13 Ekim 2014 Pazartesi

Güneş Lekesi İçin Maske

gunes-lekeleri-maskesi
Güneş lekeleri birçok kişinin başına gelebilen ve kişileri ciddi anlamda rahatsız eden lekelerin başında yer almaktadır. İşte bu lekelere karşı kullanabileceğiniz yararlı ve tamamen bitkisel bir maske bulunmaktadır.

12 Ekim 2014 Pazar

Yumurta Akı Maskesi

yumurta-aki-maskesi
Cilt bakımı konusunda daha verimli sonuçlar almak adına çeşitli maskeler yapılmaktadır. Bu maskelerin birçoğu genel olarak bitkisel maskeler olduğu için rahatsız bir biçimde yarar sağlamaktadır.

11 Ekim 2014 Cumartesi

Salatalık Maskesi

salatalik-maskesi
Salatalık maskesi genel olarak birçok kişi tarafından tercih edilen ve doğal olarak kişiye yardımcı olan en temel maskelerden biridir.Peki salatalık maskesi nasıl yapılır?

Malzemeler;
- 2 tutamlık çuha çiçeği,
- Yarım salatalık,
- Bir fincan pirinç unu,

Öncelik ile 2 tutam şeklinde hazırlanan çuha çiçeği tam anlamıyla dövülür. Bu dövülme işlemi çuha çiçeği toz haline gelene kadar devam edilir. Daha sonra ise hazırlanan yarım salatalığın kabukları soyulur. Ardından, hazırlanan pirinç unu ve çuha çiçeği tuzu ile birlikte bütün malzemeler on dakikalık bir süre içerisinde ateşte pişirilir. Ardından istenen cilt bölgesine hafifçe masaj yapılarak hazırlanan karışım cilde uygulanır. 10 – 15 dakika bu karışım cilt üzerinde bekletilir ve daha sonra iyice yıkanır.

10 Ekim 2014 Cuma

Peeling Nasıl Yapılır?

peeling-nedir-peeling-nasıl-yapılır
Peeling in daha önce ölü hücrelerde cildi kurtarma işlemi olduğunu buradaki peeling nedir? makalemizde uzun uzun anlattık. Şimdi etkili ve doğru peeling yapma işleminden ve peeling nasıl yapılır sorusuna cevap vermeye çalışacağız. Umarız aşağıda anlatacağımız peeling yapma yöntemleri ile şimdiye kadar yanlış bildiğiniz doğruları düzeltebiliriz.

Peeling Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Peeling yaptıktan sonra etkisini maximum derece hissetmeniz için cildinizi kullanmamanız gerekir. Bu ne demek? hemen açıklayalım. İnsan gün içerisinde yemek yemeden konuşmaya mimiklere kadar bir çok kez yüz kaslarını kullanır. Bununla birlikte solunum yapan cildimiz de sürekli olarak bize yetişmeye çalışır. Uyumaya çekildiğiniz zaman cildiniz de sizinle birlikte dinlemeye geçer ve o da rahatlar. İşte biz bu anı kullanmalıyız. Doğru ve etkili bir peeling yapmak için mutlaka yatmadan önce uygulamamız gerekir.
Hassas ciltler peeling dahil bir çok uygulama ve etkenden etkilenebilmektedir. Hatta kullandığınız sabunlar bile hassas ciltlerde sorun oluşturabilmektedir. Bu sebeple yapacağınız herhangi bir peeling yönteminde cildiniz beklenmeyen bir tepki verdiğiniz, kabarcıklar, şişmeler veya kızarıklar oluşmaya başladığında derhal peeling yapma işlemini durdurmanız gerekmektedir. Peeling her ne kadar cildimiz için sağlıklı bir uygulama olsa da, peeling içerisindeki bazı maddelerden dolayı hassas cilt tipi bu ürünlere tepki verebilmektedir.
Normalde peeling işlemi sonrasında cildiniz oldukça yumuşak ve taze bir görünüme kavuşması gerekir. Peeling sonrası oluşan kızarıklar kısa bir zaman sonra geçmektedir. Eğer oluşan bu kızarıklar kısa bir süre sonra geçmezse, bununla birlikte kaşıntı gibi bir durum oluşursa uygulamakta olduğunuz peelingi mutlaka durdurmanız gerekmektedir. Çünkü cildiniz için bu peeling uygun değildir. Mutlaka yapmakta olduğunuz peeling e benzer başka bir çeşidini bulacaksınız.
Peeling lerin daha fazla etkilerini görebilmek için banyo yaptıktan sonra denemelisiniz. Çünkü sıcak su buharı ile birlikte cilt yumuşamakta, gözenekler açılmakta ve peeling e hazır hale gelmektedir.
Peeling tekrarı, peeling tarifinde aksi belirtilmediği sürede haftada 1 veya 2 kez yapmanız gerekmektedir. Bu hem peeling in etkisini görmede hem de cildiniz uzun süre korunmasında faydalı olacaktır. Bu madde kuru ciltler için önemlidir.
Peeling içeriği doğal ve yüze uygulanabilir olmalı. Yani içeriği beta hidroksi asit veya meyve özü içermeli. İçerdiği asit oranı mutlaka yüzde 20 den fazla olmaması gerekir.
Uygulayacağınız peeling i kullanmadan önce test etmenizde fayda var. Bunu yaparken yüzünüze sürmeden önce cildin bir kısmında test edebilirsiniz. Herhangi beklenmeyen bir etki göstermediyse diğer taraflara da devam edebilirsiiniz. Bu şekilde cildi hassas olanlar için herhangi bir alerjik durumun önüne geçilmesi demektir.

9 Ekim 2014 Perşembe

Lazer Epilasyon Nedir?

lazer-epilasyon-nedir
Lazer epilasyon en temel anlamı ile, vücut içerisinde herhangi bir bölgede oluşan istenmeyen tüylerden kurtulmak adına, bayan ya da erkek farketmeden bir çok kişinin tercih ettiği bir yöntemdir. Lazer epilasyon sayesinde çok rahat ve hızlı bir biçimde istenmeyen tüylerden kurtulmak mümkün durumdadır.

Hamile Çatlakları İçin Öneriler

hamilelik
Hamilelik dönemi hanımların maksimum derece dikkat etmesini gerektiren yediklerinden giydiklerine kadar her şeyin dikkat süzgecinden geçtiği bir dönemdir. Bu makalemizde hamile bayanların bu dönem içerisindeki cilt bakımının ve özellikle cilt çatlaklarına karşı neler yapabileceğinden bahsedeceğiz.

Hamilelik çok özel ve zorlu bir dönemdir. Anne adayları dünyaya sağlıklı bir bebek getirebilmek için her şeye dikkat etmek zorunda kalırlar. Tabi bu dönemde anne adaylarını bekleyen sürpriz durum vücutlarında yaşadıkları inanılmaz değişikliklerdir. Cilt çatlakları, kilo almalar, sivilcelenmeler bunlardan bir kaçıdır. Bu sebeple hamileyken cilt bakımı daha önemli hale gelmektedir.

Hamilelikte olmazsa olmaz durum şüphesiz cilt çatlaklarıdır. Alınan hızlı kilolar ile birlikte bu hıza ayak uyduramayan cilt esneyemez ve deforme olmaya başlar. Bu çatlaklar işte bu deforme olmanın sonucudur. En çok göğüs, karın ve arka baldır bölgeleridir.

Hamilelik Çatlaklarına Karşı Alınacak Önlemler
Hamilelik çatlakları her ne kadar derinin esnekliği ile ilgili olduğunu söylesek te aslında neden olduğunu ve bazı kişilerden neden çatlak olmadığın tam olarak bilememektedir. Bu sebeple kimi kişilerde hamile çatlaklarında, çatlak kremleri işe yaramamaktadır.

Bu hamile çatlaklarına karşı alınacak ilk önlem tabi ki çatlak kremleri olmaktadır. Çatlaklar başlar başlamaz bu kremleri düzgün olarak aksatmadan kullanılması gerekmektedir. Doğuma kadar devam edebilirsiniz.

Çatlakların nedenlerinden birisi olan hızlı kilo alma ve verme olayı hamile çatlakları için de geçerlidir. Bu sebeple hızlı kilo almamaya özen gösterin hamur işi ve yağlı yiyeceklerden uzak durun.

Hamile çatlakları hızla büyüyen göğüslerde de görülmektedir. Bu sebeple bu çatlak kremlerini göğüslerde de kullanabilirsiniz. Göğüslerinizi sıkmamak için sert ve sıkı olmayan sutyenler tercih etmelisiniz. Eğer göğüsleriniz çok büyükse geceleri yatarken sutyeninizi çıkarıp yatabilirsiniz.

8 Ekim 2014 Çarşamba

Cilt Lekeleri ve Çözüm Önerileri

Cilt-Lekeleri
Çiller yüz ve güneş gören diğer alanlarda görülebilen milimetrik boyutta kahverengi lekelerdir. Daha çok açık renk tenli, özellikle de kızıl saçlı kişilerde görülür. Çillerin ailesel özelliği vardır ve bazen koyu renk tenli kişilerde de rastlanabilir. Tıbbi olarak çillere ‘ efelid ‘ denir.

Derinin boya pigmenti olan melanin, melanosit denen hücrelerden üretilir. Kış aylarında melanin daha az üretilirken, güneşli havalarda fazla üretilir. Üretilen melanin, keratinosit denen etraftaki deri hücrelerine dağıtılır. Çiller yaz aylarında daha belirginken, kışın keratinositler yeni hücrelerle yer değiştirdiğinden, bu mevsimde ya tamamı ile ortadan kalkar ya da renkleri solar.

Genellikle çiller yaş ilerledikçe azalır ve daha az belirgin hal alırlar. Güneşten korumanın dışında tedaviye gerek yoktur.

Lentigolar ( Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri )
Uzun süreli güneş hasarı, orta yaştan sonra kişilerin yüz ve ellerinde kahverengi, büyük ve düz lekelere neden olur. Çillerden farklı olarak kışın solmalarına rağmen, tamamen ortadan kalkmazlar. Sıklıkla yaşlılık lekeleri veya karaciğer lekeleri olarak bilinirler, doğru tanımlama ise solar lentigodur ( Güneş lekesi ).

Lentigolar sıklıkla açık renkli kişilerde görülür, fakat kolay bronzlaşan kişilerde de sıktır. Lentigolar deriyi boyayan melanosit denen hücrelerin artması sonucu oluşurlar.

Zararsız olan lentigoları, kanser olan erken melanomdan ayırmak önemlidir. Eğer bir leke büyüyorsa, birden fazla renk içeriyorsa ve sınırı düzensizse veya herhangi bir şüphe uyandırıyorsa, mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmak gerekir.

Gebelik Lekesi ( Gebelik maskesi, Melasma )
Sıklıkla karşılaştığımız, yüzde görülen koyu lekelerden biri gebelik lekeleridir. Kadınlarda yaygın olarak gebelik, doğum kontrol hapı veya östrojen hormonu kullanılması ile ortaya çıkar. Bu tip lekeler erkeklerde de gelişebilir. En çok alın, yanak ve dudak üzerinde görülür. Öncelikle doğum kontrol hapları kesilmeli, güneşe olabildiğince maruz kalınmamalı, şapka ve güneşten koruyucular kullanılmalıdır. Tedavisinde hidrokinon, azeleik asit veya kojik asit gibi kimyasal renk açıcılar veya günlük uygulanan peeling kremleri kullanılabilir. Ayrıca dermatoloji uzmanı tarafından kimyasal peeling uygulanabilir.

Benler
Ciltteki benlerin gelişim nedeni bilinmemekle beraber, bu benlerin sayısı genellikle kalıtsal olarak belirlenir ve sayıları bir kaç taneden düzinelere kadar varabilir. Sıklıkla erken çocukluk yaşlarında ortaya çıkmaya başlar ve ergenlik çağında sayıları hızla artar. İlk önce küçük yassı noktalar şeklinde ortaya çıkar, daha sonra çapları büyüyebilir. Yıllar geçtikçe kabarıklaşabilecekleri gibi düz de kalabilirler. Benlerin yüzeyi pürüzsüz, pürtüklü, hatta böğürtlen benzeri olabilir, üzerlerinde kalın koyu renkli kıllar bulunabilir. Rengi deri renginden daha koyu renklere kadar uzanan bir çeşitlilik gösterebilir.

Melanom ( Cilt Kanseri )
Evet. Melanom cilt benlerine benzer görüntüde olabilen çok kötü huylu bir cilt kanseridir. Melanomların % 30′ u benlerin üzerinde, % 70′ i de normal deride gelişir. Çok sayıda ben olması, melanom gelişme riskini arttırır. Özellikle 75′ in üzerinde beni olan kişiler melanom açısından sıkı takip edilmelidirler. Ayrıca açık ten rengine sahip olmak, ailede melanom bulunması, uzun yıllar güneşte kalmak riski arttıran faktörlerdir. Bir deri beni, birdenbire ortaya çıktıktan sonra hızla büyür kabarıklaşırsa, boyutu 6 mm’nin üzerinde ise, oldukça koyu kahve veya siyah renkte ise, içinde birden fazla renk barındırıyorsa, sınırları düzensiz, girintili çıkıntılı ise, kanıyorsa bir dermatoloji uzmanına acilen başvurulmalıdır. Cilt kanserlerinden korunmanın yolu güneşten sakınmaktır. Özellikle güneşin yer küreye dik geldiği 10.00 -15.00 saatlerinde güneşe çıkmamak, 15 koruyucu faktörden ( SPF 15 ) yüksek güneşten koruyucuları kullanmak gerekir.

Diğer kahverengi lekeler
Eğer kahverengi lekelerin üzeri pullu ise solar keratoz ( aktinik keratoz ) veya seboreik keratoz olabilir.

Ciltte beyaz lekelerin görüldüğü durumlar nelerdir?
Vitiligo, mantar hastalığı ( pitriasis versicolor ), pitriasis alba ve doğuştan itibaren mevcut olan beyaz lekeler; ciltte beyaz lekelerin görülebildiği hastalıklardır.

Vitiligo nedir?
Vitiligo deriyi boyayan maddenin ( pigment ) kaybı nedeniyle, cildin beyazlaşması ile seyreden bir hastalıktır. Vitiligo vücudun herhangi bir yerini tutabilir. Bu hastalık otoimmün ( vücudun pigment hücrelerine karşı antikor oluşturduğu ) bir hastalıktır. Vitiligosu bulunan hastaların çoğu sağlıklı olmasına rağmen bazı hastalarda guatr hastalığı gibi otoimmün hastalıklar vardır.

Ciltte lekelere neden olan pitriasis versicolor nasıl bir hastalıktır?
Pitriasis versicolor deri yüzeyindeki bir mantarın aşırı üremesi ile oluşan, yaygın rastlanılan bir deri hastalığıdır. Bu aşırı gelişim deride beyaz veya kahverengi renk değişikliğine ve pullanmaya neden olur.

