20 Haziran 2014 Cuma

Cildinizi maya ile güzelleştirin

cildinizi-maya-ile-guzellestirin

Diyet
Sağlıklı bir diyette yer alan besinlerin vücudun tüm gereksinimlerine yanıt vermesi gerekiyor. Maya bu gereksinimlerin büyük bir bölümünü karşılayabilecek nitelikte. Zayıflama diyetleri bazen bağırsak bakterilerine zararlı olabiliyor. Maya bu durumda dengeleme görevini üstleniyor ve bağırsaklardaki yararlı bakterileri güçlendiriyor.

Güzelliğiniz için Güzelliğin sırrı mayada saklı. Onunla saçlarınıza masaj yapın, sütte eriterek yüzünüze ve ellerinize sürün. Güzelliğiniz için ihtiyacınız olan tüm gereksinimleri karşılayacak kadar zengin olan mayayı mutfağınızdan eksik etmeyin.

Vücut ve yüz bakımı
Yüzünüzü nemlendirmek ve dış etkenlere karşı korumak için mayadan yararlanabilirsiniz. Yüksek dozda protein içeren maya, cilt dokularının yeniden yapılanmasını sağlıyor. Cildin daha güzel ve pürüzsüz görünümüne yardımcı oluyor. Protein, ayrıca cildin oksijen almasını sağlayıp beslenmesine katkıda bulunuyor.

Mayanın içeriğindeki yüksek potasyum miktarı, dokularda biriken toksinleri dışarı atarak cildin artık maddelerden arınmasını sağlıyor. Böylece cilt adeta yenileniyor. Maya, cildin mat ve pürüzlü görünümüne yol açan mide sorunlarını gideriyor.

Bağışıklık sistemini güçlendirerek cilt alerjilerini önlüyor. İçeriğindeki B2 ve B6 vitaminleri sayesinde cildin yağ dengesini ayarlayarak akne ve sivilceye karşı etkili oluyor. Maya, deyim yerindeyse cildi hem içerden hem de dışardan besliyor.

Saçların bakımı
Maya özellikle stresli dönemlerde saçların dökülmesini önleyip sağlıklı uzamasını sağlıyor. İçeriğindeki B5 vitamini, saç sağlığı için çok önemli olan keratin oluşumunu uyarıyor. Keratin, saçların dökülmesini önleyip daha hacimli ve gür görünmesini sağlıyor. 4 çorba kaşığı toz mayayı 1 bardak ılık suda eritin. Saç diplerine früksiyon yaparak yedirin. Birkaç dakika bekledikten sonra bol suyla durulayın.

Ellerin bakımı
Maya ellerin de dostu. Akşamları yatmadan önce 1 kahve fincanı ılık süte 1 tatlı kaşığı yaş maya ilave edip eriyinceye kadar karıştırın. Hazırladığınız bu doğal el kremini ellerinize masaj yaparak yedirin. 10 dakika bekleyip ılık suyla yıkayın. Ellerinizin yumuşacık olduğunu fark edeceksiniz. Özellikle soğuk havada çatlayan ellere iyi geliyor.

Cilt bakımı
Mayanın cilde yararları antik çağlardan beri biliniyor. Antik Mısır’da kadınlar güzelleşmek için mayayı ciltlerine sürerlermiş. Ayrıca mayanın mikrop öldürücü özelliklerini keşfedip yara merhemi gibi kullanırlarmış. Yaraları dezenfekte etmek ve çabuk iyileşmesini sağlamak için yaranın üzerine maya sürerlermiş,.

Mayadaki vitamin ve mineraller cildin her türlü gereksinimi sağlayacak kadar zengin. Özellikle akne ve sivilceli ciltlere çok yararlı. Karaciğeri toksinlerden arındırıp, temizliyor ve ciltteki aşırı yağlanmayı önlüyor.

Maya ile cilt maskesi hazırlayın
Maya ile hazırlanan maskeler sorunlu ciltleri iyileştiriyor. 2 çorba kaşığı yaş mayayı bir kaseye alıp 1 çorba kaşığı ılık su ilave edin ve yoğun bir krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Göz ve dudak çevresi dışında tüm cildinize yuvarlak hareketlerle masaj yaparak yedirin. Kuruması için 10 dakika kadar bekleyin. Cildinizi hafif ıslatılmış bir parça pamukla temizleyip, önce ılık suyla sonra soğuk suyla durulayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın. Bu maskeyi 20′li yaşlardaysanız ayda bir kez, 30″lu yaşlarda iseniz on beş günde bir, 40′lı yaşlarda iseniz haftada bir, 50′li yaşlarda ise haftada iki ya da üç kez uygulayabilirsiniz.

14 Haziran 2014 Cumartesi

Cilt Tipleri

cilt-tiplerri
Cildimizin tazeliğini kaybetmesine neden olabilecek etkenleri inceledikten sonra sıra, kendi cilt analizimizi yapıp onun hangi tipe girdiğini bilerek önlem olmaya geldi. Genellikle hepimiz cildimizi tanırız. Ne de olsa doğduğumuzdan beri hiç ayrılmaksızın birlikte yaşıyoruz. Cildimizi tanımamızın yanında önemli olan bir diğer nokta da; cildimizin ihtiyacını tespit ettikten sonra, onun bozulmasına yol açacak faktörlere karşı önlem olmamız, doğru ürünlerle desteklememiz ve aynaya tığımızda yüzümüzde göreceğimiz memnuniyettir.

Her birimiz berrak, gergin bir tenle dünyaya gelirirz. Fakat ne yazık ki, yıllar geçtikçe cildimiz zamana yenik düşerek çeşitli cilt tiplerine dönüşür. Eğer cildinizde aşağıdaki belirtileri gösterirse sorunlar var demektir.

Bunlar nedir bir bakalım:
* Erken yaşta oluşan kırışıklıklar
* Lekeler
* Mat-gri bir görünüm
* Aşırı yağlılık
* Deride pullanma
* Kılcal damarların belirginliği
* Büyük gözenekler
* Siyah noktalar
* Sivilceler
* Güneş hasarı
* Gevşeme

Cildimizin tipi yaşadığımız ortamla birlikte çizgilerin oluşumuna zemin hazırlar. Yirmi beş yaşından itibaren cildimizin yenilenme temposu yavaşlamaya başlar. Mimik çizgileri de kırışıklara uygun ortamı hazırlar. Bu yaştaki kişiler için söyleyebileceğimiz felsefi anahtar sözümü: "Gençliğinizi Korumak İçin Mutlaka Önlem Alın".

Bu yaşlarda cilt temizliği çok önemlidir. Cildimizin esnekliğini iyice sağlayalım; kırılma noktalarına fırsat vermeyelim. Bunun için cildimizin tipine uygun bir nemlendirici kullanalım.

Otuzlu yaşlarda ise aynaya baktığımızda ilk kırışıklıkların şokunu yaşarız. İsabetli ürünler kullanmıyor, bakım yapmıyorsak hele bir de güneş tutkunu isek yaşadığımız şok artabilir.

Otuz yaş işi ciddiye almanın tam zamanıdır. Onarıcı gece kremleri bu yaşın hizmetindedir. Peki bu kremler ne yapar da cildimizi onarır? Bu sorunun cevabını sitemizde gece kremleri ile ilgili yazılarımızı okuyarak öğrenebilirsiniz.

40 yaşına gelindiğinde, cildin diriliğini sağlayan lifler azalır, yağ bezlerinin faaliyeti düşer. Bu durum cildin koruyucu mantosunu zayıflatır. Bu yetersizlik nedeniyle incelen cilt, su kaybının önüne geçmez, hayati dengesi için gerekli olan nemi koruma gücünü yitirmeye başlar. Bu yüzden cilt yüzeyinde ince bir tabaka oluşturarak, ona kalkan görevi üstlenecek besleyicilerle donanmış güçlü bir koruyucuya ihtiyaç vardır. Yüz kasları zayıflamaya, derideki renk hücreleri de bozulmaya başlar. Yaşlılık lekeleri de bu dönemde kendini gösterir. Keratinleşmiş ölü hücreler üst üste yığılarak cilde mat, yorgun ve cansız bir görünüm verir.

