25 Ocak 2015 Pazar

Saçların hızlı uzamasını sağlayan 5 maske

 parlak-sac-tarifleri
Saçlar kadının tamamlayıcısıdır. Daha güzel görünmenin sırrı, bakımlı, sağlıklı ve çekici saçlarda gizlidir. Sağlıklı ve uzun saçlara kavuşmak istiyorsanız doğal bakım kürlerini deneyin.
Peki, siz de eczanelerde satılan ürünler yerine ev yapımı doğal bakım maskelerini tercih etmek istemez misiniz?

24 Ocak 2015 Cumartesi

Göz altı morluklarını kırmızı ruj ile yok edin

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
Kadınlar bazen ne kadar uğraşırsa uğraşsın, yorgunluk belirtisi olan göz altı morluklarını yok etmeyi başaramıyor. En az 15 dakika, türlü türlü fırçalar ve makyaj ürünleriyle morlukları kapatmaya gidiyor. Üstelik sağlıklı olsanız da, yeteri kadar uyumadığınız için yüzünüzde başka karanlık noktalar da oluşabiliyor.

Radikal'in haberine göre, Mutyala, Youtube'da paylaştığı videoda turuncumsu kırmızı bir ruj ile göz altı morluklarının yok ediyor.

Renk skalası
Kulağa pek inandırıcı gelmese de, renk skalasında bakınca pek de mantıksız bir durum değil. Kırmızı, renk skalasında tam da göz altı morluklarına sebep olan mavimsi morumsu renklerin karşısında bulunuyor. Bu iki renk birbirini nötrleştirerek etkisiz hale getiriyor.

Tüm cilde uygulayın

Morluklarınıza ve lekelerinize veda etmeniz için yapmanız gereken tek şey turuncumsu kırmızı ya da mercan rengi bir ruju göz farı fırçası ile göz altlarınıza ve biraz da gözünüzün üstüne sürmek.

Sonrasında yüzünüzdeki kabarcıklara, yara izlerine ya da diğer lekelere de aynı işlemi uygulayabilirsiniz. Kırmızı rujunuz ile kapattığınız lekelerden sonra fondöteninizi tüm cildinize uygulayabilirsiniz.

22 Ocak 2015 Perşembe

Entele Otunun Faydaları

entele-otu
Ender Saraç 26-4-2013 tarihli programında entele otundan bahsetti. Entele otu saçların hızlı uzamasına, parlak ve canlı olmasına sebep oluyor.

Entele otunun diğer İsimleri : Bit Otu, Entel Otu, Hazeran, Mevzek, Papaz Otu, Göz Soğanı, Sabadilla, Sabadille, Sabadilla officinalis

İlk defa İspanyol doktor Monardes 16. yüzyılda Meksika’da kullanılmaya başlanmış sonrada 1726 yılından itibaren Fransızlar tarafından Sabadilla tohumlarından elde edilen tozla bitlere karşı tedavi denemesine başlanmıştır. Sabadilla İspanyolca arpa anlamına gelir, çünkü bitkinin tohumları Arpaya benzemektedir. Türkiye’de Mevzek otu ve Sabadilla bitotu diye de anılmaktadır, fakat iki bitkinin hem botanik yapıları, hem de kullanılış şekilleri oldukça farklıdır.
Hindistanda yetişen bu otun hintli kadınların gözdesi…
Saçta mucizeler yaratıyor. Saç dökülmesini ilk kullanımda engeller saç derisindeki bakteri ve kepek gibi oluşumları engeller saç derisindeki kan dolaşımını hızlandırır, Saça parlaklık verir,hızlı uzamasını sağlar saç uçlarında ki kırıkları onarır . (bir çok etkenden perma,jöle,boya v.s saç işlemlerinin kalıcı olarak bıraktığı bozukluğu kalıcı biçimde onarır.)

Zehirli bir bitki olması kullanılmaması anlamına gelmez. Dikkatli kullanılmalıdır. Vücuda direkt olarak teması engellenmelidir. Saçlardaki etkisi İlk kullanımda dökülmeyi keser kesinlikle dökülmeden eser kalmaz. Saçların seyrek olduğu bölgelerde ise ölü olan saç diplerini canlandırır saç çıkmasına neden olur. Bu ürün ile evde saç bakımı yapmak hem ekonomik hemde sonuç alınabilecek kesin bir yöntemdir.

