Pembe Maskeyi Nasıl Kullanmalıyız

Pembe Maske Yüz Maskesi Kullanımı;
Uygulama yapılmadan önce yüzünüzü sıcak su ile yıkayınız ve iyice kurulayınız. Maskeyi tüm yüzünüze (tercihen boyun bölgesinde de kullanılabilir) yoğun bir şekilde sürünüz. 30-40 dakika kadar yüzünüzde bekletip tamamen kuruduğundan emin olduktan sonra kalıp halinde yüzünüzden çıkarınız.

Bu uygulamayı beş gün süre ile her gün gerçekleştiriniz. Cildin yıpranma durumuna göre uygulama sayısını 30 güne kadar çıkartabilirsitniz. İçindekiler: Water, ethyl alcohol, glycerine, tocopheryl acetate, bisabolol, linoleic acid, ascorbic acid, elastin, kolajen, hyalunoric acid, tea tree oil, lemonen, aloe vera oil, rose oil, apricot oil, kaoline, imidazoline urea, edta, It may contains dyes & pigments (CI: 16255, 16035, titanium oxide)

Pembe Maske İnceltici ve Anti Selülit Maskesi Kullanımı;
Uygulamaya başlamadan önce duş almanız etkilerini arttırmak için önemli bir adımdır. Maskenizi sorunlu bölgelerinize cildiniz gözükmeyecek kalınlıkta uygulayınız, 30 – 40 dakikalık kuruma süresini tamamladıktan sonra cildinizden kalıp halinde çıkartabilirsiniz. Sonuçları tam olarak gözlemleyebilmek için maskeyi beş gün süre ile ara vermeden her gün uygulayınız. Selülit ve yağlanma oranlarına göre kullanımı 30 güne kadar uzatabilirsiniz.

Pembe selülit maskesinin içeriği: Water,ethyl alcohol,glycerine , tocopheryl acetate , bisabolol , linoleic acid , ascorbic acid , elastin,kolajen,hyalunoric acid , tea tree oil , lemonen , aloe vera oil , rose oil , apricot oil ,peppermint oil, thyme oil, rosemary oil, menthol, kaoline , imidazoline urea , edta , It may contains dyes & pigments ( CI: 16255 , 16035 , titanium oxide )

Salyangoz Kreminin Faydaları Nelerdir?

Sivilce, yara, doğum sonrası çatlak izleri gibi cilt lekelerini doğal ve sağlıklı şekilde salyangoz kremi ile yok eder; pürüzsüz, canlı bir görünüme sahip olursunuz.

Salyangozlar, dokularını tedavi edebilen ve kabukları kırıldığında yerine yenisini üretebilen canlılardır. Dokuların çok kısa sürede oluşmasını sağlayan güçlü, yenileyici etki, salyangozun doğal yollarla arkasında bıraktığı salgının temel özelliğidir.

Salyangoz kremi faydaları nelerdir diyorsanız aşağıda tüm bilgiler bulunmaktadır. Salyangoz kremi hakkında bilgileri ise yine bu sayfada bulabilirsiniz. Sitemizde kesinlikle salyangoz kremi satışı bulunmamaktadır.

Salyangoz kremi uzun zaman öncesinden bu yana cildin ömrünü uzatmak, yaşlılığı geciktirmek için kullanılmaktadır. Salyangoz salgısının özünde bulunan Allantionun ciltte bulunan yaraları hızla onarması yönünde etkiye sahiptir. Salyangozlar kabukları kırıldığında bu salgı ile kabuklarını hızlı bir şekilde yenileyebiliyorlar.

Salyangoz Kreminin Faydaları Nelerdir? Cildiniz yaşlanmayı geciktirici özelliği vardır, cildinizin genç kalmasını sağlar. Sivilce izlerini büyük ölçüde iyileştirir. Özellikle doğum sonrası meydana gelen çatlarkları iyileştirici özelliği vardır. Erkekler traş sonrası yüzde meydana gelen yaralarda ve tahribatta etkilidir. Yaralara sürüldüğün iyileştirici özelliği vardır. Aknelerin tedavisinde kullanılır. Cilde pürüzsün bir görünüm getirir.

SALYANGOZ SALGISI
* Yaşlanmayı önlemeye (anti-aging) yönelik etki yapar,
* Güneş lekeleri ve doğum sonrası cilt çatlaklarının giderilmesini sağlar,
* Sivilcelerin neden olduğu lekelerin ortadan kaldırılmasında etkilidir,
* Göz çevresinde ve boyundaki çizgileri, kırışıklıkları azaltır,
* Kuru ciltlerdeki pürüzlü görünümü giderir,
* Yara izlerinin yok edilmesine yardımcı olur,
* Traş sonrası kabarıklıkların giderilmesinde etkilidir,
* Cildinize pürüzsüz ve ipeksi bir görünüm kazandırır.

Salyangoz protein özlü krem içeriğinde:
* Allantoin – cildin yenilenmesine yardımcı olur.
* Elastin – cildin esneklik kazandırmaya yardımcı olur.
* Vitaminler – cildin canlanmasına ve yenilenmesine yardımcı olur.
* Kolajen – cildin sıkılaşmasına yardımcı olur.
* Glikolik asit – ölü cildin atılmasına yardımcı olur

Vücut Çatlaklarından Korunma Yöntemleri

Vücut Çatlakları bakımsızlıktan ve kuruluktan ortaya çıktığı bilinmektedir.Vücut çatlakları bayanların en büyük sıkıntıları arasında yer alıyor. Hızlı kilo alıp verme, hamilelik döneminde karnın aşırı gerilmesi, soğuk havalar gibi sebepler vücut çatlaklarının oluşumuna sebep olmaktadır. Vücut çatlaklarını vücudunuzdan uzak tutmak hiçte zor değil…

VÜCUT ÇATLAKLARI
Vücut çatlaklarını tıpkı birer yara izi gibi değerlendirmek mümkün. Cilt aşırı derecede basınçla karşılaştığında yıpranır. Dolayısıyla cildin yapısı bozulur ve çatlaklar ortaya çıkar. Önceleri pembe renkli olan bu çatlaklar zamanla beyaza yakın bir renk alır. Ciltteki bu noktalar bronzlaşmaz ve gözden kaybolmaz. Bu çatlakları ortadan kaldırmaktansa çatlak oluşumunu önlemek daha kolaydır. Çatlakların ortadan kaldırılması için ise, çoğu zaman basit estetik müdahalelere veya kozmetik ürünlerine ihtiyaç duyulur.

Soğuk suyla duş yapmak en iyi çözümlerden biri. Duşu çatlakların bulunduğu bölgenin üzerine tutarak dairesel hareketlerle gezdirmek de kan dolaşımını artıracağı için, yeni oluşmuş taze çatlakların ortadan kaldırılması için etkili bir yöntem. Bu şekilde hücreler canlanarak yeniden elastik bir yapıya kavuşacak, dolayısıyla da çatlaklar kaybolacaktır.

