6 Eylül 2016 Salı

Elma sirkesinin güzelliğinize olan faydaları

astıma-elma-suyu
Sirkenin cildinize, saçınıza, evinize kadar pek çok konuda yararı olduğunu biliyor muydunuz? Üstelik Miranda Kerr ve Megan Fox gibi güzellikleriyle göz kamaştıran ünlüler, elma sirkesi modası da başlattı.

Neredeyse bütün marketlerin raflarında bulunan elma sirkesinin yemeklerde kullanımı dışında sağlık ve hastalıkların tedavisinde de yaygın bir şekilde kullanıldığını söylemek mümkün.

İşte elma sirkesinin denenmiş ve sonuç alınmış 9 faydası:

Saçları parlatır


Sirkeyi, saçınızı şampuanladıktan sonra durulama amacıyla kullanabilirsiniz. Sirke, saç köklerini güçlendirir ve saçları parlatır. Bunun için eski bir şampuan şişesine, bir iki yemek kaşığı sirke koyup suyla doldurun. İyi sonuç alabilmek için haftada birkaç kez şampuanlama sonrası sirkeli su kullanın.

Doğal elma sirkesi cildin PH'ını düzenler


Tonik yerine doğal sirkeyi sulandırarak pamuk ile yüzünüze uygulayın. Bunu geceleri yüzünüzü yıkadıktan sonra ve sabah yüzünüze nemlendirici sürdükten sonra yapabilirsiniz. Elma sirkesini hafif kompres yaparak uyguladıktan sonra gece boyunca sirkenin cildinizde kalması, ciltteki yaşlanma lekelerinin ve sivilce izlerinin geçmesine yardım eder.

Dişteki lekeleri temizler


Dişlerinizin beyazlaması için elma sirkesiyle dişlerinizi fırçalayın, ağzınızı suyla çalkalayın.

Güneş yanıklarını iyileştirir


Bir fincan sirkeli suyu banyo suyuna eklemek ve bu suyun içinde 10 dakika kadar kalmak, güneş yanığının acı veren etkisini ortadan kaldırır.

Kilo vermeye yardım eder


Kilo kontrolü için yaklaşık yarım litre suya iki yemek kaşığı kadar elma sirkesi eklemelisiniz. Sirkeli suyu gün boyunca yudumlayabilirsiniz. Elma sirkesinde bulunan temel içerik maddesi asetik asit, günlük olarak alındığında kilo vermede etkili oluyor. 2009 yılında yapılan ve "Bioscience, Biotechnology and Biochemistry" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, 12 hafta boyunca asetik asit tüketen kişilerin vücut ağırlıklarında, karın bölgesi yağlarında, bel çevresi ölçüsü ve trigliseritte azalma görüldü. Trigliserit, kaçınmamız gereken kötü kolesterolü artırır.

İçsel vücut sistemini dengeler


Vücut sürekli denge durumuna ulaşmak için çaba sarf eder. Doğal elma sirkesi de vücudun sağlıklı alkalin pH seviyesini sürdürmesine yardım eder. Araştırmalara göre, yüksek asit seviyesi (düşük pH seviyesi) enerjiyi düşürür ve enfeksiyon etkisini artırır.

Detoks yapmaya yardım eder


Vücudun pH'ını dengelemeye yardım eden elma sirkesi, vücudun baştan aşağı zehirden arınmasını sağlar. Araştırmalar, kardiyovasküler dolaşımı uyarmaya yardım ettiğini ve karaciğerin toksinlerden arınmasını sağladığını gösteriyor.

Alerji etkilerini azaltır


Sirke vücuttan mukusu atmaya ve lenf düğümlerini temizlemeye yardımcı olur. Araştırmalar, elma sirkesinin, mukusu ve tıkanıklığı azaltma yeteneğinden dolayı alerjiye de iyi geldiğini gösteriyor. Alerji etkilerini azalttığında sinüs enfeksiyonlarını ve boğaz ağrısı, baş ağrısı gibi onunla ilgili semptomları da gidermeye yardım edebiliyor.