Otu kullanan sonuçtan gayet memnun cunku bu ot sayesinde saclar haftada 1-1.5 cm. civarında hızla buyuyor ve saglıkla parıldıyor. Ayrıca daha önce kaybedilen saclar tekrar cıkmaya baslıyor.

Zararları
Entele otu saçtaki bit ve bakterileri gibi parazitleri öldürmek için kullanılmasının sebebi içerisinde bir miktar zehir bulundurmasıdır.İşin içinde zehir olunca tabiki içimiz ürperiyoru ama entelenin doğru kullanımı sonucunda hiç bir yan etki görülmez. Bazı kullanım şekillerini aşağıda bulunmaktadır.

Uyarı
Bitkiyi daha önce kullananlar uygulama sırasında kesinlikle eldiven takılmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü bitkinin etkisiyle ellerdeki tuyler hızla uzayabilir. Bitkinin göz, göz çevresi ve açık bir yaraya temas etmemesine dikkat ediniz. Cildinizde açık yara varsa asla kullanmayın.

Kullanımı
1. Formül: Gerekli Malzemeler; 10 gr. Ot, 2 su bardağı elma sirkesi, 2 su bardağı su zeytinyağı

Yapılışı: 10 gr. entele otu alıyorsunuz. 2 bardak sirke ile 2 bardak suyun içine katıp kaynatıyorsunuz. Suyun yarısı buharlaşıncaya kadar kaynatmaya devam ediyorsunuz ve soğumasını bekliyorsunuz. Saç diplerinize masaj yaparak sürüyor ve 1-2 saat bekleterek yıkıyorsunuz,

2. Formül: Gerekli malzemeler; 10 gr. Ot, Badem Yağı, Bepanthene (eczanelerde satılır küçük cam tüplerde)

Yapılışı : Öncelikle saçlarınız yıkıyorsunuz. 5-10 gr. entele otunu cezvenin dörtte üçünü suyla doldurup, suyunun yarısı buharlaşıncaya kadar kaynatıyorsunuz ve tohumlarını süzüyorsunuz. Ilınmasını bekleyerek küçük cam şişede almış olduğunuz badem yapını ve küçük cam tüpteki bepanthene’i suya katıp karıştırıyorsunuz. Karışımı saç diplerinize masaj yaparak sürüyorsunuz ve bir naylon poşeti başınıza bağlayıp 10-15 dakika fön makinesi ile kurutuyorsunuz. Bir süre bekletip, naylonu çıkardıktan sonra saçlarınızı tekrar yıkıyorsunuz.

Bu karışımla saçlarınız, normal uzama hızından, 5 kat daha hızlı uzuyor ve seyrelmiş, incelmiş saçları canlandırıyor.

Miranda Kerr'in güzellik sırrı

miranda-kerr
Femail dergisine konuşan 31 yaşındaki dünyaca ünlü model Miranda Kerr, güzellik sırrını açıkladı.

Düzenli egzersiz yaptığını ancak arada tatlı kaçamaklarına da hayır demediğini söyleyen Kerr,"Dengeli besleniyorum, fitness yapıyorum. Ancak chia tohumlu (nane benzeri bir bitki) kek ve çaydan da vazgeçemem."
"Mutlaka avokado yerim"

Kerr, cildinin güzelliğiyle ilgili ise "Avokado, cilt sağlığı için çok önemli bir meyve. Her gün mutlaka yarım avokado yerim" dedi.

21 Ocak 2015 Çarşamba

Cilde doğal bir ışıltı vermenin ipuçları

ciltguzelligi
Bir kozmetik kampanyasına göre, ‘ortalama bir kadın vücuduna günde 500'den fazla kimyasal uyguluyor’. Farkında olmadan pek çok kimyasal, toksin, ağır metal ve istenmeyen diğer maddeler içeren ürün kullanıyor olabilirsiniz. Aslında şanslısınız çünkü iyi görünmek, kokmak ya da kendini pis hissetmek için sağlığınızı tehlikeye atmak zorunda olmadığınız bir zamanda yaşıyorsunuz. Sadece iyi ve yeşil ürünleri tercih edebilmek için biraz bilgiye ihtiyacınız var.

İşte cildinizi doğal yollarla ışıltılı göstermenizi sağlayacak 6 ipucu...

