19 Ocak 2015 Pazartesi

Kış aylarında ayak bakımı için 5 öneri

el-ve-ayak-bakimi
Özellikle kış aylarında sürekli ayakkabı ve çorapla sıkışan ayakların bakıma daha fazla ihtiyacı var. Ayaktaki her bir noktanın bir organı temsil ettiğinden hareketle ayağınıza iyi bakmak birçok organınız için de önem arz ediyor. Kış aylarının en büyük sorunlarından biri kuruyan, susuz kalmış ve çatlama tehlikesiyle karşı karşıya kalan ayaklar oluyor. Haftada bir kez mutlaka ayak bakımı yapmak gerekiyor.

Günlük ayak bakımı hastalıklardan koruyor
Tüm gün boyunca vücut ağırlığını taşıyan ayaklara, her gün düzenli bakım yapmak olası sorunları engelliyor. Bunun için sabah evden çıkmadan ayak kremi sürülebilir. Ayak kremi seçerken yenileme özelliği olan kremleri tercih etmek gerekiyor.

Akşam saatlerinde de sakinleştirici ve yatıştırıcı kremlerle yapılan masaj sonrası ayaklarınızdaki farkı hissedeceksiniz. Kendinizi yorgun hissettiğiniz günlerde, evde ayaklarınızı yükseğe kaldırarak kan dolaşımını kontrol etmenizi öneriyor.

Haftada bir peeling
Peeling uygulaması, mutlaka haftada en az bir kere yapılması gerekiyor. Tabanda oluşan ölü deriden kurtulan ayaklara, işlemin ardından ayak bakımı ürünleri ile 5 dakika boyunca yapılan masaj yapılıyor. Bu sayede cilt pürüzsüzlüğe kavuşuyor. Peeling etkisi için yazın deniz kenarından topladığınız çakıl taşları ile ayak masajı yapılabilir. Peeling sayesinde ayak mantarı, topuk dikeni gibi birçok rahatsızlığın önüne geçilebiliyor.

Ayak masajı şart
Evde, kendinizi ve ayaklarınızı spa ile şımartın. Gün boyu kapalı kalan ayaklarda oluşan ayak kokusu ve ayak sağlığı için spa çok önemli. Kokulu ve etkili banyo tuzlarıyla yapılan ayak masajı ile ayaklarınızı dinlendirin. Raen Aromaterapik Tuz attığınız çok sıcak olmayan suda ayaklarınızı bekletip ayaklarınıza detoks yapabilirsiniz.

Bunun yanında etkili tuzlar ve köpükler de rahatlamanızı sağlayacaktır. Yapılan ayak masajı kan dolaşımını hızlandırarak daha zinde olmanızı sağlayacaktır.

Tırnak batmasına dikkat edilmeli
Kış mevsiminde sürekli kapalı ve ayakkabı içinde kalan ayaklarda uzun tırnak kullanmak zor oluyor. Kış mevsiminde kısa tırnak kullanılması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, hem sağlık, hem temizlik açısından tırnak boyunuzu kısa ve temiz tutun önerisinde bulunuyor. Güzellik uzmanları tırnaklarınızın da kendini yenilemesi için tırnak bakımında tırnak üstü törpüsü kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Ayaklarda tırnak batması da sık karşılaşılan bir sorun. Tırnak batması için uzmanlar düzenli pedikür yapılmasını öneriyor. Pedikür sırasında ayak bakımı yapılması, tırnak batması olayını azaltırken; ayakların yumuşak görünmesine de katkı sağlıyor.

Ayak kremi ile nemlendirin
Ayak sağlığı açısından nem çok önemlidir. Gece ayak bakımı için uyumadan önce vazelin gibi yağlı bir krem veya ayaklar için özel olarak tasarlanmış ayak kremi sürülerek ayak masajı yapılabilir. Ayak kremi sürüldükten sonra pamuklu bir çorap giyilmeli. Ayakların sabaha kadar yumuşacık olduğuna şahit olacaksınız. Topuk çatlağı ve topuk dikeni için özel bakım yapılmalı.

Soğuk havaların etkisiyle artan topuk çatlağı, ponza taşı ile temizlenebilir. Duştan sonra ayağı hafifçe kurulayıp ponza yapılırsa, topuk çatlağı görüntüsünün kaybolduğu ve ölü derinin gittiği görülecektir. Ayak bakımı yaparken ponza işleminin ardından peeling uygulamasıyla ayaktaki kan dolaşımı hız kazanacaktır. Böylelikle topuk çatlağı oluşumu engellenmiş olacaktır.Topuklarda oluşan bir diğer sağlık sorunu ise topuk dikeni. Hayatı zorlaştıran topuk dikeni hastalığının önüne geçmek mümkün. Topuk çatlağı için bakım yapmak, topuk dikeni oluşumunu önlemede önemli bir yöntem.