Çocuklarda görülen pitriasis alba nedir?
Pitriasis alba çocuklarda özellikle yüz bölgesinde. üzeri hafif kepekli beyaz lekeler şeklinde görülür. Hastalığın temel nedeni bilinmemekle beraber, atopik bünyeye sahip olmak ve derinin kuru olmasının hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir.

7 Ekim 2014 Salı

Dudak Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?

Dudak-Bakimi-7
Dudaklarınızın güzel görünmesini istiyorsanız herşeyden önce kurumuş ve çatlamış olmamalarını sağlamalısınız. Bunun için yanınızda taşıyacağınız bir çatlak kremini (lipstick) gerektiğinde sürmeniz yeterli olacaktır.

6 Ekim 2014 Pazartesi

Şiş Gözler ve Kırışık Ciltler İçin Tavsiyeler

goz-alti-morluklari-nasil-gecer
Bazı şeyler, şiş gözlerden daha yorgun (veya daha yaşlı) görünmenize neden olabilir. Buna neden olanlar çoğunlukla yorgunluk, vücutta su birikmesi, alerji hatta göz makyajı reaksiyonu bile olabilir. Cildinizi hızlı bir biçimde sıkılaştırmak ve gözlerinizin daha genç görünmesine yardımcı olmak için işte doktorunuzun tavsiyeleri:

Üzüm çekirdeği ekstresini deneyin, caudalie ürünlerinde ve Lancome Vinefit serisinde bulunur. Bazı kişiler, kişisel deneyimlerinden iyi sonuçlar aldıklarını söylemişlerdir ve ön çalışmalar, cilde üzüm çekirdeği ekstresi uygulamanın, vücutta su birikmesi ya da yetersiz dolaşım nedeniyle oluşan gözlerdeki şişlikleri azaltabileceğini ileri sürmektedirler. Ayrıca, cildi pürüzsüzleştirmeye yardımcı olur ve güneşin zararlı ışınlarına karşı koruma sağlayabilir. Geceleri kullanılabilir.

Şiş gözler için çay poşeti
Şişliği çay poşetleriyle azaltın, iki çay poşeti kullanarak bir fincan çay demleyin. Soğuyana kadar çay poşetlerini bir kenara koyun, sonra birkaç dakikalığına gözlerinizin şiş yerlerine yerleştirin. Soğuk nem, şişmeyi 24 saate kadar azaltabilir. Buna ilaveten, çay göz yanmasını azaltan bileşikler olan tanen içermektedir.

Aynı etkiyi, şiş bölgelere soğuk salatalık dilimleri, hatta soğutulmuş kaşık koyarak da elde edebilirsiniz.

5 Ekim 2014 Pazar

Cilt Lekeleri İçin Doğal Maskeler

KONICA MINOLTA DIGITAL CAMERA
Çiller, güneş lekeleri (lentigo), gebelik lekeleri (melasma), bazı iyi huylu cilt benleri, cilt kanseri (melanom), mantar hastalıkları, seboreik keratoz, aktinik keratoz ciltte koyu renkli lekelere neden olurlar. Doğal yöntemler ve bitkisel maskelerle cilt lekelerinden kurtulabilirsiniz.

Cilt lekeleri yaşamımızı tehdit etmemekle birlikte bir takım kozmetik problemlere sebep olmakta, hatta bazı kişilerin sosyal yaşamını da etkileyebilen bir takım psikolojik problemlere yol açabilmektedir.

Malzemeler
- Yarım demet maydanoz
- Yarım fincan yoğurt
- Yarım limon suyu

Maydanoz blenderdan geçirilir ve bir kaseye alınır. İçerisine yoğurt ve limon suyu da ilave edilerek karıştırılır. Yüz ve vücuttaki lekelere maske yapılır, 1 saat bekletilir ve sonra çıkarılır.Sivilce lekeleri için

Her gün cilt bir çorba kaşığı elma sirkesi bir çorba kaşığı su karıştırılır. Bu karışımla cilt sabah akşam bir pamuk yardımıyla temizlenir.

Ayrıca bir parça çöven kökü iki hafta boyunca 250 mlt suyun içerisinde bekletilir, lekelere sürülür. Bu karışım cilt lekelerini ve sivilce izlerini geçirmede çok etkilidir.

4 Ekim 2014 Cumartesi

Göz Altı Morlukları İçin Maske

goz-alti-morluklari-nasil-gecer
Göz morlukların yok olması genelde haftalar sürer.Göz altı morlukları ile toplumda dolaşmak kadar kötü bir şey yoktur.Çünkü tüm insanlanların bakışları sizin üzerinizdedir.Burda vereceğimiz cilt maskesi göz altı morlukların giderilmesinde ve tedavisinde kullanıldığı gibi aynı zamanda çatlamış ciltlerin tedavisindede kullanılabilir.

Malzemeler
1 Çay kaşığı badem yağı
1 Çay kaşığı bal
Badem Yağı ve Bal İyice Karıştırılır. Göz altlarına masaj yapılarak sürülür. 15 Dakika Bekledikten Sonra, ılık su ile ıslatılmış pamukla silinir. Bu bakım her gün uygulanır.

Çatlamış Cilt Tedavisi:
Bu karışım soğuk nedeni ile çatlamış ciltlerdede 10 dakikalığına tüm yüze maske olarak uygulanabilir

1 Ekim 2014 Çarşamba

Lazer Epilasyon Hakkında Merak Ettikleriniz

Lazer-Epilasyon-Zararlari
Lazer nasıl epilasyon yapılır? Neden birden fazla seans gerekmektedir? Tedavi sonrasında iz kalır mı?

Lazer güvenli midir?

Tıbbın önemli teknolojik buluşlarından olan lazer son 30-40 yıldır gelişerek bir çok alanda (göz ameliyatlarından diş dolgusuna kadar) güvenle kullanılmaktadır.Bu kullanım alanlarından bir yenisi de lazer epilasyondur. Doğru vakada doğru lazer ve doz seçilerek güvenli kullanım sağlanır. Lazerin birikici etkisine (Kanser yapıcı) rastlanmamıştır. FDA (Amerikan gıda ve ilaç dairesi) onaylı cihazlar ABD ‘den İngiltere’ye, Avustralya’ya kadar birçok gelişmiş ülkede kullanılmaktadır.

Lazer nasıl epilasyon yapar?
Lazerin epilasyon yapma mekanizması; milisaniyelik atışlarla cilde uygulanan lazer ışını, çevre dokuya zarar vermeden cildi geçerek seçici olarak kıl kökünde yoğunlaşır, burada ısı oluşturur ve kıl kökünü tahrip eder. Birbirini izleyen ortalama 6 seans sonunda uygulama yapılan bölge tüylerden arınır.

Lazerin geleneksel yöntemlere üstünlüğü nedir?
Tüm dünyada yaygın kullanımı ile elde edilen deneyimler, lazerin diğer yöntemlerle kıyaslanamayacak kadar güçlü olduğunu kanıtlamıştır.
Kalıcı olması, yok denecek kadar az acı oluşturması, kısa sürede büyük alanlarda uygulanabilmesi, özel bakım gerektirmemesi diğer üstün özellikleridir

Lazer epilasyon nasıl uygulanır?
Tedavi edilecek alan temizlenir .Bu bölgeleki uzun kıllar kısaltılır. Lazer enerjisi deriden geçip kıl folikülündeki siyah pigment tarafından emilir. Saniyeden daha kısa sürede uygulama alanındaki kıl kökleri etkisiz hale getirilir. Tedavi edilecek alanın genişliğine bağlı olarak işlem birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir. Tedaviden sonra, en fazla iki hafta içinde kıllar kendiliğinden dökülür. İşlemden hemen sonra günlük aktivitelere başlanabilir.

Neden birden fazla seans gerekmektedir?
Vücudumuzdaki kılların, doğum, gelişme ve ölüm gibi farklı yaşam evreleri vardır. Aynı bölgede farklı evredeki kıllar bir arada bulunmaktadır. Kılın lazere en duyarlı olduğu evreyi bulmak için, lazer uygulaması belli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Seans sayısı kişiden kişiye ve aynı kişide farklı bölgelerde değişmekle birlikte ortalama 6 seans sorunu çözümlemeye yeterlidir. Yüz bölgesinde bu sayı 10-15 seansa kadar çıkabilir.

Seans aralıkları nasıl olmalıdır?
Seans araları da kişiye ve uygulama yapılan bölgeye göre değişir. Ortalama olarak yüz bölgesinde 4 hafta, diğer bölgelerde 6-8 haftaya kadar uzayabilir.

Yaz aylarında uygulama yapılır mı?
Bronzlaşmamak şartı ile her mevsimde uygulanabilir. Yüksek faktörlü güneş koruyucuları kullanılarak yaz aylarında uygulama yapılabilir. Tedavi öncesi bronz olunmaması şarttır.

Tedavi sonrasında iz kalır mı?
Lazer epilasyon uygulaması sonucu ciltte kızarıklık görülmesi beklenen bir durumdur. Normalde uygulamayı takip eden birkaç saat ila birkaç gün içerisinde tamamen kaybolur. Hemen epilasyonun ardından ya da öncesinde kişinin güneşlenmesi veya solaryuma girmesi, kalıtımsal pigmentasyon problemi bulunması gibi özel durumlarda ciltte açık veya koyu renklenmeler görülebilir.

Nadiren su toplaması ve yanık oluşabilir. Genel olarak bu durumlar geçicidir ve zaman içerisinde geride hiçbir iz bırakmadan kaybolur.

27 Eylül 2014 Cumartesi

Ciltte 25 yaş dönüm noktası

cilt-bakimi-zararlari
Vücudunuzu kaplayan, düzenli olarak bölünebilen ve birbirine sıkı sıkıya bağlı, sağlam cilt hücreleri ile doğarsınız. Ancak cilt sadece koruyucu bir zarf değildir. Tıpkı akciğerleriniz, karaciğeriniz ve beyniniz gibi onun da işlevleri ve yapması gereken görevleri vardır. Vücut ısınızı düzenler, duyularınızı iletir, soğuk bir esintiyi hissedebilmenizi ya da sıcak bir ocaktan uzaklaşmanızı sağlayarak yanmanızı engeller.

Ayrıca cilt, önemli bir savunucudur. Narin genetik yapısını radyasyondan korumak için pigment üretir. Bazı cilt hücreleri, asker görevi görerek saldırganlara karşı koruma sağlar. Gerektiğinde diğer hücreleri koruyucu protein salgılamaları için alarma geçirir ve vücudun bağışıklık sistemini uyarır. Cilt, görevlerini yerine getirirken aynı zamanda kendini de kuvvetlendirir.

Yağ bezleri sebum salgılayarak, cildin üzerine tutunan yağlandırıcı bir etki yaratır ve dahili nemlendirme sisteminin nem düzeyini dengede tutmasını sağlar. Cilt sürekli kendini onardığı ve yenilediği için eskimez veya bozulmaz. Serbest radikalleri bastırmak için doğal antioksidan dolaşımı yaratır ve her bir hücreye ihtiyacı olanı verebilmek için besinleri parçalayarak önemli moleküllere ayrıştırır.

Deri en büyük organdır
Vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 16'sını oluşturan deri, en büyük organdır. Yüzünüzde bulunan derinin her 25.4 milimetre karesinde yaklaşık 65 tüy, 100 yağ bezi, 650 ter bezi, 78 sinir alanı ve 19 kılcal damar bulunur. Cilt bir çeşit fabrikadır. Cildin; hücre ve onları bir arada tutacak materyalleri üretmek için şeker, su ve proteinlere ihtiyacı vardır.

Metabolizmasını korumak için yağ ve amino asitlere, yapısını korumak için B vitaminlerine, mikro minerallere ve bunun gibi başka şeylere ihtiyaç duyar. Ayrıca bu yapıların bir çeşit biyolojik paslanma durumuna maruz kalmasını önlemek için de antioksidanlara ihtiyacı vardır. Diğer organlarınızın aksine cildiniz göz önündedir. En azından cilt yüzeyini gözle görebilirsiniz. Renginden ve yapısından cildin canlı ve sağlıklı olup olmadığını bir bakışta söyleyebilirsiniz. Aynı zamanda kaç yaşında olduğu ile ilgili tahminde de bulunabilirsiniz. Hepimiz hayata, benzer yapısal ve hücresel donanımla başlarız.

Bir bebeğin nemli, yumuşak, pembemsi tombul yanakları karşı konulmaz güzelliktedir. Çoğu zaman bu güzelliği dokunarak hissetmek isteriz. Her ne kadar zamanla ergenlik sivilceleri bozulmalara neden olsa da cilt, diriliğini ve canlılığını 25 yaşına dek korumaya devam eder. Fakat bu noktadan 60 yaşına kadarki süreçte cilt fark edilir bir çöküş yaşar.

Yaşlanan cildin rengi matlaşarak sararır
Destekleyici yastık görevi gören yağ yapı, kemikler ve altındaki dokular büzüldüğü için yaşlı bir insanın cildi incelir ve gerilir. Cilt alttaki kaslardan ve yüzdeki dokulardan ayrıldığında alın, elmacık kemikleri ve çene çizgisinden aşağı sarkar. Rengi matlaşır, hatta sarımsı bir hal alır. Yüzeyinde koyu lekeler ve karaltılar ortaya çıkar.

Bu da bazı pigment üretici hücrelerin yaşlandığını ve diğerlerinin de kaybı telafi etmeye çalıştığını gösterir. Ancak her yaşlı insanın cildi böyle görünmez. Yaşlı olduğu halde cildi hâlâ güzel olan birini düşünün. Elbette, yağlarda kaybolmalar ve dolayısıyla ve bazı sarkmalar oluşmuştur, ancak cildin rengi belirgindir ve sağlıklıdır.

Cildinize nasıl baktığınız önemli
Ebeveynlerinizden aldığınız genler yaşlandığınızda cildiniz de dahil olmak üzere tüm organlarınızın nasıl çalışacağını büyük ölçüde belirler. Genetik faktörleri saymazsak, cilt yaşlanmasında en önemli etkenin; kendinize içeriden ve dışarıdan nasıl baktığınız olduğunu düşünüyorum. Kalıtımsal miraslarınız başlangıç noktası olabilir ancak miras olarak aldığınız genlerin risklerini değiştirebilirsiniz.

25 Eylül 2014 Perşembe

Demet Kutluay - Kakule Çayı

kakule-cayi
Kakule çayı faydaları anlatmak bitecek gibi değil. Mide bulantısı, gaz ve şişkinliğe iyi geliyor.Baş ağrısı ve soğuk algınlığında da etkili bir bitki. Ayrıca hezayıflamaya yardımcı oluyor. Sağlığa bir çok faydaları var.