Ev temizliğinde etkili sonuç verir


Çeşitli eşyaları temizlerken sirke kullanmak, evde ve günlük hayatta doğal olmayan kimyasal tüketimini azaltmak anlamına gelir. Ayrıca ellma sirkesiyle tuvaletinizi ve banyonuzu temizleyerek etrafa elma kokusu yayılmasını sağlayabilirsiniz. Sirkeyi tuvalete döktükten sonra bütün gece beklemesine izin verin. Sirkeyi aynı zamanda bulaşık makinesinde deterjan yerine kullanabilirsiniz. Bir bardak su ile yarım bardak sirkeyi karıştırıp ve bu karışımdan mikrodalga fırın, mutfak yüzeyleri, pencereler, aynalar ve daha pek çok yeri temizlemek için yararlanabilirsiniz.

5 Eylül 2016 Pazartesi

Doğru beslenme ile ruh sağlığı arasındaki ilişki


diyet_menusu
1930’lu yıllarda yayımlanmış psikiyatri ders kitaplarında da şizofren hastalarının genelde kötü beslenen kişiler olduğu yazıyordu. Hekimler, çok önceden kötü beslenmenin zihinsel rahatsızlıkların oluşumuna katkıda bulunduğunu tespit etmişlerdi.

1 Eylül 2016 Perşembe

Havuz suyundan yıpranan saçlara özel bakım tüyoları

kepekli-saclar
Yazın hayatımız oldukça hareketli geçiyor. İş çıkışı arkadaş buluşmaları, hafta sonu deniz, havuz, özellikle bu aylarda sürekli katıldığımız düğünler, kokteyller…

Bu hareketlilik ruhumuza iyi gelse de, saçlarımız için durum biraz farklı. Sık sık işlem gören, düzleştirilen, boyanan saçlar, deniz, havuz ve güneş ışınlarının da etkisiyle gün geçtikçe nemini kaybedip kırılmaya, hatta dökülmeye başlıyor. Sağlıklı, parlak ve güçlü saçlara yeniden kavuşmanın yolu ise, vücudun ihtiyacı olan suyu karşılayarak nem dengesini düzenlemekten geçiyor.

Su tüketimi oldukça önemli


Yetersiz su tüketimi sonucunda saçta kırılma ve dökülmelerin yanı sıra ciltte kuruluk ve kepeklenme oluştuğunu da söyleyen Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy, "Yetersiz su tüketimi saç kuruluğuna, kırılmalarına ve saç kayıplarına neden olabiliyor. Su sadece nemlendirmiyor, vücudu temizliyor, sağlıklı, ipeksi ve parlak saçlara kavuşmamızı sağlıyor. Su içilerek derinin temizlenmesi ayrıca, kuruluğu, kepeklenmeyi ve saç dökülmesini de önlüyor” dedi.

Protein, omega-3, çinko, demir ve biotin


Saç kökten beslendiği için sağlıklı saçların sırrını, dengeli beslenme ve yeterli su tüketimi olarak açıklayan Canan Aksoy, protein, omega-3, çinko, demir ve biotin alımının da canlı saçlar için gerekli olduğunun altını çizdi.

Kadınlarda 2 erkeklerde 2,5 litre


Besin maddelerinin hücrelere taşınması, atık maddelerin vücuttan atılması gibi birçok yaşamsal fonksiyonun yerine getirilmesini sağlayan su, vücuttan solunum, ter, idrar ve dışkı yoluyla atılabiliyor. Özellikle yaz aylarında yaşanan sıvı kaybı artışına dikkat çeken Diyetisyen Canan Aksoy, "Kadınların günde ortalama iki litre, erkeklerin ise iki buçuk litre suya ihtiyacı var. Yatmadan önce içilen su, gece boyunca cildin su ihtiyacını karşıladığı için çok önemli. Çay, kahve gibi içecekler su yerine geçmediği gibi idrarda artış yaparak, vücudun daha fazla sıvı kaybetmesine yol açıyor. Bu durum da, cilt hücrelerine yeterli besin maddesinin taşınmasını engelliyor” diyerek yeterli su alımının önemine değindi.