30 dakikada gençleşin

ciltguzelligi
Ameliyatsız yüz ve boyun germe işlemlerinde kullanılan ultraterapi, herhangi bir cerrahi uygulama yapılmadan sadece cihazın ses dalgalarıyla cilt alt dokusuna ulaşıyor. Böylece hem cilt yapısı genç bir görünüme kavuşuyor hem de yaşlanmaya karşı olarak yaş sabitleniyor. Tüm bu işlemlerin süresi ise sadece 30 dakikalık bir zaman dilimini kapsıyor.

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yücel Sarıkaya, son günlerin en trend uygulaması ultraterapiyi, ultrason dalgalarıyla gelen güzellik olarak nitelendirdi.

“Risk barındırmaz, zarar vermez”
Isı enerjisi oluşturan ultrason dalgalarıyla, arzu edilen doku derinliğine ulaşmayı sağlayan ultraterapi yöntemiyle, cilt üst yüzeyine zarar vermeden işlemin gerçekleştirildiğini söyleyen Op. Dr. Sarıkaya, cilt yüzeyinden ortalama 4 mm içeriye odaklanan ultrason dalgalarının katmanda ısı hasarı oluşturup, kolajen üretimini tetiklediğini belirterek; ultraterapinin cilt altındaki bağ dokusunda kolajen üretimini artırmaya yönelik etkili bir işlem olduğunu söyledi.

Ortalama 10 yaş gençleştiriyor
Özellikle boyun, göz çevresi, burun kenarları, yanak, ağız bölgesindeki çizgilere, çene ve yanaklardaki gevşeklik ve sarkmalara etkili bir toparlanma imkanı sağlayan ultraterapi, yer çekimi ve yaş almaya bağlı gelişen yüz ve boyun sorunlarına karşı kullanılıyor. Op. Dr. Sarıkaya, gençken “V” şeklinde olan yüz ovalimizin, yaşlandıkça “U “şeklini aldığını ve ultraterapi sayesinde üretilen kolajenin, lifting mekanizmasını da devreye sokarak, yüz ovalinde gençleştirme yaşattığını açıkladı.

Ses dalgalarıyla gelen güzellik
Op. Dr. Sarıkaya, “Bu yöntem ses dalgalarıyla gençleşme yöntemi. Ses dalgaları cilt altı ve cilt üstü dokusuna etki ederek sıkılaşma sağlıyor hem de cildin yaşını sabitleyebiliyor. Ortalama 10 yaş gençleştirdiğini söyleyebiliriz” dedi.

Hiçbir yan etki, ağrı ya da acı hissi yok
Uygulama yapılan bölgeye göre ortalama yarım saat, 45 dakika süren ultraterapi seansı, tek seferlik bir uygulama ve en erken 1 sene içerisinde tekrarlanabiliyor. Hiçbir yan etkisinin olmadığını, üstelik acı ya da ağrı hissinin belirmediğini söyleyen Op. Dr. Sarıkaya, ultraterapi uygulamasından sonra sosyal hayata dönüşün de kısa sürede gerçekleştiğini aktararak; “Ultraterapi, özellikle bayanların rağbet ettiği bir yöntem olarak görünse de erkekler tarafından da tercih edilmeye başlandı. Seansı cilt yapısına göre değişebiliyor. Üç ay süre ile yapılan bir zaman dilimini kapsıyor. Dolayısı ile sosyal hayata dönüş hızı da söz konusu. Yüz germe ameliyatında kendinize 1 ay gibi bir süre ayırmalısınız. Ama bu yöntemle çalışan bayanlar bile öğle tatilinde gelip seansını gerçekleştirip işine geri dönebilir. Ayrıca bu yöntemle botoks kullanmadan, kaş kaldırma, göz çevresi kırışıklıklarını da giderebiliyoruz. Cilt üzerindeki çizgileri azaltabiliyoruz” diye konuştu.

Deneyenler memnun
Ultraterapiyi deneyenler, ağrısız, herhangi bir risk barındırmadığı ve zaman tasarrufu sağladığı için tercih ettiklerini ve son derece memnun kaldıklarını dile getirdiler.

18 Ocak 2015 Pazar

Örümcek ağı yöntemiyle kırışıklardan kurtulun

orumcek_agi_yontemi_kirisiklik_kurtulun
İHA'nın haberine göre yaşlanma ya da genetik faktörler nedeniyle yüzün tamamı ile boyun, kol, göğüs, kalça ve bacaklarda oluşan çizgiler ve sarkıkların, ağrısız bir operasyon yöntemi olan “Örümcek ağı” tekniği kullanılarak daha sıkı ve diri bir cilt görüntüsüne dönüştürmenin mümkün olduğu bildirildi.