İlk aşama hazırlık

Yüz, boyun ve dekoltenizi iki damla argan yağı ile masaj yaparak nemlendirebilirsiniz. Cildinizin iyice nemlendiğine emin olursanız, makyajınızı tamamladıktan sonra da içten dışa bir ışıldamaya sahip olabilirsiniz.

Bırakın cildiniz nefes alsın
Cildinizin nefes almasına izin vermeniz ve çok fazla kapatmamanız önemlidir. Bunun yerine burun çevresi gibi kızarıklık ya da göz altı gibi morluk olan bölgelere odaklanmayı tercih edin. Buralara hafif ve orta yoğunlukta bir fondöten uygulayın.

Işıltınızı yakalayın
Güzel bir ışıltı için, hafif bir bronzlaştırıcıyı elmacık kemiklerinize ve biraz da çenenize uygulayın. Belki yanaklarınıza hafif pembe-krem bir allık, parmak uçlarınızın sıcaklığı uygulama esnasında cildinizin kremi iyice emmesine yardımcı olacaktır.

Gözleriniz kalbinizin aynasıdır
Gözleriniz için vanilya renginde bir far iyi olacaktır. Farı kaş yüksekliğine kadar kibarca yayın. Göz kapaklarınız üzerine biraz bronzlaştırıcı uygulamak gözlerinizin rengini ortaya çıkaracaktır. Gözlerinizin içine kalem çekmek ise daha parlak ve baştan çıkarıcı bakışlara yarar. Kaşlarınızdaki boşlukları doldurmak içinse abartmadan kullanacağınız bir kaş farı kullanın. Ve son olarak favori rimeliniz ile kirpikleriniz üzerinden 2 kere geçin.

Dudaklarınızı vurgulayın
Söz konusu dudaklar olduğunda onları vurgulamayı unutmamalısınız. Önce hafif tonda bir kalemle dudak çerçevenizi belirleyin ve daha sonra aynı kalemle tüm dudaklarınızı da boyayın. Üzerine uygulayacağınız ruj ya da parlatıcı ile noktayı koyabilirsiniz.

Elma çayı ile daha pembe yanaklar
Ve son olarak doğal kızarıklık için kendinize bir fincan elma çayı hazırlayın. Isının ve parlayın kızlar, mevsim geçmiş olabilir ama içinizdeki yaz sürsün!

20 Ocak 2015 Salı

Kırışıklıklarla savaşan 4 güçlü antiaging

Cilt-Kurluğu
Dermatoloji Uzmanı Dr. Elif Ebru Güner, "Hangi yaşa gelirse gelsin kendini daima zinde hissetmek ve genç bir cilde sahip olmak herkesin hayalidir. Ancak zaman içinde kırışıklıklar, lekeler oluşur, yaş ilerledikçe gevşeme görülen cilt parlak, gergin ve dolgun görünümünü kaybeder" dedi.

Dr. Elif Ebru Güner, cildi yaşlanma sürecine girmeden desteklemek, yaşlanma sürecini geciktirmek için antiaging uygulamalarına başvurulduğunu belirterek “Dört güçlü antiaging”ten söz ediyor. Çoğu içerik cildi değiştirebileceğini iddia eder ancak yaşlanma belirtilerine karşı ispatlanmış olan antiaging içerikler; yeşil çay, Retinol ve Retinoidler, C vitamini, Reptidler ciddi savaşım gösterirler.

Kollagen deposu C vitamini
Vitamindeki yüksek antioxidant, içerik kollajenin parçalanmasını engelleyerek serbest radikal hasarına karşı savaşır. Hatta E vitaminiyle birlikte kullanıldığında UV ışınlarına karşı korumayı artırdığı da bilinir. Soğuk algınlığına karşı tedavi edici olan C vitamini, suda çözünen bir antioksidan olarak, kollajen formasyonu, dokunun büyümesi yani iyileşmesi ile sağlıklı kemikler ve dizler için de gereklidir.

Sayısız faydası olan yeşil çay
Yeşil çay içinde patent antioxidantlar bulunur ve primer yaşlanma belirtileri olan kırışıklıklar, güneş lekeleri, renk eşitsizlikleri ve elastikiyet kaybına karşı oksidatif hasarı nötralize ederek savaşır. Yeşil çay çok güçlü antiaging etkilerinin dışında, çok sayıda tıbbı amaç için de kullanılır.

