12 Eylül 2013 Perşembe
Havalı Göz Kamaştıran Saçlar
Biz kadınlar görünümümüze çok önem veriyoruz. Giyim tarzımız, makyajımız bizim iç dünyamızı yansıtır. Özellikle saçlarımızda, modeli, rengi hatta parlak ve canlı görünümüne çok önem veririz. Bir sorun olduğunda ilk işimiz saçlarımızda yapabileceğimiz değişikliktir. Yalnız değişikliği düşünmeden önce saçlarımızın daha havalı görünmesi için yapılması gerekenlerden bahsetmek istiyoruz. kadinlarsitesi.com olarak sunduğumuz öneriler sayesinde bakımlı ve havalı saçlarınız ile göz kamaştırıcı olabilirsiniz.
- Cansız saçlara sahipseniz ve gür bir görünüme kavuşmasını istiyorsanız saç modelinizi kuaförünüzle görüş birliğiyle belirlemelisiniz. Jöleyi saç uçlarına sürerseniz daha gür göründüğünü fark edebilirsiniz.
- Saç spreyi kullanıyorsanız üst kısımlarına sıkmamalısınız.
- Kurutmada başınızı öne eğerek kurutmayı deneyin,üst kısımlar en son kurutulması gerektiğinden bu sayede saçlarınız kabarık görünür.
- Eğer yüzünüzde belirginleşen kırışıklık varsa saçlarınızı açık renge boyamalısınız, koyu renkler yüzünüzü ön plana çıkaracağından kırışıklıklar daha fazla göze çarpar. Saçlarınıza dalgalı modelleri uygulayabilirsiniz, daha canlı görünüm verir.
- Saçlarınızın dalgasının uzun süreli kalıcı olmasını sağlamak için hint yağı sürüp masaj yapın ve bir gece bekletin.
- Eğer saçlarınızı uzatmak istiyorsanız daha sağlıklı uzaması için 10 ya da 12 haftada bir uçlarından kestirin.
- Kırıkları önlemek için jojoba yağı ile dört damla kekik esansı karışımını yıkamadan önce saçlarınıza uygulayın ve 10 dakika bekletip yıkayın.
- Kepek oluşumları için üçyüz gram ısırgan otunu kökleriyle birlikte 3 lt. suda onbeş dakika süreyle kaynatın ve ılıyınca saçlarınızı bu suyla yıkayın.
- Saçlarınızın hızlı uzaması için taze zencefilden bir dilimi blender’dan geçirip kaynatın ve soğuyunca saçlarınıza masaj yapın. Onbeş dakika sonra şampuanla yıkayın.
- Parlak saçlar için durulama suyuna bir kaşık limon suyu ve sirke eklerseniz hem sağlıklı hem de parlak saçlara sahip olursunuz.
10 Eylül 2013 Salı
BOZCAADA (TENEDOS)
Bozcaada, eski adıyla Tenedos bir zamanların en iyi şaraplarının üretildiği ve halen üzüm bağlarıyla ve şarabıyla meşhur Çanakkale'nin güzel bir adası...Ege Denizi’nin kuzeyinde, Çanakkale iline bağlı küçük bir ada olan Bozcaada, Türkiye’nin üçüncü büyük adası olarak Çanakkale Boğazı’nın hemen girişinde yer alır. Yerleşim, adanın kuzeydoğusunda yer alan ilçe merkezinde toplanmıştır. Bunun dışında herhangi bir köyü bulunmuyor.
(Bozcaada, Tenedos formerly known as the best wines produced in a time and still famous vineyards and wine is a beautiful island ... the Aegean Sea north of Canakkale, Canakkale province of a small island Tenedos, Turkey's third largest island in the Dardanelles is located at the entrance of the Strait. Placement of the island were collected from the district center located in the northeast. In addition, the village has any.)
Ada'ya Ulaşım büyük bir arabalı vapurla sağlanıyor ve yolculuk ortalama yarım saat sürüyor. Yaz sezonunda karşılıklı yapılan sefer sayısı altıyken, bu sayı kışın üçe iniyor. 2009 yazında Çanakkale'den direk deniz otobüsü seferleri de başladı, ama araçlar alınmıyor, sadece yayalar için...