Saçlarınızın dökülmesine bu tariflerle dur deyin


Demir bakımından zengin yeşil sebze ve meyvelerin saç dökülmesi karşısında etkili olduğunu belirten Aksoy, saç dökülmelerinin bir diğer nedeni olan stresi önlemek için de kırmızı sebze ve meyvelerle birlikte muz tüketilmesini öneriyor. Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy'un verdiği alkolsüz sebze-meyve kokteyl tarifleri, saçlardan başlayarak tüm vücuda sağlık katıyor.

İşte alkolsüz sebze-meyve kokteyl tarifleri...

Yeşil alkolsüz sebze-meyve kokteyli


1 avuç donmuş ıspanak
1 demet maydanoz
3-4 adet salatalık
1 yeşil elma
1/2 bardak su

Hazırlanışı: Katı malzemeleri blender veya katı meyve sıkacağından geçirdikten sonra suyla karıştırın.

Strese karşı kırmızı alkolsüz sebze-meyve kokteyli


1 küçük boy haşlanmış pancar
1 küçük boy muz
1 avuç karadut
1 bardak su

Hazırlanışı: Katı malzemeleri blender veya katı meyve sıkacağından geçirdikten sonra suyla karıştırın.

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Instagram’ın yeni makyaj trendleri


Makyaj-Yaparken-Işık-Teknikleri-Nasıl-Kullanılır
Fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram, makyaj meraklıları için adeta bir hazine. Makyaj sanatçıları ve uzmanları, yeni keşfettikleri teknikleri takipçileriyle paylaşarak yepyeni trendleri belirliyor.
Son günlerde ise güzellik trendleri arasına yenileri eklendi.

28 Ağustos 2016 Pazar

Saçlarınızı zeytinyağıyla besleyin

saclari-canlandirmak
Suna Dumankaya'dan saçlarınızı besleyecek doğal karışım...
Dört çorba kaşığı zeytinyağını, bir yumurtanın sarısı, iki çorba kaşığı bal, bir çorba kaşığı keten tohumu yağı ve bir çay kaşığı elma sirkesiyle karıştırıp saçlarınızın diplerinden uçlarına doğru masaj yaparak sürün. Ardından başınızı streç filmle sarın ve en az dört saat böyle kalın. Sonrada yıkanın. Bu formülden haftada bir yararlanırsanız saçlarınız toparlanacaktır.

26 Ağustos 2016 Cuma

Son trend: Karındaki yağlarla kalça şekillendirme

kalca-sekillendirme
Karın ve kalçaların ideal bir şekilde biçimlenmesi için diyet ve egzersiz yapan çok fazla insan var. Fakat uygulanan bu program çoğu zaman istikrarlı bir şekilde devam ettirilemediği için ve özellikle bu bölgelerdeki yağların oldukça inatçı bir yapıda olması, çoğu insanın estetik cerrahiden yardım almasıyla sonuçlanıyor.

Yağ transferi ile bu ideal görüntüyü verebildiklerini söyleyen Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur: "Burada yapılan işlem, hem düz bir karına, hem de ince bir belle orantılandırılmış yuvarlak kalçalara sahip olmanızı sağlıyor. Çoğu zaman egzersiz ve uygulanan diyet programından bıkanlar ve hatta ne kadar spor yaparsa yapsın, vücut anatomisinden ötürü istediği beden formuna kavuşamayanlar, estetik cerrahiden faydalanabilirler” dedi.

