Cildinizi bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil.
Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen
tüylere karşı sürekli savaşmalısınız. İyi haber, hayatınız boyunca 1000
kere yeni cilt katmanı üretiyor olmanız. Böylece cildinizin pürüzsüz ve
parlak olabilmesi için elinize birçok şans geçmiş oluyor.
İşte dermatoloji uzmanları tarafından yapılan araştırmalara göre 25 cilt bakım önerisi:
Soya sütü için
Kırışıklıklardan şikâyetçiyseniz, süt başınıza daha fazla bela
açabilir. Yapılan üç büyük araştırma sonuçlarına göre fazla süt tüketen
ergenlik çağındaki gençlerin akne problemlerinin arttığı saptanmış. İnek
sütünde doğal olarak üreyen hormonların suçlu olabileceğini söyleyen
araştırmacılar, 20’li ve 30’lu yaşlardaki kadınların da aynı şekilde bu
hormonlara duyarlı olduklarını sözlerine ekliyor. “
Eğer süt içmeyi çok seviyorsanız ve sivilce probleminiz varsa sütü azaltmanın faydasını görürsünüz” diyen bu konudaki araştırmaların öncülüğünü yapan Onkoloji Uzmanı Clement Adebamowo. Sözlerine şu cümleyi ekliyor:
“Soya sütü gibi alternatif süt çeşitlerini tüketin.”
Tüylerle savaş
Tüylerden acısız kurtulma vaatleri internette dolasan para tuzağı
e-postalar ne kadar mantıklı geliyorsa, o kadar inandırıcı olabiliyor.
Ancak yapılan araştırmalara göre Eflornitin hidroklorid, reçete ile
satılan Vaniqa adıyla satışa sunulmuş kremin, çene ve üst dudak
bölgesindeki tüyleri yüzde 60 oranında azalttığı kanıtlanmış. Farklı iki
araştırmada ise lazer yöntemiyle beraber uygulandığında tek başına
kullanımına oranla daha etkili olduğu kanıtlanmış.
Cilt güzelliğine aspirin etkisi
Avustralya’da bulunan Oueensland Tıbbi Araştırmalar Fakültesi’nde
yapılan bir araştırmanın sonucuna göre düzenli olarak, aspirin dahil,
ağrı kesici kullanan insanlarda skuamöz hücreli karsinom (cilt
kanserinin genel hali), üretme riskinin daha düşük olduğu saptanmış. Bu
kanıt sadece cildinizi korumak için sürekli hap içmeyi doğrulamıyor olsa
da, “Nasıl olsa geçer” dediğimiz ağrıların üzerine eğilmemiz için bir
sebep daha ortaya koyuyor.
Kızarıklıktan kurtulun
ABD’de yaşayan yaklaşık 14 milyon insanda rosacea isimli bir hastalık
bulunuyor. Hastalığı alkol, baharatlı yiyecekler, antrenman ve güneş
ışınları tetikliyor. Yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer bir
deri hastalığı olan rosacea, yarattığı kırmızı ciltle oldukça sağlıksız
bir görüntü oluşturuyor. Araştırmacılar, bu hastalıktan yakınan
insanların, yüzlerini bakım fırçasıyla yıkadıkları zaman ciltlerinin
rahatladığını gözlemlemiş. Teoriye göre, fırça kullanımı cildi hafifçe
soymak için kullanılan bakım ürünlerinin deriye daha kolay nüfuz
etmesini ve kızarıklığa neden olan yanmayı ortadan kaldırıyor.
Doğal olanı tercih edin
Ortalık “doğal” ve “organik” olduklarını iddia eden cilt bakım
ürünlerinden geçilmiyor. Eğer çevresel etmenler ve saflık oranları senin
için önemliyse, Avrupa’da yapılan ürünleri tercih etmelisiniz.
Denizaşırı ticaret yapan şirketler, yaptıkları ekolojik açıklamalarında
az miktarda kullandıkları bileşenlerin kökenlerini araştırarak bu
ürünleri anavatanlarından temin ettiklerini söyledi. Bu markalara bir
kaç örnek: Lavera, Waleda ve Dr. Hauschka Skincare. ABD’de üretilen
ürünlerde National Products Association’ın yeni Natural Seal (doğal
damgası)’ına bir göz atın; ürünü oluşturan bileşenlerin yüzde 95
oranında doğal ve insan sağlığını tehdit edebilecek riskler taşımadığını
belgelendiriyor.
Göz kremi kullanın
Vücudun her bir bölümü için farklı farklı kremler kullanmak her ne
kadar masraflı olsa da pek de karşı koyamadığımız bir durum. Gerçekten
gözleriniz için ayrı bir kreme ihtiyacınız var mı? Aslında evet, var.