Sağlığa bir çok faydaları var.
Sinizüte iyi gelir, gaz sancısı ve hamsızlığa birebirdir.Nefisi açar, geniz akıntısına faydalıdır.
Ayrıca Kakule çayının bir diğer özelliği de Aynen kahve gibi uyarıcı etkisi vardır. Ve kahve gibi de çarpıntı yapmaz.
Zinde kalmak için 3-4 Kakule çekirdeğini ağzınıza atın zinde kalın.

Aktara gittiğinizde çok kuru ve kararmış olan kakuleyi almayın, rengi yeşile çalan kakule idealdir.

Demet Kutluay’ın Kakula Çayı tarifi
Bir miktar portakal kabuğunu, ve bir miktar tarıçını kakule çayı ile kaynatın ve afiyetle için.

24 Eylül 2014 Çarşamba

Süt Kesiği İle Vücut Bakım

sut-kesigi
Aşağıdaki karışımı blenderdan geçirin... Karışımı afiyetle tüketin. Selülit ,kilo problemi olanlar sabah kahvaltılarında tüketebilirler... Vücudu sıkılaştıran süper bir karışımdır... Çocuklar, ergenler, orta yaşlılar ve yaşlılarda güvenle kullanabilirler.

Malzemeler:
1 su bardağı süt kesiği, (Süte limon sıkıp, kestirdikten 1 tutam sonra suyunu süzerek elde edebilirsiniz).
- Maydanoz,
- Bir kaç dal dereotu,
- 1 kaşık bal,
- 1 bardak ayran,
- 1/2 çay bardağı su

23 Eylül 2014 Salı

Ayaklarınızın bakımını ihmal etmeyin

iyon-Ayak-Detoks-ile-Toksinlere-Elveda
Diz, dirsek ve topuklar vücudun sürtünmeye en fazla maruz kalan bölgeleridir. Bu nedenle de kısa zamanda sertleşerek, kurur ve koyu bir renge bürünürler. Bu görüntüyü sadece 3 adımda yok edebilir, ipek gibi bir cilt, yumuşak diz, dirsek ve çatlaksız topuklara kavuşabilirsiniz.

Ovun
Diz, dirsek ya da ayak topuklarınızı avucunuza aldığınız bir miktar temizleme ürünüyle temizleyin. Uygulama yaptığınız bölgeyi yumuşacık bir sünger ya da bez yardımıyla yuvarlak hareketlerle yavaşça ovalayın. Böylece o bölgedeki ölü hücrelerden arınmış olacak ve daha parlak ve yumuşak bir görünüm elde edeceksiniz.

Soyun
Yalınayak gezmek ayaklarınızda çatlak oluşumuna neden olabilir. Bunu önlemek için, banyo sırasında ponza taşıyla topuğunuzu iyice ovalayın. Diz ve dirseklerinizde oluşan sert tabakayı yok etmek için ise, badem yağının içine eklenmiş bir tatlı kaşığı limon suyunu beze sürüp o bölgeye sarın ve 20 dakika bekleyin. Hem renginin açıldığını hem pürüzsüz olduğunu göreceksiniz.

Nemlendirin
Sürtünmeye en çok maruz kalan diz, dirsek ve topuk bölgelerinde oluşan çatlakları ve sertleşmeleri yok etmek için nemlendirici bir yöntem. Bunun için, bal ve badem yağı kolaylıkla ulaşabileceğiniz mükemmel birer yardımcı. Her banyodan sonra bu bölgelere sürmeyi ihmal etmezseniz yumuşak ve pürüzsüz bir cilde sahip olacaksınız.

22 Eylül 2014 Pazartesi

Saç Tipinize Uygun Bakım Önerileri

lob-sac-kesimi
Saçlarınız için en önemli tek şey temel bakımdır. Saçlarınızın kırılmaması ve dökülmemesi için ıslak bırakmayın ve mümkünse kırıklarınız varsa eğer kuaförünüze gidip saçlarınız kestirin. Yıpranmış, kuru ve güçsüz saçları; yumuşak ve sağlıklı bir hale getirmenin zamanı geldi.

• Kuru ve Kıvırcık Saçlar: Saçı her gün yıkamak,saçı kuru ve kıvırcık yapar.Belli günlerde saçlarınızın parlaması için saç uçlarına saç kremi ile birlikte bakım uygulayın. Eğer kafa deriniz yıkamalar arasında çabuk yağlanıyor ise şampuanı saç tepenize uygulamaya ve saç kremini saç uçlarına uygulamaya özen gösterin.

•Yağlı Saçlar: Yağlı saçlar için üretilmiş şampuan ve saç kremini kullanın,talk pudrası ile kafa derisine parmak uçlarınız ile masaj yapın ve saçlarınızı tarayarak pudrayı yayın. Yağ azaltıcı aloe vera bakımı saçınızda biryantin olduğu zaman daha elverişli olacaktır.

•Güçsüz, Düz ve İnce Saçlar: Eğer saçlarınız çok ince ise az arıtıcı formüllü bebek şampuanını kullanın. Saçınıza zarar vermeden kıvırcıklaştırmak için saçlarınız iyice nemini aldıktan sonra bigudileyin ve 10-20 dakika bekletin. Eğer buklelerinizin belirgin olmasını istemiyorsanız saçlarınızı yıkadıktan sonra saç şeklindeki tokalardan takabilirsiniz. Eğer bigudi kullanmanız gerekiyorsa saçınıza nazik bir şekilde buhar sıcaklığı uygulayın.

•Yıpranmış Saçlar: Yıpranmış saçlar, genellikle boya ve perma gibi kimyasal işlemler sonrası ortaya çıkar. Kına gibi doğal alternatifler saçı çok fazla yıpratmaz. Güneş ışınları ve çevre kirliliği de saçların kuru,kolay kırılır ve zayıf olmasına sebep olur. Saçın ıslak olması en güçsüz halidir. Saçınızı kuruyunca tarayın ve geniş dişli bir tarak kullanın.

•Yüzücülerin Saçları: Yüzücüler deyince aklımıza yeşil,kuru ve klorlanmış saçlar gelir.Bu yüzden bone kullanın ve havuzdan çıkınca mutlaka saçınızı şampuanlayın ve kreminizi kullanın. Haftada bir kere yüzücüler için üretilmiş derin koruyucu bakım ürününü kullanın.

21 Eylül 2014 Pazar

Mevsime Göre Saç Bakımı

saç_bakımı
Daha güzel saçlara sahip olmak herkesin hayali... Ancak bu hayale ulaşabilmeniz için biraz çaba gerekir. Yeter ki saçlarınızın ihtiyaç duyduğu bakımı doğru zamanda uygulayın, farkı hissedeceksiniz.

Değişen mevsimlerle birlikte vücudumuzu korumak için giysilerimizi, cildimizi korumak için cilt bakım ürünlerimizi değiştiririz. İşte tıpkı bu örneklerde olduğu gibi saçlarımızın da ilgiye ve korunmaya ihtiyaçları vardır. Her saç, farklı mevsimlerde farklı bir bakıma ihtiyaç duyar... Çünkü farklı problemler farklı çözümler gerektirir...

Bahara ışıltılı saçlarla girin
Bütün bir kış boyunca eğer saçlarınıza özel bir itina göstermediyseniz, şimdi onların kurumuş ve yıpranmış olduklarını eminiz fark etmişsinizdir. Bu nedenle bahar ayları saçlarınız için bayram havasında geçmeli. Zira eğer onları güçlendirecek ve canlandıracak formülleri bulamazsanız, yazın kavurucu güneşi saçlarınızı daha da içinden çıkılmaz sorunlara itecektir. Ekstra bakımlarla saçlarınızı kurtarmak için önünüzde 3 aylık bir bahar dönemi var. Peki, öncelikle ne yapmalısınız? Unutmayın ki saçlarınızın da cildiniz gibi yeniden yapılanmaya ihtiyacı vardır. Saçlarınızın iç yapılarında, geçirdikleri işlemler karşısında zayıflamalar meydana gelir, saç boyları ve uçlarında çatallaşmalar olur. Artık saçlarınız kırılmaya daha da fazla müsaittirler. Bunun sonucunda ise esneklik ve güzelliklerini kaybederler.

Saçlar uzadıkça yıpranma oranları artar. Çatallaşmalar saçların uçlarından başlayarak üst noktalarına doğru tırmanır. Bu türden sorunlarla karşılaştığınızda ilk iş olarak bir kuaföre gidip, saçlarınızdaki kırıkları aldırmalı ve hatta saç boyunuzu sağlıklı kısımlarına kadar kısaltmalısınız. Daha detaylı ve profesyonel bir yardım için saç bakım merkezlerine başvurabilirsiniz. Saç boyunuz kısaldıktan sonra onları bir süre için aşırı fön ısısından korumaya çalışın. En azından kendilerini biraz olsun toparlayıncaya kadar. Bu arada saç türünüze uygun bakım ürünleri kullanmayı da ihmal etmemelisiniz.

Yaz aylarında özel koruma
Yaz aylarında saçlarınızın en büyük düşmanları; güneş ışınları ile deniz ve havuz suları... Bütün bu zararlı etkenler saçlarınızın kurumasına, renklerinin açılmasına ve uçlarının kırılmasına neden oluyorlar. Dolayısıyla saç uzmanları deniz ve havuza girerken bone kullanımını öneriyorlar. Böylelikle saçlarınız deniz suyunun tuzundan ya da havuzun klorundan etkilenmiyor, saç renginiz düzensiz bir biçimde açılmıyor. Yaz mevsiminde özellikle boyalı saçlara sahipseniz bone kullanımını ihmal etmemelisiniz. Zira boyalı saçlar, havuz suyuyla temas ettiklerinde ortaya hiç de iç açıcı görüntüler çıkmıyor. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan UV filtreli, koruyucu özellikli şampuanlar ve bakım ürünleri de saçların doğal yapısını korumada etkili oluyorlar.

Sonbaharda saç dökülmelerine dikkat!
Deniz, klor ve güneşin saçlar üzerindeki yıpratıcı etkilerinden bahsetmiştik. Dolayısıyla yaz mevsiminde korumasız bırakılan saçları sonbaharda, kötü bir görünümle birlikte sağlık sorunları bekliyor. Zira mevsim değişikliği zaten saçların dökülmelerine yol açıyor. Kuru ve cansız saçlar ise mevsim değişikliğinin etkilerinden fazlasıyla nasiplerini alıyorlar. Saçlar matlaşıyor, saç boylarında ise çatallaşma ve kırılmalar göze çarpıyor. Bütün bunları engellemek için yaz aylarında saçları korumak gerekiyordu. Peki, şimdi ne yapılabilir?

Öncelikle saçlarınızın durumu gerçekten çok kötüyse bir saç uzmanına görünmenizi tavsiye ederiz. Büyük bir ihtimalle saç boylarınızı mümkün olduğu kadar kısaltmanız gerekecek. İkinci aşamada ise yoğun nemlendiricili bakım maskeleri saçlarınızın imdadına yetişecek. Düzenli olarak saç dökülmesine karşı güvenilir bir ürünün kullanılması da kaçınılmaz. Böylelikle hem saçlarınızı yazın bıraktığı kötü izlerden kurtaracak, hem de kış aylarına karşı güçlendirmiş olacaksınız.

Saçlarda kış bakımı
Soğuk kış aylarında saçlarınızı bekleyen koşulların mükemmel olduğu söylenemez. İsli ve ağır havadan yalnızca cildiniz değil, saçlarınız da etkilenir. Soğuğun ne derece büyük bir düşman olduğunu anlamak için aynaya bakmanız yeter. Hele bir de saçlarınız sağlıklı değilse, o zaman işiniz var demektir. Sonbaharda başlayan saç sorunları, kışın gelmesi ile birlikte giderek artar. Örneğin; yağlı saçlardaki yağ oranı yükselir, kuru saçlar ise daha da kurur. Mevsim değişikliğinin saç dökülmesini hızlandırdığı yine unutulmamalıdır. Kış aylarında saçlarınızı yıkadıktan sonra iyice kurutmadan dışarı çıkamazsınız ve doğal olarak yoğun fön ısısı da saçlarınıza zarar verebilir. Peki, saçlarınızı bütün bu olumsuz etkenlerden korumak için neler yapabilirsiniz? İşte size bazı ipuçları...

Saçlarınızı daima az şampuan kullanarak yıkayın, çok fazla şampuan kullanıldığında saçlarınız daha temiz veya bakımlı olmuyor. Buna karşın fazla miktarda kullanılan şampuan iyi durulanamadığı takdirde kepek sorunuyla karşı karşıya kalıyorsunuz: Avucunuza aldığınız şampuanı bir miktar ılık suyla sulandırıp, saçlarınıza güzelce yayın.

Saçınızı yıkadıktan sonra mutlaka bakım yapan bir saç kremi uygulayın. Kremi henüz nemli saçlarınıza yaydıktan sonra, yumuşak bir havlu yardımıyla tampon yapın. Etkisini göstermesi için en az 2 dakika kadar bekleyin.

Nemini kaybetmiş her boyda saça, özellikle uç kısımlara özen göstererek maske uygulayabilirsiniz.

Maskenin etkisini artırmak için, saçınızda beklettiğiniz süre içinde neler yapabilirsiniz? Başınıza bir bone giyin. Sıcak bir ortamda, örneğin kalorifer yanında oturarak bekleme süresini doldurun.

Konsantre ürünler veya ampul kullanıyorsanız, kutu üzerinde belirtilen doza mutlaka uyun. Saç derisine parmak uçlarınızla uzun uzun masaj yaparak iyice nüfuz etmesini sağlayın. Böylece saçınız kısa süre içinde yaz aylarında kaybettiği eski güç ve yumuşaklığına kavuşacaktır.

20 Eylül 2014 Cumartesi

Boyalı Saçların Bakımı

boyali-saclara-bakim
Hayatının bir döneminde saçını boyamayan hemen hemen yok gibi... Oysa iş sadece boya yapmakla kalmıyor, sonrasında boyalı saça gerekli özeni göstermek gerekiyor. İşte boyalı saçların bakımıyla ilgili başlıca soruların yanıtları...

1. Boyanırken saç temiz mi yoksa kirli mi olmalı?
Saçınızın temiz ya da kirli olması farketmez. Her iki durumda da iyi sonuç alabilirsiniz. Ancak boya yapmadan önce saçınızda jöle, biryantin, sprey, köpük gibi saç şekillendiricileri varsa fırça yardımıyla temizlemelisiniz. Çünkü şekillendiriciler saça yeterli miktarda boyanın nüfuz etmesini engeller. Boyanın kalıcılığı kısa süreli olur.

2. Saç boyası saçı döker mi?
Boya, saçı dökmez. Mevsim değişikliği, fizyolojik rahatsızlıklar, düzensiz beslenme gibi koşullar saçın dökülmesine neden olur.