Kısaca özetleyecek olursak cilt denen fabrikanın hücre üretimi iyice yavaşlar. 40 yaşına geldiğimizde cildin hücre üretim desteğini, daha yoğun maddelerle donatılmış serumlar, gece kremleri, peelingler ve maskeler kullanarak takviye etmemiz şarttır.

Genetik faktörler, hormon eksikliği, güneş ışınları ve geçen yıllar, kırışıklıkların doğum adresi olan orta ve üst deriye etkilerini hızla yayarak cildin yaşlanmasına neden olurlar. Uygun ürünlerle bakım yapılmış cilt, pırıl pırıl, esnek, canlı ve genç görünümlü olur. Cilt elmas gibidir, profesyonel bir bakım ve onarımla yenilenmiş, genç bir cilt ortaya çıkar.

Cilt güzelliğinde beslenmenin önemine de değinmeden geçemeyeceğim. Çünkü güzelliğimiz yediğimiz besinlerle içten tamamlanır. Sadece dışarıdan verilen ürünlerle bu yapı güçlendirilemez. Günde 2,5 litre su içtiğimizde; gün boyu idrarla 1,5 litre, terlemeyle 0,4 litre, nefes verirken 0,4 litre kaybettiğimiz suyu geri kazanırız.

Su, gıdaları eriterek vücudun kan yapımını ve dolaşımını olumlu yönde etkiler. Böbreklerimizin temizlenmesine yardım eder. Vitaminlerin çözünmesini sağlar. Öğün atlamadan, gerekli vitaminler, ptoteinler, yağlar ve karbonhidratlar arasında iyi bir denge kurarak beslenmemiz yalnız güzelliğimiz için değil, sağlığımız için de son derece önemlidir. Sağlığın olmadığı yerde zaten güzellik de olmaz.

Doğru cilt bakımı için cilt tipini tanımak neden önemlidir?
Eczaneler ve satış noktalarında müşterilerle ilgilenen ürün danışmanları cildin o anki durumuna bakarak ürün verirler. Oysa cilt durgun su gibi hep aynı kalmaz. Cildin yağ ve nem dengesi; çevre koşullarına, strese, hastalıklara ve iklime göre değişir. Düzenli aralıklarla yapılan cilt kontrolü bu nedenle büyük önem taşır.

Şimdi geldiğimiz nokta ise; bu kitabı yazmamdaki en büyük etken. Yani cildinizi derinliğine tanıyıp, takip etmeniz ve doğru ürünlerle destekleyerek bu değerli giysinizi yaşam boyu üzerinizde ihtimamla taşımanıza yardımcı olmak.

Meslek hayatımda, bütçelerinde derin gedikler açılan ve yanlış verilen ürünlerden yarar yerine zarar gören öyle çok insan tanıdım ki, yüzlerinin ifadesi hâlâ aklımdadır. Kulaktan dolma bilgi ile kendi fikrine göre aldığı ürünlerden bir ayda mucize bekleyenler gördüm. Bunlar, bilmeyen ve bilmediğinin farkında olmayan insanlardı. Bazıları ise aklına geldikçe ürünü yüzüne sürer, bakımı günlerce unutur. Bu kişilere dünyanın en etkili ürününü de verseniz etkisini asla ciltlerinde göremezler. Bazen kozmetik ürünler, banyonun renklerine uyacak şekilde alınır, raflarda aksesuar yerine geçerek banyonun süsü olmaktan öteye gidemez ve öylece durur.

Bazılarımız da güzel giyim eşyaları, elbiseler ayakkabılar almak için zaman ve para harcayıp yorulmaya razı oluruz da, bu canlı mekanizmaya önem vermeyi unuturuz. Oysa ki, yağlı, siyah noktalarla kaplı, genişlemiş gözeneklerle dolu yo da tam tersi pul pul olmuş kuru bir cilt, kırışıklıklarla haritaya dönmüş bir yüz, ne kadar zarif giyinirsek giyinelim hiç güzel görünmez.

Çevremize baktığımızda, herkesin farklı vücut yapısında olduğunu görürüz. Bu nedenle 38 veya 40 beden tabirlerini de sıkça duyarız. Büyük bedeni olan kişiye, küçük bedenli bir insanın giyebileceği elbiseyi giydiremezsiniz. Aksi halde ortaya çok abes bir görüntü çıkar.

Kozmetik ürünler de cildin büründüğü fark edilemeyen bir giysidir. Cilt yapısına göre ürün kullanmak, kişinin ait olduğu beden ölçüsüne göre elbise giymesine benzer. Zaman içinde zayıflayan ya da şişmanlayan insanın, giysileri bedenine uyum sağlamaz. Ciltler de, bazı süreçlerde çeşitli nedenlerle değişir. Bu değişimin sonunda tenle ürün uyuşmazlığı meydana gelir.

Meslek hayatımda karşılaştığım insanların pek çoğu, memnun kaldım diyerek aynı ürünü senelerce kullanmışlardı. Bu durum; vücudu ne kadar değişime uğrarsa uğrasın, hep aynı beden elbiseyi giyen insanların haline benzer. Önerim; teninizi doğru ürünlerle destekleyip tamir ederek, en ideal cilt tipi olan "normal cilt" durumuna getirmenızdir. Bu cilt tipinde, su ve yağ ikiz kardeş gibi birlikte olup, cildin genel dengesini yeterince sağlar. Aksi takdirde sorunlar olur.

Tüm katlarına, yapısını tetkik etmek üzere yaptığımız uzun seyahatten sonra, bir de cildimize dev aynasıyla göz atalım. Önce, gözenek adını verdiğimiz cilt denen üretim merkezinin atıklarını ve salgılarını yolladığı bacaya benzeyen deliklere bir bakalım.

Cilt Tipinizi Öğrenmek İçin Şu Sorular Önemlidir
* Yüzünüzdeki gözenekler iri mi?
* İçleri dolu mu, boş mu?
* Cildiniz sıkça yağlanıp, parlıyor mu?
* Parlaklığın yanında pul pul olmuş bir görünüm var mı?
* Peki, sivilceler yanardağ gibi mi yoksa ufacık mı?
* Kılcal damarlar sığ deniz misali bakınca görülüyor mu?
* Kırışıklık, gevşeme yo do sarkma var mı?
* Banyodan sonra gerilme oluyor mu?

Yüzünüzü temizledikten yarım saat sonra cildinizi iyice inceleyerek cildinizin tipini belirleyecekseniz. Aman dikkat! cildiniz normal halde iken veya temizleme işleminden yarım saat sonra, cildin doğal salgıları harekete geçince cilt tanımı yapmak son derece önemlidir. Aksi takdirde cilt tipnizi yanlış tespit edebilir, sizi ve karşınızdakini yanıltıp, yanlış cilt ürünü almaya yönlendirebilir.

Hangi cilt tipine giriyorsunuz?
Mutlaka aşağıda liste halinde bulunan cilt tiplerinden birisine sahipsinizdir. Eğer cilt tipinizin ne olduğunu biliyorsanız yanındaki linklere tıklayarak ilgili yazıları okuyabilirsiniz.

* Kuru cilt
* Normal cilt
* Karma cilt
* Olgun cilt
* Yağlı cilt
* T bölgesi yağlı karma cilt
* a) Problemli yağlı cilt,
* b) Problemsiz yağlı cilt

Hassasiyet; her cilt tipinde oluşabilir ancak bakımla zaman içinde düzelir. Mesleğim boyunca karma, akneli hatta yağlı tenlerde bile hassasiyete rastladım ve bu ciltlerdeki sorunları düzeltmeye çalıştım. Böyle durumlarda kişiye ilk ürün verdiğinizde, önce teninde test edip, en hafif dozdan başlamanız sonra da ürünün etkisini dikkatle tetkik etmemiz gerekiyor.

