8 Nisan 2013 Pazartesi

Soğuk Havalar için Cilt Bakım Önerileri

kis-icin-cilt-bakim-onerileri
Sıcak ve uzun geçen yaz mevsimlerinden sonra gelen kış ayları cilt için de bir değişimin habercisi ve başlangıcı niteliğindedir. Nasıl ki mevsimler değişim göstererek kendini yeniliyorlar ise cilt de kendini yenilemeli ve sağlıklı görünmeli.

 

Cilt Bakımı için mevsim dönümlerinde yapılması gerekenler

Her şeyden önce cilt temizliği gelmeli. Bunun için doğru vitaminleri zamanında almak gerekli. Bunların en başında selenyum, A ve E vitaminleri geliyor. Bunlara ek olarak da kış aylarının meyveleri olan portakal ve nar ı da sakın ihmal etmeyin.

Elbetteki bunları yapmak yeterli değil. Fiziki olarak da cildimizi kış aylarına hazırlamak gerekli. Bunun en kolay kolu da basit olarak uygulayabileceğimiz peeling leri tavsiye edebiliriz. Bunlar ne işe yarayacak derseniz eğer ölü cilt derinizden kurtulmak için cevabını verebiliriz.

Uzmanların tavsiyeleri de bu yönde;

“Hem yüz, hem vücut için geçerli olan peelinglerin sadece çeşidini iyi belirlemek gerekir. Vücut için kahverengi şekerden oluşan hafif yağlı ama arındırıcı mekanik peelingler, yanı sıra sırttaki siyah noktaların temizliği yapılabilir. Yüz için ise fitik asit, glikolik asit, laktik asit peelingler ile yumuşak bir arınma yapılabilir, ancak lekeler varsa daha ileri peelingler uygulanabilir.”

Cilt hastalıkları uzmanı tarafından, peeling sonrası arınmış ve temizlenmiş cilde reçete edilen ev bakım ürünleri ile bu etkinin uzun solukluluğu sağlanabileceğine de vurgu yapan uzmanlar, bu ürünler arasında özellikle akşamları retinoik asit içerikli ürünlerin, beraberinde leke önleyicilerin, gündüzleri ise C vitamini içerikli kremlerin, güneş koruyucuların olması gerektiğini belirtti.

Cilt Bakımı için Cildinizin Dolaşımı canlandırın

Cildin dolaşımını düzenlemek ve canlandırmanın da önemine vurgu yapan uzmanlar “Bunun için IPL, led terapi önerilebilir. Vitamin ve hyalüronik asit enjeksiyonları ile cilt derinlemesine nemlendirilir ve beslenir. Kurumuş, güneşin etkisiyle gerçek rengini kaybetmiş ciltlerde her yaşa uygun farklı kokteyller uygulanabilir” dedi.

“Örneğin bütün yaz kaşlarını çatmış veya göz çevresini kırıştırmış olan kişilere kadın veya erkek kas gevşetici bir ilaç olan botulinum toksin enjeksiyonu uygun olur veya yüzün orta hattında çökmeler veya derin nem kayıpları varsa hyalüronik asit dolgular ve vitamin enjeksiyonları yapılır.

Yüzün alt bölümünün düzeltilmesi çoğunlukla estetik cerrahların uyguladığı germe işlemlerine ihtiyaç duyar ancak cildi sarkmadan yakalamışsak o zaman bir umudumuz bu bölgenin ışıklarla uyarılıp vitamin ve büyüme faktörlü ürünlerle hücrelerini tetiklemek mümkün.”

KIşın Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalı

Şok Diyetlerin Cilt Üzerindeki Etkisi

Uzmanlar Gıdaların kalitesi ve içerdiği besinlerin durumunun cildin sağlığı için çok önemli olduğunu da söyleyen uzmanlar sabah-akşamüstü C vitamini almanın, kış aylarında A,E, selenyumu birlikte tüketmenin, karaciğeri koruyan gıdalardan enginar, kereviz, nar, portakal yemenin cilt sağlığı için şart olduğunu belirttiyorlar.

Uzmanından Cilt Bakım Önerileri

- Cildinizi mutlaka düzenli olarak temizleyin, makyajla uyumayın

- Cildinizi düzenli olarak uyarın, her gün günde 3 defa parmak darbeleri (mikrodolaşım için), gerektiği ölçüde haftalık peeling ile ölü deriden arındırma

- Her gün güneş koruyucu ürün kullanımına dikkat (nemlendirici özellikli, makyaj altına sürülebilen) makyaj ürünlerinin doğal, mineral bazlı olmasına özen göstermek.

- Fondöten ve pudra kulanımını en aza indirin (gözenekler nefes alsın).

- Bronzlaşmak eşittir yaşlanmaktır, bu nedenle koruyucusuz güneşlenmeyin, mümkünse solaryum yerine otobronzan sistemleri tercih edin.

- Belli zamanlarda (regl dönemleri, ateşli hastalıklar, spor yapma ile ilişkili, zayıflama programları sırasında) cilt hastalıkları ve kozmetik dermatoloji uzmanının görüşlerini alın.

- Detoks ve şok zayıflama programlarını yaparken cildin de şok olabileceğini yani sarkma ve bağ dokusunda bozulma olabileceğini asla unutmayın.

