4 Kasım 2014 Salı

Saç Bakımında Yapılan Hatalar

sac-bakiminda-yapilan-hatalar
Bazen saçlarımıza gereken özeni gösterdiğimizi zannederiz aslında farkında olmadan birçok yanlış yaparız. Bu hatalar saçlarımızın zayıflamasına, yıpranmasına ve sağlıksız görünmesine neden olur.

Saçlarımızın canlı görünmesi için aşağıda sıraladığımız hataları yapmayın.
Saçlarınızı çok sık yıkamak veya saç bakım ürünlerinden çok kullanmak saçlarınızın kurumasına yol açar ve saçlarınız canlılığını kaybeder.

Saçlarımızın dibinden ucuna kadar fırçalamak
Saçlarınızı tararken saç diplerinizdeki doğal yağlar saçlarınızın uçlarına yayılır ve saçların uçları beslenmiş olur. Fakat saçlarınız ıslakken saçları fırçalamak saçlarınızın uçlarını kırar ve saç diplerinizdeki doğal yağlar saç uçlarına inemez. Ayrıca tarak ve fırça seçimi çok önemlidir. Geniş dişli taraklar kıvırcık saçlara uygunken, sık dişli taraklar düz saçlara uygundur.

Çok fazla bakım ürünü kullanmak
Çok fazla saç bakım ürünü kullanmak saçları ağırlaştırır bu da saçların hacimsiz görünmesine yol açar. Günlük bakım yapılacağı zaman saçlara çok ürünle yüklenmek saçtaki doğal yağın kaybolmasına neden olur.

Saçları havlu ile kurutmak
Islak saçlar hassas olduğu için kırılmaya daha müsaittir. O yüzden havlu ile saçlarınızı ovalayarak kurulamak yerine saçlarınızı havluya sararak ıslaklığının gitmesini beklemektir. Nemliyken ya bırakın kendiliğinden kurusun ya da ılık fönle kurutun.

Yüksek ısıyla saç kurutmak
Çok yüksek ısıveren saç şekillendiriciler saçlarınızın kurumasına yol açar. Böyle durumlarda saçlarınızı kurutmayacak bakım kremleri kullanabilirisiniz.

Yüksek ısı kullanırken sprey kullanmak
Saç şekillendirici ya da yüksek ısılı fön kullanırken asla saç spreyi kullanmayın. Bu saçlarınızın kırılmasına ve elektriklenmesine yol açacaktır. Isı ve alkol bir aradayken saçlarınız normalden fazla yıpranır.

Boyamak
Her ne kadar güzelleşmek için saçlarımızı boyatmayı sevsek de boya saçlara ciddi oranda zarar verir. Kimyasal boyalar saç tellerinizin yapısını bozar. Özellikle renk açıcılardan uzak durmaya çalışın.

Perma Yaptırmak
Saçlara yapay dalga oluşturmak için yaptırılan perma işlemi, saç tellerinin yapısına zarar verir. Zamanla saç uçlarınızda çatallaşmalar başlar. Eğer perma yaptırmak konusunda ısrarlıysanız saçlarınızın kırıklarını sürekli andırın.

Topuz Yapmak
Topuz yapmak hem pratik oluşuyla hem de güzel görüntüsüyle kadınların vazgeçilmezidir. Fakat sıkı yapılmış bir topuz saçlarınızın kopmasına neden olur.

At Kuyruğu Yapmak
Atkuyruğu yapmak da saçlarınızın kopmasına neden olur. Ayrıca saç çizginiz belli bir süre sonra gerilemeye başlar.

Güneş Işınlarından Korunmamak
Tıpkı cildiniz gibi saçlarınız da güneşin zararlı ışınlarından etkilenir. Güneş ışınları saçlarınızı kurutur ve cansız görünmesine neden olur. Saçlarınız uzun süre güneşe maruz kalacak ve şapka vs. ile korumayacaksanız güneş koruyucu krem kullanabilirsiniz. Yalnız eve gider gitmez saçlarınızı yıkamayı unutmayın. Eğer krem sürmeyi unuttuysanız düzenli olarak saçlarınızı ıslatın.

Beslenme Eksikliği
Dengesiz beslenme saçlarınızın dökülmesine neden olur. Saçlarınızın canlı olması ve dökülmemesi için besinlerinizden B12 vitaminleri, protein, çinko ve folik asit aldığınızdan emin olun. Hem sağlığınız hem de saçlarınız için dengeli beslenmeye özen gösterin.

Kusursuz bir cildin 5 altın kuralı

ciltguzelligi
Sağlığın en önemli işaretlerinden biri olan cildinizde oluşan tahribatlar, iç sağlığınızın da zayıfladığının alarmını verir. Sizde cildinizin kusursuz görünmesini istiyorsanız, bu tavsiyeleri mutlaka dikkate almalısınız.

Cildiniz, vücudunuzda ne olup bittiğinin parmak izidir. Araştırmalara göre cilt, bazı vitamin, mineral ve antioksidanlara iyi tepki göstermiştir. Düzenli beslenmeniz cildinizin sağlıklı ve güzel görünmesini sağlar. Sağlıklı, parlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için günlük hayatta dikkat etmeniz gereken bazı basit kurallar var. Güzel, sıkı, parlak ve lekesiz bir cilt için sadece dakikalar ayırmanız yeterli olacaktır. Günlük cilt bakımınıza gerekli özeni göstermeniz ve aynı şekilde haftalık yapacağınız peeling ve derinlemesine temizliği ihmal etmemeniz gerekiyor.

Düzenli beslenin
Sağlıksız besleniyorsanız cildinizi koruyucu yaşamsal maddeleri alamıyorsunuz demektir. Bol su içmek, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek cilt sağlıız için oldukça önemlidir. Hayatınızdan sağlıksız atıştırmalıkları çıkarıp, ofise giderken çantanıza meyve atarak; öğünlerinizde sebze ağırlıklı seçimler yaparak cildinizin ışıltısını koruyabilirsiniz.

Sigara ve alkol kullanmayın
İkisi de vücudunuza ve cildinize zarar verir, parlaklığını ve pürüzsüzlüğünü yitirmiş bir cilde yol açar. Sigara ayrıca ağız kenarındaki çizgilerin derinleşmesini hızlandırır. Cildiniz ve hayat kaliteniz için sigara ve alkolden mümkün olduğunca uzak durmalısınız.