3. Cilde bulaşan boyalar nasıl temizlenir?
Saç boyasını uygulamaya başlamadan önce saç diplerine nemlendirici krem uygulanabilir. Bekleme süresi sonunda saçlar yıkanmadan önce veya yıkandıktan sonra nemli bir pamukla boyanın ciltten temizlenmesi kolaylaşır. Nemlendirici krem uygulaması unutulursa, sabunlu bir bez ya da pamuklu yardımı ile boya temizlenebilir.

4. Kaş ve kirpik boyanabilir mi?
Kaş ve kirpikler hiçbir boya ile boyanmaz. Eğer kaşlarınızı boyamak istiyorsanız, özel olarak hazırlanmış kaş- kirpik boyalarını kullanın.

5. Boya ne kadar zamanda uygulanmalı?
Saç, ayda yaklaşık 1 cm uzar. 4 ila 5 hafta ara ile saç diplerini boyamak ve saç uçlarına rötuş yapmak gerekir.

6. Kına olanlar boya yapabilir mi?
Kına saçı kaplar ve saç üzerinde bir tabaka oluşturur. Kınayı saçtan çıkarmak ise mümkün değildir. Bu nedenle saçınızda kına varsa saç boyası kullanmayın.

7. Saç renginin daha belirgin olması için saç boyasından fazla oksidasyon kremi kullanılırsa ne olur?
Boya kutusunun içindeki reçetede yazılan miktar ve oranlar en sağlıklı sonucu almak için idealdir. Bu nedenle farklı bir karışım tavsiye edilmez.

8. Renk seçerken nelere dikkat etmeli?
Saçı renklendirmeden önce istenen sonuca ulaşmak için elde edilmek istenen rengin çok iyi saptanması gerekir. Renk saptaması yaparken daha önce boyanmamış saçlar için; saçlarda beyaz yoksa veya azsa, doğal renginden bir ton açık renk seçilmelidir. Daha önce boyanmış saçlar aynı renge veya koyu renge boyanabilir. Ancak boyalı saçları olduğundan daha açık renge boyamadan önce dekolore (saçın rengini açma) işleminin uygulanması gerekir. Bu şekilde arzulanan saç elde edilmiş olunur.

Saçlarınızın parlak ve sağlıklı kalmasını sağlayan bakım tavsiyeleri.Saç bakım ürünlerini kuru saça değil, nemli saça uygulayın. Böylelikle daha kısa sürede, daha iyi sonuç alırsınız. Saçınızdaki dalgaları canlandırmak için, saç köpüğünü tenis topu büyüklüğünde elinize sıkın ve diplerden dışa doğru nüfus etmesini sağlayın. Eğer saçınızı yıkayacak vaktiniz yoksa ve saçınız kısaysa, saçınızı biraz ıslatın, geriye doğru tarayın ve sadece alnınızın üstündeki saçlara sprey sıkın. Eğer saçlarınız uzun, kalın telli ve düzse, at kuyruğu yapmanızı tavsiye ederiz.

Eğer uzun ama sorunsuz saçlara sahipseniz, o zaman kafanızı yere doğru eğin, saç spreyi sıkın ve saçlarınızı geriye doğru atın. Topuz yapmayı da düşünebilirsiniz. Eğer saçlarınızın kısa sürede düzene sokulmaya ihtiyacı varsa, saçlarınızı yıkayın ve sadece kahküller ile yüzünüzün üzerine dökülen kısımlara fön çekin.

Bayanlar kendi görüntünüze uygun saç kesimi için eğer herhangi bir fikriniz yoksa ve kararsızsanız kendi kuaförünüze güvenin ve kendinizi ona bırakın... İster inanın ister inanmayın bacak bacak üstüne atıp, karışmadığınızda kesim sonrasında farklı ve farklı bir görüntüye kavuşabilirsiniz.

İlk defa gittiğiniz bir kuaföre öncelikle Saçlarınızı boyatmadan, düzleştirmeden veya perma yaptırmadan önce, saçlarınızın yapısıyla ilgili konuşun. Bu uygulamaları daha önce yaptırdıysanız ve herhangi bir sorunla karşılaştıysanız anlatın. Böylece kuaförünüz saçınıza uygulayacağı malzemelerle ilgili daha kolay karar verebilecektir.

Her yıkamadan sonra saçlarınızın rengi giderek solar...

Haftada iki kere saç rengini artıran ve kökleri güçlendiren bir şampuanla masaj yaparak uygulayın

Daha çok parlaklık için daha az şampuan... Saçlarınız yağlanmadıkça her gün yıkamayın. Saçları hergün şampaunla yıkamak saçları koruyan, besleyen ve parlak gösteren doğal yağını yok eder. Eğer saçlarınız kuru, yıpranmış ve boyalıysa saçlarınızı 2 gün yıkamayın. Eğer saçlarınız normalse bir veya iki gün yıkamayabilirsiniz. Saçlarınız şeklini kaybediyorsa sadece su ile durulayın.

Her zaman saçlarınızı yıkarken masaj yaparak yıkayın bu kan dolaşımınızı hızlandırarak saç köklerinin hızlı uzamasını sağlar...

Saç bakım ürünlerini kuru saça değil, nemli saça uygulayın. Böylelikle daha kısa sürede, daha iyi sonuç alırsınız. Saçınızdaki dalgaları canlandırmak için, saç köpüğünü tenis topu büyüklüğünde elinize sıkın ve diplerden dışa doğru nüfus etmesini sağlayın. Eğer saçınızı yıkayacak vaktiniz yoksa ve saçınız kısaysa, saçınızı biraz ıslatın, geriye doğru tarayın ve sadece alnınızın üstündeki saçlara sprey sıkın.

Eğer saçlarınız uzun, kalın telli ve düzse, at kuyruğu yapmanızı tavsiye ederiz. Eğer uzun ama sorunsuz saçlara sahipseniz, o zaman kafanızı yere doğru eğin, saç spreyi sıkın ve saçlarınızı geriye doğru atın. Topuz yapmayı da düşünebilirsiniz.

Eğer saçlarınızın kısa sürede düzene sokulmaya ihtiyacı varsa, saçlarınızı yıkayın ve sadece kahküller ile yüzünüzün üzerine dökülen kısımlara fön çekin.

19 Eylül 2014 Cuma

Menekşe Yağı İle Saç Bakımı

menekse-yagi-sac-bakimi
Saçlarımızın güzelliğimizin tamamlayıcısıdır. Kadın olsun erkek olsun saçlarıyla uğraşır canlı ve bakımlı görünmesi için ellerinden geleni yaparlar. İşte size canlı ve gür saçlar için 2 öneri.

Saç Dökülmelerine karşı
Özellikle saç dökülmelerinde kullanılan en eski metotlardan biri olan menekşe, saça eski canlılığını kazandırır.
Sadece saç dökülmelerinde değil,saçlarınızın canlı ve sağlıklı olması için de menekşe yağından faydalanabilirsiniz..
Bir çorba kaşığı susam yağını, iki çorba kaşığı menekşe yağı ve bir yumurta sarısıyla karıştırıp saç diplerinize sürüp1 saat bekletin ve yıkayın. Bu kürü haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.

Yapısal olarak zarar görmüş ve çok fazla hırpalanmış saçlar için:

İkinci ve yine çok etkili bir formül ise; 40ml. hintyağı ile 20ml. tatlı badem yağını karıştırıp benmari usulü(buharda) ısıtın. Isınan bu karışımı saç diplerinize ve uçlarına iyice yedirip bir saat bekletin ve yıkayın. Son durulama suyuna(1 litre) 5 damla badem yağı damlatın ve 1 çorba kaşığı da elma sirkesi ekleyiverin. Bu su ile saçlarınızı durulayın. Badem yağı sirke ile dengelendiği için, bitlenmezsiniz.Saçlarınız pırıl pırıl ve yumuşak olur. Saç dökülmeleriniz de bu yağ bakımını uyguladıkça ortadan kalkacaktır..!

Sirke kokusunu ise düşünmeyin, 1 litre suda hiçbir şey gibidir. Koksa da bir müddet sonra kokusundan eser kalmaz.

Küçük bir not : Hem menekşe yağı içeren formülü, hem de badem yağı içeren ikinci formülü kullanayım derseniz; hafta içerisinde bir gün menekşeli olanı, bir başka gün de badem yağlı olanı uygulayabilirsiniz.

Saç bakımını evde kediniz yapın...

dogal-sac-maskeleri
Saçlarnız dökülüyormu? Kepek mi var? Cansız ve mat mı görünüyor. İşte saçlarınız için derlediğimiz saç bakım maskelerini deneyin...

1. Kalendula, papatya vb. karışımı – kepeklerden arındırır ve saç köklerini güçlendirir.
Kalendula - 2 yemek kaşığı
Papatya - 2 yemek kaşığı
Lavanta Çiçeği - 1 yemek kaşığı
Kekik Otu - yarım yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 1.5 litre kaynar su ekleyin, üzerini kapatıp 20 dakika demlemeye bırakın. Saçlarınızı bu karışımla yıkayın. Bu karışım açık renkli saçlar için uygundur. Saçları kepekten arındırır ve saç köklerini güçlendirir.

2. Şerbetçiotu kozalağı, devetabanı vb. karışımı – kepekleri temizler, kan dolaşımını hızlandırır, saç dökülmesini durdurur.
Devetabanı yaprakları - 2 kaşık
Meşe kabuğu - 2 kaşık
Şerbetçi otu kozalağı - 2 kaşık
Nane - 1 kaşık

Bitkilerin üzerine 2 litre kaynar su ekleyin, üzerini kapatıp 2 saat demlendirin. Saçlarınızı bu karışımla yıkayın ve kurutmadan kendi halinde kurumaya bırakın. Bu karışım için ikinci bir reçete daha var: bitkilerin üzerine 1 litre kaynar su ekleyin, 1 saat demlendirin, soğutup süzün, saçlarınıza ve saç diplerinize pamuk yardımıyla uygulayın, saçlarınızı eşarp veya atkıyla sarın, 15-20 dakika bekletin. Daha sonra kalan karışımı saçlarınızın tamamına yedirin, kurumaya bırakın.

3. Isırgan otu kökü ve Latin çiçeği meyveleri karışımı – kan dolaşımını hızlandırır ve kepek oluşumunu önler.
Eşit miktarda ısırgan kökü ve latin çiçeği meyvelerini karıştırın, 0.5 litre alkol ekleyin, 1 ay bekletin. 5 günde bir şişeyi çalkalayarak karıştırın. Haftada 2 defa bu karışımı saçlarınıza uygulayın.

4. Isırgan otu – saç derisi kaşıntısına karşı.
250 ml elma sirkesini kaynama derecesine kadar ısıtın (ama kaynatmayın) ve içine bir avuç dolusu ince kıyılmış ısırgan otu yaprağı ekleyin ve soğuyana kadar demlendikten sonra süzün. Saçları kafa derisine masaj yaparak durulayın.

5. Devetabanı, papatya ve sarı kantaron karışımı – haftada 2-3 defa kullanılır.
Devetabanı yaprakları - 2 yemek kaşığı
Sarı kantaron - 1 yemek kaşığı
Papatya - 1 yemek kaşığı

Bitkileri karıştın, 1 litre sıcak su ekleyin, demlendirin, soğumaya bırakın. Bir pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın. Saçlarınızı yıkamadan kurumaya bırakın, bu karışımı haftada en fazla 2-3 kez kullanabilirsiniz.

6. Atkuyruğu ve ısırgan otu kökü karışımı
Tarla at kuyruğu - 1 yemek kaşığı
Isırgan kökü - 1 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 5 kaşık alkol ekleyin, kapatın, karanlık bir yerde 1 hafta muhafaza edin. Sonra süzgeçten geçirin. Saçlarınızı yıkamadan önce pamuk yardımıyla maske olarak uygulayın.

7. Pıtrak ve devetabanı karışımı. – saçların ipeksi, dolgun olması için kullanılır.
Pıtrak otu - 3 yemek kaşığı
Devetabanı yaprağı - 2 yemek kaşığı
Ihlamur çiçeği - 1 yemek kaşığı
Nane yaprağı ve çiçeği - 1 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 1 litre sıcak su ekleyin, kapağını kapatın, 40 dakika demlendirin, ılık karışımla saçınızı yıkayın.

8. Adaçayı, gül vb. karışımı
Adaçayı yaprağı - 2 yemek kaşığı
Karahindiba yaprağı - 1 yemek kaşığı
Dul avrat yaprağı - 2 yemek kaşığı
Gül yaprağı - 1 yemek kaşığı
Lavanta çiçeği - 1 yemek kaşığı

Bitkileri karıştırın, 2.5 litre kaynar su ekleyin, üzerini kapatın, soğuyana kadar bekletin. Karışımla saçlarınızı yıkayın.

9. Havuçlu limonlu karışım – mide, böbrek rahatsızlığından dolayı saç sorunu yaşayanlar kullanabilir
Havuç suyu - 3 yemek kaşığı
Limon suyu - 6 damla

Karıştırın ve saçları kötü uzayan çocuklarınıza içirin. Havucu bol miktarda kullanın, haşlayın, havuç köfteleri yapın, havuç çayı demleyin. Bunları iç organ rahatsızlığından dolayı saçları sorunlu uzayan kişilerde kullanın.

10. At pıtrağı, eğir ve söğüt reçetesi. – kuru ve yağlı saçlar için uygundur
At pıtrağı kökü - 2 yemek kaşığı
Eğir kökü - 1 yemek kaşığı
Söğüt kabuğu - 1 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine yarım litre ayçiçeği yağı ekleyin, üzerini kapatıp 7 gün karanlık bir yerde saklayın. Daha sonra sıcak buharda 10 dakika tutun, 3 saat daha bekletin. Sonra süzüp kavanoza alın. Saç derisine haftada 2-3 kez uygulayın.

11. Soğan kabuğu, eğir kökü ve hatmi kökü karışımı. – saçlara ipeksi görünüm verir ve kepeklerden arındırır.
Kuru soğan kabuğu - 1 adet
Eğir kökü - 2 yemek kaşığı
Hatmi kökü - 2 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 300 ml sıcak su ekleyin, 10 dakika buharda bekletin, daha sonra çıkarıp 2 saat dinlenmeye bırakın. Saçlarınızın rengi açıksa, karışımı saç derisine uygulayın. Saç renginiz koyuysa, saçlarınızı yıkadıktan sonra kurutmadan karışımı saçlarınıza uygulayın ve kurumaya bırakın.

12. Kırmızı biber reçetesi. – kan dolaşımını hızlandırır, saçları canlandırır, ipeksi görünüm verir.
Saçlarınız hızla dökülüyorsa sıradakileri uygulayın: 1 ölçü kırmızı sivri biberin üzerine 8 ölçü alkol ekleyin, 25 gün karanlık bir yerde dinlendirin, 5 günde bir çalkalayarak karıştırın. Süzün. Karışımdan bir miktar alın, üzerine 10 ölçü su ekleyin karıştırın. Pamukla saç derisine uygulayın.