Nerelerde daha sık görülür?
Çatlaklara daha çok göğüs, karın ve bel çevresinde rastlanır.

Göğüsler: Vücudun en nazik organları arasında yer alırlar. Göğüsleri saran doku oldukça ince ve hassastır. Bu bölgedeki çatlaklar gelişme çağında bile oluşabilir. Buna rağmen çatlakların çoğunlukla doğum sonrasında ortaya çıktıkları görülür.

Karın: Bu bölgede ortaya çıkan çatlakların oluşumunda da  gebelik dönemi önemli bir rol oynar. Genişleyen karın yüzeyi yıpranır ve esnekliğini kaybeder. Vücudun bu bölgesinde çatlak oluşumunu önlemek için cilde badem yağıyla masaj yapmak ve kozmetik ürünlerden faydalanmak olumlu sonuç verir.

Bel çevresi: Daha çok bel çevresiyle belin üst kısmında görülen çatlaklar her yaşta ortaya çıkabilir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin kadın ve erkekte meydana gelen bu tür çatlakların en önemli nedenlerinden biri; kısa zamanda çok miktarda kilo alıp vermektir. Bu şekilde oluşan çatlakları önlemek için doğru beslenme alışkanlıkları edinmek ve kilo alıp vermekten kaçınmak önem taşır.

Kozmetik ürünlerinin etkisi Vücudun her bölgesinde kullanılabilen kozmetik ürünleri, içeriklerinde yer alan kolajen, hyalüranik asit, elastin ve vitaminler sayesinde cilde tekrar esneklik kazandırırlar. Günde 1 kez, çatlakların bulunduğu bölge üzerine hafif bir şekilde masaj yaparak uygulayacağınız kremler sayesinde istenen etkiyi elde edebilirsiniz.

Çatlaklar oldukça belirgin ve beyaz renkliyse, genellikle kozmetik ürünler ve soğuk duş gibi çözümlerle yeterli etki sağlanamaz. Bu yöntemler sadece başka çatlakların oluşumunu önlemek amacıyla kullanılabilir. Beyaz renkli ve oluşumu uzun zaman öncesine dayanan çatlaklardan kurtulmak için tıbbi uygulamalara ihtiyaç duyulur.

Bu uygulamaları şöyle sıralamak mümkün:

1 Bitkisel peeling:
Bitkilerden oluşan toz halindeki özel bir karışım, özel losyonuyla sulandırılarak çatlakların olduğu bölgeye masaj hareketleriyle uygulanıyor. Uygulama yapıldıktan 1 hafta sonra ciltte soyulma meydana geliyor. Bu şekilde derideki düzey farklılıkları azaltıldığı gibi, bitkilerin özellikleri nedeniyle cildin kan dolaşımı uyarılıyor. Bunun sonucunda da gergin ve canlı bir görünüm ortaya çıkıyor. Bu işlem, çatlaklar çok ileri düzeyde olmadığı takdirde, karın gevşeme ve sarkmalarında da uygulanıyor.

2 AHA peeling:
Glikolik asit kullanılarak yapılan AHA peeling, yeni başlayan dikey çatlakların tedavisinde etkili bir yöntem. Vücut bölgesi önce glikolik asit içeren temizleyicilerle temizleniyor. Arkasından glikolik asidin yüzde 40’tan başlayan konsantrasyondaki solüsyonları uygulanıyor. Seanslar haftada 1 kez yapılıyor ve seans sayısı kişiye göre değişiyor.

3 İontoferez:
Bu yöntemle çatlakların altında eksilen kolajen yapının uyarılması ve doldurulması amaçlanıyor. Bunun için kolajen içeren ampüller cilde sürülüyor. Ardından yaklaşık 5 – 6 dakika kadar galvanik akım veriliyor ve kolajenin cildin alt tabakasına iletilmesi sağlanıyor. Haftada 2 – 3 seans şeklinde uygulanıyor. Ortalama 2,5 – 3 aylık bir tedavi süresi gerektiriyor.

Beslenmeye dikkat
Cildin esnek ve formunda olması için sadece dıştan korunması değil, içten de beslenmesi gerekiyor. Cildinize gereken özeni göstermek istiyorsanız, öncelikle işe beslenme düzeninizi değiştirerek başlamalısınız. Bu yüzden yediklerinize dikkat etmenizde fayda var.

Yoğurt, süt, taze sebze ve meyveleri masadan eksik etmeyin.

Serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesinde önemli bir rol oynayan E ve C vitamini içeren yumurta, süt ve süt ürünleri gibi besinleri tercih edin.

Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olan besinleri tüketin. Böylece daha parlak ve sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.

Günde 1 – 1,5 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Cilde gereken nemi sağladığınız takdirde esnekliğini uzun bir süre koruyabilirsiniz.

Çatlakları önlemek için öneriler
Bütün rahatsızlıklarda olduğu gibi, vücut çatlaklarının da oluşmasını önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır. Bunun için de öncelikle cildin elastikiyetinin sağlanması gerekir. Ayrıca bazı hususlara da dikkat etmelisiniz:

Kısa zamanda aşırı miktarda kilo alıp vermekten kaçının. Cilt, vücuttaki yağ miktarının artıp azalmasıyla birlikte aynı hızda esnemeyi başaramadığı için yıpranır ve çatlaklar oluşur.

Cildin elastikiyetini kazanması ve koruması için çaba sarf edin. Bu amaçla yumuşatıcı yağlar, A, E ve F vitamini, kolajen, elastin ve hyalüranik asit yönünden zengin çatlak giderici kozmetik ürünleri düzenli olarak kullanmayı alışkanlık haline getirin.

Çok dar giysiler giymemeye özen gösterin. Bu tür giysiler kan dolaşımını güçleştirerek, cilde gereken oksijenin sağlanmasını engeller. Oksijen almayan cilt yeteri kadar beslenemediği için daha kolay yıpranır ve deformasyona uğrar.

Selülit Tedavi Yöntemleri

Selülit derinin altında, yağ dokusunun hemen çeperinde oluşur. Meydana gelen selülitler cildin üst bölümünde portakal kabuğu görüntüsü oluşturur. Bu görüntüde kadınlarda görünüş olarak kendine güvensizliğe sebep olur.
Yağ hücrelerinin çok fazla yağ biriktirmeisnden ve östrojen hormonunun da katkısıyla bu hücreler genleşir. Kanın dolaşımı kafi gelemz hale gelir. Yağ hücrelerinin genleşmesi ise yağ dokusunun o bölgelerde çok fazla yayılması anlamına gelir Bu yayılma cilt altı bağ dokusunu da etkileyerek vücudun normalinden çok daha fazla su tutmasına ve dolayısıyla da kan dolaşımının azalmasına sebebiyet veirr. Vücuttaki kan dolaşımının azalmasıyla birlikte, dokulara eskisine oranla çok daha az oksijen gider. Bundan dolayı da dokuların esnekliği azalır ve deri yüzeyinde pürüzlü bir görüntü oluşmaya başlar.