Stresi azaltın
Ofisinizde uzun saatler geçiriyor, bir toplantıdan diğerine koşturuyorsunuz. Cildiniz hassaslaşır ve tepki verir. Her ne kadar azaltmaya çalışsak da, stres yaşamımızın kaçınılmaz bir parçası. Onunla baş etmeyi öğrenmemiz gerek. Kendinize küçük molalar vererek, zaman zaman şehirden uzaklaşıp doğada vakit geçirerek stresli ortamlardan uzaklaşmak size iyi gelecektir.

Düzenli uyuyun
Geç yatılmış bir gecenin izleri hemen grileşmiş, yorgun görünümlü bir ciltle kendini ele verir. Asıl göze çarpan ise şişmiş ve koyulaşmış göz altlarıdır. Eğer yeterli derecede uyuyamıyorsanız, bunu uyandığınızda kan dolaşımını sağlayacak hareketler ve yüzünüze soğuk su çarparak telafi etmeye çalışın. Ancak uzun vadede uyku saatlerinizi düzenlemeniz, sağlıklı bir cilt için oldukça önemlidir.

Cildinizi temiz tutun
Şehirde yaşamayı, hızlı tempoyu ve hareketli olmayı seviyor olabilirsiniz. Ancak hava kirliliği cildinizin solgun ve donuk görünmesine yol açar. Ayrıca cilt tonunda gözle görülür şekilde düzensizlikler oluşabilir. Cildi düzenli bir şekilde temizlemek bu durumun önüne geçmeye yardımcı olabilir.

3 Kasım 2014 Pazartesi

Sağlıklı Zayıflamak ve Püf Noktaları

3gunluk-diyet-programi
Kilolu olmayı hiç kimse istemez ve kilolu olan kişilerde kilo vermeyi diyet yapmayı ama nasıl yapacağı hakkında bir bilgiye sahip olmadan sağdan soldan ekmeği kes, şekeri tatlıyı kes, hamurdan uzak dur gibi kilişeleşmiş laflar duyarsınız. Bu duyulan laflar sizi strese sokabilir stres size tam tersi bir zarar verir. Bunlardan en basiti stres ile cildiniz de sorunlar çıkabilir mesela sivilce ve benzeri. Biz bu makalemizde GvS olarak sizlere nasıl diyet yapılır ve bu diyetler ile ne kadar sağlıklı tok ve bir çok püf noktası hakkında bilgi vereceğiz.

En başta yapmanız gereken uygulamalardan bazıları şunlardır; Uyku düzeninizi bozuk ise onu düzene sokarak ilk püf noktamız ile başlıyoruz. Uyku problemim yok düzenli ama diyet yapamıyorum diyorsanız endişeye ve telaşeye gerek yok.

Bilinen şeyleri düzene sokarak başlamaktan kaçımız yoktur. Bunlar ne derseniz, Sabah,Öğle,Akşam olmak kaydıyla günde 3 öğün yemek yemeğe kendinizi alıştırmalısınız. Ara öğünlerde ise meyveler ile açlığınızı kesebilirsiniz. Sabahları 1 saat erken kalkıp yürüyüş yaparak spor yapmanız lazım hantal vücudunuzu bir an önce ayağa kaldırıp ve ardından koşturmanız lazım. Ortalama 45 Dakika yürüyüş koşu ve spordan sonra bir duş ile kendinize gelebilirsiniz. Kendinize göre ayarladığınız diyet sistemini unutun artık. Duştan sonra güne kahvaltı ile başlıyoruz. Kahvaltıyı çok yeriseniz öğlen daha çok açıkırsınız fakat kahvaltıyı ne az ne çok olarak yeriseniz öğlene kaadar vücudunuz sizi tektiklemez. Öğlenleri ise daha çok haşlanmış şeyler yemeyi tercih ediniz en başında haşlanmış patates gelir bu öğünde çünkü patates insanı tok tutar. Patates dışında her türlü sebze yemeklerinden bol bol yiyebilirsiniz ( pırasa,ıspanak,kabak vs.) bunlardan daha sonra ise akşamları ağır olmamak şartı ile yağlı olmayan bir yemek düşünebilirisiniz. Mesela bir kase domates çorbası içerisinde kızarmış light ekmeği ardından pirinç pilavı yerine bulgur pilavı ve bol bol salata ile 3 öğününüzü tamamlamış olursunuz. Her öğüne başlamadan önce yapılması gerek 2 Bardak Su İç felsefesini unutmayınız. Su da sizin tok olmanızı sağlar ve az yemenize yardımcı olur. Eğer ki bunları yapıyorum fakat bir değişim yok artık zayıf ve zinde olmak istiyorum derseniz. Sizlere diyeceğimiz tek şey bir diyetisyen ile görüşüp doktor kontrolunde diyet uygulmalarına başlayabilirsiniz. Zayıflamak ve sağlıklı bir yaşam için en önemli şey hareket ve spordur.

2 Kasım 2014 Pazar

Gözaltı Torbalarına Çözüm

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
Bazı kadınlarda yaşları küçük olmasına rağmen göz altında oluşan kızarıklık çukurluklar kısacası göz altı torbaları denilen sorun için sizleri en iyi şekilde bilgilendirme ve aydınlatmak için yazımızın tamamını okumanızda fayda vardır.

Göz altında oluşan torbalar oluşan kişinin bulunduğu yaşından daha yaşlı bir görünüm verir ve bu hiç hoş karşılanmaz. Eğer ki maddi bir sıkıntınız yoksa bu göz altı torbalarınızı estetik ameliyatı ile aldırabilirsiniz. Fakat buna verecek maddi durumum yok diyorsanız herhangi bir sağlık sorununuz varsa aşağıda vereceğimiz altın kuralları okuyarak deneyerek hem bilgi hem de etkisini en kısa zamanda göreceksinizdir.

Gözaltı Torbalarına Altın Değerinde Çözümlerimiz
• 2 çay bardağı suyu iyice kaynatın ve ocaktan kaldırdıktan sonra içine 2 yemek kaşığı fındık yaprağı döküp demlemeye bırakın. Demlenen suyu süzün ve buzdolabına kaldırıp soğutun. Bu soğumuş olan suyun içine 2 parça pamuğu koyup, pamuk suyu iyice çektikten sonra biraz sıkıp göz torbalarınızın üzerine bu pamukları koyun ve 10 dakika bu şekilde bekleyin
• Eczanelerde satılan göz altı torbaları için günlük bakım kremlerini kullanabilirsiniz. Ancak bu göz altı torbaları için kullanacağınız kremleri sürerken dışarıdan içeri doğru sürmelisiniz.

