12 Haziran 2014 Perşembe

Cilt Tipinizi Öğrenmek İçin Cilt Testi

dogal-cilt-bakimi
Her insan farklı cilt tiplerine göre dünyaya gelir. Kardeşlerin bile cilt yapıları farklı olabilmektedir. Ve her cildin de kendine özgün ihtiyaçları bulunmaktadır.

Bu ihtiyaçları karşılamak için öncelikle cilt tipinizi bilmeniz gerekmektedir. Şimdi basit bir soru cevap testi ile cildinizin durumunu inceleyim

Eğer aşağıdaki soruları cevabını verirken 3'ten fazla "evet" verirseniz cildinizdeki yağ üretiminin üzülerek yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Hadi teste geçelim.

1- Cildinizde kırışık veya çizgiler var mı?
2- Cildiniz oldukça hassas ve narin midir?
3- Cildiniz oldukça cansız ve mat mı gözüküyor?
5- Cildinizde elastikiyet yani esneklik kaybı var mı?
6- Cildinizde bölgesel veya tümüyle pullanma var mıdır?
7- Parmaklarınızla dokunduğunuzda cildiniz pürüzlü ve sert olarak mı hissediyorsunuz?

Eğer yukarıdaki test sonucunda cildinizin yetersiz yağ üretimi yaptığını keşfederseniz ilk önce yapmanız gereken cildin yağ üretimini destekleyip düzenleyecek bakım yapmanız gerekmektedir.Cildi nemlendirici ve yağ destekleyici tariflerimizi sitemizde arama yaparak bulabilirsiniz.

Yetersiz yağ üretiminde, cildin yağ üretimini destekleyip düzenleyecek bir bakım yapmak şarttır. Cildin nemini sağlayan sentezlemede bir azalma olduğunda üst derideki su kaybı fazlalaşır. Bu da derinin beslenme dengesini bozar ve ciltte kurumaya yol açar. Böyle durumlarda deriye nem kazandırmak tek başına çözüm olmaz. Ciltte salgılanan lipitler, yüzeye çıkarak cildin dış yüzeyindeki suyun tutulmasını sağladıkları gibi, hücreler arasına yayılıp birbirlerine de tutunurlar. Kısaca cilt yeterli yağ üretemezse doğal nemini koruyamaz. Şimdi bir başka cilt testimize geçelim.

Önemli: Cilt testi yapmadan önce cildiniz krem sürülmemiş, makyajsız ve yıkandıysanız en az 30 dakika geçmiş olması gerekmektedir. Yoksa doğru sonuç alamayabilirsiniz.
Cilt Tipi Testi

Kirlenmemiş ve makyajsız cildinizi yıkadıktan yarım saat sonra gözlemleyin. Ne görüp ne hissediyorsunuz? İşaretlediğiniz şıkların içindeki puanları toplayıp hemen altındaki sonuçları inceleyin.
Parlaklık

Hiç Yok (0 puan)
Var, ipeksi (1 puan)
Her yerde kuvvetli (2 puan)

Pürüz

Yok (0 puan)
Var (1 puan)

Gerilme

Yok (0 puan)
Var (1 puan)

Pullanma

Yok (0 puan)
Var (1 puan)

Puanlama

3-5 puan: Çok fazla neme ve aynı zamanda dışarıdan yağ takviyesine ihtiyaca olan kuru cilt
1-2 puan: Yeterli miktarda yağ ve nem içeren normal cilt
0 puan: Bol miktarda yağ üreten, akneye (sivilce) müsait yağlı cilt. Etkili bir temizlik, doğru ve sürekli cilt bakımı gerektirir.
Pratik Cilt Testi

Bir başka cilt testini aşağıda paylaşıyoruz. Bu testteki vereceğiniz şıklara göre en alt tarafta cevabınızı bulabileceksiniz. 4 yanlışın bir doğruyu götürmediğini de baştan belirtelim. İşte testimiz...
1- Cildinizi herhangi bir sabun ve suyla temizledikten sonra nasıl bir hisse kapılırsınız?

a-) Cildim oldukça gergin, sanki yüzüme küçük gelmiş gibi,
b-) Oldukça rahat ve düz hissederim,
c-) Aslında kuru hissediyorum. Hatta bazı bölgelerde kaşınmalar oluyor,
d-) İyi fena değil, oldukça rahat hissediyorum kendimi,
e-) Cildimin bazı bölgeleri iyi iken bazı bölgelerinde kurumalar oluyor.
2- Cildinizi herhangi bir krem temizleyicisi yardımıyla temizlediğinizde nasıl hissediyorsunuz?

a-) Aslında daha iyi gibi
b-) Normal, düz ve rahat hissediyorum
c-) bazen iyi oluyor ama bazende kaşınasım geliyor
d-) oldukça yağlı bir hal alıyor
e-) bazı bölgeler yağlı olsa da bazı bölgeler gayet iyi
3- Cildiniz günün ortalarına doğru geldiğinde nasıl oluyor?

a-) Pul pul dökülen bir görüntü alıyor
b-) Her zaman taze ve tertemiz
c-) Bazı bölgelerde kırmızılıklar görüyorum
d-) Gayet parlak, ışıl ışıl resmen
e-) Sadece alın burun ve çene bölgem parlak, gerisini at çöpe gitsin
4- Hangi sıklıklı sivilcelerle karşılaşıyorsunuz?

a-) Allah'a şükür hiç karşılaşmıyorum
b-) Sadece (özel) günlerimde
c-) Arada bir tek tük
d-) Kahretsin, hiç gitmiyor ki
e-)Sadece alın burun ve çene bölgemde ara sıra oluyor
5- Cilt toniğinizi kullandıktan sonra nasıl bir cildinizde neler oluyor?

a-) Nedense sızlıyor
b-) Hiç bir sorun olmuyor
c-) Acır ve kaşınır
d-) Tazelik ve ferahlık bir hiisine kapılıyorum
e-) Bazı bölgelerimde ferahlama yaparken bazı bölgelerde kaşıntı yapıyor.
6- Gece kremini kullandıktan sonra cildiniz nasıl oluyor?

a-) Kendimi oldukça iyi hissediyorum
b-) Bir fark göremiyorum
c-) Bazen iyi oluyor bazen de kaşıntı oluyor
d-) Cildim yağlı görünüyor
e-) Alın burun ve çene bölgem iyi görünüyor.
Test Değerlendirmesi

Tüm bu sorulara verdiğiniz yanıtlara göre cilt tipiniz aşağıda bulumaktadır.

(a) ‘lar çoksa : KURU bir cildiniz var.
(b) ‘ler çoksa : NORMAL bir cildizi var.
(c) ‘ler çoksa : HASSAS bir cildizi var.
(d) ‘ler çoksa : YAĞLI bir cildizi var.
(e) ‘ler çoksa : KARMA bir cildizi var.

Cilt Hassasiyeti Nedenleri

ciltguzelligi
Cilt hassasiyetinin daha önce tüm cilt tiplerinde görülebilen bir durum olduğunu ve hassas cilt tipi ile alakalı bilgileri daha önceki makalemizde bahsetmiştik. Bu makalemizde cilt hassasiyetini arttıran, ortaya çıkaran faktörlerden bahsedeceğiz

Sigara, alkol, zorlu çalışma ve yaşam şartları, az uyku, içinde bulunan iklim faktörleri ve güneş ışınları gibi etkenler cildin dış yüzeyinin zayıflamasını, sinirsel rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Hassas ciltten kurtulmak veya engellemek için öncelikli olarak yukarıda adı geçen etkenlerden kurtulmak gerekir. Sonrasında hassas ciltler için üretilmiş olan cilt bakımı programları denenebilir. Cildinizin temizliğini yaparken deforme edici hareketlerden kaçınılmalı ve nazik olunması gerekmektedir. Haftada bir kere cildinizin kurumaması için nemlendirici maske yapılması uygundur. Banyo yaparken çok sıcak su kullanılmaktan kaçınılmalı kışın kaloriferin üzerine ıslak bez koymak faydalıdır. Bu şekilde havadaki nem miktarını arttıracaksınız.