Kilo vermek çok basit, ancak …
Bir çok kadın kilo vermenin yollarını, gazete ve dergilerden öğreniyor : kalori oranı düşük yiyeceklerden yemek, bol ve sık sık hareket etmek ve alınan kaloriden daha fazlasını yakmak. Ancak tüm bunlar, bazı kadınlar için, pürüzsüz ve formda görünen bir vücuda sahip olmak için malesef kafi olmuyor. Fransa da güzellik uzmanları tarafınadn, ilk olarak 1950 li yıllarda ortaya atılan selülit kelimesi, bir deri hastalığı olarak biliniyor. Günümüze kadar selülitin, kozmetik dünyası tarafından uydurulan kandırmaca mı, yoksa tüm kadınların kaderi mi olduğu tartışmaları devam edip duruyor. Bazı uzmanlar, selülitin bir hastalık olmadığını, kozmetik tedavilerin arttığı zamanımız şartlarında ortaya atılmış bir kandırmaca olduğunu ileri sürüyorlar. Bilinen bir gerçek var ki, o da zayıf, şişman pek çok kadının, kalça ve baldır çevresindeki, çıkıntılı görüntüden oldukça rahatsız olduğu.

Selülitler bir gecede ortaya çıkmaz
Selülitlerinizin bir gecede ortaya çıkmadığı malum. Uzmanlar sağlıksız yaşam -koşullarının, dengesiz beslenme, fazla alkol alma, sigara tiryakiliği ve bedensel hareketsizliğin, uzun vadede selülitin vücutta yerleşik hal almasına neden olduğunu söylüyorlar. Hamilelik ve menopoz gibi dönemlerde, hormonal seviyelerde meydana gelen iniş çıkışlar da diğer sorumlu faktörlerden. Araştırmacı bilim adamları, kadınların bu dönemlerde duygusal yönden oldukça hassaslaştığını, stresle başa çıkmanın ise, hormonal değişimleri en aza indireceğini söylüyorlar. Çünkü strese girdiğiniz anlarda, vücut savunma sisteminiz harekete geçiyor ve bazı hormonlar normalden fazla salgılanıyor. Vücudun su toplanma oranının artmasıyla, selülitlere zemin hazırlanmış oluyor. Kısacası, selülitlerinizden kalıcı olarak kurtulmak istiyorsanız, daha az stresli bir yaşama ve bazı alışkanlıklarınızı değiştirmeye ihtiyacınız var.

SELÜLİT TEDAVİLERİ
* Mezoterapi
Mezoterapi orta deri tedavisi anlamına geliyor. Deriye belirli açılardan birçok iğne batırıldıktan sonra bağışıklık sistemini harekete geçirme esasına dayanıyor. Bu tedavinin selülitlere ne kadar etkili olabileceği hakkında, mezoterapist Halim Küçükay şunları söylüyor: "Damar uçlarını, özel ilaçlarla uyararak kan dolaşımı hızlandırıyoruz. Duyarlı sinir uçlarının uyarılması, deri altında damar açıcı reaksiyon meydana getirir. Açılmış kılcal damar uçlarına verilen, selüliti giderici ilaçlar, doğrudan sorunlu bölgeye etki ederler. Bu tıpkı, hastalıklı bir yaprağı kurtarmak için, ilacı ağacın köküne değil de, hasta olan yaprağa enjekte etmeye benzer. Böylece sağlam yapraklara zarar verilmeden, hastalıklı yaprak kurtarılmış olur. Mezoterapi, sonuçlarının hızlı ve kesin olması, ilaçların küçük dozlarda kullanılması nedeniyle selülit tedavisinde, bayanlan arasında en çok tercih edilen metodlardan birisidir."

* Akupunktur
Akupunktur tek başına selülit sorununu gidermeye yeterli değil. Ancak şişmanlıkla birlikte çoğu kez sinirsel bir faktör de söz konusu olduğundan, akupunktur iyi bir yardımcı tedaviyi teşkil edebiliyor. Organizmanın pek çok kumanda sisteminin, kulakta bulunması ilkesinden yola çıkan akupunktur, özellikle su tutulması olayında etkili olabiliyor. Hormonal düzensizlikleri gidermek için genital noktalara, iştahı azaltmak için de oburluk noktasına uygulama yapılıyor. Ancak bazılarından duyduğumuz gibi, "akupunktura gittim, 10 kilo verdim, selülitlerimden de kurtuldum" gibi sözlere aldanarak, akupunkturdan mucize beklemek tamamen yanlış olur. Fazla kilolarından kurtularak selülit sorununu hafifletmek isteyenler için, bazı doktor telefon numaraları :

* Selülit Masajı
Selülit tedavisinde masaj oldukça önemlidir. Ancak bunun yanısıra rejim uygulanmadan, deneyimsiz ellerde sert ve oldukça kuvvetli uygulanan masajlar, yarardan çok zarar getirir. Selülitli bir cildi "yoğurur" gibi aşırı bastırarak yağ hücrelerini ezmek onları yok etmeye yaramaz. Doğru bir selülit masajı yüzeyde kalmalı ve acı hissi vermemelidir. Bu tür uygulanan bir tıbbi masaj, ancak deneyimli uzmanlar tarafından gerçekleştirilebilir. Derialtı kan dolaşımını iyileştirerek, damarların çapını daraltılır. Kanın damarlarda ilerlemesinde kas kasılmalarının önemi büyüktür. Selülit damarların çapını daraltarak kanın bacaklardan düzenli olarak akmasını sağlar. Ayaktan başlayarak yumuşak ve hafif hareketlerle diz, baldır ve kalçalara kadar devam edilir. Böylece bozuk kan dolaşımının yeniden düzenlenmesiyle, hücrelere daha iyi oksijen gitmesi ve toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlanır.

* Lenfatik Drenaj Masajı
Lenfatik drenaj masajı elle veya lenf drenaj makinası ile uygulanıyor. Elle yapılan masaj, derinin önce hafif harekete geçirilmesini sağlıyor. Yapılan hareketler damarlardaki lenfatik akışı itiyor. Belirli noktalara parmaklarla bastırıldığında, kullanılmış lenfler atılarak yenileri oluşuyor, bu da o bölgedeki kan dolaşımının, hiç bir güç kullanılmadan hızlanmasını sağlıyor. Lenfdrenaj makinası ise, vücutta lenfatik sistem adı verilen, hücreleri besleyen beyaz sıvı dolaşımı hızlandırıyor. Bu aletin ayrıca kas sistemi üzerinde de olumlu etkisi var. Makinanın yaptırdığı tüm hareketler damarlardaki lenfatik akışı itiyor ve lenfatik sistemin düz kaslara ait kısmına etki yapıyor. İnsan organizmasını içi su dolu bir küvete benzetirsek, geliş filtrasyonunu atar damar sistemi, boşalma ve emilip dağılmayı da toplar damar sistemi teşkil eder. Lenfdrenaj, kanda dolaşan serbest yağ asitlerin, kolayca yakabilecek hale getirilmesini sağlıyor.

