10 Ağustos 2013 Cumartesi

Kadınlardaki Estetik ve Güzellik İstekleri

kadinlardali-estetik-istekleri
Estetik ve güzellik kavramları çoğunlukla kadınların üstüne düştüğü bir olgudur. Güzellik ve estetik kişiden kişiye göre değişir. Estetik güzelliğin dışa vurumu, dışarıdan algılanması olarak söyleyebiliriz. Tüm doğada bir altın oran vardır. Bu altın oran insan yüzünde de vardır. Bu yüzden inceleme sadece etek bir yerde değil tüm her yerin birbirine göre uyumu yani altın oran ına bakılarak değerlendirilmelidir. Bir kadının sadece gözlerine bakarak estetik veya değil denmemeli. Mesela gözlerin yüzdeki diğer organları ile altın oranına bakılarak bir değerlendirme yapılmalı.

Ciltte yaşlanmaya bağlı olarak zaman zaman bozulmalar baş gösterir. Ve hemen kadınlar cilt bakım ürünlerine sarılırlar. Bu çok doğaldır. Bu bozulmalardan dolayı kişiler kendini yaşlanmış ve hatta çirkin hissetmeye başlayabilir. Yaşlılık geri alınamaz, ancak zamanla bozulan bölgeler cilt bakım ürünleri ve cilt bakımı uygulamaları ile sonuç vermediği zaman cerrahi müdahelelerle düzeltilebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta yapılan uygulama güzel olabilir ama estetik olmayabilir. Estetik ve güzelilk iç içe bir kavram olmasına karşın birbirinden farklı değerlendirilmelidir.

Sadece yüzlerde değil kadınların birçok bölgelerinde estetik müdahele yapılabilir. Örneğin, kalçaların toplanması,göğüs operasyonları gibi. Bu işlemlerin sonucunda da estetik ve güzel bir görüntü ortaya çıkarılmaya çalışılır.

Ancak bu noktada bir uyarıda bulunmak istiyorum. Hiçbir kadın bir diğerine asla tıpa tıp benzemez. Birinde estetik ve güzel duran bir müdahele bir başka kadında estetik ve güzel durmayabilir. Bunun için özellikle kadınlar beğendiği sevdiği bir estetik ve güzelliğe kavuşmak için bu isteklerini sonuna kadar sınırlarını zorlayana kadar yapmamalıdır. Estetik ve güzellik açısından iyi bir beklenti ile başlanacak müdahele sonuçları kötü olabilir.
Estetik ve güzellik birbirinden ayrılmayan iki bütündür.

8 Ağustos 2013 Perşembe

Banyo ve Sonrasında Cilt Bakımı

banyo-sonrasi-cilt-bakimi
Banyo güne başlarken ve yorgun bir günü bitirirken dinlendirici etkisiyle vücudumuzu rahatlatan ilaç gibidir. Banyonun rahatlatıcı etkisini bilmeyen yoktur. Tüm problemler sıcak su tarafından sökülüp atılır sinir ve stresten uzaklaşılır. Kaslar gevşer sinir sistemi ve kan dolaşımına olumlu etkisi de yadsınamaz. Yatmadan önce alınmış bir banyo tam manasıyla uykunun ilacıdır. Soğuk algınlığı hallerinde ve başlangıcında alınan doğal içerikli aroma içeren bir banyo her zaman ilaç olmuştur. Bununla birlikte gerekli takviyelerle hazırlanmış bir banyonun da en etkili güzellik ve cilt bakım reçetesi olduğunu unutmayalım.

Doğal yağlar ve süt ürünleri eklenmiş bir banyo her zaman için cildimize güç verdiği için derinin kurumasını da önleyici olur. Böyle karışımlarla yapılmış banyodan sonra sivilceli ve yağlı deriler için arındırıcı olur. Basit ama etkili bir tedavi yolu olur. Banyodan sonra da cilde krem sürmeye gerek kalmaz.

Banyoda uyulması gereken kurallar; tam bir banyoyu haftada 1-2 sefer alın, banyo öncesi ağır yemeklerden kaçının ve banyo suyunun 37 dereceden sıcak olmamasına özen gösterin bu her iki durumda da kan dolaşımı olumsuz etkilenir, ideal banyo süresi sadece 15-20 dakikadır bunun fazlası deri ve kan dolaşımını olumsuz etkiler, bunlarla birlikte banyo sonrasında yatakta kısa bir dinlenme gerçekten çok rahatlatıcı olabilir.