Fusco’ya göre “Göz çevresindeki cilt dokusu hassastır ve nazikçe
ilgilenilmeye ihtiyacı vardır”. Göz kremleri, retinol, AHA ve glikolik
asit gibi yüz için tasarlanmış daha az tahriş edici bileşene sahiptir.
Dolayısıyla en azından göz çevresi bakımı için paraya kıymanız
gerekecek. Emin olun yaşınız ilerlediğinde iyi ki yapmışım diyeceksiniz.
Güneş kremi ve fondöten kullanımı
“Yüzünü UV ışınlarından koruyabilmek için en az bir çorba kaşığı 30 koruma faktörlü güneş kremini yüzüne boca etmelisin”
diyor Dermatoloji Uzmanı Sara Marchese Johnson. Ancak kim bu kadar çok
losyonu yüzüne sürmek ister ki? Daha kolay bir çözüm için yüzünüze bir
kat güneş kremi sürdükten sonra üzerine güneş koruması içeren fondöten
veya çinko, titanyum gibi doğal UV ışınlarını engelleyen mineraller
içeren bir pudra uygulayın. Böylece güzel görünmekten de ödün vermemiş
olursunuz.
Ayak bakımı
Pürüzsüz ve güzel bacaklar hiç kuşkusuz seksi bir görünüm sağlar ve
her kadının hayalinde kusursuz bacaklar yer alır. New York Üniversitesi
Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doris Day,
“Diz altında
bulunan kesikler, yara izleri ve sıyrıkların iyileşmesi uzun zaman alır
ve mikroplar için kolay giriş yolu oldukları için enfeksiyon kapmaya
eğilimli olabilir” diyor. Sürdüğünüz nemlendirici kremden
gelen bakteriler bacaktaki küçük çiziklerden vücudunuza girer. Bu
çizikleri engellemek için nemlendirici şeritleri olan bir jilet
kullanmayı tercih etmelisiniz. Pedikür yaptırmadan iki ya da üç gün önce
bacaklarınızı tıraş etmemeye özen göstermelisiniz çünkü güzellik
salonlarında kullanılan ayak havuzları, bakterilerin yaşadığı bir yuva
olabiliyor.
Cilt kremi seçimi
Ortalama bir yetişkin günde en az yedi farklı cilt ürünü kullanıyor:
Temizleyici, tonik, nemlendirici, gözaltı kremi, vücut losyonu, peeling
ve serum. Ne çok şey! Aşırı yükleme yapmamak ve tahrişi önlemek için,
Journal of Cosmetic Dermatology’nin Genel Yayın Yönetmeni Zoe Diana
Draelos, kullanılan cilt bakım ürünlerinin en fazla 10 bileşenden
oluşmasını tavsiye ediyor. Bir ürünün içinde ne kadar az bileşen varsa o
kadar az probleme neden olur.
“Kullandığın her cilt bakım
ürünü arasında en az beş dakika bekle. Aksi takdirde bir önceki
uygulamanın etkisini azaltmış olursun” diyor Fusco.
Sabahki cilt bakım rutinini zamana yayın; böylece kullanılan serum en
sevdiğiniz sabah programının son saatine kadar cildinize iyice nüfuz
etmiş olsun.
Yastık kılıfınızı değiştirin
Uyuduğunuz zaman losyonlar, saç jelleri ve yağlar, vücudunuzu
terletir, çarsaflarınız kirlenir. Miami Üniversitesi Dermatoloji Kliniği
Öğretim Üyesi Kenneth Beer, çarşafların haftada bir yıkanmasını
öneriyor. En azından, gözenekleri tıkayan bakterilerden uzak durmak için
yeni bir yastık kılıfı geçirebilirsiniz.
Domates mucizesi
Yakın zamanda İngilizler tarafından yapılan bir araştırmaya göre,
günde beş çorba kaşığı domates püresi yiyen denekler, yemeyenlere oranla
daha hafif güneş yanıklarına maruz kaldı. Araştırmacılara göre
domateste bulunan doğal ve güçlü bir antioksidan olan likopen, kalkan
görevi yaparak bizi güneşten koruyor (ipucu: Domatesleri pişirmek vücut
tarafından besleyici maddelerin daha kolay emilmesini sağlar). Favori
domatesli yemeğinizden yemeniz için güzel bir neden daha sunuyoruz ancak
bu, SPF korumalı kreminizi bırakabileceğiniz anlamına gelmiyor.
Otobronzan kullandıktan sonra dikkat
2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre otobronzan kullandıktan
sonra sekiz saat boyunca tenimiz, güneş ışınlarından kaynaklanan serbest
radikallerin neden olduğu zarara aşırı duyarlı oluyormuş.
Araştırmacıların cilt örneklerine uyguladıkları otobronzanlarda bulunan
ana madde dihidroksiaseton (DHA), güneş ışınlarına maruz kalındığında
birkaç dakika içinde serbest radikallerin oranını arttırmış (ürün
uygulanmayan cilt örneklerinden yüzde 180 oranında daha fazla).