7 Nisan 2013 Pazar

Çikolatalı Cilt Bakımı Nasıl Yapılır

cikolatali-cilt-bakimi-nasil-yapilir
Aslına bakacak olursak doğada cilt bakımı için her türlü ürünü bulmak mümkün. Bunun için illaki kimyasal bir karışıma ve formüle gerek olmayabiliyor. Sadece hangi bitkiyi veya ürünü hangi bakım için kullanacağınızı bilmeniz yeterli. Yani uzun lafın kısası çikolatalı cilt bakımı son dönemlerde oldukça sık kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bunlardan bir tanesi de çikolata. Aslına bakacak olursak kakao kökenli olan çikolata yüzyıllardır kadınların güzellik, bakım ve kozmetik için cilt bakımı amaçlı kullanıldığını görebiliyoruz. Kakao kökenli olan çikolata çoğu zaman cilt rahatsızlıkları için ana etken olduğu bilinir. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi çikolatanın da cilt bakımı için elbette ki zararları olabilir. Önemli olan bu malzemeyi nasıl, nerede ve ne sıklıkla kullanılacağıdır.

Çikolatalı Cilt Bakımı Nasıl Yapılır

Çikolataya şöyle bir baktığımızda özellikle bitter olarak üretilenlerin çok güçlü antioksidan olduğu artık tüm tıp camiasında kabul görmektedir. Öyle ki bitter çikolatalar cilt bakımı yanı sıra şarap ve yeşil çay ile aynı saflarda olarak kullanılmaya başlandı.

ÇİKOLATA ŞARAP GİBİDİR

İyi bir çikolata, nadide bir şaraba benzer. Yapılış süreçleri, koku ve renginin önemi, tadım törenleri, tanımlanışları şarabı çok andırır. Saf bir siyah çikolatada bol miktarda polifenoller, magnezyum, potasyum, fosfor ve E vitamini bulunur. Gerçekten bazı araştırmalar kakaodaki antioksidanların kırmızı şarap ve yeşil çayla mukayese edilebilecek kadar güçlü olduğunu belirtiyorlar.

Şarapta da çikolatada da polifenoller bulunur. Polifenoller zararlı kolesterolü azaltmayı başaran güçlü antioksidanlardır. 40 gr. siyah çikolatada bulunan ortalama polifenol miktarı, 140 ml (bir kadeh kadar) kırmızı şaraptakine eşittir. Kleopatra’dan bu yana şarabın cilde ne kadar yararlı olduğu biliniyor. Ardından yeşil çay kozmetikleri yayıldı ve şimdi de sıra çikolata kremlerinde!

KAKAO YAĞI CİLDİ YUMUŞATIR

Kakao yağı gerçekten iyi bir nemlendiricidir. Ciltteki en belirgin etkisi onu yumuşatması, ince kırışıklıkları düzeltmesidir. Kakaodaki zengin antioksidanlar büyük bir ihtimalle cilt proteinlerini besler. Bazı doktorlar kakao moleküllerinin cildin alt tabakasına geçemeyecek kadar büyük olduğunu söylüyorlar ve etkisinden kuşku duyuyorlar. Ama cildi yumuşattığı kesindir. Yıllar önce kakao yağını bronzlaşmak için kullanmıştım. O zamandan kendi deneyimimle bu etkisini tanıyorum.

Kozmetik dünyası bütün bunları tartışmaya ve araştırmaya devam ede dursun, biz çikolatayı cildimize sürmeyi deneyebiliriz. En azından cildimizi yumuşatır ve ruhumuzu okşar. SPA’larda tüm vücuda çikolata masajı yapılıyor..

Çikolata maskesi özellikle olgun ciltlerde harikalar yaratır. O güzel kokusunun aroma-terapik etkisi de yanımıza kar kalır..

ÇİKOLATA MASKESİ HAZIRLANIŞI:

Yarım bardak kakao
Bir çorba kaşığı süt kreması
Bir tatlı kaşığı bal

Bunlar temel malzemelerdir. İsterseniz içine yulaf unu, ezilmiş badem ve 1-2 damla da sızma zeytinyağı veya badem yağı ilave edebilirsiniz.

Diğer bir seçenek de bitter çikolatayı biraz zeytin yağı ile birlikte buharda eritip sürmektir..

Malzemeyi güzelce karıştırıp, sürülebilir bir kıvam elde edince, yüzünüze, boynunuza, dekoltenize hatta isterseniz tüm vücudunuza uygulayın. Onbeş dakika bekleyin, sonra da ılık su ile yıkayın. Cildinizin kadifemsi bir yumuşaklık kazanacağına emin olabilirsiniz..

SAF ÇİKOLATA BİR HAZİNEDİR

İdeal bir çikolatanın rengi siyahtır, içindeki kakao oranı % 50’yi geçer ve sadece kakao yağı ile yapılır. % 70 veya daha fazla çikolataya rastlarsanız mutlaka tadına bakın. Tahmin edeceğiniz gibi, bu gerçek bitter çikolatadır. Ve korkmayın, bu çikolata sağlıklı bir gıdadır. Üstelik de nefistir!

Saf siyah çikolatada bol miktarda polifenoller, magnezyum, potasyum, fosfor ve E vitamini bulunur.

▪ Örneğin 100 gram siyah çikolatada 400 mg. Potasyum vardır. Günlük potasyum ihtiyacımızın 500-3000 mg. olduğunu hesaba katarsak, çikolatanın özellikle sporcular için neden bu kadar değerli bir gıda olduğunu anlarız.
▪ Magnezyuma gelince, günlük gereksinimimiz 350 mcg. kadardır. 100 gr. saf çikolatada ise 200 mcg. Magnezyum bulunur..

Tabii bütün bunlar saf kakao, kakao yağı ve bir parça lesitin içeren siyah çikolata için geçerlidir. Raflarda gördüğümüz her çikolata paketi için aynı şeyleri söyleyemeyiz. ..