Ameliyatsız cilt germe olarak bilinen bu yöntemle, çok ince iğneler içine yerleştirilmiş polidioksanonun cilt içine uygulandığını söyleyen Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. İlker Aydoğan, bu iplerin, sarkan ve gevşeyen noktalarda azalmış olan liflerin yerini aldığından dolayı, “Örümcek Ağı” adıyla anıldığını kaydetti.

Dr. İlker Aydoğan, bu yöntemle ameliyatsız olarak cilde eski gençliğin ve elastikiyetin kazandırılabileceğini belirterek, yöntemin cilt yüzeyinde de tek renk tonu oluşumuna katkı sağlanabileceğini ve genişlemiş gözeneklerin ortadan kalkması gibi faydalar sağladığını söyledi.

Uygulanması basit bir yöntem
Tedavinin basit krem anestezisi ile yapıldığına ve herhangi bir ağrı ve acıya neden olmadığına değinen Dr. İlker Aydoğan, “İşlem ortalama 30 dakika sürüyor. Kullanılan ipler 6 ila 8 ay içerisinde kendiliğinden eriyerek kayboluyor. Kalıcılığı 2 - 3 yıldır. İşlemin basitliği karşısında sağladığı fayda inanılmazdır. Örümcek ağı tekniği uygulanan bölgede mikro kan dolaşımı artarak, tamir mekanizmaları harekete geçer ve ciltte kollajen üretimi uyarısına neden olur” dedi.

Karın bölgesinde de uygulanabiliyor
Örümcek ağı tekniğinin özellikle yüzün tamamı ve boyun olmak üzere kol, göğüs, kalça ve bacaklara da başarıyla uygulanabilen bir yöntem olduğunu ifade eden Dr. İlker Aydoğan, yöntemin doğum sonrası karın bölgesinde meydana gelen sarkmalara karşı da uygulanabildiğini vurguladı. Aydoğan, ''Bu yöntemle alın çizgileri, kaz ayakları, kaş, yanaklar, gülme çizgileri, gözaltı torbaları, sarkmış çene, gıdı gibi birçok bölgede kullanılabilir” diye konuştu.

Örümcek ağı tekniğinin cilt dokusundaki etkilerine dikkat çeken Dr. İlker Aydoğan, “Cildin yenilenmesi, organik ipliklerin bağ dokuda oluşturduğu dayanak, iğnenin oluşturduğu uyarım, yara iyileşmesinin hızlı olması, yara oluşumunun kontrollü bir şekilde meydana gelmesi bu etkiler arasındadır” dedi.

Son şeklini 6 haftada alıyor
Tekniğin iyileşme süreci gerektirmediği için uygulamadan hemen sonra kişilerin günlük yaşama dönebildiğini söyleyen Dr. İlker Aydoğan, tam yapışma ve sağlıklı gergin durma görünümünün, uygulamadan hemen sonra fark edildiğini ancak uygulamanın son şeklini alması ve en iyi görünüme kavuşmasının 6 haftalık bir süreçte gerçekleştiğini belirtti.

Dr. Aydoğan, "Örümcek ağı yöntemi, diğer iple askılama yöntemlerinden daha basit olduğu için, komplikasyon oranı çok daha düşüktür. Başka askılama tekniklerinde bazen ortaya çıkabilen “Asimetri” ve ipin asıldığı yerden kurtulması gibi sonuçlar bu yöntemde görülmemektedir” şeklinde konuştu.

2015’in Moda Trendleri

2015-sonbahar-moda
70’lere yolculuk
2014 yılının en popüler filmlerinden American Hustle, 70’ler stilinin en güzel örneklerinden birine sahne oldu. Bu filmle birlikte moda dünyası da 2015 yaz sezonuna 70’lerin unutulmaz tarzıyla “Merhaba” dedi. Tasarımcıların ilham kaynağı 70’ler oldu. İpekler, süet kemerler, gökkuşağı çizgileri, geniş paça pantolonlar, püsküller, büyük çerçeve gözlükler, yüksek belli pantolonlar, tulumlar ve kuşaklı kemerler ile 70’lerin unutulmaz kült parçalarını yeni sezonda da gardırobunuza eklemeyi unutmayın.

16 Ocak 2015 Cuma

Neem yağı nedir, Nasıl kullanılır?

neem-yagi-nedir-nasil-kullanilir
Neem yağı, temel olarak Afrika ve Asya’da yetişen bir ağaç olan neem ağacının yaprakları ve meyvesinin yağının çıkarılmasıyla elde ediliyor ve kozmetikten tutun da böcek uzaklaştırma yöntemlerine ve tarıma kadar pek çok farklı alanda kullanılıyor. Son yıllarda neem yağını içeren çeşitli kozmetik ürünlerinin ortaya çıkmasının yanında, aktarlarda direkt olarak konsantre yağ şeklinde de satılan bu ürün sayesinde daha güzel hale gelmek de mümkün oluyor.