Otobronzanların içinde yer alan bir başka etken madde olan eritüloz da
ciltte aynı etkiyi yarattı. Araştırmacılar bronzlaştırıcının ciltle
etkileşmeye başladığında serbest radikallerin UV ışınlarına maruz
kaldığı zaman ortaya çıkan bir kimyasalı oluşturduğundan şüpheleniyor.
En iyisi otobronzanı uyguladıktan sonra en az 12 saat güneş ışınlarından
uzak durun.
Güneş kremi kullanımı
“Ne kadar yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanırsam o kadar
iyi korunmuş olurum” diye düşünebilirsiniz ancak bu çok yanlış bir
yaklaşım. 15 koruma faktörlü bir güneş kremi UVB ışınlarından yüzde 94
oranında koruma sağlarken SPF 30 bu oranı yüzde 98’e kadar arttırır. 50
koruma faktörlü kremleri inceleyecek olursak fazladan sadece yüzde bir
oranında koruma sağladıklarını görürsünüz.
Uyumadan önce bakım yapın
Her gün düzenli olarak şekerleme yapıyorsanız cildinde hasarlar
meydana gelmeye başlar. Uyku sırasında salgılanan hormonlar, yağ içeren
salgıları arttırır ve 14 saatin sonunda bronz bir heykel gibi parlıyor
olursunuz. Yağlı cilt tipine sahip olanlar yatmadan önce uygulayacakları
gece bakımı sayesinde akne ve yağ çizgileriyle savaşabilir.
Sigarayı bırakın
İçtiğiniz sigara miktarı arttıkça cildinde oluşacak değişiklik
üzerine işte yeni bir bilgi daha: 2007 yılında yapılan bir araştırmada
sigara içmek vücudun güneş görmeyen yerlerini dahi ciddi şekilde
yaşlandırıyor. Sigara içenlerin içmeyenlere oranla kolların iç kısımları
gibi UV ışınlarına maruz kalmayan yerlerinde daha fazla belirgin
kırışıklığa sahip olduğu kanıtlanmış. “Görünen o ki sigara içmek
yaşlanmayı hızlandırıyor” diyor bu konudaki araştırmalara öncülük eden
Mischigan Üniversitesi Dermatoloji Uzmanı Doçent Rosi Helfrich.
Çikolata tüketin
Yapılan araştırmalara göre birkaç parça siyah çikolata (sütlü
olanları çok fazla seker ve yağ içeriyor) tüketmek, içeriğindeki
flavonoller, UV ışınlarını emen ve ciltteki kan akışını hızlandıran
koruyucu bileşen yardımıyla cildi koruyor. Bir araştırmada, 12 hafta
boyunca her gün flavonoid bakımından zenginleştirilmiş kakao tüketen
kadınların ciltlerinin daha yumuşak ve güneşe karşı yüzde 25 oranında
daha az hassas duruma geldiği gözlemlenmiş.
Doktorunuzu iyi seçin
Güvendiğiniz doktorunuza kusur bulmaya çalışmıyoruz ama dermatoloji
uzmanları hangi tümörlerin zararsız hangilerinin ise endişe verici
olduğunu bulma konusunda çok iyiler. Journal of General Internal
Medicine’de yayımlanan bir habere göre, dermatoloji uzmanlarının aile
hekimlerine göre anormal cilt tümörlerini belirleme konusunda belirgin
biçimde daha doğru saptamalar yaptıkları bulunmuş. Aslında, dermatoloji
cerrahlarının yüzde 90’ından fazlası geçtiğimiz sene içinde dermatoloji
uzmanı olmayan doktorlar tarafından gözden kaçmış veya yanlış tanı
konmuş bir ya da daha fazla cilt kanseri vakasıyla karşılaşmıştır.
Melanoma, en ciddi cilt kanseri çeşidi, 20 ile 39 yaş arasındaki en
yaygın üçüncü kanser tipidir. Hemen cildinizi kontrol ettirmek için iyi
bir dermatoloji uzmanına koşun.
Sakinleştirici kullanın
Daha fazla endişelenmeniz anlamına gelmiyor ancak stres gerçekten
cilt rengini bozabiliyor. İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’ndeki
araştırmacılar, denekleri, birçoğumuz için yapılması çok zor olan bir
stres testine tabi tutmuş: Seyirci önünde konuşma yapmak. Konuşma
öncesinde ve sonrasında, katılımcıların kalçalarından deri örnekleri
alınmış ve hücresel faaliyetler karşılaştırılmış. Gergin ciltteki
bağışıklık sistemi düzenleyici hücrelerde, yüzde 16,4 oranında düşüş
saptanmış. Diğer bir araştırmada ise stresin akneleri kötüleştirdiği
kanıtlandı. Eğer çok baskı altında hissediyorsanız, cildinize daha çok
özen göstermelisiniz.