Sadece yağların yeri değişiyor ve şekilleniyor


"Beden şekillendirme uygulamasının içinde 2 farklı operasyonu bir arada yapıyoruz. Öncelikle liposcupture tekniği ile bel ve karın bölgesinden fazlalık yağları alıyoruz. Fakat bu yağ alımını kendi geliştirdiğim Cihantimur Yağ Transfer sistemi ile yapılıyor. Amaç yağları hava almadan, daha fazla, yaşayan ve sağlıklı kök hücre ile transferini sağlamak. Çünkü transfer edeceğimiz yağın içindeki kök hücreleri canlı bir şekilde transfer edersek, bunlar nakledildikleri yerde yaşamaya devam edereler. Ardından bu toparlanan yağ, popo bölgesine transfer edilir. Popo şekillendirilir ve operasyon tamamlanır” ifadesinde bulunan Cihantimur, kök hücrenin ayrıca transfer edildiği bölgenin cilt dokusunu da pürüzsüz hale getirdiğini ve zaman içinde erimeden hayatına devam ettiğini de açıkladı.

Karın bölgesinde çok fazla yağ varsa


" Eğer hastanın karın bölgesinde çok fazla yağ varsa, yapacağımız liposcupture operasyonu sonrasında deride gevşeme yaşanabilir. Bu tarz durumlarda izlediğimiz yol ise, aldığımız yağ ile popo büyütme yaptıktan sonra, en son olarak içi boşalan deri fazlalığını uzaklaştırmak olacaktır. Bunun için hastaya karın germe de yapıyoruz. Tüm bu uygulamalar sonrasında hastanın yıllarca spor ve diyetle başaramadığı, muazzam gergin bir karın, orantılı, ince bir bel bölgesi ve kıvrımlı kalçalara sahip olması sağlanıyor” diyen Cihantimur, tüm bu uygulamaların tek seans altında yapılabildiğini de belirtti.

25 Ağustos 2016 Perşembe

Kuru saçlara iyi gelen 3 doğal yöntem

sac-bakimi_133230193369
Saçınızı sık sık güneş ve toza maruz kalıyor. Ayrıca içinde kimyasallar bulunan saç ürünleri kullanıyorsunuz. Bunlar yetmiyormuş gibi pamuk yastık kullanarak klorlu su, şampuan, kalıtım problemleri, yetersiz beslenme, dehidratasyon, klimalar, aşırı yıkama gibi faaliyetler nedeni ile saç diplerinde bulunan yağ bezeleri kurumaya başlıyor. Bunun sonucu olarak da saçlar parlaklığını kaybediyor, kepek oluşuyor, kırılmalar başlıyor ve kafa derisinde kaşıntı oluşuyor.

Siz de kuru saçlara sahipseniz saçlarınızı nemlerdirmek için bu yöntemleri uygulayabilirsiniz...

Kuru saçlar için doğal yöntemler


Sütlü saç bakımı

Süte bir pamuk batırın ve kafa derisinin üzerinde uygulayın. Bir saat bekletin ve sonra iyice yıkayın.

Alternatif olarak, yumurta sarısı, yarım çorba kaşığı zeytinyağı ve şekeri karıştırın. Bunu bir kenarda saklayın. Süte bir pamuk batırın ve kafa derisi üzerine uygulayın. 15-20 dakika tutun. Şimdi hazırlanan yumurta karışımını uygulayın ve 30 dakika boyunca bekletin. Ardından ılık suyla yıkayın.

Yumurtalı saç bakımı

Yumurta, kuru saçların sorunlarını çözmektedir. Yarım fincan zeytinyağı ile 2 yumurtayı karıştırın ve kafa derinize uygulayın. Bir saat tutun ve daha sonra yumuşak bir şampuan ile durulayın.

Alternatif olarak, doğrudan kafa derisi üzerine yumurta beyazını uygulayabilirsiniz. 1 saat saçınızda bırakın ve daha sonra yumuşak bir şampuan ile yıkayın.