Bu yağın barındırdığı minerallerin hem cilt için çok faydalı olduğu hem de çeşitli deri hastalıklarına karşı mücadelede etkili bir araç olduğu günümüzde kabul ediliyor. Zira Hindistan’da çok uzun yıllardır kullanılan neem yağı, alerjiler, sivilceler, egzema gibi hastalıklara ve rahatsızlıklara karşı etkili bir korunma ve tedavi olanağı sunuyor. Bu tip rahatsızlıklarla karşılaştığınızda tek yapmanız gereken deforme olmuş bölgenin üstüne arada bir neem yağınızdan sürmek.

Her ne kadar direkt olarak bütün yağın cildinize boca edilmesi önerilmese de, cilt maskenizin içerisine ekleyeceğiniz bir kaç damla neem yağı bile derinizin beslenmesine ve güzelleşmesine yardımcı olacaktır. Temel olarak ölü deriden oluşan saçlarınız için de saç kremlerinize abartıya kaçmamak şartıyla neem yağı eklerseniz daha parlak ve canlı göründüklerine şahit olabilirsiniz.

Cilt tipinden bağımsız olarak bu olumlu sonuçları ortaya koyabilen neem yağı, her ne kadar yenilebilir veya içilebilir olmasa da neem ağacı yapraklarını bulursanız onlarla bir çay da hazırlayabilirsiniz. Bu bitkisel çay hem hastalıklardan korunmanıza yardımcı olacaktır hem de kendinizi daha dinç hissetmenize yardımcı olacaktır.

Eğer direkt olarak neem yağının tüketimine uzak bakıyorsanız, bu yağın kullanıldığı çeşitli nemlendiriciler, bakım jelleri ve şampuanlara da göz atabilirsiniz. Reklam olmaması amacıyla bu ürünlerin ismini direkt olarak vermiyoruz ancak kozmetik mağazalarına ve butiklere uğrayarak bu ürünlerin hepsini kolayca bulabilirsiniz.

Fakat bu yağın bakımsız bir ciltte mucizeler yaratmayacağı da unutulmamalı. En iyi sonuçları elde etmek için günlük cilt temizliğinizi ve bakımınızı aksatmamanız, aynı zamanda sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve sporu da kesinlikle hayatınıza dahil etmelisiniz. Herkese şimdiden bol güzellikler diliyoruz!

15 Ocak 2015 Perşembe

Cildiniz kuruysa yumurta maskesini deneyin

yumurta-aki-maskesi
Kuru cilt probleminiz varsa cildinizin nemlenmesini sağlayacak bu maske tam size göre. Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya'dan, kuru cildinizi yumuşatacak bir maske tarifi...

Malzemeler
Yumurtanın sarısı
1 tatlı kaşığı bal
1 tatlı kaşığı yeşil kil
4 damla lavanta yağını

Nasıl yapılır
Tüm malzemeleri karıştırın ve yüzünüze uygulayın. Bu maskeyi 20 dakika yüzünüzde bekletin. Ardından yüzünüzü önce ılık sonra soğuk suyla yıkayın. Bu formülden düzenli olarak yararlanırsanız kuruluk problemi kısa sürede çözülecektir.

Kleopatra'nın güzellik sırları

kleopatra
Güzelliğiyle kralları kendine aşık eden efsane kraliçe Kleopatra'nın en bilinen özelliği, güzelliği ve bakımı için kendine has yöntemleri olmasıydı. Aynı zamanda zekası ve karakteriyle de tarihe adını süslü harflerle yazdırmış Kleopatra'nın güzellik yöntemleri, aslında bugün evde uygulayabileceğiniz kadar basit tariflerden ibaret.

İşte Eski Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın evinizde uygulayabileceğiniz kadar basit ama bir o kadar etkili yöntemleri...

Süt banyosu
Kleopatra’nın banyo suyunu hazırlarken eşek sütü, bal ve badem yağı kullandığı biliniyor. Bu muhteşem banyoyu hazırlamak için 3 bardak sütü (bulabildiğiniz herhangi bir tür süt olabilir) yarım bardak bal ve 5 yemek kaşığı badem yağı ile iyice karıştırın. Daha sonra hazırladığınız sıcak banyo suyuna bu karışımı ekleyin ve güzellik banyonuzun tadını çıkarın!

Deniz tuzu
Ciltteki ölü deriyi temizlemek için kullanılabilecek en doğal malzemelerden biri de deniz tuzu…Kleopatra da ılık süt banyolarından sonra tüm vücudunu deniz tuzu ile ovarak cildinin daha taze, yumuşak ve canlı gözükmesini sağlardı.

