25 Ocak 2013 Cuma

Suna Dumankaya Elma Sirkesi İle Saç Maskesi

dip_boya_sac_boyasi
Cilt ve güzellik uzmanımız olan Suna Dumankaya’nın bitkisel güzel tavsiyelerinden birsi olan elma sirkesi ile çeşitli saç bakımı tavsiyelerini sizinle paylaşıyoruz. Elma sirkesi saçlar için o kadar faydalı bir bitkisel ürün ki, yağlı saçlardan cansız saçlara kadar bir çok saç sorununu ortadan kaldırıyor.

Yağlı Saçlar İçin Elma Sirkesi
1 fincanı elma sirkesi,
1 çay kaşığı kekik suyu
1 çay kaşığı tuz,
1 su bardağı su

Yukarıdaki malzemelerin tümünü birbiri ile karıştırdıktan sonra saç diplerinize masaj yaparak uygulayın. Uygulama işlemi bittikten sonra sıcak bir havluyu saçlarınızın tamamını içeri alacak şekilde sarınız. Bu şekilde yaklaşık 1 saat süresince bekleyiniz. Sonrasında dilediğiniz herhangi bir şampuan ile saçlarınızı yıkayabilirsiniz. Bu uygulamayı haftada 1 kere olmak üzere tekrarlayabilirsiniz.

Normal Saçlar İçin Elma Sirkesi
Sigara, stres gibi etkenlerden dolayı kaybolan saçlarınızı sağlığını Suna Dumankayanın Elma Sirkesi Tarifi ile tekrar yakalayabilirsiniz. Bunun için;

1 fincan zeytinyağı
1 kaşık elma sirkesi
1 kaşık biberiye yağı
1 tatlı kaşığı deniz tuzu,
1 tatlı kaşığı kuru maya

Öncelikle kuru mayayı un haline gelene kadar öğütüyoruz. Kuru maya hazır hale geldikten sonra tüm malzemeleri birbiri ile karıştırıyoruz. Tıpkı üstteki maskemiz gibi saç diplerimize uyguluyoruz. Yalnız tek fark sıcak havlu yerine stres film ile tüm saçlarımızı sarıyoruz. Dilerseniz sıcak olması için havlu da sarabilirsiniz. Sıcakta maske daha iyi etki etmektedir. Bu şekilde yaklaşık olarak 1 saat bekledikten sonra şampuan ile yıkayabilirsiniz. Bu maskeyi haftada 1 kere tekrar edebilirsiniz.

Çabuk Yağlanan Saçlar İçin Elma Sirkesi Tarifi
Özellikle çalışan insanların en çok nefret ettiği olan saçlarının çabuk yağlanmasıdır. Bu tarifimizde Suna Dumankaya saçları çabuk yağlanan kişilere bitkisel maske tarifi veriyor.

1 çorba kaşığı elma sirkesi,
1 çorba kaşığı biberiye,
1 çorba kaşığı adaçayı,
300 gr su.

Biberiye ve adaçayını önceden kaynatmış olduğunuz 300 gr kaynamış olan suyun içerisine atarak demleyin. Demlendikten sonra süzünüz. Süzdüğünüz suyun üzerine elma sirkesini ilave edin ve karışımı soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra karışıma yumurta sarısını da ilave edebilirsiniz. Bu karışımı saçınızın tümüne uyguladıktan sonra yaklaşık 1 saat süre ile bekletin. Sonrasında durulayın.

Sağlıklı saçlar için elma sirkesi

Saçlarınız canlılığını kaybetti ve koparak, kırılarak dökülmeler mi başladı? Hiç üzülmenize gerek yok. Elma sirkesi yine imdadınıza yetişiyor. Tek yapmanız gereken her zaman ki gibi saçlarınızı yıkadıktan sonra saçlarınızı durularken suyunuzun içerisine bir kahve fincanı elma sirkesi eklemeniz. Elma sirkesi saçlarınızın kaybolan sağlığına ulaşmasında size yardımcı olacaktır.