Diğer bir alternatif; 3 yumurta, 2 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı veya zeytinyağı, 1 yemek kaşığı limon suyu ve balı karıştırın. 30 dakika boyunca kafa derisi üzerinde bu karışımı tutun ve daha sonra ılık suyla yıkayın.

Hindistan cevizi yağlı saç bakımı

Kafa derinize Hindistan cevizi yağı ile masaj yapın ve bir gece bekletin. Parlak ve güzel saçlar için sabah yıkayın.

Alternatif olarak, Hindistan cevizi yağı ve zeytin yağını karıştırın. Bu karışımla saçlarınıza masaj yaparak uygulayın. Bir gece bekletin. Sabah saçınızı şampuanla yıkayın. Böylece kuruluk ve kaşıntıyı önlemiş olacaksınız.

22 Ağustos 2016 Pazartesi

Uzun ve mutlu evliliğin sırrı: Karşılıklılık ilkesi

evlilik
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a göre, evrendeki gizli psikolojik kanunlardan biri olan ‘karşılıklılık’ ilkesi evlilik için de geçerli. “İyi bir evlilik için ciddi bir bedel ödenmesi gerekir” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Eşimle nasıl mutlu olurum, birbirimizin ihtiyaçlarını nasıl anlar ve gideririz? sorusu yaşam felsefesi haline gelirse zorluklar aşılacak ve eşler yollarına mutlu bir şekilde devam edecektir ” dedi.

21 Ağustos 2016 Pazar

Yeni trend: Karındaki yağlarla kalça şekillendirme

kalca-sekillendirme
Karın ve kalçaların ideal bir şekilde biçimlenmesi için diyet ve egzersiz yapan çok fazla insan var. Fakat uygulanan bu program çoğu zaman istikrarlı bir şekilde devam ettirilemediği için ve özellikle bu bölgelerdeki yağların oldukça inatçı bir yapıda olması, çoğu insanın estetik cerrahiden yardım almasıyla sonuçlanıyor. Yağ transferi ile bu ideal görüntüyü verebildiklerini söyleyen Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur: " Burada yapılan işlem, hem düz bir karına, hem de ince bir belle orantılandırılmış yuvarlak kalçalara sahip olmanızı sağlıyor. Çoğu zaman egzersiz ve uygulanan diyet programından bıkanlar ve hatta ne kadar spor yaparsa yapsın, vücut anatomisinden ötürü istediği beden formuna kavuşamayanlar, estetik cerrahiden faydalanabilirler” dedi.

Sadece yağların yeri değişiyor ve şekilleniyor


"Beden şekillendirme uygulamasının içinde 2 farklı operasyonu bir arada yapıyoruz. Öncelikle liposcupture tekniği ile bel ve karın bölgesinden fazlalık yağları alıyoruz. Fakat bu yağ alımını kendi geliştirdiğim Cihantimur Yağ Transfer sistemi ile yapılıyor. Amaç yağları hava almadan, daha fazla, yaşayan ve sağlıklı kök hücre ile transferini sağlamak. Çünkü transfer edeceğimiz yağın içindeki kök hücreleri canlı bir şekilde transfer edersek, bunlar nakledildikleri yerde yaşamaya devam edereler. Ardından bu toparlanan yağ, popo bölgesine transfer edilir. Popo şekillendirilir ve operasyon tamamlanır” ifadesinde bulunan Cihantimur, kök hücrenin ayrıca transfer edildiği bölgenin cilt dokusunu da pürüzsüz hale getirdiğini ve zaman içinde erimeden hayatına devam ettiğini de açıkladı.

Karın bölgesinde çok fazla yağ varsa


"Eğer hastanın karın bölgesinde çok fazla yağ varsa, yapacağımız liposcupture operasyonu sonrasında deride gevşeme yaşanabilir. Bu tarz durumlarda izlediğimiz yol ise, aldığımız yağ ile popo büyütme yaptıktan sonra, en son olarak içi boşalan deri fazlalığını uzaklaştırmak olacaktır. Bunun için hastaya karın germe de yapıyoruz. Tüm bu uygulamalar sonrasında hastanın yıllarca spor ve diyetle başaramadığı, muazzam gergin bir karın, orantılı, ince bir bel bölgesi ve kıvrımlı kalçalara sahip olması sağlanıyor” diyen Cihantimur, tüm bu uygulamaların tek seans altında yapılabildiğini de belirtti.