Gül suyu toniği
Cildi nemlendiren ve besleyen gül suyu Kleopatra’nın favori bakım ürünlerinden! İster yüzünüze spreyle püskürtün ister pamukla uygulayın: gül suyu yüzünüzün tazeliğini korumanıza yardımcı olacaktır.

Üzümlü cilt maskesi
Fazla bronzlaşmış ciltler için uygun olan bir maskeyle Kleopatra’nın cildi her daim parlak görünürdü. Maskeyi hazırlamak için bir avuç yeşil üzümü iyice ezin ve üzerine iki kaşık bal ekleyin. Önceden sabunlayıp temizlediğiniz yüzünüze sürün ve 15 dakika kadar beklettikten sonra güzelce durulayın.

Elma sirkesi
Milattan önce 60 yılı civarında, Kleopatra elma sirkesinin faydalarından haberdardı. Bugün kan dolaşımını artırdığını ve cildin pH dengesini sağlamaya yardımcı olduğunu bildiğimiz elma sirkesi, o yıllarda da yüz temizlerken kullanılırdı.

Kleopatra’nın yüz temizleme suyunu hazırlamak için büyükçe bir kabı ılık suyla doldurun ve içine 1/4 bardak elma sirkesi ekleyin. Leğenin üzerine eğilin ve bu suyla yüzünüzü birkaç defa duruladıktan sonra kendiliğinden kurumasını bekleyin. Yüzünüzü önceden yıkarsanız gözenekleriniz daha açık olacağı için sirke banyosu daha faydalı olacaktır.

Dudaklara aşıboyası, gözlere sürme
Meşhur Kleopatra makyajının püf noktaları; katı yağ ile karıştırılmış aşı boyası ile hazırlanan parlak ruj ve gözleri daha büyük, daha koyu gösteren muhteşem sürme…

Oje yerine kına
Kına tırnakları besliyor, güçlendiriyor ve kendine özgü kırmızı rengiyle boyuyor. Kleopatra da ellerini ve ayaklarını güzelleştirmek için kınadan yararlanmış. Bir kere sürdünüz mü tırnağınız uzayana kadar kaybolmayan bir boya olması sebebiyle günümüzde pek tercih edilmiyor olsa da, faydalarını gözden geçirip bir denemeye değer!

Bal maskesi
Karışık maske tariflerini bilen bilir… Ama iyi bir bal, başlı başına harika bir yüz maskesidir! Kleopatra 39 yaşında öldü ama efsaneler onun her zaman ne kadar genç ve taze göründüğünü anlatır durur. Bunda yüzüne düzenli uyguladığı bal maskesinin de payı olduğu kesin!

Saç bakım maskesi
Kleopatra’nın dillere destan siyah saçları her zaman sağlıklı ve parlak gözükürdü. Uzmanlar onun kullandığına benzer bir saç maskesi için şu tarifi öneriyor: 3 yemek kaşığı bal, bir yemek kaşığı badem yağı (yoksa zeytin yağı da kullanılabilir) bu ikisini güzelce karıştırın ve yeni yıkanmış saçınıza iyice yedirerek 15 dakika bekletin ve durulayın. Yıpranmış saçlara özellikle iyi gelecektir.

Kleopatra’nın yüz kremi
Kraliçe’nin güzellik alışkanlıklarını araştıran uzmanlar, ideal Kleopatra kremi için şu tarifi verdi: iki büyük kaşık balmumunu bir tavada ısıtın, iyice eriyince 2 yemek kaşığı aloe vera suyu, 4 damla gül yağı ve 1 yemek kaşığı badem yağı ilave edin. İçine bir ampul E vitamini de ilave edebilirsiniz. Krem karışımını cam bir kaba alın ve soğuyunca buzdolabında saklayın. 1 hafta içinde kullanmanız gerekiyor. Hem nemlendirici hem de canlandırıcı olan bu kremi gece - gündüz kullanabilirsiniz.

Cildinizin yaşını hesaplayın

cilt_su_guzel_banyo_dus
Sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmanın sırrı, yalnızca pahalı cilt bakım ürünlerini kullanmak değil elbette. Aşağıdaki maddeler erken cilt yaşlanmasını tetikleyen etkenler. Kalemi elinize alın ve küçük testimize başlayın! Beslenme alışkanlıklarınızın, yaşam tarzınızın ve genlerinizin rolü oldukça önemli. Size uyan her alışkanlık ve koşul için kendinize 1 puan verin.