Bozcaada tarihi ve mitolojik olarak çok zengin bir bölgede yer alır ve Antik Troya kenti adanın tam karşısında bulunuyor. Mitolojik ismi Tenedos’a tarihte sık sık rastlanıyor. Tenedos, anakaraya ve boğaza yakın olması sebebiyle çağlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yerdir.
Bozcaada'nın tamamı doğal ve tarihi sit alanıdır. Mitolojik dönemlere kadar uzanan zengin geçmişi henüz ciddi bir arkeolojik kazıyla ortaya çıkarılmamış olmasına rağmen bilmelisiniz ki bu topraklar yüzyıllardır üzerinden geçen çeşitli kültürlerin izlerini halen saklamaya devam ediyor.
Adanın tek yerleşim yeri olan Bozcaada Kalesi’nin etrafındaki evlerden oluşan ilçe merkezi 500 yıldır birlikte yaşayan Rum ve Türk halkının kaynaşması sonucunda bir kültür sentezi oluşmuştur adeta. İki kültür birbirini sadece etkilemekle kalmamış birbirine benzemeye de başlamış bu yüzden de Bozcaada’ya özgü bu sosyolojik durum başka bir ülkeye gelmiş hissi yaratıyor insanda!
Bozcaada halkı için esnek ve modern bir karaktere sahip diyebiliriz. Türkiye’deki birçok tatil yöresinde görmeye alışık olduğumuz görüntülere raslamazsınız burada. Kimse sizi yolda çevirip malını satmaya çalışmıyor yada ünlü bile olsanız yanınıza yaklaşan fazla olmuyor.
Bozcaada için söylenebilecek ilk söz, burasının bir şarap adası olduğudur. Bağcılık ve şarapçılık, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan köklü gelenekler. Adada yaşayıp da bağı olmayan, şarap yapmayı bilmeyen yok gibi. Adanın neredeyse yarısı bağlarla kaplı. Günümüzde şarapçılık geleneğini sürdüren 5 üretici bulunuyor.
Bozcaada’nın en dikkat çekici yanlarından biri de tertemiz, bakir koyları. Adada denize girilebilecek çok sayıda irili ufaklı koy bulunur. Temiz denizi ile dalış yapanların da tercih ettikleri bir yerdir Bozcaada.
Rüzgar, Bozcaada hayatının vazgeçilmez bir parçası. Adadayken onunla yaşamaya alışıyorsunuz. Batı Burnu’ndaki rüzgar gülleri adanın sembollerinden biri haline gelmiş.
Bozcaada’yı keşfetmek için günübirlik geziler kesinlikle yeterli değildir yan bu adada geçirdiğiniz vakit uzadıkça adayla bağınız güçlenir.
31 Ağustos 2013 Cumartesi
Evde Ayak Bakımı
Soğuk Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı, sıcaklık hissi duyana kadar, 15 derecedeki suya sokun.
Şişmanlık, kabızlık, vücut yorgunluğu ve burun kanamalarına iyi gelir.
Sıcak Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı 15 dakika kadar, 42 derece suya sokun.
Böbrek hastalıklarına, adet sancılarına, migrene, boğaz ve karın ağrılarına iyi gelir.
Sıcak ve Soğuk Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı 5 dakika 42 derecedeki suya, 10 saniye 15 derecedeki suya sokun. Bu işlemi sırasıyla toplamda 5 kez uygulayın.
Dolaşım bozukluğuna, migrene, uykusuzluğa, selülite iyi gelir.
Giderek Sıcaklaşan Suyla Ayak Banyosu
Ayaklarınızı 30 derecedeki suya soktuktan sonra, kaynar su ekleyerek, tahammül edebildiğinizce sıcaklaştırın.
30 Ağustos 2013 Cuma
Uzamayan ve Çabuk Kırılan Tırnaklara Destek Fomülleri
Uzamayan Tırnaklara Destek Formulü
Bir tas ılık suya bir çorba kaşığı tuz, birer tatkı kaşığı limon suyu ve sirke, bir çay kaşığı zeytinyağı koyun ve ellerinizi tutabildiğiniz kadar bu suda bekletin.
