13 Ocak 2013 Pazar

Friksiyon (Saç Masajı) yapın

aysetolga_sac
Saçlarınız için muz; kuru saçları nemlendir­mek ve canlandırmak için olgun bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp sa­çınıza friksiyon yaparak uygulayın. 20 dakika bekledikten sonra durulayın.

Sonuca inanama­yacaksınız. Saçı yağlı olanlara da bir tavsiyemiz var; aloe vera içeren bir parça saç jölesiyle aynı miktarda şampuanı karıştırın.

Karışıma bir çorba kaşığı limon suyu katıp saçınıza uygulayın. En az iki haftada bir bu maskeyi yapın; saçınızın yağ oranı normale dönecek.

Cildiniz ve tırnaklarınız için; İçebildiğiniz kadar su için. Cilt bakımı ve sağlıklı saç ve tırnaklar için su içmek şart. Günde en az sekiz bardak su vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlıyor. Su aynı zamanda diyet listelerinin de vazgeçilmez öğesi.

10 Ocak 2013 Perşembe

Vitaminlerin Cilt İçin Önemi

vitaminler

A vitamini
Kozmetik bilimciler rafine bir çalışma­nın sonunda A vitaminli kremleri daha etkili hale ge­tirmeyi başardılar. Etkileri için ise çeşitli çalışmalar devam edi­yor. A vitamini yorgun cilt hücrelerini harekete geçiriyor ve ye­niden düzenli olarak dağılmalarını sağlıyor.

Böylelikle alttan genç hücreler çoğalıyor ve cildin üst taba­kasının bağışıklığını yeniden artırıyor, ten pürüzsüz bir görü­nüm alıyor, genişlemiş kılcal damarlar durduruluyor ve pig­ment lekelerinin renklerinin açılması sağlanıyor.

A vitaminli kremler sadece olgun ve kuru ciltler için değil ay­nı zamanda karma ve yağlı ciltlerde de etkili oluyor. Tıkalı gö­zenekleri açıyor ve cilt yüzeyini güzelleştiriyor. A vitamini etki­si cildin derin tabakalarına dek inebildiği için etkisini kısa süre­li kullanımın sonunda görmek mümkün olabiliyor.

C Vitamini

C vitamini cildin kollajen üretimini harekete geçiriyor, böy­lelikle cilt yüzeyindeki yaralar da çabuk iyileşebiliyor. Cildin bağ dokusunda taze kollajen üretimi de cildin daha genç bir gö­rünüm kazanmasına neden oluyor.
Bu durumda erken yaşlanma belirtilerinin de durması hatta sınırlandırılması gerekiyor.

Ayrıca C vitamini kesin etkili bir serbest radikal avcısı. Cildi fazla güneş, sigara dumanı ya da olumsuz dış etkenlerden oluşan oksijen radikallerinin saldırıla­rından koruyor. C vitaminini en iyi şekilde almanın bir yolu da vitamin kremlerinin yanı sıra cildi vitamin zengini sebze ve meyvelerle desteklemekten geçiyor.

E Vitamini
E vitamini, gerçek bir serbest radikal avcısı olarak algılanıyor ve kremlerin içinde cildi dışarıdaki serbest radikallerden koru­yor. Ve tabii ki erken yaşlanmadan… Serbest radikaller, normal oksijen alışverişleri sırasında oluşuyor. Hatta yaşlandıkça üreti­mi artıyor.

Araştırmalar, serbest radikallerin 40 yaşından itibaren üre­timlerinin doruk noktaya ulaştıklarını gösteriyor, her 10. Yaş dönümünde de neredeyse bu artış neredeyse iki katına çıkıyor. Tabii bu artışta etkili olan başka nedenler de bulunuyor; içtiği­miz sigara, soluduğumuz zehirli gazlar, aldığımız alkol ya da gü­neşte fazla kalmak da hayatımızdaki olumsuzluklar arasında sa­yılıyor. Sonuçta serbest radikaller sağlıklı cilde veya bağ dokusu hücrelerine zarar veriyor.

E vitamininin olumlu yanları oldukça fazla. Örneğin, ciltte oldukça iyi bir nemlendirici, hatta kuruluktan dolayı oluşabilecek ince kırışıklıkları bile önlüyor. Oluşabilecek enfeksiyonları en aza indirgeme ve güneşten koruma özellikleri de bulunuyor.