- Diyabet gibi kronik hastalıklar
- Osteopenia (düşük kemik yoğunluğu)
- Uzun süreli ilaç tedavisi
- Menopoz dönemi
- 40 yaşından önce cerrahi müdahaleyle menopoz
- Başarısız akne tedavisi geçmişi
- Başarısız rosacea (yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer deri hastalığı) tedavisi geçmişi cildiniz mutluluğunuzun aynası
- Solgun, çilli bir cilt
- Gözenekli ya da benli bir cilt
- 35 yaş öncesinde fark edilir derin çizgiler
- Obezite
- Aşırı zayıflık
- Geçmişte zayıf beslenme
- Geçmişte aşırı abur cubur tüketimi
- Katkı maddesi içeren besinlerin aşırı tüketimi ve ya meyve - sebzenin az tüketimi
- Yağlı besinler tüketme
- Sigara kullanmak
- Pasif sigara içicisi olmak
- Aşırı alkol tüketmek
- Geçmişte aşırı spor yapmak
- Hareketsiz bir yaşam tarzı
- Stresli yaşam tarzı Cildiniz mutluluğunuzun aynası
- Kansere dönüşebilecek yaralar ve ya cilt kanseri
- Günde 6 saatten az uyumak
- Geçmişte aşırı miktarda güneş ışınlarına maruz kalma, bronzlaşamamak
- 20 yaş öncesinde su toplayacak şekilde güneş yanığı
- Nadiren güneş koruyucusu kullanmak
- Solaryuma girmek
- Yetersiz ve hijyenik olmayan cilt bakımı ya da nemlendirici kullanmamak
- Annenizin cildinin erken yaşlanmış olması

Sonuçlar
Elde ettiğiniz puanları toplayın ve aşağıdaki sonuçlara göre cildinizin gerçek yaşını öğrenin. Eğer toplama işlemi sonucunda elde ettiğiniz puan tablosu;

21'den 30'a kadarsa: Cildinizin yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 10 ekleyin. Ortaya çıkan bu yaş cildinizi ne kadar ihmal ettiğinizi ortaya koyuyor.

14'ten 20'ye kadarsa: Cildinizin yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 6 ekleyin. Yeterli derecede sağlıklı bir yaşamınız olmasına rağmen, yaşam tarzınızda değiştirmeniz gereken bazı alışkanlıkların olduğu gerçek.

6'dan 13'e kadarsa: Cildinizin gerçek yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 3 ekleyin. Gerçek yaşınız ve cilt yaşınız arasında çok fazla bir fark olmamasına karşın, bazı sağlıkalışkanlıklarına yoğunlaşmayı ihmal etmeyin.

0'dan 5'e kadarsa: Cildiniz gerçek yaşınıza eşit. Tebrikler! Sağlıklı yaşlanıyorsunuz ve cildiniz sağlıklı yaşamınızın bir aynası adeta.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Menekşe yağının mucizevi faydaları

menekse_yaginin_mucizevi_faydalari
Bakımlı, ışıl ışıl parlayan bir cilt ve bunun yanında sağlıklı görünen pırıl pırıl parlayan saçlar herkesin gözdesidir. Artık pırıl pırıl görünen, bakımlı ve sağlıklı saçlara menekşe yağı sayesinde kavuşmak çok kolay. Ayrıca saçlarınızın yıllar geçtikçe dökülmesine de dert yanmayın. Saç dökülmesini de bu şifalı bitkinin yağı engeller. Saçları uygun nem seviyesinde tutar ve onlara canlılık kazandırır. Saçlarınız bunların sonucunda harika bir görünüm kazanır.

Cilt hastalıklarına birebir

Birçok insan cilt hastalıklarından da yakınmaktadır. Kendiliğinden açılan ve deride oluşan yaralar cildin pürüzlü ve kötü görünmesine neden olabilir. Cilt hastalıklarına bu şekilde sahip olmak herkesin canını sıkar. Menekşe yağı da özellikle aloe vera gibi cilt hastalıkları için birebirdir.

Başta sedef hastalığı ve egzama olmak üzere birçok deri hastalığı için bu şifalı bitkilerin jellerini, özlerini ve yağlarını kullanabilirsiniz. Şifanızı bulmak bu şifalı bitkiler sayesinde kolaylaşacaktır.

Nasıl uygulanır
Cilt ve saç diplerine menekşe yağı uygulanırken masaj yapar gibi sürülerek uygulanmalıdır. Menekşe yağı saçların parlamasını ve saçların canlanmasını kullanıldığında sağlar. Çok geçmeden muhteşem parlaklığı siz de göreceksiniz. Kullanımını düzenli yaptığınız takdirde çabuk kırılan, yıpranan ve bakımsız gibi görünen saçlardan kurtulmanız mümkün olur.

Büyük Göğüsler İstiyorsanız Bu Besinleri Tüketin!

gogusegzersizi
Hisar Intercontinental Hospital Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hakan Özdemir daha büyük göğüslere nasıl sahip olunabileceğini anlattı.