• Göz altı dokunuzu sıkıştırıp göz altı torbalarınızın oluşmasını engelleyen veya oluşmuş olan gözaltı torbalarınızı yok etmeye yarayan soğuk papatya çayı, soğuk siyah çay veya ufak buz kalıplarına dökülmüş ve dondurulmuş olan soda küpleri göz altı torbalarınıza koyarsanız hızla göz altı torbalarınızın yok olduğunu göreceksiniz

Bunları haftada 1 kere uygularsanız farkı bir kaç hafta içinde farkedebileceksiniz.

1 Kasım 2014 Cumartesi

Mucizevi Portakal Maskesi

Portakal-Maskesi
Mucizesi kanıtlanmış olan Portakal Maskesini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Daha güzel ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak isteyenlere ilk başta yapmaları gereken maskelerden birisidir Portakal Maskesi. Portakal Maskesi hem sivilcelere hem ciltte oluşan siyah lekelere hem de cilt kurumasına devamlı kullanılması ile iyi gelen bir maskedir.

Sizlere Mucizevi Portakal Maskesi yazımızda hem hazırlanışı hemde nasıl kullanılacağı hakkında bilgi vereceğiz;

Mucizevi Portakal Maskesi Hazırlanışı;
- Portakalı rendeleyin, rendelediğiniz portakalı havanda iyice dövün ve üzerine bir çay kaşığı kabartma tozu ekleyin.
- Rendelediğiniz portakal parçacıkları ile karıştırdığınız kabartma tozunu macun kıvamına gelinceye dek karıştırın.

Mucizevi Portakal Maskesi Uygulaması;
- Hazırladığınız özel portakal maskesini yüzünüze sürdükten sonra bir saat kadar bekletin ve yüzünüzü ılık suyla yıkayın. Bu özel tarifi haftada üç kez uygulamayı unutmayın.

31 Ekim 2014 Cuma

Cilt lekelerinden kurtulmanın 7 yöntemi

cilt-temizligi
Akne izleri, güneşten yada hamilelikten sonra oluşan lekeler, çiller, ciltte renk tonları kremler ile giderilebilir mi?

Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik, kremlerin, serumların ve dermo kozmetik ürünlerin cilt lekeleri üzerindeki etkisini anlattı;

Leke problemlerinden şikayetçiyseniz bakım yapmanın tam zamanı, çünkü en iyi sonucu alacağınız mevsim kış.

1) Cildinizde ton farkları varsa; Haftalık bir iki defa scrub peeling maskelerinden yardım alın. Bu maskelere “resurfacing maske” denir. Bunlar, cildin yüzeyini yenilemek için laktik asit gibi “süt asidi” içeren, aynı zamanda C vitamini ve hyaluronik asit gibi cildi canlandıran ve nemlendiren içerikler barındıran maskelerdir.

2) Leke tedavi ürünlerinin faydasını artırmak için, cildimizin ölü hücre tabakalarını uzaklaştırmada görev alan AHA dediğimiz meyve asitleri ve salisilik asit gibi keratolitiklerin (soyucu) üzerine leke ürününüzü sürmelisiniz.

3) Cildi lekelerinden arındıran en önemli molekülleri saymak istersek şeker kamışından elde edilen glikolik asit (AHA), Süt asidi de denen laktik asit, A vitamini moleküllerinden olan retinol, salisilik asit, meyan kökü özü, yeşil Çay özüdür.

4) Dudak üzerindeki lekeler ile ilgili en önemli konu güneş koruyucunuzdur. Koruyucunuzu organik kimyasal içeriği fazla olanlarından seçmelisiniz. İçeriğinde bitkisel leke açıcılar; arbutin, meyan kökü ve yeşil çay gibi ekstreler bulunması iyi olur.

5) İster yaşlanmaya, ister hamileliğe, ister güneşe bağlı olsun, en koyu cilt lekelerine karşı bile etkili %10luk glikolik ve azelaik asit karışımına sahip olan serumlar, antibakteriyel yapısı ve içerdiği yoğun antioksidanlar sayesinde cildinizi sıkılaştırırken cildinize kaybettiği doğal parlaklığını geri kazandırmaya yardımcı olur.

6) Uygulanan ürünlerle beraberinde kullanılan hyalüronik asit cildinizin ihiyacı olan nemi sağlamaktadır. Glikolik asit ve diğer asitlerin sonrasında kullanımında etkinliğinin artışına şaşıracaksınız, hyalüronik asit şeker jeli olarak açıklayabileceğimiz cilt altı bağdokumuzun temel yapı taşıdır. Su tutar ve cilt yüzeyinin nemlemesini içeriden destekler.

7) Siyah nokta ve akneleri temizlerken lekelerin de gitgide azalmasını sağlayan salisilik asitli pedlerle sabah akşam cildinizi silebilirsiniz. Eğer 30’lu yaşlara yaklaştıysanız cildinize hem yaşlanma etkilerine karşı koruyan hem de ton farklılıklarını düzeltmeye yardım eden bir temizleyici kullanmak size zaman kazandırır.

30 Ekim 2014 Perşembe

Kış Bakımı Nasıl olmalıdır?

Cilt-bakimi-nasil-olmalidir
Bu yazımızda 7 adet altın kurallar serisinin bilinmeyen bilinen püf noktalarını vereceğiz. Yazımız da kısaca özetlemek istersek Cilt bakımından diş güzelliğine, sağlıklı bakımlı saçlardan tırnaklara, kısacası tüm vücudunuz için önemli ipuçları bulabileceksiniz. Kışın cilt bakımı ve bu saydıklarımızın bakımı nasıl olmalıdır derseniz konuyu baştan sona okuyarak bilgi alabilirsiniz.

1. Cildinize tam destek olun
Kışın kuru ve soğuk havası ciltteki nemi resmen emer. Bu durum da deride kurumaya, çatlamaya ve dökülmeye,kurumaya neden olur. Cilt hücrelerinin bu kaybı, yağ üretiminin artmasıyla kısacası akne oluşumuyla aynı anlama gelir. İşte kış boyunca mücadele etmeye çalıştığınız zamansız sivilcelerin de sırrını çözdünüz. Dışarı çıktığınızda soğuk havanın, kapalı ortamda kaloriferlerin bedeninizden eksilttiği nemi telafi etmek için yoğun nemlendiriciler kullanmaya ihtiyacınız var. Gün içerisinde en azından sekiz bardak su içmek de pastada büyük bir pay sahibi. Yaşadığınız ortamda yapacağınız minik değişiklikler de (Örneğin kaloriferin üzerine koyacağınız taze bir kase su ya da satın alacağınız bir nem makinesi) bu eksiği giderecek.

