış etkenlere dayanıklı olması için bu şart. Uzmanların önerisi ise içilen su miktarının günde 8 bardaktan az olmaması yönünde.

Nemlendiriciniz ne kadar yeterli
Su içmek, cildin nem oranının korunmasında tek başına yeterli değil. Bu noktada devreye cilde ihtiyacı olan nemi kazandıracak nemlendiriciler giriyor. Ciltteki nem oranı mevsim geçişlerinde daha fazla önem kazanıyor. Çünkü yazın UV ışınlarından, kuru rüzgarlardan, sıcaktan, deniz ve havuz suyundan etkilenen cilt, sonbahar gelince bronzlaşmanın da etkisiyle daha fazla kurumuş ve yıpranmış oluyor.

Dolayısıyla ilkbahar ve yaz aylarında cildin yeterince nemlendirilmesinin önemi de kendiliğinden ortaya çıkıyor. Yaz aylarında cildin iyi nemlendirilmesi için yapılması gereken ise nem oranı yüksek krem ve spreylerin her gün düzenli olarak kullanılması.

Hem terleme hem de deniz ve havuza girme nedeniyle cilt bakım ürünlerinin etkisi gün içinde kaybolabiliyor. Bu durumda yoğun içerikli nemlendiricilerin tercih edilmesi ve tekrarlanması da kaybedilen nemin cilde geri kazandırılması açısından önemli.

Sadece yüzünüzü değil, vücudunuzu da nemlendirin
Sıcak ve kuru havanın hakim olduğu dönemlerde sadece yüz ve ellerin değil, vücudun da iyi nemlendirilmesi gerekiyor. Nemlendiricilerin daha çok banyo sonrasında uygulanması, vücudun nem dengesinde rol oynuyor.

Yaz güneşi cildinizi kurutmasın
Yaz mevsimiyle birlikte artan bütün bu olumsuz dış faktörler cildin doğal görünümünü ve yapısını bozabiliyor. Bu nedenle bakım yapılmış ve iyi nemlendirilmiş bir cildin yaz güzelliğinin vazgeçilmezi olduğu unutulmamalı. Çünkü nem oranının azalması; cildin canlığını yitirmesine, kırışmasına, yaşlanmasına, kişinin olduğundan daha yorgun ve bitkin görünmesine yol açarken, diğer taraftan kuruluk kaynaklı hastalıklara da zemin hazırlıyor. Bu nedenle sıcak havalarda doğru şekilde temizlenmiş cilde, doğru nemlendiriciyi uygulamak, ışıl ışıl parlayan, güzel bir cildin altın kuralı olarak kabul ediliyor.

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Asetonsuz oje çıkarma formülü

oje
Çalışan bir kadının her an her şeye hazır olması gerekmekte. Çünkü aniden çıkan bir toplantı, sürpriz iş yemeği vb. gibi birçok durum karşınıza çıkabilir. Her an her şeye hazır olmanızın gerektiği en somut örnek ise; manikür sırasında sürdükleri o nefis bordo ojenin sabah uyandığınızda kötü göründüğünü ve evde aseton kalmadığını fark ettiğiniz andır.

24 Mayıs 2015 Pazar

Günde 15 dakika ile Mükemmel tırnaklar

tirnak-problemleri
Her kadın bakımlı ve güzel ellere sahip olmak ister. Bakımlı ellerin en önemli göstergelerinden biri de bakımlı tırnaklardır. Bu birkaç küçük öneri ile tırnaklarınız, çok daha kısa sürede mükemmel görünüme kavuşabilir.

* Önce tırnaklarınızın içini temizleyin ve tırnak diplerinize bir parça krem sürün. Koyu renk oje her türlü kusuru gösterir. Vaktiniz darsa, şeffaf ve renksiz bir tırnak parlatıcısı veya açık pembe oje sürün.

* Hangi rengi tercih ederseniz edin tek kattan fazla sürmeyin, aksi halde ojeniz daha zor kurur. Ellerinizi yaklaşık 30 saniye boyunca buz gibi suya sokmanız da kuruma işlemini hızlandıracaktır.

* Ojesiz tırnaklar da çekici görünebilir. Yumuşak bir tırnak törpüsüyle tırnaklarınızın üstünü törpülerseniz, birkaç gün boyunca üzerlerinde şeffaf oje varmış gibi görüneceklerdir. Ama dikkat, bu işlemi haftada birden fazla yapmak tırnaklarınıza zarar verir.

23 Mayıs 2015 Cumartesi

Hızlı saç uzatma yöntemleri

parlak-sac-tarifleri
Saçları uzatmak için genelde kozmetik ürünler tercih ediliyor. Ancak kozmetik ürünler saçın kırılmasına neden olabilir. İşte saçlarınıza uygulayabileceğiniz birkaç yöntem...

* Saçlarınızı yıkarken suyun sıcaklığını sürekli değiştirin. Bunu bir tür sauna sonrası soğuk banyo etkisi gibi düşünebilirsiniz. Nasıl ki saunadan çıkınca girdiğimiz soğuk duş kan dolaşımımızı hızlandırıyorsa, saçlarımız da ani sıcaklık değişimleri sonucu ölü hücreleri atar ve yenilenir. Böylece daha sağlıklı ve çabuk uzar.

* Saçlarınızı yıkarken parmak uçlarınızla saç derinize hafif dokunuşlarla masaj yapın.

* Balık ve fındıkta bulunan yağ asitleri, saç derinizin ve dolayısıyla saçlarınızın beslenmesini sağlar. Haftada 2-3 porsiyon balık tüketmek sağlığınız için olduğu kadar saçlarınız için de son derece faydalıdır.

* Aşırı sıcak ortamlardan uzak durun. Bu tür ortamlar saç derisinin ve saçın kurumasına sebep olur.

* 6-8 hafta arayla saç uçlarınızı kestirin. Bu işlem, sağlıklı bir uzama süreci için yardımcı olur.

* Saçların daha çabuk uzaması için uzmanların tavsiyesi ise, saçımızı haftada yalnızca 2-3 kez yıkamak.