27 Haziran 2014 Cuma

Cevizin Saça ve Vücut Sağlığına Faydaları

cevizin-faydalari
Saç dökülmesi ve bakımında cevizin önemi oldukça büyüktür. Cevizin kan damarlarını genişleterek kan dolaşımını hızlandırdığı bir çok kişi tarafından bilinmektedir. Bu makalemizde cevizin insan sağlığı ve özellikle saç olmak üzere belli başlı etkilerinden ve nasıl faydalanılacağından bahsedeceğiz.

Daha çok kan ile beslenen saç kökleri ise daha güçlü olarak dökülmeye karşı direnç kazanmaktadır. Sadece saçlara faydalı olmayan ceviz kalp kiriz riskini azaltmak başta olmak üzere, karaciğer fonksiyonlarını düzenlemekte, cildi temizleyerek siğil giderici özelliği bulunmakta olup bir çok derde deva olmaktadır.

Sağlıklı Beslenme Uzmanı Dr. Dilek Polat ın anlattığına göre ceviz, kalp sağlığı açısından önem arz eder. Doymamış yağ asitler bakımından zengin olması kolestrolu ayarlayıcı ve damar sertliğini giderici özelliği bulunduğunu bahsetti. Dr. Polat saç dökülmesinde ve saçlarının yeterince canlı olmadığını düşünen kişilere cevizin kürü ve yaş kabuğunu tavsiye etmektedir.

Cevizin Kabuğunun Saçlar için Faydası
1.Tavsiye (Prof. Dr. Ahmet Maranki Tavsiyesi)

Yaklaşık olarak 20 adet cevizin sert kabuğunu 5 bardak suyun içerisinde 20 dakika süre ile kaynatınız. Sabah ve akşam yatmadan önce hazırlamış olduğunuz bu su ile saçlarınızı yıkayınız. Gün içeisinde 2 defa yapamayanlar en bir kere bu işlemi yapmalılar. Bir kaç gün sonra saçlarınızdaki dökülmenin azaıldığını ve daha sağlıklı görüldüğünü farkedeceksiniz. Ayrıca bu su saçlarınızın yumuşacık olmasını da sağlayacaktır.

2.Tavsiye
Ceviz yaprağının kaynatılmış suyu banyo yapmak için kullanacağınız suyuna eklediğinizde hızlı saç dökülmelerinde ve saçlarda görülen bitlenmeye karşı oldukça etkilidir.

Cevizin Hastalıklardaki Kullanımı

Ceviz; kanı temizlemede, şeker hastalarında, ergenlik sivilcelerinde, iştahsızlıkta, içerisinde bulundurduğu yağ ile kabızlıkta, kadınlarda akıntılara, diş etlerinde ve saç dökülmesi problemlerinde iyi gelmektedir.

Cevizin genel kullanımı
Cevizin yenilerek tüketilmesinin haricinde aşağıda belirtilern şekillerde de kullanılması fayda sağlamaktadır.

Ceviz çayı: Çayı kaşığı kadar ceviz yapraklarının kesilerek suda kaynatılması ve normal çay gibi içilmesi

Ceviz banyosu: Sıcak su ile doldurduğunuz küvetin içerisinde dilediğiniz miktarda atacağınız ceviz yaprağı ile cilt bakımınızı yapabilirsiniz.

Cevizin Kanserdeki Faydaları
İçerisinde bulundurduğu fitosteroller sayesinde göğüs kanseri, prostat kanseri ve kalın bağırsak kanserlerine karşı koruma sağlamakta bağışıklık sistemini de güçlendirmektedir.

Ceviz En Önemli 10 Faydası
Her derde devası olan şifa deposu cevizin en faydalı olduğu 10 maddeyi sizinle paylaşalım.