9 Ocak 2013 Çarşamba

Siğil İçin Öneriler

sigil-tedavisi
Derinin olması gerekenden daha fazla gelişmesi sonucu ortaya çıkan kabarcıklardır.Vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkar, bulaşıcıdır.

Siğiller kesinlikle kaşınmamalıdır ve patlatılmamalıdır. Si­ğil için öneriler:
a) Bir tutam sarmaşık bir kaba konulur. Üzerine yeterince sirke ilave edilip bir gece bekletilir ve daha sonra bir pa­muk yardımı ile siğil olan bölgeye sürülür. Salatalık so­yulup suyu çıkarılır, bir fincan limon suyu, bir çorba kasığı badem yağı ve bir adet çırpılmış yumurta aki ile ka­rıştırılır. Maske kıvamını alıncaya kadar patates unu ka­tılır. Bu maske siğillerin ve sivilcelerin yok edilmesini sağlar.

b) Bir tutam lahana bir kaba konulup yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra bir bez veya pa­muk yardımı ile gerekli bölgelere sürülür.

1 Ocak 2013 Salı

Cilt rengine göre yaşlanma belirtileri!

kadin-resimleri
Esmer tenliler:
Ciltlerindeki yoğun pigmentleri sayesinde, güneşin zararlı etkilerine karşı doğal filtre görevi görürler. Ancak bu tip tenlerin, özellikle ülkemizde ciltleri çoğu kez gevşemeye hatta sarkmaya meyillidir. Tabii kilosu fazla olanların cilt altı yağ dokuları sayesinde ciltleri gergin de olabilir. Örneğin, esmerin bir üstü olan melez ırk (Jennifer Lopez, Beyonce), aynı zamanda ciltleri sıkı, tok, hafif gözenekleri belirgin hatta çoğu defa yağlı ve parlak ciltlere sahiptir.

Esmer tenli kadınlar 20’li yaşlarından itibaren hormonal tip lekelenme (melasma) açısından dikkatli olmalıdırlar. Zira melasma en fazla esmerlerde görülür. Doğum kontrol hapı kullananlar, adet döneminde oldukları dönemlerde veya hamilelik sırasında mutlaka yüksek koruma faktörlü ürünler kullanmalılar. Ayrıca bu yaşlarda akne problemi de ciltleri yağlı olanlarda sık görülür, suyla temizlik ve ardından gerekirse tonikle arındırma önerilmektedir.

Akne problemi olanlar bu ten renginde iseler mutlaka bir dermatoloji uzmanı ile bu sorunlarını gidermelidir. Aksi halde aknelerin olduğu yerlerde daha fazla leke kalma ve iz kalma ihtimali vardır.

Esmer tenliler 40’lı yaşlardan itibaren ciltlerinde, kuruma, yumuşama, gevşeme hissedebiliriler, bu nedenle bir cilt hastalıkları uzmanının önerisiyle bu yaşlardan itibaren hangi yolu izlemesi gerektiğine ve prensibin ne olduğunu öğrenmeye çalışmalıdırlar.

Buğday tenliler:
Esmer tenlilere daha yakın özelliklidirler ancak kış aylarında cilt renkleri daha açık renkli olabilmektedir. Cilt tiplerinin özelliği, genellikle gözenekleri biraz daha belirgin, ancak normal veya karma cilt özelliklerini gösteren yapıya sahiptir. Esmer tenlilerin özelliklerine göre güneş korumaya daha fazla ihtiyaç duyarlar, örneğin kışın 15 yazın 30 korumalı ürünler kullanmaları önerilmektedir.

Açık tenliler:
Malesef en fazla yaşlanmaya yatkın ciltlerdir. Adı üzerinde pigmenti cildi korumaya yetecek kadar fazla değildir. Çil oluşumuna, lentigo adı verilen güneş lekelerine, melasmaya, kılcal damarların yüzeye çıkması ve kızarıklık problemine, kuruluk ve dermatitlere en yatkın ciltlerdir.

