Temiz bir cilt ile daha genç görünün

Cildinizin yıprandığını, canlı görünümünü kaybettiğini düşünüyor ve yeni yılı sağlıklı bir ciltle karşılamak istiyorsanız, birkaç adımda bu isteğinize kavuşabilirsiniz.

Prof. Dr. Dilek Demir Erol, uygulanacak doğru bir cilt bakımı ve beslenme düzeni ile genç bir cilde sahip olmanın mümkün olduğunu söyleyerek, pratik maske önerileri de veriyor.

Temel kurallara dikkat edip, cildi dış etkenlere karşı korumayı başardığınızda ve doğru beslendiğinizde daha genç görünmemeniz için bir neden yok.
Daha genç bir görünüm için bunlara dikkat

- “Temizlik” cilt güzelliğinin temelidir. Yüzünüzü günde iki kez temizleyin.

- Yüzünüze sabun kullanmayın. Damarlarınızın çatlamasına yol açar.

- Temizlik sonrası mutlaka tonik kullanın. Tonik cildin pH değerini dengeleyerek dış etkenlere ve kuruluğa karşı önlem almış olursunuz.

- Ölü deri hücrelerden kurtulmak ve kan dolaşımın artırarak yeni hücre oluşumunu desteklemek için haftada bir kez peeling uygulayın.

- Cilt tipine uygun doğal içerikli bir nemlendirici ile cildinizi nemlendirin.

- Kış aylarında da en az 35 faktörlü koruyucu ile güneşten korunmayı ihmal etmeyin.

- Mutlaka beslenmenize dikkat etmelisiniz.

- B, C, E, A ve K vitaminleri cildimizin temel taşlarıdır.

- Cilt yaşlanmasını ve var olan yaşlanma izlerini azaltan omega-3 içeren uskumru, hamsi, levrek ve somon tüketilmeli.

- Antioksidan gücü yüksek; nar, erik, elma, bolca tüketilmeli.

- Şeker ve şekerli yiyecek ve içecekten uzak durulmalıdır.

- Balkabağı havuç ile birlikte alındığında beta karoteninde varlığıyla iyi bir antiaging kokteyli oluşturur.

- C vitamini cildin dostu ve olmazsa olmazıdır. Turunçgiller zengin bir C vitamini kaynağıdır.

- Cilt dostu ceviz, badem ve fındık E vitamini, kalsiyum, omega-3 yağ asitleri içerir.

- Yoğurt hem vücuda hem de cilde yararlıdır.

- Günde en az 2.5 litre su içilmeli.

- Omega-6 açısından zengin olan keten tohumu tüketilmeli.

- Protein, mineral ve vitamin kaynağı yumurta tüketimi ihmal edilmemeli.- Yeşil çay içeriğindeki polifenoller ve kateşinlerden dolayı antioksidan ve antiaging etkili bir içecektir.

Ayrıca;

- Sigara içenler içmeyenlere göre yaklaşık 3 yıl daha yaşlı gözükür.

- Alkolden uzak durulmalı.

- Makyaj temizlenmeden yatılmamalı.

- Cildin ve vücudun dengesi için sağlıklı uyku uyunmalı.

- En az ayda bir kez profesyonel cilt bakımı yaptırılmalı.
Evde uygulayabileceğiniz maskeler

Evde yapılabilecek uygulaması kolay maskeler ile cilt kaybettiği ışıltıyı yeniden kazanabilir.

Salatalık maskesi: Kuru ciltlerçin uygundur. 1 çorba kaşığı yoğurt, aynı miktarda yulaf unu, 1 tatlı kaşığı bal ve 1 orta boy salatalık. Tüm malzemeleri karıştırarak kalın bir tabaka halinde cilt üzerine sürün ve 30 dakika bekletin. Sabun veya temizleyici jel kullanmadan ılık suyla yıkayarak yüzünüzü temizleyin.

Bal maskesi: Tüm ciltler için uygundur. Organik olduğundan emin olduğunuz balı ince bir tabaka halinde cildinize sürün ve 5 dakika bekleyin. Önce ılık suyla sonra soğuk suyla yıkayın.

Yoğurt maskesi: Yağlı ciltler için uygundur. Maya ile karıştırılmış 1 bardak yoğurdu dairesel hareketlerle yüzünüze uygulayın. 5 dakika bekletip ve ılık su ile yıkayın.

Muz maskesi: Gençleştirici bir maske. 1 adet muzu püre haline gelinceye kadar ezin ve ince bir tabaka halinde yüzünüze uygulayın. 10 dakika bekletip, ılık su ile yıkayın. Yüzünüzün yumuşak ve pürüzsüz olduğunu göreceksiniz.