Gelelim banyoda ve sonrasında hangi doğal yağlardan faydalanacağız. Esansiyel yağlı banyolar özellikle hassas yada yüzeyde ölü deri hücresi birikmiş ciltlere kadifemsi bir yumuşaklık sağlar. Kendi koruma kalkanını oluşturmasına yardımcı olur. Bunlara örnekleme yapacak olursak zeytinyağı cilt yumuşaklığına yardımcı olur, gülyağı rahatlatır, şeftali yağı sertleşmiş cilti yumuşatır, Japon nane yağı ve ardıç yağı krampları çözer, pirinç yağı ciltteki lekeleri kaldırır pigment farklılıklarını ortadan kaldırır.

Banyodan sonra ise; vişne çekirdek yağı, buğday yağı, ısırgan tohumu yağı ile cilt bakımınıza destek olarak beslenir ve parlaklığına kavuşturulmuş olur.

4 Ağustos 2013 Pazar

Cilt Bakımında Merak Edilen Sorulara Cevaplar

cilt-bakimi
İnsan cildinin düşmanlarını öncelikle bilmek gerekli. Sağlıklı bir cilde sahip olmanın en önde gelen kuralı ise egzersizlerdir. Vücut egzersizlerle ne kadar çalıştırılırsa cildimiz o kadar sağlıklı bir görüntüye kavuşur. Cilde zarar veren ögeler yetersiz uyku çok sıcak suyla yıkanmak yanlış beslenme cildin başlıca düşmanlarıdır.Cilt Bakımı konusunda Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmaksa ilk olarak sigara ve alkolden uzak durmakla işe başlayabiliriz bununla beraber uykunun yerinde ve zamanında alınmaması, çok sıcak su ile banyo almak gibi alışkanlıklar vücudumuzu koruyan ve dış güzelliğimize katkıda bulunan cildimize zarar verir kötü görünmemize sebep olur.

Bu sebeplere bağlı olarak en çok yapılan yanlışlarda güneşin zararlı etkilerine karşı güneş kremi kullanmamak. Dışarı çıktığınız andan itibaren hatta araç içerisinde bile olsanız cildinizde hasar neden olur. Güneş cilde hasar vermesin diye sadece plaj da değil, normal hayatta da güneş kremi kullanılmalı. Çünkü güneşin zararlı ışınları cildinizin derinlerine inerek DNA ya zarar verebilir .Kolajenleri yok eder a vitamini gibi gerekli besinlerin dış katmanını tüketir.

Bu bağlamda çocukluk yıllarında oluşan güneş yanıkları ilerleyen yıllarda cilt kanserine de neden olmakta.
Sigara içmek te yapılan araştırmalar sonucunda cilt hasarı arasında doğrudan bir bağlantı bulunmuştur. Yapılan çalışmada katılımcılar ne kadar uzun süre ve sıklıkta sigara içilirse o kadar harabiyete maruz kaldıkları gözlemlenmiştir. Cilt hasarı 65 yaş ve üzerinde daha belirgin olmakla birlikte genç içicilerde etkiler yavaş gözlemlenmiştir. Sigara içilmesi çoklu zarar vermekte. Öncelikle cilde elastikiyet veren kolajen doku zarar görmekte. Sonrasında da cilde yakın olan kan damarları da daralmakta bu sebeple kolajensiz ve oksijensiz kalan cilt kırışıp sert bir görünüm almakta. Bu sebeple sigara içilen mekanlardan bile kaçınılması gerekmekte.

Nemlendirici kullanmakta cildin daha parlak ve sağlıklı görünüm kazanmasına yardımcı olur. Yapılan tarihi araştırmalar da arkeologlar Roma dönemine ait eserler arasında günümüzde kullanılan nemlendiricilere benzer madde ile karşılaşmışlardır. Bu karışım da krem hayvan yağı ve nişasta içermekteydi. Çok yağlı olmadan cildi besleyip nemlendiriyordu. Bugün bu hayvansal yağlar yerine yağı içeride tutan nemlendiriciler kullanılmakta. Banyo da çıkıldığında hemen nemlendirici uygulamak kuruyan cildi rahatlamanın yanında egzama dermatit ciddi sorunlarla mücadele etmenize yardımcı olur. Nem daha soğuk iklimler için daha çok önem taşır. Kuru ve soğuk hava rüzgarla birleşince cildin nemini çekmekte ve çatlama dökülmeye neden olmakta. Bu açıdan cildi nemli tutmak yüksek öneme haizdir.