Selülit tedavisinde dikkat etmeniz gerekenler;
1- Günlük 1 - 1,5 litre su içmeye gayret edin.
2- Tuz ve tuzlu gıdaları kısıtlayın, günlük 0,5 gr. dan daha fazla tuz almayın ve diyet tuzu tercih edin.
3- Yemek aralarında birşey içmemeye özen gösterin.
4- Sabah kahvaltıdan önce ve gece yatarken 2 bardak su için.
5- Alkollü içecekler, kola, nescafe, kahve, oralet ve bozadan mümkün olduğunca uzak durun.
6- Şekerli gıdalar ve tatlılardan uzak durun.
7- Patates, pirinç, elma, havuç su tutucu gıdalardır, bunlardan tüketmemeye gayret edin.
8- Dil peyniri hariç diğer peynirleri suda bekleterek yiyin.

İvana Sert'ten Güzellik Tüyoları

1.Güzelliğinizi tamamlamak için özellikle tercih ettiğiniz ürünler var mı?
Sürekli makyaj yaptığım için cildimi yenilemem gerekiyor. Bunun için bepanthen merhem kullanıyorum. Vücudum için ise the body shop’un ürünleri ideal.

2.Cildiniz için kullandığınız özel ürünler, kürler vb. var mı?
Sırbistan’dan her ay doktorum düzenli olarak beni ziyaret eder. Kendisinin hazırladığı krem ve tonikleri kullanmayı hiç aksatmam.

3.Sürekli yanınızda taşıdığınız makyaj malzemeleri neler?
Pudramı yanımdan ayırmam. Mac pudradan vazgeçemiyorum.

4.Olmazsa olmaz dediğiniz bir güzellik ürünü var mı?
Tabii ki, max factor rimelim. Tam 15 senedir değiştirmedim.

5.Sporla aranızın iyi olduğunu biliyoruz. Hanımlara tavsiye edeceğiniz spor dalı hangisi?
Hemen her sporla ilgilendim. Dansa bayılıyorum. Hanımlara özellikle tempolu yürüyüşü tavsiye ederim.

6.Son olarak, favori parfümünüz nedir?
Bleecker Street Eue De Parfum

Eda Taşpınar'ın Güzel Bacaklarının Sırrı

Eda Taşpınar’ın çok gizli 5B kuralı işte karşınızda;
1) Beslenme: Eda Taşpınar’da birçok ünlü gibi az ve sık yemek yemeyi yaşam kuralı haline getirmiş.Bol su da olmazsa olmazıymış.

2) Bakım: At kılı fırçasıyla bacaklarına düzenli olarak masaj yapan Eda, yazın da cildinin parlaması için badem yağı ile bacaklarını nemlendiriyormuş. Badem yağını aktardan bulurum da at kılı fırçayı nereden bulacağım diyorsanız hiç üzülmeyin. Zira The Body Shop’ta organik fırça bulabilirmişsiniz.

3) Stil: Farklı bir tarzı olan Eda için bacak güzelliğinde uygun ayakkabı seçimi de çok önemli.

4) Spor, spor ve spor: Düzenli olarak spor yapmak bacaklarımızın güzelliğine güzellik katacağından vaktim yok deyip de kolaya kaçmamak gerekiyormuş.

5) Silk epil cihazı: Eda Taşpınar Braun marka epilatörden vazgeçemiyormuş.

Pınar Altuğ’dan Güzellik Sırları

Magazin programlarının ve ekranların sevilen yüzü eski manken şimdilerde ise ATV deki “ Çocuklar Duymasın “ dizisinin sevilen karakteri Pınar Altuğ Atacan’dan Güzellik Sırları,

Robot a Benzeyen Bir Yüz Asla İstemem
Estetik yaptırmak tabii ki olabilir. Ancak bununda bir sınırı olmalı. Çünkü robot a benzeyen bir yüze sahip olmayı istemiyor.

Anne Olmak İnsanın Güzelliğine Güzellik Katıyor
Hamilelik dönemlerinde alınmış olunan kilolara karşın anne olmanın insanın güzelliğine güzellik kattığına inanıyor. Ayrıca, annelik den dolayı hormanal değişikliklerin de kadın vücuduna ayrı bir direnç kattığına inanıyor.
Geçmişteki gibi spor yapamamasına ve özel olarak kendine zaman ayıramamasına karşın geçmişten gelen alışkanlıklarından dolayı eski fiziksel formuna kısa sürede kavuştu.

Spor Yapmak ve Yosun Banyosu
Spor yapmak Pınar Altuğ un yaşam şekli. Yazları ise sık sık tenis sporu ile ilgileniyor. Spor yapmanın önemini çok iyi biliyor ve yaşamında ön planlarda yer veriyor. Spor yapmaya zaman bulamadığında ise mutlaka haftada 2 kez yosun banyosu ve masaj yaptırtmaya özen gösteriyor.

Diyet Yapmaya Gerek Duymuyorum
Dönem dönem yapılan diyetlere hiç sıcak bakmıyor. Beslenmesinde sebzeler önemli bir yer tutuyor. Botoks konusunda ise gene estetik gibi çok fazla olmamak kaydı ile karşı değil. Bu yaşlarında ihtiyaç hissetmiyor. Düzenli olarak yaptığı bakımlar ve masaj yaptırtarak bu ihtiyaçları erteliyor.

Vücuttaki Ölü Hücreler İçin Hamam
Kişisel bakımına özen gösteren Pınar Altuğ aylık olarak cilt bakımını mutlaka yaptırıyor. Yaz aylarında güneşin zararlarından en az derecede etkilenmek için ayrıca kışın 3 haftada bir hamama gidip ölü hücrelerinden kurtulmak için hamama gidiyor.

Yüz&Vücut Maskesi ve Peeling
Zaman zaman da nem maskelerini ve vücuy peelingini tercih eden güzel yıldız, akşamları ise düzenli olarak kendi kendine cilt bakımını yapıyor.

Acaba Kraliçe Kleopatra'nın Güzellik Sırları Neydi

Binlerce yıl önce uygulanan fakat zamanla bırakılan doğal bakım ve gençlik çözümleri şimdilerde kadınlar tarafından büyük bir merak ve istekle tekrar kullanılmaya başlandı.

Sağlık kaynağı bitkiler de güzellik sırları da saklı. Mesela ısırgan otu' nun insanın tenini yakan tüylerindeki "formik asit" saç derisinin doğal dengesini koruyor. Kekiğin saça kazandırdığı tek parlaklık değil. Saç diplerini uyarır. Saç tellerine canlılık verdiği kullananların yaşadıkları ile kesinleşmiş.