20 Ağustos 2016 Cumartesi

Volümetrik yüz germe ile daha genç görünüm

volumetrik-yuz-germe
Akıp giden yıllar, yer çekimi, güneş ışığı ve menopoz, bir zamanlar Yunan heykellerine benzeyen en güzel yüzleri bile yaşlandırıyor! Yıllara yenik düşmek istemeyenler için ise doğru yöntemle yapılan yüz germe ameliyatları kurtarıcı oluyor. Volümetrik yüz germe ameliyatlarıyla 'germe' ve 'dolgu' birlikte yapılarak, yüzün gençleşmesi sağlanıyor.

Yaşlanan yüzleri gençleştirmede temel hedefin, yüzün dolgunluğunu dengeli bir şekilde yeniden restore etmek olduğunu vurgulayan Türkiye İş Bankası iştiraklerinden Bayındır Sağlık Grubu bünyesinde hizmet veren Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi, Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Erçöçen, yüz yaşlanmasının nedenlerini ve çözüm yollarını anlattı:

· Yer çekiminin oyunu: Yüz yaşlanması; üstteki derinin kırışıklıkları ve alttaki destekleyici yumuşak dokular (yağ, kas ve fasya) ile iskelet yapısının (kemikler ve dişler) üç boyutlu değişiklikleri sonucunda kendini gösterir. Yüz yaşlanmasında etkili olan en önemli faktörler; yer çekimi, iskelet değişiklikleri, cilt altındaki yağ dokusunun yer değiştirmesi ve kaybı, hormonal düzensizlikler(menopoz), kronik güneş ışığına maruz kalma ve sigara gibi alışkanlıklar. Diğer etkili olan faktörler ise; stres, beslenme bozuklukları, iş alışkanlıkları, ilaç alışkanlıkları ve kronik süreğen hastalıklar.

· Akıp giden yılların izi: Yüz yaşlanmasıyla birlikte ortaya birtakım görünüm değişiklikleri çıkıyor. Yüzün dolgunluğunun azalması, ilerleyici kemik hacmi kaybı, doku elastikiyetinin kaybı ve yer çekiminin etkisiyle yüzde yaşlı yüz görünümü kendini belli etmeye başlıyor. Her ne kadar yüz bir bütün olarak ele alınsa da, ortaya çıkan yapısal değişiklikler ve uygulanacak girişimlerdeki farklılıklar dolayısıyla yüzü üç bölümde değerlendirmek gerekiyor:

· Şakaklara kar yağmasın: 1. Üst Yüz: Alın, kaş, şakak ve üst göz kapaklarında cilt altı dolgunluğun kaybı, üst yüzdeki yaşlanmanın ilk belirleyicisi. Özellikle göz çukurlarının üst ve alt kemik kenarlarının belirginleşmesiyle ve uzun süreli kaş çatmaya bağlı dikey ve yatay alın çizgilenmeleri, kırışıklıkları artıyor. Şakaklarda ve kaşların dış kenarlarındaki destek dokusu kaybıyla kaşlarda düşüklük meydana geliyor. Üst göz kapağı destek dokularının incelmesi ve cilt elastikiyetinin azalmasıyla üst göz kapağı kırışıklıkları, katlantıları ve torbalanmaları belirginleşiyor.