Değişik yerlerde satılan temizleyici ürünler cilt üzerinde tahrişe neden olabilir. Sabunlar cildimizi yağ ve kirden arındırırken daha kuvvetli olan sabunlar cildi kurutup kaşıntıya neden olabilir. Çok fazla yüz temizleme ters etki yapar. Bunların yerine sabun içermeyen kokusuz yumuşak temizleyiciler kullanmak. Sıcak su yerine ılık su ile duş almak. Temiz ve parlak görünüm elde etmek için iyi yöntemlerdir.

Gün içinde yapılan makyaj uygulamalarını akşam temizlemeden yatmak da cildin düşmanıdır. Makyaj malzemeleri alüminyum tozu içerdiğinden yüze metalik sonradan olma doğal olmayan bir parlaklık vermekte. Buna karşılık temizlenmeyen makyaj cilde ağır zarar vermekte. Makyaj yağı ve kiri hapseder gece boyunca gözeneklerin kapanmasına neden olur. Buda cildi daha çabuk yaşlandırır ve kötü görüntü verir. Yüzdeki makyaj ı silmek iyi bir temizlik için başlangıçtır.

Bunlarla birlikte Vücudumuzun kılıfı ve kapsayan cildimizi beslememiz şarttır. Bunun için de doğal açıdan vitamini yüksek yağlar kullanmak gerekmektedir. Bunlar vişne çekirdek yağı, buğday yağı, ısırgan tohum yağı, kakao yağı, Hindistan cevizi yağı, balmumu, çamsakızı, ıhlamur yağı, elma sirkesi, kırkkilit tek tek veya çoklu olarak cildimize masajla kullanmak sağlıklı cilde kavuşmamızı sağlamaya yeter.

1 Ağustos 2013 Perşembe

Saç Bakımı için Pratik bilgiler

dogal_sac_bakimi_icin_oneriler
1) Yaza Uzun Saçlarla Girmek için; 3 yemek kaşığı sızma zeytinyağını ve 1 çay kaşığı biberiye yağını karıştırın. Saç diplerinize ve uçlarınıza sürün. Tarak yardımıyla karışımın saçınızın her teline değidiğinden emin olun. Bu karışımı saçınızda yarım saat beklettikten sonra ılık su ile şampuanlayın ve durulayın

2) Kepek ile mücadele; Yarım çay bardağı ılık suyun içine 1 kaçık bal atıp karıştırın. Bu karışımı saçlarınıza parmak uçlarınız ile hafifçe ovalayarak yedirin. Ilık su ile şampuanlayın ve yıkayın.

3) Saçınızı beslemek için; yarım litre suyla bir bardak elma sirkesini karıştırın. Karışımı parmak uçlarınızla saç derinize sürüp 1 saat beklemeye alın. Ilık su ile durulayın.

4) Saç güçlendirmek,beslemek,korumak ve uzatmak için; 3 yumurta sarısı,4 yemek kaşığı gülsuyu, 1 yemek kaşığı biberiye yi karıştırın. Saç diplerinize parmak uçlarınızla masay yaparak yedirin. Yaklaşık olarak 1 saat bekledikten sonra ılık su ile yıkayın.

5) Saçların parıltılı ve ışıltılı olamsı için; 1 demet maydonozu 15 dk boyunca demleyin.Sonra demlediğiniz maydonozun suyunu süzün. Süzlen suyu parmaklarınzla saçlarınıza sürün.Yaklaşık olarak 5 dk bekledikten sonra ılık su ile yıkayın.

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Cilt Sorunu Sivilceler

cilt-bakim-sivilce
Sivilce öncelikle bir ergenlik sorunu olup, ergenli çağı dönemlerinde cilt üzerinde oluşan iltihabik bir rahatsızlıktır. Bu dönemlerde cildin genelde bir temizleme sütü ve yağlanmayı önleyecek bir nemlendirici ile günlük bakımları yapılmalıdır. Sivilce skarlarının iz bırakmaması içinde güneşe çıkarken güneş koruyu kremler kullanılmalıdır.