Her akşam bunu uygulamaya devam edin, tırnaklarınızı güçlendirecektir.
Ayrıca tırnaklarınızı limonla ve badem yağıyla ovabilrisiniz.
Bu formülün ölçülerini artırarak ayaklarınız içinde uygulayabilirsiniz...
Çabuk Kırılan Tırnaklar İçin
1 su bardağı ılık su
Yarım limon
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı badem yağı
Tüm malzemeyi karıştırın. Karışımı 2 saat bekletin. Bir süre beklettiğiniz karışımı el ve tırnaklarınıza sürün.
28 Ağustos 2013 Çarşamba
Güneş Lekelerinden Korunma
Güneşte fazla kalındığında küçük kahverengi lekeler belirmeye başlar ve bir süre sonra bunlar canımızı sıkar.
Enerji ve yaşam kaynağı olan Güneş, doğru faydalandığımız sürece vücudumuza faydaları var.Ancak fazlaya kaçındığında cildimiz için tehlike oluşmaya başlar. Ayrıca zararlı olmayan küçük kahverengi lekelerin oluşmasına neden olur.
Yaz geldiğinde çoğumuz saatlerce güneşin altından ayrılmayız. Ancak bu noktada muhtemel zararları hesap edip buna göre davranmalıyız. Güneşi bilinçsiz bir şekilde kullanırsak bazı lekelenmeler oluşabilir.
Güneş lekeleri olarak adlandırılan bunlar, cildin güneşe maruz kalan bölgelerinde kahverengi izler olarak oluşur. Genç yaşlarda kanser öncüsü olarak nitelendirilmeyen bu lekeler, özellikle kadınlarda kozmetik bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Çoğunlukla 5 ile 10 mm çapında olan bu lekeler, açık tenli, sarışın kişilerde ve yaşlılarda daha çok görülüyor. Genelde çillerle karıştırılan bu lekele düzensiz ve belli bir sınırı olmayan şekillerde oluşur ve çillerden biraz daha büyüktür.
Güneş lekelerini ortadan kaldırmakdan önce oluşmasını engellemek elimizde. Mesela, küçük çocuklarımızı plajda gölgede oturtarak veya cildi koruyan tedbirlerle ( şapka, krem vb.. ) UV ışınlarının direkt gelmesini engelleyebiliriz. Benzer uygulamayı açık tenli kişilerinde uygulamasında büyük fayda var. Cildinde önceden kabarıklığı bulunan kişiler b bölgeyi koruma altına alarak güneşlenmelidirler. Koruma amaçlı alınan ürünlerin UVA ve UVB ye karşı koruyuculuğunun olduğundan emin olmalısınız.
23 Ağustos 2013 Cuma
Aloe Veralı Saç Bakım Maskesi
MALZEMELER
2 köy yumurtasının sarısı
1 ampul E vitamini
4 yaprak aloe vera bitkisinin yaprağı jölesi (yapraklar blendırdan geçirilip jöle kıvamına getirilecek)
2 yemek kaşığı saf zeytinyağı
2 baş sarımsak (blendırdan geçirilip posası atılacak, yani sadece suyunu kullanıyoruz)
2 yemek kaşığı kestane balı
UYGULAMA
Tüm malzemeler karıştırılıp tülbentten geçirip süzülecek. Süzülen sıvı cam kavanoza boşaltılıp siyah bir poşette karanlık bir yerde (gün ışığından uzak tutulacak) 1 hafta bekletilip bir kere karıştırılıp saçın diplerine maske olarak uygulanacak, yarım saat saçta bekletilip bitkisel şampuanla yıkanacak (ilk seans)
İkinci seans ilk seanstan 5 gün sonra uygulanacak (yeni karışım yapmayın, eski karışım uygulanacak) Saçta bir saat bekletilip bitkisel şampuanla yıkanacak.
