27 Eylül 2014 Cumartesi

Ciltte 25 yaş dönüm noktası

cilt-bakimi-zararlari
Vücudunuzu kaplayan, düzenli olarak bölünebilen ve birbirine sıkı sıkıya bağlı, sağlam cilt hücreleri ile doğarsınız. Ancak cilt sadece koruyucu bir zarf değildir. Tıpkı akciğerleriniz, karaciğeriniz ve beyniniz gibi onun da işlevleri ve yapması gereken görevleri vardır. Vücut ısınızı düzenler, duyularınızı iletir, soğuk bir esintiyi hissedebilmenizi ya da sıcak bir ocaktan uzaklaşmanızı sağlayarak yanmanızı engeller.

Ayrıca cilt, önemli bir savunucudur. Narin genetik yapısını radyasyondan korumak için pigment üretir. Bazı cilt hücreleri, asker görevi görerek saldırganlara karşı koruma sağlar. Gerektiğinde diğer hücreleri koruyucu protein salgılamaları için alarma geçirir ve vücudun bağışıklık sistemini uyarır. Cilt, görevlerini yerine getirirken aynı zamanda kendini de kuvvetlendirir.

Yağ bezleri sebum salgılayarak, cildin üzerine tutunan yağlandırıcı bir etki yaratır ve dahili nemlendirme sisteminin nem düzeyini dengede tutmasını sağlar. Cilt sürekli kendini onardığı ve yenilediği için eskimez veya bozulmaz. Serbest radikalleri bastırmak için doğal antioksidan dolaşımı yaratır ve her bir hücreye ihtiyacı olanı verebilmek için besinleri parçalayarak önemli moleküllere ayrıştırır.

Deri en büyük organdır
Vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 16'sını oluşturan deri, en büyük organdır. Yüzünüzde bulunan derinin her 25.4 milimetre karesinde yaklaşık 65 tüy, 100 yağ bezi, 650 ter bezi, 78 sinir alanı ve 19 kılcal damar bulunur. Cilt bir çeşit fabrikadır. Cildin; hücre ve onları bir arada tutacak materyalleri üretmek için şeker, su ve proteinlere ihtiyacı vardır.

Metabolizmasını korumak için yağ ve amino asitlere, yapısını korumak için B vitaminlerine, mikro minerallere ve bunun gibi başka şeylere ihtiyaç duyar. Ayrıca bu yapıların bir çeşit biyolojik paslanma durumuna maruz kalmasını önlemek için de antioksidanlara ihtiyacı vardır. Diğer organlarınızın aksine cildiniz göz önündedir. En azından cilt yüzeyini gözle görebilirsiniz. Renginden ve yapısından cildin canlı ve sağlıklı olup olmadığını bir bakışta söyleyebilirsiniz. Aynı zamanda kaç yaşında olduğu ile ilgili tahminde de bulunabilirsiniz. Hepimiz hayata, benzer yapısal ve hücresel donanımla başlarız.

Bir bebeğin nemli, yumuşak, pembemsi tombul yanakları karşı konulmaz güzelliktedir. Çoğu zaman bu güzelliği dokunarak hissetmek isteriz. Her ne kadar zamanla ergenlik sivilceleri bozulmalara neden olsa da cilt, diriliğini ve canlılığını 25 yaşına dek korumaya devam eder. Fakat bu noktadan 60 yaşına kadarki süreçte cilt fark edilir bir çöküş yaşar.

Yaşlanan cildin rengi matlaşarak sararır
Destekleyici yastık görevi gören yağ yapı, kemikler ve altındaki dokular büzüldüğü için yaşlı bir insanın cildi incelir ve gerilir. Cilt alttaki kaslardan ve yüzdeki dokulardan ayrıldığında alın, elmacık kemikleri ve çene çizgisinden aşağı sarkar. Rengi matlaşır, hatta sarımsı bir hal alır. Yüzeyinde koyu lekeler ve karaltılar ortaya çıkar.

Bu da bazı pigment üretici hücrelerin yaşlandığını ve diğerlerinin de kaybı telafi etmeye çalıştığını gösterir. Ancak her yaşlı insanın cildi böyle görünmez. Yaşlı olduğu halde cildi hâlâ güzel olan birini düşünün. Elbette, yağlarda kaybolmalar ve dolayısıyla ve bazı sarkmalar oluşmuştur, ancak cildin rengi belirgindir ve sağlıklıdır.

Cildinize nasıl baktığınız önemli
Ebeveynlerinizden aldığınız genler yaşlandığınızda cildiniz de dahil olmak üzere tüm organlarınızın nasıl çalışacağını büyük ölçüde belirler. Genetik faktörleri saymazsak, cilt yaşlanmasında en önemli etkenin; kendinize içeriden ve dışarıdan nasıl baktığınız olduğunu düşünüyorum. Kalıtımsal miraslarınız başlangıç noktası olabilir ancak miras olarak aldığınız genlerin risklerini değiştirebilirsiniz.

25 Eylül 2014 Perşembe

Demet Kutluay - Kakule Çayı

kakule-cayi
Kakule çayı faydaları anlatmak bitecek gibi değil. Mide bulantısı, gaz ve şişkinliğe iyi geliyor.Baş ağrısı ve soğuk algınlığında da etkili bir bitki. Ayrıca hezayıflamaya yardımcı oluyor. Sağlığa bir çok faydaları var.

Sağlığa bir çok faydaları var.
Sinizüte iyi gelir, gaz sancısı ve hamsızlığa birebirdir.Nefisi açar, geniz akıntısına faydalıdır.
Ayrıca Kakule çayının bir diğer özelliği de Aynen kahve gibi uyarıcı etkisi vardır. Ve kahve gibi de çarpıntı yapmaz.
Zinde kalmak için 3-4 Kakule çekirdeğini ağzınıza atın zinde kalın.

Aktara gittiğinizde çok kuru ve kararmış olan kakuleyi almayın, rengi yeşile çalan kakule idealdir.

Demet Kutluay’ın Kakula Çayı tarifi
Bir miktar portakal kabuğunu, ve bir miktar tarıçını kakule çayı ile kaynatın ve afiyetle için.

24 Eylül 2014 Çarşamba

Süt Kesiği İle Vücut Bakım

sut-kesigi
Aşağıdaki karışımı blenderdan geçirin... Karışımı afiyetle tüketin. Selülit ,kilo problemi olanlar sabah kahvaltılarında tüketebilirler... Vücudu sıkılaştıran süper bir karışımdır... Çocuklar, ergenler, orta yaşlılar ve yaşlılarda güvenle kullanabilirler.

Malzemeler:
1 su bardağı süt kesiği, (Süte limon sıkıp, kestirdikten 1 tutam sonra suyunu süzerek elde edebilirsiniz).
- Maydanoz,
- Bir kaç dal dereotu,
- 1 kaşık bal,
- 1 bardak ayran,
- 1/2 çay bardağı su

23 Eylül 2014 Salı

Ayaklarınızın bakımını ihmal etmeyin

iyon-Ayak-Detoks-ile-Toksinlere-Elveda
Diz, dirsek ve topuklar vücudun sürtünmeye en fazla maruz kalan bölgeleridir. Bu nedenle de kısa zamanda sertleşerek, kurur ve koyu bir renge bürünürler. Bu görüntüyü sadece 3 adımda yok edebilir, ipek gibi bir cilt, yumuşak diz, dirsek ve çatlaksız topuklara kavuşabilirsiniz.

Ovun
Diz, dirsek ya da ayak topuklarınızı avucunuza aldığınız bir miktar temizleme ürünüyle temizleyin. Uygulama yaptığınız bölgeyi yumuşacık bir sünger ya da bez yardımıyla yuvarlak hareketlerle yavaşça ovalayın. Böylece o bölgedeki ölü hücrelerden arınmış olacak ve daha parlak ve yumuşak bir görünüm elde edeceksiniz.