Gofretler, sütlü çikolatalar, çeşitli barlar, çikolata ile süslenmiş şekerlemelerden başka bir şey değildirler. Hele beyaz çikolata tam bir şeker ve yağ zehiridir. Hiç kakao içermez. Besin değeri sıfıra yakındır. Bazı karışık çikolatalarda tereyağı, hindistan cevizi ve palmiye yağlarının bulunması da olasıdır. Bunlar kolesterolü yükselten ve damar sertliğine yol açan zararlı yağlardır.

SİYAH ÇİKOLATANIN FAYDALARI!

Aşırı tüketilen her şey gibi çikolata da sorun yaratabilir. Size tavsiyem, canınız çekince 2-3 parçacık sahici bitter çikolata yemenizden ibarettir. Ama bu anı sakın geçiştirmeyin! Çikolatanızın hakkını vermek için onu; oda sıcaklığında, önce koklayarak, sonra ağzınızda eriterek yavaşça ve keyifle yiyin. Çok özel bir sorun olmadıkça, bu kadarcık saf çikolatanın size hiçbir zararı olmaz.

6 Nisan 2013 Cumartesi

Bitkiler ve İçten Gelen Güzellik

ıcten-gelen-guzellik
Güzellik kavramı yüzyıllardır kadınların en çok zaman ve para harcadıkları konuların başında gelmiştir. Hiç şüphesizdir ki insanlık var olduğu sürece de kadınların güzellik için yapacaklarının sonu gelmeyecek.

Sizlerin de çok yakinen bildiği gibi fiziki güzellik sadece yeterli olmayabiliyor. Özellikle son yıllarda yeniden eskisi gibi trend olan bitkisel destekli güzellik iksirleri uzmanlar ve güzellik merkezleri tarafından sıklıkla kullanılmaya başlandı.

Burada elbette ki en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de kullanılacak bitkisel kaynaklı maddenin hangi amaç ile kullanıldığı. Yüzlerce seçenek içerisinden hangi bitkisel kaynağı hangi amaç için kullanılacağına karar vermek için işin doğrusu o kadarda kolay bir iş değil. Size tavsiyemiz bu konunun uzmanlarının fikir ve bilgilerine başvurmanız olacaktır.


İçten Gelen Güzellik

* Portakal ve nar suyu
* Taze adaçayı ve elma suyu
* Taze kekik otu ve salatalık suyu
* Taze maydanoz, fesleğen ve armut suyu

5 Nisan 2013 Cuma

Yosun Maskesi Ve Uygulanışı Nasıl Yapılır

yosun-maskesi-nasil-hazırlanir
Yaşlılığın etkisi ile nem miktarı azalan cilt yapısında kırışıklıklar oluşmaya başlar. Bu kırışıklıklar yüzünden sarkmış ve yaşlanmış bir görünüme bürünen cilt yapısının kaybettiği sıvının ve nemin tekrardan yerine konması gerekir. Bu sayede canlı ve genç görüntüsü azalan cilt yapısının sağlıklı ve nemli bir hale gelmesi sağlanabilir. Güzellik ve cilt bakımı için cilt yapısının nem miktarı da çok önemli olduğu için bu cilt yapısının nemi için çeşitli uygulamalar yapılmaktadır.

Yosun Maskesi Nasıl Uygulanır
Yaşlanmanın ve cilt yapısının bozulması sonucu canlılığını kaybeden cildin eski görünümüne kavuşması için başvurulacak birçok yöntem olduğu söylense dahi bu yöntemlerin birçoğu birbirinin benzeri veya kopyası olmaktan öteye geçemez.

Bunlardan en sık kullanılanı ve pratik olanı ise maske cilt yapısının nemini tekrar kazandıracak cilt bakım maskesi uygulamaktır.

Bu bahsettiğimiz cilt maskelerinden en sık kullanılanı yosun maskesidir. Yakın bir zamana kadar yosun maskesi güzellik merkezlerinin tekelindeydi. Buna karşın yosun maskesi kendi başınıza evinizde doğal karışımlarla da yapabilir ve uygulayabilirsiniz.

Yosun Maskesinin Faydaları
Yosun maskesinin faydalarının başında cildin yaşlılık etkilerinden arındırılması gelir. Yosun maskesinin cilde faydalarını özetle sıralarsak;

- Sivilcelerin giderilmesine yardımcı olur.
- Yosun maskesi olarak kullanılır ve çok etkili sonuçlar oluşturur.
- Kırışıklıkların giderilmesine ve nem oranını dengeleme yardımcı olur.
- Antioksidan özelliğiyle cilde zarar veren toksinlerin uzaklaştırılmasına yardımcıdır.
- Hücrelerin iyi beslenmesine ve yenilenmesine yardımcı olduğundan cildin güzelleşmesine olumlu etkisi vardır.
- Ayrı ayrı besinlerden alınması gereken cildi besleyici vitamin mineral ve proteini zengin olarak içerisinde barındırmaktadır.

Yosun Maskesi Nasıl Hazırlanır
Yosun Maskesi Tarifi;

Hazır satılan yosun maskelerinin fiyatları 50 TL ile 90 TL arasında değişmektedir. Bunun yerine doğal yosun ve malzemeler kullanarak ekonomik bir sonuç elde edebilirsiniz. En popüler yosun maskesinin yapımını aşağıda bulabilirsiniz.

Yosun maskesi için gerekli malzemeler;

- 3 yemek kaşığı spirulina (yosun)
- 2 çay kaşığı zeytinyağı
- Su

Bu malzemeleri karıştırarak haftada 1 defa 1 saat süresince yüzünüze uygulayın. 4 seans sonrasında etkilerini göreceksiniz.

Yosun maskesinin zararları tespit edilmemiştir. Hassas ciltlerde kaşınma yapabilir.

