10 Şubat 2017 Cuma

Uzakdoğu'nun Güzellik Sırrı



Çinli kadınlar her zaman porselen gibi ciltlerle fotoğraflanırken, neden Hintli kadınların ciltleri Asya bozkırları gibi görünüyor? Neden Endonezyalı kadınların güzel yüzlerinde güneş izlerinden geçilmiyor?

Sağlıklı, doğal, etkili doğal cilt bakımını tüm kadınlar hakeder elbette, ancak anlaşılan Çinliler kendi güzellik sırlarını komşularına dahi açık etmemekte kararlılar...

Neyse ki bir sır daha açık edildi.


Ve sanıyoruz ki 9 milyon 597 bin metre kare'den dışarı yeni bir sır kaçırılıncaya kadar, en iyisi bu! 100 yılı aşkın süredir Çinli kadınların kullandığı bu doğal krem sayesinde cildiniz parıl parıl parlayacak, kırışıklar ve lekelerden uzak duracaksınız. Üstelik bu krem her yerde, oldukça ucuza bulabileceğiniz malzemelerle, çok kısa sürede hazırlanıyor!

İşte ihtiyacınız olanlar;


İki aspirin, bir yemek kaşığı bal ve bir bardak su. Bu kadar :)

Suyun içine iki aspirini kırın, iyice eriyinceye kadar karıştırın. Ardından balı ekleyin, kremsi kıvama ulaşıncaya kadar iyice karıştırın. Karışımınız hazırlandıktan sonra yüzünüzü iyice yıkayın, kurulayın ve maskeyi uygulayın. 10 dakika boyunca dairesel hareketlerle yüzünüzü ovun, ılık su ile yüzünüzü durulayarak maskeyi çıkartın.

En iyi sonucu almak için, bu maskeyi haftada 2-3 defa uygulayın. Daha ilk haftanın sonunda cildinizin sağlığına, gençliğine kavuştuğunu göreceksiniz.

1 Şubat 2017 Çarşamba

Siyah noktalara karşı etkili 1 maske 1 peeling


Güzelliğinize gölge düşüren siyah noktalardan kurtulmak ve tertemiz bir cilde sahip olmak için sizi mutfağa alalım...

Mutfağınızda günlük kullandığınız birkaç malzeme ile cilt bakımınızı oldukça ekonomik bir şekilde yapabilirsiniz. Şimdi paylaşacağımız bu 2 formül ise özellikle siyah noktalar için çok etkili...

İşte o formüller:

Limon kabuklu maske


Malzemeler

1 çorba kaşığı yoğurt
1 adet rendelenmiş limonun kabuğu
1 çorba kaşığı un

Hazırlanışı ve uygulanışı

Tüm malzemeleri bir kabın içerisinde karıştırın. Siyah noktaların üzerine masaj yaparak sürün. 15-20 dakika beklettikten sonra maskeyi yine ovarak çıkarın. Bu maskeyi haftada 1 kez uygulayabilirsiniz.

Kahveli peeling


Malzemeler

1 çay kaşığı toz şeker
1 çay kaşığı kahve
Bir miktar bal

Hazırlanışı ve uygulanışı

Tüm malzemeleri temiz bir kabın içerisinde karıştırarak, hafifçe ıslattığınız cildinize çok fazla bastırmadan dairesel hareketlerle uygulayın ve bir süre beklettikten sonra durulayın.

Fincanın dibinde kalan kahve telvesi de oldukça etkili bir peeling malzemesidir. Parmak uçlarınızla yüzünüze yedirdiğiniz telveyi bir müddet beklettikten sonra durulayarak da cildinize parlaklık ve canlılık kazandırabilirsiniz.

31 Ocak 2017 Salı

Antioksidan etkili muzlu ve mangolu smoothie


Muz da mango da bol miktarda vitamin, mineral ve antioksidanlar içerir.