24 Ocak 2013 Perşembe

Suna Dumankaya Saç Maskeleri Tarifleri

dogal-sac-maskeleri
Bir çok insanın farklı tiplerde saç türleri bulunmaktadır. Kiminin saçı yağlı olurken kimisinin de kuru ve cansız olabilmektedir. Tüm saç sorunları doğal yollar ile çözülebilmektedir. Zaten piyasada saç dökülmesini önleyici ürünlerin neredeyse tamamında bitkilerden faydalanılmaktadır. Yeter ki doğru bitkinin doğru saça uygulansın. İşte bu noktada bitkisel ve doğal formülleri ile güzelliğin kapılarını açan Suna Dumankaya bu noktada devreye giriyor. Bu makalemizde bir çok farklı saç türleri için Suna Dumankaya'nın bitkisel ve doğal saç maskelerinden bahsedeceğiz.

Normal Saçlar İçin Saç Maskesi
Eğer saçlarınız normal ise, yapmanız gereken saçlarınızın uzun yılllar sağlıklı olarak kalabilmesini sağlamaktır.Bunun için öncelikle sigara ve alkolden uzak durmalı, stresli ortamlarda bulunmamalı ve evde rahatlıkla hazırlayabileceğiniz aşağıdaki saç maskesini kullanabilirsiniz.

1 tatlı kaşığı deniz tuzu
1 yemek kaşığı kadar elma sirkesi
1 kahve fincanı kadar doğal zeytinyağı. Mümkünse marketlerde hazır satılan değil de, el yapımı zeytinyağı
1 çorba kaşığı kadar biberiye yağı
1 tatlı kaşığı kuru maya

İlk önce kuru mayayı un haline gelene kadar öğütüyoruz. Daha sonra tüm malzemeleri birbiri içerisinde karşıtırıyoruz. Karışım iyice homojen olana kadar karıştırdıktan sonra tıpkı saçlara boya sürer gibi uyguluyoruz. Saça uygulama işlemi bittikten sonra stres film yardımı ile saçlarımızı sarıyoruz. Bu maske ile normal saçlarınız uzun süre dökülmelere ve kırılarak dökülmelere karşı dayanıklı olacaktır.

Yağlı Saçlar İçin Saç Maskesi

Yağlı saçlar bir çok insanın sorunudur. Bunun için kolay bir maskemiz sizi bekliyor. 1 avuç kadar biberiye ve kekiği 1 bardak kaynamış suyun içerisine atarak normal şekilde demleyin. Demlendikten sonra süzün ve suyu saç diplerinize uygulayın.

Saç Dökülmesi
Saç dökülmesi problemi bir çok farklı saç türünde olabilmektedir. Koparak dökülmeler, kırılarak dökülmeler gibi bir çok farklı durumda dökülme olur. Suna dumankaya, bitkisel yöntemler ile bu saç dökülmelerine maske tarfilerini aşağıda paylaşıyoruz.

Defne yağı,
badem yağı
Avakado yağı

Yukarıdaki malzemeleri eşit oranlarda birbiri ile karıştırarak saçlarınıza sürün. Yaklaşık olarak 1 saat süre ile saçınızda beklettikten sonra normal şampuan ile yıkayabilirsiniz.

Diğer bir saç maskesi
1 su bardağı kadar zeytinyağı
1 avuç dere otu
1 çubuk tarçın
bir miktar biberiye yağı

Tüm malzemeleri 5 dakika süre ile kaynatın. 20 dakika süre ile demlenmesi bekledikten sonra süzüp sıvısını saçlarınıza sürün ve 1 saat süre ile bekleyin. Saç dökülmesi problemi sıkıntı durumlarında görülmektedir. Bu sebeple olabildiğinde stresden uzak durmaya çalışın, eğer saçlarınız aşırı dökülüyorsa mutlaka bir doktora gitmeniz gerekir.

İnce Telli Saçlarda Dökülmeler İçin Saç Maskesi
1 tatlı kaşığı hint yağı
1 tatlı kaşığı lavanta
1 tatlı kaşığı defne
1 tatlı kaşığı menekşe
2 tatlı kaşığı zeytinyağı
2 tatlı kaşığı susam yağı
2 tatlı kaşığı kekik yağı
Bir miktar elma sirkesi

Tüm malzemeleri birbiri ile homojen olarak karıştırdıktan sonra saçınıza maske olarak uygulayın. Uygulama işlemi bittikten sonra streç ile sararak 1 saat süre ile bekletin. Sonrasında normal şampuan ile yıkayabilirsiniz.