Soyun
Yalınayak gezmek ayaklarınızda çatlak oluşumuna neden olabilir. Bunu önlemek için, banyo sırasında ponza taşıyla topuğunuzu iyice ovalayın. Diz ve dirseklerinizde oluşan sert tabakayı yok etmek için ise, badem yağının içine eklenmiş bir tatlı kaşığı limon suyunu beze sürüp o bölgeye sarın ve 20 dakika bekleyin. Hem renginin açıldığını hem pürüzsüz olduğunu göreceksiniz.

Nemlendirin
Sürtünmeye en çok maruz kalan diz, dirsek ve topuk bölgelerinde oluşan çatlakları ve sertleşmeleri yok etmek için nemlendirici bir yöntem. Bunun için, bal ve badem yağı kolaylıkla ulaşabileceğiniz mükemmel birer yardımcı. Her banyodan sonra bu bölgelere sürmeyi ihmal etmezseniz yumuşak ve pürüzsüz bir cilde sahip olacaksınız.

22 Eylül 2014 Pazartesi

Saç Tipinize Uygun Bakım Önerileri

lob-sac-kesimi
Saçlarınız için en önemli tek şey temel bakımdır. Saçlarınızın kırılmaması ve dökülmemesi için ıslak bırakmayın ve mümkünse kırıklarınız varsa eğer kuaförünüze gidip saçlarınız kestirin. Yıpranmış, kuru ve güçsüz saçları; yumuşak ve sağlıklı bir hale getirmenin zamanı geldi.

• Kuru ve Kıvırcık Saçlar: Saçı her gün yıkamak,saçı kuru ve kıvırcık yapar.Belli günlerde saçlarınızın parlaması için saç uçlarına saç kremi ile birlikte bakım uygulayın. Eğer kafa deriniz yıkamalar arasında çabuk yağlanıyor ise şampuanı saç tepenize uygulamaya ve saç kremini saç uçlarına uygulamaya özen gösterin.

•Yağlı Saçlar: Yağlı saçlar için üretilmiş şampuan ve saç kremini kullanın,talk pudrası ile kafa derisine parmak uçlarınız ile masaj yapın ve saçlarınızı tarayarak pudrayı yayın. Yağ azaltıcı aloe vera bakımı saçınızda biryantin olduğu zaman daha elverişli olacaktır.

•Güçsüz, Düz ve İnce Saçlar: Eğer saçlarınız çok ince ise az arıtıcı formüllü bebek şampuanını kullanın. Saçınıza zarar vermeden kıvırcıklaştırmak için saçlarınız iyice nemini aldıktan sonra bigudileyin ve 10-20 dakika bekletin. Eğer buklelerinizin belirgin olmasını istemiyorsanız saçlarınızı yıkadıktan sonra saç şeklindeki tokalardan takabilirsiniz. Eğer bigudi kullanmanız gerekiyorsa saçınıza nazik bir şekilde buhar sıcaklığı uygulayın.

•Yıpranmış Saçlar: Yıpranmış saçlar, genellikle boya ve perma gibi kimyasal işlemler sonrası ortaya çıkar. Kına gibi doğal alternatifler saçı çok fazla yıpratmaz. Güneş ışınları ve çevre kirliliği de saçların kuru,kolay kırılır ve zayıf olmasına sebep olur. Saçın ıslak olması en güçsüz halidir. Saçınızı kuruyunca tarayın ve geniş dişli bir tarak kullanın.

•Yüzücülerin Saçları: Yüzücüler deyince aklımıza yeşil,kuru ve klorlanmış saçlar gelir.Bu yüzden bone kullanın ve havuzdan çıkınca mutlaka saçınızı şampuanlayın ve kreminizi kullanın. Haftada bir kere yüzücüler için üretilmiş derin koruyucu bakım ürününü kullanın.

21 Eylül 2014 Pazar

Mevsime Göre Saç Bakımı

saç_bakımı
Daha güzel saçlara sahip olmak herkesin hayali... Ancak bu hayale ulaşabilmeniz için biraz çaba gerekir. Yeter ki saçlarınızın ihtiyaç duyduğu bakımı doğru zamanda uygulayın, farkı hissedeceksiniz.

Değişen mevsimlerle birlikte vücudumuzu korumak için giysilerimizi, cildimizi korumak için cilt bakım ürünlerimizi değiştiririz. İşte tıpkı bu örneklerde olduğu gibi saçlarımızın da ilgiye ve korunmaya ihtiyaçları vardır. Her saç, farklı mevsimlerde farklı bir bakıma ihtiyaç duyar... Çünkü farklı problemler farklı çözümler gerektirir...

Bahara ışıltılı saçlarla girin
Bütün bir kış boyunca eğer saçlarınıza özel bir itina göstermediyseniz, şimdi onların kurumuş ve yıpranmış olduklarını eminiz fark etmişsinizdir. Bu nedenle bahar ayları saçlarınız için bayram havasında geçmeli. Zira eğer onları güçlendirecek ve canlandıracak formülleri bulamazsanız, yazın kavurucu güneşi saçlarınızı daha da içinden çıkılmaz sorunlara itecektir. Ekstra bakımlarla saçlarınızı kurtarmak için önünüzde 3 aylık bir bahar dönemi var. Peki, öncelikle ne yapmalısınız? Unutmayın ki saçlarınızın da cildiniz gibi yeniden yapılanmaya ihtiyacı vardır. Saçlarınızın iç yapılarında, geçirdikleri işlemler karşısında zayıflamalar meydana gelir, saç boyları ve uçlarında çatallaşmalar olur. Artık saçlarınız kırılmaya daha da fazla müsaittirler. Bunun sonucunda ise esneklik ve güzelliklerini kaybederler.

Saçlar uzadıkça yıpranma oranları artar. Çatallaşmalar saçların uçlarından başlayarak üst noktalarına doğru tırmanır. Bu türden sorunlarla karşılaştığınızda ilk iş olarak bir kuaföre gidip, saçlarınızdaki kırıkları aldırmalı ve hatta saç boyunuzu sağlıklı kısımlarına kadar kısaltmalısınız. Daha detaylı ve profesyonel bir yardım için saç bakım merkezlerine başvurabilirsiniz. Saç boyunuz kısaldıktan sonra onları bir süre için aşırı fön ısısından korumaya çalışın. En azından kendilerini biraz olsun toparlayıncaya kadar. Bu arada saç türünüze uygun bakım ürünleri kullanmayı da ihmal etmemelisiniz.

Yaz aylarında özel koruma
Yaz aylarında saçlarınızın en büyük düşmanları; güneş ışınları ile deniz ve havuz suları... Bütün bu zararlı etkenler saçlarınızın kurumasına, renklerinin açılmasına ve uçlarının kırılmasına neden oluyorlar. Dolayısıyla saç uzmanları deniz ve havuza girerken bone kullanımını öneriyorlar. Böylelikle saçlarınız deniz suyunun tuzundan ya da havuzun klorundan etkilenmiyor, saç renginiz düzensiz bir biçimde açılmıyor. Yaz mevsiminde özellikle boyalı saçlara sahipseniz bone kullanımını ihmal etmemelisiniz. Zira boyalı saçlar, havuz suyuyla temas ettiklerinde ortaya hiç de iç açıcı görüntüler çıkmıyor. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan UV filtreli, koruyucu özellikli şampuanlar ve bakım ürünleri de saçların doğal yapısını korumada etkili oluyorlar.