Mesela kayısı çekirdeği yağı doğal yağ. Kalsiyum, magnezyum ve beta karoten maddeleri içerdiğinden cilt nemlenir, doğal canlılık ve parlaklık kazandırır.

Sağlıklı Cilt "Muhtemel Eşi" Etkiliyor
Uzmanlar diyor ki;
"Doğadaki güzelleştiricilerin en büyük avantajı cilt parıltısını sağlamasıdır. Ciltteki düzgünlük ve ışıltı bilinçaltına bir gençlik ve sağlık sinyali gönderir. Bu özelliklerdeki bir kadın "Muhtemel Eşi"etkilemede daha avantajlı. Bu sebepten dolayı bilmeden birçok kadın, güzel bir cilt sahibi olmak adına bilinçaltından gelen dürtülerle zamanlarını harcıyor"

Doğal yollarla güzelliğe dönüşün gittikçe arttığını vurgulayan uzmanlar, gün boyu kadınlardan bu konuda çok sayıda telefon aldıklarını ve doğal güzellikle ilgili birçok yöntemleri dilerlinin döndüğünce kadınlara anlatmaya çalıştıklarını söylüyorlar.

"Şunu asla unutmayın. İlk bakışta, insanları nasıl göründüğümüzle etkileriz. Fakat son dönemlerde güzellik için bu kadar merak hiçbir zaman bu kadar artmamıştı. Doğal olanın tercih edilmesi ise bazı kozmetik ürünlerinin içindeki katkı maddelerinden dolayı sağlığa zararlarının açıklanmasından kaynaklanıyor. İçerdikleri bazı katkılardan dolayı kanserojen etkiler taşıdığı uzmanlarca açıklanıyor. Oysa tabiat bu güzellik kaynaklarını hem çok daha ucuz hem de daha sağlıklı bir şekilde hepimize sunuyor. Bizim yaptığımız Kleopatra' nın formüllerini kadınlara sunmak. Kadınlar da bu formüllere zaten yüksek oranda ilgililer.

Pırıltılı Ten En Büyük Servet

Fazlaca miktarda doğal yağları malzeme olarak kullanarak, doğal özlü cilt bakım yağının üretimini gerçekleştiriliyor. Gençliği ve çekiciliği yakalamanın yolu doğal ürünlerden geçiyor. Her cilt için özel olarak bitki extreleri ve özleri kullanılabilir. Bu doğal ürünlerin ve doğadaki farklı nitelikteki bitki özlerinin yer aldığı kremler hücreleri yeniliyor. Şifalı bitkilerden elde bitkisel kremler ve damıtılma yönü ile elde edilen bitki özleri cildin yeniden yapılandırılmasına, kırışıklık, leke, sivilce ve akne gibi sorunların ortadan kaldırılmasında kalıcı çözümler üretebiliyor..

Güzellik Sırları

- Yüzünüzü her gün maden suyuyla silin. 1 ay sonra cildinizdeki parlaklığı fark edeceksiniz. İskandinav kadınlarının güzelliğinin sırrı da maden suyunda gizli. Ciltlerini korumak için saf kaynak suları kullanıyorlar. Bu canlılık ve sağlıklı görüntü verir. Kaynak sularıyla da ciltlerini diri tutan Kuzey kadınlarını örnek alın ve her gün şişesinde "doğal maden suyu" yazan içecekle yüzünüzü silin veya yıkayın.

- Elma çok iyi bir cilt kremi gibi. Bir elmayı rendeleyin. İçine 2 kaşık gerçek doğal kaymak koyun ve karıştırın. Yüzünüze bu karışımı sürün. 20 dakika sonra yıkayın. Kağıt havlu ile yüzünüzdeki yağı aldıktan sonra (Eğer cildiniz kuru ise) yağlı krem sürün. Bu işlem dışarıdan desteği de bir elma yiyerek sürdürün. Düzenli kullanımdan bir süre sonra, cildiniz parıldamaya başlayacak

- Tuz madenlerinden çıkarılan, rafine olmayan tuz cilt için çok faydalıdır. Çizgileri olanlar bu tuzu su ile karıştırıp yüzlerine sürmeli. Kalsiyum, demir, magnezyum, klorit ve potasyum bakımından zengindir. Cilt için ihtiyaç olan bu mineralleri barındıran anlattığımız tuzlu suyu avuçlarınıza alın ve her gün yüzünüze sürün

- Ispanağın cilde etkin yararlar sağladığı pek fazla bilinmez. Oysa ki ıspanak cilt parlamasını sağlar ve güzelleştirir. Bir bardak sütü kaynatın. 6-7 yıkanmış ıspanak yaprağını bu sıcak süte bandırın. Bu yaprakları yüzünüze koyun. 20-25 dk sonra kaldırın. Bu işlemden sonra nemlendirici krem sürün. Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler demir içerir. Demirin, oksijeni cilde taşıyıcı görevi vardır.

- Bir soğanın suyunu sıkın. Bu suya yarım çay bardağı elma sirkesi katın. Karışımı yüzünüze her gün muntazam sürün. Yaşlılık lekelerine iyi gelir

- Mevsiminde olan kavunun çok önemli bir özelliği vardır. Kavunu sıkıp suyunu yüzünüze sürün. Cildin gereksimi olan vitamin ve mineralleri içeren kavun suyu çok iyi gelir. Mesela karoten içerir. Bu madde; cilt lekeleri ve yüzünüzdeki pullanmaları engeller. Sürün ve 20 dk sonra cildinizi yıkayın. Bir süre sonra cildiniz mükemmel ve parıltılı bir görüntü alacak.

- Solgun ve sağlıksız bir cilde sahip iseniz, maydanoz bu sorun için idealdir. Bir demet taze maydanozu ezin. Sebze sıkacağında da yapabilirsiniz. Bu demetten çıkan suyu yüzünüze sürün ve daha sonra yıkayın. Bunu her gün yapın. Bunun yanında her gün salatınıza veya çorbanıza her gün bir kaç tutam karıştırın. Cildinizi sıkılaştırır J

- Her gün erik yiyin. Yaşlanma sürecini geciktirir. 5-6 tane erik kafi. Kışın kuru, yazın ise tazesini yiyin.

- Akşamları süte batırılmış pamukla yüzünüzü silin. Bu durumda 30 dk aradan sonra yüzünüzü yıkayın. Cildi yağlı olanlar sütün üzerindeki yağını alarak kullanmalı. Süt pastörize değil. Doğal süt olmalı.

Tuba Büyüküstün'den Saç Bakım Tavsiyeleri

Onu televizyonda filiz, isyancı ve hasret olarak izleyip sevdik. Pantene'in yüzü olduğundaysa röportajlarda ve
Tv reklamlarında daha yakın olarak tanıdık. Çok güzel, eğlenceli ve yeniliklerin de öncüsü tuba'nın
Tabii güzelliğinin sırrı ne? Sizler için öğrendik.