Bu tip ciltlerin çocukluk dönemlerinden itibaren 30+ ürünler kullanması şiddetle önerilmektedir. Çocukluk döneminde güneş yanığı öyküsü olanların habis cilt tümörlerine, malin melanom isimli cilt kanserine yatkınlığı daha fazladır. Ciltlerinin tipine göre temizlik yapabilir, kuru ve hassas ise sütle, karma veya yağlı ise su ve jellerle temizleyebilir.

20’li yaşlardan itibaren akşamları cildi onaran vitaminli veya retinol içerikli ürünleri dönem dönem kürler halinde kullanabilir. Gündüzleri güneş koruyucu kullanmayı unutmamalı.

30'lu yaşlardan itibaren esmer tenlilerden daha erken olmak üzere bir cilt hastalıkları uzmanının kontrolüne girebilir.artık günümüzde bilinçli her kadının bir dermatologu (bilimsel-akıl hocası) olmalıdır.

26 Aralık 2012 Çarşamba

Cilt bakımında 8 yanlış!

Cilt-bakimi-nasil-olmalidir
CİLT TEMİZLİĞİ İÇİN SU YETERLİ DEĞİL
Su, temizliğin en önemli parçası ama yeterli değil. Yüzünüzü suyla yıkamanızda sorun yok. Sorun, cildinizin pH seviyesinin 5.5 olması. Bu oran, oturduğunuz bölgeye ve kullandığınız suyun sertliğine göre, 9.5’e kadar çıkabilir. Tonikse cildinizin asit seviyesini normale döndürüp, dengeyi sağlar.

YÜZ ve GÖZ TEMİZLEME ÜRÜNÜ AYNI OLMALI
Çok hassas ciltlere adapte ürünlerde her iki bölge için aynı ürün kullanılabilir. Pek çoğumuz bakıma zaman ayırma konusunda sorun yaşadığı için gözünü de yüzünü de aynı ürünle temizlemek ister. Unutmayın ki göz çevresi en hassas bölgelerden biri ve yaşlanma belirtileri en önce burada başlar.

ÇOCUKLAR İÇİN ÜRETİLEN ÜRÜNLER BENİM İÇİN DE UYGUN
Yetişkinlerin cilt pH’ıyla çocuk ve bebeklerinki farklı. O nedenle bebek ve çocuk ürünleri yetişkinler için uygun değil. Yetişkin insanda üst tabaka epidermisin pH değeri 5.5’tir. Ancak yenidoğan bebeğin cilt üzeri asit mantosu henüz oluşmadığı için pH değeri nötr’dür.

GECE CİLDİME BİR ŞEY SÜRMEZSEM NEFES ALABİLİR
Geceleri cildin kendini yenilemesi için en uygun zaman. Bu zamandan faydalanmak gerekir. Yaşlanma karşıtı bakımlar daha çok gece kullanılır.

GECE KREMİM, GÜNDÜZ KREMİMDEN DAHA YOĞUN OLMALI
Bu, yaşa ve kişisel cilt tipine göre değişir. Sıkılaştırıcı ya da yaşlanmayı geciktirici anti-aging ürünlerin yoğun gece kremleri, mutlaka belli bir yaştan sonra kullanılmalı. 30 yaş öncesindeyse geceleri yoğun olmayan krem tercih edilebilir.

YAZ VE KIŞ CİLDE AYNI BAKIM UYGULANABİLİR
Bazı ciltler yaz ve kış döngülerinde farklı ürünler kullanma ihtiyacı duyar. Örneğin karma bir cilt kışın kuruyabilirken yaza doğru yağlanma eğilimine geçer. Cildin neme ihtiyacı vardır, özellikle kuru ciltlerin kış aylarında bu nemi tutabilmesi zor olur.

Kuru ciltler: Nisan-mayısa kadar iklimin kurutucu özelliğinden dolayı bu ciltlerin nemli tutulması gerekir. Sert temizleyicilerden ve antibakteriyel sabunlardan, kuruma, pullanma ve kepeklenmeye neden olacağı için uzak durun. Alkollü tonik cildinizi kurutacağından tercih etmeyin. Yazın hafif yağlı, kışın ve sonbaharda yoğun yağ içerikli nemlendirici kullanın. Nemlendiricinin üzerine yaz ve kış güneş koruyucu sürün.