Dış bakım olduğu gibi iç bakım da önemlidir. Cildin sağlıklı beslenmesi için gerekli olan vitamin ve minarellerin bulunduğu yiyecekler yenilmeli, kan dolaşımını kolaylaştıran papatya, ebegümeci ve anson çayları tüketilmelidir.

Son olarak aşağıda konusunda uzman bir doktor arkadaşımın maske tarifini anlatarak konuyu noktalamak istiyorum.

1 adet muz
1 tatlı kaşığı krem şanti

Muzu çatal ile iyice ezdikten sonra krem şanti üzerine ilave edilerek karıştırılır. Bu karışım temizlenmiş olan cilde sürülerek yaklaşık olarak 15 dk süre ile bekletilir ve yıkanır. Bu işlemi haftada bir kere denediğinizde cildiniz hafif bir şekilde toniklenmiş olur.

Özetle toparlamak gerekirse cilt hassasiyetinin sebepleri; Sigara ve alkol kullanımı, uykusuzluk, dış etkenler ve buna bağlı olarak zorlu çalışma ortamlaı, kullanmakta olduğunuz kozmetik ürünlerinden bazıları, güneş ışınlarına fazla maruz kalmak, kalıtım özelliklerine bağlı olarak bazı sinirsel rahatsızlıklarının olduğunu söyleyebiliriz.

11 Haziran 2014 Çarşamba

Güneş Lekelerinden Korunma Yolları

gunese-dikkat
Güneşin insan hayatı ve canlılığı için önemli bir kaynaktır. Etkilerini faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz güneşin biraz zararı da bulunmaktadır. Özellikle insan cildi için zararlarından bahsedeceğimiz bu makalemizi dikkatlice okumanızda fayda görüyorum.

Malum yaz aylarına bismillah dedik. Güneş ışınlarının etkisini her geçen gün daha da hissetmeye başlıyoruz. Yaz ayları tatil aylarıdır ve bu güneşe daha fazla maruz kalacağımıza işarettir. Güneşin cilt üzerine en büyük etkisinin cilt lekeleri olduğunu söyleyebilirim. Fazlaca güneş ışınlarına maruz kalmak cilt üzerinde lekelenmere davetiye çıkarmaktır.

Şimdi bu lekelerin tanımını yapalım;
Güneş lekeleri; cilt üzerinde farklı bir çok yerde oluşan, rengi açık kahve renginden koyusuna doğru değişik renklerde olabilen küçük lekelere denilmektedir. Güneşte fazla kalan çocuklarda, açık tenli insanlarda görülme olasılığı daha fazladır. Güneş lekelerinin oluşmasında en önemli etken, adının geçtiği gibi güneştir. Çünkü güneş cildin nemini alarak nemsizleşmesine ve kırışmasına neden olmaktadır.

Güneş Lekelerinden Korunma Yolları
Cilt lekelerinin oluşmasının nedenlerinden bahsettikten sonra şimdi güneş lekelerinden korunma yollarından bahsedelim. Bir kaç basit maddeye dikkat ederseniz, ömür boyut güneş lekelerinden korunmuş olacaksnız.

İlk önce fazla güneş ışınlarına maruz kalmamak gerekir. Eğer güneş altında kalmanız veya çalışmanız gerekirse en az 50 faktör güneş kremi kullanmanız gerekir. Bu durum tatillerinizde güneşlenmeler içinde geçerlidir. Denize veya suya girip çıktıktan sonra etkisini kaybedeceğinzden tekrar sürülmesi gerekir.
Güneşin en etkili olduğu saatler 12:00 - 15:00 saatleri arasıdır. Bu saatler mümkün olduğunda dışarı çıkılmamalıdır.
Elbiselerinizin açık renkli olması daha az güneş ışığı çekmenize neden olacaktır.
Mümkünse güneşten korunmak için şapka takabilirsiniz.
Çocukların ciltleri güneş ışınlarına karşı dayanıksızdır. Bu sebeple küçük çocukları doğrudan veya uzun süre güneşe maruz bırakmamak gerekir. Yüksek faktörlü güneş kremlerini çocuklarınız içinde mutlaka kullanın.

Eğer bu korunma tavsiyelerine rağmen güneş lekelerine yakalandıysanız üzülmenize gerek yok. Doğal ve bitkisel yöntemler ile güneş lekelerinden kurtulabilirsiniz.

Güneş Lekelerinden Kurtulma

gunese-dikkat
Güneş lekeleri güzel bir yaz tatili sonrası oluşabilen ve tatilcilerin canını en çok sıkan bir cilt rahatsızlığıdır.

Eğer sizde bu aksi olaya yakalandıysanız ve cildinizde güneş lekeleri olduysa aşağıda anlatacağımız tavsiye ile umarız bu sorundan kurtulursunuz. Fakat herşeyden önce yüksek faktörlü güneş kremleri kullanmanızı tavsiye ederiz.

Güneş Lekelerine Karşı Doğal Tavsiye

1 tatlı kaşığı kadar vaselin krem
1 tatlı kaşığı kadar kabartma tozu
Yeteri kadar yumurta kabuğu. Yumurta kabuklarını ezeren un ufak haline getirmeniz gerekmektedir.

Yapılışı

TÜm malzemeleri bir araya getirerek karıştırın. Sonrasında bu karışımı lekelerin olduğu bölgeye sürün. Yaklaşık olarak 30 dk süre ile ovarak kuruyan malzemeyi çıkarın ve bu bölgeyi yıkayın. Aradaki farkı göreceksiniz. Bu işlemleri gün aşırı bir kaç kere deneyin. Her denemede lekelerinden kurtulacaksınız.

Güneş Lekesi tedavi yöntemleri

Yukarıda bahsetmiş olduğum doğal tedavinin haricinde profesyonel yardım almak isterseniz aşağıdaki yöntemleri de deneyebilirsiniz. Bakalım bu yöntemler nelermiş;

Lazer tedavisi ile cilt lekelerinden kurtulma yöntemi: Laser son dönemlerde git gide gelişen ve kullanımı artan tedavi yöntemlerinden birisidir.
Kimyasal Piling İle Cilt Lekelerine Çözüm: Cilt üzerine uygulanan kremler yardımıyla derinin soyulması işlemi denebilir.Yeni deri çıkmasını sağlayarak lekelerin kaybolması sağlamaktır.
Işınla Tedavi: Bu yöntemde derinin üst katmanı ışın yardımı ile soyularak yeni deri çıkması sağlanmaktadır. Bu daha çok mevsimsel bir uygulamadır. Oluşan cilt lekeleri ve çatlak bağ dokusu hastalığı ile cildin soyulmasına tek başına bir yararı yoktur. Bağları onarıcı kremleri daha iyi emdirmek için ultrasonda uygulanması gerekmekteidir. Bu yöntem lekelerin üzerine küçük şiddetli ses dalgaları ile karnın içine gönderilir ve bilgisayar ekranında bu durum gözlemlenerek uygulanmaktadır. Uygulamada acı duyulmaz ancak işlem sonrası cilt üzerinde belki kızarmalar olabilir. Genel olarak 3 hafta süren seanslarda ortalama 7 seans olarak uygulanmaktadır. Bu işlem süresi yada seanslar problemli lekelere göre farklılık göstermektedir.
Kriyoterapi (dondurarak tedavi şekli): Bu dondurma işlemi ile alet cildin alt kısmına ince buz kristalleri iletierek daha sonra geri emerek uygulanır. Bu yöntem genel olarak cilt lekeleri için ayrıca çatlaklar ve ameliyat izleri, gebelik ve hamilelikde oluşan izler ile derinin damarlı görünümünün giderilmesinde kullanılır. Lekelerin yada izlerin üzerine uygulanır ve size acı hissi vermeden kolayca uygulanır. Fakat diğerinde olduğu gibi bundada biraz kızarmalar oluşabilmektedir. Bu işlem için ortalama olarak 2hafta seans yeterli olmaktadır. Tabi her zamanki gibi uygulanacak bölgeye göre değişimler gösterebilmektedir. En iyi sonucu size uzman doktorunuz söyleyecektir.