* Ceviz kan damarlarının iç tarafını pürüssüz hale getirerek, kanın damar içerisinde rahat bir şekilde dolaşmasını sağlıyor.
* Kolesterolün damarların iç yüzeyini tıkamasını engelliyor. Buna bağlı şişme ve kızarıkları azaltıyor.
* Yüksek kan basıncını, diyabet, kalp hastalıklarını azaltıyor.Kolesterol seviyesini olabildiğinde düşürüyor.
* İçerisinde barındırdığı fitosteroller sayesinde kalın bağırsak, prostat ve göğüs kanseri gibi kanserlerde ultra korunma sağlıyor.
* Beyin gelişmesinde oldukça etkiliri. Anlama, kavrama ve çabuk karar verme yeteneğini geliştiriyor. Bu sebeple sınavlar öncesi veliler öğrencilere bolca ceviz yedirirler.
* Saç dökülmesini engelleyici, saçları kuvvetlendirici ve suyu ile yıkanıldığında saçlara yumuşaklık kazandırmakta
* İçerisinde bulundurduğu melatonin sayesinde gece veya vardiyalı çalışan insanların uyku düzenlerinin bozulduğu zamanlarda, bu problemi ortadan kaldırmaktadır.
* Ayrıca antioksidan olduğundan vücut savunmasında mikroplara karşı oldukça etkilidir. Magnezyum ve bakır olaraktan zengindir.
* Parkinson ve alzheimer gibi hastalıkların görülme olasılığını azaltmaktadır.
* Omega 3 yağ oranı az olan kişilerde uyku bozukuğu ve çocuklarda hiperaktiflik sorunu görülmektedir. Omega 3 bakımından zengin olduğundan bu gibi durumlar kullanlabilmektedir.

26 Haziran 2014 Perşembe

Saç Beyazlamasına Karşı İbrahim Adnan Saraçoğlu Tavsiyesi

Saclarda-Retro-Modasi-Danis-Sac-Kesimi8
Yaşlılığı belirtileri şüphesiz ki saç beyazlamasıdır. İnsan hayatı, kişinin kendisine bakması ile orantılıdır. Nasıl ki yediğine içtiğine dikkat etmeyen insanların çok kısa zamanda sağlık sorunları yaşaması gibi, cilt kırışıklıkları ve saç beyazlaması da insanların kendilerine bakmamalarından dolayı olması gerekenden daha erken olabilmektedir.

Saç beyazlaması henüz başlayanların veya saçlarındaki beyazlamadan kurtulmak isteyenler için profosör doktor ibrahim adnan saraçoğlu nun tavsiyesini anlatalım. İbrahim Adnan Saraçoğluna göre saç beyazlamasını önlemenin yolu doğrudan doğruya boğazdan geçiyor.

Buna göre saç beyazlamasını durdurmak için günde bir tabak sarımsaklı yoğurt yenilmesi tavsiye ediyor. Ayrıca 1 tatlı kaşığı çörek otu yemek de oldukça faydalı.

Eğer saçlara maske gibi bir kür uygulamak isterseniz; Bektaşi üzümü ile Hindistan cevizi yağını karıştırdıktan sonra biraz kavurun. Hazırlamış olduğunuz bu karışımı saçlarınıza sürerek tekrar kendi rengine dönmesini sağlayabilirsiniz

Elleriniz Kışa Hazırmı

Kışın soğuk rüzgarlar, don, kuru hava gibi faktörlerden elleri korumak zordur. Bu şartlara maruz kalan eller kurur, çatlar ve pul pul görünmeye başlar. Evoria.com; yumuşacık ellere sahip olmak isteyen kadınlar için, pratik bakım önerilerini açıklıyor…

Ellerinize kendi kendinize bakım yapmak için 50 ml gülsuyu içine, 1 çay kaşığı gliserin ekleyin. Ellerinize uygulayın ve yarım saat bekleyin. Sonra ılık su ile yıkayın. Eğer ellerinizin karardığını düşünüyorsanız, cilt renginizi açmak için biraz limon suyu ilave edebilirsiniz.