Doktorların olmazsa olması Retinol ve Retinoidler

Retionoidler hücre “turn over” ını, dermal katmandaki ana proteinler olan kolajen ve elastin sentezini artırıp, derinin dolgunlaşmasını sağlayarak etki gösterir. Düzenli retinol kullanımı genişlemiş porların daralmasına, kırışıklığın derinliğinin azalmasına ve derideki renk eşitsizliğinin düzelmesine neden olur. Retinoidlerle elde edilen sonuçlar kümülatiftir. Yani ne kadar kullanırsanız deri daha da iyi gözükecektir.

Multi fonksiyonlu Peptidler
Araştırmacılar bakır peptidlerinin deride kollajen üretimini artırırken ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azalttığını da doğruluyor. Çoğu ürünün içinde de bu sebeple bulunuyor. Peptidlerin ayrıca iyileşmeyi hızlandırmak ve mimik çizgilerinin oluşumunu engellemek amacıyla kas kontralasyonunu azalttıkları biliniyor.

19 Ocak 2015 Pazartesi

Evde yapabileceğiniz 11 detoks tarifi

detoks_banyosu
Herkesin bildiği gibi gün içinde bol su içmenin sağlığınıza oldukça faydası vardır. Az su içmek, vücudun tüm dengesini alt üst eder; yorgunluk, dikkat güçlüğü ve hafıza bozukluklarına neden olur. Cilt sağlığı, bağışıklık sistemi, vücut ısısının denetimi, ödemin atımı gibi vücut sağlığına birçok fayda sağlayan suyu günde en az 1,5 litre tüketmek gerekiyor.

"Su içmek eziyet olmamalı, aksine keyif vermeli" diye düşünüyorsanız, bu detoks tarifleri tam size göre!

İşte ev yapımı detoks tarifleri:

Nane ve limon detoksu
Sürahinin içine suyu doldurup içine nane yaprakları atın ve limonları da dilimler halinde sürahinin içine ekleyin. Buzdolabında birkaç saat beklettikten sonra içebilirsiniz.

Karpuz detoksu
Su dolu sürahinin içine karpuz dilimleyin ve içerisine hem nane yaprakları hem de buz ekleyin. İşte içeceğiniz hazır!

Salatalık detoksu
Salatalık suyu güne başlamak için iyi bir tercih olabilir. Suyla doldurduğunuz sürahinin içine limon ve salatalık dilimleyin. Nane yaprakları ve buz koymayı unutmayın.

Çilek detoksu
Endişelenmeyin kalorisi oldukça düşük! Su dolu sürahinizin içine çilekleri dilimleyip, buz ekleyin. İsterseniz nane yaprakları da ekleyebilirsiniz.

Zencefil detoksu
Yarım zencefili sürahiye alın. Üzerine limon sıkın ve su ekleyin. İşte bu kadar basit!

Greyfurt detoksu
C vitamini açısından oldukça zengin olan bu detoks için greyfurtları elma dilimleri halinde kesin, nane yaprakları ve buz ile birlikte su dolu sürahiye ekleyin.

Yeşil limon detoksu
Limonun suyunu sıkın ve salatalıkları rendeleyin. Su dolu sürahiye bu malzemelerinizi de ekledikten sonra yeşil limon detoksunuz hazır. Bu içecek özellikle yazın sizi çok rahatlatacak.

Tarçın ve elma detoksu
Elmaları dilimleyin, sürahinin içine alın ve içine çubuk tarçın atın. Yemeklerden önce tüketirseniz daha faydalı olur.

Böğürtlen detoksu
Böğürtlenleri buz dolu suyun içine koyup gün içinde kolayca tüketebilirsiniz.

Portakal detoksu
Sabahları portakal sıkmaya üşeniyorsanız, bu tarif tam size göre! Öyleyse, portakalları dilimleyin ve suyun içerisine atın.

Kış aylarında ayak bakımı için 5 öneri

el-ve-ayak-bakimi
Özellikle kış aylarında sürekli ayakkabı ve çorapla sıkışan ayakların bakıma daha fazla ihtiyacı var. Ayaktaki her bir noktanın bir organı temsil ettiğinden hareketle ayağınıza iyi bakmak birçok organınız için de önem arz ediyor. Kış aylarının en büyük sorunlarından biri kuruyan, susuz kalmış ve çatlama tehlikesiyle karşı karşıya kalan ayaklar oluyor. Haftada bir kez mutlaka ayak bakımı yapmak gerekiyor.