Asıl mesele hassas cildi, normal cilt haline getirmektir. Bu süreç, bazen 3, bazen de 6 ayı bulur. Eğer bu amaçla kullanılan ürün bırakılacak olursa cilt hemen eski haline döner. Çünkü bu cilt tiplerinde cilt bakımı demek, adeta yetersiz olan koruma duvarını inşa etme demektir.

Cilt tanısında su ve yağ oranı, karakteristik özellikleri saptamada önemli kriterler oluşturur. Vücutta su oranının yeterli düzeyde olması ve tutulması önemlidir. Su alımı, hipotalamustaki susama merkezinin denetimi altındadır. Yetişkin bir insan su ihtiyacının ortalama 1000 ml'sini sıvı içeceklerden (çay, ayran, meyve suyu, çorba, su), 1200 ml'sini ise besinlerin bileşiminde bulunan sudan (sebze, meyve, et vs.) karşılar. Vücutta karbonhidrat, yağ ve proteinlerin yanması sonucu, 350 ml metabolik yani endojen su oluşur

Hücredeki biyokimyasal tepkimeler su sayesinde gerçekleşir. Besin sindirimi, emilen besin öğelerinin dokulara taşınması ve hücrelerde kullanılması, zararlı atıkların atılması için su mutlaka gereklidir. Vücudun % 20 oranında su kaybetmesi yaşamı tehlikeye sokar. Cildin nem oranını düzenleyen faktörler arasında, "kollajen" %60 ile bu süreçten en fazla sorumlu öğedir.

Cilt türümüzün oluşması ergenlik dönemiyle başlar. Ana hücre üreten bezlerin etkisiyle, yağ ve ter bezleri tam büyüklüklerine ulaşırlar. Bazı ciltlerdeki rahatsızlıklar da işte bu dönemde ortaya çıkar.

Yağlar hem enerji deposu hem de biyokimyasal ham madde niteliği taşır. Bu faktörlerin eksikliğinde veya fazlalığında problemler oluşur. Cildimiz, işlevini gerçekleştirmek ign su, yağlar ve suda çözülebilen doğal elemanlardan oluşan bir emülsiyon üretir. Bu elemanlar arasındaki denge veya dengesizlik cildimizin oluşumunu etkiler.

Yağlı Cilt Tipi

yagli-ciltler
Yağlı cilt sebum salgısı çok fazla olan bir cilt tipidir. Özellikle alın, burun ve çene kısmı oldukça parlak bir görüntü sergiler. Yağlı cilde sahip kişilerin gözenekleri çok fazla açık ve porları geniş olmaktadır. Yağa bağlı olarak siyah nokta sorunları çok fazla olmaktadır.

Yağlı cilt tipinde sebore adı verilen yağ bezlerinin, sebum adı verilen yağ salgısını fazlaca salgılaması sonucu cilt sanki bir yağ tabakasıyla kaplı gibi görünüm alır. Bir tek avantajı vardır; o da çevreye karşı cildi koruyan etkin bir kalkan olmasıdır. Bu durumda cildin pH derecesi bozulur ve normal bakteri tabakası da ortadan kalkar. Boşalan yeri mikroplar işgal eder. Derideki her bir santimetrekareye yaklaşık 10.000 mikrop düşer. Böyle ciltlerde, gözenekler iricedir ve cilt parlak görünümlüdür. Uzun yıllar diri kalır, daha az çızgilenir. En büyük dezavantajı bakım yapılmadığı zaman sarkmasıdır.

Burada önemli olan, cilt problemleri ilk sinyallerini vermeye başladığında deneyimli bir uzman kontrolünde olman isabetli ürünlerle cildin temizliğine ve bakımına son derece dikkat ederek sabırla devam etmek, (ileride aknelı cildin bakımında etraflıca bilgi vereceğim). Ben de böyle bir cilt tipine sahip olup senelerce uğraşmıştım. Kullanmadığım antibiyotik ve merhem kalmamıştı. Şimdi bile, cildimin temizliğine ve bakımına önem vermezsem sivilceler ve de siyah noktalar belirmeye başlıyor. Ben bu durumu özenle korunmayan ülkelerin düşmanlar tarafından istila edilmesine benzetiyorum.

Cildimizi kozmetik ürünlerle donatmamız pH dediğimiz seviyeyi güçlü tutarak pataojen bakterilere'meydan vermememiz, dıştan yaptığımız bakımla içerideki yapıyı disipline etmemizdir. Yağlı ciltlerde gözenek açık olduğu için süt yerine jel kullanılır. Antiseptik ürünlerle bakım yaparken haftalık maskelerle özellikle kil maskesiyle destekleriz.

Eğer cildinize iyi bakmazsanız, çok sık olarak akne problemi yaşarsınız. Bu sebeple erginlik dönemindeki gençlerin daha dikkat etmesi gerekir. Bu tür cilt tiplerinde yağ oranlarını dengelemek amacıyla belli aralıklarla kontrole gitmekte fayda vardır. Akıllıca seçilen doğru kozmetik ürünlerle cildi dengelemesini basit bir şekilde yapabilirsiniz. Bu cilde verilecek ürünler cildin durumuna göre bölgesel olarak, uygulanır. Örnek olarak haftalık maskeler kullanllırken nem depo edici maske ve gözenek sıkılaştırıcı maskelerin kullanımında fayda vardır.

Yağlı Cilt Tipinin Belirli Özellikleri

* Nem oranı düşük olan yağlı cilt genel de gözenekleri iri ve kepekli olmaktadır.
* Yağlı cilde sahip olanların makyajları pek tutmamaktadır. Bu sebeple uygun bir fondoten seçimi ile bu sorunun önüne geçilmeye çalışılabilir.
* Yağ üretiminin fazla olması sebebiyle gözenekler tıkanabilmekte, siyah noktalar olabilmekte, sıklıkla akne sorunları görülmektedir.

Yağlı Ciltlerin Temizliği
Yağlı cilde sahip kişiler mümkün olduğunca ciltlerini temizlemek, yağlı görüntüden kurtulmak isterler. Bunun için de su kullanırlar fakat bilindiği üzere su yağa pek etki etmez. Bu sebeple yağ, yağ çözücü ürünler ile temizlenebilmektedir. Bunun için deterjan özelliği olmayan bazı meyve asitli temizleyiciler kullanılabilir. Su ile temizlerken de sabah akşam temizliği önerilmektedir. Gözenek sıkılaştırıcı toniklerde kullanılabilir, Aslında gözenekler küçülmez. Temizlendiği için büzüşür olarak algılanır. Yani parlak olan cilt temizlendiğinde açık olan gözenekler sanki küçülmüş gibi hissedilir. Yağlı ciltte tonik çoğu kez şarttır. Sabun ve su ilişkisi sabunların özelliğine göre değişir. Katı sabunlarda meyve özlerine yakın ph değeri uygun sabunlar kullanılabilir. Cilt 5- 5,5 ph değerleri arasındadır. Bu değerleri bozacak türden ürünlerinden kaçınılmalıdır.

Cildi yağlı olan kişiler, ciltlerini temizlemek için süt formundan ziyade jel formunda olan ürünleri tercih etmesi gerekir. Bunların içerisinde bulunan alkol oranı yüksek olması ve kolay köpürebilir olmasından dolayı gözenekerlin içerisine girerek temizlenmesini sağlarlar ve gözenekleri sıkılaştırırlar. Makyaj yapan bayanların pudralı ürünler kullanmalarını yukarıda bahsetmiştik. Bunun dışında içerisinde yağ bulunduran fondatenleri kullanmamalarını tavsiye ediyoruz.

Hassas bir cilt tipi oldukları için akne ve sivilce oluşumuna uygundur. Bu sebeple içerisinde yağ bulunduran ürünler değilde losyon bazlı ürünler kullanmalıdırlar.