Sonbaharda saç dökülmelerine dikkat!
Deniz, klor ve güneşin saçlar üzerindeki yıpratıcı etkilerinden bahsetmiştik. Dolayısıyla yaz mevsiminde korumasız bırakılan saçları sonbaharda, kötü bir görünümle birlikte sağlık sorunları bekliyor. Zira mevsim değişikliği zaten saçların dökülmelerine yol açıyor. Kuru ve cansız saçlar ise mevsim değişikliğinin etkilerinden fazlasıyla nasiplerini alıyorlar. Saçlar matlaşıyor, saç boylarında ise çatallaşma ve kırılmalar göze çarpıyor. Bütün bunları engellemek için yaz aylarında saçları korumak gerekiyordu. Peki, şimdi ne yapılabilir?

Öncelikle saçlarınızın durumu gerçekten çok kötüyse bir saç uzmanına görünmenizi tavsiye ederiz. Büyük bir ihtimalle saç boylarınızı mümkün olduğu kadar kısaltmanız gerekecek. İkinci aşamada ise yoğun nemlendiricili bakım maskeleri saçlarınızın imdadına yetişecek. Düzenli olarak saç dökülmesine karşı güvenilir bir ürünün kullanılması da kaçınılmaz. Böylelikle hem saçlarınızı yazın bıraktığı kötü izlerden kurtaracak, hem de kış aylarına karşı güçlendirmiş olacaksınız.

Saçlarda kış bakımı
Soğuk kış aylarında saçlarınızı bekleyen koşulların mükemmel olduğu söylenemez. İsli ve ağır havadan yalnızca cildiniz değil, saçlarınız da etkilenir. Soğuğun ne derece büyük bir düşman olduğunu anlamak için aynaya bakmanız yeter. Hele bir de saçlarınız sağlıklı değilse, o zaman işiniz var demektir. Sonbaharda başlayan saç sorunları, kışın gelmesi ile birlikte giderek artar. Örneğin; yağlı saçlardaki yağ oranı yükselir, kuru saçlar ise daha da kurur. Mevsim değişikliğinin saç dökülmesini hızlandırdığı yine unutulmamalıdır. Kış aylarında saçlarınızı yıkadıktan sonra iyice kurutmadan dışarı çıkamazsınız ve doğal olarak yoğun fön ısısı da saçlarınıza zarar verebilir. Peki, saçlarınızı bütün bu olumsuz etkenlerden korumak için neler yapabilirsiniz? İşte size bazı ipuçları...

Saçlarınızı daima az şampuan kullanarak yıkayın, çok fazla şampuan kullanıldığında saçlarınız daha temiz veya bakımlı olmuyor. Buna karşın fazla miktarda kullanılan şampuan iyi durulanamadığı takdirde kepek sorunuyla karşı karşıya kalıyorsunuz: Avucunuza aldığınız şampuanı bir miktar ılık suyla sulandırıp, saçlarınıza güzelce yayın.

Saçınızı yıkadıktan sonra mutlaka bakım yapan bir saç kremi uygulayın. Kremi henüz nemli saçlarınıza yaydıktan sonra, yumuşak bir havlu yardımıyla tampon yapın. Etkisini göstermesi için en az 2 dakika kadar bekleyin.

Nemini kaybetmiş her boyda saça, özellikle uç kısımlara özen göstererek maske uygulayabilirsiniz.

Maskenin etkisini artırmak için, saçınızda beklettiğiniz süre içinde neler yapabilirsiniz? Başınıza bir bone giyin. Sıcak bir ortamda, örneğin kalorifer yanında oturarak bekleme süresini doldurun.

Konsantre ürünler veya ampul kullanıyorsanız, kutu üzerinde belirtilen doza mutlaka uyun. Saç derisine parmak uçlarınızla uzun uzun masaj yaparak iyice nüfuz etmesini sağlayın. Böylece saçınız kısa süre içinde yaz aylarında kaybettiği eski güç ve yumuşaklığına kavuşacaktır.

20 Eylül 2014 Cumartesi

Boyalı Saçların Bakımı

boyali-saclara-bakim
Hayatının bir döneminde saçını boyamayan hemen hemen yok gibi... Oysa iş sadece boya yapmakla kalmıyor, sonrasında boyalı saça gerekli özeni göstermek gerekiyor. İşte boyalı saçların bakımıyla ilgili başlıca soruların yanıtları...

1. Boyanırken saç temiz mi yoksa kirli mi olmalı?
Saçınızın temiz ya da kirli olması farketmez. Her iki durumda da iyi sonuç alabilirsiniz. Ancak boya yapmadan önce saçınızda jöle, biryantin, sprey, köpük gibi saç şekillendiricileri varsa fırça yardımıyla temizlemelisiniz. Çünkü şekillendiriciler saça yeterli miktarda boyanın nüfuz etmesini engeller. Boyanın kalıcılığı kısa süreli olur.

2. Saç boyası saçı döker mi?
Boya, saçı dökmez. Mevsim değişikliği, fizyolojik rahatsızlıklar, düzensiz beslenme gibi koşullar saçın dökülmesine neden olur.

3. Cilde bulaşan boyalar nasıl temizlenir?
Saç boyasını uygulamaya başlamadan önce saç diplerine nemlendirici krem uygulanabilir. Bekleme süresi sonunda saçlar yıkanmadan önce veya yıkandıktan sonra nemli bir pamukla boyanın ciltten temizlenmesi kolaylaşır. Nemlendirici krem uygulaması unutulursa, sabunlu bir bez ya da pamuklu yardımı ile boya temizlenebilir.

4. Kaş ve kirpik boyanabilir mi?
Kaş ve kirpikler hiçbir boya ile boyanmaz. Eğer kaşlarınızı boyamak istiyorsanız, özel olarak hazırlanmış kaş- kirpik boyalarını kullanın.

5. Boya ne kadar zamanda uygulanmalı?
Saç, ayda yaklaşık 1 cm uzar. 4 ila 5 hafta ara ile saç diplerini boyamak ve saç uçlarına rötuş yapmak gerekir.

6. Kına olanlar boya yapabilir mi?
Kına saçı kaplar ve saç üzerinde bir tabaka oluşturur. Kınayı saçtan çıkarmak ise mümkün değildir. Bu nedenle saçınızda kına varsa saç boyası kullanmayın.

7. Saç renginin daha belirgin olması için saç boyasından fazla oksidasyon kremi kullanılırsa ne olur?
Boya kutusunun içindeki reçetede yazılan miktar ve oranlar en sağlıklı sonucu almak için idealdir. Bu nedenle farklı bir karışım tavsiye edilmez.

8. Renk seçerken nelere dikkat etmeli?
Saçı renklendirmeden önce istenen sonuca ulaşmak için elde edilmek istenen rengin çok iyi saptanması gerekir. Renk saptaması yaparken daha önce boyanmamış saçlar için; saçlarda beyaz yoksa veya azsa, doğal renginden bir ton açık renk seçilmelidir. Daha önce boyanmış saçlar aynı renge veya koyu renge boyanabilir. Ancak boyalı saçları olduğundan daha açık renge boyamadan önce dekolore (saçın rengini açma) işleminin uygulanması gerekir. Bu şekilde arzulanan saç elde edilmiş olunur.

Saçlarınızın parlak ve sağlıklı kalmasını sağlayan bakım tavsiyeleri.Saç bakım ürünlerini kuru saça değil, nemli saça uygulayın. Böylelikle daha kısa sürede, daha iyi sonuç alırsınız. Saçınızdaki dalgaları canlandırmak için, saç köpüğünü tenis topu büyüklüğünde elinize sıkın ve diplerden dışa doğru nüfus etmesini sağlayın. Eğer saçınızı yıkayacak vaktiniz yoksa ve saçınız kısaysa, saçınızı biraz ıslatın, geriye doğru tarayın ve sadece alnınızın üstündeki saçlara sprey sıkın. Eğer saçlarınız uzun, kalın telli ve düzse, at kuyruğu yapmanızı tavsiye ederiz.