Evde uzun uzun uğraşmak istemezseniz, Evoria.com daha pratik çözümler de sunuyor elbette. Çözüm, el kremleri. Evoria.com elleriniz için papatya, sandal ağacı, fındık yağı, hindistan cevizi içerikli el kremlerini kullanmanın daha iyi sonuç vereceğinin altını çiziyor.

Evoria.com evin içindeki nemin de önemli olduğunu söylüyor ve özellikle kaloriferli evlerde, peteklerin üstüne bir tas su koyarak evin havasını nemlendirmeyi öneriyor. Böylece elinizin ve tüm cildinizin kurumasını engellersiniz.

Özellikle banyo sonrasının ellerinizi şımartmak için en uygun zamanlar olduğunu söyleyen Evoria.com, banyodan çıkar çıkmaz ellerinizi kremlemeyi öneriyor. Eller için hazırlanmış özel kremlerle masaj yaparak, hem yumuşamasını sağlayıp, hem kan akışını düzenleyebilirsiniz.

Sabun içermeyen duş jeli kullanın
Kış aylarında sabun içermeyen duş jelleri kullanmak önemli. Çünkü sabun cildi çabuk kurutur.
Hafif gliserin içeren sabun kullanabilirsiniz ancak özellikle kış aylarında sabundan uzak durmak daha iyi olacaktır.

Banyo öncesinde de bir çeşit ön-banyo olarak düşünebileceğiniz uygulamalar yaparsanız, ellerinizi sabun ve klorun etkisinden de korumuş olursunuz. Evoria.com bunun için, el kreminizin içine biraz limon ve zerdeçal karıştırıp, banyoya girmeden 20 dakika önce elinize sürmenizi öneriyor.

Eldivenler olmazsa olmaz…
Evde bakım yapmak kadar elleri dışardan gelecek soğuktan korumak da büyük önem taşıyor. Kurumuş, kızarmış, çatlamış ellere sahip olmak istemiyorsanız; ellerinizin soğuktan etkilenmemesi için evden dışarı çıkarken yanınıza mutlaka bir eldiven alın.

Bulaşıkları elde yıkıyorsanız da, mutlaka eldiven giyin. Su ve kimyasal bulaşık deterjanları, ellerinizi kurutarak zarar verir. İşiniz sebebiyle sık sık ellerinizi yıkamak zorunda kalıyorsanız, sizin de el bakımına normalin iki katı özen göstermeniz gerekir. Sürekli suyla haşır neşir olanların elleri kurur ve bakım ihtiyaçları artar. Bu uygulamalar ellerin kırışmasına da sebep olur.

25 Haziran 2014 Çarşamba

Cilt kuruluğu nedir?

Cilt-Kurluğu
Cilt kuruluğu sorunu, birçok kadın için kabusa dönüşen ve birçok farklı nedeni bulunan cilt sorunlarından biridir.
Cilt kuruluğu nedir?

Kadınların özellikle yaz aylarında artış gösteren cilt sorunlarından biri olan cilt kuruluğu problemi uygulanacak bazı yöntemler ve alınabilecek tedbirlerle önlenebilir veya tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır.

Cilt kuruluğu sorununu basit yöntemlerle çözmek bu sorunu yaşayan birçok kadının sorunu olsa gerek. Bu konu ile ilgili gerek internette gerekse diğer yayın organlarında çok fazla bilgi ve tavsiye dolaşsa da sorunun nedenlerini tam olarak anlamadan uygulanabilecek çözüm ve tedavi yöntemleri olumlu sonuç vermeyebilir. Bu nedenle uzmanların görüş ve önerilerine uymak en doğrusu olacaktır.

Ciltte görülen kuruluk sorununun tedavi edilebilmesi için öncelikle bu sorunun neden ortaya çıktığını bilmek gerekmektedir.
Cilt kuruluğu neden olur?