Spirulina Yosunu nedir?

Spirulina yosunu mavi-yeşil algler grubuna ait mikroskobik bir yosun türüdür. İlk foto sentetik canlıların torunu olarak kabul edilir. Spirulina, doğaya son derece saygılı, dünya kaynaklarından minimum ölçüde tüketen çevreye zarar vermeyen havuzlarda üretilen bir üründür. Olgunlaşan spirulinalar, sudan süzülerek kurutulduktan sonra herhangi bir işleme tabi tutulmadan doğal haliyle, toz olarak ya da tablet haline getirilerek tüketime sunulmaktadır.

Spirulina, içerdiği % 65 protein oranıyla en iyi bitkisel protein kaynağıdır. Günde 3-5 gr. Spirulina günlük beta karoten, vitamin B12, vitamin B kompleks, demir, esansiyel mineraller ve gama-linolenik asit ihtiyacının tamamına yakınını karşılar.

3 Nisan 2013 Çarşamba

Vücut Çatlaklarını Önlemek İçin Neler Yapılmalı

vucut-catlaklari-nasil-onlenir
Vücudumuzun tüm hastalık ve rahatsızlıklarında olduğu gibi vücut çatlaklarının oluşmasını önlemek, hem tedavi süresi hem de tedavi maliyeti açısından daha kolay ve hesaplıdır. Bunun için vücudun ve cilt yapısının esnekliğinin sağlanması önem kazanmalıdır. Elbette ki bunları yaparken de en çok dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır.

Vücut Çatlakları Önlenmesi
Bunlar;
* Kısa süreler içinde hızlı bir şekilde kilo almak ve zayıflamak cildin esnekliğinin kaybolmasına neden olur.
* Hızlı kilo alıp vermenin engellenmesi ile birlikte cilt yapısının elastik bir yapı kazanması için yumuşatıcı diye tabir edilen vitamin ve mineralleri almaya özen gösterin. Özellikle A, E ve F vitaminlerini, çatlaklarda etkili olduğu bilinen doktorunuzun tavsiye ettiği kozmetik ürünlerini düzenli olarak tüketmeyi ve kullanmaya özen gösterin.
* Tüm bunları yaparken yani içten vücudunuzun elastik bir yapı kazanmasını sağlarken dışarıdan da vücudunuzu korumalısınız. Bunun için özellikle çok dar yapılır giysiler giyinmekten kaçının. Dar giysiler vücudunuzun ihtiyacı olan oksijen alınmasını engelleyerek cildin çok kolay yıpranmasına sebep olur.
* Çok dar giysiler giymemeye özen gösterin. Bu tür giysiler kan dolaşımını güçleştirerek, cilde gereken oksijenin sağlanmasını engeller. Oksijen almayan cilt yeteri kadar beslenemediği için daha kolay yıpranır ve deformasyona uğrar.

2 Nisan 2013 Salı

Vücudunuzun Yaşlanmasını Yavaşlatın!

vucut-yaslanmasi-nasil-yavaslatilabilir
Vücudun yaşlanmasın nedenlerini araştıran uzmanlar, alınan protein in yeter miktarda olmaması durumunda vücut yaşlanma hızının arttığını tespit ettiler. Eğer ki yeterli oranda alınan protein miktarı olur ise yaşlanma sürecinin yavaşlayacağı sonucuna vardılar.

Eğer ki vücuda yeterli miktardan protein alınır ise hücrelerin kendini yenilemesi için gerekli olan esas maddesi alınmış olur.

Hücrelerin ana yapısı aminoasitlerden oluşur. Alınan protein sindirim sisteminde sindirilme esnasında aminoasitlere dönüşerek hücrenin kendini yenilemesi için rol oynar. Eğer ki protein yeter miktardan alınmazsa vücudun yaşlanma hızı artar.

Bu oldukça kolay ve basit olan bilgi dahi yemek yeme alışkanlığınızı hemen dahi değiştirmenize sebep dahi olabilir.

Kırmızı et yerine doymuş yağ oranı daha düşük olan beyaz et yani tavuk ve balık eti yemek sizin daha anlamlı olacaktır.

Bununla birlikte deniz ürünlerinin saymakla bitmeyecek avantajları vardır. Bunların sayesinde vücut sağlığınız ve güzelliğiniz adına son derece faydalı özelliklerdir. Örneğin deniz ürünlerinde B vitamini yeter miktarda vardır. B vitamini ise vücudun yaşlanmasını geciktirmek için son derece faydalıdır.

1 Nisan 2013 Pazartesi

Vücut Çatlakları Neden Oluşur

vücut-çatlaklarını-önleyen-yöntemler-nelerdir
Vücutta oluşan çatlaklarını tıpkı birer yara oluşmuş gibi ele almak gereklidir. Cilt yüksek derecede gerilmeye maruz kaldığında aşınır. Bundan dolayı aşırı gerilmeye maruz kalan cilt yapısı deforme olur ve dolayısı ile de çatlaklar ortaya çıkmaya başlar. Vücut çatlakları ilk ortaya çıkmaya başladıklarında renkleri pembemsidir. Daha sonradan bu pembemsi renk beyaz bir renk olur. Eğer ki cilt çatlakları oluşmuş ise bunların güneş ışınları ile bronzlaşması mümkün değildir. Kendiliğinden de ortadan kaybolmazlar. Durum böyle olunca, yani kendiliğinden kaybolmayacaklar ve bronzlaşmayacaklar ise yapılması gereken en önemli hareket vücut çatlaklarının oluşmasını engellemektir.