Diğer birçok meyveye göre pahalı olmasına rağmen leziz tadıyla vazgeçilmezler arasında olan muz, zengin vitamin ve mineral içeriği sayesinde adeta şifa deposu. Muzun içeriğindeki mineralleri diğer meyvelerde bulmak oldukça zordur. Soğuk kış günlerinde soğuk algınlığı, grip, nezle ve enfeksiyonlara karşı vücudu korur. İştahsızlığa iyi gelir, antioksidandır, hücrelerin ömrünü uzatır, yaşlanmayı ve vücudun erken kırışmasını önler. Saçların güçlenmesine yardımcı olur, saç kırılmasını önler. Mide rahatsızlıklarına iyi gelir, sinir sistemini rahatlatır.

30 Ocak 2017 Pazartesi

Kış depresyonundan kurtulmanın yolları


"Mevsimlerin bireylerin hayatındaki önemi yadsınamayacak kadar çoktur. Güneşli ve ılıman havalar bireylere pozitif enerji verirken, sert iklim koşulları ile bireyler depresif bir ruh haline bürünebiliyorlar. Bu şartlara bir de kronik stres gibi faktörler eklendiğinde kış depresyonu kaçınılmaz oluyor” diyen Dr. Mehmet Yavuz, bu buhran halinin neden yaşandığı ve aşılabilmesi için neler yapılması gerektiğine dair açıklamada bulunuyor.

29 Ocak 2017 Pazar

Detoks ile bağışıklık sisteminizi güçlendirin


İnsan vücudunun savunma mekanizması olan bağışıklık sistemi, özellikle kış mevsiminde hastalıklara karşı direnç sağlarken, soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada önemli bir rol oynuyor. Sık sık hastalanıyor, tükenmek bilmeyen uçuklardan şikayet ediyor ve kendinizi halsiz hissediyorsanız, bu belirtiler bağışıklığınızın düşmüş olabileceğini gösteriyor. Peki, kışın sağlıklı kalabilmek ve bağışıklığımızı güçlendirerek hastalıkların önüne geçmek için neler yapmamız gerekiyor?

28 Ocak 2017 Cumartesi

Kadınların İzlemesi Gereken 14 Film



1-Atonement – Kefaret
2-Bridget Jones’s Diary – Bridget Jones’un Günlüğü
3-Closer – Daha Yaklaş
4-Cracks
5-Fried Green Tomatoes – Kızarmış Yeşil Domatesler
6-Gone with the Wind – Rüzgar Gibi Geçti
7-My Blueberry Nights

27 Ocak 2017 Cuma

İnce ve Sıkı Bacaklara Sahip Olmak İsteyenler İçin 3 Muhteşem Egzersiz


Yaz aylarına hazırlık yapmak için kısa bir zaman kaldı. Bacaklarımızı yaza hazırlamak ve hayalini kurduğunuz o sıkı ve ince bacaklara kavuşmak için çalışmanın tam zamanı. Bu işlem hiçte düşündüğünüz kadar zor değil sadece 3 farklı egzersiz yaparak istediğiniz o bacaklara kavuşabilirsiniz.

26 Ocak 2017 Perşembe

Etkileyici kadınların 6 Sırrı



Koku Güzel kokmak yüzyıllardır kadınların en büyük tutkusudur. Parfümler ve kokulu kremler her zaman kadının erkekleri baştan çıkarmak için kullandığı etkili bir silah olmuştur. Eğer bir kadının parfümü kişiliğine uygun bir yapıya sahipse etkisi başkaları üzerinde daha fazla olabilir. Cesur kadınlar iddialı kokularla, baştan çıkarıcı bir güzelliğe sahip kadınlar ferah ve hafif kokularla kişiliğini kokusuna yansıtır.

25 Ocak 2017 Çarşamba

Balla Cilt Sıkılaştırıcı Maske


Balla cilt sıkılaştırıcı maske yapmak aslında çok basit. Evimizde olan malzemelerin dışında tek ihtiyacımız kil. Öncelikli olarak malzemelerimiz:

bal
yoğurt (ya da yoğurt suyu)
kil

İlk olarak ufak bir kaseye bir tatlı kaşığı bal ekliyoruz. Ardından bir tatlı kaşığı yoğurt ya da yoğurt suyunu kasemize ekliyoruz ve yine bir tatlı kaşığı kili ekleyip iyice karıştırıyoruz. Boynumuzdan alnımıza kadar uyguladıktan sonra maskemiz de çatlaklar oluşana kadar (10-15 dk) bekliyoruz. Daha sonra bol soğuk suyla yıkıyoruz. Bu maskeyi hafta da bir düzenli uygularsak daha parlak, daha canlı, daha dinç bir cildimiz olacaktır.