Bakımsızlık, bu konunun en büyük tetikleyicileri arasında yer alır. Cilt bakım ürünleri kullanmıyorsanız savunmasız bir cilde sahipsiniz demektir. Bu da çeşitli problemleri beraberinde getirecektir. Bununla birlikte terleme yolu ile kaybedilen sıvının tekrar telafi edilmemesi, kuruluğa ve çatlamalara neden olacağını söyleyebilmek mümkündür.

Cilt, özellikle yaz aylarında daha fazla sıvı ihtiyacı duyar. Özellikle cilt bakım maskeleri ile bunları telafi edebilmek mümkün olacaktır. Ancak cilt kuruluğu, peşi sıra çatlamalar, sarkmalar ve akneler gibi sorunları da fazlası ile beraberinde getirecektir. Cildin bakımsız ve sıvısız kalması sonucu oluşur.
Cilt kuruluğu nasıl giderilir?

Ciltteki kuruluğun kısa zaman içinde kendiliğinden geçmesi mümkün değildir. Sorunun kısa sürede giderilmesi için tıbbi tedavi uygulanabileceği gibi evde doğal yöntemlerle uygulanacak bakım ürünleri ve maskeler ile de problemden kurtulmak mümkündür.
Cilt kuruluğuna karşı bunlara dikkat

Cilt kuruluğunun tedavisi esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

- Cilt kuruluğu ile mücadele için günlük olarak nemlendirici kremler kullanılmalıdır.

- Çeşitli nemlendirici ve onarıcı cilt maskeleri uygulayarak deride oluşabilecek her türlü problem ortadan kaldırılabilir.

- Uzmanlardan yardım almak istiyorsanız çeşitli cerrahi ya da fonksiyonel alternatif tıp yöntemleri ile tedavi olmanız son derece mümkündür.

- Cildin günlük sıvı ihtiyacını karşılamalısınız. Bu nedenle en az 2,5 litre su tüketimi tüm uzmanlar tarafından önerilmektedir.

Başdan Sona Kış Bakımı

Kışın nasıl giyinmeliyiz, Neler giyelim ? Soğuk havalar cildimize, saçlarımıza ve tırnaklarımıza bile zarar veriyor. Daha önümüzde uzun bir kış mevsimi olduğunu düşünürsek, önlem almakta fayda var.

Bu haberde cilt bakımından diş güzelliğine, sağlıklı saçlardan bakımlı tırnaklara kadar tüm vücudunuzun güzelliği için önemli ipuçları bulacaksınız. Sayfaları çevirerek kışa ve soğuklara rağmen güzelliğinizi ve sağlığınızı nasıl koruyacağınızı öğrenebilirsiniz.

1. Cildinize destek olun
Kışın kuru ve soğuk havası ciltteki nemi adeta emer. Bu durum da deride kurumaya, çatlamaya ve dökülmeye neden olur. Cilt hücrelerinin bu kaybı, yağ üretiminin artmasıyla kısacası akne oluşumuyla aynı anlama gelir. İşte kış boyunca mücadele etmeye çalıştığınız zamansız sivilcelerin de sırrını çözdünüz. Dışarı çıktığınızda soğuk havanın, kapalı ortamda kaloriferlerin bedeninizden eksilttiği nemi telafi etmek için yoğun nemlendiriciler kullanmaya ihtiyacınız var. Gün içerisinde en azından sekiz bardak su içmek de pastada büyük bir pay sahibi. Yaşadığınız ortamda yapacağınız minik değişiklikler de (Örneğin kaloriferin üzerine koyacağınız taze bir kase su ya da satın alacağınız bir nem makinesi) bu eksiği giderecek.