10 Haziran 2014 Salı

Ciltteki Kırmızı Lekeleri Geçiren Maske

ispanak-maskesi
Deri içerisinde bulunan damarlarının genişlemesinden dolayı kanın o bölgeye fazlaca toplanarak kırmızı renk vermesi olayıdır. Tıp dilinde deri deformasyonuna bağlı deri lezyonunu adı verilmektedir. Bu makalemizde bazı kişilerde sıklıkla görülen kırmızı lekelerin oluşmasından ve bitkisel tedavi yöntemlerinden bahsedeceğiz.

Ciltteki Kırmızı lekeler bazen doğuştan geleblmekte, bazen de sonradan ortaya çıkabilmektedir. Doğuştan gelen lekeler damarsal olmakla birlikte kalıtımsaldır. Bu lekelerden bir kısmı çocukluk döneminde kaybolurken bazıları da çocukla birlikte büyüyebilmektedir. Genelde gençlerde görülen ciltteki kırmızı lekeler önce tek bir adet olarak çıkar daha sonrasında hızla çoğalabilmektedir. Aşağıdaki bitkisel yöntemler sayesinde cildinizdeki kırmızı lekelerden kolaylıkla kurtulabilirsiniz.

1-Maske
Gerekli Malzemeler
1 adet salatalık
1 tutam kadar maydonoz
1 adet yumurtanın beyazı
bulabilirseniz 1 çiçek kadar gül yaprağı
5 adet mantar
son olarakta bir avuç kadar civanperçemi ve menekşe bitkisi

Yapılışı
Önce maydonoz ve salatalığı dilimleyin. Sonrasında içerisine kyılmış mantar ilave edilerek pişirin ve süzün. Süzme işlemine başlamadan hemen önce gül yaprakları eklemeyi unutmayın. Burada süzmüş olduğunuz su değil geri kalan posa dediğimiz karışım önemlidir. Geceleri yatmadan hemen önce kırmızı lekelerinizin olduğu yere sürebilirsiniz.

2-Maske
Mantar ve salatalığı ezin. Daha sonra bunlara civanperçemi ilave ederek krem yapana kadar karıştırın. Bulabilirseniz hindistan cevizi sütü de eklerseniz daha güzel olur. Sonrasında bu karışımı kırmızı lekelerinize sürünüz.

3.Maske
Salatalık, gül yaprağı ve maydonuzu birbiri ile karıştırarak iyice ezin. Krem haline getirmiş olduğunuz bu karışımı geceleri yatmadan önce kırmızı leke gördünüz bölgelere sürünüz.

4.Maske
Atkestanesi teker teker ezilere un haline getirilir. Sonrasında üzerine 1 tatlı kaşığı badem yağı eklenerek birbiri ile karıştırılır. Bu maskeyi kullanmadan önce yüzünüzü yıkayın kırmızı lekelerin olduğu yerlere sürerek 30 dakika süre ile bekleyin. Sonrasında ılık su ile yıkayabilirsiniz. Bu işleme devam 2 hafta devam ettiğinizde kırmızı lekelerin azaldığını göreceksiniz.

5 Haziran 2014 Perşembe

Cilt Gözeneklerini Sıkılaştırmak İçin Bitkisel Maske

cilt-sikilastirma

Gözenek Sıkılaştırma
Cilt gözenekleri ne kadar geniş olursa o kadar çok pislik toplar ve siyah noktalar başta olmak üzere bir çok soruna sebep olabilmektedir. Cilt bakımınıza ne kadar önem verirseniz verin, dışarından bakıldığında sizin bakımsız gibi görünmeniz gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Aslında cilt üzerindeki gözenekler sağlığımız açısından oldukça önemlidir. Onlar sayesinde derimiz solunum yapmakta, cilt altında bulunan yağ bezleri üretmiş olduğu yağlar cilt altında birikir ve yüzeyde kistlerin oluşmasına sebep olurdu. Tüm bunlar gözeneklerin önemini vurgulamaktadır.

Cilt gözenekleri neden genişler?
Cilt gözenekleri sıkılaştırma işlemini anlatmadan önce maddeler halinde gözeneklerin neden genişlediğini açıklayalım.

Cildi yağlı olan kişilerin gözenekleri daha açık olur, bu şekilde içerideki yağı ve solunum işlemini daha kolay yaparlar.
Tedavi maksatlı kullanılan ilaçlar cilt yüzeyinde yağlanmaya sebep olabilir ve bu da gözeneklerin genişlemesine sebep olur
Gözenek genişliği kalıtsal olabilmekte, anne ve babadan taşınan genler etkili olabilmektedir.
UV gibi ışınların da gözenek genişliğinde etkili olduğu saptanmıştır.

Cilt Gözeneklerini Daraltmak İçin

Yukarıda açıklamalarımızda da anlaşılacağı gibi cilt gözeneklerinin en büyük nedeni yağ üretimine bağlı bir durum olduğunu belirttik. Bu sebeple olayı çözmek için kökten yaklaşmalı ve yağ üretimini durdurmak yada normalize edip dengelemek gerekir. Yağlı ciltler her zaman için su miktarı az olan cilt tipleridir. Su bakaımında fakir olan hücrelerin ölümü ile doku yüzeyinde birikmeler olur. Bu sebeple cilt dış etkenlere karşı savunmasız olur ve zarar görür.

Bu sebeple herşeyden önce yağı dengeleyebilmek için eksik olan su miktarını arttırmamız gerekmektedir. Cilt bakımı için kullanılan kozmetik ürünlerinin su bazlı olması gerekmektedir. Hangi ürünü kullanmanız gerektiğini bilmiyorsanız mutlaka cilt doktorundan tavsiye almak gerekir.

İnsanların yaşları ile orantılı olarak ciltleri de değişime uğrayabilmektedir. 30 yaşında altında dediğimiz gençlik ve çocukluk döneminde cilt yüzeyinde kesik veya çizikler oldukça hızlı iyileşebilirken bu durum yaşlılık durumunda geç olabilmektedir. Tıpkı gözenekeler gibi... 30 yaşın altındaki kişilerin cilt gözenekleri çabuk kapanabilmektedir. Bu basit bir maske veya uygulama ile olabilirken, 30 yaşın üzerindeki kişilerde deri kalınlaştığından ötürü gözenekleri kapatmak daha zor olabilmektedir. Bu yaştan sonraki insanların ilk düşünmesi gereken gözenekleri komple kapatmak yerine daha da büyümelerini engellemeye çalışmaktadır.