Günlük ayak bakımı hastalıklardan koruyor
Tüm gün boyunca vücut ağırlığını taşıyan ayaklara, her gün düzenli bakım yapmak olası sorunları engelliyor. Bunun için sabah evden çıkmadan ayak kremi sürülebilir. Ayak kremi seçerken yenileme özelliği olan kremleri tercih etmek gerekiyor.

Akşam saatlerinde de sakinleştirici ve yatıştırıcı kremlerle yapılan masaj sonrası ayaklarınızdaki farkı hissedeceksiniz. Kendinizi yorgun hissettiğiniz günlerde, evde ayaklarınızı yükseğe kaldırarak kan dolaşımını kontrol etmenizi öneriyor.

Haftada bir peeling
Peeling uygulaması, mutlaka haftada en az bir kere yapılması gerekiyor. Tabanda oluşan ölü deriden kurtulan ayaklara, işlemin ardından ayak bakımı ürünleri ile 5 dakika boyunca yapılan masaj yapılıyor. Bu sayede cilt pürüzsüzlüğe kavuşuyor. Peeling etkisi için yazın deniz kenarından topladığınız çakıl taşları ile ayak masajı yapılabilir. Peeling sayesinde ayak mantarı, topuk dikeni gibi birçok rahatsızlığın önüne geçilebiliyor.

Ayak masajı şart
Evde, kendinizi ve ayaklarınızı spa ile şımartın. Gün boyu kapalı kalan ayaklarda oluşan ayak kokusu ve ayak sağlığı için spa çok önemli. Kokulu ve etkili banyo tuzlarıyla yapılan ayak masajı ile ayaklarınızı dinlendirin. Raen Aromaterapik Tuz attığınız çok sıcak olmayan suda ayaklarınızı bekletip ayaklarınıza detoks yapabilirsiniz.

Bunun yanında etkili tuzlar ve köpükler de rahatlamanızı sağlayacaktır. Yapılan ayak masajı kan dolaşımını hızlandırarak daha zinde olmanızı sağlayacaktır.

Tırnak batmasına dikkat edilmeli
Kış mevsiminde sürekli kapalı ve ayakkabı içinde kalan ayaklarda uzun tırnak kullanmak zor oluyor. Kış mevsiminde kısa tırnak kullanılması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, hem sağlık, hem temizlik açısından tırnak boyunuzu kısa ve temiz tutun önerisinde bulunuyor. Güzellik uzmanları tırnaklarınızın da kendini yenilemesi için tırnak bakımında tırnak üstü törpüsü kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Ayaklarda tırnak batması da sık karşılaşılan bir sorun. Tırnak batması için uzmanlar düzenli pedikür yapılmasını öneriyor. Pedikür sırasında ayak bakımı yapılması, tırnak batması olayını azaltırken; ayakların yumuşak görünmesine de katkı sağlıyor.

Ayak kremi ile nemlendirin
Ayak sağlığı açısından nem çok önemlidir. Gece ayak bakımı için uyumadan önce vazelin gibi yağlı bir krem veya ayaklar için özel olarak tasarlanmış ayak kremi sürülerek ayak masajı yapılabilir. Ayak kremi sürüldükten sonra pamuklu bir çorap giyilmeli. Ayakların sabaha kadar yumuşacık olduğuna şahit olacaksınız. Topuk çatlağı ve topuk dikeni için özel bakım yapılmalı.

Soğuk havaların etkisiyle artan topuk çatlağı, ponza taşı ile temizlenebilir. Duştan sonra ayağı hafifçe kurulayıp ponza yapılırsa, topuk çatlağı görüntüsünün kaybolduğu ve ölü derinin gittiği görülecektir. Ayak bakımı yaparken ponza işleminin ardından peeling uygulamasıyla ayaktaki kan dolaşımı hız kazanacaktır. Böylelikle topuk çatlağı oluşumu engellenmiş olacaktır.Topuklarda oluşan bir diğer sağlık sorunu ise topuk dikeni. Hayatı zorlaştıran topuk dikeni hastalığının önüne geçmek mümkün. Topuk çatlağı için bakım yapmak, topuk dikeni oluşumunu önlemede önemli bir yöntem.