Eğer uzun ama sorunsuz saçlara sahipseniz, o zaman kafanızı yere doğru eğin, saç spreyi sıkın ve saçlarınızı geriye doğru atın. Topuz yapmayı da düşünebilirsiniz. Eğer saçlarınızın kısa sürede düzene sokulmaya ihtiyacı varsa, saçlarınızı yıkayın ve sadece kahküller ile yüzünüzün üzerine dökülen kısımlara fön çekin.

Bayanlar kendi görüntünüze uygun saç kesimi için eğer herhangi bir fikriniz yoksa ve kararsızsanız kendi kuaförünüze güvenin ve kendinizi ona bırakın... İster inanın ister inanmayın bacak bacak üstüne atıp, karışmadığınızda kesim sonrasında farklı ve farklı bir görüntüye kavuşabilirsiniz.

İlk defa gittiğiniz bir kuaföre öncelikle Saçlarınızı boyatmadan, düzleştirmeden veya perma yaptırmadan önce, saçlarınızın yapısıyla ilgili konuşun. Bu uygulamaları daha önce yaptırdıysanız ve herhangi bir sorunla karşılaştıysanız anlatın. Böylece kuaförünüz saçınıza uygulayacağı malzemelerle ilgili daha kolay karar verebilecektir.

Her yıkamadan sonra saçlarınızın rengi giderek solar...

Haftada iki kere saç rengini artıran ve kökleri güçlendiren bir şampuanla masaj yaparak uygulayın

Daha çok parlaklık için daha az şampuan... Saçlarınız yağlanmadıkça her gün yıkamayın. Saçları hergün şampaunla yıkamak saçları koruyan, besleyen ve parlak gösteren doğal yağını yok eder. Eğer saçlarınız kuru, yıpranmış ve boyalıysa saçlarınızı 2 gün yıkamayın. Eğer saçlarınız normalse bir veya iki gün yıkamayabilirsiniz. Saçlarınız şeklini kaybediyorsa sadece su ile durulayın.

Her zaman saçlarınızı yıkarken masaj yaparak yıkayın bu kan dolaşımınızı hızlandırarak saç köklerinin hızlı uzamasını sağlar...

Saç bakım ürünlerini kuru saça değil, nemli saça uygulayın. Böylelikle daha kısa sürede, daha iyi sonuç alırsınız. Saçınızdaki dalgaları canlandırmak için, saç köpüğünü tenis topu büyüklüğünde elinize sıkın ve diplerden dışa doğru nüfus etmesini sağlayın. Eğer saçınızı yıkayacak vaktiniz yoksa ve saçınız kısaysa, saçınızı biraz ıslatın, geriye doğru tarayın ve sadece alnınızın üstündeki saçlara sprey sıkın.

Eğer saçlarınız uzun, kalın telli ve düzse, at kuyruğu yapmanızı tavsiye ederiz. Eğer uzun ama sorunsuz saçlara sahipseniz, o zaman kafanızı yere doğru eğin, saç spreyi sıkın ve saçlarınızı geriye doğru atın. Topuz yapmayı da düşünebilirsiniz.

Eğer saçlarınızın kısa sürede düzene sokulmaya ihtiyacı varsa, saçlarınızı yıkayın ve sadece kahküller ile yüzünüzün üzerine dökülen kısımlara fön çekin.

19 Eylül 2014 Cuma

Menekşe Yağı İle Saç Bakımı

menekse-yagi-sac-bakimi
Saçlarımızın güzelliğimizin tamamlayıcısıdır. Kadın olsun erkek olsun saçlarıyla uğraşır canlı ve bakımlı görünmesi için ellerinden geleni yaparlar. İşte size canlı ve gür saçlar için 2 öneri.

Saç Dökülmelerine karşı
Özellikle saç dökülmelerinde kullanılan en eski metotlardan biri olan menekşe, saça eski canlılığını kazandırır.
Sadece saç dökülmelerinde değil,saçlarınızın canlı ve sağlıklı olması için de menekşe yağından faydalanabilirsiniz..
Bir çorba kaşığı susam yağını, iki çorba kaşığı menekşe yağı ve bir yumurta sarısıyla karıştırıp saç diplerinize sürüp1 saat bekletin ve yıkayın. Bu kürü haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.

Yapısal olarak zarar görmüş ve çok fazla hırpalanmış saçlar için:

İkinci ve yine çok etkili bir formül ise; 40ml. hintyağı ile 20ml. tatlı badem yağını karıştırıp benmari usulü(buharda) ısıtın. Isınan bu karışımı saç diplerinize ve uçlarına iyice yedirip bir saat bekletin ve yıkayın. Son durulama suyuna(1 litre) 5 damla badem yağı damlatın ve 1 çorba kaşığı da elma sirkesi ekleyiverin. Bu su ile saçlarınızı durulayın. Badem yağı sirke ile dengelendiği için, bitlenmezsiniz.Saçlarınız pırıl pırıl ve yumuşak olur. Saç dökülmeleriniz de bu yağ bakımını uyguladıkça ortadan kalkacaktır..!

Sirke kokusunu ise düşünmeyin, 1 litre suda hiçbir şey gibidir. Koksa da bir müddet sonra kokusundan eser kalmaz.

Küçük bir not : Hem menekşe yağı içeren formülü, hem de badem yağı içeren ikinci formülü kullanayım derseniz; hafta içerisinde bir gün menekşeli olanı, bir başka gün de badem yağlı olanı uygulayabilirsiniz.

Saç bakımını evde kediniz yapın...

dogal-sac-maskeleri
Saçlarnız dökülüyormu? Kepek mi var? Cansız ve mat mı görünüyor. İşte saçlarınız için derlediğimiz saç bakım maskelerini deneyin...

1. Kalendula, papatya vb. karışımı – kepeklerden arındırır ve saç köklerini güçlendirir.
Kalendula - 2 yemek kaşığı
Papatya - 2 yemek kaşığı
Lavanta Çiçeği - 1 yemek kaşığı
Kekik Otu - yarım yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 1.5 litre kaynar su ekleyin, üzerini kapatıp 20 dakika demlemeye bırakın. Saçlarınızı bu karışımla yıkayın. Bu karışım açık renkli saçlar için uygundur. Saçları kepekten arındırır ve saç köklerini güçlendirir.

2. Şerbetçiotu kozalağı, devetabanı vb. karışımı – kepekleri temizler, kan dolaşımını hızlandırır, saç dökülmesini durdurur.
Devetabanı yaprakları - 2 kaşık
Meşe kabuğu - 2 kaşık
Şerbetçi otu kozalağı - 2 kaşık
Nane - 1 kaşık

Bitkilerin üzerine 2 litre kaynar su ekleyin, üzerini kapatıp 2 saat demlendirin. Saçlarınızı bu karışımla yıkayın ve kurutmadan kendi halinde kurumaya bırakın. Bu karışım için ikinci bir reçete daha var: bitkilerin üzerine 1 litre kaynar su ekleyin, 1 saat demlendirin, soğutup süzün, saçlarınıza ve saç diplerinize pamuk yardımıyla uygulayın, saçlarınızı eşarp veya atkıyla sarın, 15-20 dakika bekletin. Daha sonra kalan karışımı saçlarınızın tamamına yedirin, kurumaya bırakın.

3. Isırgan otu kökü ve Latin çiçeği meyveleri karışımı – kan dolaşımını hızlandırır ve kepek oluşumunu önler.
Eşit miktarda ısırgan kökü ve latin çiçeği meyvelerini karıştırın, 0.5 litre alkol ekleyin, 1 ay bekletin. 5 günde bir şişeyi çalkalayarak karıştırın. Haftada 2 defa bu karışımı saçlarınıza uygulayın.

4. Isırgan otu – saç derisi kaşıntısına karşı.
250 ml elma sirkesini kaynama derecesine kadar ısıtın (ama kaynatmayın) ve içine bir avuç dolusu ince kıyılmış ısırgan otu yaprağı ekleyin ve soğuyana kadar demlendikten sonra süzün. Saçları kafa derisine masaj yaparak durulayın.