2. Kışlık cilt bakımı
Kullanacağınız nemlendiricinin içeriği oldukça önemli. Öncelikle ürünün nem tutucu özellikte olması (Gliserin ve hyalüronik asit gibi içerikler nem tutucudur) şart. Diğer bir şart ise, yağ gibi gözenekleri kapatacak (Böylece nemi gözeneklere hapsedecek) içerikler barındırması. Temizleyici olarak kullanacağınız ürünün de cildinizin nem seviyesini düşürmemesi gerekiyor tabii. Demek istiyoruz ki; eğer kullandığınız ürün köpük formundaysa ve kullanım sonrasında cildinizin gerildiğini hissediyorsanız temizleyicinizi kremsi yapıda olanla değiştirin. Peeling yaparken retinol, glikolik asit ve laktik asit gibi eksfoliyant özellikte ürünler kullanacaksanız, kış aylarında haftalık uygulama sayısını azaltabilirsiniz. Daha nazik formüller tercih etmek de diğer bir alternatif tabii…

3. Sağlığınızı koruyun
Kış aylarında egzama, sedef, seboreik dermatit ve rozasea gibi cilt problemleri daha vahim bir hal alabilir. Örneğin cilt yüzeyinde hassasiyet olarak beliren egzama, kış aylarında çok daha kızarık görünür. Bu sebeple egzama rahatsızlığı yaşayan kişiler ağır sentetik kumaşlar yerine, sürtünmeyi azaltacak pamuklu giysiler tercih ederek ciltlerini soğuğa ve rüzgara karşı koruyabilirler.

Cilt hücrelerinin kendilerini beş kat daha hızlı yenilemelerinden kaynaklanan sedef hastalığı ise uzmanlara göre sıcak duştan uzak durmayı gerektiriyor. Ayrıca sabun içeren ürünleri yalnızca terleyen bölgelere uygulamakta fayda var. Duş sırasında ciltte aşınmaya neden olabilecek lifleri vücuttan uzak tutmak ise diğer önemli nokta.

Kuru ve soğuk havada pullanma ve dökülme olarak görülen seboreik dermatiti normal seviyelere indirebilmek ise şampuan işlemini azaltmak ve uygun bir ilaç kullanımıyla mümkün olabiliyor. Eğer rahatsızlığınız ileri boyutta seyrediyorsa dermatologunuza danışmanızda fayda var.

4. Güzellik içten gelir
Doğanın bahşettiği birbirinden faydalı meyve ve sebzelerin parlak renkleri, onların sorunlarla savaşma kapasitelerinin de bir işareti. Renklerine göre basitçe dört ayrı gruba ayırabileceğimiz meyve ve sebzeler farklı spesifik yararlara sahip. Turuncu ve sarı olanlar, bol miktarda beta-karoten içeriyor. Cilde faydaları bilinen C vitamini ise bu grubun üyelerinin en bilinen etkisi. Serbest radikallerle savaşan ve kolajen üretimini destekleyen bu ikiliyi kışın yaygınca bulabileceğiniz narenciye ile vücudunuza alarak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

Kırmızılar, “yıldız antioksidan” likopenin baş kaynağı. Bu grubun lezzetli üyeleri güneşin zararlarına karşı cildi koruyor. Böylece güneş koruyucuyu atladığınız zamanlarda en azından cildinizi içeriden korumuş olacaksınız. Yeşil renkli besinler, C vitamini, folik asit ve kanserle savaşan içerikler barındırdıklarından bu dört grubun lideri konumunda. Mavi ve mor olanlarsa, meyvelerin en yüksek konsantrasyonda antioksidan barındıran grubu. Bu dört gruba ait sebze ve meyveleri özellikle kış aylarında tüketerek bağışıklık sisteminizi ve cildinizin dayanıklılığını güçlendirebilirsiniz.

5. Katiküller hassastır
Dermatologların kış aylarında kadın hastalarından en çok duydukları şikayetin saç kaybı ve tırnak kırılması olduğunu biliyor muydunuz? Cildinizin bir parçası olan saçlarınız ve tırnaklarınız, kış hasarının işaretlerini çoğunlukla en önce gösterir (Bakınız: Çatallanmış saç uçları ve soyulan tırnaklar). Tıpkı cildiniz gibi düzenli neme ihtiyaç duyan saçlarınızı, durulanmayan kremler ya da derin nemlendiricili bakım kremleri ile neme doyurun. El kremiyse çantanızda cep telefonunuz kadar önemli bir yer tutsun. Kış ayları boyunca her gün yeteri kadar B vitamini takviyesi almak saçlarınızın ve tırnaklarınızın yapısını destekleyecek. Ayrıca ısıtıcılı saç şekillendiricilerin kullanımını haftada bir ya da iki kereyle sınırlayarak zarar görmelerini engelleyebilirsiniz.