Vücut çatlaklarının ortadan kaldırılması için ise her ne kadar tam sonuç alınamasa da cerrahi operasyon ve bununla birlikte bir takım kozmetik ürünler kullanılabilir.

Vücut çatlaklarını önlemenin en pratik ve etkili yöntemi; duş esnasında çatlakların oluşma riski olan bölgeye veya henüz yeni oluşmuş vücut çatlaklarının üstüne soğuk su ise kompres yaparak ve elimiz ile de yuvarlak hareketlerle de hafifçe ovalayarak bu bölgedeki kan dolaşımını arttırma yöntemi uygulanmalıdır.
Bunun ne işe yarayacağını soracak olursanız, soğuk su ve dairsel ovalama sayesinde vücut çatlağının oluştuğu bölgede kan dolaşımı artar ve o bölge daha esnek bir yapıya kavuşur. Bu sayede vücut çatlakları azalır veya hiç oluşmaz.

Vücut Çatlaklarının Oluşmasında Beslenmenin Etkisi;
Cilt yapısının elastik bir yapıda olması için sadece dışarıdan yapılan faaliyetler yetersiz kalır. Bu olayı içeriden ve dışarıdan olarak iki şekilde düşünmek gerekir. Yukarında dışarıdan yapılması gerekenleri yazdım. Bununla birlikte alınacak olan yemekler ve sıvı miktarının da çok çok ama çok önemli olduğunu söylemek istiyorum.
Beslenmede en önemli nokta vücut çatlaklarının oluşmasını engellemek için, meyve, süt ve mamülleri, sebze ve pek tabidir ki su tüketimi olmazsa olmazların başında gelir.

31 Mart 2013 Pazar

Vücut Çatlaklarını Önlemenin İpuçları

vucut-catlaklarini-onlemek-icin-onleriler
Hemen hemen her hastalıkta, hastalık ortaya çıkmadan önce yapılacak çalışmalar ve sağlık önlemleri, hastalık ortaya çıktıktan sonra yapılacaklardan daha kolay ve ucuzdur. Buna tıp dünyasında koruyucu hekimlik çalışmaları denir. Konumuz vücut çatlakları olduğu için burada yapılacak en kolay koruyucu hekimlik çalışması cilt yapısının esnek halini kaybetmemesi için düzenli ve yeterli miktarda sıvı alınmasıdır.

Vücut çatlaklarının önünü kesmek için düzenli ve yeterli miktarda sıvı alınmasının yanı sıra hızlı bir şekilde kilo alıp vermek de vücut çatlaklarının oluşması için zemin hazırlar. Cilt hızlı kilo alıp vermeye o kadar hızlı esnek cevap veremez. Kilo alıp vermeye esneklik açısından hızlı cevap veremeyen cilt ise vücut çatlaklarının oluşması için en uygun ortamdır.

Vücut Çatlakları
Cilt yapısının esnekliğini sağlamak için yeterli miktarda sıvı tüketmenin yanı sıra esneklik kazandıran vitamin ve mineralleri de haricen kullanmakta fayda vardır. Bu esneklik kazandıran mineral ve vitaminler A-E vitaminleri başta gelir.

Ayrıca giyilen kıyafetlerin de önemi cilt çatlaklarının oluşmasında etkilidir. Tüm yapılanları yapmanıza rağmen çok sıkı ve dar yani cildinizin hava almasını engelleyen giysiler giymeye devam ederseniz maalesef cilt ve vücut çatlaklarının oluşması için oldukça uygun bir ortam hazırlamış olursunuz.

30 Mart 2013 Cumartesi

Kuru Ciltlere Özel Maskeler

kurucilt
Güne uyandığınızda ilk işiniz yüzünüzü yıkamak ve kendinize aynada şöyle bir bakmaktır. Cildiniz sağlıklı ve parlak ise aynadaki görüntünüz enerjinizi yükseştir ve güne daha canlı hem de keyifli başlarsınız. Eğer cilt sorunlarınız varsa keyifsiz bir gün daha geçecek demektir. Siz günüzünü her zaman keyifle yaşamalısınız, öyleyse gelin birlikte özellikle kuru cilde sahip olanlar için derlediğimiz hassas bakım uygulamalarını inceleyelim.

Kuru ciltler de nem oranı düşüktür ve kırışıklığa müsait olduğu gibi pul pul dökülür. Cildinize uygun bakım maskeleriyle gerekli nem sağlandığı gibi ışıl ışıl da parlayacaktır.

Bal Maskesi
Süzme balı yüz ve boyun bölgenize masaj yaparak sürün. Onbeş dakika sonra ılık suyla durulayın.

Süt ve Bal Maskesi
Cildinizin nem oranı çok düşükse ve yoğun bir nemlendirme gerekiyorsa, süt ve bal ile nemlenmesi sağlanabilir.

İki yemek kaşığı bal ve iki yemek kaşığı sütü karıştırın. Yüz ve boyun bölgesine masaj yaparak yedirin ve onbeş dakika sonra ılık suyla durulayın. Havluyla yumuşak hareketlerle kurulayın.

Yumurta ve Bal Maskesi
Yoğun nemlendirme özelliği olan maskelerden biri de yumurta sarısı ve bal karışımıdır.
Bir yumurta sarısı ve bir yemek kaşığı balı iyice karıştırın. Yüz ve boyun bölgenize masaj yaparak sürün, onbeş dakika bekleme süresi sonunda ılık suyla durulayın. Havluyla yumuşak hareketlerle kurulayın.

Kuru ciltlere özel günlük kullanım kremi sürerek bakımınızı tamamlayın.
Önemli Bilgi: Göz ve dudak çevresi hassas olduğu için bu bölgelere maske sürmemeye dikkat edin.