· Gözer yaşın aynasıdır: 2. Orta Yüz: Yanakların çıkıntılığının kaybı, yanaklardaki dolgunluğun azalması, alt göz kapaklarındaki yumuşak doku desteğinin zayıflaması, kas dinamiğinin artmasıyla kazayağı 'crow's feet' deformitesi belirginleşiyor. Alt göz kapağındaki hacim kaybı, gözyaşı oluğunun 'tear-through' derinleşmesine, alt göz kapağında torbalanmaya ve göz çevresi cildinde koyulaşmaya yol açıyor. Burunda kıkırdaklar arasındaki bağ dokusu desteğinin azalmasıyla, burun uzunluğunda artış görünümü ve burun ucunda basıklık gelişiyor. Böylece alın ile burun kökü arasındaki dolgunluğun kaybı çok belirginleşiyor.

· Kuğu gibi boyun mazi olmasın: 3. Alt Yüz: Alt yüzde derinin gevşekliğinin artışı, ağız çevresi ve yanaklardaki yağ dokularının azalması, alt çene kemiğinde hacim kaybının etkisiyle alt çene konturunun bozulmasına yol açıyor. Yanak yağ yastıkçıklarının destek dokusunu kaybetmesiyle ve alt çene kenarlarına kadar inmesiyle yanak torbaları 'jowl' oluşuyor. Çene altı tükürük bezlerinin sarkıklığı da bu deformitenin belirginleşmesine yol açıyor. Ayrıca çene altı yağ yastığının artışı ve sarkıklığı ile boyun platizma kasının alt yüz dokularını aşağı çekmesiyle 'hindi boynu' görünümü belirgin hale geliyor. Gırtlak yapılarının sarkıklığı buna eşlik ettiğinde çene-boyun açısı düzleşiyor.

Dengeli yüz germe ile yıllara meydan okuyun


· Doğru yöntemle gerdirin: Yüz gençleştirmede temel hedef, yüzün dolgunluğunun dengeli bir şekilde yeniden restore edilmesi. Geleneksel yüz germe ameliyatları; genellikle cildin elastikiyet kaybı ile ortaya çıkan cilt sarkıklığı ve torbalanmalarına odaklanırken, yüzde yaşlanmayla ortaya çıkan yumuşak doku kaybı, kontur düzensizlikleri ve dolgunluk kaybının giderilmesi mümkün olmuyor. Güncel yaklaşımlar, cildi germek ve fazla deriyi çıkarmaktan ziyade, derin yumuşak dokulara müdahale ederek, yer değiştiren yapıların anatomik olarak restorasyonu, hacim kayıplarının giderilmesi, kas dinamiğine modifikasyonlar uygulamak şeklinde gerçekleşiyor.

· Germe ve dolgu birlikte: Yüzde yaşlanmanın etkilerinin giderilmesinde güncel ve en akılcı yaklaşım, yüzün üst, orta ve alt bölgelerine aynı anda bölgesel farklılıkları gözeterek uygulanan, germe 'lifting' ve dolgu 'filling' şeklindeki Volümetrik Yüz Germe ameliyatı.

· Yağ fazlalığı da işe yarar: Volümetrik yüz germe ameliyatlarında, derin SMAS lift ile yer değiştiren anatomik yapıların eski yerlerine taşınması ve buna bağlı oluşan deformitelerin kalıcı olarak giderilmesi hedefleniyor. Ayrıca, vücudun yağ fazlası olan bölgelerinden elde edilen yağ greftleriyle hacim kaybı olan bölgelerin restorasyonu ve kontur düzensizliklerinin giderilmesi ile üst ve alt göz kapaklarına yönelik girişimler de eş zamanlı gerçekleştiriliyor.

· Yağ yoksa dolgu var: Yağ grefti alınması mümkün olmayan olgularda, geçici/kalıcı dolgu maddeleri ile hacim kayıpları giderilebiliyor. Özellikle iskelet yetersizliği belirgin olan durumlarda, yanak-elmacık bölgesi ile üst ve alt çeneye protezlerle kontur düzeltme girişimleri eş zamanlı uygulanabiliyor.