Kuru Cilt Tipi

cilt_kurumasi
İnsan derisinin en üst kısmı su ve yağ içeren bir katmandan oluşmaktadır. Çeşitli nedenlerden ve sebeplerden dolayı su ve yağını kaybeden cilt, kurumaya başlar.

Cilt tanımlamasında cildin içindeki su ve yağ oranı dengesinin önemine dikkatinizi çekmiştim. En üstteki derinin su ve yağdan bir barıyer (engel) oluşturarak kendini korumaya çalıştığını zaten biliyoruz. Ciltte oluşan herhangi bir sorunda bu bariyerler çalışmazsa, su ve yağ yönünden fakirleşen deri, cilt hücrelerinde bölünme ve çoğalmanın da yavaşlamasıyla doğal olarak kuru bir hal alır.

Çevremize baktığımızda çoğunlukla otuz beş yaşın üzerindeki kişilerde kuru cilt tipini görürüz. Ünlü Mayo Kliniğinin yaptığı araştırmaya göre kuru cildin kalıtsal bir faktör olduğu belirlendi.

Yaşlanmanın dışında yanlış verilen kozmetik ürünler, sert sabunlar, fazla sıcak ortamlar, troid hastalıkları ve UV ışınları kuru cildi meydana getirirler. Genelde kuaförler, hemşireler, fabrikalarda çalışanlar, kimyasal maddelerle uğraşanlar, inşaat işçileri cilt kuruması riskiyle karşı karşıya olan grubu temsil eder.

Bu cilt tipini yer yer çatlamış, kurak mı kurak bir toprağa benzetebiliriz. Ciltte oluşan bu çatlaklardan içeri giren bakteriler, enfeksiyon, mikroplar, virüsler, doğrudan cildin en derin tabakalarına sızarak kan sistemine dahil olur ve bazı deri hastalıklarına yol açarlar.

Kuru nemli ciltte ise ter salgısının fazla olması durumda, yer yer kırmızı kabartılar görülebilir. Hamamda çalışanlar ve tropikal bölgelerde yaşayanlarda bu cilt tipi oluşabilir. İklim şartlarının ortaya koyduğu durumun yanında; stres, gerginlik, metabolizma bozukluğu, hormonal bozukluk ve menopoz dönemi problemleri gibi içsel koşullara bağlı olarak da bu cilt tipi oluşabilir. Bu ciltlerde kırışıklar daha genç yaşlarda başlar. Bu cilt tipinde üst deri ince, gözenekler sıkıdır. Banyodan sonra iyice gerilir. Deri bazen de pul pul görünüm alır.

Önemli: Cildimiz 18 yaşından itibaren nem, 35 yaşından itibaren yağ kaybetmeye başlar.

Kaybedilen yağ ve nem takviye edilmezse erken yaşlanmaya başlar. Cildimiz 15 derece sıcaklığın üstünde hayati dengesi için gerekli olan, "nemi koruma gücu'nü yitirmeye başlar. Bu nedenle cilt yüzeyinde ince bir tabaka oluşturarak, ona kalkan görevi üstlenecek besleyicilerle donanmış, güçlü bir koruyucuya ihtiyaç duyarız.

Kuru Cildin Genel Özellikleri
Kuru görünmesi ile ön plandadır. Gözeneklerin sıkışık hatta hafifçe bir pudramsı tabaka olabilen, kızarmaya meyilli hassas bir cilt tipdir. En önemli özelliği kızarmaya meyilli olmasını söyleyebiliriz. Su içilmediği kış zamanlarda acı acı sızlamaktadır. Hiç parlama olmamaktadır, mat bir görünüme sahiptir. Eğer kişide cilt çizgisi problemi varsa, bu çizgiler oldukça belirgindir. En çok bakıma ihtiyacı olan cilt tipidir. Neredeyse her gün nemlendirilmesi gerekmektedir.Günlük bakıma ait bilgileri aşağıda detaylıca anlattık.

Bu cilt tipine sahip insanların çok sıcak ortamlardan ve klimalı ortamlardan, güneşli ortamlardan kendilerini sakınmaları gerekmektedir.

Dikkat: Kuru cildi olan insanlar çok su tüketmelidir fakat yüzlerini çok fazla su ile yıkamamalıdır. Bu iki durum iyi anlaşılıp iyi analiz edilmesi gerekmektedir.

Kuru cilt tipi en çok kimlerde görülür?
Kuru cilde sahip olan yaş grubu genelde 35 yaşın üzerindeki insanlarda daha fazlaca görülmeye başlar. Yaşlanmanın getirdiği kuru cilt tipinin haricinde yanlış kullanılan kozmetik ürünleri, sert sabunlar ve içinde bulunan ortamlarda kuru cilde sebep olmaktadır. İçinde bulunan ortamı daha da açıklamak gerekirse, soğuk ve kuru hava şartları, nemsiz ortamlar ve ağır iş şartları bu gruba dahildir.

Kuru ciltlerde karşılaşılan sorunlar
Kuru cilt tipini anlatmanın en kolay kolu, kurumuş ve derin çatlaklar oluşmuş toprak örneğidir. Nasıl ki çatlayan toprak kanallarından içeri birşey sokup çıkarabiliyorsanız, kuruyan ciltler üzerinde oluşan çatlaklardan içeri rahatlıkla giren bakteri ve mikroplar birçok olumsuz hastalıklara sebep olabilmektedir. Kuru cildin en belirgin özellikleri çizgilerin aşırı belli olması ve oldukça hassas olmasıdır. Özellikla alın bölgesinde pullanma olarak görülmektedir. Bunun dışında yanak bölgelerinde de görülebilmektedir. Kişi bazen kaşıntı hissedebilmekte, eğer bu kaşıntı fazla olursa egzema olabilmektedir. Bu gibi durumda hemen uzmana gözükülmesi gerekmektedir. Alın bölgesinde çizgiler daha çok olabilmektedir. Kısaca özetlersek, pullanma, kırışıklık, hassas ve mat bir cilt durumu ortaya çıkar.

Yaşlanma süreci

Normal şartlarda insanlar 18 yaşından 40 yaşına kadar olan dönemde hızlı bir şekilde yağ kaybetmeye başlamaktadır. Kaybedilen bu yağ bir şekilde telafi edilmezse erken yaşlanma dediğimiz olay gerçekleşir. Cildimiz 15 derecen sonraki sıcaklıklarda kendisi için önemli olan su ve yağı koruyamamaktadır ve kurumaya başlamaktadır. Bu yüzden yağ dengesini sağlayacak besinler tüketilmeli, uygun kozmetik kremler kullanılmalıdır. Hatırlatmak fayda var, kuru cilt tipi bazen kalıtsal olabilmektedir. Bu türden insanlar ne yaparsa yapsın ciltlerindeki kuruluğu engelleyemezler.

Kuru Cildin Günlük Bakımı
Bu cilt tipinde bakım öncelikli olarak cilt temizliği ile başlanması gerekmektedir. Bakteri ve mikropları diğer ciltlere göre daha kolay barındırabildiğini yukarıdaki çatlak toprak örneğinde bahsetmiştik. Cilde uygun süt formatında bir ürün ile cildi temizledikten sonra nemlendirici krem ile cildini nemlendirmelidir. Güneşe karşı kendini korumalı, gün içerisinde bolca su tüketmelidir.

Eğer makyaj yapan bir kişiyse, sprey formatında olan nemlendiricileri kullanabilmektedir. Bu şekilde gün içerisinde cildinizi nemlendirmiş ve makyajınızı bozmamış olursunuz. Akşamlar eve dönüldüğü zaman makyaj fazlaca bekletilmeden hemen süt formatında bir ürün ile temizlenmelidir.

Dikkat: Makyaj yapan bayanlar pudralı makyaj ürünlerinden uzak durması gerekmektedir. Zaten kuru olan cildinizi daha da kurutarak erken yaşlanmayı tetiklemekte olursunuz.

Gece yatarken mutlaka nemlendirici krem kullanılarak yatılması gerekir. Bu hem cildiniz için gerekli olan nem ve yağı verecek, hem de cildinizi bir sonraki güne hazırlamış olacaksınız.