13. Kalendula, papatya vb. karışımı. – açık renkli saçlar için
Solucanotu çiçeği - 1 ölçü
Kalendula (aynı safa) - 1 ölçü
Papatya - 1 ölçü
Alıç çiçeği - 1 ölçü
Pelin otu - 0,5 ölçü

2 yemek kaşığı karışıma 0,5 litre kaynar su ekleyin, 30 dakika kapağını kapatıp demleyin, süzüp saçlarınızı ortaya çıkan çayla yıkayın. Ayda 3-4 kez kullanılabilir.

14. Yumurta sarısı ve akı
Saçları yumurta sarısı ve akıyla yıkayabilirsiniz. Saçlarınızı ılık suyla ıslatın ve saç derinize yumurta karışımını sürün. 5 dakika bekletin. Daha sonra aşağıdaki şekilde hazırlanmış çayla saçınızı yıkayın.
Gül yaprağı - 1 tatlı kaşığı
Nane - 1 tatlı kaşığı
Adaçayı - 1 tatlı kaşığı

Bitkilerin üzerine 300 ml kaynar su ekleyin ve 5 dk bekletin. Saçlarınızı bu çayla yıkayın. Kurutmayın, kendi haline bırakın.

15. Saçları güçlendirmek için diğer tarifler ve tavsiyeler.
Birkaç kuru soğanı rendeleyin, saçlarınıza maske yapın. 10 dakika bekletin, saçlarınızı yıkayın.
1 yemek kaşığı oğul otu ve bir yemek kaşığı huş ağacı yaprağının üzerine sıcak su ekleyin, 15 dakika bekletin, süzüp saçlarınızı bu suyla yıkayın. Kurutmayın. Saç beslenmesi ve kan dolaşımı hızlanacaktır.
Kış için at pıtrağı kökleri hazırlayın ve karanlık bir yerde saklayın. Bu kökleri hem yağlı, hem de kuru saçlar için kullanabilirsiniz. 10-15 gram at pıtrağı kökünün üzerine 250 ml sıcak su ilave edin, buharda 20 dakika demleyin. Ortaya çıkan çayı saçlarınızı yıkamadan 30 dakika önce saç derisine sürün. Bu işlemi özellikle kışın, vücudun daha az vitamin aldığı dönemde yapmanız olumlu sonuçlanacaktır.
Yazın saçlarınızı manolya yapraklarından hazırlanmış çayla yıkayabilirsiniz. 2 adet orta büyüklükteki manolya yaprağını ince kıyın, sıcak su ekleyin, 30-40 dakika kapağını kapatarak demleyin. Ayda 2-3 kez saçınıza uygulayın.
At pıtrağı yapraklarını kış için hazırlayın. Bir yemek kaşığı at pıtrağı yaprağına 1 bardak kaynar su ekleyin, 20 dakika kapağı kapalı şekilde dinlendirin. Saç derisine uygulayın.

16. Şerbetçiotu kozalağı, sarı kantaron vb tarifi – yağlı saç derisi ve yağlı seboreik dermatit için.
Şerbetçiotu kozalağı - 2 yemek kaşığı
Sarı kantaron - 2 yemek kaşığı
Ihlamur çiçeği - 3 yemek kaşığı
Üvez yaprağı - 1 yemek kaşığı
Hepsini karıştırın, 1 litre kaynar su ekleyin, 1 saat kapağını kapatıp üzerine de havlu örterek demleyin. Süzüp pamuk yardımıyla saç derisine sürün.

17. Meşe kökü, eğir ve sarı kantaron reçetesi. – yağlı ve kepekli saçlara ve yağlı seboreik dermatite karşı
Sarı kantaron - 2 yemek kaşığı
Meşe kökü - 2 yemek kaşığı
Eğir kökü - 3 yemek kaşığı.

1.5 litre sıcak suyu bitkilerin üzerine ekleyin, kapağını kapatıp buharda 10 dakika demleyin. Pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın, yıkayın ve kurumaya bırakın.

18. Civan perçemi, veba otu vb. karışımı – kepeklere karşı
Civan perçemi çiçeği - 1 yemek kaşığı
Veba otu yaprağı - 1 yemek kaşığı
At pıtrağı yaprağı - 1 yemek kaşığı
Pıtrak - 3 yemek kaşığı

Bitkilere 2 litre kaynar su ekleyin, kapağını kapatıp 30 dakika demleyin. Sonra ılık karışımla saçınızı yıkayın, kurutmadan kendi haline bırakın.

19. Kepeklerin arındırılması ve saç uzaması için reçete.
Saç derisine pamuk yardımıyla hafifçe masaj yaparak 1 yemek kaşığı kuru soğan suyunu yedirin. 10 dakika sonra saç derisini 1 yemek kaşığı aloe suyuyla silin. Sonra aşağıdaki karışımı hazırlayıp saçlarınızı yıkayın.
Civan perçemi - 1 yemek kaşığı
Isırgan otu yaprağı - 2,5 kaşığı
Nane veya melisa - 1 yemek kaşığı

Bitkilere kaynar su ekleyin, kapağını kapatıp 10 dakika demleyin. Süzüp saçlarınızı yıkayın. Saçlarınızın güçlenmesi için soğan kabuğu demini de kullanabilirsiniz.

20. Limon suyu reçetesi. – kelliğe karşı kullanılır
3 kaşık limon suyuna 100 gram alkol ekleyin. 7 gün bekletin. Saç derisine pamuk yardımıyla uygulayın.

21. Havuç yaprakları – nane reçetesi. – kuru kepeğe ve kuru seboreik dermatite karşı.
Havuç yaprağı - 3 yemek kaşığı
Nane - 1 yemek kaşığı

Bitkileri 200 ml kaynar suda, kapalı olarak 20 dakika dinlendirin. Süzüp pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın. Daha sonra 200 ml daha sıcak su, 1 yemek kaşığı limon suyu ekleyin. Karışımla saçlarınızı ıslatın. Saçları kendi halinde kurumaya bırakın.

22. At pıtrağı ve ısırgan karışımı. – kuru kepeğe ve kuru seboreik dermatite karşı.
At pıtrağı kökü - 1 yemek kaşığı
Isırgan kökü - 0,5 yemek kaşığı

Bitkilere aynı ölçüde ayçiçeği yağı ekleyin, 3 hafta karanlık bir yere kapatın. Saç dersine ve saçlara uygulayın. Haftada 1-2 defa kullanın.

23. Isırgan ve maydanoz karışımı. – kuru kepeğe ve kuru seboreik dermatite karşı.
Isırgan kökü - 1 yemek kaşığı
Maydanoz kökü - 1 yemek kaşığı

Köklere 6 kaşık keten yağı ekleyin, 14 gün bekletin, tabağa boşaltıp bir pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın. Yağ ılık olmalıdır.
Kuru seboreik dermatit iyi bir tedavi talep eder. En önemlisi neden oluştuğunu bulmaktır. Kendiniz teşhis koymaktan kaçının, çünkü saç derisi çeşitli hastalıklardan kaşıntıya maruz kalabilir.

24. Isırgan otu, yağ ve alkol – kuru seboreik dermatite karşı.
1 yemek kaşığı ısırgan yapraklarına 100 ml kaynar su ekleyin, 15 dakika demleyip süzün. 50 ml alkol, 50 ml bitkisel yağ ve bir yumurta akı ekleyin. Hepsini iyice karıştırın. Saç derisine uygulayın. Kaşıntı ve kepeği saçlarınızdan uzaklaştıracaktır. Saçlarınızı yıkayıp&n limon suyuyla durulayın.

Saç Dökülmesine Bitkisel Çözümler
Dengesiz beslenme, kalitesiz saç boyası kullanımı, ilaç tedavisi, zararlı güneş ışınları, klorlu su gibi etkenlere bağlı olarak saçlarınız matlaşıp, dökülebilir. Bitkisel çözümlerle saç dökülmesini önleyebilir gür saçlara kavuşabilirsiniz.

Saç diplerini güçlendirmek için dışarıdan ve içerden destek sağlayabilirsiniz. En büyük destekçiniz yemeklerde severek kullandığımız şifalı bitki olan sarımsak. Bugüne kadar denediğiniz tüm yöntemleri devre dışı bırakacak kadar etkili bir yöntem olan sarımsakla yeni saçlarınıza merhaba diyebilirsiniz. Uygulama yapmak için sarımsağı havanda dövün. Saçınızın dökülen bölgelerine ezilmiş sarımsağı masaj yaparak sürün. Yarım saat bekledikten sonra doğal ve saç tipinize uygun bir sabun ya da şampuanla yıkayın. Kuru saçlar için zeytinyağı, yağlı saçlar için papatya özlü sabunlar uygundur. Saç derinizin nefes almasını sağlamak ve arındırmak için uygulayabileceğiniz diğer bir yöntem ise ısırgan otu. Özellikle son yıllarda faydaları keşfedilen ısırgan otuyla hem saçlarınızı yıkayabilir hem de çayını içebilirsiniz. Bu sayede içerden ve dışarıdan saçlarınıza destek olacaksınız. Isırgan otunun suyuyla saçlarınızı yıkamak için 5 litre sıcak suya 1 avuç ısırgan otu ekleyin. 10 dakika demlendirdikten sonra saçlarınızı bu suyla yıkayın. Günde bir fincan içebileceğiniz ısırgan otu çayını ise tüm bitkisel çaylar gibi sıcak suda demleyerek içebilirsiniz. Güzel kokusu ve büyüleyici görüntüsüyle en sevilen çiçekler arasında yer alan lavanta saç dökülmesini önlemeye yardımcıdır. Lavanta kürü sayesinde saç kökleri güçlenir, saç derisi nefes alır ve kendini yeniler. Uygulama için 5 litre sıcak suya 1 avuç kuru lavanta ekleyin. Demlendirdikten sonra durulama suyu olarak lavanta kürünü uygulayın. Uzun süredir devam eden ve önüne geçemediğiniz saç dökülmeleri yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana danışın. Özellikle kadınlarda doğum sonrasında görünen saç dökülmesi demir eksikliğinden kaynaklanır. Doktorunuzun kontrolünde takviye demir hapları alarak saç dökülmesinin önüne geçebilirsiniz.

18 Eylül 2014 Perşembe

Parlak Saçlar İçin Bakım Kürü

sac-maskesi
Boya, fön, mevsim değişikliği gibi faktörlere bağlı olarak saçlarınızın rengi matlaşabilir, parlaklığını yitirebilir. Doğal malzemelerle kolayca hazırlayabileceğiniz bakım kürü; saçlarınızın ışıltılı parlaklık kazanmasına yardımcı olacaktır.

Malzemeler
4 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı süzme bal

Hazırlanışı ve Uygulaması
Zeytinyağı ve balı cam bir kavanozda karıştırın.
Karanlık ve serin bir ortamda 2 gün bekletin.
Sürenin sonunda karışımı saçlarınıza masaj yaparak yedirin.
Saçınızı bone ya da streç filmle sarın.
Havluyu, saç kurutma makinesi ya da ütüyle ısıtın.
Sıcak havluyu bonenin üzerine sarın.
15 dakika bekleyin.
Saçlarınızı arındırmak için saç türünüze uygun şampuanı bir miktarla suyla inceltin.
Şampuanı saçlarınıza sürüp köpürtün.
5 dakika bekletin.
Bol suyla durulayıp iyice kurutun.

Bilgi: Zeytinyağı-bal kürünü haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.

17 Eylül 2014 Çarşamba

Cilt Bakımı Hakkında Önemli Bilgiler

ciltguzelligi
Sadece estetik açıdan değil sağlık açısından da cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermek, yaşımız ilerledikçe oluşacak kırışıklık ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından çok faydalıdır.Aksi takdirde UV ışınları,makyaj,serbest radikaller,sigara,stres,hava değişimleri ve yanlış beslenme cildimizi olumsuz yönde etkiler ve genç yaşta olmamıza rağmen yorgun ve solgun görünmemize neden olur.

Cildimizin canlılığı,parlaklığı ve diriliği en önemli sağlık göstergelerindendir.Dolayısıyla 20'li yaşlardan itibaren her bayanın temizlik,bakım ve koruma amaçlı olarak ayda bir kez cilt bakımı yaptırması çok faydalıdır.

Cilt bakımı yaparken doğru ürün seçimi çok önemlidir.Bakıma başlamadan önce kapsamlı bir cilt analizi yaptırarak hangi ürün grubunun kullanılması gerektiğine karar vermek gerekir.Böylece yağ,nem ve elastikiyet oranı göz önünde bulundurularak cildin yağlı,kuru,normal olgun ya da hassas olduğuna karar verilebilir.Cilt yaşı her zaman esas yaşımızla doğru orantılı olmayabilir.

Sağlıklı bir cilt bakımı yaklaşık iki saat sürer ve bu süre içinde sıra ile süt ve tonik ile temizleme,peeling,ozon artı buhar,,serum ve ampul emilimi yüz masajı,maske,yüksek frekans ve kremleme işlemi uygulanır.Bu uygulamalar ile cilt temizlenir,tıkalı gözenekler açılır,kan dolaşımı hızlandırılır,cilt ölü hücre ve siyah noktalardan arındırılır;nem depo edici ve hücre yenileyici işlemlerle taptaze canlı bir görünüm ortaya çıkar.

Cilt bakımı yaparken yaşa ve cilde göre doğru ürün kullanılması gerekir.Bu yüzden sivilce,akne,leke ve kırışıklık bakımlarında cerrahi müdahale uygulamadan ve kimyasal peeling işlemi yapılmadan,deri altına hiçbir madde enjekte edilmeden son derece başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.

Bakılan bir cilt ile bakılmayan arasındaki farkın ilerleyen yaşlarda kendisini daha çok göstereceğini unutmayın!
Bakımlı bir cilde sahip olmak istiyorsanız bunları mutlaka yapın:

* Günde 2 litre su için
* Kalitesiz makyaj ürünleri kullanmayın
* Sigara içmeyin
* Aşırı güneşlenmeyin
* Makyajınızı çıkarmadan yatmayın
* Cildinizi hergün nemlendirin
* Her hafta bir peeling yapın
* 15 Günde bir maske uygulayın
* Sivilce ve komedonları bilinçsizce sıkmayın
* Uzun süre Klimalı ortamlarda bulunmayın
* Üç günde bir eriyinceye kadar buz kalıbını cildinizde gezdirerek dolaşımı hızlandırın.

OKSİJEN THERAPY (Oksijen Terapi)
Genç ciltlerin enerjisiz kalmak gibi bir sorunları yoktur.Cilt katmanlarında yeterli miktarda oksijen ve besin maddeleri bulunduğundan taze ve canlı görünümdeler.Olgun ciltlerde ise kan dolaşımı yeterli değildir.Cilt tabakalarındaki mikro damar ve dolaşım sistemi hasar gördüğünden epidermisin ihtiyacı olan oksijen ve besini sağlayamazlar.Sonuç olarak ciltte hücre bölünmesi önemli miktarda azalır,cilt incelir,kurulaşır ve kırışır,yaşlılık lekeleri meydana gelir.Olgun ciltlerin oksijen ve besin yetersizliği sonucu cilt formunu kaybeder.Kırışıklıklar ve lekelenmeler meydana gelir.Oksijen ise bu yorgun düşmüş cilt için bir hayat iksiridir,oksijen olmazsa metabolizma da olmaz.cilt sıkılığını kaybeder.Yorgun bir görünüm alır.Kırışıklık ve erken yaşlanma belirtileri meydana gelir.

Oksijenterapi yönteminde özel formülü kozmetik ürünler ve saf oksijen epidermisin alt tabakasına enjekte edilir,aktif maddeler basınçlı oksijen cihaz sayesinde ciltte depolanır .Etkileri hemen görülür ve uzun süre kalıcıdır.Bu basınçlı oksijen uygulaması sayesinde,yorgun hücrelerde yepyeni bir yaşam,ciltte canlılık,yumuşaklık ve tazelik meydana gelir.İşlemden önce uygulanan mikrodermabrazyon yöntemi sayesinde epidermisin en üst tabakası atılır ve cilde oksijen verilerek bağışıklık sistemi kuvvetlendirilir.Akne,Leke ve cilt problemlerinde ve yara iyileşmelerinde güçlü bakım ve destekleyici tedavi sağlar.

Doktor Melisa Eczacibaşı

15 Eylül 2014 Pazartesi

Kış İçin Cilt Bakım Önerileri

estetik-yuz-guzellik-cilt
Hava sıcaklıkları değişimi cilt bakımı rutininizin değişmesi demektir. Cildinizin kış aylarında nasıl işlediğini biraz bilmek donuk bir cilde anında ışıltı katmaya yeter.

• Güne sıcak bir duş ile başlayın. Duştan çıkmadan önce 15 saniye boyunca soğuk su altında kalın. Daha sonra sıcaklığı biraz arttırın, biraz azaltın. Bu işlemi iki dakika boyunca tekrarlayın. Bu, basit bir hidroterapi tekniğidir. Vücudunuzdaki kan dolaşımını düzenleyerek cildinizin canlanmasını sağlar. Bu, hem dinçleştirici hem de çok faydalı bir bakımdır.

• İyi bir nemlendirici kullanın. Yüksek koruma faktörlü, çinko oksit içeren SPF30 koruyucu krem kullanın. Dudaklarınızı a unutmamak gerek. Kışın çatlamış dudaklar bayanların en büyük sorunudur. Yoğun nem veren, vitamin E içeren koruyucu dudak balmi kullanın.ullanın.

• Haftada iki kez cildinizi eksfoliye edin. Bu işlem, cildinizi ölü hücrelerden arındırırken cildinizin ekstra nemi emebilmesini sağlar. Yazın şikayetçi olduğumuz cildimiz tarafından üretilen yağ, kışın soğuk havalardan dolayı problem olmakta çıkmaktadır. Bu yüzden cilt, alt dermisde tutulması gereken suyu kaybeder. Bu da cildin erken yaşlanmasına ve ince çizgilerin oluşmasına neden olabilir.

• Bir bardak limonlu sıcak su için. Bu çinlilerin vücudunuza enerji vermesi için kullandığı bitisel bir methoddur. Karaciğer ve safra kesesi de dahil tüm sisteminizi detokslar. Bu da vücudunuzun kötü bir cilde neden olan toksinlerden arındırmak için çok daha çabuk kanı temizleyeceğini gösterir.

• Rahat uyuyun. Güzel bir uykunun faydası hiçbir şeye değişilmez. Eğer yeteri kadar uyuyamazsanız oksijen seviyeniz düşer, bu da hücrelerinizin çabucak yenilenemeyeceğini gösterir. Bu da yaşlanmaya neden olur. Mutlaka yedi, sekiz ya da dokuz saat uyumaya çalışın ve sınırsız faydasından yararlanın.

Çillerden Kurtulmanın Yöntemleri

cil-icin-maske
Aşağıdaki reçetelerden size uygun olanları kullanmaya başlayabilirsiniz.
1. İlkbahar veya yaz başında maydanoz yapraklarından, sonbaharda ise maydanoz kökünden maske hazırlanır. Maydanozu (2 yemek kaşığı) robottan geçirip kıyma haline getirin ve temizlenmiş cilde maske olarak uygulayın. Gözaltlarına maydanoz koymayın. 20-30 dakika sonra maskeyi soğuk suyla yıkayın ve cildinize nemlendirici krem sürün.

2. Maydanoz köklerinin kaynatın, limon suyu ile karıştırın, yüzünüzü bu karışımla sabah akşam silin.
3. 2 yemek kaşığı havuç suyuna 20 damla limon suyu ekleyin ve günde 2-3 kez yüzünüze uygulayın. Maske 20-30 dakika bekletilip çıkarılır.
4. 50 gram maydanozu yarım litre yüzde kırklık alkole yatırın (votka da olur), 2 hafta karanlık yerde dinlendirin ve soğutarak kullanmaya başlayın.

5. Yüzünüzde çiller oluşmuşsa, yüzünüze domates dilimleri yerleştirin. Bu işlemden önce cilt iyice temizlenmeli ve az miktarda besleyici krem sürülmelidir. Maske 30 dakika bekletilir. Maskeyi soğuk sütte ıslatılmış pamukla çıkarın.
6. Maske: 1 kaşık maydanoz ve bir kaşık balı karıştırın, cildinize uygulayın, 45 dakika bekletin. Bu karışıma limon suyu da eklenebilir. Bunun için 2 yemek kaşığı maydanoz kıyması, bal ve limon suyu ile karıştırılır, cilde uygulanıp 15 dakika bekletilir.
7. Maydanoz suyunu sütle veya yoğurtla karıştırın, cilde maske olarak uygulayın, 15 dakika sonra oda sıcaklığındaki suyla yıkayın.
8. Leke tedavisi için çilek, orman çileği ve frenk üzümü kullanılabilir. Meyvelerden maske hazırlayıp yüzünüze uygulayın, 20-30 dakika bekletin ve ılık suyla yıkayın.
9. Yarım bardak bademin üzerine bir bardak kaynar su ekleyin, 3-5 dakika sonra suyu süzün bademleri robottan geçirin. Badem kıymasına yarım limonun suyunu ve 1 yemek kaşığı ılık su ekleyin, karıştırıp soğutun. Maskeyi uygulayın, 30 dakika bekletip yıkayın. Haftada iki kere 4-5 ay süreyle uygulamanız lazım.
10. 25 gram maya ve 1 tatlı kaşığı limon suyunu karıştırın. Üzerine 1 yemek kaşığı süt ekleyin. İyice karıştırın. Maske olarak uygulayın, 20 dakika tutup yıkayın.
11. 1 limonun suyu, 1 yumurta sarısı, 10 gram tozşeker, 100 ml su. İyice karıştırın, yüzünüze uygulayın, 20-30 dakika bekletin. Bir gün sonra tekrarlayın.
12. 100 gram ince kıyılmış salatalık + 100 ml votka, 10 gün karanlık bir yerde dinlendirin. Besleyici kreme ekleyerek kullanılır.

13. Soğan suyuyla ıslatılmış pamukla yüzünüzü günde iki kez silin.
14. Karaturp suyunu suyla karıştırın 1:1. Yüzünüzü günde iki kere bu karışımla yıkayın.
15. 2 Yemek kaşığı karahindibayı 30 dakika 0.5 litre suda kaynatın. Soğutun. Günde iki kez yüzünüzü bu karışımla temizleyin.
16. Taze patatesi rendeleyin, birkaç damla bitkisel yağ, 1 yemek kaşığı taze süt ve badem parçacıkları ekleyin. İyice karıştırıp maske hazırlayın. Yüzünüze uygulayın. 20 dakika bekletin ve yıkayın. Cilt tipinize uygun krem uygulayın.
17. Taze ayvayı rendeleyin, suyunu sıkın. Suyunu pamukla yüzünüze uygulayıp, yüzünüzü )Jsilin. (ne güzel cümle kuruyorum
18. 2 avuç kabukları ayıklanmış badem dövülüp un haline getirilir. Bu badem ununa bir çorba kaşığı süzme bal ve yumurtanın akı çırpılmadan ilave edilip krem haline gelinceye kadar gülsuyu eklenir. Maske olarak uygulanır. 20 dakika bekletilip temizlenir.
19. Karpuzu rendeleyin, maske hazırlayıp yüzünüze uygulayın. 10-15 dakika yüzünüzde tutun. Kuru cilde sahipseniz maskeyi uygulamadan önce yüzünüzü bitkisel yağla silin ve havluyu 1 tatlı kaş. Karbonat+ılık su karışımında ıslatıp yüzünüze 5-6 dakikalık kompres uygulayın. Maskeyi oda sıcaklığındaki suyla çıkarıp, cilde nemlendirici krem uygulayın.
Bu maskeleri akşamları yapmanız önerilir. Çünkü daha sonra yüzünüz güneş ışınlarına maruz kalmamalıdır. Cilt tipiniz ne olursa olsun, her gün koruyucu kreminizi kullanmalısınız (1 ay boyunca)

Çil için özel bakım kremi

1/4 incan ekşimiş süt
1/2 tatlı kaşığı rendelenmiş bayır turpu
1 çorba kaşığı mısır ya da yulaf unu

Bütün malzemeyi iyice karıştırarak, bir macun meydana getirin. Bunu iki gazlı bezin arasına koyarak çilli kısımlara uygulayın. Gözünüze fazla yaklaştırmamaya dikkat edin. Kremi çilli kısımların üzerinde 30 dakika bekletin.

Unutmamalısınız ki çil oluşumunu önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır. Bu nedenle cildinizi zararlı güneş ışınlarından gerektiği gibi korumanız sizin yararınıza olacaktır.

Bu arada günlük uygulamanız gereken bakımlara aşağıdakilerden biri örnek olabilir:
1. Yüzünüzü her gün limon suyuyla silin. (kuru ciltler için yarı yarıya sulandırın)
2. Her gün yüzünüzü ekşi sütle yıkayın. Yanma söz konusu olursa nemlendirici veya besleyici krem kullanın.
3. Yüzünüze taze krema maskesi uygulayın. Ve maskeyi uyguladıktan sonra tamamen çıkarmayın: ince, yumuşak bir kağıt mendil ile hafifçe sildikten sonra cildinize nemlendirici sürün.

Suna hanımdan (Suna Dumankaya) güneş lekeleri için çözüm önerisi; "1 tatlı kaşığı yoğurda, 1 çay kaşığı karbonat koyun ve cildinize 1 saat bekletin. Haftada 1 kez uygulayın. Ve dışarı çıktığınızda 20 faktörlü kremler kullanın.”

Beslenemeye gelince ise, her gün C vitamini içeren besinler almaya özen göstermek gerekir: Limon, greyfurt, portakal, yeşil soğan, ısırgan otu... gibi. Böylece güneşe karşı cildinizi güçlendirmiş olursunuz. Eğer beslenmeyle yeterince vitamin alamıyorsanız, 2-3 hafta vitamin tabletleri kullanabilirsiniz.

Son olarak, çillerinizden gerçekten kurtulmak isteyip istemediğinizi düşünmenizi istiyorum. Bugün bir çok ünlü bu "güneş öpücükleri”ni hiçbir kompleks yapmadan taşımaktalar ve bu durumdan pek şikayetçi görünmüyorlar; Nicole Kidman, Devon Aoki, Maggie Rizer, Missy Rayder, Angela Lindvall, Mini Anden… çilli ünlülerin listesi oldukça uzun.

14 Eylül 2014 Pazar

Sonbaharda Cilt Kuruluğu Nasıl Geçer?

Cilt-Kurluğu
Cilt kuruluğunun kadınları ne zaman vuracağı hiç belli olmuyor. Zira bazı kadınlar sıcak havalarda bazı kadınlar da soğuk havalarda bu durumla karşı karşıya kalabiliyorlar ancak zaman zaman sonbaharda ağır bir cilt kuruluğuyla karşılaşan kadınlar da var. Sonbahar sıcak ve dinamik yaz günlerinden soğuk ve dingin kış günlerine geçişi tam olarak havasıyla ve etkileriyle de gösteriyor ve bu yüzden cildimizin bu geçişe verdiği tepki vücut için zorlayıcı olabiliyor.

Sonbaharda ortaya çıkan hava değişiklikleri ve vücudumuzun kendini kışa adapte etme çalışmaları, cildin yoğun bir baskı altında kalmasına neden oluyor ve bu durum kendini kuruluk ya da deride dökülmeler olarak gösteriyor. Cildin vücudun tüm dışını kaplayan ve onu koruyan doku olması nedeniyle bedenin diğer bölümlerinden daha hassas olduğunu da unutmamak gerekli.

Dolayısıyla doğru bir cilt bakımı sonbahardan çok etkilenen kadınların kesinlikle unutmamaları gerekenler arasında yer alıyor. Bu nedenle cildinize uygun temizlik ürünlerini kullanmanız ve sonbaharda çok ağır ve uzun süreli makyajlardan kaçınmanız mühim. Cildin dengesini bozacak tüm etkenleri ortadan kaldırabilmek için temizlediğiniz yüzünüzü uygun nemlendirici kremlerle nemlendirmek ve böylece gerekli suyu alabilmesini sağlamak da gerekiyor.

Elbette yazın yaşadığımız hareketli hayatın bir anda durgunluğa girmesi cilt üzerinde de etkili. Eğer hareketli bir yaz geçirdiyseniz sonbaharda sporunuzu aksatmamalı ve vücudunuzun alıştığı tempoyu devam ettirmesini sağlamalısınız. Spor hem cildinizi güzelleştirecektir hem de sıkı kalmasını sağlayarak daha sağlıklı olmasına yardımcı olacaktır.

Mevsim geçişlerinde beslenme düzenimizi de farketmeden yeni mevsime uygun olarak değiştiririz. Bu değişiklik sırasında cildin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri almak ve bu sayede yapısını korumasını sağlamak gerekiyor. Sonbaharda gelen iştahsızlık sorununun üstesinden gelmeli ve hem et hem de sebze ürünlerinden oluşan sağlıklı bir beslenme planı oturtmalısınız.

Yazın bol su içerken cildin su problemleri pek kendini belli etmezler ancak sonbahar geldiğinde bir anda su içimini azaltmamız cilt kuruluğuna neden olur. Bu nedenle günde en az iki litrelik su tüketimini sağlamanız ve elinizden geldiğince sık aralıklarla su içmeniz de kesinlikle atlamamanız gerekenler arasında.

Kırışıklıklar İçin Kolay Tarifler

kirisiklik
Alnınıza C Vitamini
Gençleştirici DHEA hormonu tüm eczanelerde yok satıyor. DHEA hormonunun içerdiği etkili maddeleri, ayrıca avokadoda da bulabilirsiniz. Alın bölgeniz için, 2 hafta boyunca her akşam limon suyu ile avokado tüketin. Çünkü limon suyunda bulunan C vitamini, avokadoda bulunan maddelerin etkisini artırır. 4 gün içerisinde etkisini göstermeye başlar.

Ağız Çevresine Soya
Yüzünüzde burun çevresinde başlayıp, ağız bölgesinde biten bir çizginin oluşmasını istemiyorsanız, doğal maddeler ve masajla kolayca önleminizi alabilirsiniz. Bunun için, bolca soya ürünü tüketin. Çünkü bu ürünler, flavonoit olarak adlandırılan hücre koruyucu maddeler içerirler. Bu maddeler aynı zamanda bazı bakım kremlerinde de bulunuyor. Flavonoit içeren kremleri problemli bölgelerin üzerine sürüp, 5 dakika kadar parmak uçlarınızla dairesel hareketlerle masaj yapın. Her gün kullandığınız takdirde, 2 hafta içerisinde etkili bir sonuç almanız mümkün olacak.

Üst Dudağa Zeytinyağı
ÜST dudak çevresi çoğu zaman ihmal edilir. Oysa bu bölge hızla nem kaybına uğrar. Bu durumda en büyük yardımcınız zeytin. Üst dudağınıza birkaç damla zeytinyağı sürüp, parmak uçlarınızla hafifçe üzerine vurun. Bu hareket kan dolaşımını hızlandırır. Yağ ise cildi yumuşatır.

Dekolteye Yeşil Çay
Ayrıca bu zeytinyağlı dudak bakımına ek olarak her gün 2 kez yüz jimnastiği yapın. Bunların etkisi 2 hafta içinde görülebilir. Cildin çok hassas olması nedeniyle, boyun ve dekolte bölgesi ince çizgilerin ilk belirdiği bölgedir. En etkili çözüm yolu ise; yeşil çaydır. Günde 3 fincan yeşil çay için. Bunun yanında cildinize bir de maske uygulayın. Yeşil çay içeren bir kremi boyun ve dekolte bölgesine kalınca sürün. 15 dakika sonra yüzünüzü ılık suyla iyice temizleyin. Yeşil çayın bileşiminde bulunan vitaminler, metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlar. Bu da cilt altında bulunan bağ dokusunu sıkılaştırır. Maske tamamlandıktan sonra cilt kalıcı bir etkiye sahip olur. Çay içerek de bu etkiyi koruyabilirsiniz.

Ciltteki Çatlaklar

cilt-catlaklari
Çatlaklar, cildin aşırı gerilmesi sonucu derideki elastik dokunun kırılması ile oluşuyor. Başlangıçta kırmızı ile mor arası bir renkte olan büyüklü, küçüklü bu çizikler zamanla sedefli beyaz bir renge dönüşüyor.

En çok, karın, kalça, baldırlar ve göğüslerde görülen çatlakların oluşumuna önemli kilo değişimleri, hamilelik gibi durumlar neden oluyor

Peki, neden her hamile kadında ya da her kilo alıp-vermiş kadında görülmüyor? İşte bu konuda pek eşit değiliz. Cilt yapımız oluşum olasılığında çok etkili; kimi ciltler diğerlerine göre daha dayanıksız olabiliyor. Örneğin, çok açık renkli ciltler çatlak oluşumuna daha yatkın. Ne yazık ki, oluşan çatlakları yok edecek mucize bir reçete yok; kalıcılar. Ama, oluşumlarını ısrarlı bir bakımla engellemek mümkün. İşte yolları:

1.Cildinizi her gün bir kremle nemlendirin. Kremler hem çatlamaya karşı cilde gereksinim duyduğu suyu verecek hem de cildin esneme kapasitesini artıracaktır.
2.Bol, bol su için.
3.A, E ve C vitaminleri yönünden zengin yiyeceklerle beslenin.
4.Spor yapın.
5.Kısa süreler içinde kilo alıp vermemeye çalışın.
6.Hamileyseniz, kilonuzu doktorunuzun önerdiği sınırlar içinde tutmaya özen gösterin.

13 Eylül 2014 Cumartesi

Cilt İçin Limon

peeling-nedir-peeling-nasıl-yapılır
Cildiniz için canlandırıcı bir etki yapan limonu ayrıca peeling, temizleme losyonu ve yüz maskesi yapımında da kullanabilirsiniz. Altı adet limonu, kabukları ile birlikte halka şeklinde dilimleyin. Derin bir kaba soğuk su doldurun ve içine dilimlediğiniz limonları atın. Limonların kabukları yumuşayana kadar en az bir-iki saat bekletin. Süre tamamlandıktan sonra limonları elinizle sıkın ve banyo suyunun içine limonları ve hazırlanan suyu ilave edin. Eğer limonların suda bekletilme süresi sizin için çok uzun ise, o zaman limonların suyunu sıkın ve limonlarla birlikte banyo suyuna katın. Hazırladığınız limon banyosunun içinde 20 dakika kalmanız yeterli olacaktır. Bu özel banyo için kan dolaşımınızı hızlandırırken, iç açıcı limon kokusu da güne dinamik başlamanıza yardımcı olacaktır.

Limonun içerdiği asitler cilde aynı zamanda peeling görevi yapabilir. Dirsek, diz ve tabanlarda oluşan sert derileri size şimdi verecek olduğumuz limon reçetesi ile yumuşatarak, pürüzsüz görünmesini sağlayabilirsiniz. Bir çorba kaşığı limon suyu ile iki çorba kaşığı balı kısık ateşte hafifçe ısıtın. Ocaktan alındıktan sonra bir süre soğumasını bekleyin. Hazırlanan karışım soğuduktan sonra kuruyan ve çatlayan cildin üstüne sürün. 20 dakika beklettikten sonra peeling yaptığınız bölgeyi su ile temizleyin.

Son olarak temizlediğiniz bu bölgeyi limon kabuklarıyla ovalıyın. Bu işlem sonunda derinizin taze görünüşü sizi bile şaşırtacaktır. Limon yağlı ciltler için ideal bir temizleyicidir. Çünkü limonun sıkılaştırıcı bir etkisi vardır. Tarifini verdiğimiz yüz losyonu, yüzdeki siyah nokta ve sivilcelere karşı en ideal losyondur. Bunun için 30 ml. limon suyunu 30 gr. bal ve 200 ml. damıtılmış suyla karıştırın ve bu karışımı bir cam şişesinin içine koyun. Hazırladığınız bu losyonu sabahları ve akşamları, bir pamuğa damlatarak yüzünüze sürün. Böylece hem temiz hem de canlı bir cilde sahip olacaksınız. Ancak yüzünüze bu karışı sürdükten sonra en az iki saat güneşe çıkmamaya dikkat edin. Aksi halde yüzünüzde lekeler oluşur.

Cildin Yumuşak ve Dayanıklı Olması İçin Neme İhtiyacı Vardır

Cilt-Bakim-Onerileri
Cildin yumuşak ve dayanıklı olması için neme ihtiyacı vardır. Ancak, kış aylarında bu nemi tutabilmesi zor olur. Ayrıca merkezi ısıtma sistemleri de cildi fazlasıyla kurutur. Banyo yapmak ve havluyla çok iyi kurulanmak da, cildin nemini alan nedenlerdir. Banyo yapmak cilde geçici olarak nem verir ama cildin koruyucu yağlı tabakasını alarak uzun vadede daha çok nem kaybına neden olur. Bunun yanında kimyasallar, kozmetikler ve diuretikler, antihistaminikler, isotretinoin (roacutane) gibi bazı ilaçların kullanımı da kuruluk sebebi olabilir. Sigara kullanımı da cildi besleyen kılcal damarları daraltarak yeterince oksijen ve besleyicilerin taşınmasını engeller. Kuruluğa ve cildin doğal görünümünü bozarak kırışıklıkların oluşmasına yol açar.

Kimlerde cilt kuruluğu görülür?

Cilt kuruluğu herkeste görülebilir; özellikle yaşlılıkta artar. Ayrıca tiroid problemleri, diyabet ve egzama, sedef hastalığı, atopik dermatit gibi bazı cilt hastalıklarının seyrinde kuruluk en belirgin bulgulardan biridir. Ayrıca kadınlarda erkeklerden daha fazla oluştuğu ve şikayetlerin menopozdan sonra arttığı gözlenmiştir.

Mevsim değişiklikleri cilt kuruluğu üzerinde etkili midir?
Mevsim değişiklikleri cilt kuruluğuna sebep olabilir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi kışın kuruluk artar ama yaz aylarında da çok güneş altında kalan kişilerin ciltlerinde, diğer zararlı etkilerle birlikte çok ciddi oranda cilt kuruluğu da oluşur.

Soğuk ve sıcak, ciltte nasıl etkiler yaratır?
Çok sıcak kadar çok soğuk da ciltte kurutucu etki yapar. Ayrıca ani ısı değişikliklerinden de kaçınmak gerekir. Soğuk etkisiyle cilt yüzeyindeki nem kolaylıkla yok olur. Eğer rüzgar da eklenirse kuruluk tablosu çok daha rahatsız edici hale gelebilir.

Cilt kuruluğu nasıl anlaşılır? Belirtileri var mı?
Hepimizin cilt yüzeyi yağ bezleri tarafından salgılanan doğal yağlı bir tabaka ile kaplıdır. Eğer bu tabaka kaybolursa cilt kuru, pullanmış ve hatta çatlak, kızarık hale gelebilir. Bunlar kuru bir cildin en çarpıcı belirtileridir.

Besinler cilt kuruluğunda etkili olur mu? Ne tip beslenme ciltte kurumaya neden olur?
Besinler de cilt kuruluğunda etkilidir. Vitaminler ve esansiyel yağlardan zengin diyet önerilir. Sebzeler, meyve, balık ve bitkisel yağların dengeli bir şekilde alınması gereklidir. Düşük yağlı diyetler belki vücudumuzu inceltici etki yapabilir ama cildimiz için zararlıdır. Esansiyel yağların yeterli oranda alınması çok önemlidir. Kızarmış yiyecekler ve aşırı miktarda hayvansal protein alımından kaçınmak gerekir. Sodalı, alkollü ve kafeinli içeceklerden de uzak durmak önemlidir. Kafeinli içecekler idrara çıkmayı arttırarak çok fazla miktarda su ve mineral kaybına; dolayısıyla cilt kuruluğuna sebep olur. Günde en az 1.5 litre kafeinsiz ve alkolsüz sıvı tüketilmesi gerekir. Bu nedenle su içilmesi çok önemlidir.

Sabun kullanmak cildi kurutur mu?
Sabun kullanmak cilt yüzeyini kaplayan doğal yağ tabakasının kaybına sebep olacağı için cildi kurutur.

Makyajın cilt kuruluğunda belirgin etkisi var mı?
Eğer cilt tipine uygun olmayan makyaj ürünleri kullanılırsa ve bu ürünler ciltten iyi temizlenmezse kuruluğa sebep olabilirler.

Cildin kurumasını önlemek için ne yapmak gerekir?
Duş yapıldığı sırada ılık su ve vazelinli ya da zeytinyağlı temizleyiciler veya duş yağları kullanılmalıdır. Duş süresi 15 dakikayı geçmemelidir. Küvette uzun süre kalmak da cilde kurutucu etki yapar, o nedenle küvette yıkanma önerilmez. Cildi kuru olan kişilerin keseleme, ovalama gibi işlemleri uygulamaması yerinde olur. Yıkanma işlemi için yumuşak bir sabunluk yeterlidir. Duş aldıktan sonraki ilk 3 dakika içinde cilt fazla kurulanmadan sadece hafifçe havlu ile temas ettirildikten sonra uygun bir nemlendirici krem uygulanmalıdır. Yaşlılarda banyo işlemini haftada bire indirmek en iyisidir. Pamuklu çamaşırlar ve giysiler önerilir. Çamaşırlar yumuşak deterjanlarla ve mümkünse en az kimyasal temasla, mesela yumuşatıcı bile kullanmadan yıkanmalıdır. Cildimiz kadar evlerimizin nemlendirilmesi de önemlidir. Merkezi ısıtma sistemi olan evlerde radyatörler üzerine ya da yakınına su konulması; ortama nem sağlayacak özel geliştirilmiş buhar verici aletlerin kullanılması, kurumayı önleyici etkin bir tedbir olabilir. Uyunan odanın sıcaklığının da fazla olmamasına özen gösterilmesi gerekir. Böylece nem kaybı önlenmiş olur. Bütün diğer zararlı etkileri yanında, güneş ışınlarının kurutucu etkisinden de uygun bir güneş koruyucusu ile cildi korumak gerekir. Aynı etkilerin solaryum ile de oluşabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Kuru bir cilde sahip olanlar ya da dönemsel olarak cildi kuruyanlara neler önerilebilir? Ne tarz bir bakım yapmalılar?
Özellikle kış aylarında ellerinde ve yüzünde kuruluk nedeniyle kızarıklık ve çatlaklar oluşan kişilerin muhakkak eldiven, atkı kullanması; nemlendirici el ve yüz kremlerini ihmal etmemesi gerekir. Buna rağmen kuruluk, çatlama, kızarıklık ve hatta kanamalar oluşursa bir dermatologdan yardım almak gerekir.

12 Eylül 2014 Cuma

Göz Altı Torbası Neden Oluşur?

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
Gözler kadınların en dikkat çeken yerlerinden bir tanesi ve karşınızdaki insanı etkilemenin en iyi yollarından bir tanesi. Güzelliğin çok daha öne çıkmasını sağlayan gözlerin iyi görünmesi gerekiyor ancak geçen yıllar içerisinde göz kapaklarında sarkmalardan tutun da göz altındaki torbalara kadar onlarca etken bu güzelliğin kaybolmasına neden oluyor. Çok daha yaşlı görünmenize neden olan bu göz altı torbalarını tedavi etmek için onlarca kocakarı ilacı ve farklı yöntem denense de bunların çoğu maalesef başarısız olmaya yahut kısa süreli çözümlere mahkum.

Göz altı torbasının oluşumundaki en büyük etkenlerden birisi aileden gelen kalıtımsal özelliklerdir. Kalıtıma karşı maalesef gerçek bir çözüm yer almasa da genlerde varolan bu kodun daha az etkili olmasını veya etkisini daha geç göstermesini sağlamak mümkün. Zira tam olarak ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan bu torbaların gençliğin başlarında olduğu kadar yaşlılıkta da ortaya çıkması gerçekleşebiliyor.

Derinizin yıpranmasına neden olan bütün etkenler göz altı torbası oluşumuna da etki edecektir. Bunlar arasında fazla güneş, rüzgar, zararlı maddelerin olduğu ortamlarda bulunmak gibi çeşitli dış etkenler mevcuttur. Cildin sağlıklı kalması göz altlarının da daha sıkı ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bu nedenle çok sert koşullarda uzun süreli olarak bulunmamak gereklidir.

Cildin sıvı alımı ile sağlıklı ve parlak olduğunu göz önüne alırsanız günlük su alımınızı düzene sokmanız cildinizin yapısını etkileyerek göz altlarınızda oluşan torbaları da engelleyecektir. Kuru ve sağlıksız bir cilt sarkmalara, morarmalara ve torbalara çok daha açık olacaktır.

Ayrıca sağlıksız beslenme ve bunun neden olduğu rahatsızlıkların da göz torbalarına neden olduğu bilinmekte. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm vitamin ve mineralleri yeterli miktarda almazsanız dayanıklılığınız ve sağlığınız kayboldukça göz altlarınızda da sorunlar meydana gelebilecektir.

İş ve ev arasında mekik dokunan stresli zamanlarda gözlerin de zorlandıkları ve psikolojik etkenlerin de göz sağlığını etkiledikleri bir gerçek. Sürekli olarak stres altında olan, bilgisayar kullanan, uyku düzeni bulunmayan kişilerin en çok etkilenen organlarından birisi gözlerdir ve uzun çalışma saatlerinin ardından göz altlarındaki yağ bezelerinde meydana gelen değişimler torba oluşumuna neden olacaklardır.

Suna Dumankaya Güzellik Sırları

suna-dumankaya-guzellik-sirlarim
EVDE HAZIRLAYACAĞINIZ BU REÇETELERLE EN GÜZEL SİZ OLABİLİRSİNİZ
Bitki Bilimi ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya, bakımına düşkün olan herkes için hazırladığı kitabı 'Meslek Sırlarım'da evde yapılabilecek güzellik tarifleri veriyor.
Yüz bakımınız için basit reçeteler

TEMİZLEME SÜTÜ
Yüzdeki gözeneklere dolan kirleri ve makyajı temizlenin en kolay ve ucuz yolu, evde doğal malzemelerden hazırlayacağımız karışımlardır. Temizleme sütünü parmaklarınızla ve yuvarlak hareketlerle sürün.

Malzeme: 1 salatalık, 1 su bardağı süt Uygulama: Salatalığı rendeleyip, 1 su bardağı sütte kaynatın ve süzün. Her gün, sabah ve akşam bu karışımla cildinizi silin.

TEMİZLEME TONİĞİ
Tonik, ciltte kalmış kir, yağ ve temizleyici kalıntılarını temizler ve cildi tazeler. Temizleyicinin ardından sürülür. Aşağıdaki tariflerle hazırladığınız tonikten birkaç damla pamuğa damlatıp, silmeden, tamponlayarak cildinize uygulayın. Toniklemeden sonra yüzünüze maden suyu püskürtün ve kağıt mendille tamponlayarak kurutun. Sonraki aşama nemlendirme olacak.

a- KARMA CİLTLER İÇİN Malzeme: Lavanta, melisa, papatya, hatmi çiçeği, yarım fincan saf alkol, içme suyu
NEMLENDİRİCİ
Nemlendirme, çevrenin yol açtığı buharlaşma etkilerinin önlenmesine yardımcı olur. Nemlendirici cildi düzgünleştirir, dolgunlaştırır, gözenekleri kapatarak makyaj için iyi bir zemin hazırlar.

Uygulama: Kaynamış suyun içine birer tutam lavanta, melisa, papatya ve hatmi çiçeği atın, 15-20 dakika demlendirip süzün. Saf alkol ekleyin. (Hazırlanan karışım, kapalı bir şişede buzdolabında saklayın)

b - HASSAS CİLTLER İÇİN Malzeme: Biberiye, gül suyu Uygulama: Bir çorba kaşığı biberiyeyi, 300 ml. gül suyuna karıştırarak karanlık bir yerde saklayın. Bununla her akşam cildinizi temizleyin.

c - KIRIŞIKLIKLAR İÇİN Malzeme: Yarım litre ılık su, 1 tatlı kaşığı karbonat Uygulama: Su ve karbonatı karıştırın. Pamukla, cildinize uygulayın.

Malzeme: Havuç, zeytinyağı, limon Uygulama: Havucu rendeleyin. İçine zeytinyağı ve limon suyu ilave edip, yiyin. Bu karışım vücut için çok faydalıdır. Bağırsakları düzene sokar ve cilde nem sağlar.

Peelıng

(Derinlemesine yüz temizliği)

Cildi ölü hücrelerden, biriken yağlardan ve siyah noktalardan arındırmak için, derin bir temizlik yapmalısınız. Bunu peeling, buhar banyosu veya maskelerle gerçekleştirebilirsiniz. İşte evde yapabileceğiniz basit peeling tarifleri: Malzeme: 1 kahve fincanı yulaf ezmesi, 2.5 çay kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı elma sirkesi, yarım tatlı kaşığı sıcak su Uygulama: Malzemeleri karıştırın ve cilde uygulayın. 15 dakika bekleyin ve yumuşak, nemli bir bezle ovarak çıkarın. Bol su ile yıkayın.

SİVİLCEDEN KURTULMAK İÇİN

Sivilceler her yaşta birçok insana sorun yaratır. Sivilceleri yok ederek daha sağlıklı ve güzel bir cilde kavuşmanın en güzel yolu yine doğadan geçiyor. Sivilceleri yok etmek için beraber bu basit formülü hazırlayalayabilirsiniz. Malzeme: 100 gram alkol, 6 adet aspirin Uygulama: Aspirini ezin ve alkolle karıştırıp 3 gün bekletin. Bu karışımla cildinizi her gün silin.

LEKELERİ YOK ETMEK İÇİN

Malzeme: 1 çay kaşığı amonyak, 1 çay kaşığı peridrol, 1 çay kaşığı saf su, 1 çay kaşığı sabun Uygulama: Kullanılmamış bir sabunu rendeleyin ve diğer malzemelerle karıştırın. Cildin hassaslığının ölçülmesi için önce elinizin üzerine deneyin, sonra lekelerin üzerinde bekletip, bol su ile yıkayın. Bu karışım haftada bir kez uygulanabilir. Dışarı çıkarken güneşten koruyucu ürünler kullanmaya dikkat edin.

ÇİLLERİNİ SEVMEYENLERE

Malzeme: Keten tohumu Uygulama: Keten tohumunu kaynatın, suyu ile cilde masaj yaparak çillere ve lekelere maske olarak uygulayın.

Bunları ihmal etmeyin

Cildinizi güneşten koruyun: Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için her gün koruyucu krem kullanmalı.

Cildinizi aşırı sıcak ve aşırı soğuktan koruyun: Sıcak ve soğuk havalarda cilt nemini kaybeder. Özellikle kışın cilt tipiniz için uygun nemlendiricileri mutlaka uygulayın.

Sigara içmeyin: Sigara cildin ihtiyacı olan oksijeni azaltır ve cildin yenilenmesini engeller. Cilde solgun görünüm verir.

Cildinizi derin temizleyin: Bazı yaşı ilerlemiş bayanlar cildi kurutacağı ve kırışıklıkları artıracağı düşüncesiyle cilt temizliği yapmaktan kaçınır. Pamukla uygulayacağınız bir temizleyici kremin, birkaç dakika cildin üstünde kaldıktan sonra bol suyla yıkanması yeterli olur.

Cildinizi derin nemlendirin: Haftada bir, maske veya nemlendiricinizi bol miktarda kullanarak, cildinizi beş on dakika nemlendirmeye bırakın.

Cildinizde kan dolaşımını hızlandırın: Uygun kremlerle cildinize masaj yaparak, ciltteki ölü derinin atılmasını sağlayabilir ve kan dolaşımını hızlandırabilirsiniz. Bu, cildinizin yenilenmesine ve pürüzsüz bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.

Sağlıklı beslenin: Vücudunuz için uygulayacağınız sağlıklı beslenme programı, cildiniz için de yararlıdır. Bol sebze ve meyve, bol lifli tahıllar, az yağlı, az şekerli ve az tuzlu besinler tercih etmelisiniz. Ve tabii bol su şart!

Sonbaharda: Cildiniz kuruysa baharat kullanmayın. Bol bol su için, salata ve sebzeye ağırlık verin. Yüzünüzü belli aralıklarla maden suyu ile yıkayın. Duşa girmeden önce badem yağı ile masaj yapın.

Kış aylarında: E ve C vitamini içeren besinler tüketmeye özen gösterin. Ispanak, marul, semizotu gibi yeşil sebzeleri çiğ olarak tüketin. Haftada bir gün yalnızca iki, üç litre sıkma meyve suyu içerek temizlenme kürü yapın. Açık havaya çıkarken cildinize bitkisel yağlar (susam, kayısı yağı gibi) veya nemlendirici kremler sürün.

Ünlülerin Güzellik Sırları

unlulerin-guzellik-sirlari
Muhteşem görünüşlerini pahalı ürünler ve bir dizi estetik ameliyatlara borçlu olduğunu düşündüğümüz yıldızlar da güzellikleri için pratik yöntemlere başvuruyor. Yıllara meydan okuyan Sophia Loren'in gençlik iksiri domates, ünlü model Naomi Campell cilt bakımını süt banyosuyla yapıyor, Catherine Zeta-Jones çilek püresiyle dişlerini fırçalıyor

Şov dünyasındaki ünlülerin güzellikleri için en çok doğal ürünlerden yararlandıkları kimin aklına gelir? Ünlüler de daha güzel görünmek için birçok kadının rahatlıkla uygulayabileceği pratik yöntemleri tercih ediyor. Alman Bild Gazetesi'nde yayınlanna haberde milyonları kendine hayran bırakan yıldızların güzellik sırları açıklandı. Güzel gülüşü ile ünlü Catherina Zeta-Jones bembeyaz dişlerini çileğe borçlu. Salatalık ve patates kabukları da şov dünyasından trilyonlar kazanan ünlülerin en çok tercih ettiği güzellik malzemeleri arasında. Yılların eskitemediği sanatçı Sophia Loren ise güzelliği için domatesten vazgeçemiyor.

Naomi, selülite karşı kahve masajı yapıyor
Dünyanın en güzel modellerinden olan Naomi Campell, sütün mucizesine inanan ünlülerden. Kusursuz bir fiziğe sahip olan Campell, cildinin güzelliğini süte borçlu olduğunu söylüyor. Ilık süt banyosundan asla vazgeçemediğini söyleyen 33 yaşındaki model selülitlere karşı kahve ile savaşıyor. Vücudunda selülitlerin yerleşmeye müsait olan kısımlarını kahve ile ovan Campbell, aynı zamanda bu bölgeyi üzerine kahve serpiştirdiği folye kağıtları ile kaplıyor.

Loren'in gençlik aşısı domates
Eylül ayında 70 yaşına girecek olan dünyaca ünlü İtalyan film yıldızı Sophia Loren'in güzelliğinin sırrı ise domateste gizli. Domatesleri soyup püre haline getirdikten sonra içine bir kaşık bal ve zeytinyağı katan Loren, bu karışımı yüzüne sürdükten sonra bir saat bekliyor. Botox'a karşı olduğunu söyleyen Loren, bu yöntemle cildinin kırışmaya karşı direnç ve ışıl ışıl bir görünüm kazandığını belirtiyor.

Salatalık maskesi

Alman oyuncu Iris Berben de 53 yaşında olmasına rağmen hala 40'lı yaşlarına yeni girmiş gibi görünüyor. Genç kızlığından bu yana annesinden öğrendiği güzellik maskesini uyguladığını söyleyen Berben, salatalığın mucizesine inanıyor. Salatalığı püre haline getirdikten sonra biraz sütle karıştıran sanatçı bunu yüzünde 20 dakika bekletiyor. Daha sonra yüzünü sadece suyla yıkayan Berben, bu maskeyi her gün uyguladığını söylüyor.

Patatesle bronzlaşıyor
Çılgın pop yıldızı Aguilera ise çiğ patatesin cildi dinlendirdiğine ve doğal bir bronzluk kazandırdığına inananlardan. Her gün çiğ patates dilimlerini ciltte gezdiren 23 yaşındaki sanatçı bunun hem sivilceye iyi geldiğini, hem de parlaklık ve bronzluk kazandırdığını söylüyor.

Parker'ın tercihi kuşburnu
Gözlerinin etrafındaki morluk ve mimiklerden oluşan kırışıklıklardan yakınan Hollywood'un seksi yıldızı Sarah Jessica Parker da bu bölgeye kuşburnu yağı ile masaj yapıyor. Bunun dışında günde en az 4-5 bardak kuşburnu çayı içen Parker bu poşetleri atmayarak gözlerinin üzerine yerleştiriyor.

Siegel, Aspirin kullanıyor
36 yaşında olmasına rağmen hala yüzündeki sivilcelerle mücadele etmek zorunda kaldığını söyleyen Alman yıldız Dagmar Siegel bunun için Aspirin kullanıyor. Sivilceli bölgeye hafif suyla ezdiği Aspirin'i süren Siegel bu yöntemin çok işe yaradığını savunuyor. Ancak yine de açık yaralara Aspirin sürülmemesi gerektiğini unutmayın.

Cindy Crawford'ın kırışıklığa karşı doğal çözümü Top model Cindy Crawford, fotoğraf çekimlerinden bir gece önce gözlerindeki şişin inmesi için bu bölgeye çiğ patates dilimleri yerleştiriyor. İki çocuk annesi 38 yaşındaki Crawford patates dilimlerinin aynı zamanda kırışıklıklara da iyi geldiğini söylüyor.

Cameron Diaz'ın losyonu süttozu
Genç kızken akne sorunu olan Cameron Diaz, yüzündeki ufak tefek izleri mükemmel bir mak- yajla kapatıyor. Cildini te- mizlerken hırpalanmamasına özen gösteren sarışın yıldız, peelingler yerine süt tozunu tercih ediyor. Süttozunu hafif ıslatarak yüzüne halkalar şeklinde masaj yapan Diaz, bu sayede cildinin yumuşak ve taze olduğuna inanıyor.

Elma dopingi
Güzel sanatçı Bullock, elmayı adeta bir güzellik doktoru olarak tanımlıyor. Günde en az iki elma yediğini söyleyen 39 yaşındaki Sandra Bullock, bu meyvenin hem bağırsakları çalıştırdığına, hem de cildi güzelleştirdiğine inanıyor. Hollywood'un aranılan aktristi, aynı zamanda elmaların kabuklarını yüzüne yerleştirerek içindeki asitlerin peeling etkisi yaptığını ve hücre yenilemesinde etkili olduğunu belirtti.