5. Devetabanı, papatya ve sarı kantaron karışımı – haftada 2-3 defa kullanılır.
Devetabanı yaprakları - 2 yemek kaşığı
Sarı kantaron - 1 yemek kaşığı
Papatya - 1 yemek kaşığı

Bitkileri karıştın, 1 litre sıcak su ekleyin, demlendirin, soğumaya bırakın. Bir pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın. Saçlarınızı yıkamadan kurumaya bırakın, bu karışımı haftada en fazla 2-3 kez kullanabilirsiniz.

6. Atkuyruğu ve ısırgan otu kökü karışımı
Tarla at kuyruğu - 1 yemek kaşığı
Isırgan kökü - 1 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 5 kaşık alkol ekleyin, kapatın, karanlık bir yerde 1 hafta muhafaza edin. Sonra süzgeçten geçirin. Saçlarınızı yıkamadan önce pamuk yardımıyla maske olarak uygulayın.

7. Pıtrak ve devetabanı karışımı. – saçların ipeksi, dolgun olması için kullanılır.
Pıtrak otu - 3 yemek kaşığı
Devetabanı yaprağı - 2 yemek kaşığı
Ihlamur çiçeği - 1 yemek kaşığı
Nane yaprağı ve çiçeği - 1 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 1 litre sıcak su ekleyin, kapağını kapatın, 40 dakika demlendirin, ılık karışımla saçınızı yıkayın.

8. Adaçayı, gül vb. karışımı
Adaçayı yaprağı - 2 yemek kaşığı
Karahindiba yaprağı - 1 yemek kaşığı
Dul avrat yaprağı - 2 yemek kaşığı
Gül yaprağı - 1 yemek kaşığı
Lavanta çiçeği - 1 yemek kaşığı

Bitkileri karıştırın, 2.5 litre kaynar su ekleyin, üzerini kapatın, soğuyana kadar bekletin. Karışımla saçlarınızı yıkayın.

9. Havuçlu limonlu karışım – mide, böbrek rahatsızlığından dolayı saç sorunu yaşayanlar kullanabilir
Havuç suyu - 3 yemek kaşığı
Limon suyu - 6 damla

Karıştırın ve saçları kötü uzayan çocuklarınıza içirin. Havucu bol miktarda kullanın, haşlayın, havuç köfteleri yapın, havuç çayı demleyin. Bunları iç organ rahatsızlığından dolayı saçları sorunlu uzayan kişilerde kullanın.

10. At pıtrağı, eğir ve söğüt reçetesi. – kuru ve yağlı saçlar için uygundur
At pıtrağı kökü - 2 yemek kaşığı
Eğir kökü - 1 yemek kaşığı
Söğüt kabuğu - 1 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine yarım litre ayçiçeği yağı ekleyin, üzerini kapatıp 7 gün karanlık bir yerde saklayın. Daha sonra sıcak buharda 10 dakika tutun, 3 saat daha bekletin. Sonra süzüp kavanoza alın. Saç derisine haftada 2-3 kez uygulayın.

11. Soğan kabuğu, eğir kökü ve hatmi kökü karışımı. – saçlara ipeksi görünüm verir ve kepeklerden arındırır.
Kuru soğan kabuğu - 1 adet
Eğir kökü - 2 yemek kaşığı
Hatmi kökü - 2 yemek kaşığı

Bitkilerin üzerine 300 ml sıcak su ekleyin, 10 dakika buharda bekletin, daha sonra çıkarıp 2 saat dinlenmeye bırakın. Saçlarınızın rengi açıksa, karışımı saç derisine uygulayın. Saç renginiz koyuysa, saçlarınızı yıkadıktan sonra kurutmadan karışımı saçlarınıza uygulayın ve kurumaya bırakın.

12. Kırmızı biber reçetesi. – kan dolaşımını hızlandırır, saçları canlandırır, ipeksi görünüm verir.
Saçlarınız hızla dökülüyorsa sıradakileri uygulayın: 1 ölçü kırmızı sivri biberin üzerine 8 ölçü alkol ekleyin, 25 gün karanlık bir yerde dinlendirin, 5 günde bir çalkalayarak karıştırın. Süzün. Karışımdan bir miktar alın, üzerine 10 ölçü su ekleyin karıştırın. Pamukla saç derisine uygulayın.

13. Kalendula, papatya vb. karışımı. – açık renkli saçlar için
Solucanotu çiçeği - 1 ölçü
Kalendula (aynı safa) - 1 ölçü
Papatya - 1 ölçü
Alıç çiçeği - 1 ölçü
Pelin otu - 0,5 ölçü

2 yemek kaşığı karışıma 0,5 litre kaynar su ekleyin, 30 dakika kapağını kapatıp demleyin, süzüp saçlarınızı ortaya çıkan çayla yıkayın. Ayda 3-4 kez kullanılabilir.

14. Yumurta sarısı ve akı
Saçları yumurta sarısı ve akıyla yıkayabilirsiniz. Saçlarınızı ılık suyla ıslatın ve saç derinize yumurta karışımını sürün. 5 dakika bekletin. Daha sonra aşağıdaki şekilde hazırlanmış çayla saçınızı yıkayın.
Gül yaprağı - 1 tatlı kaşığı
Nane - 1 tatlı kaşığı
Adaçayı - 1 tatlı kaşığı

Bitkilerin üzerine 300 ml kaynar su ekleyin ve 5 dk bekletin. Saçlarınızı bu çayla yıkayın. Kurutmayın, kendi haline bırakın.

15. Saçları güçlendirmek için diğer tarifler ve tavsiyeler.
Birkaç kuru soğanı rendeleyin, saçlarınıza maske yapın. 10 dakika bekletin, saçlarınızı yıkayın.
1 yemek kaşığı oğul otu ve bir yemek kaşığı huş ağacı yaprağının üzerine sıcak su ekleyin, 15 dakika bekletin, süzüp saçlarınızı bu suyla yıkayın. Kurutmayın. Saç beslenmesi ve kan dolaşımı hızlanacaktır.
Kış için at pıtrağı kökleri hazırlayın ve karanlık bir yerde saklayın. Bu kökleri hem yağlı, hem de kuru saçlar için kullanabilirsiniz. 10-15 gram at pıtrağı kökünün üzerine 250 ml sıcak su ilave edin, buharda 20 dakika demleyin. Ortaya çıkan çayı saçlarınızı yıkamadan 30 dakika önce saç derisine sürün. Bu işlemi özellikle kışın, vücudun daha az vitamin aldığı dönemde yapmanız olumlu sonuçlanacaktır.
Yazın saçlarınızı manolya yapraklarından hazırlanmış çayla yıkayabilirsiniz. 2 adet orta büyüklükteki manolya yaprağını ince kıyın, sıcak su ekleyin, 30-40 dakika kapağını kapatarak demleyin. Ayda 2-3 kez saçınıza uygulayın.
At pıtrağı yapraklarını kış için hazırlayın. Bir yemek kaşığı at pıtrağı yaprağına 1 bardak kaynar su ekleyin, 20 dakika kapağı kapalı şekilde dinlendirin. Saç derisine uygulayın.

16. Şerbetçiotu kozalağı, sarı kantaron vb tarifi – yağlı saç derisi ve yağlı seboreik dermatit için.
Şerbetçiotu kozalağı - 2 yemek kaşığı
Sarı kantaron - 2 yemek kaşığı
Ihlamur çiçeği - 3 yemek kaşığı
Üvez yaprağı - 1 yemek kaşığı
Hepsini karıştırın, 1 litre kaynar su ekleyin, 1 saat kapağını kapatıp üzerine de havlu örterek demleyin. Süzüp pamuk yardımıyla saç derisine sürün.