Gelişmemiş, yeterli büyüklüğe ulaşmamış meme dokusunun, çeşitli hormonal düzensizliklerle ‘içi boşalmış’, sarkmış meme görünümü ya da asimetrilerin kadınlarda şikayete neden olarak özgüven kaybı yarattığını belirten Op. Dr. Özdemir; ‘Bu problemleri olan kadınlar çeşitli yiyeceklerle kendilerine terapi uygulayarak, egzersiz ve masaj ile göğüs dokularını büyüterek güzelleştirebilirler. Kadınlık hormonu olan östrojenler meme büyümesine yardımcı olurlar. Ergenlik çağında ve hamilelik sırasında olan meme büyümesi ve gelişiminin önemli bir kısmı bu hormonlar sayesinde gerçekleşir. Bu nedenle östrojen hormonlarının vücutta artmasını sağlayan yiyecekler, meme büyümesinde de ekili olur. Bitkilerde bulunan fitoöstrojen adı verilen maddeler vücudumuzdaki doğal östrojen benzeri moleküllerdir. Teorik olarak bunları içeren yiyeceklerin tüketilmesi meme gelişmesine katkıda bulunur.’ diye konuştu.

Büyük Göğüsler İstiyorsanız Bu Besinleri Tüketin!
Günümüzdeki bilim ve teknolojinin sağladığı imkanlar doğrultusunda en kesin ve kalıcı meme büyütme yöntemi estetik cerrahidir. Özellikle meme dokusu vücuduyla orantısız şekilde çok küçük, hamilelik ve doğum sonrası ‘memelerin içinin boşalması’ ve sarkma şikayeti olanlarda silikon meme protezleriyle meme büyütme ameliyatı kaçınılmaz cerrahi seçenek olarak önümüze çıkar. Meme dokusunun şekli ve büyüklüğü genetik olarak ve çeşitli hormonların etkisiyle belirlenir. Bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış, sadece meme dokusuna etkisi olan ve meme büyümesi ile şekil güzelliği sağlayan bir yiyecek bulunmasa da bazı yiyecekler kilo aldırması sayesinde meme dokusunun da yağlanmasını sağlar. Sağlıklı bir yaşam için her besini içeren dengeli beslenme şarttır.

• Süt ürünleri ve soya daha büyük göğüsler için etkilidir. Bir gün soya sütü, diğer gün soya peyniri kullanın.
• Tavuk bageti tüketilmesi meme büyümesini artırır.
• Keten tohumu, akdarı ve arpa meme büyümesini; ayçiçeği, kabak ve anason tohumları memelerdeki gelişmeyi uyarır.
• Barbunya, karnabahar, brokoli, pancar, salatalık, havuç, domates, mantar, Brüksel lahanası, mercimek, kereviz, yeşil fasulye, soğan, börülce, nohut, bezelye tüketimi vücut kıvrımlarının gelişmesi için etkilidir.
• Daha dolgun göğüsler için elma, kiraz, şeftali, üzüm, kavun, armut gibi meyveler tüketin.
• Tam buğday, kahverengi pirinç, buğday tohumu, fasulye filizi, zeytin, kuru erik, yulaf ezmesi meme sağlığı için yararlıdır.
• Çemen otu, rezene, çavdar, karanfil, zencefil, hintsafranı karışımının az miktarlarda kullanılması meme boyutunu artırmaya yardımcı olur.

13 Ocak 2015 Salı

Kelliğe Lavantalı Çözüm

sac_dokulmesi
Başta erkekler olmak üzere saç dökülmesinden yakınanların imdadına bitkiler yetişiyor. Kalıtım ve iç salgı bezlerinin çalışmasına bağlı olarak gelişen saç dökülmesi ilaçlarla tedavi edildiği gibi, bazı bitkilerle de önlenebiliyor.

İşte uzmanların saçları kurtaracak bitkiler ve bu bitkilerin kullanımıyla ilgili önerileri:

- Aynı oranda ince kıyılmış ya da havanda dövülerek toz haline getirilmiş lavanta çiçeği, biberiye, ısırgan otu tohumu, armut yaprağı, dulavrat otu kökü ve ceviz yaprağını kaynatın. Daha sonra yarısını süzerek saçlarısodyumlu sabunla yıkayıp normal su ile durulayın.Ardından kalan suyu süzüp saçlara firiksiyon yapın. Firiksiyondan 5 dakika sonra normal su ile saçı durulayın. Günaşırı uygulayın.

- Bir litre suya bir avuç ince kıyılmış ısırgan otu katıp kaynatın. Süzerek akşamları yatarken saçlara firiksiyon yapın.

- Bir litre suya iyice sövülmüş iki çorba kaşığı akça ağaçkatıp kaynatın. Süzdükten sonra gün aşırı saç derisini bu su ile yıkayın.