Avokado maskesi: Tüm ciltler için uygundur. Püre haline getirdiğiniz yarım avokadoya 1 çay kaşığı bal ilave ederek ince bir tabaka halinde yüzünüze uygulayın. 15 dakika maskenizin kurumasını beklerken gözünüze iki adet salatalık dilimi yerleştirebilirsiniz. Önce ılık sonra soğuk su ile yüzünüzü yıkayın.

Yulaf unu maskesi: Yağlı ciltler için uygundur. 2 çorba kaşığı yulaf unu, 1 çay kaşığı karbonatı ve hamur kıvamına gelmesini sağlayacak kadar kaynatılıp soğutulmuş suyu ilave edin. Yüzünüze dairesel hareketlerle sürün ve 10 dakika sonra ılık su ile yıkayın. Pürüzsüz bir cilde sahip olduğunuzu göreceksiniz.

Limon suyu maskesi: Tüm ciltler için uygundur. Bu maske yüzünüzdeki sizi rahatsız eden siyah noktaları azaltacaktır. Yarım limon suyunu 1 yumurtanın beyazı ile karıştırın. Oluşan emülsiyonu ince bir tabaka halinde yüzünüze uygulayın. Kuruyunca sertleşecektir. Maske bir gece yüzünüzde kalmalı. Sabah ılık su ile yüzünüzü yıkayın. Gergin, pürüzsüz ve temiz bir cilde sahip olduğunuzu göreceksiniz.

Saçı her gün yıkamak ne kadar doğru

Her gün saç yıkamanın faydadan çok zararı olabileceği ortaya kondu. Saç derisindeki koruyucu bakterileri yok ederek, kepeklenme ve dökülme sorunlarına neden olabileceği belirtildi...

Kadınlar arasındaki belki de en büyük sorulardan biri her gün saç yıkamanın zararlı olup olmadığıdır. Erkekler bu konuyu pek kafalarına takmaz çünkü zaten çoğunun bize göre haliyle az saçı var. Biz de bugün bu çetrefilli konuya yer vermek istedik!

Saçları birçok işleme maruz kalıyor
Saçımızı besleyen çeşitli vitaminler vardır ve saçın kendi yağı bile saçı besler. Devamlı saç yıkamak da saçta sürekli bir aşınma yaratacağından saç yeterince vitaminler ve minerallerden yararlanamaz. Üstelik saçı her gün şampuanlamak saça her gün kimyasal madde sürmek demektir. Bu kimyasallar zaman içerisinde saçı yıpratabilir. Ayrıca günümüz kadınları sadece saç yıkamayla kalmıyor bunun yanında saçlarını düzleştiriyor, fön çekiyor, maşa yapıyor… Yani saçlara uygulanan işlemlerin ardı arkası kesilmiyor. Saç daha fazla yıpranıyor. Saç daha fazla yıpranınca elbette kullanılan ürün miktarı da artıyor.

Prof. Dr. Ayşin Köktürk, saçlı derinin kendine özgü koruyucu florası olduğunu, bakımının özenle yapılması gerektiğini söyledi. Bazı kişilerin "çok yağlı" diyerek saçlarını sık aralıklarla yıkadığını belirten Prof. Dr. Köktürk, "Bu davranış doğru değil, sık yıkamakla yağlı saçlardan kurtulunmaz. Sık yıkamak saçlı derinin koruyucu florasını bozar" dedi.

En ideali haftada 3 gün yıkamak
Saçları sık yıkamanın derideki koruyucu bakterileri yok ederek kepeklenme ve saç dökülmesine yol açabileceğini kaydeden Köktürk, "Koruyucu tabaka yok olduğu gibi deride istenmeyen bakteri ve mantarların üremesine de neden olabilir. En sağlıklı olanı saçların haftada 3 gün, PH değeri 5,5 olan şampuanla yıkanmasıdır. Ayrıca yıkama sırasında çok sıcak su yerine ılık su kullanılmalı" diye konuştu.
Jöle varsa saçınızı gün sonunda mutlaka yıkayın

Köktürk, saçlarda jöle ve boya gibi fiziksel ve kimyasal uygulamaların uzun süre kalmamasını önerdiklerini belirterek, "Bu ürünler de saçın ve saç derisinin doğal yapısını bozuyor, saçları güçsüzleştiriyor. Saçın maruz kaldığı kimyasal etkinin uzamaması için jöle kullanan kişiler gün sonunda saçlarını muhakkak yıkamalı" dedi.

Her gün yıkanan saç bir süre sonra sizin elinizde olmadan her gün yıkanmak ister. Siz en iyisi yıkanma sıklığınızı en azından 3 günde bire indirmeye çalışın. Başlarda alışmak zaman alabilir ama daha sağlıklı olduğuna garanti verebiliriz.