17. Meşe kökü, eğir ve sarı kantaron reçetesi. – yağlı ve kepekli saçlara ve yağlı seboreik dermatite karşı
Sarı kantaron - 2 yemek kaşığı
Meşe kökü - 2 yemek kaşığı
Eğir kökü - 3 yemek kaşığı.

1.5 litre sıcak suyu bitkilerin üzerine ekleyin, kapağını kapatıp buharda 10 dakika demleyin. Pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın, yıkayın ve kurumaya bırakın.

18. Civan perçemi, veba otu vb. karışımı – kepeklere karşı
Civan perçemi çiçeği - 1 yemek kaşığı
Veba otu yaprağı - 1 yemek kaşığı
At pıtrağı yaprağı - 1 yemek kaşığı
Pıtrak - 3 yemek kaşığı

Bitkilere 2 litre kaynar su ekleyin, kapağını kapatıp 30 dakika demleyin. Sonra ılık karışımla saçınızı yıkayın, kurutmadan kendi haline bırakın.

19. Kepeklerin arındırılması ve saç uzaması için reçete.
Saç derisine pamuk yardımıyla hafifçe masaj yaparak 1 yemek kaşığı kuru soğan suyunu yedirin. 10 dakika sonra saç derisini 1 yemek kaşığı aloe suyuyla silin. Sonra aşağıdaki karışımı hazırlayıp saçlarınızı yıkayın.
Civan perçemi - 1 yemek kaşığı
Isırgan otu yaprağı - 2,5 kaşığı
Nane veya melisa - 1 yemek kaşığı

Bitkilere kaynar su ekleyin, kapağını kapatıp 10 dakika demleyin. Süzüp saçlarınızı yıkayın. Saçlarınızın güçlenmesi için soğan kabuğu demini de kullanabilirsiniz.

20. Limon suyu reçetesi. – kelliğe karşı kullanılır
3 kaşık limon suyuna 100 gram alkol ekleyin. 7 gün bekletin. Saç derisine pamuk yardımıyla uygulayın.

21. Havuç yaprakları – nane reçetesi. – kuru kepeğe ve kuru seboreik dermatite karşı.
Havuç yaprağı - 3 yemek kaşığı
Nane - 1 yemek kaşığı

Bitkileri 200 ml kaynar suda, kapalı olarak 20 dakika dinlendirin. Süzüp pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın. Daha sonra 200 ml daha sıcak su, 1 yemek kaşığı limon suyu ekleyin. Karışımla saçlarınızı ıslatın. Saçları kendi halinde kurumaya bırakın.

22. At pıtrağı ve ısırgan karışımı. – kuru kepeğe ve kuru seboreik dermatite karşı.
At pıtrağı kökü - 1 yemek kaşığı
Isırgan kökü - 0,5 yemek kaşığı

Bitkilere aynı ölçüde ayçiçeği yağı ekleyin, 3 hafta karanlık bir yere kapatın. Saç dersine ve saçlara uygulayın. Haftada 1-2 defa kullanın.

23. Isırgan ve maydanoz karışımı. – kuru kepeğe ve kuru seboreik dermatite karşı.
Isırgan kökü - 1 yemek kaşığı
Maydanoz kökü - 1 yemek kaşığı

Köklere 6 kaşık keten yağı ekleyin, 14 gün bekletin, tabağa boşaltıp bir pamuk yardımıyla saç derisine uygulayın. Yağ ılık olmalıdır.
Kuru seboreik dermatit iyi bir tedavi talep eder. En önemlisi neden oluştuğunu bulmaktır. Kendiniz teşhis koymaktan kaçının, çünkü saç derisi çeşitli hastalıklardan kaşıntıya maruz kalabilir.

24. Isırgan otu, yağ ve alkol – kuru seboreik dermatite karşı.
1 yemek kaşığı ısırgan yapraklarına 100 ml kaynar su ekleyin, 15 dakika demleyip süzün. 50 ml alkol, 50 ml bitkisel yağ ve bir yumurta akı ekleyin. Hepsini iyice karıştırın. Saç derisine uygulayın. Kaşıntı ve kepeği saçlarınızdan uzaklaştıracaktır. Saçlarınızı yıkayıp&n limon suyuyla durulayın.

Saç Dökülmesine Bitkisel Çözümler
Dengesiz beslenme, kalitesiz saç boyası kullanımı, ilaç tedavisi, zararlı güneş ışınları, klorlu su gibi etkenlere bağlı olarak saçlarınız matlaşıp, dökülebilir. Bitkisel çözümlerle saç dökülmesini önleyebilir gür saçlara kavuşabilirsiniz.

Saç diplerini güçlendirmek için dışarıdan ve içerden destek sağlayabilirsiniz. En büyük destekçiniz yemeklerde severek kullandığımız şifalı bitki olan sarımsak. Bugüne kadar denediğiniz tüm yöntemleri devre dışı bırakacak kadar etkili bir yöntem olan sarımsakla yeni saçlarınıza merhaba diyebilirsiniz. Uygulama yapmak için sarımsağı havanda dövün. Saçınızın dökülen bölgelerine ezilmiş sarımsağı masaj yaparak sürün. Yarım saat bekledikten sonra doğal ve saç tipinize uygun bir sabun ya da şampuanla yıkayın. Kuru saçlar için zeytinyağı, yağlı saçlar için papatya özlü sabunlar uygundur. Saç derinizin nefes almasını sağlamak ve arındırmak için uygulayabileceğiniz diğer bir yöntem ise ısırgan otu. Özellikle son yıllarda faydaları keşfedilen ısırgan otuyla hem saçlarınızı yıkayabilir hem de çayını içebilirsiniz. Bu sayede içerden ve dışarıdan saçlarınıza destek olacaksınız. Isırgan otunun suyuyla saçlarınızı yıkamak için 5 litre sıcak suya 1 avuç ısırgan otu ekleyin. 10 dakika demlendirdikten sonra saçlarınızı bu suyla yıkayın. Günde bir fincan içebileceğiniz ısırgan otu çayını ise tüm bitkisel çaylar gibi sıcak suda demleyerek içebilirsiniz. Güzel kokusu ve büyüleyici görüntüsüyle en sevilen çiçekler arasında yer alan lavanta saç dökülmesini önlemeye yardımcıdır. Lavanta kürü sayesinde saç kökleri güçlenir, saç derisi nefes alır ve kendini yeniler. Uygulama için 5 litre sıcak suya 1 avuç kuru lavanta ekleyin. Demlendirdikten sonra durulama suyu olarak lavanta kürünü uygulayın. Uzun süredir devam eden ve önüne geçemediğiniz saç dökülmeleri yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana danışın. Özellikle kadınlarda doğum sonrasında görünen saç dökülmesi demir eksikliğinden kaynaklanır. Doktorunuzun kontrolünde takviye demir hapları alarak saç dökülmesinin önüne geçebilirsiniz.

18 Eylül 2014 Perşembe

Parlak Saçlar İçin Bakım Kürü

sac-maskesi
Boya, fön, mevsim değişikliği gibi faktörlere bağlı olarak saçlarınızın rengi matlaşabilir, parlaklığını yitirebilir. Doğal malzemelerle kolayca hazırlayabileceğiniz bakım kürü; saçlarınızın ışıltılı parlaklık kazanmasına yardımcı olacaktır.

Malzemeler
4 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı süzme bal

Hazırlanışı ve Uygulaması
Zeytinyağı ve balı cam bir kavanozda karıştırın.
Karanlık ve serin bir ortamda 2 gün bekletin.
Sürenin sonunda karışımı saçlarınıza masaj yaparak yedirin.
Saçınızı bone ya da streç filmle sarın.
Havluyu, saç kurutma makinesi ya da ütüyle ısıtın.
Sıcak havluyu bonenin üzerine sarın.
15 dakika bekleyin.
Saçlarınızı arındırmak için saç türünüze uygun şampuanı bir miktarla suyla inceltin.
Şampuanı saçlarınıza sürüp köpürtün.
5 dakika bekletin.
Bol suyla durulayıp iyice kurutun.

