16 Ocak 2013 Çarşamba
Cilt Sıkılaştırıcı Yöntemler
Görünüşümüzü sağlayan, organlarımızın bir arada tutulmasını ve dış etkilere karşı koruyucu bir önem arz eden şüphesiz insanoğlunun en önemli organlarından birisi cildimizdir. Bu makalemizde genelde yaşlanma sonucu oluştuğu düşünülen kırışıkları sıkılaştırıcı yöntemlerden bahsetmek istiyoruz. Atacağınız uygun adamlarla cildinizin esnekliğini tekrar yakalayabilirsiniz.
Zaman ilerledikçe, yaşlanma dediğimiz dönemlerde artık cildimiz eski esnekliğini ve gerginliğini kaybederek kırışmaya başlar. Sadece yaşlanmak cildin esnemesine ve buruşmasını sağlamaz. Protein kolajen eksikliğinde de bu durumlar oluşabilmektedir. Cildin daha uzun süre sağlıklı kalması için bayanlar cilt kremleri ve nemlendirici gibi kimyevi madde içeren ürünler kullanmaktadır. Tüm ilaçların asıl kaynağı olan doğadan faydalanmak yerine kimyasal ürünlerden faydalanmak sizce de saçma gelmiyor mu?
Örneğin; kayısı, yüzdeki sivilceleri gidermekte oldukça etkili, papatya da, cilt yaralarının iyileşme sürecini hızlandırmaktadır ve cildi besleyici görev üstlenmektedir. Bu sebeple bu makalemizde cildinizi uzun yıllar sağlıklı, gergin ve kırışıklara karşı dirençli olması için evde basit uygulamalar ile yapabileceğiniz yöntemlerden bahsetmek istiyoruz. Bu cilt gerginleştirici uygulamalar ile yıllara meydan okuyabileceksiniz.
Gençleşmek için büyülü iksir ısırgan otu
Isırgan otunun içerisinde bulunan yağda AHA ve ALA ismi verilen önemli mineraller bulunmaktadır. Bu sebeple cilt bakımı ve saç bakımı ürünlerinde bu maddelerden ve bu bitkiden faydalanmaktadır. Hatta ısırgan otu yağına gençlik yağı da denildiğini söyleyebiliriz. Bu yağı doğrudan krem gibi de kullanabilirsiniz.
Sivilce Önleyici Soya
Tam bir sivilce düşmanıdır. Buradan gençlerimize duyurulur. Yapısında bulunan östrojen maddesi ile akne ve sivilce oluşumundan ve tedavisinde etkilidir. Ayrıca içerisinde cildin nemli kalmasını sağlayan E vitaminide bulunmaktadır.
Eskilerin kullandığı bir numaralı ilaç Biberiye
Eski insanlarımızı cilt bakımlarını yaparken hep biberiyeden faydalanırdı. Ayrıca sivilcelere de iyi gelen biberiye cilde esnekliğini arttırır ve cildinizin daha gergin olmasını sağlar. Uygulaması da şu şekilde gerçekleşmektedir. Yaklaşık 5 su bardağı suya biberiye ve kekik yağından 2 çorba kaşığı ekleyin. Daha sonra bu karışımı cildinize istediğiniz şekilde uygulayabilirsiniz.
Kirpik Uzaması için Hint Yağı
Kakao yağı ve hint yağı kirpik uzamasını hızlandırmaktadır. Bunun için bir su bardağı suyu kaynattıktan sonra içerisinde bir çay kaşığı hint ve kakao yağını ekleyip karıştırın. Bu kısma dikkat edin çünkü yanlış anlama mahal vermeyelim. Bu karıştırmış olduğunuz karışımı bir kab içerisinde başka bir içi su dolu kap içerisine koyarak ısıtın ve krem haline getirin. Bu karışım soğudu zaman geceleri yatmadan önce 2 hafta boyunca kirpiklerinize sürebilirsiniz.
Yulaf ile cildinizi temizleyin
Cilt temizlğinde yulafın önemini büyüktür. Siyah noktalar başta olmak üzere derin ve köklü bir temizlik sağlar. Gözeneklerin açılmasında etkilidir. Cildi çabuk yağlanan kişilerin yağlanmasını engellemektedir. Kullanım şekli; pişirmiş olduğunuz yulafları süzdükten sonra içi geniş bir kabın içerisinde ezmeniz gerekmektedir. Ezdiğiniz yulafları sorunlu olan cildinizin bölgesine 10 dk süre ile uygulayın ve sonra su ile yıkayın.