19 Ağustos 2013 Pazartesi
Yüz Tipinize Göre Saç Modelleri Nasıl Olmalı
Yeni bir saç kesimi denemeden önce yüzümüzün şekline uygun olup olmadığını kuaförümüzle fikir alışverişinde bulunmalısınız.Bir kadının saçının güzelliği, saçın kesimiyle doğrudan ilgilidir. Saçını kestirmek isteyen kişinin, tam olarak ne istediğine önceden karar vermesi gerektiğini belirten uzmanlar, “Saçımızı kestirmeye karar vermeden önce ne istediğimizi bilmeliyiz. Saçımız mı ön planda olsun; yoksa yüzümüzmü?” diye karar vermemiz gerektiğini söylüyorlar.
İşte, yüz şekillerine göre ideal saç kesimleri ‘da:
1. Yuvarlak yüz: Dengeli, yumuşak bir yüz yapısıdır. Ancak yüzünüzün yuvarlaklığından şikayetçi iseniz ve görünümünü biraz olsun inceltmek istiyorsanız, saçınızın volümünü yüksek tutacak modelleri tercih etmelisiniz. Böylece saçınız ön planda olacak ve yüzünüzün yuvarlaklığı biraz olsun azalacaktır. Öne doğru kesilmiş tutamlar da yüzünüzü biraz olsun inceltecektir.
2. Kare yüz: Kare yüz yapısı da yuvarlak yüz gibi dengelidir; ancak sertlik ön plandadır. Saç kesiminizin yüz şeklinizi değiştirmesini istemiyorsanız, size en uygun olan model yine kare bir kesimdir. Fakat yüzünüzdeki ifadeyi yumuşatmak istiyorsanız, yuvarlak bir kesim tercih etmelisiniz. Sözgelimi, yuvarlak kesimli bir kahkül ve şakaklarınıza inen saç tutamları yaptırabilirsiniz.
3. Dikdörtgen yüz: Eğer yüzünüzün biraz daha kısa görünmesini istiyorsanız, çene kemiğinizi geçmeyecek şekilde bir kesim yaptırmalısınız. Şakak kemiğini örtecek şekilde kesilen modellerle, daha dengeli ve uyumlu görünen saçlara sahip olabilirsiniz.
4. Enine dikdörtgen yüz: Eğer yüzünüzün biraz daha uzun görünmesini ve şakak kemiklerinizin ön plana çıkmasını istemiyorsanız, uzun modelleri ya da saçlarınıza yukarılarda verilecek volümleri tercih edebilirsiniz. Dikdörtgen şeklinde kesimler ile yüzünüze daha ince bir görünüm kazandırabilirsiniz.
5. Ters üçgen yüz: Böyle bir yüz şekline sahipseniz, daha modern kesimler uygulatabilirsiniz. Ters üçgen yüz, makyaj için de en elverişli yüz biçimidir. Sizi son derece enerji dolu gösteren yüz şeklinize eğer biçimini değiştirmeden daha güçlü bir ifade katmak istiyorsanız, ense ve yanlardaki saçlar kısa kesilen, saç tepesine hacim verilen modelleri tercih etmelisiniz. Eğer biraz daha dengeli ve yumuşak bir yüz ifadesi kazanmak istiyorsanız, tam tersini uygulatmalı, enselerde daha çok volümü olan ve saçın tepesine doğru hacimi azalan modelleri tercih etmelisiniz.
6. Üçgen yüz: Bu tip bir yüz şekli, kişiyi enerjisi azalmış ve yorgun gösterir. Eğer negatif bir yüz şekline sahipseniz, saçınıza verilecek pozitif enerjili bir görünümle denge sağlayabilirsiniz. Bunu da ensede saçı azaltan ve şakak kemiğindeki bölgeden saç tepesine doğru volümü artıran bir modeli tercih ederek sağlayabilirsiniz. Kare kesimler de uygulatabilirsiniz.
7. Baklava yüz: En sık rastlanan yüz şeklidir. Eğer böyle bir yüze sahipseniz, saçınız için uzun, kısa, düz, dalgalı veya kahküllü modelleri tercih edebilirsiniz. Tek yapmanız gereken, kuaförünüzle birlikte bu tercihler arasından bir seçim yapmak. Seçiminizi yaparken, yüzünüzün hangi noktasının ön plana çıkmasını istediğinizi de mutlaka dikkate almalısınız.
14 Ağustos 2013 Çarşamba
Estetik ve Güzellik
Her geçen gün tıp sürekli farklı yenilikleriyle karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda güzel görünmek isteyen özelilikle kadınlar estetik cerrahlarından ve güzellik uzmanlarından destek alıyor.
Güzellik ile ilgili; yüzyıllardır insanlar sürekli güzelliği betimlemeye çalışmışlar, fakat herkesi memnun edecek işte bu dedirtecek bir tarif hala yapılamamıştır.
Güzellik ile ilgili kişilerin dedikleri çoğu aynıdır; “aynaya baktığım zaman kendimi güzel görmek ve buna bağlı olarak iyi hissetmek istiyorum.” Güzelliğin tam olarak betimlemesi var mıdır? Siz dahil çevrenizdeki herkes farklı cevaplar verecek Bundan dolayı güzellik ve estetik tanımları hep göreceli kalmıştır. Hatta güzellik ve estetik hakkında kişiler arasında ayrılıklar olduğu gibi, dünya kültürleri arasında da farklılıklar vardır.
Güzellik ve estetik bakış açısı tarih boyunca sürekli değişti. Bir bakarsınız büyük gözlü, ince belli ve geniş kalçalara sahip olan güzellik. Bazen pürüzsüz ve sert cilt…. Bu saydıklarım güzelliğin anlatan kelimeler oldu. 20.yüzyılın ilk başlarında kusursuz kadın dendiği zaman etine dolgun kadın akıllara gelirdi. Bunu takip eden yıllarda ise küçük göğüslü ve kalçası olmayan erkeksi vücut hatlar tanımları popüler oldu. Bu tanımlar günümüze kadar sürekli dönem dönem ve kültürden kültüre farklılıklar gösterdi.
Güzellikte değişmeyen tek olgu ise her zaman arzu edilen, kıskanılan veya imrenilen ve sürekli öyle olunmaya çalışılmasıdır.
Zamanımızda estetik ve güzellik taleplerine baktığımızda ise birbirinin aynısı güzellik tanımlarının istenmesidir. Hal bu ki estetik operasyon geçirmeyi planlayan kişi bir başkasının estetik ve güzellik anlayışının veya duruşunun kendisinde nasıl duracağını bilemez. Bunun yerine kendi fiziksel özelliklerine en uygun değişiklikleri yapmak istemesi kanımca kendisini çok daha mutlu hissettirecektir.
11 Ağustos 2013 Pazar
Estetik ve Güzellik Uyumu
Bayanların bir birbirinden ayrıştıramadığı vazgeçilmez konusu. Estetik ve güzellik iki ayrı kavram. Ama gerek insanlık tarihi gerekse günümüzde ayrılmayan kavram haline gelmiş sağlam bir alt yapıyı ifade eden. Genel yoğunlukta kadının dünyaya bakışını sergileyen betimlemesinde Estetik ve Güzellik olan varlık kadının ortak dili estetik ve güzellik.
İş estetik ve güzellik için bir tanım yapmaya geldiğinde ise çuvallamamak zor aslına bakarsanız. Çünki; Güzellik içeriğinde narinlik zerafet iletişim gücünü barındıran bir olgu. Çoğu kadının da muhtemelen mükemmeli yakalamak içinde bu ögeleri ihmal etmemesi gerektiğine inanmaktayım. İlk bakışını geldiği an da kadının güzel görünmesi hoş bir duygudur diye düşünmekteyim. Burada mühim olan kavramı bütün olarak ele alıp ona göre göreceli olanı ayırdetmek ve karar vermek. Bu aşamada ise göz yanılsamasıyla karşılaşmamak içinse Estetik ve Güzellik uyumunu betimleyici bir bakış açısı yakalamaktır diye düşünmekteyim.
Şimdilerde moda tabiri ile önemli olan iç güzellikse. Yapmak oluşturmaktan çok hayal etmek olan estetik duygudu içe doğru bir anlatımdır. Öyleyse estetik içi güzellik ise dışı kapsayan kavramlar. Estetik ve güzellik biraraya geldiğinde mükemmeliyet doğuyor. Bu beraberlik cezbediyor bu beraberlik şiir oluyor bu beraberlik şarkı oluyor. Herkes için estetik ve güzellik ayrı bir anlam taşıyor. Sonuç olarak birlikteliğin bu kadar yakıştığı bir kelime henüz yok Estetik ve Güzellik…
Mutlu sağlıklı doğallık dolu günler dileğiyle.
10 Ağustos 2013 Cumartesi
Kadınlardaki Estetik ve Güzellik İstekleri
Estetik ve güzellik kavramları çoğunlukla kadınların üstüne düştüğü bir olgudur. Güzellik ve estetik kişiden kişiye göre değişir. Estetik güzelliğin dışa vurumu, dışarıdan algılanması olarak söyleyebiliriz. Tüm doğada bir altın oran vardır. Bu altın oran insan yüzünde de vardır. Bu yüzden inceleme sadece etek bir yerde değil tüm her yerin birbirine göre uyumu yani altın oran ına bakılarak değerlendirilmelidir. Bir kadının sadece gözlerine bakarak estetik veya değil denmemeli. Mesela gözlerin yüzdeki diğer organları ile altın oranına bakılarak bir değerlendirme yapılmalı.
Ciltte yaşlanmaya bağlı olarak zaman zaman bozulmalar baş gösterir. Ve hemen kadınlar cilt bakım ürünlerine sarılırlar. Bu çok doğaldır. Bu bozulmalardan dolayı kişiler kendini yaşlanmış ve hatta çirkin hissetmeye başlayabilir. Yaşlılık geri alınamaz, ancak zamanla bozulan bölgeler cilt bakım ürünleri ve cilt bakımı uygulamaları ile sonuç vermediği zaman cerrahi müdahelelerle düzeltilebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta yapılan uygulama güzel olabilir ama estetik olmayabilir. Estetik ve güzelilk iç içe bir kavram olmasına karşın birbirinden farklı değerlendirilmelidir.
Sadece yüzlerde değil kadınların birçok bölgelerinde estetik müdahele yapılabilir. Örneğin, kalçaların toplanması,göğüs operasyonları gibi. Bu işlemlerin sonucunda da estetik ve güzel bir görüntü ortaya çıkarılmaya çalışılır.
Ancak bu noktada bir uyarıda bulunmak istiyorum. Hiçbir kadın bir diğerine asla tıpa tıp benzemez. Birinde estetik ve güzel duran bir müdahele bir başka kadında estetik ve güzel durmayabilir. Bunun için özellikle kadınlar beğendiği sevdiği bir estetik ve güzelliğe kavuşmak için bu isteklerini sonuna kadar sınırlarını zorlayana kadar yapmamalıdır. Estetik ve güzellik açısından iyi bir beklenti ile başlanacak müdahele sonuçları kötü olabilir.
Estetik ve güzellik birbirinden ayrılmayan iki bütündür.
8 Ağustos 2013 Perşembe
Banyo ve Sonrasında Cilt Bakımı
Banyo güne başlarken ve yorgun bir günü bitirirken dinlendirici etkisiyle vücudumuzu rahatlatan ilaç gibidir. Banyonun rahatlatıcı etkisini bilmeyen yoktur. Tüm problemler sıcak su tarafından sökülüp atılır sinir ve stresten uzaklaşılır. Kaslar gevşer sinir sistemi ve kan dolaşımına olumlu etkisi de yadsınamaz. Yatmadan önce alınmış bir banyo tam manasıyla uykunun ilacıdır. Soğuk algınlığı hallerinde ve başlangıcında alınan doğal içerikli aroma içeren bir banyo her zaman ilaç olmuştur. Bununla birlikte gerekli takviyelerle hazırlanmış bir banyonun da en etkili güzellik ve cilt bakım reçetesi olduğunu unutmayalım.
Doğal yağlar ve süt ürünleri eklenmiş bir banyo her zaman için cildimize güç verdiği için derinin kurumasını da önleyici olur. Böyle karışımlarla yapılmış banyodan sonra sivilceli ve yağlı deriler için arındırıcı olur. Basit ama etkili bir tedavi yolu olur. Banyodan sonra da cilde krem sürmeye gerek kalmaz.
Banyoda uyulması gereken kurallar; tam bir banyoyu haftada 1-2 sefer alın, banyo öncesi ağır yemeklerden kaçının ve banyo suyunun 37 dereceden sıcak olmamasına özen gösterin bu her iki durumda da kan dolaşımı olumsuz etkilenir, ideal banyo süresi sadece 15-20 dakikadır bunun fazlası deri ve kan dolaşımını olumsuz etkiler, bunlarla birlikte banyo sonrasında yatakta kısa bir dinlenme gerçekten çok rahatlatıcı olabilir.
Gelelim banyoda ve sonrasında hangi doğal yağlardan faydalanacağız. Esansiyel yağlı banyolar özellikle hassas yada yüzeyde ölü deri hücresi birikmiş ciltlere kadifemsi bir yumuşaklık sağlar. Kendi koruma kalkanını oluşturmasına yardımcı olur. Bunlara örnekleme yapacak olursak zeytinyağı cilt yumuşaklığına yardımcı olur, gülyağı rahatlatır, şeftali yağı sertleşmiş cilti yumuşatır, Japon nane yağı ve ardıç yağı krampları çözer, pirinç yağı ciltteki lekeleri kaldırır pigment farklılıklarını ortadan kaldırır.
Banyodan sonra ise; vişne çekirdek yağı, buğday yağı, ısırgan tohumu yağı ile cilt bakımınıza destek olarak beslenir ve parlaklığına kavuşturulmuş olur.
4 Ağustos 2013 Pazar
Cilt Bakımında Merak Edilen Sorulara Cevaplar
İnsan cildinin düşmanlarını öncelikle bilmek gerekli. Sağlıklı bir cilde sahip olmanın en önde gelen kuralı ise egzersizlerdir. Vücut egzersizlerle ne kadar çalıştırılırsa cildimiz o kadar sağlıklı bir görüntüye kavuşur. Cilde zarar veren ögeler yetersiz uyku çok sıcak suyla yıkanmak yanlış beslenme cildin başlıca düşmanlarıdır.Cilt Bakımı konusunda Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmaksa ilk olarak sigara ve alkolden uzak durmakla işe başlayabiliriz bununla beraber uykunun yerinde ve zamanında alınmaması, çok sıcak su ile banyo almak gibi alışkanlıklar vücudumuzu koruyan ve dış güzelliğimize katkıda bulunan cildimize zarar verir kötü görünmemize sebep olur.
Bu sebeplere bağlı olarak en çok yapılan yanlışlarda güneşin zararlı etkilerine karşı güneş kremi kullanmamak. Dışarı çıktığınız andan itibaren hatta araç içerisinde bile olsanız cildinizde hasar neden olur. Güneş cilde hasar vermesin diye sadece plaj da değil, normal hayatta da güneş kremi kullanılmalı. Çünkü güneşin zararlı ışınları cildinizin derinlerine inerek DNA ya zarar verebilir .Kolajenleri yok eder a vitamini gibi gerekli besinlerin dış katmanını tüketir.
Bu bağlamda çocukluk yıllarında oluşan güneş yanıkları ilerleyen yıllarda cilt kanserine de neden olmakta.
Sigara içmek te yapılan araştırmalar sonucunda cilt hasarı arasında doğrudan bir bağlantı bulunmuştur. Yapılan çalışmada katılımcılar ne kadar uzun süre ve sıklıkta sigara içilirse o kadar harabiyete maruz kaldıkları gözlemlenmiştir. Cilt hasarı 65 yaş ve üzerinde daha belirgin olmakla birlikte genç içicilerde etkiler yavaş gözlemlenmiştir. Sigara içilmesi çoklu zarar vermekte. Öncelikle cilde elastikiyet veren kolajen doku zarar görmekte. Sonrasında da cilde yakın olan kan damarları da daralmakta bu sebeple kolajensiz ve oksijensiz kalan cilt kırışıp sert bir görünüm almakta. Bu sebeple sigara içilen mekanlardan bile kaçınılması gerekmekte.