13 Haziran 2014 Cuma

Karma Cilt Tipi

Cildi-Kuru-Olanlarin-Bakimi-Nasil-Olmalidir
Ergenlik çağında metabolizmanın tümünü etkileyen hormonal dengesizlik nedeniyle birtakım cilt problemleri oluşur ve bildiğimiz gibi dış ortam da buna zemin hazırlar. Cildiniz hem yağlı hem de pul pul olmuş gibi kuru mu? Teninizde her iki durum da varsa, bilin ki karma cilde sahipsiniz demektir. Bu yazımızda karma cilde dair bazı bilgiler sunacağız.

Karma cilt en sık rastlanan cilt tiplerinden birisidir. Yağlı ve kuru cildin karışımı gibidir. Alın, burun kenarları ve çene yağlıdır diğer taraflar ise kurudur. Konuyu daha da açacak olursak; yağlı bölgelerde gözenekler fazla yağ salgısı yüzünden genişlemiştir, Diğer yerlerde bu salgı az olduğu için gözeneklerin şekli bozulmamıştır.

Bu tür cilt yapılarını dengelemek ve cildi belli aralıklarla kontrole götürmek, cildin yapısını gerçekten iyi bilen, tecrübeli bir kozmetik uzmanının işidir. Akıllıca seçilen doğru cilt ürünleri ile cildi dengelemek son derece kolaydır. Bu cilde verilecek ürünler cildin durumuna göre bölgesel olarak uygulanır. Mesela haftalık maskeler verirken;

a) gözenek sıkıştırıcı maske
b) nem depo edici maske mutlaka kullanılır.

Nemlendiriciler de bu şekilde iki ayrı probleme yönelik sürülür. Yani yağın fazla olduğu bölgeye su oranı yüksek hafif bir nemlendirici, yağ oranı düşük olan bölgeye ise tam tersi yağ oranı fazla nemlendirici sürülür. Karma ciltler için ayrı ayrı bölgesel uygulama yaparız. Sonuçta cilt zamanla dengesini bulur ve derinliğine temizlenir.

Hassas Cilt Tipi

ciltguzelligi
Hassasiyet her türlü cilt tipinde görülebilen bir durumdur. Hassasiyet olarak adlandırdığımız bu durum aslında; ruhsal durumlarda, hastalıklarda ve iklim şartlarında ortaya çıkan veya ırsi olabilen bir durumdur.

"Kuproz" olarak isimlendirilen kılcak damarların deri yüzeyinden görülmekte olduğu kızarık ciltler hassas olmaktadır. İnsanlarda "cilt yaşı" da son derece önem arz etmektedir. Bazı durumlarda kişi genç olduğu halde, cildi yaşlı gözükebilmektedir. Bazen de kişi yaşlı olduğu halde cildi genç bir görünüme sahip olabilmektdir. Yaşı genç olduğu halde cildi kırışanlara, sahip oldukları yaşın üzerinde aylık kür çalışmaları yapması gerekmektedir. Cilt biraz yapılandırıldıktan sonra da yeni duruma göre ürün verilmeli. Yaşına göre cildi genç olanlara ise yaşlarının biraz altındaki ciltlere verilen ürünler uygulamalıdır.

Hassas cilt oldukça ince dokuludur. Soğuk ve sıcağa karşı dayanıksızdır. Genel itibari ile alerjik reaksiyonlara eğilimlidir. Kullanılmakta olan bazı kozmetik ürünler ince deriyi kızartır ve kılcak damarlar rahatlıkla görülebilmektedir. Bu cilt tipine sahip insanlar Güneş altında uzun süre kalacaklarsa mutlaka güneş ışınlarından koruyucu kremler kullanarak dışarı çıkmalılıar. Hassas ciltlerin gece yatarken hafif nemlendiriciler kullanarak yatmasında fayda vardır.

12 Haziran 2014 Perşembe

Cilt Tipinizi Öğrenmek İçin Cilt Testi

dogal-cilt-bakimi
Her insan farklı cilt tiplerine göre dünyaya gelir. Kardeşlerin bile cilt yapıları farklı olabilmektedir. Ve her cildin de kendine özgün ihtiyaçları bulunmaktadır.

Bu ihtiyaçları karşılamak için öncelikle cilt tipinizi bilmeniz gerekmektedir. Şimdi basit bir soru cevap testi ile cildinizin durumunu inceleyim

Eğer aşağıdaki soruları cevabını verirken 3'ten fazla "evet" verirseniz cildinizdeki yağ üretiminin üzülerek yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Hadi teste geçelim.

1- Cildinizde kırışık veya çizgiler var mı?
2- Cildiniz oldukça hassas ve narin midir?
3- Cildiniz oldukça cansız ve mat mı gözüküyor?
5- Cildinizde elastikiyet yani esneklik kaybı var mı?
6- Cildinizde bölgesel veya tümüyle pullanma var mıdır?
7- Parmaklarınızla dokunduğunuzda cildiniz pürüzlü ve sert olarak mı hissediyorsunuz?

Eğer yukarıdaki test sonucunda cildinizin yetersiz yağ üretimi yaptığını keşfederseniz ilk önce yapmanız gereken cildin yağ üretimini destekleyip düzenleyecek bakım yapmanız gerekmektedir.Cildi nemlendirici ve yağ destekleyici tariflerimizi sitemizde arama yaparak bulabilirsiniz.

Yetersiz yağ üretiminde, cildin yağ üretimini destekleyip düzenleyecek bir bakım yapmak şarttır. Cildin nemini sağlayan sentezlemede bir azalma olduğunda üst derideki su kaybı fazlalaşır. Bu da derinin beslenme dengesini bozar ve ciltte kurumaya yol açar. Böyle durumlarda deriye nem kazandırmak tek başına çözüm olmaz. Ciltte salgılanan lipitler, yüzeye çıkarak cildin dış yüzeyindeki suyun tutulmasını sağladıkları gibi, hücreler arasına yayılıp birbirlerine de tutunurlar. Kısaca cilt yeterli yağ üretemezse doğal nemini koruyamaz. Şimdi bir başka cilt testimize geçelim.

Önemli: Cilt testi yapmadan önce cildiniz krem sürülmemiş, makyajsız ve yıkandıysanız en az 30 dakika geçmiş olması gerekmektedir. Yoksa doğru sonuç alamayabilirsiniz.
Cilt Tipi Testi

Kirlenmemiş ve makyajsız cildinizi yıkadıktan yarım saat sonra gözlemleyin. Ne görüp ne hissediyorsunuz? İşaretlediğiniz şıkların içindeki puanları toplayıp hemen altındaki sonuçları inceleyin.
Parlaklık

Hiç Yok (0 puan)
Var, ipeksi (1 puan)
Her yerde kuvvetli (2 puan)

Pürüz

Yok (0 puan)
Var (1 puan)

Gerilme

Yok (0 puan)
Var (1 puan)

Pullanma

Yok (0 puan)
Var (1 puan)

Puanlama

3-5 puan: Çok fazla neme ve aynı zamanda dışarıdan yağ takviyesine ihtiyaca olan kuru cilt
1-2 puan: Yeterli miktarda yağ ve nem içeren normal cilt
0 puan: Bol miktarda yağ üreten, akneye (sivilce) müsait yağlı cilt. Etkili bir temizlik, doğru ve sürekli cilt bakımı gerektirir.
Pratik Cilt Testi

Bir başka cilt testini aşağıda paylaşıyoruz. Bu testteki vereceğiniz şıklara göre en alt tarafta cevabınızı bulabileceksiniz. 4 yanlışın bir doğruyu götürmediğini de baştan belirtelim. İşte testimiz...
1- Cildinizi herhangi bir sabun ve suyla temizledikten sonra nasıl bir hisse kapılırsınız?