Bilgi: Zeytinyağı-bal kürünü haftada 2 kez uygulayabilirsiniz.

17 Eylül 2014 Çarşamba

Cilt Bakımı Hakkında Önemli Bilgiler

ciltguzelligi
Sadece estetik açıdan değil sağlık açısından da cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermek, yaşımız ilerledikçe oluşacak kırışıklık ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından çok faydalıdır.Aksi takdirde UV ışınları,makyaj,serbest radikaller,sigara,stres,hava değişimleri ve yanlış beslenme cildimizi olumsuz yönde etkiler ve genç yaşta olmamıza rağmen yorgun ve solgun görünmemize neden olur.

Cildimizin canlılığı,parlaklığı ve diriliği en önemli sağlık göstergelerindendir.Dolayısıyla 20'li yaşlardan itibaren her bayanın temizlik,bakım ve koruma amaçlı olarak ayda bir kez cilt bakımı yaptırması çok faydalıdır.

Cilt bakımı yaparken doğru ürün seçimi çok önemlidir.Bakıma başlamadan önce kapsamlı bir cilt analizi yaptırarak hangi ürün grubunun kullanılması gerektiğine karar vermek gerekir.Böylece yağ,nem ve elastikiyet oranı göz önünde bulundurularak cildin yağlı,kuru,normal olgun ya da hassas olduğuna karar verilebilir.Cilt yaşı her zaman esas yaşımızla doğru orantılı olmayabilir.

Sağlıklı bir cilt bakımı yaklaşık iki saat sürer ve bu süre içinde sıra ile süt ve tonik ile temizleme,peeling,ozon artı buhar,,serum ve ampul emilimi yüz masajı,maske,yüksek frekans ve kremleme işlemi uygulanır.Bu uygulamalar ile cilt temizlenir,tıkalı gözenekler açılır,kan dolaşımı hızlandırılır,cilt ölü hücre ve siyah noktalardan arındırılır;nem depo edici ve hücre yenileyici işlemlerle taptaze canlı bir görünüm ortaya çıkar.

Cilt bakımı yaparken yaşa ve cilde göre doğru ürün kullanılması gerekir.Bu yüzden sivilce,akne,leke ve kırışıklık bakımlarında cerrahi müdahale uygulamadan ve kimyasal peeling işlemi yapılmadan,deri altına hiçbir madde enjekte edilmeden son derece başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.

Bakılan bir cilt ile bakılmayan arasındaki farkın ilerleyen yaşlarda kendisini daha çok göstereceğini unutmayın!
Bakımlı bir cilde sahip olmak istiyorsanız bunları mutlaka yapın:

* Günde 2 litre su için
* Kalitesiz makyaj ürünleri kullanmayın
* Sigara içmeyin
* Aşırı güneşlenmeyin
* Makyajınızı çıkarmadan yatmayın
* Cildinizi hergün nemlendirin
* Her hafta bir peeling yapın
* 15 Günde bir maske uygulayın
* Sivilce ve komedonları bilinçsizce sıkmayın
* Uzun süre Klimalı ortamlarda bulunmayın
* Üç günde bir eriyinceye kadar buz kalıbını cildinizde gezdirerek dolaşımı hızlandırın.

OKSİJEN THERAPY (Oksijen Terapi)
Genç ciltlerin enerjisiz kalmak gibi bir sorunları yoktur.Cilt katmanlarında yeterli miktarda oksijen ve besin maddeleri bulunduğundan taze ve canlı görünümdeler.Olgun ciltlerde ise kan dolaşımı yeterli değildir.Cilt tabakalarındaki mikro damar ve dolaşım sistemi hasar gördüğünden epidermisin ihtiyacı olan oksijen ve besini sağlayamazlar.Sonuç olarak ciltte hücre bölünmesi önemli miktarda azalır,cilt incelir,kurulaşır ve kırışır,yaşlılık lekeleri meydana gelir.Olgun ciltlerin oksijen ve besin yetersizliği sonucu cilt formunu kaybeder.Kırışıklıklar ve lekelenmeler meydana gelir.Oksijen ise bu yorgun düşmüş cilt için bir hayat iksiridir,oksijen olmazsa metabolizma da olmaz.cilt sıkılığını kaybeder.Yorgun bir görünüm alır.Kırışıklık ve erken yaşlanma belirtileri meydana gelir.

Oksijenterapi yönteminde özel formülü kozmetik ürünler ve saf oksijen epidermisin alt tabakasına enjekte edilir,aktif maddeler basınçlı oksijen cihaz sayesinde ciltte depolanır .Etkileri hemen görülür ve uzun süre kalıcıdır.Bu basınçlı oksijen uygulaması sayesinde,yorgun hücrelerde yepyeni bir yaşam,ciltte canlılık,yumuşaklık ve tazelik meydana gelir.İşlemden önce uygulanan mikrodermabrazyon yöntemi sayesinde epidermisin en üst tabakası atılır ve cilde oksijen verilerek bağışıklık sistemi kuvvetlendirilir.Akne,Leke ve cilt problemlerinde ve yara iyileşmelerinde güçlü bakım ve destekleyici tedavi sağlar.

Doktor Melisa Eczacibaşı

15 Eylül 2014 Pazartesi

Kış İçin Cilt Bakım Önerileri

estetik-yuz-guzellik-cilt
Hava sıcaklıkları değişimi cilt bakımı rutininizin değişmesi demektir. Cildinizin kış aylarında nasıl işlediğini biraz bilmek donuk bir cilde anında ışıltı katmaya yeter.

• Güne sıcak bir duş ile başlayın. Duştan çıkmadan önce 15 saniye boyunca soğuk su altında kalın. Daha sonra sıcaklığı biraz arttırın, biraz azaltın. Bu işlemi iki dakika boyunca tekrarlayın. Bu, basit bir hidroterapi tekniğidir. Vücudunuzdaki kan dolaşımını düzenleyerek cildinizin canlanmasını sağlar. Bu, hem dinçleştirici hem de çok faydalı bir bakımdır.

• İyi bir nemlendirici kullanın. Yüksek koruma faktörlü, çinko oksit içeren SPF30 koruyucu krem kullanın. Dudaklarınızı a unutmamak gerek. Kışın çatlamış dudaklar bayanların en büyük sorunudur. Yoğun nem veren, vitamin E içeren koruyucu dudak balmi kullanın.ullanın.

• Haftada iki kez cildinizi eksfoliye edin. Bu işlem, cildinizi ölü hücrelerden arındırırken cildinizin ekstra nemi emebilmesini sağlar. Yazın şikayetçi olduğumuz cildimiz tarafından üretilen yağ, kışın soğuk havalardan dolayı problem olmakta çıkmaktadır. Bu yüzden cilt, alt dermisde tutulması gereken suyu kaybeder. Bu da cildin erken yaşlanmasına ve ince çizgilerin oluşmasına neden olabilir.

• Bir bardak limonlu sıcak su için. Bu çinlilerin vücudunuza enerji vermesi için kullandığı bitisel bir methoddur. Karaciğer ve safra kesesi de dahil tüm sisteminizi detokslar. Bu da vücudunuzun kötü bir cilde neden olan toksinlerden arındırmak için çok daha çabuk kanı temizleyeceğini gösterir.

• Rahat uyuyun. Güzel bir uykunun faydası hiçbir şeye değişilmez. Eğer yeteri kadar uyuyamazsanız oksijen seviyeniz düşer, bu da hücrelerinizin çabucak yenilenemeyeceğini gösterir. Bu da yaşlanmaya neden olur. Mutlaka yedi, sekiz ya da dokuz saat uyumaya çalışın ve sınırsız faydasından yararlanın.