21 Ocak 2013 Pazartesi

Selülitten nasıl kurtulurum?

selulit
Öncelikle bilmeniz gerekir ki vücudunuzu sabote eden bu sorunun en önemli nedeni hormonal ve genetik faktörlerdir. Kadınlık hormonu östrojenin fazla salgılanması ve doğum kontrol hapları selülit oluşumunu tetikler. Selüliti, yürüyüş, yüzme gibi hafif sporlar ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altında tutmak mümkündür. Aşina olduğunuz ve belki de denediğiniz işlemler yerine, size en yeni ve high-tech sistemlerden bahsetmek istiyoruz. Amacımız, faydaları kanıtlanmış olan karboksiterapi, mezoterapi, LPG gibi bilindik tedavilerin pabucunu dama atmak değil, sadece en yeni seçenekleri sizlere tanıtmak...

Ultralyse
Ultrason dalgalarıyla çalışan sistem, cilt altındaki yağ hücrelerini parçalıyor. Yağ hücreleri parçalanarak yağ asitlerine dönüşüyor ve vücut tarafından yakılabilir hale geliyor. On gün aralıklarla beş seans öneriliyor. Her seanstan sonra izlemeniz gereken beş günlük bir diyet programı olduğunu da hatırlatalım. Parçalanan yağ asitlerinin vücut tarafından enerjiye çevrilebilmesi için bu süre boyunca neredeyse hiç yağ tüketmemeniz gerekiyor.

Accent XL
Vücudun güzel görünmesi sadece zayıflığa bağlı değildir. Eğer cildiniz elastikiyetini kaybetmiş ve bağ dokuları zayıflamışsa, selülit daha belirgin hale gelecektir. Radyo frekansı ile çalışan Accent XL sistemi, cilt altı dokusunu yüksek bir ısıya çıkararak cildin kendini onarma mekanizmasını uyarıyor. Böylece cilt hücreleri daha fazla kolajen ve elastin üretmeye başlıyor. Sonuç kesinlikle daha sıkı ve diri bir cilt!

Slim Up
Kızılötesi ışıkla çalışan bu sistem, bölgesel incelme ve selülit tedavisinde kullanılıyor. Kızılötesi ışığın etkisiyle, yağlarda, damarlarda ve lenf sisteminde genişleme oluyor ve metabolizma hızlanıyor.
Tedavi esnasında, sorunlu bölgelerdeki adalelere elektro-stimülatörlerle titreşim veriliyor ve böylece yağ drenajı gerçekleşiyor. Bu sayede kaslar da çalıştığı için derinin elastikiyeti ve kalitesi artıyor. Haftada 2-3 defadan toplam 15 seanslık bir kürü tamamlamanız gerekiyor.

Awt
Akustik dalga tedavisi, selülitin bulunduğu dokuya güçlü ve şiddetli şok dalgaları göndererek, yağ hücrelerini ve bu hücrelerin içinde bulunan serbest yağ radikallerini parçalıyor. Tedavinin olumlu bir etkisi daha var; şok dalgalar ciltteki elastin liflerinin sayısını artırıyor. İşlem sırasında herhangi bir rahatsızlık yaşanmıyor. Haftada 2 seanstan toplam 6 seans yeterli. Sistem, cilt gençleştirme ve çatlak tedavisi için de kullanılıyor.

Vela Smooth
Radyo frekansları ile çalışan sistem üç farklı unsurun birleşiminden oluşuyor: Kızılötesi ışınlar, vakum ve radyo frekansı enerjisi. Tedavinin uygulandığı bölgedeki yağ hücreleri, metabolizmanın hızlanması sonucu parçalanıyor ve lenf sistemi tarafından vücuttan atılıyor. Tedavinin olumlu etkilerini görmek için haftada 2-3 seanstan toplam 15 seans yaptırmanız gerekiyor. İşlem sırasında vücudunuza sıcak masaj yapılıyormuş gibi hissediyorsunuz.