a-) Cildim oldukça gergin, sanki yüzüme küçük gelmiş gibi,
b-) Oldukça rahat ve düz hissederim,
c-) Aslında kuru hissediyorum. Hatta bazı bölgelerde kaşınmalar oluyor,
d-) İyi fena değil, oldukça rahat hissediyorum kendimi,
e-) Cildimin bazı bölgeleri iyi iken bazı bölgelerinde kurumalar oluyor.
2- Cildinizi herhangi bir krem temizleyicisi yardımıyla temizlediğinizde nasıl hissediyorsunuz?

a-) Aslında daha iyi gibi
b-) Normal, düz ve rahat hissediyorum
c-) bazen iyi oluyor ama bazende kaşınasım geliyor
d-) oldukça yağlı bir hal alıyor
e-) bazı bölgeler yağlı olsa da bazı bölgeler gayet iyi
3- Cildiniz günün ortalarına doğru geldiğinde nasıl oluyor?

a-) Pul pul dökülen bir görüntü alıyor
b-) Her zaman taze ve tertemiz
c-) Bazı bölgelerde kırmızılıklar görüyorum
d-) Gayet parlak, ışıl ışıl resmen
e-) Sadece alın burun ve çene bölgem parlak, gerisini at çöpe gitsin
4- Hangi sıklıklı sivilcelerle karşılaşıyorsunuz?

a-) Allah'a şükür hiç karşılaşmıyorum
b-) Sadece (özel) günlerimde
c-) Arada bir tek tük
d-) Kahretsin, hiç gitmiyor ki
e-)Sadece alın burun ve çene bölgemde ara sıra oluyor
5- Cilt toniğinizi kullandıktan sonra nasıl bir cildinizde neler oluyor?

a-) Nedense sızlıyor
b-) Hiç bir sorun olmuyor
c-) Acır ve kaşınır
d-) Tazelik ve ferahlık bir hiisine kapılıyorum
e-) Bazı bölgelerimde ferahlama yaparken bazı bölgelerde kaşıntı yapıyor.
6- Gece kremini kullandıktan sonra cildiniz nasıl oluyor?

a-) Kendimi oldukça iyi hissediyorum
b-) Bir fark göremiyorum
c-) Bazen iyi oluyor bazen de kaşıntı oluyor
d-) Cildim yağlı görünüyor
e-) Alın burun ve çene bölgem iyi görünüyor.
Test Değerlendirmesi

Tüm bu sorulara verdiğiniz yanıtlara göre cilt tipiniz aşağıda bulumaktadır.

(a) ‘lar çoksa : KURU bir cildiniz var.
(b) ‘ler çoksa : NORMAL bir cildizi var.
(c) ‘ler çoksa : HASSAS bir cildizi var.
(d) ‘ler çoksa : YAĞLI bir cildizi var.
(e) ‘ler çoksa : KARMA bir cildizi var.

Cilt Hassasiyeti Nedenleri

ciltguzelligi
Cilt hassasiyetinin daha önce tüm cilt tiplerinde görülebilen bir durum olduğunu ve hassas cilt tipi ile alakalı bilgileri daha önceki makalemizde bahsetmiştik. Bu makalemizde cilt hassasiyetini arttıran, ortaya çıkaran faktörlerden bahsedeceğiz

Sigara, alkol, zorlu çalışma ve yaşam şartları, az uyku, içinde bulunan iklim faktörleri ve güneş ışınları gibi etkenler cildin dış yüzeyinin zayıflamasını, sinirsel rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Hassas ciltten kurtulmak veya engellemek için öncelikli olarak yukarıda adı geçen etkenlerden kurtulmak gerekir. Sonrasında hassas ciltler için üretilmiş olan cilt bakımı programları denenebilir. Cildinizin temizliğini yaparken deforme edici hareketlerden kaçınılmalı ve nazik olunması gerekmektedir. Haftada bir kere cildinizin kurumaması için nemlendirici maske yapılması uygundur. Banyo yaparken çok sıcak su kullanılmaktan kaçınılmalı kışın kaloriferin üzerine ıslak bez koymak faydalıdır. Bu şekilde havadaki nem miktarını arttıracaksınız.

Dış bakım olduğu gibi iç bakım da önemlidir. Cildin sağlıklı beslenmesi için gerekli olan vitamin ve minarellerin bulunduğu yiyecekler yenilmeli, kan dolaşımını kolaylaştıran papatya, ebegümeci ve anson çayları tüketilmelidir.

Son olarak aşağıda konusunda uzman bir doktor arkadaşımın maske tarifini anlatarak konuyu noktalamak istiyorum.

1 adet muz
1 tatlı kaşığı krem şanti

Muzu çatal ile iyice ezdikten sonra krem şanti üzerine ilave edilerek karıştırılır. Bu karışım temizlenmiş olan cilde sürülerek yaklaşık olarak 15 dk süre ile bekletilir ve yıkanır. Bu işlemi haftada bir kere denediğinizde cildiniz hafif bir şekilde toniklenmiş olur.

Özetle toparlamak gerekirse cilt hassasiyetinin sebepleri; Sigara ve alkol kullanımı, uykusuzluk, dış etkenler ve buna bağlı olarak zorlu çalışma ortamlaı, kullanmakta olduğunuz kozmetik ürünlerinden bazıları, güneş ışınlarına fazla maruz kalmak, kalıtım özelliklerine bağlı olarak bazı sinirsel rahatsızlıklarının olduğunu söyleyebiliriz.

11 Haziran 2014 Çarşamba

Güneş Lekelerinden Korunma Yolları

gunese-dikkat
Güneşin insan hayatı ve canlılığı için önemli bir kaynaktır. Etkilerini faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz güneşin biraz zararı da bulunmaktadır. Özellikle insan cildi için zararlarından bahsedeceğimiz bu makalemizi dikkatlice okumanızda fayda görüyorum.

Malum yaz aylarına bismillah dedik. Güneş ışınlarının etkisini her geçen gün daha da hissetmeye başlıyoruz. Yaz ayları tatil aylarıdır ve bu güneşe daha fazla maruz kalacağımıza işarettir. Güneşin cilt üzerine en büyük etkisinin cilt lekeleri olduğunu söyleyebilirim. Fazlaca güneş ışınlarına maruz kalmak cilt üzerinde lekelenmere davetiye çıkarmaktır.

Şimdi bu lekelerin tanımını yapalım;
Güneş lekeleri; cilt üzerinde farklı bir çok yerde oluşan, rengi açık kahve renginden koyusuna doğru değişik renklerde olabilen küçük lekelere denilmektedir. Güneşte fazla kalan çocuklarda, açık tenli insanlarda görülme olasılığı daha fazladır. Güneş lekelerinin oluşmasında en önemli etken, adının geçtiği gibi güneştir. Çünkü güneş cildin nemini alarak nemsizleşmesine ve kırışmasına neden olmaktadır.

Güneş Lekelerinden Korunma Yolları
Cilt lekelerinin oluşmasının nedenlerinden bahsettikten sonra şimdi güneş lekelerinden korunma yollarından bahsedelim. Bir kaç basit maddeye dikkat ederseniz, ömür boyut güneş lekelerinden korunmuş olacaksnız.

İlk önce fazla güneş ışınlarına maruz kalmamak gerekir. Eğer güneş altında kalmanız veya çalışmanız gerekirse en az 50 faktör güneş kremi kullanmanız gerekir. Bu durum tatillerinizde güneşlenmeler içinde geçerlidir. Denize veya suya girip çıktıktan sonra etkisini kaybedeceğinzden tekrar sürülmesi gerekir.
Güneşin en etkili olduğu saatler 12:00 - 15:00 saatleri arasıdır. Bu saatler mümkün olduğunda dışarı çıkılmamalıdır.
Elbiselerinizin açık renkli olması daha az güneş ışığı çekmenize neden olacaktır.
Mümkünse güneşten korunmak için şapka takabilirsiniz.
Çocukların ciltleri güneş ışınlarına karşı dayanıksızdır. Bu sebeple küçük çocukları doğrudan veya uzun süre güneşe maruz bırakmamak gerekir. Yüksek faktörlü güneş kremlerini çocuklarınız içinde mutlaka kullanın.