· Torbalarla vedalaşın: Yüz germe ameliyatı ile birlikte özellikle çene altındaki, yanaklardaki aşırı yağlanma veya torbalanmayı gidermek mümkün. Aynı zamanda yüz bölgesinde anormal yağ dağılımını düzeltmek amacıyla çok ince kanüller yardımıyla yağ alma (microliposuction) işlemi yapılarak yüze üç boyutlu yeni bir görünüm de kazandırılabiliyor.

· Hindi boynundan kurtulun: Boyundaki yaşlanmayı gidermek için çene altında platizma kasına yönelik girişimler, ilerlemiş olgularda ise boyun germe ameliyatı girişime dahil edilebiliyor.

Yüz yaşlanmasına karşı neler yapabilirsiniz


· Yeryüzünde hiçbir şey yer çekiminin etkisinden bağımsız değil, dolayısıyla yüz ve boyunda sarkıklığa yol açabilecek aşırı kilo alma ve yağlanmadan korunmak için dengeli beslenme ve egzersiz çok önemli.

· Yaşla beraber, çenelerde diş kayıpları, menopoz ve andropoz etkisiyle yüz iskeletinde ortaya çıkabilecek hacim kayıplarını önlemek için dişlerin korunması ve erken implant/prostetik restorasyonu, hormon, vitamin ve eser elementlerin replesmanı da önem taşıyor.

· Yüz cildinde en önemli değişiklik ve hasara yol açan güneş ışığından UVA-UVB koruyucu (tercihen SPF 30+) kremlerle korunmanın hayat boyu uygulanması ve alışkanlık haline getirilmesi, cildin kurumasına karşın (pahalı kozmetiklerden kaçınarak) sadece nemlendirici kremler yeterli oluyor.

Ayrıca yüz mimik kaslarının dinamizmini etkileyen stressten uzak durmak gerekiyor. (yılda 6 ay aralıklarla 1-2 defa Botulinum toksin uygulamaları bunda oldukça etkili), sigara ve alkol gibi alışkanlıkların terk edilmesi ve varsa kronik süreğen hastalıkların da tedavi edilmesi gerekiyor.

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Hindistan cevizli ve naneli dudak balmı yapılışı

evde-dudak-bakimi-nasil-yapilir
Dudaklarınızın çok kuruduğundan mı şikayetçisiniz?
İşte size evde yapabileceğiniz doğal dudak balmı yapılışı...

Malzemeler
2 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı
1 yemek kaşığı rendelenmiş balmumu
1 çay kaşığı E vitamini
Birkaç damla nane yağı

Nasıl hazırlanır
Hepsini eritin ve karıştığından emin olduğunuzda küçük kaplara koyun. Doğal dudak bakım kreminiz kullanıma hazır.

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Cilt güzelliğiniz için en iyi 25 öneri


cilt-beyazlatma
Cildinizi bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil. Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen tüylere karşı sürekli savaşmalısınız. İyi haber, hayatınız boyunca 1000 kere yeni cilt katmanı üretiyor olmanız. Böylece cildinizin pürüzsüz ve parlak olabilmesi için elinize birçok şans geçmiş oluyor.

12 Ağustos 2016 Cuma

Siyah noktaları üzümle yok edin

siyah-nokta
Yüzünüzün herhangi bir yerinde ısrarla çıkan siyah noktalar sizi rahatsız ediyorsa Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya'nın bu formülünü deneyebilirsiniz.

Hazırlanışı: 1'er tatlı kaşığı taze sıkılmış ananas suyu, üzüm suyu, okaliptüs yağı, kabak çekirdeği yağı, havuç yağı ve 1.5 çorba kaşığı kili iyice karıştırın. Bu karışımı yüzünüze sürün ve yaklaşık 15 dakika kadar bekletin. Karışımı ovarak çıkardıktan sonra yüzünüzü yıkayın. Bu etkili formülü haftada 3 kez uyguladığınız takdirde o inatçı siyah noktalardan kurtulduğunuzu göreceksiniz.