24 Ocak 2017 Salı

Kadının erojen bölgeleri


Erojen bölgelerinizi öğrenin ve partnerinize nasıl davranırsa seks yapmaya hazır hale geleceğinizi ve size daha fazla zevk verebileceğini anlatın.

Bir kadın kendi bedenini ne kadar iyi tanırsa seksten o kadar zevk alır. Kadınlara erojen bölgelerinin bedenlerinin hangi bölgelerinde olduğunu anlatmak ilk bakışta tuhaf görünebilir. Ancak bir kadına partneri doğru davranmıyorsa o kadın erojen bölgelerini yeterince keşfedemez. Erojen bölgelerinizi öğrenin ve partnerinize nasıl davranırsa seks yapmaya hazır hale geleceğinizi ve size daha fazla zevk verebileceğini anlatın.

Dudaklar
Dişler ve dil öpüşmenin önemli enstrümanlarıdır ancak kadınlar ufak dudak temasından daha fazla tahrik olur. Ufak dudak dokunuşları ile başlayan ve uzun süren bir öpüşme, kadını sekse hazır hale getirir. Bir erkeğin yapabileceği en büyük hata, öpüşürken kadının dudaklarını ısırması ve dilini ağzının içine sokmasıdır.

Klitorisin üst kısmı
Erkekler klitorisi uyaracaklar diye bazen tahriş ederler. Onlara sabırla yavaş olmalarını ve nazik davranmaları gerektiğini söyleyin. Kadın bedeni erkek bedeninden farklıdır ve siz söylemedikçe yaptıklarının size ne hissettirdiğini bilemez. Belki farkında değilsiniz ama klitorisinizin hemen üst kısmı, bikini bölgesi bir kadının en hızlı uyarıldığı erojen bölgelerden biridir. Bazen klitorisinizden çok bu alana ufak dokunuşlarla yoğunlaşmasını isteyebilirsiniz.

Boyun ve kulaklar
Partneriniz dudaklarını bu bölgede belli belirsiz dokunuşlarla gezdirmelidir. Soluğunun yaklaşması bile heyecanınızı artırmaya yetecektir. Bu bölgeye keskin dokunuşlar gıdıklanmanız ile sonuçlanır ve bu da isteğinizi öldürür.

Bacak içleri ve diz arkaları
Boyun ve kulaklar için geçerli olan hafif dokunuşlar, bacak içleri ile diz arkaları için de geçerlidir. Ufak öpücükler, siz hazır hale geldikçe daha belirgin hale gelebilir.

Kalçalar
Bir kadının en hassas bölgelerinden biri de kalçalarıdır. Kalçalar ufak dokunuşlarla uyarıldıktan sonra biraz sertlikten hoşlanırlar. Sevişirken sertlikten, partnerin gücünü üzerinde hissetmekten zevk almakla acı duymak arasında fark vardır. Acı duyarsanız sevişemezsiniz. Partnerinize hangi noktadan sonra sertlikte ileri gitmemesi gerektiğini söylemelisiniz. Unutmayın: Söylemezseniz bilemez!

23 Ocak 2017 Pazartesi

23 - 29 Ocak 2017 haftası nasıl geçecek?



Haftaya Ay, Yay burcundayken, paylaşımcı, özgür ve rahat temalarla başlayabiliriz. Birkaç gün boyunca dış ortamlarda olmak, değişik ve farklı yerler görme ihtiyacımız artabilir. Cuma günü ilişklerimiz ve para açısından sıkıntılı bir gün. Sorunlar ortaya çıkabilir ve ilişkilerimizde mesafeli, soğuk davranabiliriz. Cumartesi Kova burcunda bir Yeniay oluşacak. Bu Yeniay’la birlikte toplumsal konularda, gruplara bağlı işlrimizde, geleceğimizi ilgilendiren alanlarda önemli adımlar atabiliriz. Yine Mars, Koç burcuna geçecek. Oldukça hareketli bir dönem başlıyor.

Günlük burç yorumunuzu okumak için tıklayın!