30 dakikada gençleşin

ciltguzelligi
Ameliyatsız yüz ve boyun germe işlemlerinde kullanılan ultraterapi, herhangi bir cerrahi uygulama yapılmadan sadece cihazın ses dalgalarıyla cilt alt dokusuna ulaşıyor. Böylece hem cilt yapısı genç bir görünüme kavuşuyor hem de yaşlanmaya karşı olarak yaş sabitleniyor. Tüm bu işlemlerin süresi ise sadece 30 dakikalık bir zaman dilimini kapsıyor.

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yücel Sarıkaya, son günlerin en trend uygulaması ultraterapiyi, ultrason dalgalarıyla gelen güzellik olarak nitelendirdi.

“Risk barındırmaz, zarar vermez”
Isı enerjisi oluşturan ultrason dalgalarıyla, arzu edilen doku derinliğine ulaşmayı sağlayan ultraterapi yöntemiyle, cilt üst yüzeyine zarar vermeden işlemin gerçekleştirildiğini söyleyen Op. Dr. Sarıkaya, cilt yüzeyinden ortalama 4 mm içeriye odaklanan ultrason dalgalarının katmanda ısı hasarı oluşturup, kolajen üretimini tetiklediğini belirterek; ultraterapinin cilt altındaki bağ dokusunda kolajen üretimini artırmaya yönelik etkili bir işlem olduğunu söyledi.

Ortalama 10 yaş gençleştiriyor
Özellikle boyun, göz çevresi, burun kenarları, yanak, ağız bölgesindeki çizgilere, çene ve yanaklardaki gevşeklik ve sarkmalara etkili bir toparlanma imkanı sağlayan ultraterapi, yer çekimi ve yaş almaya bağlı gelişen yüz ve boyun sorunlarına karşı kullanılıyor. Op. Dr. Sarıkaya, gençken “V” şeklinde olan yüz ovalimizin, yaşlandıkça “U “şeklini aldığını ve ultraterapi sayesinde üretilen kolajenin, lifting mekanizmasını da devreye sokarak, yüz ovalinde gençleştirme yaşattığını açıkladı.

Ses dalgalarıyla gelen güzellik
Op. Dr. Sarıkaya, “Bu yöntem ses dalgalarıyla gençleşme yöntemi. Ses dalgaları cilt altı ve cilt üstü dokusuna etki ederek sıkılaşma sağlıyor hem de cildin yaşını sabitleyebiliyor. Ortalama 10 yaş gençleştirdiğini söyleyebiliriz” dedi.

Hiçbir yan etki, ağrı ya da acı hissi yok
Uygulama yapılan bölgeye göre ortalama yarım saat, 45 dakika süren ultraterapi seansı, tek seferlik bir uygulama ve en erken 1 sene içerisinde tekrarlanabiliyor. Hiçbir yan etkisinin olmadığını, üstelik acı ya da ağrı hissinin belirmediğini söyleyen Op. Dr. Sarıkaya, ultraterapi uygulamasından sonra sosyal hayata dönüşün de kısa sürede gerçekleştiğini aktararak; “Ultraterapi, özellikle bayanların rağbet ettiği bir yöntem olarak görünse de erkekler tarafından da tercih edilmeye başlandı. Seansı cilt yapısına göre değişebiliyor. Üç ay süre ile yapılan bir zaman dilimini kapsıyor. Dolayısı ile sosyal hayata dönüş hızı da söz konusu. Yüz germe ameliyatında kendinize 1 ay gibi bir süre ayırmalısınız. Ama bu yöntemle çalışan bayanlar bile öğle tatilinde gelip seansını gerçekleştirip işine geri dönebilir. Ayrıca bu yöntemle botoks kullanmadan, kaş kaldırma, göz çevresi kırışıklıklarını da giderebiliyoruz. Cilt üzerindeki çizgileri azaltabiliyoruz” diye konuştu.

Deneyenler memnun
Ultraterapiyi deneyenler, ağrısız, herhangi bir risk barındırmadığı ve zaman tasarrufu sağladığı için tercih ettiklerini ve son derece memnun kaldıklarını dile getirdiler.

