30 Eylül 2015 Çarşamba

Hangi tırnak şeklini tercih ediyorsunuz

tirnak-problemleri
Tırnaklar uzuyor, şekilleri değişiyor. Uzun tırnaklar mutlaka Pamuk Prenses'in üvey annesininki gibi görünmek zorunda değil. Orta uzunluktaki tırnaklar hem zarif, hem de pratik.

İşte tırnak şekilleri...
Tırnaklar uzuyor, şekilleri değişiyor. Uzun tırnaklar mutlaka Pamuk Prenses'in üvey annesininki gibi görünmek zorunda değil. Orta uzunluktaki tırnaklar hem zarif, hem de pratik.

Yuvarlak tırnak
En klasik tırnak tipi. Doktorların da tavsiye ettiği bu tırnak şekli, doğamıza en uygun olanı. Pratik, korumacı ve romantik kişilerin tercihi.

Kare tırnak
Yine birçok insanın tercihi olan bir tırnak şekli. Hem kısa, hem uzun tırnakta güzel duran bu şeklin tek dezavantajı köşelerden kırılmalara yatkın olması. Bu şekli tercih edenlerin güçlü, liderlik vasfı olan gösterişli insanlar olduğu düşünülüyor. İnce, zarif parmaklara çok yakışıyor.

Kare - oval tırnak
En zarif tırnak şekillerinden biri. Küt ve uzun tırnakların köşelerinin törpülenmesi ile elde ediliyor. Hırslı, iddialı ve feminen bir kişiliğe sahip olanların tercihi.

Badem tırnak
Son dönemin en gözde tırnak modeli. Oval tırnakların uç kısımlarının biraz sivrileştirilmesi ile elde ediliyor. Kısa ve tombul parmakları dahi ince uzun gösterme özelliği var. Yenilikçi ve farklı kişiler bu modeli tercih ediyor.

Keskin tırnak

Bu köşeli, keskin tırnak şekli genç, benzersiz ve yaratıcı kişiler tarafından kullanılıyor. Badem tırnağın köşeleri keskinleştirilerek elde ediliyor. Kırılma riski yüksek şekillerden biri.

Oval tırnak
Yuvarlak tırnağın uzun versiyonu. Kare-oval şeklin yuvarlatılarak türpülenmesi ile elde ediliyor.

Balerin tırnak
Adını balerin ayakkabılarından alan bu şekil, son trend tırnak şekli. Stiletto tırnağın ucunun kütleştirilmesi ile elde ediliyor.

Flared tırnak
Türkçe'de İspanyol paça anlamına gelen bu tırnak şekli, ördek gagasına benzediği için ördek tırnak olarak da adlandırılıyor. Amerika'nın popüler tv şovu Jersey Shore'da ortaya çıkan bu geniş tırnak şeklini elde etmek için özel takma tırnaklardan kullanmak gerekiyor

29 Eylül 2015 Salı

Altın orana sahip misiniz

yuz-olculeri
Güzellikte oran ve uyumun ön planda olduğu 'Altın Oran' yaklaşımı neden bazı insanları daha çekici bulduğumuzu açıklıyor. Antik çağlardan günümüzdeki teknolojik tasarımlara kadar; sanatçı ve tasarımcılara ilham kaynağı olan Altın Oran; günümüzde estetik operasyonların planlanmasında da kullanılıyor.

Doğadan gelen bu formülün yüzümüze ve vücudumuza yansımasını Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Onur Erol anlattı...

Yaşlılık belirtileri Altın Oranı bozar


Genç görünmeyi, sadece kültürel olarak daha talep gören bir dönem olduğu için istemeyiz. Yaşlılık belirtileri de Altın Oranı bozar ve bunlarla savaşılması gerekir. Yaşlılık belirtilerinin bir uyum ve oran gözetmeksizin ortadan kaldırılmaya çalışılması, örneğin sadece burundaki eğriliğin giderilmesi ama çene kavisiyle uyumunun göz ardı edilmesi de Altın Orandan bizi uzaklaştırır.