Nemlendirici kullanmakta cildin daha parlak ve sağlıklı görünüm kazanmasına yardımcı olur. Yapılan tarihi araştırmalar da arkeologlar Roma dönemine ait eserler arasında günümüzde kullanılan nemlendiricilere benzer madde ile karşılaşmışlardır. Bu karışım da krem hayvan yağı ve nişasta içermekteydi. Çok yağlı olmadan cildi besleyip nemlendiriyordu. Bugün bu hayvansal yağlar yerine yağı içeride tutan nemlendiriciler kullanılmakta. Banyo da çıkıldığında hemen nemlendirici uygulamak kuruyan cildi rahatlamanın yanında egzama dermatit ciddi sorunlarla mücadele etmenize yardımcı olur. Nem daha soğuk iklimler için daha çok önem taşır. Kuru ve soğuk hava rüzgarla birleşince cildin nemini çekmekte ve çatlama dökülmeye neden olmakta. Bu açıdan cildi nemli tutmak yüksek öneme haizdir.
Değişik yerlerde satılan temizleyici ürünler cilt üzerinde tahrişe neden olabilir. Sabunlar cildimizi yağ ve kirden arındırırken daha kuvvetli olan sabunlar cildi kurutup kaşıntıya neden olabilir. Çok fazla yüz temizleme ters etki yapar. Bunların yerine sabun içermeyen kokusuz yumuşak temizleyiciler kullanmak. Sıcak su yerine ılık su ile duş almak. Temiz ve parlak görünüm elde etmek için iyi yöntemlerdir.
Gün içinde yapılan makyaj uygulamalarını akşam temizlemeden yatmak da cildin düşmanıdır. Makyaj malzemeleri alüminyum tozu içerdiğinden yüze metalik sonradan olma doğal olmayan bir parlaklık vermekte. Buna karşılık temizlenmeyen makyaj cilde ağır zarar vermekte. Makyaj yağı ve kiri hapseder gece boyunca gözeneklerin kapanmasına neden olur. Buda cildi daha çabuk yaşlandırır ve kötü görüntü verir. Yüzdeki makyaj ı silmek iyi bir temizlik için başlangıçtır.
Bunlarla birlikte Vücudumuzun kılıfı ve kapsayan cildimizi beslememiz şarttır. Bunun için de doğal açıdan vitamini yüksek yağlar kullanmak gerekmektedir. Bunlar vişne çekirdek yağı, buğday yağı, ısırgan tohum yağı, kakao yağı, Hindistan cevizi yağı, balmumu, çamsakızı, ıhlamur yağı, elma sirkesi, kırkkilit tek tek veya çoklu olarak cildimize masajla kullanmak sağlıklı cilde kavuşmamızı sağlamaya yeter.
1 Ağustos 2013 Perşembe
Saç Bakımı için Pratik bilgiler
1) Yaza Uzun Saçlarla Girmek için; 3 yemek kaşığı sızma zeytinyağını ve 1 çay kaşığı biberiye yağını karıştırın. Saç diplerinize ve uçlarınıza sürün. Tarak yardımıyla karışımın saçınızın her teline değidiğinden emin olun. Bu karışımı saçınızda yarım saat beklettikten sonra ılık su ile şampuanlayın ve durulayın
2) Kepek ile mücadele; Yarım çay bardağı ılık suyun içine 1 kaçık bal atıp karıştırın. Bu karışımı saçlarınıza parmak uçlarınız ile hafifçe ovalayarak yedirin. Ilık su ile şampuanlayın ve yıkayın.
3) Saçınızı beslemek için; yarım litre suyla bir bardak elma sirkesini karıştırın. Karışımı parmak uçlarınızla saç derinize sürüp 1 saat beklemeye alın. Ilık su ile durulayın.
4) Saç güçlendirmek,beslemek,korumak ve uzatmak için; 3 yumurta sarısı,4 yemek kaşığı gülsuyu, 1 yemek kaşığı biberiye yi karıştırın. Saç diplerinize parmak uçlarınızla masay yaparak yedirin. Yaklaşık olarak 1 saat bekledikten sonra ılık su ile yıkayın.
5) Saçların parıltılı ve ışıltılı olamsı için; 1 demet maydonozu 15 dk boyunca demleyin.Sonra demlediğiniz maydonozun suyunu süzün. Süzlen suyu parmaklarınzla saçlarınıza sürün.Yaklaşık olarak 5 dk bekledikten sonra ılık su ile yıkayın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)