Bitkisel Gözenek Sıkılaştırıcı Cilt Maskesi
1.Tavsiye

* 3 damla sirke
* Yeteri kadar limon suyu

Yukarıdaki 2 malzemeyi birbiri ile karıştırarak gözeneklerin geniş olduğu bölgeye uygulayın. Cildi hassas olanlarda hafif yanma hisse oluşacaktır. Bu kürü bir kaç hafta denediğinizde oluşan farkı göreceksiniz. Hassas ciltlerde yanma olursa demli çayı pamuk yardımıyla sürerek cildi rahatlatabilirsiniz. Sonrasında ılık suyla yüzünüzü yıkayınız.

2.Tavsiye
* Yaş maya
* Bir miktar süt
* karıştırmak için kase

Bu iki malzememizi kase içerisine iyice karıştırdıktan sonra özellikle duştan sonra genişleyen cilt gözeneklerine pamuk yardımıyla sürün. Biraz kokusu rahatsız edebilir. Sürdükten yaklaşık 10-15 dakika sonra cilt gözeneklerinizi incelemenizi tavsiye ediyoruz. Farkı göreceksiniz. Maske cildinizde 30 dakika kaldıktan sonra ılık suyla durulayın. Sonrasında su bazlı uygun bir nemlendirici ile nemlendirin. Haftada en az 1 kere bu maskeyi uygularsanız cilt gözenekleriniz daralacakır.

3. Tavsiye
* 1 şişe maden suyu
* 1 büyük limon
* buz kalıbı ve kap

Maden suyunu bir kabın içerisine döktükten sonra önceden suyun çıkardığımız limon suyunu ekleyerek karıştırıyoruz. Burada maden suyunun soğuk olmasına gerek yoktur. Hazırlamış olduğumuz bu karışımı buz kalıplarına dökerek buzluğa koyarak donmasını sağlıyoruz. Daha sonra her sabah güne başlarken ufak bir kalıp buz karışımını alarak cilt gözeneklerinin geniş olduğu bölgelerde dolaştırıyoruz. Biliyorsunuz ki gözenekler sıcakta genişler ve soğukta ufalır. Bu ufalma esnasında limon ve maden suyunun içerisindeki madensel ürünlerden faydalanarak kalıcı bir gözenek sıkılaştırma işlemi gerçekleştirmiş oluyoruz. Eğer hassas cildi olanlar varsa limon yerine maden suyu + elma sirkesini de kullanabilirler.

4. Tavsiye

* 2 yemek kaşığı yoğurt
* 2 yemek kaşığı un
* Yeteri kadar gül suyu

Tüm malzemeleri krem kıvamına gelene kadar karıştırıyoruz ve gözeneklerin geniş olduğu bölgelere uygulayarak 30 dakika süre ile bekletiyoruz. Sonrasında ılık su ile cildi duruluyoruz. Bu maskeyi haftada 1 kere uyguladığınızda gözeneklerin küçüldüğünü ve kapandığını göreceksiniz.

5. Tavsiye

* 1 adet aspirin
* 1 tatlı kaşığı kuru maya
* 1 tatlı kaşığı oksijenli su
* İsteğe göre biraz bal

Tüm malzemeleri bal hariç iyice karıştırın krem kıvamına kadar karıştırıyoruz. Yalnız asprini öncesinden iyice ezerek toz haline getirmeniz gerekiyor. Bu karışımı duş aldıktan sonra 30 dakika süre ile cilt yüzeyinde bekletin. Sonrasında önce ılık, sonrasında ise soğuk su ile yıkayın. Arzu eden olursa karışma biraz bal da ekleyebilir. Bal cildi sıkılaştırmanın haricinde vitamin ve minarel olarak ihtiyacı olanları karşılamak için fayda sağlamaktadır.

Toparlayıcı Yüz Maskesi

kil-maskesi
Cilt ve güzellik uzmanı Suna Dumankaya, bayanların faydalanması için yüzü toparlayan ve olduğundan daha da gerginleştiren bir maske paylaştı.Bu maskenin kullanılması ile cilt yavaş yavaş gerilmekte, yaşlılık belirtisi olan kırışıklardan kurtulmaktadır. Bu makalemizde bu toparlayıcı maskeye ait detayları sizlerle paylaşacağız.
Toparlayıcı yüz maskesi için gerekli malzemeler

* 2 kaşık beyaz kil
* 1 kaşık bal
* 1 kaşık soya yağı
* 1 kaşık ezilmiş yaban mersini

Gerekli malzemeleri temin ettikten sonra hepsini bir kap içerisinde karıştırın. Bu maddeleri karıştırdıktan sonra cildinizi ılıktan biraz sıcak su ile yıkıyoruz. Böylelikle cilt gözeneklerini açarak hazırlamış olduğumuz maskenin daha iyi etki etmesini sağlıyoruz. Temizlemiş olduğunuz cildinizi fazla kurulamadan hafif nemli bırakarak bu karışımı maske olarak uyguluyoruz.

Maskemiz yaklaşık olarak yarım saat süreyle yüzünüzde kaldıktan sonra ilk önce sıcak su ile yıkıyorsunuz. Maske artıklarından kurtulduktan sonra soğuk su ile yıkayarak bakım işlemimizi tamamlıyoruz. Kullanımı ve hazırlanması oldukça basit olan bu yüz toparlayıcı maskeyi dilediğiniz zaman ve sıklıkla yapabilirsiniz. Sonuç alana kadar devam…

4 Haziran 2014 Çarşamba

Salatalık Maskesi

salatalik-maskesi
Bu makalemizde cilt bakımı ve sağlığı üzerine mükemmel derecede önem arz eden salatalık ile doğal ve bitkisel maskeler hazırlamanın yöntemlerini inceleyeceğiz. Evde basit malzemeler ile yapacağınız kolay salatalık maskeleri ile cildiniz aradığınız sağlığa kavuşacak. Konunun sonunda Ebru Şallı'nın kendi salatalık tarifinin yapılışı ile ilgili videoyu da izlemenizi tavsiye ediyoruz.

1.Salatalık Maskesi
2 adet salatalık
1 kap yoğurt

Salatalıkları rendeleyerek ince ince kıydıktan sonra yoğurt ile iyice karıştırın. Yüzünüzde yaklaşık olarak 30 dakika süre ile bekletin. İlgili yerde 30 dk süre ile bekletildikten sonra ılık su yardımıyla yıkayarak gül suyu masaj yaparak yıkayabilirsiniz. Maskeyi uyguladıktan sonra parmaklarınızla cildinize dokunduğunuzda farkı hissedeceksiniz. Bu maske cildinizin daha parlak, berrak ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
Uyarı: Salatalık cilt üzerindeki yağı emdiğinden dolayı eğer cildiniz kuru ise 2 çay kaşığı ay çiçek yağını eklemeyi ihmal etmeyin.

2.Salatalık Maskesi
Bu maskemiz diğer maskeden biraz daha teferruatlıdır.

1 adet orta boy salatalık
2 tatlı kaşığı elma sirkesi (Mümkünse doğal yapılanından)
2 tatlı kaşığı susam yağı (Yoksa Zeytinyağı da olabilir)
1 adet yumurta

İlk önce salatalığı soyunuz. Soymuş olduğunuz salatalığı bir mikser yardımıyla tıpkı patates püresi gibi olana kadar parçalayın. Sonrasında yukarıda saymış olduğumuz malzemelerin hepsini ekliyoruz. Yumurtanın sadece sarısı lazım olduğundan beyazından ayırınız. Bu şekilde tüm malzemeleri homojen olana kadar karıştırırak cilt kremi haline getiriyoruz. Cilt Maskesi olarak cildinize uygulayabilirsiniz. Yarım saat süre cildinizde kaldıktan sonra ılık su ile cildinizi yıkayabilirsiniz.