Altın Oran, kadim uygarlıkların da kullandığı bir oran prensibiydi. Doğada her şey bir sayısal değere karşılık gelir. Matematiğin eski kuramcıları da doğanın işleyiş yasalarını, varoluş ve nedenleri açıklamak için sayıları kullandılar. Buldukları kimi evrensel kodları ise Altın Oran, Altın Sarmal, Phi sayısı, Fibonacci Dizilimi gibi sayıların dizilim kalıplarıyla açıkladılar.

Altın Oran Phi sayısına eşittir


Plastik sanatlar ve mimari, doğadaki bu uyum yasalarının izinden giderek estetik olana ulaşmaya çalışır. Bu matematiksel kalıplar, insan bedeninde ideal oranı hesaplamak için de kullanılmıştır. Eski Mısır Rölyefleri'nde, Antik Yunan ve Roma sanat eserlerinde oldukça belirgin olan bu uyum prensibi, 1,618 olan Phi sayısına dayanır.

Bu sayının bulunduğu orantı, tüm çağlarda mimari ve plastik sanatlarda harmoninin ve estetiğin belirtisi kabul edilmiştir. Bir sanat eseri ya da doğada izlemekten hoşlandığımız, keyif aldığımız, gözümüzü yormayan ve uzun süre izlediğimizde dahi bıkkınlık yaratmayan güzelliklerin temelinde "Altın Oran”ın izleri vardır.

İşte Altın Oran ölçüleri


Tüm beden boyumuzun, yerden göbeğimize kadar olan yüksekliğe oranı Phi sayısını verir. Kollarımızın dirsek omuz arası ile dirsek bilek arasının oranı Phi sayısını verir, yine bileklerimizden omuza kadar olan tüm kolun dirsek omuz arasının oranı da Phi sayısı'dır.

Altın Oran herkeste var mı? Hayır. Özellikle de yüzü Altın Orana sahip kişiler hemen tüm kültürel değerlendirmeleri aşarak güzel kabul edilmektedir. Yüzde Altın Oran estetikte mükemmelin temsilidir. Jessica Alba, Charlize Theron, Megan Fox, Rihanna, Adriana Lima, Liz Hurley gibi ünlülerde bu oran mevcuttur.

Altın Oran neden herkeste yok şehir yaşamı, yanlış beslenme, hareketsizlik gibi faktörler insanın ideal formunu bozucu etkilere sahip. Ama ilginç olanı eğer içgüdülerimize kulak verecek olursak, bize çekici gelen kişi, doğacak yavruyu Altın Orana yaklaştıracak kişidir. Fakat çok azımız içgüdüsel olarak bize çekici gelen eşleri seçiyoruz. Çünkü bize genetik olarak en uygun partner; eğitimini, sosyal yaşamını hiç benimsemeyeceğimiz biri olabilir.

Altın Oran için estetik kuralları


Burun: Yüzde estetiği belirleyen organdır. Yüzün diğer organlarına ve tamamına oranı yüz güzelliğinde önemli yer tutar. Alın-burun-çene üçgenindeki bölgenin yaklaşık 1/3 oranında birbirine yakın dengede olmasına dikkat edilir. Kulak ile burun, aynı paralel eksende ve yaklaşık uzunlukları birbirine yakın olmalı. Aynı şekilde; burnun eni, iki burun kanadı arasındaki mesafeden fazla olmamalı, burun sırtı, kaş kavisi ile uyum içinde paralel olmalıdır. Bu oranları sağlamak için burun küçültülebilir, büyültülebilir, ucu kaldırılıp indirilebilir veya burun uzatılıp kısaltılabilir.

Alın: Düz bir alın yağ/doku enjeksiyonları ile alın konveks bir şekle getirilebilir.

Dudaklar: Anatomik olarak üst dudak hafifçe alt dudağın (1-2 mm) önündedir ve alt dudak üst dudağa göre daha kalındır. Bu oran kişiden alınan yağ dokusu ya da haylüronik asit dolgularla zahmetsiz ve güvenli biçimde sağlanabilir.

Çene: Çene geride ise dolgularla desteklenebilir, fazla çıkıntılı ve (kadınlar için) erkeksi ise törpülenebilir.

Kulaklar: Kepçe kulak görünümü basit bir operasyonla giderilebilir ve yandan görünüme büyük katkıda bulunur.

28 Eylül 2015 Pazartesi

Bakımlı Saçlar İçin Yumuşatıcı Saç Maskesi

sac-bakimi
Saçlarınızın nemsiz kalması ve yüksek ısılarda işlem görmesi, saç tellerinizin ayrı ayrı sertleşmesine neden olur ve yıpratır. Gün içerisinde saçlar, fön, maşa, saç düzleştirici gibi işlemlerden, hava koşullarından, stres ve yeme alışkanlıklarından kolayca etkilenir. Kadınlar buna rağmen saçlarının her an bakımlı ve yumuşacık olmasını ister. Tükettiğiniz gıdalar bazen saçlarınıza ihtiyacı olan nemi sağlamakta yetersiz kalabilir. Bu noktada doğal maskelerle saçlarınıza istediği nemi vererek bakımlı ve sağlıklı saçlara sahip olabilirsiniz.

Peki, bakımlı ve yumuşak saçlara kavuşmak için neler yapmalıyız?

- Doğru bilinen yanlışlardan başında saçları her gün yıkamanın sağlıklı olduğu geliyor. Her gün yıkamak, saçlarınızı ihtiyaç duyduğu nemden yoksun bırakarak sertleşmesine ve zamanla kırılmasına sebep olur.

- Saçlarınızı durularken sıcak ya da soğuk su kullanmak yerine soğuğa daha yakın ılık su kullanmayı tercih edin. Soğuk suyun saçları parlatıcı etkisi de vardır.

- Saçlarınızı yıkadıktan sonra uzun süre kurutma makinesine maruz bırakmamak için fazla suyunu havlu yardımı ile alın. Saç kurutma makinesini mümkün olduğunca kısa sürede uygulayın.

- Haftada bir defa evde hazırlayabileceğiniz saç bakım maskeleri uygulayın.

Gerekli Malzemeler:
- 1 tatlı kaşığı bal
- 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
- 1 tatlı kaşığı lavanta yağı
- 1 tatlı kaşığı defne yaprağı
- 1 tatlı kaşığı Hint yağı

Hazırlanışı ve uygulanışı:
Malzemelerin tümünü temiz bir kapta bal yumuşayıncaya kadar karıştırın. Hazırlamış olduğunuz bu karışımı saçlarınıza uyguladıktan sonra nemli bir havluyla sarıp 30 dakika bekleyin ve durulayın.Bu maskeyi düzenli olarak haftada 1 defa uyguladığınızda farkı hissedeceksiniz...

Balmumsuz dudak balmı yapımı

evde-dudak-bakimi-nasil-yapilir
Balmumsuz dudak balmı hazırlamak istiyorsanız yüksek kaliteli zeytinyağını ana malzeme olarak kullanmanız yeterli olacaktır. Çünkü iyi zeytinyağı, soğukta hafif katı bir hal alır.
İşte gerekli malzemeler…
Malzemeler:

Hindistan cevizi yağı
Zeytinyağı
Sevdiğiniz bir esans

27 Eylül 2015 Pazar

Fön Çekmenin Püf Noktaları

fon-cekmek
Fön, saçtaki suyun buharlaştırılarak saçın zorlandığı şekle sokulması işlemidir. Düzgün ve ahenkli saçlar, hacim ve çekicilik her kadının fönden beklediği mucizelerdir.

Peki, fön nasıl çekilir?
Saçlarınızı şampuanla yıkayıp, güzelce durulayın. Hatta yapabiliyorsanız son olarak soğuk suyla durulayın. Saçınızı ovalamadan havlu ile hafif hareketlerle bastırarak kurutun. Tararken ise geniş dişli bir tarak kullanın.

Saçlarınız nemliyken saçınıza uygun şekillendirici losyon ya da hacim veren bir ürün sürün. Kurutma makinesini en hızlı ayara getirerek saçlarınızı kurutun.

Alın çizginizden başlayarak başınızın üstündeki ve öndeki tutamı ayırın, klipsle tutturun. Bir kulaktan diğer kulağa uzanan bölümü ayırın ve klipsle tutturun. Arkada ve altta kalan tutamları da burgu yaparak klipsle tutturun.

Fön kolları yoracağı için ilk olarak ayırdığınız üst kısma 7 cm'lik parçalar halinde fön çekin. Saçı dışa doğru çekerken fön makinesini dik bir şekilde tutun. Düzleştirdiğiniz tutamlar bozulmaması için iki parmağınızla dolayarak klipsle tutturun.

İşiniz bittiğinde klipsleri çıkartıp saçınızı düzelttikten sonra saç spreyi sıkın. Son olarak düzleştirici ile 5 cm'lik tutamlar halinde saçlarınızı düzleştirebilirsiniz.

Fön çekmenin püf noktaları
- Fön çekmeye enseden başlayın. Önce alt kısımlara, sonra üst kısımlara fön çekmeye başlayın.
- Saçlarınız uzunsa , ensenizdeki saçları düzleştirirken fırçayı öne doğru uzatarak fön çekin.
- Alın ve perçemler en kolay kuruyan kısımlar olduğu için en son fön çekin.
- Saça hacim kazandırmak için uzama yönünün aksine doğru çekerek fönleyin. Uzun saçları biraz yukarıya doğru sarın, fönleyin sonra bırakın.
- Saçınızı 3-4 bölüme ayırın. Her bölümü klipslerle başınıza tutturun.
- Parlak olması için her bukleye tek tek fön çekin. Fönü yukarıdan aşağıya doğru tutun. Fönü saç dibinden uçlara doğru üfletin.
- Uçların güzel görünmesi için fırçaya sarın, iç ve dış tarafından fön çekin boşaltın, tekrarlayın.
- Düz ve ipeksi görünüm için, her bukleyi dipten başlayarak aşağıya doğru çekin.
- Şeklini koruması için, saçınız tam olarak kuruyana kadar tarayın ve fön çekin.

25 Eylül 2015 Cuma

Evde yapabileceğiniz 5 güzellik ürünü

kozmetikurunleri
1 - Şekerli vücut kesesi
Bir ölçü şeker
1/3 bardak badem/zeytin/avocado ya da hindistancevizi yağı
1 çay kaşığı E vitamini
Hepsini temiz bir kapta karıştırın ve yuvarlak hareketlerle vücudunuza masaj yapın. Suyla durulayın. Cildiniz hem yumuşak hem de nemli kalacak.

2 - Bal ve yulaf maskesi
4 çay kaşığı yulaf
3 çay kaşığı bal
1 çay kaşığı kaynar su
Hepsini karıştırın ve dairesel hareketlerle yüzünüze sürün. Yarım saat bekledikten sonra bol su ile durulayın.

3 - Yüz losyonu
1/3 ölçü elma sirkesi
2/3 ölçü su
5 damla çay ağacı yağı
Hepsini karıştırıp iyice karışmalarını sağlayın. Bir pamuk yardımı ile yüzünüze sürün.

4 - Vücut yağı
1 ölçü kakao yağı
1/2 ölçü hindistancevizi yagi
1/2 ölçü badem ya da jojoba yağı
1 çay kaşığı E vitamini
Tüm malzemeleri bir kapta eritin. Daha sonra bir kaba alın ve dolapta soğumaya bırakın. 1 saat bekledikten sonra elektrikli mikser ile karıştırın. Karışım tereyağı kıvamına gelince kreminiz hazır demektir.

5 - Dudak kremi
2 yemek kaşığı hindistancevizi yağı
1 yemek kaşığı rendelenmiş balmumu
1 çay kaşığı E vitamini
Bir kaç damla nane yağı
Hepsini eritin ve karıştığından emin olduğunuzda küçük kaplara koyun. Doğal dudak bakım kreminiz kullanıma hazır.

22 Eylül 2015 Salı

Kanıtlanmış güzellik ve gençlik sırları

Adriana Lima

Bir gençlik çeşmesi olmasını mı dilerdiniz? Bu formülleri uyguladığınızda buna ihtiyacınız olmayacak...

Aşağıdaki denenmiş ve kanıtlanmış güzellik ipuçları ve yaşlanmakla savaşmanız için yapılan son araştırmalardan örnekleri siz de uygulayın, gençleşin.

Kesinlikle her daim pozitif olun: Genç kalmak tamamen kendinizden memnun olmanızla alakalı. Yalandan mutluluktan bahsetmiyoruz, içten gelen gerçek mutluluk. Her günün tadını çıkarın, iyi de geçiyor olsa kötü de; çünkü yarın daha da iyi olacaktır.

Gözler önemli: Derinin en ince olduğu ve dolayısıyla yaşlanmaya dair kırışıkların ilk belireceği bölge göz çevresidir. UV ışınları ve serbest radikaller süreci hızlandırır. Kimyasal güneş koruyucuları ve nemlendiriciler bu hassas bölgeyi tahriş edebilir. Bunun yerine, çinko oksit veya titanyum bazlı kremler tercih edilmelidir.

Çocuklar geleceğimizdir: Kendinize bir çocuğun perspektifinden bakın. Bu önyargılardan uzak olmak demektir ve sizi gerçeklerle yüzleşirken kafanızda sıkışıp kalmış düşüncelerden uzak tutar.

Terleyin: Araştırmalar gösteriyor ki egzersizin en etkili yolu ve dolayısı ile sizi en genç tutacak yolu, hızlı, kısa ve temel aerobik hareketlerdir. Rutin hareket etme tercihiniz yürüyüş ya da yoga gibi yavaş egzersizler olabilir ama yaşlılıkla savaşmak için kısa aralıklarla olsa da daha çok terleyeceğiniz yöntemlere başvurmalısınız.

UV ışınları: Her zaman güneşten koruyucu ürünler kullanmalı ve asla solaryuma gitmemeli, saatlerinizi güneşlenerek geçirmemelisiniz, tabii eğer cildinizin çabuk yaşlanmasını istemiyorsanız...

Limon: Deri hücreleri yaşlandıkça kendini daha az yeniler ki bu da kuru ve soluk bir cilde sebep olur. Bununla savaşmak için ev yapımı bir peeling öneriyoruz: 2 çorba kaşığı limon suyunu yüzünüze pamuk yardımıyla sürün, göz çevresi hariç. 10 dakika bekleyin ve daha sonra bol suyla durulayın. Limondaki asit ölü ve eski derilerin soyulmasına ve cildin kendini yenilemesine sebep olacaktır.

Domates: Yapılan son araştırmalara göre, günlük beslenmesine 5 kaşık domates püresi ekleyenlerin güneş yanıklarına karşı korunması yüzde 33 artıyor. Ayrıca cilt sıkılaştırıcı prokollajenin de daha yüksek seviyede oluyor. Likopen olarak bilinen domatesteki kırmızı pigment, güneşten kaynaklanan DNA hasarına karşı hücreleri koruyan güçlü bir antioksidandır.

Saçlarınıza da bakım uygulayın: Saçınız yaşlandıkça parlaklığını yitirir. Haftada bir kez şampuanlandıktan sonra eşit miktarda saf zeytinyağı ve saç kremini karıştırın ve bunu saçınıza sürdükten sonra 10 dakika bekleyin, sonra da durulayın. Zeytinyağındaki antioksidanlar, A ve E vitamini saçınızda kalkan görevi görür ve güneşin verdiği zararlardan korur.

Kaşlar önemli: Kaşlarınız yüz ifadeniz için en önemli öğelerden biridir ve yaşlandıkça incelip beyazlayabilir. Kaşlar yüzünüzü şekillendirir ve makyajınız için zemin oluşturur. Abartmadan kullanılan kaş kalemi ya da kaş farı, beyazları koyulaştırarak ve boşlukları kapayarak size daha genç bir görünüm sağlar.

Bembeyaz dişler: Dişlerinizi beyazlatın, kontrollerini eksik etmeyin ve mümkün oldukça çok gülümseyin.

Sağlık için D vitamini: Daha sağlıklı olmak için D vitaminini eksik etmemelisiniz. Gün ışığı kaynaklı bu vitamin sağlığınız için oldukça önemli.

Gülümseyin: Etrafınız sizi güldüren insanlarla çevrili olsun ve hayattan zevk alın.

Stresten uzak durun: Kronik ve uzun süreli stres, yinelenen depresyon gibi, daha hızlı yaşlanmanıza sebep olabilir.

Derin nefes: Stresten kurtulamıyorsanız, bazı yöntemlerle zararlı kortizol seviyelerini düşürüp, yaşlanmayı yavaşlatabilirsiniz. Meditasyon yapan insanların 6 hafta içinde kortizol ve kan basıncında düşüş yaşadığı ispatlanmıştır. Meditasyon, yoga ve nefes tekniklerini öğrenin.

Seks yapın: İyi seks, hem zihninize hem de görünümünüze iyi gelecektir.

Cildinizi fırçalayın: Cildinizi kuru fırçalama ile mümkün olduğunca yumuşatın. At kılından fırçalar ile cildinizi fırçaladığınızda ölü deri hücrelerinden kurtulursunuz, kan dolaşımınız hızlanır ve lenfatik sistem uyarılarak vücut toksinlerden arınır. Sabahları 5 dakika ayırın ve ayak bileklerinizden kalbinize doğru tüm vücudunuzu fırçalayın.

Sigaradan uzak durun: Sigara içmenin kırışıklara sebep olduğu bilinen bir gerçek ama aynı zamanda hafızaya da büyük zararı var, üstelik sadece pasif içici olsanız bile.

Deneyim: Yaşlı insanlarla vakit geçirin. Endişelerinizi dillendirin, sorun, öğrenin. Gevşeyin ve hayatın tadını çıkarın.

Çocukla çocuk olun: Çocuklarınız, yeğenleriniz ya da sokaktaki çocuklarla hoplayın, zıplayın, şarkılar söyleyip gülün. Bu hem görünümünüzü hem de kalbinizi genç tutar.

Nemlenin: Mümkün olduğunca düzenli bir şekilde cildinizi nemlendirin, inanın krem kullanmayanlara oranla çok daha genç gözükeceksiniz!

Aydınlanın: Senelerce UV ışınlarına maruz kalmak cildinizde koyu lekeler oluşmasına sebep olabilir. Bu inatçı lekeleri aydınlatmanın en iyi yolu düzenli olarak laboratuvar ortamında oluşturulan bir antioksidan olan idebenon içeren ürünler kullanmaktır.

Düzenli uyku: İyi bir cilt için en önemli ve temel maddeler iyi uyku ve bol bol su içmektir.

Hissettiğiniz yaşta olun: Yaş, daha çok bir tutumdur. Kaç yaşında olduklarının üzerinde durmayan ve bunu çok önemsemeyen insanlar her zaman daha genç görünür. Sevdiğiniz insanlarla ve sevdiğiniz eylemlerle zaman geçirmeye devam edin.