18 Ocak 2015 Pazar

Örümcek ağı yöntemiyle kırışıklardan kurtulun

orumcek_agi_yontemi_kirisiklik_kurtulun
İHA'nın haberine göre yaşlanma ya da genetik faktörler nedeniyle yüzün tamamı ile boyun, kol, göğüs, kalça ve bacaklarda oluşan çizgiler ve sarkıkların, ağrısız bir operasyon yöntemi olan “Örümcek ağı” tekniği kullanılarak daha sıkı ve diri bir cilt görüntüsüne dönüştürmenin mümkün olduğu bildirildi.

Ameliyatsız cilt germe olarak bilinen bu yöntemle, çok ince iğneler içine yerleştirilmiş polidioksanonun cilt içine uygulandığını söyleyen Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. İlker Aydoğan, bu iplerin, sarkan ve gevşeyen noktalarda azalmış olan liflerin yerini aldığından dolayı, “Örümcek Ağı” adıyla anıldığını kaydetti.

Dr. İlker Aydoğan, bu yöntemle ameliyatsız olarak cilde eski gençliğin ve elastikiyetin kazandırılabileceğini belirterek, yöntemin cilt yüzeyinde de tek renk tonu oluşumuna katkı sağlanabileceğini ve genişlemiş gözeneklerin ortadan kalkması gibi faydalar sağladığını söyledi.

Uygulanması basit bir yöntem
Tedavinin basit krem anestezisi ile yapıldığına ve herhangi bir ağrı ve acıya neden olmadığına değinen Dr. İlker Aydoğan, “İşlem ortalama 30 dakika sürüyor. Kullanılan ipler 6 ila 8 ay içerisinde kendiliğinden eriyerek kayboluyor. Kalıcılığı 2 - 3 yıldır. İşlemin basitliği karşısında sağladığı fayda inanılmazdır. Örümcek ağı tekniği uygulanan bölgede mikro kan dolaşımı artarak, tamir mekanizmaları harekete geçer ve ciltte kollajen üretimi uyarısına neden olur” dedi.

Karın bölgesinde de uygulanabiliyor
Örümcek ağı tekniğinin özellikle yüzün tamamı ve boyun olmak üzere kol, göğüs, kalça ve bacaklara da başarıyla uygulanabilen bir yöntem olduğunu ifade eden Dr. İlker Aydoğan, yöntemin doğum sonrası karın bölgesinde meydana gelen sarkmalara karşı da uygulanabildiğini vurguladı. Aydoğan, ''Bu yöntemle alın çizgileri, kaz ayakları, kaş, yanaklar, gülme çizgileri, gözaltı torbaları, sarkmış çene, gıdı gibi birçok bölgede kullanılabilir” diye konuştu.

Örümcek ağı tekniğinin cilt dokusundaki etkilerine dikkat çeken Dr. İlker Aydoğan, “Cildin yenilenmesi, organik ipliklerin bağ dokuda oluşturduğu dayanak, iğnenin oluşturduğu uyarım, yara iyileşmesinin hızlı olması, yara oluşumunun kontrollü bir şekilde meydana gelmesi bu etkiler arasındadır” dedi.

Son şeklini 6 haftada alıyor
Tekniğin iyileşme süreci gerektirmediği için uygulamadan hemen sonra kişilerin günlük yaşama dönebildiğini söyleyen Dr. İlker Aydoğan, tam yapışma ve sağlıklı gergin durma görünümünün, uygulamadan hemen sonra fark edildiğini ancak uygulamanın son şeklini alması ve en iyi görünüme kavuşmasının 6 haftalık bir süreçte gerçekleştiğini belirtti.

Dr. Aydoğan, "Örümcek ağı yöntemi, diğer iple askılama yöntemlerinden daha basit olduğu için, komplikasyon oranı çok daha düşüktür. Başka askılama tekniklerinde bazen ortaya çıkabilen “Asimetri” ve ipin asıldığı yerden kurtulması gibi sonuçlar bu yöntemde görülmemektedir” şeklinde konuştu.