2. Kış aylarına özel cilt bakımı
Kullanacağınız nemlendiricinin içeriği oldukça önemli. Öncelikle ürünün nem tutucu özellikte olması (Gliserin ve hyalüronik asit gibi içerikler nem tutucudur) şart. Diğer bir şart ise, yağ gibi gözenekleri kapatacak (Böylece nemi gözeneklere hapsedecek) içerikler barındırması. Temizleyici olarak kullanacağınız ürünün de cildinizin nem seviyesini düşürmemesi gerekiyor tabii. Demek istiyoruz ki; eğer kullandığınız ürün köpük formundaysa ve kullanım sonrasında cildinizin gerildiğini hissediyorsanız temizleyicinizi kremsi yapıda olanla değiştirin. Peeling yaparken retinol, glikolik asit ve laktik asit gibi eksfoliyant özellikte ürünler kullanacaksanız, kış aylarında haftalık uygulama sayısını azaltabilirsiniz. Daha nazik formüller tercih etmek de diğer bir alternatif tabii…

3. Sağlığınıza dikkat edin
Kış aylarında egzama, sedef, seboreik dermatit ve rozasea gibi cilt problemleri daha vahim bir hal alabilir. Örneğin cilt yüzeyinde hassasiyet olarak beliren egzama, kış aylarında çok daha kızarık görünür. Bu sebeple egzama rahatsızlığı yaşayan kişiler ağır sentetik kumaşlar yerine, sürtünmeyi azaltacak pamuklu giysiler tercih ederek ciltlerini soğuğa ve rüzgara karşı koruyabilirler.

Cilt hücrelerinin kendilerini beş kat daha hızlı yenilemelerinden kaynaklanan sedef hastalığı ise uzmanlara göre sıcak duştan uzak durmayı gerektiriyor. Ayrıca sabun içeren ürünleri yalnızca terleyen bölgelere uygulamakta fayda var. Duş sırasında ciltte aşınmaya neden olabilecek lifleri vücuttan uzak tutmak ise diğer önemli nokta.

Kuru ve soğuk havada pullanma ve dökülme olarak görülen seboreik dermatiti normal seviyelere indirebilmek ise şampuan işlemini azaltmak ve uygun bir ilaç kullanımıyla mümkün olabiliyor. Eğer rahatsızlığınız ileri boyutta seyrediyorsa dermatologunuza danışmanızda fayda var.

4. Güzellik içten gelen birşeydir
Doğanın bahşettiği birbirinden faydalı meyve ve sebzelerin parlak renkleri, onların sorunlarla savaşma kapasitelerinin de bir işareti. Renklerine göre basitçe dört ayrı gruba ayırabileceğimiz meyve ve sebzeler farklı spesifik yararlara sahip. Turuncu ve sarı olanlar, bol miktarda beta-karoten içeriyor. Cilde faydaları bilinen C vitamini ise bu grubun üyelerinin en bilinen etkisi. Serbest radikallerle savaşan ve kolajen üretimini destekleyen bu ikiliyi kışın yaygınca bulabileceğiniz narenciye ile vücudunuza alarak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

Kırmızılar, “yıldız antioksidan” likopenin baş kaynağı. Bu grubun lezzetli üyeleri güneşin zararlarına karşı cildi koruyor. Böylece güneş koruyucuyu atladığınız zamanlarda en azından cildinizi içeriden korumuş olacaksınız. Yeşil renkli besinler, C vitamini, folik asit ve kanserle savaşan içerikler barındırdıklarından bu dört grubun lideri konumunda. Mavi ve mor olanlarsa, meyvelerin en yüksek konsantrasyonda antioksidan barındıran grubu. Bu dört gruba ait sebze ve meyveleri özellikle kış aylarında tüketerek bağışıklık sisteminizi ve cildinizin dayanıklılığını güçlendirebilirsiniz.

5. Katiküller oldukça hassastır
Dermatologların kış aylarında kadın hastalarından en çok duydukları şikayetin saç kaybı ve tırnak kırılması olduğunu biliyor muydunuz? Cildinizin bir parçası olan saçlarınız ve tırnaklarınız, kış hasarının işaretlerini çoğunlukla en önce gösterir (Bakınız: Çatallanmış saç uçları ve soyulan tırnaklar). Tıpkı cildiniz gibi düzenli neme ihtiyaç duyan saçlarınızı, durulanmayan kremler ya da derin nemlendiricili bakım kremleri ile neme doyurun. El kremiyse çantanızda cep telefonunuz kadar önemli bir yer tutsun. Kış ayları boyunca her gün yeteri kadar B vitamini takviyesi almak saçlarınızın ve tırnaklarınızın yapısını destekleyecek. Ayrıca ısıtıcılı saç şekillendiricilerin kullanımını haftada bir ya da iki kereyle sınırlayarak zarar görmelerini engelleyebilirsiniz.

6. Banyo ritüelinizi artık değiştirin
Duş ve banyo rutinine biraz farklılık getirmenizde fayda var. Cildinizi kurutacak güzel kokulu ve aromalı sabunları hemen şimdi çöpe atın. Nemlendirici vücut jellerini tercih ederek, cildinizi duş sırasında dahi nemlendirebil-meniz mümkün. Bir keyif haline getirdiğiniz ve saatlerce suyun altında oyalandığınız duş anlarınızı mümkün olduğunca kısaltın ve banyo sonrasında cildinize nemlendirici uygulamayı sakın ihmal etmeyin. Böylece cildiniz yaz aylarındaki kadar canlı görünecek.

7. Mükemmel bir gülümseme
Kış mevsiminin zorlukları ve mevsimsel stres, size gülümsemeyi unutturabilir. Fakat hiçbir şey yüzünüzü koca bir tebessümden daha güzel gösteremez! Evde uygulanabilen diş beyazlatma kitleriyle gülüşünüze aydınlık bir ifade katabilirsiniz. Bu durum hem sizin hem de çevrenizdekilerin keyfini fazlasıyla yerine getirecek. Tabii kontroller için diş hekiminizi de düzenli olarak ziyaret etmeyi ihmal itmeyin.

29 Ekim 2014 Çarşamba

Uzun Kirpikler İçin Bilinmeyenler

uzun-kirpikler
Kirpikleriniz için uygulayacağınız en doğal yağlar sayesinde, kirpiklerinizin daha uzun ve düzgün görünmesine yardımcı olacaktır. Bu doğal yağlara örnek olacak verebileceğimiz doğal yağ ise badem yağıdır. Badem yağını gece yatmadan önce kirpiklerimize sürün bunu hergün olmasada bile 2 güne bir yapın. 1 ay içerisinde farkı rahatlıkla görebilirsiniz.