İnce telli saçlara model önerileri

Birçok kadının hacimli ve sağlıklı saçlara kavuşmasını engelleyen ince telli saçları, bu modeller ile frapan gösterebilirsiniz!

İnce telli saçlara model önerileri
İnce telli saçlara sahip olmak birçok kadının güzellikleri konusunda neredeyse takıntı haline getirdikleri bir konu.

Çünkü ince telli saçlara sahip kadınların bildiği üzere, bu saç tipine sahip insanların saçları genellikle cansız ve sönük görünür. Üzülmeyin. Artık ince telli saçlara sahip olmanın dezavantajlarını avantaja çevirebileceksiniz.

İşte ince telli saçları sağlıklı ve frapan gösterecek saç modelleri...

Dağınık topuz modelleri
İnce telli, cansız ve sönük duran saçınızı saç köpüğü yardımıyla kökten uca hacimlendirip hafif maşa ile dalgalar yapın ve saçınızı tepeden dağınık topuz yapın. Saçlarınız bu sayede daha hacimli ve etkili görünecektir. Hem günlük bir stil için hemde özel günler için yapacağınız seçenekler arasında dağınık topuz modellerini sıkça yer verin.

Yandan kahkül bırakılıp yapılan saç kesimi
İnce telli saç tipine sahip saçlar genellikle yapışık ve sönük görünür. Bu yüzden kaküllü saç kesimi, ince telli saçlar için en güzel ve etkili çözümlerden biridir.

Saçınızı temiz kullandığınızda ise bu kaküller daha kabarık duracak ve saç diplerinizin sönük ve ayrılmış görünmesine engel olacaktır.

Krepeli - kabarık saç modelleri
Az veya ince telli saçları gür gösteren en güzel teknik krepe tekniğidir. Saç diplerinizden aşağı doğru ince bir tarak yardımı ile krepe yapın. Bu şekilde saçlarınızı daha kabarık, dolgun ve hacimli gösterebilirsiniz.


Kıvırcık - dalgalı saç modeli
İnce telli saçlar, kıvırcık ve dalgalı saç modelleri ile oldukça dolgun ve gür görünürler. Düz fönlü saçlar yerine kıvırcık ve dalgalı saç modellerini tercih etmenizi öneririz.

Örgülü dağınık topuzlar ve salaş örgü modelleri
Tüm saçınızı sadece bir tarafa alarak dağınık bir şekilde toplayın ya da örün. Saçlarınızın arasından bazı saç tutamlarını dışarıya çekin. Saçlarınızın hepsi bir tarafa yoğunlaştığından daha dolgun ve hacimli görünecektir. İsterseniz kalın bukleler yapıp yana aldığınız saçınızı köpük ile sabitleyin ve dağınık kullanın. Çok hoş görüneceğinizden şüpheniz olmasın.

Katlı kesim saç modelleri
İnce telli ve sönük saçların bir kurtarıcısı da katlı kesim saç modelidir. Kat kat kesilmiş saçlar her zaman daha dolgun durur. Ayrıca saçlarınız orta boy ve uzunsa bu saç kesimleri size çok yakışacaktır. Saçlarını kısa kestirmek istemeyen ince saçlı kadınlar için en ideal saç kesimlerinden biridir. Yalnız kesilen katların çok uzun olmamasına dikkat edin, kısa kısa kat verilen saç kesimlerini tercih edin.

Ombre ve ya balyajlı saç modelleri
Saç aralarında, saçın üst kısımlarında ve uçlarında verilen ombre balyaj ışıltıları saçlarınızı daha dolgun izlenimi verir. Özellikle kalın dalgalı saçlarda daha etkili sonuçlar verir.

Gördüğünüz üzere ince telli saçlar için oldukça geniş bir saç modeli yelpazesi var. Ufak hilelere baş vurarak saçlarınızı olduğundan daha hacimli gösterebilir ve stilinizi yansıtan harika saçlara sahip olabilirsiniz.

Özge Ulusoy'un güzelliğinin sırrı

Türk kahvesiyle peeling yaptığını ve bu sayede güzelliğini koruduğunu belirterek, şu sözleri sarf etti;

Güzelliğinin sırrı su ve Türk kahvesi
"Benim en büyük güzellik sırrım sudur. Bol bol su içerek cildinizi güzelleştirebilirsiniz. Belki Türk kahvesini biraz sulandırarak peeling de yapabilirsiniz. Her gün spor yapamıyorum ama haftada 3 kere gitmiş olmaya dikkat ediyorum."