Yağlı ciltler: Cildin her tarafına tonik sürerek, yağsız ve su bazlı nemlendirici tercih edin. Nemlendirici kremin üzerine güneş koruyucu sürmeyi ihmal etmeyin.

NEMLENDİRİCİYİ BOL SÜRMEK HER ZAMAN İYİDİR
Cilt, üründen belli miktar kabul eder, fazlası fayda sağlamaz. Ürünü uygun, tarif edilen miktarda sürün.

GEBELİKTE KULLANILAN ÜRÜNLER BEBEĞE ZARAR VERİR
Gebeliğin ilk üç ayında doktorlar hiçbir şey kullanmamayı tavsiye eder. Daha sonra belli ürünlerin kullanımında sakınca yok. Hamilelik çok hassas bir dönem. Bu dönem kullanılacak ve kullanılmayacak her şey doktora danışılmalı. Hamilelikte vücudun her geçen gün genişlemesiyle gerginliğini kaybeden ciltte kuruma, elastikiyetin kaybolması ve hassasiyet görülür. Özellikle göğüsler, karın ve baldırlar bundan en fazla etkilenen bölgeler. Çatlaklar alt derinin elastikiyetini ve hormonal dengesini kaybetmesiyle oluşur. Ani ve çok kilo almalar, durumu daha da kötüleştirebilir. Çatlakların her ne kadar hamileliğin son üç ayında oluştuğu söylense de, bu karın bölgesi için geçerli. İlk haftalardan itibaren büyümeye başlayan göğüsler için önlem alınmalı. Hamileliğin üçüncü ayından itibaren söz konusu vücut bölgelerine uygun çatlak kremleri kullanmakta fayda var.

24 Aralık 2012 Pazartesi

Sıkı ve dar kalçalar için...

Naomi-Campbell

Kadın vücudunun en çok ilgi çeken bölgelerinden olan kalçaların biçimli olması aslında bir hâyâl değil. Biraz özen, bakım ve egzersiz kalçalarınızın forma girmesinde ve seksi bir görünüm almasında son derece etkili olabiliyor. Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek.

SU İÇMEYİ ALIŞKANLIK EDİNİN
Bildiğiniz gibi suyun sağlığımız üzerindeki yararları saymakla bitmiyor. Suyun cilt ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri olan suyu asla ihmal etmeyin. Günde 13 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.

KALÇA KASLARINI ÇALIŞTIRIN
Sıkı ve biçimli kalçalara sahip olmak için bu bölgedeki kaslarınızı çalıştırmanız şart. Bunun için en ideal hareket şudur: Yere sırt üstü uzanarak kalçanızı 10 kere kaldırıp indirin. Daha sonra yukarıda 10 saniye kadar tutun. Bu hareketi 4 kez tekrarlayın. Bunun dışında yüzme, yürüyüş özellikle de bisiklete binmek de kalçalar için önerilen egzersizler arasında yer alıyor.

KALÇA MASAJINI İHMAL ETMEYİN
Masaj kalçalar için de çok yararlı. Piyasada satılan masaj aletleri ile yapabileceğiniz gibi suyla da masaj yapabilirsiniz. Özellikle soğuk suyun basıncı kalçalarınızın sıkılaşması için ideal.

BOL BOL HAREKET EDİN
Özellikle masa başında oturarak iş yapan kadınların büyük bölümünde alınan kilolar kalça bölgesine gidiyor ve zamanla dolgun kalçalar ortaya çıkıyor. Bu nedenle gün boyu hareketsiz kalmayın. Ofisiniz üst katlarda ise asansör yerine merdivenleri kullanın.Yürüyebileceğiniz mesafeler için arabanıza ya da toplu taşıma araçlarına binmeyin.

23 Aralık 2012 Pazar

Oje sürmenin püf noktaları

oje
* Rujunuza uyumlu bir oje rengi seçmelisiniz.
* Ojeyi sürmeye tırnağınızın ortasından başlayın. Daha sonra yanları doldurun.
* Daha homojen bir sonuç almak için ikinci katı mutlaka sürün.
* Kurumaya bırakıp, diğer elinize geçin.
* Ellerinizde daha parlak bir görünüm istiyorsanız, 1 kat parlatıcı uygulayın.
* Bir pamuklu çubuğu hafifçe asetonla ıslatıp taşırdığınız kısımları temizleyin.