Diyet programı
Protein açısından oldukça zengin bir diyet programı kirpiklerinizin daha uzun görünmesini ve uzamasını sağlayacaktır. Omega -3 yağ asitleri ve B5 vitamini açısından zengin gıdalar tükerek daha sağlıklı olucaksınız.

Doğal Vazelin
Gece yatmadan hemen önce kirpiklerinize doğal vazelin uygulayın. 10-15 dakikalık düzenli olarak uygulayacağınız vazelin, kirpiklerinizde iyi sonuçlar verecektir.

Rimel
Rimel kullanarak kirpiklerinizin daha uzun ve kalın görünmesini sağlayabilirsiniz. Pek çok kadın kirpiklerin daha uzun görünmesi için kirpik maşaları da kullanır.

Takma kirpik
Eğer mükemmel kirpiklere sahip olmak isterseniz en iyi seçeneklerden birisi takma kirpik kullanmaktır. Doğal yapıştırıcılarla kirpiklerinize uygulayabilirsiniz.

Cildin yaşlanmasına engel olabilirsiniz

Yipranmis-Ciltleri-Onaran-Dogal-Bakim-Tarifleri
Dermatoloji Uz. Dr. Oya Ermiş, cilt gençleştirme uygulamaları hakkında bilgi verdi. Güneşli, yağmurlu, karlı, rüzgarlı, kuru veya rutubetli hava değişimlerinin tam ortasında kalan cilt, diğer organlardan farklı olarak sadece içten değil dıştan da yaşlanıyor. Bu değişimlere hava kirliliği, fabrika dumanları, endüstriyel buharlar, sigara, egzoz gazları da eklendiğinde cildin yıpranma süreci hızlanıyor.

Ciltte yaşlılık belirtilerine dikkat
Yaşlanmış cilt kurur, pullanır ve kalınlaşır. Ciltte çiller, güneş lekeleri, damarlar ortaya çıkar. İleri yaşlarda yaşlılık lekeleri belirir. Alında, kaş arasında ve yanaklarda mimik çizgileri kendini gösterir. Özellikle göz çevresinde ince çizgiler ve kırışıklıklar; dudak üzerinde çizgiler ortaya çıkar. Ayrıca ciltte morarmalar ve kanamalar daha kolay oluşur. Yaşlanmış bir cilde ait bu görüntüler; PRP, lazer, peeling, mezolifting ve roller gibi yöntemlerle ortadan kaldırılabilir.

“Gençlik Aşı”nız kendi kanınızda
Kişinin kendi kanının yine kendi vücuduna enjekte edilmesiyle gençleşmeyi sağlayan PRP yöntemi kozmetik dermatolojide ortalama 2-4 hafta aralıklar ile yapılan 3-4 seanslık uygulamadır. Vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağlar. PRP sayesinde ilk seanslardan itibaren öncelikle cildin kuru ve mat görünümünde düzelme başlar. Takip eden uygulamalar ile kırışıklarda hafifleme, cildin elastikiyetinde artma gözlenir.

Cilt sorunlarına lazer tedavisi
Güzellik ve estetik kaygılarına yol açan güneş lekeleri, doğumsal lekeler ve çiller, dövmeler, yara ve sivilce izleri, doğum ya da kilo alıp verme sonrası oluşan çatlaklar, kırışıklıklar, istenmeyen tüyler, deride gevşeme ve sarkmalar lazer dokunuşları sayesinde başarı ile tedavi edilebilmektedir.

“Peeling” uygulaması ile yeni ve daha sağlıklı bir cilt
Derideki yaşlanma belirtilerini engellemek için kullanılan profesyonel yöntemler arasında “peeling” (“soyma”) ve “mikrodermabrazyon” (mekanik cilt soyma yöntemi) işlemleri de öne çıkmaktadır. Peeling işlemi değişik derinliklerde soyulma sağlayan farklı kimyasal ajanlarla yapılır. Derideki yaşlanma belirtilerinin oluşmasını azaltan peeling uygulaması için en uygun mevsim kış aylarıdır.

Doğal yaşlanma sürecini önlemede “Mezolifting”
Yaşlanmayı önlemek için kullanılan kremler daha çok derinin üst tabakasını etkiler. Ancak cildin asıl destek görevini yapan, canlılığını sağlayan ve kozmetik açıdan temel işlevini sağlayan ise “dermiş” denilen alt tabakadır. Mezolifting (mezoterapi) tedavisi, yüz, boyun, dekolte bölgesindeki kırışıklıklar için A, C, E vitaminlerinin, derinin bağ dokusunda bulunan su tutma kapasitesine sahip destek ve gerginliği sağlayan hiyalüronik asitin enjeksiyon şeklinde mikropuntur yöntemiyle çok ince uçlu iğneler kullanarak deri içine uygulanma işlemidir.

Cilteki tüm sorunlar için Dermapen (Roller) uygulaması
Dermapen tedavisi üzerinde belli sayıda ve uzunlukta iğneleri olan tıbbi bir alet ile cilt üzerinde mikrokanallar açılma yöntemidir. Bu mikrokanallar deri tarafından yara gibi algılandığından deri kendi içindeki büyüme faktörlerini harekete geçirerek cildin yara tamir mekanizmalarını çalıştırır. Oysa gerçek anlamda ortamda yara olmadığından üretilen kolojen, hiyalüronik asit ve kırışıklık giderici etki yaratacak şekilde fayda sağlar. Bu yöntem kırışıklık gidermesinin yanı sıra, hafif, orta derecede çukurluk şeklindeki akne izleri, yanık izleri, cilt lekeleri, göz çevresi kırışıklıkları ve gözaltı morlukları tedavisinde uygulanır.

Birden fazla yöntem bir arada kullanılmalı
Yaşa bağlı oluşan renk değişikliği, kırışıklık ve sarkmaların tümünün tek bir yöntemle giderilmesi mümkün olmayabilir. Çoğunlukla birden fazla yöntemin bir arada kullanılması daha etkili olmaktadır. Özellikle hafif ve orta düzeydeki yaşlanma belirtilerinin giderilmesinde, biraz daha derin soyulma sağlayan, kimyasal ve mekanik cilt soyma işlemleri, lazerler, PRP ve roller uygulamaları iyi birer seçenektir.

28 Ekim 2014 Salı

Kilo Vermeden Zayıf Görünmenin Püf Noktaları

kilo-vermeden-zayif-gorunmek
Her türlü diyet ve yaptığınız spora karşı yine de fazla kilolarınızdan şikayetçi iseniz bir takım giyim ve makyaj hileleri ile sorun haline gelen fazlalıklarını kapatabilirsiniz.