Ayak Nasırlarını Yok Etme Yöntemi

Nasır aslında vücudumuzun her yerinde görülebilecek bir şey olmasına rağmen biz onu genelde ayağımızda görüyoruz. Bunun nedeni vücudumuzda en çok baskı gören yerimizin ayaklarımız olması. Bütün gün vücudumuzun ağırlığını taşıyan, ayakkabıyla bütünleşen ayaklar elbette ki buna tepki gösteriyorlar.

Nasırları önlemenin yolu, ayaklara özen göstermekten geçiyor. Ama ya oluşmuş nasırlar?Oluşmuş nasırlar için şu mevsimdeki en güzel şey kumsalda bir yürüyüş olacaktır. Kum ve deniz suyu nasırlarınıza çok iyi gelecek.

Yapabileceğiniz bir diğer şey ise yine doğal bir yöntem ve üç aşamadan oluşuyor.

1.Aşama:
Ayaklarınızı demlenmiş papatya suyunda bekletin. Bu nasırınızı yumuşatacak ve daha rahat törpülenmesini sağlayacaktır.Papatya suyu ayaklarınızı boyayabilir ama bu kalıcı bir boya değildir. Sonradan yıkadığınızda gittiğini göreceksiniz.

2.Aşama:
Nasırlı bölgeyi ponza taşıyla nazikçe törpüleyin, ardından havluyla kurulayın. Nasıra çok sert müdahalede bulunmamaya çalışın.

3.Aşama:
Ayaklarınızı havluyla güzelce kuruladıktan sonra iyice kuru kalması ve enfeksiyonlardan uzak durması için medikal pudralardan birine ya da daha kolay ulaşabileceğiniz mısır nişastasına ayaklarınızı bulayın.

Tabi nasırlarınızdan şimdilik kurtulmuş olmak onlardan tamamen kurtulduğunuz anlamına geliyor. Ayaklarınıza iyi bakmazsanız nasırlarla tekrar karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden Nasır Oluşumuna Neden Olan 5 Etken yazımızdaki etkenleri okuyabilir ve bunlara dikkat ederek ayaklarınızı koruyabilirsiniz.Ayrıca zeytinyağı, hindistan cevizi yağı gibi doğal yağlarla ayaklarınızı nemlendirebilir ve onları şımartabilirsiniz. Bunu düzenli bir şekilde yapmanız ayaklarınızı nasır oluşumundan uzak tutacaktır.

Popodaki sivilcelerden kurtulmak

New Yorklu Dermatolog Debra Jaliman popodaki akne sorununu şu şekilde açıklıyor: "Ölü hücreler ve kıl köklerindeki bakteriler pürüzlere ve sivilcelere neden olur. Aktif kadınlar bu konuda maalesef daha şanssız."

Peki, poponuzdaki bu pürüzlerden nasıl kurtulacaksınız?

İşte, etkili öneriler...
Benzoil Peroksitli duş jeli kullanın
Popodaki pürüzlerden kurtulmak için benzoil peroksit içeren duş jeli kullanmanızı öneriyor. Bu madde genellikle akne tedavisinde kullanılan ürünlerde bulunuyor. Dermatolog Jaliman, bu içeriğin kıl köklerini tıkayan ölü hücreleri temizlediğini belirtti.

Salisilik asitli pedlerle gözenekleri açın
Haftada bir kaç kez salisilik asitli pedlerle bölgeyi temizlediğinizde ileride oluşacak gözenek tıkanıklıklarını önlemiş olursunuz. Ayrıca bu asit, enfekte olmuş kıl köklerini temizlemede de oldukça etkilidir.

Laktik asit içeren bir losyon tercih edin
Vücut losyonlarının akneyi tetiklediğini düşünebilirsiniz. Ancak laktik asit içeren losyonlar, ölü hücrelerin cilde yapışmasını önler ve pürüzlerin giderilmesini sağlar.

Terledikten sonra daima banyo yapın
Spordan veya tempolu bir yürüyüşten sonra "Aman çok terlemedim" diye düşünüp banyoyu es geçmeye çalışmayın. Siz terlediğinizi hissetmeseniz bile gözenekleriniz kapanmıştır ve bakteriler üremeye başlamıştır. Bu bakterilerle ve kapanmış gözeneklerle etrafta dolaşıp oturduğunuzda poponuzdaki aknelere de zemin hazırlamış olursunuz.

Haftalık (15 – 21 Aralık) burç yorumlarınız

Koç
Bu hafta her koşulda kendinizi daha heyecanlı, spontane ve aktif hissedeceksiniz. Ayrıca ailevi temalar önem kazanmaya başlıyor. Haftanın ikinci yarısından itibaren kendinizi içsel olarak biraz depresif hissedebilirsiniz. Geleceğe yönelik planlarınızda biraz karamsarlık hissedebilirsiniz. Aşk hayatınızda da sürprizler olacağı bir dönemdesiniz.