3.Salatalık Maskesi
1 adet salatalık
1 kahve fincanı pirinç unu
Yarım Fİncan elma suyu
1 yemek kaşığı saf zeytinyağı

Salatalığı ince ince rendeledikten sonra pirinç unu ile birlikte 10 dk süre ile pişiriniz. Bulamaç şekline gelen bu karışıma elma suyu ve zeytinyağını ilave ediniz. Homojen olana kadar karıştırdıktan sonra cildinize maske olarak uygulayın. Bu maske cildinizin parlak ve sağlıklı olmasını sağlayacaktır.

4.Salatalık Maskesi
Cilt kırışıklarına karşı süt ile salatalık maskesi oldukça iyi gelmektedir. Bunun için 1 adet salatalığı suyu çıkana kadar iyice eziniz. Daha sonra içerisine miktarını sizin belirleyeceğiniz kadar süt ilave ederek iyice karıştırın.Yüzünüzde 20 dakika süre beklettikten sonra ılık su ile yıkayınız. Bu maske ile cilt kırışıklarına elveda diyebilirsiniz.

Salatalık Maskesi Ne İşe Yarar?
Salatalık cilt bakımı ve temizliğinde adeta mucizevi bir rol oynamaktadır. Kabuğunda cilt için önemli mineraller ve vitaminler bulunmaktadır. Bu sebeple bir çok bitkisel maske ve cilt bakım kozmetik ürünlerinde sıkça kullanılmaktadır. Her türlü tüketimi ve kullanımı cilt için uygundur. İster maske olarak kullanın, isterseniz yemek olarak tüketin. Salatalık maskesi ile yüz ve boyun bölgelerinizdeki cildinizin daha canlı ve daha sağlıklı görünmesini sağlayabilirsiniz.

Cilt Nemlendirici Maske Tarifi

ispanak-maskesi
Cildinizin soğuk havalarda kurumasından dolayı çatladığından daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Bu yazımızda ise kuruyan ciltlerin evde basit uygulamalar ile tekrar nasıl canlandırabileceğinizden ve bunu yaparken hangi maskelerden faydalanabileceğinizden bahsedeceğiz. Nemlendirici maskeler, kuruyan ciltleri derinlemesine işleyerek tekrar canlılık ve nem kazandırır. Her bir maskeyi haftada 1 kere uygulayabilirsiniz.

Kuru ciltlerin neme ihtiyacı vardır. Yağsız ve nemsiz ciltler zamanla çatlar ve kurur. Eğer yüzünüzü çok yıkıyorsanız, cilt üzerindeki az miktardaki yağı ve nemi de almış olursunuz. Bu sebeple kış aylarında cildinizi fazlaca yıkamanızı tavsiye etmiyoruz. Yüzünüzü yıkasanız bile havlu ile tamamen kurulamak yerine suyu alıp biraz nemli bırakmanız sizin tavsiyenize olacaktır.

1.Tarifemiz

Kuru ciltlerinizi nemlendirmek için şu karışımı kullanabilirsiniz. Bir adet yumurtanın sarısını, bir çorba kaşığı kadar süt ile karıştırın. Krem kıvamına gelene kadar karıştırın. Sonrasında yüzünüze veya kuruyan cilt bölgenize uygulayın. 20 dk süre ile bekledikten sonra ılık su ile yıkayabilirsiniz. Uygulama süresini haftafa 1 olarak ayarlayabilirsiniz. Bu karışımı neden kullanmalıyım diye sorarsanız, yumurta cildi beslemekte, süt ise cildi nemlendirerek sağlığına kavuşmasını sağlamaktadır.

2.Tarifemiz
Bir tatlı kaşığı yaş mayayı ve bir kaşık yoğurdu iyice karıştırdık sonra kuruyan cildinize uygulayın. 20 dakika süre ile cildinizde beklettikten sonra cildinizi durulayın.

3.Tarifemiz
Bir adet portakal kabuğunu ufak parçalar halinde varsa katı meyva sıkacağında, yoksa blender da çekerek suyunu çıkarmaya çalışın. Daha sonra bir kaşık yoğurt ve bir kaşık yulaf ile karıştırın. Eğer yoğurt bulamazsanız süt de kullanabilirsiniz. Krem kıvamına gelene kadar karıştırdığınız bu maskeyi yüzünüze uygulayın. Kuruduktan sonra ılık su ile yıkayabilirsiniz. Bu maske yardımıyla cildinizdeki kötü toksinlerden kurtulmuş ve cildiniz nemlenmiş olacaktır.

4.Tarifemiz
Bir adet armutun suyuna, bir kaşık yoğurt veya süt, bir kaşık yulafı ekleyerek yukarıdaki maske gibi hazırlayın. Armut suyu da tıpkı portakal kabukları gibi cildin sağlığına kavuşmasını sağlayacaktır.

Tüm bu maskelerin haricinde Ayçiçek yağı, fazla güneş altında kalan ve soğukta fazlaca beklemiş ciltleri korumakta ve tekrar sağlığına kavuşturmakta faydalıdır. Zeytinyağı da cildin yumuşamasında ve kötü toksinlerin atılmasında faydalıdır.

Ebru Şallı' nın Kuruyan Ciltleri Nemlendirmek İçin Tavsiye Maskesi
Gerekli Malzemeler;

Yarım muz, bir çay kaşığı kadar tereyağı ve bal. Maskeyi hazırlamadan önce bal ve tereyağı karıştırılır. Karıştırdıktan sonra muzu başka bir kapta iyice ezmeniz gerekmektedir. Daha sonrasında tüm malzemeler birbiri ile karıştırılır.

Maskenin Kullanımı
Hazırlamış olduğunuz bu karışma yumurta akını ilave ederek krem haline getiriyoruz ve peeling şeklinde yüze uyguluyoruz. Uygulamadan önce cildi yıkayarak temizlemenizde fayda vardır. Tüm yüz bölgesine gözler hariç maske şeklinde uyguluyoruz. 15 - 20 dk süre ile beklettik sonra ılık su ile cildi temizliyoruz. Hepsi bu kadar. Bu tarifi Ebru Şallının kendi ağzından dinlemek isterseniz aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

3 Haziran 2014 Salı

Siyah Noktalardan Kurtulmak İçin Maske

siyah-nokta
Siyah noktalar cilt üzerinde bulunan noktaları kir, yağ ve pislik gibi nedenlerde dolayı içi dolarak siyah nokta haline alması halidir. Genel itibari ile burun, elmacık kemiği ve alın çevresinde görülmektedir. Bu noktalardan kurtulmanın bilinen en kolay ve zahmetli yolu deriyi sıkarak gözeneğin içerisindeki pisliği dışarı çıkarma işlemidir. Fakat bu yöntem hem acı verir, hem derinin deforme olmasını sağlmaktadır. Bu sebeple acısız kolay ve basit bir şekilde siyah noktalardan kurtulmak için neler yapabiliriz, hangi yöntemleri kullanabiliriz bunlardan bahsedeceğiz.

Siyah Nokta Bantları
Tıbbi malzeme satılan yerlerden ve eczanelerde temin edebileceğiniz bu bant sayesinde siyah noktaların üzerine yapıştırarak bir süre sonra çıkardığınız siyah noktalarınız yeterince derin değilse çıkacaktır. Bu yöntem siyah noktalara karşı uygulanabilecek en basit yöntemdir. Eğer bu yöntem işe yaramazsa aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz.