Caci Quantum
Sorunlu bölgelere elektro-masaj yapan sistem sayesinde kaslar çalışıyor, yağlar parçalanıyor ve aynı sırada lenf drenaj yapılıyor. Cilt altı dokularındaki zayıflamış liflerin onarılmasını sağlayan ve elastin ile kolajen sentezini artıran sistem, aynı zamanda cildi güçlendiriyor ve elastikiyetini artırıyor. Haftada üç seans yaptırmanız ve 15 seanslık kürü tamamlamanız gerekiyor.

Bella Contour
Yıllar süren araştırmalar sonucunda geliştirilen sistem ultrason titreşimleri ile çalışıyor. Tedavi öncesinde, hastanın sorunuyla ilgili tüm veriler, ölçümler Bella Contour'a yükleniyor ve kişiye özel bir tedavi programı çıkartılıyor. Hastanın yağ dokusu ve selülit hacmini hesaplayan akıllı makine, işlem sırasında bu ölçümlere göre frekansın şiddetini ve titreşimlerini ayarlıyor. Her seans 40 dakika sürüyor. Toplam 10 seans yaptırmanız gerekiyor.

18 Ocak 2013 Cuma

Saçlar sadece kökünden beslenir!

saç_bakımı
Saçla ilgili her gün yeni bir ürün raflarda yer buluyor. Saç tipine, rengine hatta cinsiyete özel sayısız seçenekten söz ediyoruz...

Şok diyetlere dikkat!
Saçlar özellikle şok diyetlerden büyük zarar görüyor. Kısa zamanda, çok kilo vermek saçı döküyor. Dermatoloji uzmanı Dr. Ayfer Bankaoğlu, bu diyetlerin kansızlığa, dolayısıyla da saçların dökülmesine, güçsüzleşmesine, çabuk kırılmasına ve cansız görünmesine yol açtığını hatırlatıyor: "Saçlarımızı sadece yediklerimiz besler. Ağır diyet sonrası kansızlık ortaya çıkar. Besin ve vitaminlerin eksikliğinin yanı sıra vücuda giren demirin de azalması, saçın daha yoğun dökülmesine neden olur."

Sık kimyasal kullanımı saçı zayıflatır!
Saç boyası, renk açıcılar, jöle, köpük gibi kimyasal maddeler çok sık kullanılıyor. Saça uygulanan bu kimyasal maddelerin etkisine gelince... Maddeler doğru kullanıldığında nadiren saçlara zarar veriyor. Çok sık ve uzun süreli uygulamalarsa, saçların zaman içinde zayıflamasına ve kırılmasına neden oluyor.

Gün aşırı yıkamayın!
Saç sağlığı ile ilgili en sık sorulan sorulardan biri de "sık yıkama saçların yıpranmasına yol açar mı?". Sık şampuanlama saçların yıpranmasına neden olur. Gün aşırı yıkama saç sağlığı açısından uygun. Bu arada saçlar ıslak iken daha kırılgan. Islak saçlar yumuşak havlularla ve düşük ayarlı kurutma makineleriyle kurutulmalı. Kaba, sert fırçalama saçların çabuk yıpranmasına ve mat görünmesine neden olur.

Saçlarınızı korumasız güneşe teslim etmeyin!
Güneş, klor ve denizden sadece cildiniz değil saçınız da zarar görüyor. Dolayısıyla saçınızı da koruma altına almanız gerekiyor. UV ışınları keratin tabakasını olumsuz etkiliyor. Matlaştırıyor, cansızlaştırıyor. Saçları özellikle güneşin bu zararlı etkilerinden korumak için özel üretilen ürünleri denemek mümkün. Şampuan, krem, sprey, maske, süt, yağ şeklinde satılıyorlar. Bir diğer etkili yöntem de saçları şapka, bone veya eşarpla korumak.