- Yoğun temponuzdan güzelliğinize ayıracak zaman bulabiliyor musunuz?

Bu aslında günümüzde bütün çalışan kadınların sorunu. Vaktimiz az olduğundan o koşturma içerisinde şahsımızı ihmal ediyoruz.
Bunun çok yanlış olduğunu düşündüğüm için setten arta kalan vakitlerde ne kadar yoğun olsam da kendime zaman ayırmaya gayret ediyorum.
Yanlızca oyuncu olduğum için değil; Kendi bakımıma zaman ayırmak beni daha da mutlu ve iyi hissettiriyor.

- İnsanlar sizden konuşurken en çok “doğal güzellik” diyor. Siz ne diyorsunuz?

Bana göre her kadın kendi haliyle güzeldir ve bu güzelliğine sahip çıkmalıdır. şahsım da kendimi olduğum gibi seviyorum ve bunun neticesinde da ortaya doğallık çıkıyor.
Bu doğallığı korumak içinse çekimler sırasında meydana gelen yıpranmalara karşı çekim bitiminde kesinlikle cildim ve saçlarım için tabii içerikli ürünler kullanıyorum.
Sıhhatli cilt ve saçların her kadına, kendisini güzel hissettireceğini düşünmekteyim.

Piyasadaki ürünlerin çoğunluğu %100 tabii değil. Ürün seçerken ne gibi şeylere dikkat ediyorsunuz?

Seçeceğim ürünler %100 tabii olmasada içlerinde kesinlikle tabii maddelerin kullanılmış olmasına ve bunların doğru ilmi yöntemlerle birleştirilmiş olmasına ehemmiyet veriyorum.
Bir ürünü almadan önce muhakkak o ürünle alakalı çevremdeki şahıslara danışırım. Bu bir saç ürünüyse kuaförümden kesinlikle saçlarıma müsaitliği hususunda tavsiye alıyorum.
Marka seçimi konusundaysa güvenilirliğine inandığım markaları sürekli olarak tercih ederim.

Peki saçınızda?

Saçım değişik. Benim için daha da mühim olduğundan, doğru tercihi yapmaya çok dikkat ediyorum.
Uzun ve sıhhatli olmasını seviyorum ve neler yapıp neler yapmayacağıma bilgilenmek için saç modalarını takip ediyorum.
Çeşitli ürünleri beraber kullanıyorum. örneğin şampuanın, saç kreminin, hatta durulanmayan bakım ürünü ve spreylerin dahi aynı marka
Olmasına dikkat ediyorum. Aynı markanın ürünlerini kullanınca maddeler adım adım birbirinin üstüne ekleniyor ve en güzel netice alınıyor.
Bu da sıhhatli saçlar için size bir tavsiye…

Saçınızın uzun ve sıhhatli olarak bulunması için ne yapıyorsunuz?

Kuaförüm şahsıma, saçın ne kadar sıhhatli olduğu uçlarından belli olur der. şahsım da bu yüzden saç uçlarına itina gösteriyorum.
Çatallaşmış uçları ortadan kaldıracak bir çözüm olmadığına inandım sürekli. Uçları çatallaştı mı, saçımız da şekilsiz ve cansız görünür.
Ben eskiden bundan kurtulmanın tek yolunun 6 haftada bir kuaföre gitmek olduğunu sanıyordum. Bu da güç geliyordu.
Saçımı 6 haftada bir kestirmemin önüne geçecek, saçlarımın daha uzun olmasını temin edecek ürünler arıyordum,
Pantene ile bunun gerçekleşebileceğini gördüm.

Pantene'in yüzü olduğunuzdan bu yana ürünlerini kullanıyor musunuz? Neden?

Kullanıyorum. Dürüst olmak gerekirse çatallaşmış uçları herhangi bir şeyin düzeltemeyeceğine inanıyordum. Fakat saçımı kestirmeyi çok sevmediğimden kısa zamanda denemeye karar verdim.
Saçlarımın yaşamını değiğtirdi! Saçlarımın daha da sıhhatli ve kuvvetli olduğunu hissedebilmek beni mutlu etmekte.

Ünlülerin kariyerindeki en enteresan ve güç aşamalardan birisi, foto çekimidir. Yeni pantene tabii sentez serisi'nin lansmanı kapsamında tuba, bize
Sahne arkasındaki macerasını anlatmakta.

“bazıları çekimin birkaç dakika sürdüğünü sanır ama aslında bundan daha çok zaman ve uğraş icap ettiriyor. Ekibin ışıkları ve dekoru ayarlaması dahi saatler sürüyor.
Her köşenin kendine özel bir ışık ve dekoru oluyor. Fotoğrafçılar ise açıları, ifadeleri, saç modellerini ve makyajı hazırlanması için çok çalışıyorlar.
Özellikle değişik makyaj ve saç modellerinin kullanılacağı çekimlerde, vaktin büyük bölümü saç ve makyajla geçmekte.

Saçıma gereksinimi bulunan bakımı ve besini sağlayan güvenilir ve basit yöntemlerden hoşlanıyorum. Bu yüzden üç basit adım uyguluyorum:
şampuan, saç kremi, bakım ürünü. ister inanın ister inanmayın, çekimden evvela saçımı kestirmek mecburiyetinde dahi kalmadım zira uçları sağlıklıydı.
Saçım daha sıhhatli, daha kuvvetli oldu ve çekimlere hazırlanmak için çok zaman harcamadım. ”.

Kadınlar İçin Saç Bakımının Önemi

Vücudunuzun birçok kusurunu kamufle edebilirsiniz. Fakat dikkat saçınız bütün gerçeği aniden söyleyebilir. Göğüsleriniz küçükse sayısız çözüm bulabilirsiniz veya kalçanız azıcık büyükse siyah bir giysi ile kamufle edebilirsiniz. Yalnız mevzu bahis saçlarınız olunca, onlar nasılsa öyle görünür.

Şık bir perukla, göz alıcı bir saç rengiyle, süper buklelerle, dümdüz bir fön ile hem şahsınızı hem karşınızdakileri yalnız o Sırada büyüleyebilirsiniz. Çünkü spotlar kapanıp da evinize gittiğinizde aynada karşılaştığınız gerçeği yanlızca siz bilirsiniz. Duştan çıktıktan sonrasında kabaran, dolaşan, solan, incelen saçlarınız oluyorsa bu haberimiz tam size göre!

Saçınızın bakımı; Seçeceğiniz kuaför, saç rengi ve saç modelinden daha da mühimdir. En iyi kesimler, en iyi uygulanmış saç renkleri eğer saçınız bakımsızsa kuaförden çıktığınız ilk yıkamada sona erecektir. O arzu ettiğiniz canlılık ışıltısını yakalamak için 3 buyruk mevcut; Bakım, bakım ve gene bakım!