Buhar Banyosu
Siyah noktalar zamanla katı bir hal aldığından dolayı buhar sayesinde yumuşatarak çıkmasını sağlayabilirsiniz. Yada aşağıda anlatacağımız işlemleri güzel bir sıcak banyodan sonra da gerçekleştirebilirsiniz.

Öneri 1:
Yarım su bardağı suyun içerisine 2 yemek kaşığı elma sirkesi ekleyerek kaynatın. Kaynamış olan bu karışımı bir kaba koyarak kucağınıza alın. Büyük bir örtüyü başınızın ve kabın üzerinde tutarak kaptan gelen buharı yüzünüze doğru gelmesini sağlayın. 15 dakika süre ile yapacağınız bu işlemden sonra yüzünüzü sabunlayın.

Öneri 2:
Kuru yulaf ezmesine sıcak su ilave ederek lapa haline getirilir. Lapa haline gelen bu karışımı maske şeklinde yüzünüze yayın. Bu maske ile cildinizdeki pisliklerden ve siyah noktalardan kurtulabilirsiniz.

Öneri 3:
Bu önerimizde yoğurt ve limon suyu ile siyah noktalarınızdan kurtulmanız mümkündür. Yapmanız gereken, 1 yemek kaşığı yoğurt içerisine 10 damla limon sıkıp karışıtırın. Karıştırdığınız bu karışımı siyan noktanın bulunduğu yerlere sürünüz.1 - 2 saat süre ile yüzünüzde bekledikten sonra yoğurt yüzünüzde kuruyacak ve ılık suyla yıkayın. Kuruyan yoğurt beraberinde siyah noktalarıda götürecektir.

Öneri 4:
Bu bitkisel cilt maskesi ile yukarıda önerilerin yetersiz kaldığı siyah noktalardan kurtulabilirsiniz. Bunun için gerekli malzemeler

1 tatlı kaşığı badem yağı
1 tatlı kaşığı limon suyu,
1 tatlı kaşığı bal
1.5 tatlı kaşığı kil

Bu malzemeleri birbiri ile karıştırarak siyah noktalarınızın bulunduğu bölgeye sürünüz ve 1 saat boyunca bekletiniz. Sonrasında ılık su ile yıkayınız.

Öneri 5:
Bu anlatacağımız öneri ise her evde bulunabilecek malzemelerle yapılabilen kolay bir maske. Bir kaşık yoğurt ile bir kaşık mısır ununu homojen olana kadar karıştırın. Bu karışımı yüzünüze uygulamadan önce yüzünüzü yıkayın ve hafif nemli iken bu karışımı siyah noktaların olduğu bölgeye sürerek 5 dakika boyunca ovalayın. Sonrasında 5 dakika süre ile yüzünüzde kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Sonuçları görünce bize teşekkür edeceksiniz.

Öneri 6:
Çene ve burun bölgesindeki siyah noktalar için tarfimiz geliyor.

2 tatlı kaşığı süt
4 tatlı kaşığı mısır unu

Tüm bu malzemeleri birbiri ile karıştırarak siyah noktaların olduğu bölgeye tatbik ediyoruz. 20 dakika süre ile bekledikten sonra ovalayarak ılık su yardımıyla yüzümüzü temizliyoruz.

Öneri 7:

Yaş mayayı su ile krem olana kadar karıştırın. Hazır hale geldikten sonra siyah noktaların bulunduğu bölgeye tatbik ederek kuruyana kadar bekleyin. Sonrasında ılık su ile yüzünüzü yıkayın. Yüzünüzü yıkadıktan sonra su bazlı veya süt bazlı nemlendiriciler ile son bakımını yapın. Bu uygulamayı 1-2 hafta boyunca sürekli yaptığınızda siyah noktalardan kurtulmuş olacaksınız.

Derinliğe Göre Peeling Çeşitleri

peeling-nedir-peeling-nasıl-yapılır
Derinlik çeşidine göre peeling çeşitleri 3 gruba ayrılmaktadır. Bunlar;

* Yüzeysel peeling
* Orta derinlikteki peeling
* Derin peeling

Peelingin derinliği arttıkça etkisi de artar. Ancak bu işlem bazı riskleri de beraberinde getirir. Bu nedenle orta ve derin peeling mutlaka uzman kişiler tarafından yapılmalıdır.

1- Yüzeysel Peeling
Genelde kişisel bakım ürünlerinde karşımıza çıkar, içindeki granulier doğal veya kimyasal olabilir. Örneğin doğal içerik, inceltilmiş kayısı çekirdeği vs. olurken; sentetik içerik, slikon türevlerinden elde edilir, ince granüllü olanlar makbuldür. Çok şeffaf, ince ve akneli ciltlere uygulanmaz. Peelingdeki ince partiküller, dairesel masajla yumuşar ve içindeki nemi cilde verdiği gibi, yüzeydeki ölü hücreleri de çözer.

Bu ürünler, yağlı-karma ve yağlı ciltlere, haftada bir uygulandığında çok iyi sonuçlar verir. Temizlenmiş cilde -göz çevresi ve dudaklar hariç- sürülür. Ürün, eller ıslatılarak gayet yumuşak dairesel hareketlerle, kas yönünde cilde yayılır. Ardından bolca ılık su ile durulanır ve tonik sürülür. Bu işlemin sonucunda cilt, siyah noktalara veda ederek bir ton açılır. Kan dolaşımı hızlanır; cilt tazelenerek kadife gibi pürüzsüz bir hale gelir.

Yüzeysel peeling ajanlarının en önde gelenleri "hidroksi asitler"dir. (AHA, BHA; PHA AHA'lardan özellikle glikolik asit çok etkilidir. Meyve asitleri olan AHA'lar, doğal gıdaların içinde bulunan bir grup toksik olmayan asittir. AHA'lar, hafiften orta derinliğe kadar olan peelingler için kullanılır. 19701i yıllarda ilk olarak Eugene Van Scott'un saflaştırdığı hidroksiositlerin yeni bir buluş gibi gözükse de aslında Mısır medeniyetine dayanan köklü bir geçmişi vardır.

Kleopatra'nın dillere destan süt banyoları, güzellik kürleri, günümüz kozmetik teknolojisine temel teşkil etmiştir. Sonraki yıllarda ispanyol soylularının portakal posasını yüz maskesi olarak kullandıkları ve Macaristan kraliçesi Elizabeth'in, (19 yüzyıl) yüzünü kırmızı şarapla yıkadığı bilinir. Bu uygulamaların tümü, genelde içeriğinde hidroksiositler barındıran kozmetik ürünlerinin ilham kaynağı olarak karşımıza çıkar.

AHA'ların özelliklerini ve çeşitlerini tanımaya doğru rotamızı çizmeye başlayalım.

AHA'Lar ve Yararları
1) Hidroksiasitler, kozmetik piyasasında çok tutuldu. Parfümerilerden aldığımız kremlerden tutun da şampuanlara kadar uzanan geniş yelpazede hak ettikleri yeri aldılar. Şimdi, hidroksiasitlerin cilt üzerindeki yararlarını bir inceleyelim. Bakalım bu en değerli giysimize ne şekilde etki ediyorlar?