2015’in Moda Trendleri

2015-sonbahar-moda
70’lere yolculuk
2014 yılının en popüler filmlerinden American Hustle, 70’ler stilinin en güzel örneklerinden birine sahne oldu. Bu filmle birlikte moda dünyası da 2015 yaz sezonuna 70’lerin unutulmaz tarzıyla “Merhaba” dedi. Tasarımcıların ilham kaynağı 70’ler oldu. İpekler, süet kemerler, gökkuşağı çizgileri, geniş paça pantolonlar, püsküller, büyük çerçeve gözlükler, yüksek belli pantolonlar, tulumlar ve kuşaklı kemerler ile 70’lerin unutulmaz kült parçalarını yeni sezonda da gardırobunuza eklemeyi unutmayın.

16 Ocak 2015 Cuma

Neem yağı nedir, Nasıl kullanılır?

neem-yagi-nedir-nasil-kullanilir
Neem yağı, temel olarak Afrika ve Asya’da yetişen bir ağaç olan neem ağacının yaprakları ve meyvesinin yağının çıkarılmasıyla elde ediliyor ve kozmetikten tutun da böcek uzaklaştırma yöntemlerine ve tarıma kadar pek çok farklı alanda kullanılıyor. Son yıllarda neem yağını içeren çeşitli kozmetik ürünlerinin ortaya çıkmasının yanında, aktarlarda direkt olarak konsantre yağ şeklinde de satılan bu ürün sayesinde daha güzel hale gelmek de mümkün oluyor.

Bu yağın barındırdığı minerallerin hem cilt için çok faydalı olduğu hem de çeşitli deri hastalıklarına karşı mücadelede etkili bir araç olduğu günümüzde kabul ediliyor. Zira Hindistan’da çok uzun yıllardır kullanılan neem yağı, alerjiler, sivilceler, egzema gibi hastalıklara ve rahatsızlıklara karşı etkili bir korunma ve tedavi olanağı sunuyor. Bu tip rahatsızlıklarla karşılaştığınızda tek yapmanız gereken deforme olmuş bölgenin üstüne arada bir neem yağınızdan sürmek.

Her ne kadar direkt olarak bütün yağın cildinize boca edilmesi önerilmese de, cilt maskenizin içerisine ekleyeceğiniz bir kaç damla neem yağı bile derinizin beslenmesine ve güzelleşmesine yardımcı olacaktır. Temel olarak ölü deriden oluşan saçlarınız için de saç kremlerinize abartıya kaçmamak şartıyla neem yağı eklerseniz daha parlak ve canlı göründüklerine şahit olabilirsiniz.

Cilt tipinden bağımsız olarak bu olumlu sonuçları ortaya koyabilen neem yağı, her ne kadar yenilebilir veya içilebilir olmasa da neem ağacı yapraklarını bulursanız onlarla bir çay da hazırlayabilirsiniz. Bu bitkisel çay hem hastalıklardan korunmanıza yardımcı olacaktır hem de kendinizi daha dinç hissetmenize yardımcı olacaktır.

Eğer direkt olarak neem yağının tüketimine uzak bakıyorsanız, bu yağın kullanıldığı çeşitli nemlendiriciler, bakım jelleri ve şampuanlara da göz atabilirsiniz. Reklam olmaması amacıyla bu ürünlerin ismini direkt olarak vermiyoruz ancak kozmetik mağazalarına ve butiklere uğrayarak bu ürünlerin hepsini kolayca bulabilirsiniz.

Fakat bu yağın bakımsız bir ciltte mucizeler yaratmayacağı da unutulmamalı. En iyi sonuçları elde etmek için günlük cilt temizliğinizi ve bakımınızı aksatmamanız, aynı zamanda sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve sporu da kesinlikle hayatınıza dahil etmelisiniz. Herkese şimdiden bol güzellikler diliyoruz!

15 Ocak 2015 Perşembe

Cildiniz kuruysa yumurta maskesini deneyin

yumurta-aki-maskesi
Kuru cilt probleminiz varsa cildinizin nemlenmesini sağlayacak bu maske tam size göre. Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya'dan, kuru cildinizi yumuşatacak bir maske tarifi...

Malzemeler
Yumurtanın sarısı
1 tatlı kaşığı bal
1 tatlı kaşığı yeşil kil
4 damla lavanta yağını

Nasıl yapılır
Tüm malzemeleri karıştırın ve yüzünüze uygulayın. Bu maskeyi 20 dakika yüzünüzde bekletin. Ardından yüzünüzü önce ılık sonra soğuk suyla yıkayın. Bu formülden düzenli olarak yararlanırsanız kuruluk problemi kısa sürede çözülecektir.