Kuru cilde sahip olanların özellikle günde iki litre su içerek içeriden de desteklemesi gereklidir. C ve E vitamini açısından zengin besinleri beslenme planınıza dâhil edin.

C vitamini deposu besinler; kuşburnu, maydanoz, tere, roka, çilek, karnabahar, mor lahana, ıspanak, yeşil biber ve turunçgillerdir.

E vitamini deposu besinler; badem, fındık, tahin, kabak çekirdeği, kıvırcık, nane, kereviz yapraklarıdır.

29 Mart 2013 Cuma

Ayak Bakımı Önemlidir

diztopuk-bakim
Hemen her kadının şikayetidir diz ve dirseklerdeki hatta ayak topuklarındaki pürüzlü görünümler. Özellikle yaz aylarında dirsekler, dizler ve topuklar açıkta olduğundan daha fazla önem isterler. Uygulayacağınız özel bakımlarla pürüzsüz olmasını sağlayabilirsiniz.

Bakımlı kadının yalnızca ince ve zarif vücudu, manikürlü tırnakları, hoş taranmış saçları ve bronz teni göz alıcı olmasına yeterli olmayabilir. Aynı zamanda diz, dirsek ve topukların da bakıma ihtiyacı vardır. Sunduğumuz bakım önerileriyle diz, dirsek ve topuklarınız da ipeksi görünüme kavuşabilir ve güzelliğinizi her açıdan ön plana çıkarabilirsiniz.

Bir miktar temizleme ürününü avucunuza alarak diz, dirsek ve topuklarınızı önce temizleyin, sonra bu bölgeleri yumuşak bir sünger yada lif kullanrak yuvarlak hareketlerle hafifçe ovun. Bu sayede pürüzlü bölgeleri ölü hücrelerden arındırmış ve yumuşak hem de parlak görünüme kavuşturmuş olacaksınız.

Topuklarınızda çatlak oluşumunu önlemek için mümkün olduğunca yalınayak gezmemeye çalışın. Çatlak oluşumu varsa banyoda ponza taşıyla topuklarınızı ovun, banyodan sonra ise nemlendirici ya da ayak bakım ürünlerini kullanmayı ihmal etmeyin.

Diz ve dirseklerinizdeki sert oluşum için; badem yağına bir tatlı kaşığı limon suyu katıp beze sürün ve bölgeye sarıp yirmi dakika kadar bekletin. Rengi açılarak pürüzsüz olacaktır.

Ayrıca diz, dirsek ve topuklar sürtünmeye maruz kaldığından sertleşme ve çatlak oluşumuna yatkın bölgeleri nemlendirmeye bal ve badem yağı hem kolay hem de doğal yöntemdir. Banyo sonrası bu bölgelere uygulandığında pürüzsüz görünümler elde edebilirsiniz.

Bitki Sabunları

Bitki-Sabunlari
Çeşitli bitkilerden yapılan sabunlar cilt güzellikleri için vazgeçilmez yötemlerdir. Kozmetik sektörü bu kadar gelişmeden önce tamamen doğal sabun kullanılırken sanıyoruz günümüzdeki cilt sorunlarına o dönemlerde bu kadar çok rastlanmazdı. Elbette beslenmede tüketilen gıdalarında bunda çok büyük etkisi var. Dolayısıyla beslenmede olduğu gibi cilt bakımlarında da tamamen doğallığı tercih etmeliyiz. kadinlarsitesi.com olarak sizler için derlediğimiz “doğal bitki sabunları nelerdir ve hangi bitki sabunu ne için kullanılmalıdır?” gibi soruların cevaplarını bulabileceğiniz yazımızın dikkattinizi çekeceğini düşünüyoruz.

PAPATYA Sabunu / DAISY & CAMOMILE Soap
İltihap gidericidir,selülit tedavisinde kullanılır, cilt parlaklığı içinse sabunlandıktan bir iki dakika sonra durulanmak yeterlidir. Hazırlanacak sabunun köpüğü, göz ve gözkapağı iltihaplarında, kaşıntılı ve akıntılı deri döküntülerinde ayrıca yaraların yıkanmasında kullanılır. Basur memelerinde ağrı kesici olarak kullanılır. Egzamanın sebep olduğu kaşıntı ve yanmaları alır.

LAVANTA Sabunu / LAVANDER Soap
Hassas ve yağlı ciltler için önerilir. Akneleri , vücuttaki kötü kokuları ve saçtaki sirkeleri giderir. Bedeni rahatlatır ve zona hastalığı tedavisinde kullanıldığı gibi deri yanıklarına, doku çürümelerinde köpüğü ile friksiyon yapılması durumunda iyileştirici etki gösterdiği belirlenmiştir.

KEKİK Sabunu / THYME saop
Kepeklere karşı korur, antiseptik oluşu sayesinde derideki bir çok hastalığa, egzama ve mantara iyi gelir. Varisleri rahatlatmada, ergenlik sivilcelerine, saç diplerindeki yara ve tahrişlere karşı çok etkilidir. Sedef hastalığına iyi gelmektedir, kekikte bulunan thymol dezenfektandır. Derideki gözenekleri açar ve rahatlatır. Kekik sabunu banyoları da çok yararlıdır. Güçsüz, zayıf ve solgun çocuklara da kekik sabunu banyosu yaptırılabilir.

NANE Sabunu / MİNT Soap
Nane sabunu ile genital bölgelere yapılan masajlar ile erkeklerde ruhsal kaynaklı iktidarsızlığa iyi geldiği tespit edilmiştir. Vücudu ferahlatıcı etkisi vardır. Hamile bayanların göğüslerine uygulayacakları nane sabunu köpüğü masajı anne sütünü arttırır.