Bakım uzmanı pureshine, kuaförlerden almış olduğu yorumlar ve talepler üstüne mamül gamını geliştirmektedir. Pureshine mamül gamının en ehemmiyetli faydalarından birisi; Saça rahatça tatbik edilen hususiyetle yoğun il temposunda icra edilecek işlemleri en süratli biçimde tamamlamasıdır. Pureshine ambalajıyla da sadelik ve yumuşaklığı yansıtır.

Bu profesyonel ürünler hem kuaförünüz tarafından size tatbik edilir, ve hem de siz pureshine ürünlerini kuaförünüzden Satın alarak günlük kullanımınız için uygulayabilirsiniz.

Ne şekilde mı?

Saçınızı yıkamanızın kısa zamanda sonrası pureshine 2 phase ( Mavi su ) Saç kremi yapmadan banyodan çıkmanızı temin eder. Saçın iç ve dış kısımlarına eş zamanlı olarak tesir eder. Saçı besler, nemlendirir, yumuşaklık ve parlaklık kazandırır.
Saç tellerini yeni baştan yapılandırıp kuvvetlendirir. Saçlardaki karışıklıkları nazikçe açar, saçı ağırlaştırmadan tabii güzelliğini çoğaltır.

Buğday proteini, e vitamini ve uv filtreleri ihtiva eden zengin formülüyle saçı yıpratıcı dış etkenlere karşı korur. Kısa zamanda sonrası pureshine crystal serum ile; Saç uçlarını aktif biçimde onarır. Zayıf saç uçlarını güçlendirir.
Formülündeki silikonlar ve özel yağlar sayesiyle saça parlaklık, ışık ve yumuşaklık kazandırır. Saçtaki matlığı ve elektriklenmeyi önler.

Bu harika ikili, hem şahsınıza aynada bakmakta olduğunuzda saçlarınızın görüntüsünden daha memnun olmanızı, hem dış dünyaya şahsınızı daha rahat ifade edebilmenizi temin eder. Saç kesiminiz, renginiz uzun müddet sizi memnun edecektir. Pureshine mamül gamı saçınızla beraber öteki detaylar için de aynı görevi sahiplendi. Özellikle el&ayak bakımı için pureshine manikür ve Pedikür tozu zeytinyağından yapılan özenle kokulandırılmış ve sıcak suda çözünebilen bir üründür. Manikür ve pedikür suyuna katıldığında ölü deriyi kaldırır, kısa bir zamanda tırnak etlerini, topukları, nasırlı ve sertleşmiş deriyi yumuşatır. Dördüncü tamamlayıcı pure shine el ve vücut kremidir. İçeriğinde bulunan e vitamini bileşimi ve üstün formül sayesiyle cildinizi Besleyerek nemlendiren, teninizde ipeksi bir yumuşaklık bırakan günlük bakım losyonunuz manikür ve pedikür kullanımı için vazgeçilmez bir duygudur.

Stilinizdeki en ince ve ehemmiyetli detaylar, pureshine mamül gamıyla, süratli ve etkili bir tutkuya dönüşecektir. Pureshine sayesiyle hem kuaförünüzde, hem evinizde saçlarınız, elleriniz ve ayaklarınız extra zaman harcamadan bakımlı olacak.

Bir kadın yalnız saçları kadar gençtir.

Güçlü Saçlar İçin Yapılması Gerekenler

Saçlarınızı uzatmak istiyorsunuz yalnız uçlarındaki kırıklardan ötürü devamlı kestirmek mecburiyetinde kalıyorsunuz.
Saç kırıklarına karşı basit ve etkili tedbirler alarak kırıkları önleyebilirsiniz.

Saç kırıklarıyla mücadele için püf noktaları
* saç kırıklarının oluşmasını bertaraf etmek adına saç türünüz ne olursa olsun onarıcı saç bakım kremi kullanın.
* saçlarınızı şampuanlayıp iyice duruladıktan sonrasında saç köklerinden başlayarak uçlarına doğru krem sürün.
5 dk. civarı bekleyip durulayın.
* saç uçlarını nemlendirmek için durulmayan nemlendirici serumlardan faydalanın.
Serumlar hem saçlarınızın elektriklenmesini ve hem de kırılmasını önleyecektir.
* saçlarınızı hafif nemliyken taramak kırılmalarını ve zarar görmelerini önler.
* saç taramak; Saç derisindeki kan akışını hızlandırıp saçların süratli uzamasına da yardım eder.
* saç uçlarınızı 2 ayda bir defa kestirerek daha kuvvetli olmalarını temin edebilirsiniz.
* saçlarınızı yıkadıktan sonrasında kurutma makinesi kullanımında bulunmadan evvel çok suyu hafifçe sıkarak alın.
* saçlarınızı havluyla nazik hareketlerle kurulayın. Saç kurutma makinesini 30 santimetre mesafeden tutarak saçlarınızı kurutun.
* ayda bir defa saç uçlarınızı besleyecek, yoğun nemlendirme özelliği bulunan kozmetik veya tabii bakım maskesi tatbik edin.

Saçları Korumak

Saçlarınızın daha sağlıklı, canlı ve parlak görünmesi için dikkat etmeniz ve bilmeniz gereken küçük tüyolar var...
Ellerinizi saçlarınıza fazlaca sürmek, saçlarınızı yağlandırır...
Ellerinizi sık sık saçlarınıza götürmek ya da tik olarak saçlarınızla oynamak saçlarınıza zarar verir. Nasıl mı? Tabii ki yağlandırarak. Ayrıca bu, pek de seksi bir görüntü değil.

Ellerinizi saçınıza her götürdüğünüzde, çekiştirmeleriniz sonucu saç dipleriniz uyarılır ve yağ salgılanmaya başlar. Bu yağ, gün içinde saçlarınıza her dokunduğunuzda
zamanla tüm saça yayılır ve maalesef siz de saçlarınızı toplamak zorunda kalırsınız. Bu durumda yapmanız gereken iki şey var: Ellerinizi saçlarınızdan uzak tutmak ve bir
süre saçınızı şampuanlama periyodunuzu uzatmak.

Kötü tarama yöntemleri
Saçlarınızı köklerden uçlara doğru mu tarıyorsunuz? Dikkat! Bu yöntem saçlarınızı kırmaktan ve onlara zarar vermekten başka bir ise yaramaz;
ister saçlarınızı duş altında tarak yardımıyla açmaya çalışın, isterseniz banyo sonrası hafif nemli haldeyken fırça yardımıyla. Yapmanız gereken hareket, uçlardan başlayarak
saç açıldıkça köklere doğru ilerlemektir.

Çok taramak saçlarınızı yıpratır...
Saçınızı gün içinde fazla taramak, saçlarınızın şeklini bozacağı gibi onların yağlanmasına da neden olur. Hele de güzel bukleleriniz varsa, emin olun bunlar bir süre sonra kırılıp tiftik gibi görünmeye başlayacaktır. Ama hiç taramazsanız da saçlarınız keçeleşir ve hava almadıkları için dökülmeye başlayabilir. Peki bunun bir ortası yok mu? Tabii ki var. En iyisi, saçlarınızı banyodan sonra ve sistematik olarak geceleri yatmadan önce taramak.
Kötü durulama, saçlarınızı matlaştırır...