Saç klonlanmasına daha 5-10 yıl var!
Yakın zamanda yabancı ajanslardan saç klonlamanın kelliğe de çare olabileceği haberleri gelmeye başladı. Bu haberler saç dökülmesi sorunu bulunanlara umut verdi kuşkusuz. Ancak yöntemin uygulanması için en az 5-10 yıl daha beklenmesi gerektiği bildiriliyor. Ufukta görünen bu yöntemle ilgili bir başka handikap da çok pahalı olması.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yapılan Birinci Eurasian Estetik Cerrahi ve 12. Ulusal Vücut Kontur Cerrahisi Kurs ve Kongresi'nde, saç nakilleriyle uğraşan uzmanlar saç klonlamasını da ele aldılar. Boğaziçi Tıp Merkezi Estetik ve Plastik Cerrahi Bölüm Sorumlusu Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Veli Aslan, saç klonlama yöntemiyle kelliğe kesin çözüm getirildiğine ilişkin geçtiğimiz günlerde çıkan haberlerle ilgili uyardı: Klonlama yönteminin uygulanabilmesi için önümüzde 5-10 yıllık bir süreç var.

17 Ocak 2013 Perşembe

Yaşlı ve Olgun Cilt Tipi

yasli-olgun-cilt-tipi
Fani dünyada her şeyin sonunun geleceği gibi cildimizde zamanla olgunlaşmakta ve yaşlanmaktadır. Bu makalemizde 30 yaş sonrası olgunlaşan cilt tipinden bahsedeceğiz.

Sağlıklı genç bir insanın cildinin kendinin yenilemesi ve tamir etme süresi 28 gün iken, 50-60 yaş sonrası bu durum 45-50 güne çıkabilmektedir.

Hücre içi faaliyetlerin yavaşlaması sebebiyle deri kendine yetecek kadar yağ ve suyu depolayamaz duruma gelmektedir.Alt ve orta deri incelirken, en üst bölgede bulunan deri kalınlaşmaya başlar.

Yaşlanmayı önleyen antioksidan üretimi, 30 yaşından sonraki insanda her yıl yüzde 1 olarak azalmaya başlar. Zamanla yaşlanan cilt hücrelerin ihtiyaçlarına ve içinde bulunduğu çevrenin şartlarına ayak uyduramaz. Bu yaşlanma durumu aslında tüm organlarda aynı anda yavaş yavaş görülür fakat cilt dış görünümü temsil etmesinden dolayı ilk fark edilen organdır.

Yaşlı cilt tıpkı uzun yıllar çalışan yıpranmış sanayi makinalarının içerisinde bulunduğu fabrikaya benzer. Makinelerden tam verim alınamaz ve aksaklıklar ortaya çıkar. Bu durumda bakıma ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple kozmetik sektörü ortaya çıkmıştır. Kozmetik sektörünün amacı; kendi kendine yetemeyen cildin dış etkenler ile ihtiyacı olan vitamin ve minarel gibi ürünlerin dışarıdan verilerek yaşlanmayı geciktirmektir.

Bu cilt tipinin bakımı; serumlar, peeling ürünleri ve cilt maskeleri ile gece gündüz olmak üzere kremler yardımıyla yapılmaktadır.

Hassas Cilt ve Bakımı

cilt-sikilastirma
Bu makalemizde herhangi bir cilt tipinde görülebilen hassas cilt durumundan ve bakımından bahsedeceğiz. Hassas cilt durumu, her türlü cilt tipinde görülebilen, kısaca cilde tahriş verebilecek olan reaksiyonların tamamına tepki gösterebilen cilt problemidir.

Hassas cildin en büyük belirtisi, cilt yüzeyinde kızarıkların çabucacık ortaya çıkmasıdır. Zor çalışma şartlarında çalışan kişilerin ciltlerine dikkat ettiğinizde hassas cilt tipine sahip olduğunu görürsünüz. Bunu anlamak için, sinir sistemleri aşırı olarak gerildiğinden cildin içerisine bulunan sinirlerin de oldukça gerildiği görülmektedir. Bunun sonucunda dağınık olarak kızarıklar görülmeye başlar. Kılcal damarlar genişlediğinden ötürü elastikiyetini kaybeder ve işlevini yitirir. Kan, bu genişleyen kılcal damarlar içerisine kalarak cilt yüzeyinde kızarıklık durumunu ortaya çıkarır.