Çillerden Kurtulmanın Yöntemleri

cil-icin-maske
Aşağıdaki reçetelerden size uygun olanları kullanmaya başlayabilirsiniz.
1. İlkbahar veya yaz başında maydanoz yapraklarından, sonbaharda ise maydanoz kökünden maske hazırlanır. Maydanozu (2 yemek kaşığı) robottan geçirip kıyma haline getirin ve temizlenmiş cilde maske olarak uygulayın. Gözaltlarına maydanoz koymayın. 20-30 dakika sonra maskeyi soğuk suyla yıkayın ve cildinize nemlendirici krem sürün.

2. Maydanoz köklerinin kaynatın, limon suyu ile karıştırın, yüzünüzü bu karışımla sabah akşam silin.
3. 2 yemek kaşığı havuç suyuna 20 damla limon suyu ekleyin ve günde 2-3 kez yüzünüze uygulayın. Maske 20-30 dakika bekletilip çıkarılır.
4. 50 gram maydanozu yarım litre yüzde kırklık alkole yatırın (votka da olur), 2 hafta karanlık yerde dinlendirin ve soğutarak kullanmaya başlayın.

5. Yüzünüzde çiller oluşmuşsa, yüzünüze domates dilimleri yerleştirin. Bu işlemden önce cilt iyice temizlenmeli ve az miktarda besleyici krem sürülmelidir. Maske 30 dakika bekletilir. Maskeyi soğuk sütte ıslatılmış pamukla çıkarın.
6. Maske: 1 kaşık maydanoz ve bir kaşık balı karıştırın, cildinize uygulayın, 45 dakika bekletin. Bu karışıma limon suyu da eklenebilir. Bunun için 2 yemek kaşığı maydanoz kıyması, bal ve limon suyu ile karıştırılır, cilde uygulanıp 15 dakika bekletilir.
7. Maydanoz suyunu sütle veya yoğurtla karıştırın, cilde maske olarak uygulayın, 15 dakika sonra oda sıcaklığındaki suyla yıkayın.
8. Leke tedavisi için çilek, orman çileği ve frenk üzümü kullanılabilir. Meyvelerden maske hazırlayıp yüzünüze uygulayın, 20-30 dakika bekletin ve ılık suyla yıkayın.
9. Yarım bardak bademin üzerine bir bardak kaynar su ekleyin, 3-5 dakika sonra suyu süzün bademleri robottan geçirin. Badem kıymasına yarım limonun suyunu ve 1 yemek kaşığı ılık su ekleyin, karıştırıp soğutun. Maskeyi uygulayın, 30 dakika bekletip yıkayın. Haftada iki kere 4-5 ay süreyle uygulamanız lazım.
10. 25 gram maya ve 1 tatlı kaşığı limon suyunu karıştırın. Üzerine 1 yemek kaşığı süt ekleyin. İyice karıştırın. Maske olarak uygulayın, 20 dakika tutup yıkayın.
11. 1 limonun suyu, 1 yumurta sarısı, 10 gram tozşeker, 100 ml su. İyice karıştırın, yüzünüze uygulayın, 20-30 dakika bekletin. Bir gün sonra tekrarlayın.
12. 100 gram ince kıyılmış salatalık + 100 ml votka, 10 gün karanlık bir yerde dinlendirin. Besleyici kreme ekleyerek kullanılır.

13. Soğan suyuyla ıslatılmış pamukla yüzünüzü günde iki kez silin.
14. Karaturp suyunu suyla karıştırın 1:1. Yüzünüzü günde iki kere bu karışımla yıkayın.
15. 2 Yemek kaşığı karahindibayı 30 dakika 0.5 litre suda kaynatın. Soğutun. Günde iki kez yüzünüzü bu karışımla temizleyin.
16. Taze patatesi rendeleyin, birkaç damla bitkisel yağ, 1 yemek kaşığı taze süt ve badem parçacıkları ekleyin. İyice karıştırıp maske hazırlayın. Yüzünüze uygulayın. 20 dakika bekletin ve yıkayın. Cilt tipinize uygun krem uygulayın.
17. Taze ayvayı rendeleyin, suyunu sıkın. Suyunu pamukla yüzünüze uygulayıp, yüzünüzü )Jsilin. (ne güzel cümle kuruyorum
18. 2 avuç kabukları ayıklanmış badem dövülüp un haline getirilir. Bu badem ununa bir çorba kaşığı süzme bal ve yumurtanın akı çırpılmadan ilave edilip krem haline gelinceye kadar gülsuyu eklenir. Maske olarak uygulanır. 20 dakika bekletilip temizlenir.
19. Karpuzu rendeleyin, maske hazırlayıp yüzünüze uygulayın. 10-15 dakika yüzünüzde tutun. Kuru cilde sahipseniz maskeyi uygulamadan önce yüzünüzü bitkisel yağla silin ve havluyu 1 tatlı kaş. Karbonat+ılık su karışımında ıslatıp yüzünüze 5-6 dakikalık kompres uygulayın. Maskeyi oda sıcaklığındaki suyla çıkarıp, cilde nemlendirici krem uygulayın.
Bu maskeleri akşamları yapmanız önerilir. Çünkü daha sonra yüzünüz güneş ışınlarına maruz kalmamalıdır. Cilt tipiniz ne olursa olsun, her gün koruyucu kreminizi kullanmalısınız (1 ay boyunca)

Çil için özel bakım kremi

1/4 incan ekşimiş süt
1/2 tatlı kaşığı rendelenmiş bayır turpu
1 çorba kaşığı mısır ya da yulaf unu

Bütün malzemeyi iyice karıştırarak, bir macun meydana getirin. Bunu iki gazlı bezin arasına koyarak çilli kısımlara uygulayın. Gözünüze fazla yaklaştırmamaya dikkat edin. Kremi çilli kısımların üzerinde 30 dakika bekletin.

Unutmamalısınız ki çil oluşumunu önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır. Bu nedenle cildinizi zararlı güneş ışınlarından gerektiği gibi korumanız sizin yararınıza olacaktır.

Bu arada günlük uygulamanız gereken bakımlara aşağıdakilerden biri örnek olabilir:
1. Yüzünüzü her gün limon suyuyla silin. (kuru ciltler için yarı yarıya sulandırın)
2. Her gün yüzünüzü ekşi sütle yıkayın. Yanma söz konusu olursa nemlendirici veya besleyici krem kullanın.
3. Yüzünüze taze krema maskesi uygulayın. Ve maskeyi uyguladıktan sonra tamamen çıkarmayın: ince, yumuşak bir kağıt mendil ile hafifçe sildikten sonra cildinize nemlendirici sürün.

Suna hanımdan (Suna Dumankaya) güneş lekeleri için çözüm önerisi; "1 tatlı kaşığı yoğurda, 1 çay kaşığı karbonat koyun ve cildinize 1 saat bekletin. Haftada 1 kez uygulayın. Ve dışarı çıktığınızda 20 faktörlü kremler kullanın.”

Beslenemeye gelince ise, her gün C vitamini içeren besinler almaya özen göstermek gerekir: Limon, greyfurt, portakal, yeşil soğan, ısırgan otu... gibi. Böylece güneşe karşı cildinizi güçlendirmiş olursunuz. Eğer beslenmeyle yeterince vitamin alamıyorsanız, 2-3 hafta vitamin tabletleri kullanabilirsiniz.

Son olarak, çillerinizden gerçekten kurtulmak isteyip istemediğinizi düşünmenizi istiyorum. Bugün bir çok ünlü bu "güneş öpücükleri”ni hiçbir kompleks yapmadan taşımaktalar ve bu durumdan pek şikayetçi görünmüyorlar; Nicole Kidman, Devon Aoki, Maggie Rizer, Missy Rayder, Angela Lindvall, Mini Anden… çilli ünlülerin listesi oldukça uzun.