Çocuğunuzu kış hastalıklarından korumanın yolları



Yılın en soğuk döneminin yaşandığı bu aylarda çocuklarda kış hastalıklarına yakalanma oranı gün geçtikçe artıyor. Özellikle kreş ve okul çağındaki çocuklar tatil süresince bile salgın hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Çocukların bu mevsimi sağlıkla geçirebilmeleri için ebeveynlerin birtakım önlemler almaları gerekiyor.

İşte çocuklarda sık görülen kış hastalıkları ve korunma yolları...

Gripten zatürreye pek çok hastalık bu dönemde ortaya çıkıyor


Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte, kapalı toplu yaşam alanlarında daha fazla zaman geçirmek zorunda kalan çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülmektedir. Çocukların bağışıklık sistemlerinin tam olgunlaşmaması ve hijyen kurallarına yeterince uyamamaları, solunum yolu enfeksiyonlarının sık görülmesinin sebeplerinden bazılarıdır. Bu dönemde çocuklarda en sık görülen hastalıklar; soğuk algınlığı, orta kulak iltihabı, bronşiolit, zatürre ve grip olarak sıralanabilir.

Bol C vitamini ve sıvı alımı sağlanmalı


Soğuk algınlığı genellikle virüsler tarafından oluşmaktadır. Toplumda en sık görülen akut enfeksiyon hastalığıdır. Okula giden bir çocuk yılda yaklaşık 6-7 kez soğuk algınlığı geçirebilmektedir. Bu hastalığın bulaşması; hasta çocuğun öksürme veya hapşırmasıyla ortama saçılan damlacıkların içerisindeki virüsün diğer kişiler tarafından nefes alınırken solunum yollarına yerleşmesi sonucunda gerçekleşmektedir. Ayrıca hasta çocuğun salgılarına temas etmiş eşyalar yoluyla da bulaşmaktadır. Boğaz ağrısı, kaşıntısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırma, gözlerde sulanma, öksürük ve hafif ateş belirtiler arasında yer almaktadır. Genellikle 7-10 gün içerisinde iyileşme sağlanmaktadır. Soğuk algınlığında antibiyotik kullanmanın yararı yoktur. Burun tıkanıklığı için burun damlaları kullanılabilir. Bol sıvı alımı yararlı olmaktadır.

Orta kulak iltihabına dikkat


Orta kulak iltihabı çocukluk döneminde sık görülen hastalıklardan biridir. Çocukların çoğu 2-3 yaşına kadar en az bir kez orta kulak iltihabı geçirmektedir. Bu rahatsızlık genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkmaktadır. Belirtileri; kulak ağrısı, ateş, huzursuzluk, iştahsızlık ve kusma olarak sıralanabilir.

Solunum güçlüğünün nedeni bronşit olabilir


Özellikle 2-6 yaş çocuklarda sık görülen hastalıklardan biri de bronşiyolittir. Bronşiolit, küçük hava yollarının iltihabıdır. Burun akıntısı, hafif ateş, iştahsızlık gibi bulgulardan kısa süre sonra; hızlı ve zorlu solunum, hırıltı, yoğun öksürük ve daha ciddi vakalarda inleme, göğüs kaslarında çökme gibi belirtiler görülebilmektedir. Tedavide öncelik yeterli oksijen alınmasının sağlanmasıdır. Bunun yanı sıra çocuğun yeterli sıvı alması da önemlidir. Bronş açıcı ve iltihabı önleyici tedaviler, doktor kararıyla hastaya göre tercih edilebilmektedir.

Çocuklarda kas ağrısı ve halsizliğe dikkat


Hastalanan çocukta ateş, titreme, üşüme, terleme, öksürük, balgam, göğüs ve sırt ağrısı, hızlı nefes alıp verme, göğüste hırıltı, nefes alıp verirken göğüs duvarında içe çekilmeler, kas ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, bebekte emmeyi reddetme gibi belirtiler görülebilmektedir. Zatürreye neden olan mikrop bakteri ise antibiyotikle tedavi edilmektedir. Çocuğa özgü değerlendirme sonucunda doktorun ön göreceği ek destek tedaviler uygulanabilmektedir. Özellikle altı aydan küçük çocukların zatürre olması durumunda hastanede yatırılarak takip edilmeleri önerilmektedir.