Bu asitler, akne tedavisinde önemli rol üstlenirler. Ne yazık ki, sivilceli ciltlerin gözenekleri üzerinde ölü hücreler tarafından tıkaç oluşur ve böylece akne sorunu ortağa çıkar, kendinde hidroasit bulunan ürünlerin etkisiyle; birbirine bağlı, yapışmış hücrelerin ayrılması sonucu, gözeneklerin açılarak temizlenmesi sağlanır. Birkaç hafta sonra da, cildin üzerindeki ölü hücrelerin düzenli dizilimi gerçekleşir. Pürüzler azalmaya başlar ve böylelikle cilt düzgün bir yapıya kavuşur.

AHA cildi soyarak hücre yenilenmesini hızlandırdığından, var olan ince kırışıklıklar azalır. Modern teknolojide "yumuşak kırışıklık yok edicisi" olarak kabul edilir.

(Kırışıklığın kenarında ölü hücre birikimi olduğu zaman, kırışıklıklar daha da belirginleşir.)

2) Hormonal dengesizlik sonucu ve düzensiz pigment birikimine yo do güneşe bağlı olarak üst deride ortaya çıkan lekeler, genelde bizleri huzursuz eder ve istenmezler. AHA'lı ürünler; cildin üstündeki hücre yapısını düzenleyerek, deriyi onarır ve nemlendiricinin daha iyi emilmesini sağlar. Bu arada renk salgısı olan melaninin aşırı üretimini baskılayarak lekeler üzerinde etkili olur. Çevresel faktörlerin cilde verdiği zararı giderir.

3) Kıl dönmesi adı verilen "psödofolikülitis barba", kılın folikülden çıkamaması sonucu oluşan bir cilt rahatsızlığıdır. Bu ürünlerin içinde bulunan glikolik asit, batan kıl proteininin kimyasal bağını çözerek, kılın düz büyümesini ve yüzeye ulaşmasını sağlar. Glikolik asidin temizleyici etkisi, foliküllerdeki tıkacın kalkmasına da yardımcı olur. Anormal aşırı ölü hücre atılımıyla seyreden hastalıklarda son derece yüksek su bağlama kapasitesi vardır.

4) Peeling etkisiyle cilt yüzeyinde soyulma sürdükçe, alt katmanlardaki hücreler soyulma sonucu atılan hücre ölçüsünde kolajen ve elastin lifleri üretmeye adeta zorlanır. Çünkü cildin nemini ve elastikiyetini sağlayan her iki lif de somyanın yayları gibidir. Ne kadar diri olurlarsa cilt de o kadar güçlenir.

5) Meyve asitleri, bugüne kadar sırrı çözülmeyen işlevleri sayesinde, hücrelerin daha kaliteli lipid üretmesine yardımcı oluyorlar.

AHA'lı ürünler kullanılırken ürünün içeriğindeki doz oranları önemlidir. % 35-70 oranındaki konsantrasyonları dermatologlar tarafından kullanılır. Ürünün Ph değerinin 3,5'u geçmemesi lazımdır. Tüketiminde ölçülü ve ihtiyatlı olmak gerekir. Tedavinin etkisi, kullanılan hidroksiasitlerin konsantrasyonuna ve formülün Ph değerine bağlı olarak değişir.

Glikolik asit içeren ürünler; ciltteki ölü hücreleri yok eden mikro parçacıklarla güçlendirilmiştir. Bu asidin güneşten koruyucu etkisinin işlevi tam olarak bilinememekle birlikte antioksidan etkisinin olduğu do düşünülüyor.

Alfa hidroksiasitleri
* Glikolik asit: Şeker kamışı
* Laktik asit: Süt, domates
* Malik asit: Elma

Beta hidroksiasitleri
* Solisilik asit: Huş ağacı
* Sitrik asit: Narenciye meyveleri

Poli hidroksiositleri de unutmayalım, ikinci jenerasyon meyve asitleridir. Diğer asitlerden farkı; uygulanma sonrası ciltte güneşe karşı hassasiyet oluşturmasıdır, ilkbahar ve yaz mevsimlerinde tedaviye devam edilebilir. Yüksek düzeyde nemlendirme sağlar, antioksidan özelliği vardır.

Poli hidroksiasitler içinde ön sırayı "glokonakton" alır. Yüksek derecede nem sağlayan bir hücre besinidir, içeriğinde glukonik asidin "lakton" formu olan özel bir poli hidroksiasit bulunur. Esmer ciltlerde ve en hassas ciltlerde rahatça kullanılabilir. Güneş ışığına duyarlılığı arttırmaz; kaşıntı, kızarıklık ve tahrişe de neden olmaz. Cildin yaşlanma prosesini önlemeye yardımcı olur.

AHA'lar hangi durumlarda kullanılmaz?
* Egzama türlerinde kişilerde
* Yüzünde uçuk olanlarda
* Solaryum ve güneş ışınlarına maruz kalındığında.
* Uygulamadan önce makyaj atığı ve ter olduğunda.

2- Orta Derinlikteki Peelingler
Daha önce de belirttiğim gibi peelingin derinliği arttıkça, etkisi de artar. Ancak bu durum bazı riskleri de beraberinde getirir. Bundan dolayı orta ve derin peeling mutlaka uzman kişilerce uygulanmalıdır. Orta derinlikteki peelingler genel olarak, mavi peeling, jessner peeling ve T.C.A (trikloroasetikosit) diye adlandırılırlar.

T.C.A sadece doktorlar tarafından uygulanabilen en yaygın peeling çeşididir. Üst deri ve orta derinin üst tabakaları soyulur. Üst deri 5-7 gün içinde pul pul soyulur. Cilt tahriş olduğu için ancak 1-2 hafta içinde toparlanır. Bu peeling 6 ay kadar etkilidir.

Mavi peeling: Doktor Zein Oboji tarafından bulunmuş ve geliştirilmiştir.
Jessner peeling: Doktor Max Jessner kimyasal peelingle, düşük güçteki birkaç farklı ajanı karıştırarak yeni bir bileşim yapmıştır. Akne ve kırışık tedavisinde bazı dermatologlar tarafından kullanılmaktadır.

3-Derin Peeling
Derin peeling olan fenol peeling, kimyasal peelingin ağır bir çeşididir. Bu işlemden sonra yüz sargılanır ve cildin altı ay kodar güneşten korunması gerekir. Özellikle esmerlerde çok ihtiyatlı olunmalı. Kış mevsimi başlarken yapılması uygun olur. Son yıllarda, yan etkileri oldukça azaltılmış tamponlu fenol peeling uygulanmaktadır.

1 Haziran 2014 Pazar

Cildi Olumsuz Etkileyen Faktörler

sut-ile-cilt-sagliginizi-koruyun
Cildimizi ve güzelliğimizi etkileyen olumsuz faktörler bulunmaktadır. Bu faktörleri dış ve iç olmak üzere iki ana başlık altında bu yazımızda inceleyeceğiz. Öncelikle dış faktörlerden bahsedelim sonrasında iç faktörler ile yazımızı tamamlayacağız.

Cildi Etkileyen Dış Faktörler
Öncelikle cildimizi tüm vücudumuz açsından ele alalım. Bedeni saran deri, ayak tabanı ve ensede en kalın haliyle yer alırken, göz kapağı bölgesinde 0,5 mm gibi ince bir yapıdadır. Vücudumuzun diğer bölgelerine oranla daha ince ve bazen hassas olan yüz cildimizin giysisiz, çıplak olduğunu göz önüne aldığımızda şehir hayatının sebep olduğu milyonlarca olumsuz etkiye ne kadar çok maruz kaldığımızı anlamış olursunuz.