Ergenlik dönemi dışında çıkan sivilceler vücudumuzda bulunan farkında olamadığımız bir çok hastalığın belirtisi olabilir. Bu hastalıkları sivilce oluşumunda iç etkenler olarak da sıralayabiliriz.

Bu rahatsızlıkları şöyle sıralayabilirim;
1. Özellikle kadınlarda fazla erkeklik hırmonu adı verilen testesteron hormonunun fazla üretilmesidir.
2. Kadınlarda yumurtalıklarda bulunan kistler (polikistik over, çikolata kisti)
3. Karaciğerde bulunabilen rahatsızlıklar
4. Tiroit bezlerinde bulunan bozukluklar
5. Genetik faktörler de sivilce oluşumlarını etkiler.

Yukarıda söylediğim maddelerin sizin sorununuz olup olmadığını anlamak için bir dermatolog cilt uzmanına başvurup kan testleri ile varsa önce bu rahatsızlıkların tedavisini yaptırmanız ve sonrasında sivilce tedavisi uygulatmanız gerekmektedir. Şöyle düşünün bir duvar var alt zemini sağlam değil ve her boyada alttaki hasarı yine görebiliyorsunuz her ne kadar boya yapılırsa yapılsın bu kursu kapatamıyorsunuz. Cildimizde öyledir temel sorunlar çözülmeden pürüzsüz bir hal almaz. Bunun için bir doktora kontrol olmak kesinlikle şarttır.

Sivilcelerin oluşumundaki bir diğer sorun ise dış yani çevresel faktörlerdir.
Bu faktörleri şöyle sıralayabilirim;
1. Kirli hava( toz,egzoz dumanı, sigara dumanı vb. gibi)
2. Yanlış kozmetik ürün kullanımı
3. Kişisel hijyene dikkat edilmemesi
4. Diyet ( yanlış beslenme)
5. Ultraviyole ışınlar

Çevresel (dış) faktörlerin sivilce oluşumunu engellemek ise bizim elimizdedir. Cildimizi cilt tipimize uygun kozmetik olmayan daha çok dermokozmetik (eczane ürünleri) ile günlük sabah ve akşam olmak üzere çevreden cildimize nüfuz etmiş toz ve kirlerden arındırabiliriz. UV ışınlarında cildimizi güneş kremlerini düzenli kullanarak koruyabiliriz. En önemli olan ise sağlıklı yaşımıza uygun ve doğru bir beslenme ile cilt sağlığımızı kaliteli bir hale getirebiliriz ve bol su tüketerek cildimizin ihtiyacı olan nem dengesini de sağlayabiliriz.

28 Temmuz 2013 Pazar

Vücudunuzdaki Cilt Çatlaklarını nasıl Gideririz?

cilt-çatlakları-nedenleri
Uzmanlar, çatlakların büyüme çağındaki genç kızlarda, gebelerde ve kortizon tedavisi sonucunda ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

Vücut çatlaklarını tıpkı birer yara izi gibi değerlendirmek mümkün. Cilt aşırı derecede basınçla karşılaştığında yıpranır. Dolayısıyla cildin yapısı bozulur ve çatlaklar ortaya çıkar. Önceleri pembe renkli olan bu çatlaklar zamanla beyaza yakın bir renk alır. Ciltteki bu noktalar bronzlaşmaz ve gözden kaybolmaz. Bu çatlakları ortadan kaldırmaktansa çatlak oluşumunu önlemek daha kolaydır. Çatlakların ortadan kaldırılması için ise, çoğu zaman basit estetik müdahalelere veya kozmetik ürünlerine ihtiyaç duyulur.

Soğuk suyla duş almak en iyi çözümlerden biri. Duşu çatlakların bulunduğu bölgenin üzerine tutarak dairesel hareketlerle gezdirmek de kan dolaşımını artırır. Yeni oluşmuş taze çatlakların ortadan kaldırılması için etkili bir yöntem. Bu şekilde hücreler canlanarak yeniden elastik bir yapıya kavuşacak, dolayısıyla da çatlaklar kaybolur..

Nerelerde daha sık görülür?

Çatlaklara daha çok göğüste, karında ve bel bölgesinde rastlanır.