Eğer bu korunma tavsiyelerine rağmen güneş lekelerine yakalandıysanız üzülmenize gerek yok. Doğal ve bitkisel yöntemler ile güneş lekelerinden kurtulabilirsiniz.

Güneş Lekelerinden Kurtulma

gunese-dikkat
Güneş lekeleri güzel bir yaz tatili sonrası oluşabilen ve tatilcilerin canını en çok sıkan bir cilt rahatsızlığıdır.

Eğer sizde bu aksi olaya yakalandıysanız ve cildinizde güneş lekeleri olduysa aşağıda anlatacağımız tavsiye ile umarız bu sorundan kurtulursunuz. Fakat herşeyden önce yüksek faktörlü güneş kremleri kullanmanızı tavsiye ederiz.

Güneş Lekelerine Karşı Doğal Tavsiye

1 tatlı kaşığı kadar vaselin krem
1 tatlı kaşığı kadar kabartma tozu
Yeteri kadar yumurta kabuğu. Yumurta kabuklarını ezeren un ufak haline getirmeniz gerekmektedir.

Yapılışı

TÜm malzemeleri bir araya getirerek karıştırın. Sonrasında bu karışımı lekelerin olduğu bölgeye sürün. Yaklaşık olarak 30 dk süre ile ovarak kuruyan malzemeyi çıkarın ve bu bölgeyi yıkayın. Aradaki farkı göreceksiniz. Bu işlemleri gün aşırı bir kaç kere deneyin. Her denemede lekelerinden kurtulacaksınız.

Güneş Lekesi tedavi yöntemleri

Yukarıda bahsetmiş olduğum doğal tedavinin haricinde profesyonel yardım almak isterseniz aşağıdaki yöntemleri de deneyebilirsiniz. Bakalım bu yöntemler nelermiş;

Lazer tedavisi ile cilt lekelerinden kurtulma yöntemi: Laser son dönemlerde git gide gelişen ve kullanımı artan tedavi yöntemlerinden birisidir.
Kimyasal Piling İle Cilt Lekelerine Çözüm: Cilt üzerine uygulanan kremler yardımıyla derinin soyulması işlemi denebilir.Yeni deri çıkmasını sağlayarak lekelerin kaybolması sağlamaktır.
Işınla Tedavi: Bu yöntemde derinin üst katmanı ışın yardımı ile soyularak yeni deri çıkması sağlanmaktadır. Bu daha çok mevsimsel bir uygulamadır. Oluşan cilt lekeleri ve çatlak bağ dokusu hastalığı ile cildin soyulmasına tek başına bir yararı yoktur. Bağları onarıcı kremleri daha iyi emdirmek için ultrasonda uygulanması gerekmekteidir. Bu yöntem lekelerin üzerine küçük şiddetli ses dalgaları ile karnın içine gönderilir ve bilgisayar ekranında bu durum gözlemlenerek uygulanmaktadır. Uygulamada acı duyulmaz ancak işlem sonrası cilt üzerinde belki kızarmalar olabilir. Genel olarak 3 hafta süren seanslarda ortalama 7 seans olarak uygulanmaktadır. Bu işlem süresi yada seanslar problemli lekelere göre farklılık göstermektedir.
Kriyoterapi (dondurarak tedavi şekli): Bu dondurma işlemi ile alet cildin alt kısmına ince buz kristalleri iletierek daha sonra geri emerek uygulanır. Bu yöntem genel olarak cilt lekeleri için ayrıca çatlaklar ve ameliyat izleri, gebelik ve hamilelikde oluşan izler ile derinin damarlı görünümünün giderilmesinde kullanılır. Lekelerin yada izlerin üzerine uygulanır ve size acı hissi vermeden kolayca uygulanır. Fakat diğerinde olduğu gibi bundada biraz kızarmalar oluşabilmektedir. Bu işlem için ortalama olarak 2hafta seans yeterli olmaktadır. Tabi her zamanki gibi uygulanacak bölgeye göre değişimler gösterebilmektedir. En iyi sonucu size uzman doktorunuz söyleyecektir.

10 Haziran 2014 Salı

Ciltteki Kırmızı Lekeleri Geçiren Maske

ispanak-maskesi
Deri içerisinde bulunan damarlarının genişlemesinden dolayı kanın o bölgeye fazlaca toplanarak kırmızı renk vermesi olayıdır. Tıp dilinde deri deformasyonuna bağlı deri lezyonunu adı verilmektedir. Bu makalemizde bazı kişilerde sıklıkla görülen kırmızı lekelerin oluşmasından ve bitkisel tedavi yöntemlerinden bahsedeceğiz.

Ciltteki Kırmızı lekeler bazen doğuştan geleblmekte, bazen de sonradan ortaya çıkabilmektedir. Doğuştan gelen lekeler damarsal olmakla birlikte kalıtımsaldır. Bu lekelerden bir kısmı çocukluk döneminde kaybolurken bazıları da çocukla birlikte büyüyebilmektedir. Genelde gençlerde görülen ciltteki kırmızı lekeler önce tek bir adet olarak çıkar daha sonrasında hızla çoğalabilmektedir. Aşağıdaki bitkisel yöntemler sayesinde cildinizdeki kırmızı lekelerden kolaylıkla kurtulabilirsiniz.

1-Maske
Gerekli Malzemeler
1 adet salatalık
1 tutam kadar maydonoz
1 adet yumurtanın beyazı
bulabilirseniz 1 çiçek kadar gül yaprağı
5 adet mantar
son olarakta bir avuç kadar civanperçemi ve menekşe bitkisi

Yapılışı
Önce maydonoz ve salatalığı dilimleyin. Sonrasında içerisine kyılmış mantar ilave edilerek pişirin ve süzün. Süzme işlemine başlamadan hemen önce gül yaprakları eklemeyi unutmayın. Burada süzmüş olduğunuz su değil geri kalan posa dediğimiz karışım önemlidir. Geceleri yatmadan hemen önce kırmızı lekelerinizin olduğu yere sürebilirsiniz.

2-Maske
Mantar ve salatalığı ezin. Daha sonra bunlara civanperçemi ilave ederek krem yapana kadar karıştırın. Bulabilirseniz hindistan cevizi sütü de eklerseniz daha güzel olur. Sonrasında bu karışımı kırmızı lekelerinize sürünüz.

3.Maske
Salatalık, gül yaprağı ve maydonuzu birbiri ile karıştırarak iyice ezin. Krem haline getirmiş olduğunuz bu karışımı geceleri yatmadan önce kırmızı leke gördünüz bölgelere sürünüz.

4.Maske
Atkestanesi teker teker ezilere un haline getirilir. Sonrasında üzerine 1 tatlı kaşığı badem yağı eklenerek birbiri ile karıştırılır. Bu maskeyi kullanmadan önce yüzünüzü yıkayın kırmızı lekelerin olduğu yerlere sürerek 30 dakika süre ile bekleyin. Sonrasında ılık su ile yıkayabilirsiniz. Bu işleme devam 2 hafta devam ettiğinizde kırmızı lekelerin azaldığını göreceksiniz.

5 Haziran 2014 Perşembe

Cilt Gözeneklerini Sıkılaştırmak İçin Bitkisel Maske

cilt-sikilastirma

Gözenek Sıkılaştırma
Cilt gözenekleri ne kadar geniş olursa o kadar çok pislik toplar ve siyah noktalar başta olmak üzere bir çok soruna sebep olabilmektedir. Cilt bakımınıza ne kadar önem verirseniz verin, dışarından bakıldığında sizin bakımsız gibi görünmeniz gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Aslında cilt üzerindeki gözenekler sağlığımız açısından oldukça önemlidir. Onlar sayesinde derimiz solunum yapmakta, cilt altında bulunan yağ bezleri üretmiş olduğu yağlar cilt altında birikir ve yüzeyde kistlerin oluşmasına sebep olurdu. Tüm bunlar gözeneklerin önemini vurgulamaktadır.