Grip ve soğuk algınlığı birbiriyle karıştırılıyor


Grip tanımı yanlış kullanım ile soğuk algınlığını tanımlamak için de kullanılmaktadır. Grip, soğuk algınlığının aksine hızlı bir başlangıç göstermektedir. Belirgin yüksek ateş, titreme, baş ağrısı, yaygın kas ağrısı, öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Bu belirtilere ishal ve kusma da eşlik edebilmektedir. Grip aşısı altı aydan büyük çocuklara yapılabilir. 6 aydan küçük çocuklarda eşlik edebilecek zatürre hastalığına dikkat etmek gerekir.

Çocukları kış hastalıklarından korumak için bunlara dikkat edin:


Kış boyunca havaların soğuk olması sebebiyle çocukların sadece evde tutulması ya da alışveriş merkezi gibi kapalı alanlara götürülmesi yanlıştır. Hava soğuk da olsa, uygun kıyafetlerle doğayla temasları devam ettirilmelidir.

Mikropların genellikle damlacık yolu ile bulaştıkları dikkate alınarak toplu yaşam alanlarının havalandırılmasına özen gösterilmelidir

Çocuklara hijyen kuralları öğretilmeli ve yemekten önce, tuvaletten sonra el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıdır.

Çocukların beslenmelerinin düzenli ve aşılarının tam olmasına dikkat edilmelidir.

Çocuklar sigara içilen ortamlarda bulundurulmamalıdır.

22 Ocak 2017 Pazar

Hamilelikte leke ve çatlaklardan korunma yolları


Hamilelik dönemi, vücutta hormonal ve fiziksel değişiklikler sebebi ile çeşitli kozmetik problemleri beraberinde getirebiliyor. Bu sorunların başında cilt lekeleri ve çatlakları geliyor. Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Makbule Dündar, hamilelik döneminde cilt sağlığını korumak için önerilerde bulundu.

Hamilelikte de cildinizi güneşten koruyun


Bazı hamilelik hormonlarının vücutta melanin üretimini artıran yan etkileri bulunmaktadır. Cilt bu artışa uyum sağlayamadığı takdirde vücutta daha fazla melanin salgılanır ve lekeler oluşur. Hamilelikte cilt lekeleri gebeliğin ilk aylarından itibaren başlayıp yüz, meme ve karın bölgesinde görülebilir. Özellikle açık tenli kadınlarda daha fazla görülen cilt lekeleri erken dönemde tedavi edilmediği takdirde kalıcı izler bırakabilir. Güneş ışığının etkisi ile bu lekeler daha da belirginleşir. Hamilelik süresince güneşin zararlı ışınlarından korunurken, D vitamini sentezi için aşırıya kaçmadan güneşlenmek gerekir. Lekelerin artmasına yol açan güneş ışınlarından korunmanın en iyi yolu güneş koruyucular ve hamilelik süresince cildi besleyen ürünler kullanmaktan geçmektedir.

Bulutlu havaya aldanmayın


Güneşin etkisini az gösterdiği kış aylarında daha hafif seyreden lekelenmeler yüzeysel olabildiği gibi cildin derin bölgelerine kadar işleyebilir. Yazın bulutlu havalarda bile güneşin ultraviyole ışınlarının bu lekeleri artırabileceği unutulmamalıdır. Halk arasında gebelik maskesi olarak da bilinen cilt lekelerinin hamilelik döneminde artış göstermesinin sebepleri arasında progesteron düzeylerinde artışla birlikte yumurtalık ve tiroit fonksiyonlarının bozulması yer almaktadır. Hamileliğin dışında doğum kontrol haplarını kullanılması, hormon replesman tedavisi de ciltte lekeler oluşmasına sebep olabildiği bilinmelidir.

Hamilelik lekelerinin rengine dikkat


Kloasma yani hamilelikle oluşan cilt lekelerinin tedavisinden önce kullanılan ilaçlar veya mevcut hastalıklar sorgulanmalıdır. Lekelerin cildin yüzeyine yakınlığı veya derinliğiyle birlikte tipinin ortaya konulması tedavinin şeklini ve süresini belirleyebilir. Kahverengi görülen lekeler genellikle daha yüzeysel olurken, mavimsi veya siyaha yakın lekeler cilt yüzeyinin daha derinlerine yerleşir.