Göğüslerde: Vücudun en nazik organlarındandır. Göğüsleri saran doku oldukça ince ve hassastır. Bu bölgedeki çatlaklar gelişme çağında bile oluşabilir. Buna rağmen çatlakların çoğunlukla doğum sonrasında ortaya çıkar.

Karında: Bu bölgedeki çatlakların oluşumunda gebelik dönemi önemli bir rol oynar. Genişleyen karın yüzeyi yıpranır ve esnekliğini kaybeder. Vücudun bu bölgesinde çatlak oluşumunu önlemek için cilde badem yağıyla masaj yapmak ve kozmetik ürünlerden faydalanmak olumlu sonuç verebilir..

Bel çevresinde: Daha çok bel çevresiyle belin üst kısmında görülen çatlaklar her yaşta ortaya çıkabilir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin kadın ve erkekte meydana gelen bu tür çatlakların en önemli nedenlerinden biri; kısa zamanda çok miktarda kilo alıp vermektir. Bu şekilde oluşan çatlakları önlemek için doğru beslenme alışkanlıkları edinmek ve kilo alıp vermekten kaçınmak önem taşır.

Kozmetik ürünlerinin etkisi Vücudun her bölgesinde kullanılabilen kozmetik ürünleri, içeriklerinde yer alan kolajen, hyalüranik asit, elastin ve vitaminler sayesinde cilde tekrar esneklik kazandırırlar. Günde 1 kez, çatlakların bulunduğu bölge üzerine hafif bir şekilde masaj yaparak uygulayacağınız kremler sayesinde istenen etkiyi elde edebilirsiniz.

Çatlaklar oldukça belirgin ve beyaz renkliyse, genellikle kozmetik ürünler ve soğuk duş gibi çözümlerle yeterli etki sağlanamaz. Bu yöntemler sadece başka çatlakların oluşumunu önlemek amacıyla kullanılabilir. Beyaz renkli ve oluşumu uzun zaman öncesine dayanan çatlaklardan kurtulmak için tıbbi uygulamalara ihtiyaç duyulur.

Bu uygulamaları şöyle sıralamak mümkün:

1) Bitkisel peeling:

Bitkilerden oluşan toz halindeki özel bir karışım, özel losyonuyla sulandırılarak çatlakların olduğu bölgeye masaj hareketleriyle uygulanıyor. Uygulama yapıldıktan 1 hafta sonra ciltte soyulma meydana geliyor. Bu şekilde derideki düzey farklılıkları azaltıldığı gibi, bitkilerin özellikleri nedeniyle cildin kan dolaşımı uyarılıyor. Bunun sonucunda da gergin ve canlı bir görünüm ortaya çıkıyor. Bu işlem, çatlaklar çok ileri düzeyde olmadığı takdirde, karın gevşeme ve sarkmalarında da uygulanıyor.

2) AHA peeling:

Glikolik asit kullanılarak yapılan AHA peeling, yeni başlayan dikey çatlakların tedavisinde etkili bir yöntem. Vücut bölgesi önce glikolik asit içeren temizleyicilerle temizleniyor. Arkasından glikolik asidin yüzde 40’tan başlayan konsantrasyondaki solüsyonları uygulanıyor. Seanslar haftada 1 kez yapılıyor ve seans sayısı kişiye göre değişiyor.

3) İontoferez:

Bu yöntemle çatlakların altında eksilen kolajen yapının uyarılması ve doldurulması amaçlanıyor. Bunun için kolajen içeren ampüller cilde sürülüyor. Ardından yaklaşık 5 - 6 dakika kadar galvanik akım veriliyor ve kolajenin cildin alt tabakasına iletilmesi sağlanıyor. Haftada 2 - 3 seans şeklinde uygulanıyor. Ortalama 2,5 - 3 aylık bir tedavi süresi gerektiriyor.

Beslenmeye dikkat

Cildin esnek ve formunda olması için sadece dıştan korunması değil, içten de beslenmesi gerekiyor. Cildinize gereken özeni göstermek istiyorsanız, öncelikle işe beslenme düzeninizi değiştirerek başlamalısınız. Bu yüzden yediklerinize dikkat etmenizde fayda var.

• Yoğurt, süt, taze sebze ve meyveleri masadan eksik etmeyin.

• Serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesinde önemli bir rol oynayan E ve C vitamini içeren yumurta, süt ve süt ürünleri gibi besinleri tercih edin.

• Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olan besinleri tüketin. Böylece daha parlak ve sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.

• Günde 1 - 1,5 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Cilde gereken nemi sağladığınız takdirde esnekliğini uzun bir süre koruyabilirsiniz.

Çatlakları önlemek için öneriler

Bütün rahatsızlıklarda olduğu gibi, vücut çatlaklarının da oluşmasını önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır. Bunun için de öncelikle cildin elastikiyetinin sağlanması gerekir. Ayrıca bazı hususlara da dikkat etmelisiniz:

• Kısa zamanda aşırı miktarda kilo alıp vermekten kaçının. Cilt, vücuttaki yağ miktarının artıp azalmasıyla birlikte aynı hızda esnemeyi başaramadığı için yıpranır ve çatlaklar oluşur.

• Cildin elastikiyetini kazanması ve koruması için çaba sarf edin. Bu amaçla yumuşatıcı yağlar, A, E ve F vitamini, kolajen, elastin ve hyalüranik asit yönünden zengin çatlak giderici kozmetik ürünleri düzenli olarak kullanmayı alışkanlık haline getirin.

• Çok dar giysiler giymemeye özen gösterin. Bu tür giysiler kan dolaşımını güçleştirerek, cilde gereken oksijenin sağlanmasını engeller. Oksijen almayan cilt yeteri kadar beslenemediği için daha kolay yıpranır ve deformasyona uğrar.

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Cilt Bakımında En Sık Yapılan 5 Hata

makyaj_temizleme_teknikleri
İstisnalar Kaideyi bozar; Cildi mükemmel olan bir kişiye bile sorsanız hayatı boyunca zaman zaman cilt bakımını savsakladığı söyler. Örneğin; sivilcelerini sıktığını, makyajlı bir şekilde gece uyuduğunu vs. Kısa zamanda bunlar cilt e zarar vermeyebilir. Ancak uzun vadede bunların zararını çekersiniz. Bunun için istinalar kaideyi bozar diyerek bunları yapmayın diyoruz.

1. İstisna; Vücudunuzun herhangi bir yerini traşlarken asla sabun veya şampuan kullanmayın. Bunun yerine traş jellerini veya kremlerini tercih edin. Jellerin ve kremlerin özelliği bıçağın üstünde kayabileceği bir zemin hazırlaması. Her ne kadar bazı sabunlarda bu özellik var gibi gösterilmeye çalışılsa da doğru değildir. Traştan sonra ilgili yerler pul pul görünebilir. Kadınlara yönelik krem veya jelleri kullanın. Bunlar traş sonrası yanmayı engelleyecektir.

2. İstisna; Yüzünüzdeki sivilceleri asla çıplak el ile sıkmayın. ilk başta sanki sivilcenin içi boşalmış gibi gözüksede asıl yapısı içeride kaldığı için ileriki zamanda mutlaka sorun çıkartacaktır. Bunun için en iyi yapmanız gereken şey bu işi uzmanına bırakmanız.

3. İstisna; Sigaradan ve sigara içilen ortamlardan uzak durun. Siz sigara içmiyor olsanız dahi içilen bir ortamda bulunmanız dahi cilde zararlıdır. Sigara dumanı gözenekleri tıkayarak sorun teşkil edebilir. Bu tip durumlarda mümkün olduğu kadar içilen ortamdan uzak durun. Eve geldiğinizde ise hemen sigaranın cildinizdeki kalıntılarından kurtulmak için banyo yapın.

4. İstisna; Cilte her gün peeling yapmayın.
Ölü hücrelerin atılması manasında cilt için yaralıdır. Fakat fazlası kesinlikle zarar verir. Pek çok kadın tüm vücut keselenir, Gün içinde alfa hidroksi asitlerini (AHA) içeren losyon kullanır ve gece de retinoid gibi dökücüleri içeren krem sürer. Bunların hepsi peeling işlemidir. Bunlardan sadece bir tanesini uygulayın. Cilt yapısını bozarsınız.

5. İstisna; Makyaj fırçalarınızı mutlaka haftada bir kez yıkayın. Kalıntıdan oluşan bakteriler zamanla cildinize geçiş yapar ve cilte zarar verir.