İşte size bunlardan bazıları:

* Araboların egzosları
* Fabrika bacalarından çıkan dumanlar
* Endüstriyel atıklar
* Evimizde yakıt olarak kullandığımız gazlar
* Çamaşır, bulaşık gibi temizliklerde kullanılan çeşitli deterjanlar
* Musluktan akan sulardaki kimyasallar
* Yüzme havuzlarını sağlıklı hale getirmek adına dökülen kimyasallar
* Zirai ve böcekler ile mücadele ilaçları

Tahminlere göre günümüzde, yaşamımızın farklı alanlarında 7 milyondan fazla kimyasal madde ile temas halindeyiz. Bu kimyasalların yaklaşık 50 bininden fazlası günlük hayatımızda iç içe yaşadığımız kimyasallar grubuna girmektedir.

Şimdi de cildimizi etkileyen diğer faktörlere bir bakalım:
* Toz ve kirler
* Güneşin zararlı UVA ve UVB ışınları
* İnsan sağlığına zararlı bakteri ve virüsler
* Kapalı yerlerde ve bir çok kişinin bir arada olduğu ortamlarda kullanılan havalandırma sistemi
* Her gün kullandığımız içme suyunun sertliği
* Bilgisayar ve televizyondan yayılan zararlı ışınlar
* Cildin yapısındaki vitaminleri öldüren spot ve diğer lazer ışıkları

Peki bu dış faktörler cildimizi ne ölçüde etkiler?
Toz ve kir zerrecikleri, dumanlar ve gazlar, deride sıkça bulunan gözeneklere evlerin bacası misali hücum eder ve onları genişleterek yıpratır. Deri gözeneklerini yıpratan havadaki zararlı maddeler patojen bakterilerle birlikte cilt problemlerini ortaya çıkartırlar. Cildin estetiğini bozmalarının yanı sıra oksijen alımını da asgariye indirirler. Bu ise cildin sağlıksız olmasına ve kendini yenileyememesine neden olur.

Vücudumuz oksijen ihtiyacının dörtte üçünü ak ciğerlerimiz, dörtte birini de cildimizin üzerindeki gözenekler vasıtasıyla giderildiğini biliyor muydunuz? Bu demektir ki cildimizin üzerindeki gözeneklerimiz solunum faaliyetinde oynadığı rol ciğerlere oranla az olsa da önemlidir.

Tüm bedenimiz şeffaf folyo ile sarılsa, vücut solunum yapamadığı için 2 saat içinde ölürüz. Sakın denemeyin. İşte sizlere bu konuyla ilgili yaşanmış, üzücü bir olay: James Bond filmlerinden birinde, senaryo gereği artisti yaldızlı bir boyayla tüm vücudunu örtecek şekilde boyarlar. Fakat daha sonra boyayı çıkarmayı unuturlar ve bir süre sonra artist ölür. Gazetelerde de yer alan bu olay cildin solunumunun ne derece önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Cilt yaşlanması ile oksijen dengesi arasındaki ilişki kesinleşmiştir. Oksijen; hücre yenilenmesinin hızlanmasına ve dokuların dirilmesine yardım eder ve aynı zamanda hücrenin elektriksel sürecini de uyarır Oksijenin cilt üzerindeki yararı, Japonya'da yanık tedavisi gören bir hastanın oksijenle yapılan uygulama sonucu iyileşmesiyle kanıtlanmıştır

Buraya kadar yazdıklarımı özetlemek gerekirse; yukarıdaki saymış olduğumuz maddeler cilt gözeneklerini solunumu etkileyen faktörlerdir. Cildimiz akciğer kadar olmasa da vücut solunumunda oldukça önemli bir yer vardır. Bu sebeple cildimizin gözeneklerini sürekli açık tutmak için gereken tedbirleri almamız gerekir.

Cildi Etkileyen İç Faktörler
Şimdi de cildimizi etkileyen, iç organlarımızın sebep olduğu olumsuz faktörlere bir göz atalım. Sıkıntı, stres gibi ruhsal etkenler, vücuttaki hastalıklar, hormonların çalışma düzenindeki bozukluklar, yanlış alınan ilaçlar ve bunların yan etkileri, yetersiz ve dengesiz beslenme, hormonlu gıdalar, hatalı kozmetik ürünü kullanımının neden olduğu bozukluklar...

'Hücrelerin vampiri": Serbest radikaller. Saydığımız bu olumsuz faktörlerin içinde, hepimizin son günlerde sıkça duyduğu "serbest radikaller"de bulunuyor. Serbest radikaller kirli havada, sigara dumanında, bozulmuş gıdalarda, radyosyonda, bitki koruma ilaçlarında bulunan yüksek aktiviteye sahip bileşiklerdir.

Kirli hava ve UV ışınlarının birleşmesi ile çoğalan serbest radikaller, hücrelerimize saldırarak hücre zarının yapısı ve fonksiyonlarına zarar verip hücreleri tahrip ederler. Sonuçta derinin erken yaşlanması, kırışıklıklar ve pigment lekelerine neden olurlar.

Nasıl ki, dışarıdan insan vücuduna yabancı bir molekül veya zararlı bir mikroorganizma girdiğinde, savunma ile vazifeli vücudun askerleri olan antikorlarla korunma sağlanıyorsa; gıdalarda da dış tesirler sonucu meydana gelen, zararlı moleküllere karşı koymak üzere vazifelendirilmiş moleküller bulunmaktadır. İşte, hücrelerin fedakar koruyucusu olan bu savunma moleküllerine "antioksidan" adî verilir. Gıdalardaki antioksidanlardan hareketle modern teknoloji, doğada serbest radikalleri yok edici maddeler keşfetti.

Antioksıdonların yanı sıra serbest radikallere çeperleri ile karşı koyan hücrelerimizin sağlıklı olması için yeterli dozda A, C, E vitaminlerine ihtiyacı vardır. Bunun için dozları iyi ayarlanmış bu vitaminleri içinde bulunduran kozmetik ürünlerinin kullanılması gerekir. Çünkü bu saldırılara ilk önce cilt hücreleri maruz kalmaktadır.

Cildi Olumlu Yönde Etkileyen Faktörler

cilt-sikilastirma
Cildimizi olumsuz yönde etkileyen faktörlerden sonra, sağlığımız için çok önemli olan vücudun doktoru bağışıklık sisteminden söz ederek sizleri biraz olsun rahatlatmak gereğini duydum. Ne de olsa çizdiğimiz tabla pek de iç açıcı değil. Sağlığımızı koruyabilmemiz için bize gerekli olan, güçlü bir bağışıklık sistemidir. Cildimiz, dış ortamdan yabancı maddelerin ve mikropların sürekli içeri sızabildiği bir organdır. Bu içeri sızan mikropları ve zararlı maddeleri, bağışıklık sisteminin uzmanlaşmış hücreleri etkisiz hale getirmeye çalışır.

Cildi olumlu yönde etkileyen faktörleri şöyle sıralayabiliriz:

* Yeterli ve dengeli beslenme
* Günlük ya da haftalık, düzenli, uzman kontrolünde bilinçli bakım uygulamaları
* Açık hava (bol oksijen)
* Yeterli uyku (Gece saat on bir ile sabah dört arasında cilt hücreleri yenilenir)

Cildimizin işlevlerini kısaca toparlayacak olursak aşağıdaki tablo ortaya çıkar:

* Koruma
* Isı düzenleme
* Duyum
* Boşaltım (ter)
* Solunum
* Depolama (su, karbonhidrat ve yağlar)
* D vitamininin sentezi
* Emme (Kozmetik dünyası; cildin emme özelliği sayesinde temel ihtiyaçlarını dışarıdan verip, cildi tedavi etme konusunda büyük rol oynar).