BİBERİYE Sabunu / ROSEMARY Soap
Kepeklere en iyi gelen bitki yağıdır. Aynı zamanda yağlı saçların yağını alır. Vücudunuza biberiye sabunu köpüğü ile masaj yaptığınızda ferahladığınızı ve zindelik kazandığınızın hemen farkına varacaksızınız.

MENEKŞE Sabunu / VIOLET Soap
Saç bakımı için mükemmel bir sabun. Problemli ciltler için önerilen menekşe sabunu, cildi derinlemesine temizleyip, sivilce ve lekelerden arındırıyor. Köpüğü ile yapılan yüz masajı ile güneş lekelerine iyi geldiği belirtilmiştir.

DEFNE Sabunu / DEPHNE Soap
Derideki gözenekleri açar ve rahatlatır. Kepeklere karşı korur, antiseptik oluşu sayesinde derideki bir çok hastalığa, egzama ve mantara iyi gelir.Varisleri rahatlatmada, ergenlik sivilcelerine, saç diplerindeki yara ve tahrişlere karşı çok etkilidir. Antiseptik özelliği vardır.

ADAÇAYI Sabunu / SAGE TEA soap
Adaçayı değişik alanlarda kullanılan çok yönlü bir bitkidir. Dudakların kenarlarında meydana gelen çatlakların tedavisinde ve epilasyon sonrası oluşan kızarıklık ve tahribatı gidermek için kullanılabilir. Açık yaralarda çok yoğun olmamakla beraber köpüğü ile masaj yapılması deride güçlendirici etki yapar. Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı sabunun köpüğü uygulanabilir.

KARANFİL Sabunu / CARNATıON Soap
Cilt sarkmasını ve kırışmasını önler, ergenlik sivilcelerine ve cilt çatlaklarına karşı etkilidir. Ayrıca metabolizmayı düzenler.Antiseptik ve antibakteriyel etkileri bulunmaktadır.

NERGİS Sabunu / NARCISSUS Soap
Bu şifalı bitki ayrıca, altıncık, ölüçiçeği, tıbbi öküzgözü, nergis , portakal nergisi ve tıbbi nerkis olarak da anılır ve sokak çiçekçileri onu susi adı ile de tanırlar. Kansere ve kanser türü çıbanlara karşı kullanılan bitkilerdendir. Meme kanserlerinde hastanelerde nergis sabunu ile masaj yapıldığı ve iyi netice alındığı bilinmektedir. Varislerin tedavisinde ve ayak mantarlarının tedavisinde kullanılması faydalıdır. Vajinal mantar hastalıklarında da yıkama ve köpük banyoları uygulanmalıdır.

LİMON Sabunu / LEMON Soap
Limon sabunu köpüğü ile yapılacak friksiyon ayak ve el nasırlarına etkilidir. Çilde parlaklık ve yumuşaklık verir.Saçlarınızda canlılık kaçınılmazdır. Baş ağrılarını ve vücut ağrılarını keser. Yüz çillerinde faydalıdır.

KÜKÜRT Sabunu
Yağlı cilt parlaktır ve çoğunlukla cilt gözenekleri açıktır. Sivilce çıkması için müsait bir ortam oluşturur. Gündüzleri korunması ve bakımının yapılması gerekir, geceleri ise hava ile temas edebilmesi için açık bırakılması yani temizlendikten sonra yatılması gerekir. Kükürtlü sabunlar özellikle çok yağlı ciltlerde yağlanmanın giderilmesinde ve akneli ciltlerde tedaviye yardımcıdır. Ciltteki ölü tabakayı soyarak zararlı organizmaların ciltten arındırılmasında ve pürüzsüz bir cildin oluşmasına yardımcı olur.Kükürtün hoş olmayan kokusu sabunlarda giderilmiştir. Ayrıca keratolitik etkisi de vardır.Özellikle akne vulgaris, rozase, seboraik dermatitte tedavisinde kullanılabilir. Ayrıca haftada bir kaç kez saç temizliğinde de kullanılabilir.

Cilt Donuklaşmasının Nedeni

cilt-donuklasmasi
Mevsim değişiklikleri, psikolojik durumlar ve beslenme şekliyle ciltte kuruma ve donuk ifadelere sebep olur. Cildinizi donukluktan kurtaracak çözümleri öğrenmeden önce, buna neden olan faktörleri öğrenmeniz gerekir. Bu sayede sorunu çözmeye çok daha bilinçli bir şekilde başlamanız mümkün olacaktır.

1.Ölü hücrelerin atılamaması
Bilindiği üzere cilt kendisini düzenli olarak yeniliyor ve en üst yüzeydeki ölü tabaka atılarak yerini alttan gelen taze tabakaya bırakıyor. Yalnız bazen, bu olmuyor ve ölü cilt tabakası tam olarak atılmıyor, cildin üst yüzeyinde birikiyor, cilde donuk bir görünüm veriyor.

2.Yetersiz kan dolaşımı
Aşırı yorgunluk, stres, yetersiz uyku etkisini tüm beden üzerinde olduğu gibi cilt üzerinde de gösteriyor. Tüm bunlar, dolaşım sistemini olumsuz etkiliyor ve cilt yeteri kadar beslenemediği, oksijen alamadığı için donuklaşıyor. Bunların dışında egzersiz yapmamak ve sürekli kapalı mekânlarda kalmakta cildin oksijensiz kalmasına sebep oluyor.