Kızartmalardan uzak durun
Bir grup araştırmacı, 12 hafta boyunca akneli cilde sahip 23 kişiyi
yüksek protein-düşük glisemik indeks diyetine tabi tuttu. Sonucu tahmin
edin bakalım. Ciltlerindeki akne sorunu çok daha iyiye gitti. Deneklerin
yüzde 22’sinde daha az lekelenme görüldü. Yüksek-karbonhidrat diyeti
uygulayanlarda ise bu oran yüzde 14’te kaldı (Bonus: Düşük-karbonhidrat
diyeti uygulayanların hepsi kilo verdi!). Araştırmacılar kilo kaybının
mı yoksa diyetsel değişikliğin mi buna yardımcı olduğunu kesin
söyleyemese de, görünen o ki beslenme, cilt yapısında çok önemli bir rol
oynuyor. Yağsız proteinden bol bol tüketirken, yüksek glisemik indeksli
besinleri azaltın (örneğin nişastalı kızartmalar ve şekerlemeler).
Duş alın
“Terlediğimiz zaman vücut daha fazla sebum (yağlı gözenek-tıkayıcı salgı) üretir”,
diyor Dermatoloji Uzmanı Audrey Kunin. Öğle vakti yapılan bir
antrenmandan sonra sakın duştan kaçmaya çalışmayın. Bakteriler ter ve
yağdan beslenmeye bayılır. Eğer duş almazsanız onlara eşsiz bir ziyafet
sunmuş olursunuz. Terlemeye neden olan her etkinlikten sonra kendinizi
soğuk su ve yağ temizleyici glikolik ya da salisilik asit içeren bir duş
jeline teslim edin.
Pahalı diye almayın
Mükemmel Cildin Yeni Bilimi kitabının yazarı Fotobiyoloji Uzmanı Daniel B.Yarosh’a göre:
“Süslü
püslü bileşenlerden oluşan pahalı yüz temizleyicilerine servet
harcamaya gerek yok. Onlar bir dakikadan daha az süre cildinde kalıyor
ve bu kadar kısa süre içinde doğru düzgün çalışmaları mümkün değil.”
Bazı fiyatı yüksek temizleyiciler, cilt yüzeyinde tahrişe neden
olabiliyor. İşe ucuz yüz temizleyicilerini deneyerek başlayın. Her
ikisinin de kir, yağ ve ölü deri hücrelerini cildin doğal yağ dengesini
bozmadan temizlediğini göreceksiniz.
Dudaklarınızı koruyun
UV ışınlarına karşı koruyucu içeren dudak kreminden bahsediyoruz,
koyu kırmızı ve yapış yapış dudak parlatıcısından değil. Dudaklar, göz
çevresi ve göğsün üst bölümü gibi vücuttaki en ince deri tabakasına
sahiptir. Dolayısıyla ekstra korumaya ihtiyaç duyar. Amerikan
Dermatolojik Cerrahi Birliği’nin yaptığı bir araştırmada katılımcıların
sadece yüzde 47’sinin UV koruyucu içeren dudak kremi kullandığını
saptamış. Bu kötü haber çünkü Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi
Dermatoloji uzmanlarından Erin Welch’e göre dudaklardan kaynaklanan cilt
kanseri tipi yayılma riski en yüksek olanı.
A ve C vitaminleri tüketin
Organik ürünler satan bir markete giderek alışveriş sepetini
araştırmalarla cildi koruyup yeniden yapılandırdığı kanıtlanmış meyve ve
sebzelerle doldurabilirsiniz. Her gün A ve C vitaminleri (her ikisi de
antioksidan özelliği taşır) içeren yiyecekleri tüketmeye çalışın.
Özellikle seçmenizi tavsiye ettiklerimiz: Lifli yeşillikler,
turunçgiller (özellikle portakal), böğürtlen, çilek, dolmalık renkli
biberler.
Yaşlanma karşıtı ürünler kullanın
İlk kaz ayaklarının göz çevresinde oluşmasını beklemeden küçük bir tüp yaşlanma karşıtı bakım ürünü edinin.
“Hamile ve emziren kadınlar hariç, 20’li yaşlarındaki hemen hemen her kadın lokal olarak retinoid kullanıyor olmalı”
diyor New York’taki Mount Sinai Tıp Okulu Dermatoloji Uzmanı Doçent
Francesca Fusco. Nedenini ise söyle anlatıyor: Retinoidler, A vitamini
içeren bileşenler, cildi güneşin zararlarından korur ve yaşlanma
belirtilerini önler. Hirsch’e göre
“Bunlar cilt yenilenmesini, cansız gözenek tıkayıcı hücrelerin dökülmesini sağlar.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder