Hint yağının güzelliğinize olan faydaları

Hint yağı, Hint yağı bitkisinin tohumlarından çıkartılan soluk sarı renkli bir sıvıdır. Bu yağ çeşitli tedavi ve tıbbi değerlere sahiptir. Antiseptik özellikleri enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olur. Vücudun zararlı serbest radikallerle savaşmasını sağlayan mükemmel antioksidan özellikleri vardır. Anti-inflamatuar özellikleri vücudun çeşitli yerlerindeki iltihabın giderilmesi için yardımcı olur. Hint yağının faydalarının çoğu, içinde bulunan büyük bir miktardaki doymamış yağ asitlerinden kaynaklanmaktadır.

Besleyici özellikleri çok olan bu yağ, uzun süreden beri bir sır olarak gizli kaldı. Hint yağı, kene otu bitkisinden üretilen ve sayısız güçlü terapötik özelliği olan risinoleik asit bakımından oldukça zengin bir bitkisel yağdır.

İşte Hint yağının güzelliğinize olan faydaları

- Hint yağının barındırdığı özellikler, kirpiklerin ve kaşların uzamalarına ve kalınlaşmalarına yardımcı olur. Mucizeler yaratmasına rağmen son derece de hesaplıdır.

- Besleyici özelliklerinin çok olduğundan zaten bahsettik; ama Hint yağının en önemli özelliği, cilde nüfuz edebilmesi ve besleyici maddeleri taşıyabilmesidir.

- Hint yağı kullanıldığında, beraberinde bolca parlaklık ve ışıltı getirir. Doğal saç bakımı için ihtiyacınız olan Hint yağı miktarı çok azdır; saçlarınızın uçlarına yedireceğiniz birkaç damla Hint yağı yeterlidir.

- Yapısı oldukça yağlı olduğundan, saç tipinize uygun dozajı bulana dek çok miktarda kullanmaktan kaçınmanız gerekiyor.

- Saçınızı etkili bir biçimde yeniden uzatabilmek için Hint yağını saç derisi tedavisi amaçla kullanın. Ancak yağı kolaylıkla uygulayabilmek için daha hafif bir yağ ile birlikte kullanmayı unutmayın.

- Hint yağı, çoklu cilt tabakalarına derin nüfuz edebilme becerisi sayesinde keloit tip gibi çok miktarda sertleşmiş yara dokusu içeren yaraların tedavisinde yardımcıdır. Deriyi o kadar çok yumuşatır ki bu yumuşama, derin yara dokusunun parçalanmasına ve dolayısıyla iyileşmesine yardımcı olur. Dahası, Hint yağı, beyaz kan hücrelerini uyarabilen bir maddedir. Deri altı dokulardaki iltihaplanmaları azaltır. Yaraların iyileşmelerini hızlandırır, yara izi riskini düşürür.

- Kolaylıkla yayılabilmesi için kayısı çekirdeği yağı ya da erimiş Hindistan cevizi yağı deneyebilirsiniz.

- Hint yağı, dudakların korunmasında da mükemmel bir araçtır. Dudaklarımız hızlıca canlanıp iyileşseler de nemsiz kaldıklarında kolaylıkla kurur ve soyulmaya başlarlar. Hint yağı kullanarak dudak sağlığınızı koruyabilir, dudaklarınıza doğal bir ışıltı getirebilirsiniz.

Dökülen kirpikler için bakım kürü

Kirpik dökülmesi her kadının dönem dönem yaşadığı sorunlardan biridir. Güzelliğin vazgeçilmez ölçütlerinden biri olan uzun ve gür kirpikler kimi zaman dökülme nedeniyle cılız kalabilir. İşte kirpik dökülmesini önleyen bakım kürü:

Kirpikleriniz soya yağıyla dolgunlaşsın

Kirpiklerimin kısa sürede dolgunluk kazanmasını sağlayacak bitkisel bir formülünüz var mı?

Doğal yollardan dolgun kirpiklere sahip olmak için;
1 tatlı kaşığı hintyağı,
1 çay kaşığı buğday yağı
1 çay kaşığı soya yağını iyice karıştırdıktan sonra benmari usulü ısıtın.

Ilındıktan sonra, bu karışımı kirpiklerinize sürün. Bu formülü haftada 3 kez uygularsanız kirpikleriniz hızla uzamaya başlayacaktır. Karışımdan sizi tatmin edecek bir sonuç alıncaya kadar yararlanmalısınız.

Dökülen kirpikler için bakım kürü

Kirpik dökülmesi her kadının dönem dönem yaşadığı sorunlardan biridir. Güzelliğin vazgeçilmez ölçütlerinden biri olan uzun ve gür kirpikler kimi zaman dökülme nedeniyle cılız kalabilir. İşte kirpik dökülmesini önleyen bakım kürü:

Nasıl hazılanır: 1 bardak ılık çaya 1 gr. dövülmüş kinin ekleyin. Bu karışımı kirpik ve kirpik diplerine kibrit çöpü ya da kulak pamuğuyla yedirin. Haftada 3 gün taze olarak hazırlayıp uygulayacağınız bu kür ile kirpik dökülmesinin önüne geçebilirsiniz.

9 adımda zihinsel detoks

Olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtularak zihninizi temizleyebilir ve bu sayede üzerinizde baskı oluşturan manevi yüklerden kurtulabilirsiniz. Bunu yeni bir psikoloji dalı olan pozitif psikoloji sayesinde başarabilirsiniz.
Pozitif psikolojinin üzerinde durduğu tek şey insanlara zihin temizliği konusunda yardımcı olmak. Pozitif psikoloji, insanların hayatlarında meydana gelen olay ve durumlarla ilgili zihinlerinde oluşturdukları bazı yargılardan kurtulmalarına yardım ederek, bu kişilerin olumsuz düşüncelerden uzaklaşmasını sağlıyor.

Fondöten nasıl sürülür?

Fondötenler ciltteki renk eşitsizliklerini gidermek, cildi pürüzsüz göstermek için kullanılan kozmetik ürünlerdir. Doğru rengi seçmek ve doğru araçla uygulamak çok önemlidir. Böylece cildinizi daha doğal ve sağlıklı gösterebilirsiniz. Değişik yapılarda fondötenler mevcuttur ve uygulamalarında bazı araçlara ihtiyaç duyarız. Fırçalar, süngerler ve parmaklarımız…

Fondöteni uygulamadan önce nasıl bir görünüm istediğinize karar vermek en önemlisidir. Tam kapatıcılık mı yoksa orta kapatıcılık mı istiyorsunuz? Saten bir bitiş mi, yoksa mat bir bitiş mi tercih ediyorsunuz? Bu etkilerin ortaya çıkmasında fondötenin kendisi kadar, kullandığınız araç da oldukça etkilidir.

Kabuki fırçalar sık kıllara sahiptir. Eğer yoğun bir kapatıcılık istiyorsanız fondöteninizi kabuki bir fırçayla uygulamanız istediğiniz sonucu elde etmenizi sağlayacaktır. Kabuki fırçalar genelde ışıltılı bir fondöten dahi uygulasanız mat sonuçlar elde etmenize neden olabilir. O nedenle eğer saten bitiş tercih ediyorsanız kabuki fırçalar sizi çok da tatmin etmeyebilir. Oldukça büyük bir fırça olduğundan ince yerlere girmeniz biraz zor olabilir.

Klasik fondöten fırçaları yassı bir görünüme sahiptir ve uygulama esnasında yüzünüze badana uygulaması yaptığınızı hissedebilirsiniz. Yine tam kapatıcılık isteyenlerin tercih edebileceği bir fırça türüdür. Yalnız uygularken sürekli aşağı hareketlerle uygulanması gerekir, yukarı doğru uyguladığınızda yüzünüzdeki küçük kılları da yukarı doğru kaldıracağından ışıkta kötü sürprizlerle karşılaşmanız söz konusu olabilir. Ayrıca uygulama sonrasında bir aynayla gün ışığında yüzünüze bakmanızda fayda var çizgi izleri bırakma ihtimali çok yüksektir. Uygulaması biraz pratik ve profesyonellik gerektirebilir ve ayrıca fırça çok büyük olmadığından uygulama zamanınızı alabilir.

Stippling fırçalar çok yoğun kapatıcılık istemeyenlere daha uygun olan fırçalardır. Özellikle likit fondötenleri uygulama konusunda daha başarılıdır. Kılları seyrektir. Fondöteni yüzünüze dairesel hareketlerle yayabilirsiniz. Klasik fondöten fırçaları gibi stippling fırçalarda da fırça izi kalma riski yüksektir bu nedenle uygulamadan sonra yine yüzünüzü güneş ışığında kontrol etmenizde fayda var. Fondötenlerde doğal bir bitiş sağlar.

Buffing fırçalar geniş bir uca ve sık kıllara sahiptir. Uygulama stippling fırçada olduğu gibi yumuşak ve dairesel hareketlerle yapılmalıdır. Geniş bir uca sahip olması uygulamanın hızlı olmasını sağlar. Fondötenin kapatıcılığını arttırır ve doğal bir bitiş sağlar.

Makyaj süngerlerinin ise şekilleri genellikle yumurtaya benzer. Kullanmadan önce ıslatırsanız çok ürün kaybı yaşamazsınız. Orta kapatıcılık sağlar ve genellikle ıslak kullanıldığı için saten bir bitiş elde edersiniz. Elinizde rahatça şekil alabildiğinden ince yerlere de kolayca girer. Tampon hareketlerle uygulamak ürünü cildinize yerleştirmenizi kolaylaştırır.

Fırça ve süngerlerin yanında ellerinizi de rahatça kullanabilirsiniz. Ürün elinizin ısısıyla yumuşar ve uygulamanız kolaylaşır. Parmaklarla uygulama ortadan tam kapatıcılığa doğru bir sonuç ortaya çıkarır. Ancak uygulama sonrasında gün ışığında kontrol etmenizi öneririz çünkü fırçalar veya süngerler gibi eşit bir dağılım sağlamak parmaklarla uygulamada daha zordur.

Ağda Yaptırma Stilleri

Ağda yaptırmanın stilleri var desek ne dersiniz?
1- Brezilya Stili: Bikini bölgesindeki tüylerin tamamen alınması anlamına geliyor. Son zamanlarda Kim Kardashian’ın gündeme bomba gibi düşen fotoğraflarından görüldüğü üzere brezilya ağdası ünlü isimlerin de tercihi. Şeker harcı; balmumu ve sakız karışımından oluşan sıcak ağdaya göre daha soğuk olduğu ve ciltten yıkanabildiği için daha avantajlıdır. Fakat acı konusunda bir değişiklik olduğu söylenemez.

2- Bikini çizgisi: Vajina bölgesindeki tüyleri aldırmak istemeyenlerin sıkça başvurduğu bir yöntem. Bikini çizgisine denk gelen yerlerdeki tüylerin toparlanması olarak da açıklanabilir.

3- Irokez stili: Brezilya stilini çok sıkıcı bulanların yaptırdı bir model denilebilir. Tüylerin kısaltılarak çizgi halinde bırakılmasıdır.

4- Serbest Stil: Tüm ağda stilleri arasında en radikal olanı denilebilir. Mickey Mouse kulağından, sevgilisinin baş harfini yaptırmak isteyene kadar her çeşit stil mevcut. Yani tamamen hayal gücünüze kalmış bir şekillendirme yolu.

Göz rengini değiştiren besinler

60 gün içerisinde birtakım sağlıklı yiyecekler ve içecekler tüketerek göz renginizi değiştirebileceğinizi biliyor muydunuz?

Bu besinleri tükettikten sorna gözlerinizde inanamayacağınız değişiklikler beklemeyin. Yani gözleriniz koyu kahverengiyse yeşile dönmeyecek tabii ki. Bu sadece gözleri daha canlı ve parlak gösterirken göz renginizde de hafif bir değişiklik sağlayacaktır.

İşte göz rengini değiştiren besinler:

Ayı üzümü: Ayı üzümü çayının göze farklı renk ve göz bebeği boyutu değişikliği yaptığı iddia ediliyor. Ayrıca göz kaslarını gevşeten bu çayın aynı zamanda doğal bir antiseptik olduğu için idrar yolu enfeksiyonları ve deri hastalıkları tedavisinde de yardımcı olduğu belirtiliyor.

Bal: Düzenli olarak organik bal tüketmenin gözlere daha açık ve doğal bir renk kazandırdığı belirtiliyor. Ayrıca balın sağlık açısından başka faydaları da olduğunu belirten uzmanlar, balın vücutta reflüyü azalttığını ve enfeksiyonlarla savaşmada büyük bir rol oynadığını söylüyor.

Ispanak: İçeriğindeki yüksek demir içeriği ile gözlerinizin daha parlak ve genç görünümlü olmasını sağlıyor. Ispanağın çok faydalı olduğunu dile getiren uzmanlar kanser, astım, yüksek kan basıncını önlemede de değerli bir yiyecek olduğunu vurguluyor. Bir diğer faydası ise; kemikleri güçlendiriyor, sağlıklı saç ve cilt görünümü.

Balık: Balık yemek göz renginin gücünü artırabilir ve balığı diyetinize devamlı olarak eklerseniz bu kalıcı olabilir. Ayrıca balıkta bulunan kalsiyum tüm vücudunu formda çalışmasına yardımcı olur.

Papatya çayı: Düzenli olarak papatya çayı içmek stresi azaltır aynı zamanda gözlere daha sıcak bir renk tonu verir. Ayrıca çay mide rahatsızlıklarını yatıştırır, doğal sakinleştirici ve yatıştırıcıdır.

Zeytinyağı: Zeytinyağı en sağlıklı yiyeceklerden biri olmasıyla ünlüdür, pek çok sağlık faydası vardır ama çoğu insanın bilmediği şey zeytin yağının da göz rengi değişikliği yapabilmesi...

Soğan: Düzenli soğan tüketimi göz renginde hafif bir değişiklik yapar. Ayrıca, depresyon ve uykusuzluk sorunları için de iyi bir çözüm olduğu düşünülüyor.

Fındık: Her gün fındık yerseniz göz renginizde bir aydınlatma oluşturabilirsiniz. Fındık çok sağlıklı gıdalardan biri olmasına rağmen aşırı tüketmek sağlığınızda ters bir etki yapabilir.

Et: Et yemek gözdeki iris rengini değiştirmede oldukça etkilidir. Çinko ve magnezyum gibi minerallerin bunda etkisi yüksek.

Zencefil: Sayısız faydaları olan zencefil düzenli olarak tüketildiğinde göz rengi değişikliği yapabiliyor. Astım semptomlarını kontrol eder, karaciğerin iyileşmesine yardımcı olur ve aynı zamanda soğuk algınlığı ve gripten korunmada da oldukça etkin.

Elma ile göz çevresi bakımı

Göz çevresindeki şişlikler böbrek hastalıklarının habercisi olabilir. Öncelikle doktora görünmelisiniz. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa eğer evde uygulayabileceğiniz bu elma bakımı ile gözlerinizdeki kararma ve şişliğin önüne geçebilirsiniz.

Göz çevresine bakım yapmak isteyenler için Suna Dumankaya'nın çok özel ve doğal bir tarifi var...

Göz çevresine elma bakımı
1'er patates ile elmayı rendeleyip 1 çorba kaşığı kahveyle karıştırın. Karışımı gazlı bezin içine koyup göz çevrenizde 15 dakika bekletin. Ardından yüzünüzü yıkayın. Bu formülden haftada 3 kez yararlanın.

Fondöten nasıl sürülür?

Fondötenler ciltteki renk eşitsizliklerini gidermek, cildi pürüzsüz göstermek için kullanılan kozmetik ürünlerdir. Doğru rengi seçmek ve doğru araçla uygulamak çok önemlidir. Böylece cildinizi daha doğal ve sağlıklı gösterebilirsiniz. Değişik yapılarda fondötenler mevcuttur ve uygulamalarında bazı araçlara ihtiyaç duyarız. Fırçalar, süngerler ve parmaklarımız…

Çatlaklara Tek Çare Karın Germe Ameliyatı

Hamilelik ve sık kilo alıp verme gibi durumlardan kaynaklanan karın bölgesi çatlaklarının tek çaresinin karın germe ameliyatı olduğunu belirten Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Op. Dr. Bülent Cihantimur "Cilt elastik yapıya sahip bir organ olsa da, bir noktada mukavemetini kaybeder, kolajen yapısında kırılmalar oluşur. Bu tabloyu sıklıkla kilo alıp verme sırasında ve doğum sonrasında gözlemleriz. Cildi sürekli nemli tutmak ve beslenmeye dikkat etmek, çatlak oluşumunu bir yere kadar durdurabilir ama oluşmuş çatlakları gidermek mümkün değildir” dedi.

Ameliyatla iç karın kasları da forma sokuluyor

Karın germe estetiği hakkında bilgiler veren Op. Dr. Bülent Cihantimur şunları kaydetti: "Karın bölgesinde çatlakları olan herkes, özellikle bikini giymekten çekinirler. Bu derece bir çatlak oluşumu, aynı zamanda iç karın kaslarının da zedelendiğinin habercisidir. Bu bölgedeki deri, artık sarkmış, sönmüş bir balon gibi, estetik dışı bir görüntü sağlar. Kullanılacak, herhangi bir cilt bakım kremi maalesef sorunu çözümleyemez. Karın germe estetiğinde, bu çatlak deriyi uzaklaştırıyor, gevşeyen iç karın kaslarını forma sokuyoruz. Bu sayede, gergin, bombesiz ve çatlağı olmayan bir karın yapısına kavuşmak mümkün oluyor.”

Yeni göbek deliğinin konumu önemli

"Fakat karın germe ameliyatlarının başarılı olması için başka konulara da dikkat etmek gerekir. Sarkan ve çatlak deri uzaklaştırıldığında yeni bir göbek deliğinin oluşturulması lazımdır ve işte yeni göbek deliğinin konumu önem arz eder. Vücut proporsiyonu göz önüne alınarak, iki leğen kemiği ile orantılı yeni bir yapının oluşturulması gerekir. Aynı zamanda bel kıvrımının da bu yeni görüntüye eşlik etmesi ve uyumlu olması sağlanmalıdır. Mons pubis tümseği, gergin hale getirilen göbeğin altında çıkıntı yapmaması için, bu alana da müdahale edilmelidir” diyen Dr.Cihantimur, karın germe estetiği için yapılan kesinin sezaryen dikişinin hizasında olduğunun da altını çizerek" Kesi izi sezaryen dikişinin hizasında yani kamufle edilebilecek bir alana yapılır. Hastalarımız son derece konforlu bir iyileşme süreci yaşayarak, yeni, pürüzsüz, çatlaksız ve gergin bir karınla hayatlarına devam ederler” dedi.

Ağda Yaptırma Stilleri

Ağda yaptırmanın stilleri var desek ne dersiniz?
1- Brezilya Stili: Bikini bölgesindeki tüylerin tamamen alınması anlamına geliyor. Son zamanlarda Kim Kardashian’ın gündeme bomba gibi düşen fotoğraflarından görüldüğü üzere brezilya ağdası ünlü isimlerin de tercihi. Şeker harcı; balmumu ve sakız karışımından oluşan sıcak ağdaya göre daha soğuk olduğu ve ciltten yıkanabildiği için daha avantajlıdır. Fakat acı konusunda bir değişiklik olduğu söylenemez.

İdeal Kalça Şekli Nasıl Olmalı?

Geçmişten günümüze hem kadınlar hem de erkekler için estetik bakış açıları oldukça değişti diyebiliriz. Eskiden yüzyıllar alan güzellik trendleri, artık her on yılda bir değişmeye başladı ve daha dün gibi aklımızda olan 90’lardaki kadın algısı ile şimdiki kadın güzelliği algısı bile birbirinden çok farklı. Dolayısıyla ideal kalça şekli nasıl olmalı sorusunun cevabını bu yazımızın yazıldığı 2016 senesi itibariyle sizlere aktarmaya çalışacağız. Ancak unutmayın, kimse mükemmel değil ve illa ki tam olarak mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Bu nedenle kendinizi gereksiz yere zorlamaktan ve çok fazla estetik operasyona maruz kalmaktan da uzak durmalısınız.

Yazımızın fotoğrafında görmüş olduğunuz kadın, dünyanın en güzel kalçalı kadını seçilmiş ve aşağı yukarı bütün ideal kalça-popo beklentilerini karşılıyor diyebiliriz. Kısaca tanımlamak gerekirse, yuvarlak, arkaya doğru hafif bir çıkıntısı bulunan fakat çok fazla kaslı da olmayan, genişlik olarak yanlara doğru fazla taşmayan ve çok geniş olmayan, yükseklik olarak da çok fazla alt-üst mesafesi bulunmayan bir popo, günümüzde ideal popo olarak kabul ediliyor. Böyle bir tarife tamamen ulaşmak her ne kadar imkansız olsa da, sağlıklı beslenme, düzenli spor ve biraz da genetik faktörlerin etkisiyle bu şekle ulaşabilirsiniz. Ancak yine de en son sınırın genellikle genetik olduğunu, daha fazlası için estetik cerrahiye ihtiyaç duyulduğunu unutmamalısınız.

İdeal kalça şekline ulaşmak için estetik cerrahi tarafından sunulan seçenler arasında en çok tercih edileni, genellikle yağ aldırma yöntemleri. Zira varolan fazla yağların doğru bölgelerden alınmalarıyla birlikte doğru bir kalça şekli elde edilebiliyor. Hatta fazla bölgelerden alınan yağların az yağlı bölgelere transfer edilmesi sayesinde şekil üzerinde manipülasyonlar gerçekleştirmek de mümkün oluyor.

Bunun yanında kalça protezleri de en sık tercih edilenler arasında. Liposuction tedavisine göre biraz daha zorlu olan bu tedavide, popoya bir protez yerleştiriliyor ve bu protez sayesinde kalçanın daha şekilli durması sağlanıyor. Ancak bu tedavinin hem daha uzun sürdüğünü hem de iyileşme sürecinin on günü bulabildiği de unutulmamalı. Çoğu hastada, yağ aldırma ve yağ enjeksiyonu genellikle yeterli sonucun alınmasını sağlıyor.