6. Banyo ritüelinizi değiştirin
Duş ve banyo rutinine biraz farklılık getirmenizde fayda var. Cildinizi kurutacak güzel kokulu ve aromalı sabunları hemen şimdi çöpe atın. Nemlendirici vücut jellerini tercih ederek, cildinizi duş sırasında dahi nemlendirebil-meniz mümkün. Bir keyif haline getirdiğiniz ve saatlerce suyun altında oyalandığınız duş anlarınızı mümkün olduğunca kısaltın ve banyo sonrasında cildinize nemlendirici uygulamayı sakın ihmal etmeyin. Böylece cildiniz yaz aylarındaki kadar canlı görünecek.

7. Mükemmel gülümseme
Kış mevsiminin zorlukları ve mevsimsel stres, size gülümsemeyi unutturabilir. Fakat hiçbir şey yüzünüzü koca bir tebessümden daha güzel gösteremez! Evde uygulanabilen diş beyazlatma kitleriyle gülüşünüze aydınlık bir ifade katabilirsiniz. Bu durum hem sizin hem de çevrenizdekilerin keyfini fazlasıyla yerine getirecek. Tabii kontroller için diş hekiminizi de düzenli olarak ziyaret etmeyi ihmal itmeyin.

23 Haziran 2014 Pazartesi

Kış Aylarında Cilt Bakımı Tavsiyeleri

Kış aylarında hepimizin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri de hiç şüphesiz çatlayan ve kuruyan cildimizdir. Bu yazımızda sizler için kış aylarında cilt bakımı tavsiyelerini hazırlamaya çalıştık.

Kuru cilt yapısına sahip bayanların kış aylarının soğuk ve yağışlı günlerinde evden çıkmadan önce güneş koruyucusu krem kullanmalarını tavsiye etmekteyiz.

Kış aylarında yanınızdan ayırmayacağınız ve çantanızın bir köşesinde mutlaka bulunması gereken nemlendirici kreminizi sıklıkla kullanmanız cildinizin kurumasını ve çatlamasını önlemenize yardımcı olacaktır.

Ellerinizin pamuksu halini kaybetmek istemiyorsanız eldivenlerinizi dış ortamlarda mutlaka kullanmalı ve el kreminizi kullanmanızı tavsiye ederiz.

Dudaklarınızın çatlamasını ve yara oluşmasını önlemek için dudak balmlarını periyodik olarak kullanmanız çok faydalı olacaktır.

Su içmeyi bir alışkanlık haline getirmeniz ve günden en az 8 bardak su içmeniz cildinize çok iyi gelecektir.

Evinizde kalorifer, soba gibi ısıtma sistemlerinin havayı kuruttuğunu unutmamalı ve sıkça kullandığınız ortamlarda havayı nemlendirici cihazları kullanmanızı tavsiye ederiz.

20 Haziran 2014 Cuma

Cildinizi maya ile güzelleştirin

cildinizi-maya-ile-guzellestirin

Diyet
Sağlıklı bir diyette yer alan besinlerin vücudun tüm gereksinimlerine yanıt vermesi gerekiyor. Maya bu gereksinimlerin büyük bir bölümünü karşılayabilecek nitelikte. Zayıflama diyetleri bazen bağırsak bakterilerine zararlı olabiliyor. Maya bu durumda dengeleme görevini üstleniyor ve bağırsaklardaki yararlı bakterileri güçlendiriyor.