Leke için pratik tedavi yöntemleri


Hamilelik sürecinde oluşan lekeler, bebek dünyaya geldikten sonra kaybolabilmektedir ancak geçmediği durumlarda çeşitli kozmetik uygulamalar önerilebilir. Hamilelik döneminde mutlaka bir dermatoloji uzmanıyla görüşülerek ciltteki değişiklikler ve tedavi yolları konusunda planlama yapılmalıdır. Uygulamalar cilt lekelerinin tipine bağlı olarak seçilmekte ve seans seans yapılmaktadır. Hafif lekelenme durumunda ve seans aralarında değişik renk açıcı madde içeren; (örn; glikolik asit, kojik asit, C vitamini, fitik asit, hydroquinone vs) kremler uygulandığı zaman mutlaka sabah güneş koruyucu (en az SPF 30 – SPF 50) kullanmak gereklidir. Yüzeysel lekeler renk açıcı kremler, lazer ve kimyasal peeling uygulamalarıyla tamamen geçer, derin lekelerse tamamen geçebilmekle birlikte bazen hafif şekilde kalabilir.

Tedaviye rağmen tekrarlayabilir


Hamilelik sürecinde ciltte çıkan lekeler inatçı olabileceği gibi sık sık tekrar da edebilirler. Özellikle güneşten korunmaya yönelik tedbirlerin ihmal edildiği durumlarda lekelerin tekrarladığı görülür. Hamilelik lekelerini tedavisi yavaş ilerleyebilir. Sabır gerektiren leke tedavisinde yumuşak yöntemler seçilmelidir. Agresif tedavi yöntemleri bazen ters etki yaparak lekelerin artmasına yol açabilir.

Cilt çatlaklarına modern dokunuşlar


Hamilelik döneminde oluşan cilt çatlakları gelişen teknolojiyle birlikte modern yöntemlerle kolayca tedavi edilebilmektedir. Cildimizde kollajen ve elastin bantlardaki kırılmalar sonucu ciltte çatlak görüntüsü ortaya çıkıyor. Cildimiz hamilelik döneminde kilo alımı ve vücudun genişlemesiyle birlikte bu sürece uyum sağlayamamakta ve çatlak görünümü ortaya çıkmaktadır. Karın, bel, meme bölgesi hatta kollar çatlakların en sık görüldüğü noktalardır.

Çatlaklara karşı yağların gücünden faydalanın


Hamilelik öncesi ve süresinde cilde bol bol bitkisel yağlar sürülmelidir. Badem yağı, gül yağı ve çeşitli medikal yağlar hamileliğin 2. üç aylık döneminden itibaren sürülmelidir. Bu dönemde bol su tüketimi ve sağlıklı beslenme de büyük önem taşımaktadır.

Çatlak tedavisinde geç kalmayın


Çatlaklar erken dönemde kırmızı renklidir ve bu süreçte tedavi uygulandığında % 100'e yakın başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Ancak 1 yıl içinde fildişi beyaz rengini alarak daha kalıcı hale gelir ve tedavisi de güçleşir. Son dönemde çatlak tedavisindeki en etkili yöntemleri fraksiyonel lazer tedavileridir.

Çatlak tedavisi emzirmeye engel değil


Fraksiyonel lazer uygulamasında cildin derinlerine inildiği için çok kısa sürede başarılı sonuçlar alınabilir. Fraksiyonel lazer tedavisinde çatlak oluşumu yüzeyselse çok derine inmeye de gerek kalmamaktadır. Cildin kimyasal madde olmaksızın soyulma işlemi olan dermabrazyon ve mezoterapi denilen cilt altına ilaçların enjekte edilmesi yöntemleri ile kombine olarak uygulanabilen fraksiyonel lazer tedavisi çok daha hızlı ve olumlu sonuç vermektedir. Lazer tedavileri doğumdan 2-3 ay sonra, annenin bebeği emzirme döneminde rahatlıkla uygulanabilmektedir. Tedavi sonrası denize girilmemesi ve o bölgelerin güneşten korunması önemlidir.