Hassas cilt tipinin çatısı ince olan evlere benzetmek en güzel örnek diyebiliriz. Tıpkı evlerin ısıya, ses ve diğer dış ortama karşı sağlıklı koruyamaması gibidir. Cilt kalınlığı zayıf olması sebebiyle yağ ve nem seviyelerinde düşüklük görülmektedir. Bundan ötürü tahriş yapıcı her türlü durum hassas ciltleri yıpratırlar. Bunun sonucunda da kızarıklık olarak tepki ortaya çıkar.

Hassas Ciltleri Korumak İçin

Bu cilt tipini, sık sık hasta olan ve dayanıklılığa karşı zayıf olan çocukları gibi soğuğa karşı sıkı sıkı giydirmek, korumak gerekir.

16 Ocak 2013 Çarşamba

Bronzlaşmak İçin Doğal Güneş Yağları Kullanın

Dogal-Bronzluk
Yaz mevsimi gelmeden hazırlıklara başlamak gerekir. Bu yüzden ilk olarak akla gelen güneşlenmeden konuyu açalım. Kimi insanlar güneş altında fazlaca kalarak daha çok bronzlaşacağınız düşünürler.

Halbuki durum bunun tam tersinedir. Güneş ışınlarına fazlaca maruz kalmak cildimizin için önemli olan B vitamininin kaybına sebep olacaktır. Bununla birlikte vücut içerisinde C vitamini eksikliği de varsa mecazi olarak yandığınızın resmidir. Çünkü B ve C vitamini eksikliğinde Güneş Lekeleri dediğimiz olay ortaya çıkar ve kalıcı sorunlara yol açar.

Güneş Lekelerinin Oluşmasını Nasıl Engelleyebiliriz?

Yukarıda anlatmış olduğumuz vitaminleri tüketerek bu sorununun önüne geçebiliriz. Güneşlenmeye çıktığınız vakit bu vitaminleri içeren ürünleri tüketmeye özen gösterin. Bununla birlikte denizden veya havuzdan çıktıktan sonra mutlak suretle bir havlu yardımıyla üzerinizde bulunan tüm suyun teminzlenmesi gerekmektedir. Islak ıslak güneşlenilmesi de Güneş Lekelerinin oluşmasına sebep olmaktadır.

Herşeyin Aşırısı Zarardır

Atalarımız "Herşeyin Fazlası Zarardır" diye boşuna söylememiştir. Fazlaca güneş altında kalmak, bronzlaşacağım diyerek cehennem ortamı oluşturmamakta yarar vardır. Bronzlaşmanın temel mantığı azar azar sürekli olarak güneşlenmektedir. Bir veya iki gün içerisinde aşırı güneşlenme 1.derece ve 2.derece yanıklara kadar uzanabilmektedir. Sonrasında ağrılı ve acılı geceler ve 1 hafta sonra tekrar eskiye dönmekle süreç tamamlanır. Çektiğiniz acılar ve ağrılar yanınıza kar kalacaktır.

Etkili Bronzlaşmak

Bronzlaşırken yardımcı ürünler kullanmakta fayda vardır. Kozmetik marketlerde satılan ürünlerin haricinde kendi bitkisel güneş yağınızı kendinizde yapabilirsiniz. Bunun için 60 gr kakao yağını iyice erittikten sonra aynı miktarlarda badem yağını ekleyerek birbiri ile karıştırınız. Eğer içerisine bir kaç damla zeytinyağı veya ceviz yağını da eklerseniz işte size bomba gibi güneş yağı...

Diğer Formül

3 kaşığı kakao yağı
3 kaşık zeytin yağı
2 kaşık badem yağı
6 kaşık susam yağı

Tüm bu malzemeleri birbiri ile homojen olana kadar karıştırınız. Son olarak önceden demleyip soğutmuş olduğunuz 2 fincan çayı da içerisine ekleyerek bir başka güneş yağınızı hazırlayabilirsiniz.

Farklı Olmak İsteyenlere Lavanta kokulu güneş yağı

5 kaşık kakao yağı
5 kaşık susam yağı
Bir kaç damla lavanta yağı

Tüm bu malzemeleri birbiri ile karıştırarak uygulama için hazırlayabilirsiniz.