- Bir miktar pazı ile bir adet iri soğanı mikserde geçirin.Tülbent yardımıyla suyunu sıkıp özsuyu ile bir su bardağı balı iyice karıştırın. Akşam yatarken saçlara firiksiyon yapın. Sabah saçları katranlı sabunla yıkayın. Günaşırı uygulayın.

- Bir litre üzüm sirkesi ile bir avuç nergis kökünü kaynatıp soğutun. Süzdükten sonra bu su ile saçları yıkayıp durulayın.

- Bir litre suya ince kıyılmış bir avuç mersin yaprağı katıp kaynatın. Süzüp soğuk suyla ılıtıp saçları ve saç derisine firiksiyon yapın.

11 Ocak 2015 Pazar

Diş lekeleri neden olur

saglikli-ve-guzel-dislerin-sirri-tukurukte
Dişlerdeki lekeler, iyi bir ağız bakımı yapılmadığının işareti olarak kabul edildiğinden çoğu kişi için rahatsızlık vericidir. Kötü ağız hijyeni, sigara kullanımı ya da tükettiğimiz besinler kadar dişin yapısını içten etkileyen yaşlanma, uzun süreli antibiyotik kullanımı da diş lekelerine neden olabiliyor.

Diş lekelerinin nedenleri

- Kötü ağız hijyeni dişlerin çevresinde bakteriler ve yiyecek artıklarından oluşan yapışkan ve renksiz bir bakteri tabakası olan plaklar, iyi temizlenmediklerinde, dişlere yapışarak zaman içinde dişlerin sararmasına neden olur.

- Çay, kahve gibi içecekler, köri gibi baharatlar içerdikleri kafein ve doğal renklendiriciler nedeni ile dişlerde leke bırakır.

- Gazlı içecekler içindeki asit nedeniyle kırmızı şarap ise yoğun renginden ötürü dişlerde lekelenmeye neden olur.

- Enerji içecekleri ve hazır gıdalarda bulunan gıda boyaları diş lekelerine sebep olur.

- Bazı antibiyotikler ve demir tabletleri de leke oluşturur.

- Yaşlandıkça incelen diş minesi zaman içinde dişlerde kahverengi lekelerin oluşmasına sebep olur.

- Sigara içmek dişlerdeki lekenin en temel sebeplerindendir.

Önleminizi baştan alın
Günlük ağız bakımına yeterince özen göstermek diş lekelerini daha oluşmadan engellemeye yardımcı olur. Bakteri plağına karşı etkili ve sürekli kullanıma uygun bir ağız gargarası, fırça ve diş ipi kullanımı günlük etkin bir ağız temizliği sağlar ve diş lekesi oluşumunu engeller.

Vücudu sıkılaştıran formül

vucut-catlaklari-nasil-onlenir
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için yaptığınız diyeti bir süre sonra bıraktığınızda eğer spor da yapmıyorsanız vücudunuzun bazı bölgelerinde sarkmalar olması çok doğal bir sonuç. Bu durumdan kurtulmak için öncelikle hareketli bir yaşam tarzını benimsemenizin gerekli olduğunu söylemeliyiz. Spor salonlarına gitmek için vakit bulamıyor olabilirsiniz, öyleyse evinizin rahat ortamında yapabileceğiniz egzersizleri öğrenerek işe başlayın.

Ayrıca tekrar diyete başlamasanız bile en azından beslenmenize özen göstermelisiniz. Zararlı atıştırmalıklara ya da fast foodlara bir sınırlama getirmenizde fayda var.

Vücudunuzu lavantayla sıkılaştırın
Siz görevlerinizi yerine getirdikten sonra Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya'nın bu formülü de vücudunuzu sıkılaştırmanızda oldukça yararlı olacaktır.

İşte vücudu sıkılaştıran lavanta formülü:
Malzemeler

1 kâse deniz tuzu
2 çorba kaşığı yulaf unu
2 çorba kaşığı öğütülmüş lavanta
1 çorba kaşığı susam yağı
1 yumurtanın akını

Nasıl uygulanır
Tüm malzemeleri karıştırın. Bu karışımı vücudunuzun sarkan bölgelerine yayın. Bir süre beklettikten sonra ovarak çıkarın.

Not: Bu formülün ardından uygulamanız gereken bir kür daha var. Eşit miktarda portakal suyu, üzüm suyu, limon suyu, elma suyu ve bir çorba kaşığı balı karıştırın. Bu karışımın içine sütte pişmiş ve ezilmiş 2 diş sarımsak da ekleyin. Karışımı tüm vücudunuza sürün. 20 dakika bekletip yıkanın. Bu formülü fırsat buldukça uygulayın.