Halbu ki bir takım giyim hileleri ile olduğunuzdan çok daha zayıf görünecek ve bilinçli yaptığınız kıyafet seçimi ile kendinize olan özgüveniniz de artacaktır.

İşte Kilo Vermeden Zayıf Görünmenin Püf Noktaları giyim ve makyaj hileleri;

1. Kıyafet Seçimi
Renk Seçimi: Koyu renklerin zayıflattığını unutmayın. Renk uyumu olan kıyafetler seçin. Tek bir renk giyerseniz daha ince görünürsünüz. Modası geçmeyen siyahî ve asker yeşilini kullanabilirsiniz. Koyu renkleri vücudunuzun alt kısmına giyin, böylelikle daha ince görünürsünüz.

Desen:
Giyeceğiniz kıyafette büyük şekiller olmamasına dikkat edin. Küçük şekiller her zaman sizi ince gösterir. Üstünüze büyük şekillerden ve geometrik desenlerden oluşan giysiler giymeyin. Enine çizgiler yerine, boyuna çizgileri tercih edin.

Etek:
Etek boyu seçimi çok önemlidir. Etek boyu sizi vezir de edebilir rezil de. Yanlış yaptığınız bir seçim sizi olduğunuzdan daha kilolu gösterir. Dizde biten etekleri ya da uzun etekleri tercih etmelisiniz. Diz üstündeki etekler, dikkati kalın olan üst bacaklara çekerler.

Pantolon:
Diz altında biten kabri pantolonları giyebilirsiniz. Pantolonlarda cep seçimine dikkat edin. Çünkü cepsiz pantolonlar kalçalarınızı daha büyük gösterir. Cepli pantolonlar ise kalçadaki fazlalıkları kapatmada yararlı her zaman yararlı olur.

2. Vucüt Tipi
Ten rengi: Yanık ten her zaman daha sağlıklı ve zayıf bir görüntü yaratır. Eğer hala bronzlaşmadıysanız bronzlaştırıcı pudra ve kremlerle teninizi koyulaştırın.

Bacaklar: Bacaklarınızın ince ve seksi görünmesini istiyorsanız önüne ve arkasına vücut yağı sürün. Bacağınızın daha uzun ve ince olduğunu göreceksiniz…

Eller: Parmaklarınız kısa ve tombul diye üzülmeyin, çünkü bunun da bir çaresi var. Ojenizi sürerken tırnaklarınızın kenarlarında boşluk bırakın. Artik daha ince görünüyorlar değil mi?

3. Zayıf Görünmek İçin Makyaj Nasıl Olmalı?
Makyaj yaparken elmacık kemiklerinizin altına koyu tonlarda allık sürmeyi tercih edin. Yüzünüzü daha zayıf gösterecektir. Gözlerinizin üst kapağının dışına siyah göz kalemi sürün. Alt kısmına ise göz kalemi çekmeyin, aksi halde gözleriniz daha küçük görünür. Gözlerinizin büyük görünmesi yüzünüzün de zayıf görünmesini sağlar. Ayrıca mutlaka kirpiklerinizi kıvırıp maskara sürün. Eğer iri bir yüze sahipseniz, kalın kaslar yüzünüzde daha fazla yer kaplayacağı için daha ince görünürsünüz. Kaslarınız ince ise bu yüzünüzü daha iri gösterecektir.

4. Saçlar Nasıl Olmalı?
İnce görünmek için en önemli adımlardan biri de saçlar. Topuzlar ya da atkuyrukları yuvarlak yüz hatlarını uzatır. Eğer kâkülleriniz varsa kesinlikle yuvarlak fön çektirmeyin. Yüzünüz olduğundan daha şişman görünür. Boynunuzun kısa olmasından yakınıyorsanız, saçlarınızı arkada toplayın ve omuzlarınızın görünmesini sağlayın. Vücudunuzun üst kısmi daha uzun görünecektir. Unutmayın küçük hileler her zaman ise yarar, özellikle de saçlarda.

5. Ayakkabı Seçimi
Boyunuz uzun da olsa yüksek topuklu ayakkabılar giyin. Bu siluetinizi daha ince ve zarif gösterecektir. Çünkü alçak topuklar sizi kilolu ve kısa boylu gösterir. Ayrıca ayakkabıda bilekten bağlı modeller her ne kadar seksi olsalar da bacak boyunuzu kısa gösterir. Bacaklarınızın ve genel görünümünüzün olduğundan daha ince görünmesi için bilekten bağlı olmayan modelleri seçin. Doğru seçimlerin ne kadar ise yaradığını göreceksiniz.

27 Ekim 2014 Pazartesi

Dümdüz saçlara kavuşabilmek için öneriler

parlak-sac-tarifleri
Düz saçlar her daim ilgi çeken saç yapıları içerisinde yer almıştır. Kısacası saçlarınız uzun ve düz ise etkileyemeyeceğiniz kimse yoktur Meleklerim. Peki saçları düzleştirmek için yapılması gerekenler nelerdir ve düz saç kadınlara neler katar? Gelin güzellik uzmanlarının görüşlerine ve önerilerine birlikte bakalım...

1. Yıkama
Dikkat! Şampuan saçlarınızın parlaklığını azaltırken, saç kremi de yanlış uygulandığı takdirde iz bırakabilir. Düz saçları yıkarken ilk adım, yıkama öncesinde saçı hazırlamaktır. İpucu ister misiniz? Öncelikle saç uçlarınızın kurumasını önlemek için saçınızın ucuna saç kremi sürün. Daha sonra sadece saç derisine ve köklerine şampuan uygulayın. Şimdi saçlarınızı açma zamanı. Dikkat: Bunu yaparken mutlaka tarak kullanın. Saçınızın ürünü emmesi için birkaç dakika bekleyin ve iyice durulayın. Saçınızı durularken su ılık olmalıdır.

2. Sonsuza kadar parlak
Diyelim ki saçlarınız bakımlı , güçlü ve sizi de çok mutlu ediyor (erkeklerden de sürekli iltifat alıyorsunuz). Ama... Saçlarınızı bu kadar parlak hale getirmek için ne kadar zamandır uğraşıyorsunuz? Saçınızın, Hollywood yıldızlarınınki kadar mükemmel görünmesi için size bir ipucu verelim: Saçlarınızı yıkamak için, gelişmiş formüllü ürünler kullanın. Özetlemek gerekirse, göz açıp kapatıncaya kadar, ürünün bütün kalıntılarını temizleyebilir ve saçlarınızı yüzde yüz daha parlak hale getirebilirsiniz.