Saçlarınızdaki azıcık bir şampuan kalıntısı, onların matlaşıp elektriklenmesine yeter de artar bile. Çözümse, saçınızı durulamaya en az dört dakika ayırmanızdır, tabii ki saçınız uzadıkça bu süre de artacaktır. Ve sonuç, parmaklarınızın arasından kayıp giden yumuşacık ve parlak saçlar olacaktır.
Renk açıcıların yanlış kullanılması saçlarınızın yapısını bozar...
Renk açıcılar alkol içerdiğinden, gereğinden fazla kullanılması, saçlarınızın kurumasına ve matlaşmasına yol açabilir. Bu etkilerden kurtulmak için, ürünü saçınıza az miktarlarda kademe kademe uygulamalısınız. İlk aşamada bir miktar uyguladıktan ve etkisinin az olduğunu gördükten sonra diğer miktarı uygulayabilirsiniz.
Silikona maruz kalmak saçlarınızı yapış yapış yapar...
Şampuanların, saç kremlerinin ve pek çok saç ürününün içinde bulunan silikon, saça parlaklık ve yumuşaklık verir. Ama mükemmel gibi görünse de, silikon aslında saça zamanla çok zarar verir. Bu ürün yüzünden saçlar susuz kalır, cansızlaşan saçların yapısı ve doğal şekli bozulmaya başlar. Bir diğer kötü haber de, silikon maddesinin saçlardan çok zor temizlenmesidir. Alınabilecek en iyi önlem, içinde silikon bulundurmayan ürünler kullanmaya özen göstermektir. Silikona maruz kalmış saçlaraysa mutlaka detoks gerekir. Bunun için çok fazla sayıda ürün olmadığından, önerimiz Christophe Robin''in Antioksidan Lavanta Sütü.

Saç düzleştiriciler saçlarınızı kurutur...
Çok kullanışlı bir alet olduğunu yadsımıyoruz ama maalesef fazla kullanılması, saçınıza önemli ölçüde zarar veriyor. Saç düzleştiriciler her gün kullanıldıklarında saçınız yavaş yavaş yanmaya başlar, zamanla kurur ve en sonunda matlaşıp kırılır. En etkili çözüm, düzleştiricileri daha az kullanmaktır; mesela haftada en fazla iki kez gibi. Bununla birlikte fönün zararı etkilerini önlemek için "termik" koruyucular da kullanabilirsiniz.
Saç kırıklarını kestirmemek saçlarınızı güçsüzleştirir...
Kırılmış ve çatallaşan saçlar, saçınızın parlamasını engeller. Kesilmeyen kırıklar zamanla daha da büyür; böylece saçlarınız zamanla güçsüzlesir ve matlaşır. Bir kez kırılmış saç teli kendini bir daha asla toparlayamaz; o nedenle tek çözüm, kırık olan yerden kesmektir. Burada iki seçeneğiniz var: Ya saçınızı boyunu da kısaltarak kestirebilirsiniz ya da sadece kırıkları aldırmaya yönelik bir kesim yaptırabilirsiniz. Ancak unutmayın, ikinci seçenek için işinin ehli bir kuaföre ihtiyacınız var.

Hep aynı şampuanı kullanmak saçlarınızı yorar...
Yüz kremleri söz konusu olduğunda, "Daima aynı markanın aynı ürününü kullanın" deriz, fakat şampuanlar için durum tam tersidir. Bir noktadan sonra, uzun süre kullanılan şampuanlar etki göstermemeye başlarlar. Normal olarak saç derisi hücreleri kendilerini her ay yeniler, fakat saç hücreleri öyle değildir. O nedenle saç telleri şampuana alışır ve doygun bir hale gelir. Yapılacak en iyi şey alternatif yaratmaktır, mesela bir yıkamada boyalı saçlar için şampuan kullanırken, bir diğer yıkamada hacim kazandırıcı bir şampuan kullanılabilir.

Islak saçla sokağa çıkmak saçlarınızı kirletir...
Islak saçlar havadaki tüm kir ve tozları emer.
Saç derinizin ve tellerinin ıslaklığıyla birlikte saçınıza yapışan toz ve kir, saç derinizde iritasyonlara ve kepeğe neden olabilir.
Hele de saçlarınız gürse, saç dipleriniz daha da az hava alacağından bu etkilere fazlaca maruz kalabilir.

Saçlara Kış Bakım Önerileri

İşte, kış aylarında elektriklenen ve uçuşarak sizi çılgına çeviren saçların en ehemmiyetli sebepleri. Rüzgar, soğuk, kalorifer yüzünden kuruyan hava ve başı sımsıkı çevreleyen şapkalar… Şunu unutmayalım ki, saçlar kış mevsiminde özel bakıma gereksinim duyuyor.

Karlı ve yağmurlu günlerde saçlar farklı türlü bir şemsiyeye ihtiyaç duyuyor ve bu zorlu koşullarda saç spreyleri en ehemmiyetli kurtarıcı oluyor. Tabiki doğru ürünü seçmek koşulu ile… Uzmanlar kış ayları için özel kuru spreyleri tavsiye ediyorlar. Yanlış sprey seçildiği takdirde fön, saç daha yağmur veya kar taneleriyle buluşmadan bozulmakta.

Saçınıza en uzun saç spreyini bulabilmek adına evvela ürünü elinizin üst bölümüne test edin. Eğer cildinizde donuk ve yumuşak bir yüzey oluşturuyorsa, o hal de doğru ürünü buldunuz anlamına gelir. Nemli spreyler saç yüzeyinde ıslak, yapışkan bir tabaka bırakırlar. Bu hususiyetleri, fönün kalıcılığını temin eder.

Öte yandan ürünü kullanırken dikkat etmeniz lazım olan en ehemmiyetli nokta spreyi 20 cm mesafeden uygulamanızdır. Karlı veya soğuk havalarda saçlarınızı korumak için saç spreyi kafi olmayabilir. Bu nedenle, evden çıkarken başınızı kapatmanız gerekebilir. .

Ama saçınıza şekil vermek için çok uğraştıysanız eğer taktığınız bereyle bütün emeklerinizi de çöpe atacağınız garantidir. Bu gibi koşullarda saçınızı nemden korurken saçlara yeterli miktarda hareket serbestliği sağlayan kasketleri tercih etmenizde fayda mevcuttur.

Eğer yumuşacık berenizden vazgeçmek niyetinde değilseniz, ufak bir hileyle kafanıza yapışmış bulunan saçlarınızı yeni baştan eski görünümüne kavuşturmanız da olanaıklı.  Saç derisine uygulayacağınız dairesel masaj hareketleri saçın kaybettiği dolgunluğu yeni baştan kazanmasını temin ediyor. .