Güzelliğiniz için Güzelliğin sırrı mayada saklı. Onunla saçlarınıza masaj yapın, sütte eriterek yüzünüze ve ellerinize sürün. Güzelliğiniz için ihtiyacınız olan tüm gereksinimleri karşılayacak kadar zengin olan mayayı mutfağınızdan eksik etmeyin.

Vücut ve yüz bakımı
Yüzünüzü nemlendirmek ve dış etkenlere karşı korumak için mayadan yararlanabilirsiniz. Yüksek dozda protein içeren maya, cilt dokularının yeniden yapılanmasını sağlıyor. Cildin daha güzel ve pürüzsüz görünümüne yardımcı oluyor. Protein, ayrıca cildin oksijen almasını sağlayıp beslenmesine katkıda bulunuyor.

Mayanın içeriğindeki yüksek potasyum miktarı, dokularda biriken toksinleri dışarı atarak cildin artık maddelerden arınmasını sağlıyor. Böylece cilt adeta yenileniyor. Maya, cildin mat ve pürüzlü görünümüne yol açan mide sorunlarını gideriyor.

Bağışıklık sistemini güçlendirerek cilt alerjilerini önlüyor. İçeriğindeki B2 ve B6 vitaminleri sayesinde cildin yağ dengesini ayarlayarak akne ve sivilceye karşı etkili oluyor. Maya, deyim yerindeyse cildi hem içerden hem de dışardan besliyor.

Saçların bakımı
Maya özellikle stresli dönemlerde saçların dökülmesini önleyip sağlıklı uzamasını sağlıyor. İçeriğindeki B5 vitamini, saç sağlığı için çok önemli olan keratin oluşumunu uyarıyor. Keratin, saçların dökülmesini önleyip daha hacimli ve gür görünmesini sağlıyor. 4 çorba kaşığı toz mayayı 1 bardak ılık suda eritin. Saç diplerine früksiyon yaparak yedirin. Birkaç dakika bekledikten sonra bol suyla durulayın.

Ellerin bakımı
Maya ellerin de dostu. Akşamları yatmadan önce 1 kahve fincanı ılık süte 1 tatlı kaşığı yaş maya ilave edip eriyinceye kadar karıştırın. Hazırladığınız bu doğal el kremini ellerinize masaj yaparak yedirin. 10 dakika bekleyip ılık suyla yıkayın. Ellerinizin yumuşacık olduğunu fark edeceksiniz. Özellikle soğuk havada çatlayan ellere iyi geliyor.

Cilt bakımı
Mayanın cilde yararları antik çağlardan beri biliniyor. Antik Mısır’da kadınlar güzelleşmek için mayayı ciltlerine sürerlermiş. Ayrıca mayanın mikrop öldürücü özelliklerini keşfedip yara merhemi gibi kullanırlarmış. Yaraları dezenfekte etmek ve çabuk iyileşmesini sağlamak için yaranın üzerine maya sürerlermiş,.

Mayadaki vitamin ve mineraller cildin her türlü gereksinimi sağlayacak kadar zengin. Özellikle akne ve sivilceli ciltlere çok yararlı. Karaciğeri toksinlerden arındırıp, temizliyor ve ciltteki aşırı yağlanmayı önlüyor.

Maya ile cilt maskesi hazırlayın
Maya ile hazırlanan maskeler sorunlu ciltleri iyileştiriyor. 2 çorba kaşığı yaş mayayı bir kaseye alıp 1 çorba kaşığı ılık su ilave edin ve yoğun bir krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Göz ve dudak çevresi dışında tüm cildinize yuvarlak hareketlerle masaj yaparak yedirin. Kuruması için 10 dakika kadar bekleyin. Cildinizi hafif ıslatılmış bir parça pamukla temizleyip, önce ılık suyla sonra soğuk suyla durulayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın. Bu maskeyi 20′li yaşlardaysanız ayda bir kez, 30″lu yaşlarda iseniz on beş günde bir, 40′lı yaşlarda iseniz haftada bir, 50′li yaşlarda ise haftada iki ya da üç kez uygulayabilirsiniz.