3. Dikkatli kurutma
Duştan çıktığınızda saçlarınızı havlu ile kurulayın ama kesinlikle ovalamayın. Yani havluyu saçınıza kesinlikle Mısır türbanı gibi dolamayın! Saçı havlu ile kurulamanın doğru yöntemi, havluyu yavaşça saçınızın üzerine yerleştirmek ve avuç içlerinize fazla suyu almaktır. Sonuç olarak düz saçlarınız yumuşak, hafif ve taranmaya hazır olacaktır.

4. Süper güçlü kokteyl
Düz ve sert terimleri bir arada kullanılamaz. En azından saçınızda. Bu nedenle saçınızın kuru olduğunu fark ederseniz, düz saçlarınız için uygun ürünler (şampuan, saç şekillendirici ve saç kremi) kullanmaya başlamalısınız. Özel olarak geliştirilmiş formülü ile saçları yatıştırarak düzlüğü artıran, saç teli üzerinde yağ tabakası oluşturan ve böylece saçta daha homojen yüzey sağlayan ürünler seçmelisiniz. Sonuçta saçlarınızda pürüzsüz bir yüzey elde eder ve saç köklerine koruma sağlarsınız. Uygun saç kremleri, saçın genel görünümünü, dokusunu, kayganlığını, parlaklığını ve kolayca şekil almasını sağlayacak ve böylece saçınız daha düzenli görünecektir. Kuru ve yıpranmış bir saç istemezsiniz değil mi? O zaman seçiminizi doğru yapın ve tanrıçalara yakışan sonsuz bir parlaklık elde edin.

5. Başınıza silikon
Eğer saçlarınızın eski gücünü özlüyorsanız belki de 4 numaralı öneriyi uygulamıyorsunuzdur. Her zaman silikon bazlı saç bakım kremi ve maske kullanın çünkü silikon saçı nemlendirir ve koruma sağlar. Saçınız da doğal bir parlaklık kazanır. Ayrıca, silikon gerçek anlamda sihir etkisi yaratır. Çünkü saçı kökünden yatıştırır, saç telinin kapanmasını sağlar ve termal şekillendirici aletler ve saç arasında bir bariyer oluşturur, sürtünmeyi ve ısının saça verdiği zararı azaltır. Saçlarınıza şık ve günlük bakım sağlayan silikonun faydalarından yararlanın.

6. Aletlerin bilinçli kullanımı
Yanlış kullanılan saç kurutma makinesi, dümdüz saçlarınızın en kötü düşmanı olabilir. Bu nedenle gelişmiş bir kurutma tekniği, daha sağlıklı ve güzel saçlara sahip olmanıza yardımcı olur. Saçınız yıpranmışsa, düzleştirmeden önce tamamen kurutmanız gerektiğini unutmayın. Saçlarınızın sağlıklı mı? Cevabınız evet ise, saçınızın sadece yüzde 70'ini kurutun ve "doğal" kurumaya bırakın. Kuaförünüzün saçınızı nasıl kurttuğuna dikkat edin. Saç kurutma makinesinin ağzını (saç telinin düz kalmasını sağlamak için) saç teli yönünde tuttuğunu fark edeceksiniz. Bu nedenle, hava akışını saç uçlarına doğru tutarsanız, maksimum sonuç alırsınız. Saç teli daha esnek olur ve sonuç olarak da saçınızda mükemmel bir düzlük olur. Harika!

7. Havalı şekillendirme
En karmaşık saç modellerini yaparken bile saç tipiniz en önemli konudur. Doğal bir görünüm mü istiyorsunuz, ne çok tepeden ne de çok alçak olan bir atkuyruğunun sade şıklığını mı? İddiasız bir stil için organze kurdele ile bağlamak da mükemmel bir yoldur. Saçlarınızı arkaya doğru tarayabilir veya iddialı bir görünüm için yana ayırarak daha çarpıcı hale getirebilirsiniz. Bonus ipucu: Askısız, seksi bir elbise giyerek saç stilinizin etkisini artırın.

8. Tanı koruma
Aşırı hassas ciltler gibi, düz saçlar da dış etkenlere-kimyasal maddelere, fırçalamaya, UV ışınlarına açıktır. Özellikle de ince telli saçlar. Bu faktörler saçın daha da zayıflamasına , mat görünmesine ve yoğunluğunu kaybetmesine neden olur. Bu olumsuz etkileri ortadan kaldırmanın ve düz saçlarınızın canlılığını korumanın sırrı, cildinizde olduğu gibi nemlendirmektir. Aktif yumuşatıcı malzemeler ve ışık yansıtan mikro partikül ile fiber tarafından emilen çift besleyici etkili ürünleri seçin. Bir tavsiye ister misiniz? E vitaminli ve filtreli ürünleri seçin. Çünkü bu ürünler koruma sağlayacak, hasarı onaracak ve saçlarınızın ihtiyaç duyduğu bölgeleri düzleştirecektir. Düz saçlarınıza iyi bakın! Düz saçlarınızı sevin!

9. Güneşin altında bile modaya uygun
Sahilde veya havuz kenarında zaman geçirirken düz saçlarınızı şekle sokmak ve ideal görünümü yakalamak mı istiyorsunuz? İşte yapmanız gerekenler: Öncelikle saçlarınızı ıslatın ve geriye doğru tarayın. Daha sonra ortadan ikiye ayırın ve ayrı ayrı bükün. Son olarak, bükülmüş iki tutamı alın, birlikte bükün ve uçlarını, üzerinde taş veya deniz kabukları olan bir lastik toka ile bağlayın. Bu son moda görünümün daha uzun sürmesi için birkaç toka ile tutturun ve saçın dağılmasını önlemek için biraz sprey sıkın. Bu modelin faydası, yüzünüzün açılması, stilli görülmesi ve kolayca yapılmasıdır. Ayrıca, bu modeli başarılı bir şekilde uygulamayı öğrenirseniz, gün boyu kullanabilirsiniz.

10. Kuru saç kesimi
Mükemmel! Saçınızın dokusu, çok istediğiniz saç modelini denemeye müsait. Evet, o hep istediğiniz saç kesimini yapmanın zamanı geldi. Ünlü saç tasarımcılarına göre, düz saça şekil vermek çok kolay ve çok çeşitli seçenekler kullanılabilir. Bir modeli seçip kuaförünüze talimatları verdiğinizde, yüz şekliniz, tarzınız ve yaşam koşullarınız etkili olur. Ama şu ayrıntıyı da unutmayın: Kuaförünüze saçlarınızı ıslatmadan kuru kesim yapmasını söyleyin. Böylece, kesim bitip nasıl göründüğünü size göstermek için tuttuğunda ve "Nasıl olmuş?" diye sorduğunda kötü bir sürprizle karşılaşmazsınız. Daha önce başınızdan kötü bir deneyim geçti değil mi?

26 Ekim 2014 Pazar

Sağlıklı Saçlar İçin Öneriler

saglikli-saclar-icin-oneriler
Sağlıklı saçlara sahip olmak için sadece banyoda işlem yapmak yeterli değildir. Saçlarınızın sağlıklı ve parlak görünmesi için alacağınız birçok önlem var. Evde kendi kendinize yapacağınız birkaç işlem ile daha sağlıklı saçlara sahip olabilirsiniz. İşte saçınızın doğal yapısını bozmanızı engelleyecek önlemler.

Şampuanınıza su karıştırın.
Saç yıkarken çok şampuan kullanmak saçınızı kurutur ve ağırlaşmasına neden olur. Şampuanınızı küçük bir kabın içerisinde biraz ılık su karıştırarak inceltebilirsiniz. Saç yıkarken çok az miktarda şampuan saçınızın temizlenmesine yeter. Saçınızı şampuanladıktan sonra soğuk su ile durulayın.

Saçlarınızı havlu ile kurulamayın.

Islak saç, kuru saça göre daha hassas olur. Havlu ile ovalanan ıslak saç çok çabuk kırılır. Saçlarınız ıslak iken havluya sarın ve nemli hale gelene kadar bekletin.

Sıcak fön tutmayın.
Saçlarınızı fönle kurutacağınız zaman makineyi saçınızdan en az 15 cm. uzakta tutun. Böylece saçlarınız aşırı derecede ısınmaz. Eğer acil bir durumda hemen kurutup çıkmanız gerekiyorsa saçlarınıza koruyucu bakım kremi kullanmanızı öneririz.

Saç diplerinize masaj yapın.
Başınızı öne eğin ve iki dakika kadar saç diplerinize masaj yapın. Saçlarınızı geriye atınca sprey sıkarak dolgun görünmesini sağlamış olursunuz.

Düzenli olarak saçlarınızı kestirin.
Çoğu kadın uzun saç sever ve saçlarını uzatmak için uzun uğraşlar verir. Eğer saçlarınızın düzenli ve sağlıklı uzamasını istiyorsanız mutlaka periyodik olarak kırıklarından aldırın.

Maden suyu kullanın.
Saçlarını şampuan ve krem ile yıkadıktan sonra maden suyu ile durulayın. Böylece saçlarınız hem yumuşar hem de parlak durur.

Beslenmenize dikkat edin.
Saç hücrelerinizin canlanması için A, C, E vitaminleri almaya özen gösterin. Hem cildiniz hem de saçlarınız için sağlıklı beslenmek son derece önemlidir.

Bakım ürünlerine çok fazla yüklenmeyin.
Saçlarınızı canlandırmak için çok fazla bakım kremi, maske veya şampuanlar kullanmayın. Bu ürünlerin fazlası saçlarınızı ağırlaştıracaktır.

Bal kürü yapın.
1,5 bardak ılık suya bir çorba kaşığı sirke ile bir tatlı kaşığı bal ekleyin ve bu karışımı banyodan sonra ıslak saçlarınıza ve saç diplerinize masajla uygulayın ve durulamayın. Saçlarınız kuruduktan sonra daha kolay şekle girecek ve vereceğiniz modeli daha uzun süre koruyacaktır.

Uygun tarağı seçin
Her saç tipi farklı taraklarla taranmalıdır. Örneğin kıvırcık ve kalın telli saçlar kalın dişli taraklarla taranırken, düz ve ince telli saçlara sık dişli taraklar uygun olacaktır. Fırça kullanırken ise uçlarının yumuşak olması çok önemli. Eğer fırça kılları elinizi çiziyorsa fırçanızla vedalaşma vakti geldi demektir. Fırça veya taraklarınızı haftada bir kez şampuanla yıkayabilirsiniz.

Saç uçlarınıza şampuan uygulamayın
Eğer uzun saçlara sahipseniz saçlarınızın tümünü şampuanlamayın. Çünkü bu saç uçlarınızın çok çabuk kurumasına neden olur. Şampuanı saç diplerinize uygulamanız yeterli. Zaten saçlarınızı durularken saç uçlarınızda şampuanlanacak ve temizlenecektir. Saç uçlarının temizlenmesi saç diplerine göre daha kolaydır.

Saç renginizi açacak doğal yöntemler

dogal-sac-maskeleri
Saç renginizi açmak istiyor ama denediğiniz onca yönteme rağmen bir türlü bu isteğinizi yerine getiremiyor musunuz? Korkmayın! Sizler için farklı tavsiyeler sunuyoruz. Bu özel tavsiyelerimiz ile saç renklerinizi kolaylıkla açabilecek ve daha ışıltılı bir saç yapısına kavuşabileceksiniz.

Bal
Balın içinde doğal yollarla bulunan hidrojen peroksit saç renginin açılmasını sağlar.

1/2 fincan saç kreminin içine 3/4 fincan bal ekleyin. Nemli saça bu karışımı sürün ve plastik bone ile kapatın. 8 saat kadar bekletin ve saçınızı yıkayın.

Limon
Limon da saç rengini açar ve daha aydınlık, ışıltılı saçlara sahip olmanızı sağlar. Etkili sonuç için taze sıkılmış limon suyu tercih etmenizi öneririz.

Bire üç ölçüsünde limon suyu ve suyu karıştırın. Bir sprey şişesine karışımı dökün ve saçınızı sıkın. Bu tarifi güneşli günlerde yapmanızı öneririz. Limonun işe yaraması için ısı gerekmektedir. Limon suyu sıktıktan sonra mutlaka saç bakımınızı yapın. Aksi takdirde saçlarınız kuruyabilir.

Papatya
En bilindik saç açıcı bitkilerden olan papatya özellikle solgun sarı saçlar için çok etkilidir. Saç uçlarını haftada bir papatya çayı ile yıkamak saçlarınızın parlamasını sağlar.

1/2 fincan papatya çiçeğini 6 fincan kaynak suya ekleyin ve yarım saat kadar demlenmesini bekleyin. Çay soğuduktan sonra hafif nemli saça uygulayın. Başınızı küvetin içerisinde tutarak çayın kolayca akmasını sağlayın. Yarım saat kadar bekletmek yeterli olacaktır. Sonrasında bol su ile saçlarınızı yıkayın.