Cilt gözenekleri neden genişler?
Cilt gözenekleri sıkılaştırma işlemini anlatmadan önce maddeler halinde gözeneklerin neden genişlediğini açıklayalım.

Cildi yağlı olan kişilerin gözenekleri daha açık olur, bu şekilde içerideki yağı ve solunum işlemini daha kolay yaparlar.
Tedavi maksatlı kullanılan ilaçlar cilt yüzeyinde yağlanmaya sebep olabilir ve bu da gözeneklerin genişlemesine sebep olur
Gözenek genişliği kalıtsal olabilmekte, anne ve babadan taşınan genler etkili olabilmektedir.
UV gibi ışınların da gözenek genişliğinde etkili olduğu saptanmıştır.

Cilt Gözeneklerini Daraltmak İçin

Yukarıda açıklamalarımızda da anlaşılacağı gibi cilt gözeneklerinin en büyük nedeni yağ üretimine bağlı bir durum olduğunu belirttik. Bu sebeple olayı çözmek için kökten yaklaşmalı ve yağ üretimini durdurmak yada normalize edip dengelemek gerekir. Yağlı ciltler her zaman için su miktarı az olan cilt tipleridir. Su bakaımında fakir olan hücrelerin ölümü ile doku yüzeyinde birikmeler olur. Bu sebeple cilt dış etkenlere karşı savunmasız olur ve zarar görür.

Bu sebeple herşeyden önce yağı dengeleyebilmek için eksik olan su miktarını arttırmamız gerekmektedir. Cilt bakımı için kullanılan kozmetik ürünlerinin su bazlı olması gerekmektedir. Hangi ürünü kullanmanız gerektiğini bilmiyorsanız mutlaka cilt doktorundan tavsiye almak gerekir.

İnsanların yaşları ile orantılı olarak ciltleri de değişime uğrayabilmektedir. 30 yaşında altında dediğimiz gençlik ve çocukluk döneminde cilt yüzeyinde kesik veya çizikler oldukça hızlı iyileşebilirken bu durum yaşlılık durumunda geç olabilmektedir. Tıpkı gözenekeler gibi... 30 yaşın altındaki kişilerin cilt gözenekleri çabuk kapanabilmektedir. Bu basit bir maske veya uygulama ile olabilirken, 30 yaşın üzerindeki kişilerde deri kalınlaştığından ötürü gözenekleri kapatmak daha zor olabilmektedir. Bu yaştan sonraki insanların ilk düşünmesi gereken gözenekleri komple kapatmak yerine daha da büyümelerini engellemeye çalışmaktadır.

Bitkisel Gözenek Sıkılaştırıcı Cilt Maskesi
1.Tavsiye

* 3 damla sirke
* Yeteri kadar limon suyu

Yukarıdaki 2 malzemeyi birbiri ile karıştırarak gözeneklerin geniş olduğu bölgeye uygulayın. Cildi hassas olanlarda hafif yanma hisse oluşacaktır. Bu kürü bir kaç hafta denediğinizde oluşan farkı göreceksiniz. Hassas ciltlerde yanma olursa demli çayı pamuk yardımıyla sürerek cildi rahatlatabilirsiniz. Sonrasında ılık suyla yüzünüzü yıkayınız.

2.Tavsiye
* Yaş maya
* Bir miktar süt
* karıştırmak için kase

Bu iki malzememizi kase içerisine iyice karıştırdıktan sonra özellikle duştan sonra genişleyen cilt gözeneklerine pamuk yardımıyla sürün. Biraz kokusu rahatsız edebilir. Sürdükten yaklaşık 10-15 dakika sonra cilt gözeneklerinizi incelemenizi tavsiye ediyoruz. Farkı göreceksiniz. Maske cildinizde 30 dakika kaldıktan sonra ılık suyla durulayın. Sonrasında su bazlı uygun bir nemlendirici ile nemlendirin. Haftada en az 1 kere bu maskeyi uygularsanız cilt gözenekleriniz daralacakır.

3. Tavsiye
* 1 şişe maden suyu
* 1 büyük limon
* buz kalıbı ve kap

Maden suyunu bir kabın içerisine döktükten sonra önceden suyun çıkardığımız limon suyunu ekleyerek karıştırıyoruz. Burada maden suyunun soğuk olmasına gerek yoktur. Hazırlamış olduğumuz bu karışımı buz kalıplarına dökerek buzluğa koyarak donmasını sağlıyoruz. Daha sonra her sabah güne başlarken ufak bir kalıp buz karışımını alarak cilt gözeneklerinin geniş olduğu bölgelerde dolaştırıyoruz. Biliyorsunuz ki gözenekler sıcakta genişler ve soğukta ufalır. Bu ufalma esnasında limon ve maden suyunun içerisindeki madensel ürünlerden faydalanarak kalıcı bir gözenek sıkılaştırma işlemi gerçekleştirmiş oluyoruz. Eğer hassas cildi olanlar varsa limon yerine maden suyu + elma sirkesini de kullanabilirler.

4. Tavsiye

* 2 yemek kaşığı yoğurt
* 2 yemek kaşığı un
* Yeteri kadar gül suyu

Tüm malzemeleri krem kıvamına gelene kadar karıştırıyoruz ve gözeneklerin geniş olduğu bölgelere uygulayarak 30 dakika süre ile bekletiyoruz. Sonrasında ılık su ile cildi duruluyoruz. Bu maskeyi haftada 1 kere uyguladığınızda gözeneklerin küçüldüğünü ve kapandığını göreceksiniz.

5. Tavsiye

* 1 adet aspirin
* 1 tatlı kaşığı kuru maya
* 1 tatlı kaşığı oksijenli su
* İsteğe göre biraz bal

Tüm malzemeleri bal hariç iyice karıştırın krem kıvamına kadar karıştırıyoruz. Yalnız asprini öncesinden iyice ezerek toz haline getirmeniz gerekiyor. Bu karışımı duş aldıktan sonra 30 dakika süre ile cilt yüzeyinde bekletin. Sonrasında önce ılık, sonrasında ise soğuk su ile yıkayın. Arzu eden olursa karışma biraz bal da ekleyebilir. Bal cildi sıkılaştırmanın haricinde vitamin ve minarel olarak ihtiyacı olanları karşılamak için fayda sağlamaktadır.

Toparlayıcı Yüz Maskesi

kil-maskesi
Cilt ve güzellik uzmanı Suna Dumankaya, bayanların faydalanması için yüzü toparlayan ve olduğundan daha da gerginleştiren bir maske paylaştı.Bu maskenin kullanılması ile cilt yavaş yavaş gerilmekte, yaşlılık belirtisi olan kırışıklardan kurtulmaktadır. Bu makalemizde bu toparlayıcı maskeye ait detayları sizlerle paylaşacağız.
Toparlayıcı yüz maskesi için gerekli malzemeler

* 2 kaşık beyaz kil
* 1 kaşık bal
* 1 kaşık soya yağı
* 1 kaşık ezilmiş yaban mersini

Gerekli malzemeleri temin ettikten sonra hepsini bir kap içerisinde karıştırın. Bu maddeleri karıştırdıktan sonra cildinizi ılıktan biraz sıcak su ile yıkıyoruz. Böylelikle cilt gözeneklerini açarak hazırlamış olduğumuz maskenin daha iyi etki etmesini sağlıyoruz. Temizlemiş olduğunuz cildinizi fazla kurulamadan hafif nemli bırakarak bu karışımı maske olarak uyguluyoruz.

Maskemiz yaklaşık olarak yarım saat süreyle yüzünüzde kaldıktan sonra ilk önce sıcak su ile yıkıyorsunuz. Maske artıklarından kurtulduktan sonra soğuk su ile yıkayarak bakım işlemimizi tamamlıyoruz. Kullanımı ve hazırlanması oldukça basit olan bu yüz toparlayıcı maskeyi dilediğiniz zaman ve sıklıkla yapabilirsiniz. Sonuç alana kadar devam…