3. Kötü beslenme alışkanlıkları
Düzenli beslenmenin ve bol bol vitamin, antioksidan maddeler tüketmenin cilt üzerinde sayısız yararı var. Çünkü bu maddeler hücrelerin sağlığını koruyor ve onların zararlı serbest radikallerin saldırısına uğramasını engelliyorlar. Eğer, düzenli beslenemiyor, kalorisi yüksek ancak besleyici değeri az besinlerle öğünleri geçiştiriyorsanız bu durum kısa bir zaman içinde cildiniz üzerinde etkisini gösterecektir.

4. Sigara
Sigaranın sadece sağlığınız için değil, güzelliğiniz için de son derece zararlı olduğunu tekrarlamaya gerek yok sanıyoruz. İçindeki zararlı maddelerle sağlığınızı ve cildinizi olumsuz etkilerken, dumanı da cildinizin donuk, sarı bir hal almasına sebep oluyor.

Yüz Jimnastiği İle Kırışıklıklara Son

yuz-jimnastigi
Kırşıklıklarda genel olarak genetik faktörlerin yanında, güneş ışınları, stres, yaşam biçimi, beslenme ve bakımların da çok büyük etkisi vardır. Yaşlanma etkilerini geciktirmek ya da önlemek, varolan kırışıklıkları açarak en aza indirmek, ciltteki sivilce ve lekeleri yok etmenin yolu kremlerde değil, kalıcı ve hızlı sonuç veren yüz jimnastiğindedir.

Fazla kilolarından kurtulmak ya da form tutabilmek için pek çok kişi, düzenli veya düzensiz, bir şekilde beden jimnastiği yapar. Ya yüzümüz? Onun jimnastiğe ihtiyacı yok mu? Vücudumuzun en önemli bölümü olan yüzün, kozmetik bakım kremleri ve yaşlanmanın etkilerini kapatacak makyaj malzemelerine boca edilmesinden çok daha kalıcı ve net sonuç veren bir yöntem, yüz jimnastiğidir. Çünkü, yüz kaslarının çalıştırılması, yaşlanmayı geciktirdiği gibi, yaşlanmış ciltlerdeki kırışıklıkları da açıyor. İranlı yüz ve boyun jimnastiği uzmanı Feride Hug, yüz jimnastiğinin faydalarını şöyle anlatıyor:

Masaj kan dolaşımını hızlandırıyor
“Çalıştırılan bölgede kan dolaşımı artar, kaslar hareketlenir. Dışarıdan bakıldığında ilk göze çarpan değişiklik, kan dolaşımının artması sonucu, cildin ve varsa lekelerin renginde açılma ve yine varsa sivilcelerde azalma olmasıdır.”

Yüz ve boyun jimnastiği üzerine Fransa da eğitim almış olan ve 8 yıldır Türkiye de yaşayan Hug, “Kasların hareketlenmesi ile yüz kaslarında belirgin bir sertleşme ve ciltte gerilme oluşur” diyor ve devam ediyor; “Doğal olarak cilt yüzeyindeki kırışıklıklar ve sarkmalar azalır, daha diri ve genç bir görünüm elde edilir.”

Yüzünüz Hareketlensin
Günde ortalama yarım saat alacak olan yüz jimnastiği uygulaması ile, estetik ameliyat, makyaj malzemesi ve bakım kremlerine ihtiyaç kalmadan genç ve güzel görünmek mümkün.

· Göz çevresi: Göz çevresi kırışma ve şişliklere çok müsaittir. Her iki elinizin işaret ve orta parmağı ile şakaklardan tutup geriye hafifçe çekin ve gözlerinizi kapatıp açın. Bir de, orta parmağınız ile kaşlarınızı tutup yukarı doğru kaldırın ve aşağıya bakın. Bu işlemleri günde 15 er kere 10 ar saniye tekrarlarsanız şişlik ve kırışıklar azalacaktır.

· Yanak kasları: Gevşeme ve çizgi oluşmaması için “U” ve “X” harflerini çok fazlaca tekrar etmenin ve elmayı ısırarak yemenin gerektiği yanaklara, geriye doğru gerip 10 saniye bekleterek jimnastik yaptırabilirsiniz. Bu hareket de günde 15 defa tekrarlanmalı.

· Gerdan sarkması: Boynunuzu ileri uzatın ve alt dişlerinizi üst dudağınıza değdirip bırakın ve bu işlemi günde 15 kere tekrarlayın. Elinizi yumruk yaparak çene altına koyun ve yumruğunuzu yukarı doğu itin. Bunu yaparken aynı anda da ağzınızı açmaya çalışın. Elinizi yüzünüzün bir yanına koyarak kafanızı itin, aynı zamanda da başınızla bu itmeye karşı durmaya çalışın. Tüm bunları yaptıktan sonra aşağıdan yukarıya doğru elinizle boynunuza masaj yapın.

· Boyun Sarkması: Yatağın üzerine sırt üstü uzanın omuzlar yatağın köşesinde olmak üzere, başınızı yavaşça sarkıtabildiğiniz kadar aşağıya bırakın. Sonra başınızı yavaş bir şekilde yere paralel olacak şekilde yukarıya doğru kaldırın. Bu işlemi sabah ve akşam 10 ar kez tekrarlayın.

· Ağız Çevresi: Dudaklarınızı o harfini söylerken geldikleri konuma getirin, başparmağınızı burun altına koyup, orta parmağınız ile başparmağın yanından başlayarak dudak altınıza kadar 10 ar defa masaj yapın.

· Alın kırışıklıkları: İşaret parmağınız ile, alnınızın ortasına bir daire çiziyormuş gibi yaparak masaj yapın.

Dikkat: Bu hareketler yapılırken yüz ve boyunda krem olmamasına da dikkat etmek gerekiyor.