Cildiniz ışıl ışıl ışıldasın
Adaçayı kan dolaşımını hızlandırmaktadır. Cilt hücrelerinin yenilenmesinde ve esnekliğini kazanmada etkilidir. Nane ise cildinize canlılık ve parlaklık vermektedir. Üzüm çekirdeği yaşlılık lekeleri dediğimiz lekelerin giderilmesinde önemli rol oynuyor. Bu bitkileri kullanarakta cilt bakımı yapabilirsiniz.
15 Ocak 2013 Salı
Günde kaç tel dökülüyor?
14 Ocak 2013 Pazartesi
Kırışıklık olmaması için neler yapılabilir?
“Sağlık, hiç kimsenin kesin olarak güvenemeyeceği bir nimettir.”
Derimiz yaşantımızın izleriyle doludur. Bebeklerin derisi yumuşacık, pürüzsüz ve lekesiz. Zaman ilerledikçe pürüzsüz, lekesiz derinin bazı yerlerinde kuruluk bazı yerlerinde aşırı yağlanma gözeneklerde belirginleşme, yer yer katlantı izleri, kırışıklıklar, yer yer kahverengi lekeler, kırmızı lekeler oluşur. Uzun süren kaşıntılı hastalıkların sivilcelerin, hamileliğin, güneşin, mimiklerin izleri gelir yerleşir derimize. Çoğu kez dert olur, bu izler ortadan kalksın diye uğraşırız. Bir gazetede okuduğumuz haberle irkiliriz. Falanca kişi falanca bir aletle özel bir takım “bitkisel” karışımla lekeleri, kırışıklıkları anında ağrısız acısız geçirmektedir. Sarılırız telefona, randevu alırız, gideriz görüşmeye. Siz hiç merak etmeyin pırıl pırıl olacaksınız diye başlayan bir açıklama dinleriz. Kimimiz inanır, kimimiz kuşkulanırız. Mümkün mü tamamen pırıl pırıl olmak mümkün zamanı ve doğayı tümüyle altedebilmek.
Bu işin ne kadarı hayal ve ne kadarı gerçek ve ne kadarı şarlatanlık ve ne kadarı bilimsel. İpince bir sınır var arada. Bu ipince sınırı aşmadan kırışıklık konusunu elimizden geldiğince anlatmak, bu konuda hep birlikte tartışmak üzere bu yazıyı hazırladım. Kırışıklık oluşumu ve tedavisi ve de önlenmesi hususunda kafanızdan geçen sorulara azıcık da olsa yanıt bulabilirsek sevineceğim.
Kırışıklık olmaması için neler yapılabilir?
İlk önce kırışıklık oluşturabilecek nedenler belirlenmeli ve buna yönelik tedbir alınmalıdır. Gece süreceğimiz nemlendirici kremin kırışıklık ve leke tedavisi açısından son derece önemi büyüktür. Hafif soyucu özelliği olan, bu özelliği nedeniyle deride yeniden yapımı hızlandıran kollajen yapımını hızlandıran kremlerin gece kullanılmasında yarar vardır. Gündüz güneşten koruyucu özellikle nemlendirici kullanılabilir.
Masaj uygulanabilir sigara içilmemelidir. İşıktan rahatsızlık duyuluyorsa ışığa karşı hassasiyet oluşturucu maddelerden sakınmak ve güneş gözlüğü kullanmak uygun olur. Bol bol su içilmeli.
Kırışıklıklar nasıl oluşur?
Derimizin hemen altında bir bağ dokusu çatısı vardır. Bu çatıyı kollajen, elastin adı verdiğimiz ipliksi proteinler oluşturur. Herhangi bir nedenle bu çatıda oluşabilecek bir zayıflama sonrasında deri gerginliği ve elastikiyetini kaybeder kırışıklık oluşur. Yüzümüzdeki kaslarımızla sık olarak yaptığımız hareketlerimiz yani mimikler yüzümüzün derisinde kırışıklık oluşmasının başlıca nedenleridir. Alnımızı çatarken, gözümüzü kısarken kasılan kaslarımız bu hareketi yaşam boyunca defalarca yaptığı için deride bağ dokusunda bir erime oluşur. Çok sigara içen kişilerin dudak çevresinde oluşan dikey çizgiler de benzer bir mekanizmayla dudakların büzülmesine bağlı olarak oluşmaktadır. Devamlı aynı pozisyonda yüzüstü ve yan yatış yüzümüzde belirgin kırışıklığa neden olabilir. Yine ağız içi protezlerinde uyumsuzluk kırışıklığa yol açmaktadır.
Güneş ışınları, deri altındaki bağ dokusunu yani kollajeni yıkan enzimlerin çalışmasını artırır. Güneş ışınları altında uzun kalan kişilerde kolla-jen daha hızla yıkıma uğrar, ciltte incelmenin yanısıra kırışıklıklarda oluşur. Güneş ışınları kahverengi lekeleri, damarlaşmayı (telenjektazileri) arttırır.
Göz çevresi kırışıklıklarının iki ana nedeni vardır. Gözü kısma hareketi ve göz çevresini kaşımak…Bunların sonucunda zaten diğer bölgelere göre daha ince olan göz çevresi derisinde hızla şekil bozukluğu, kırışıklık gelişir. Işığa hassas kişiler gözlerini kısarlar ve bu durum göz çevresindeki kırışıklıkların en önemli nedenidir. Çeşitli allerjik etkenler özellikle koku allerjilerinde göz çevresinin sık kaşınması özellikle alt göz kapağında kırışıklıklara neden olur.
Bir insanın biyolojik yaşı arttıkça kollajen ve elastin yapım hızı azalır, yıkımı artar – Bayanlarda menapoz döneminde östrojen azaldıkça bağ dokusu yapımı azalır, bağ dokusu zayıflar. Deride elastikiyet azalır. Kırışıklık artar. Hormonal hastalıklar aşırı kilo alma deri altındaki bağ dokusunun yapısını bozar.
13 Ocak 2013 Pazar
Friksiyon (Saç Masajı) yapın
Saçlarınız için muz; kuru saçları nemlendirmek ve canlandırmak için olgun bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınıza friksiyon yaparak uygulayın. 20 dakika bekledikten sonra durulayın.
Sonuca inanamayacaksınız. Saçı yağlı olanlara da bir tavsiyemiz var; aloe vera içeren bir parça saç jölesiyle aynı miktarda şampuanı karıştırın.
Karışıma bir çorba kaşığı limon suyu katıp saçınıza uygulayın. En az iki haftada bir bu maskeyi yapın; saçınızın yağ oranı normale dönecek.
Cildiniz ve tırnaklarınız için; İçebildiğiniz kadar su için. Cilt bakımı ve sağlıklı saç ve tırnaklar için su içmek şart. Günde en az sekiz bardak su vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlıyor. Su aynı zamanda diyet listelerinin de vazgeçilmez öğesi.
10 Ocak 2013 Perşembe
Vitaminlerin Cilt İçin Önemi
A vitamini
Kozmetik bilimciler rafine bir çalışmanın sonunda A vitaminli kremleri daha etkili hale getirmeyi başardılar. Etkileri için ise çeşitli çalışmalar devam ediyor. A vitamini yorgun cilt hücrelerini harekete geçiriyor ve yeniden düzenli olarak dağılmalarını sağlıyor.
Böylelikle alttan genç hücreler çoğalıyor ve cildin üst tabakasının bağışıklığını yeniden artırıyor, ten pürüzsüz bir görünüm alıyor, genişlemiş kılcal damarlar durduruluyor ve pigment lekelerinin renklerinin açılması sağlanıyor.
A vitaminli kremler sadece olgun ve kuru ciltler için değil aynı zamanda karma ve yağlı ciltlerde de etkili oluyor. Tıkalı gözenekleri açıyor ve cilt yüzeyini güzelleştiriyor. A vitamini etkisi cildin derin tabakalarına dek inebildiği için etkisini kısa süreli kullanımın sonunda görmek mümkün olabiliyor.
C Vitamini
C vitamini cildin kollajen üretimini harekete geçiriyor, böylelikle cilt yüzeyindeki yaralar da çabuk iyileşebiliyor. Cildin bağ dokusunda taze kollajen üretimi de cildin daha genç bir görünüm kazanmasına neden oluyor.
Bu durumda erken yaşlanma belirtilerinin de durması hatta sınırlandırılması gerekiyor.
Ayrıca C vitamini kesin etkili bir serbest radikal avcısı. Cildi fazla güneş, sigara dumanı ya da olumsuz dış etkenlerden oluşan oksijen radikallerinin saldırılarından koruyor. C vitaminini en iyi şekilde almanın bir yolu da vitamin kremlerinin yanı sıra cildi vitamin zengini sebze ve meyvelerle desteklemekten geçiyor.
E Vitamini
E vitamini, gerçek bir serbest radikal avcısı olarak algılanıyor ve kremlerin içinde cildi dışarıdaki serbest radikallerden koruyor. Ve tabii ki erken yaşlanmadan… Serbest radikaller, normal oksijen alışverişleri sırasında oluşuyor. Hatta yaşlandıkça üretimi artıyor.
Araştırmalar, serbest radikallerin 40 yaşından itibaren üretimlerinin doruk noktaya ulaştıklarını gösteriyor, her 10. Yaş dönümünde de neredeyse bu artış neredeyse iki katına çıkıyor. Tabii bu artışta etkili olan başka nedenler de bulunuyor; içtiğimiz sigara, soluduğumuz zehirli gazlar, aldığımız alkol ya da güneşte fazla kalmak da hayatımızdaki olumsuzluklar arasında sayılıyor. Sonuçta serbest radikaller sağlıklı cilde veya bağ dokusu hücrelerine zarar veriyor.
E vitamininin olumlu yanları oldukça fazla. Örneğin, ciltte oldukça iyi bir nemlendirici, hatta kuruluktan dolayı oluşabilecek ince kırışıklıkları bile önlüyor. Oluşabilecek enfeksiyonları en aza indirgeme ve güneşten koruma özellikleri de bulunuyor.
9 Ocak 2013 Çarşamba
Siğil İçin Öneriler
Derinin olması gerekenden daha fazla gelişmesi sonucu ortaya çıkan kabarcıklardır.Vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkar, bulaşıcıdır.
Siğiller kesinlikle kaşınmamalıdır ve patlatılmamalıdır. Siğil için öneriler:
a) Bir tutam sarmaşık bir kaba konulur. Üzerine yeterince sirke ilave edilip bir gece bekletilir ve daha sonra bir pamuk yardımı ile siğil olan bölgeye sürülür. Salatalık soyulup suyu çıkarılır, bir fincan limon suyu, bir çorba kasığı badem yağı ve bir adet çırpılmış yumurta aki ile karıştırılır. Maske kıvamını alıncaya kadar patates unu katılır. Bu maske siğillerin ve sivilcelerin yok edilmesini sağlar.
b) Bir tutam lahana bir kaba konulup yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra bir bez veya pamuk yardımı ile gerekli bölgelere sürülür.
1 Ocak 2013 Salı
Cilt rengine göre yaşlanma belirtileri!
Esmer tenliler:
Ciltlerindeki yoğun pigmentleri sayesinde, güneşin zararlı etkilerine karşı doğal filtre görevi görürler. Ancak bu tip tenlerin, özellikle ülkemizde ciltleri çoğu kez gevşemeye hatta sarkmaya meyillidir. Tabii kilosu fazla olanların cilt altı yağ dokuları sayesinde ciltleri gergin de olabilir. Örneğin, esmerin bir üstü olan melez ırk (Jennifer Lopez, Beyonce), aynı zamanda ciltleri sıkı, tok, hafif gözenekleri belirgin hatta çoğu defa yağlı ve parlak ciltlere sahiptir.
Esmer tenli kadınlar 20’li yaşlarından itibaren hormonal tip lekelenme (melasma) açısından dikkatli olmalıdırlar. Zira melasma en fazla esmerlerde görülür. Doğum kontrol hapı kullananlar, adet döneminde oldukları dönemlerde veya hamilelik sırasında mutlaka yüksek koruma faktörlü ürünler kullanmalılar. Ayrıca bu yaşlarda akne problemi de ciltleri yağlı olanlarda sık görülür, suyla temizlik ve ardından gerekirse tonikle arındırma önerilmektedir.
Akne problemi olanlar bu ten renginde iseler mutlaka bir dermatoloji uzmanı ile bu sorunlarını gidermelidir. Aksi halde aknelerin olduğu yerlerde daha fazla leke kalma ve iz kalma ihtimali vardır.
Esmer tenliler 40’lı yaşlardan itibaren ciltlerinde, kuruma, yumuşama, gevşeme hissedebiliriler, bu nedenle bir cilt hastalıkları uzmanının önerisiyle bu yaşlardan itibaren hangi yolu izlemesi gerektiğine ve prensibin ne olduğunu öğrenmeye çalışmalıdırlar.
Buğday tenliler:
Esmer tenlilere daha yakın özelliklidirler ancak kış aylarında cilt renkleri daha açık renkli olabilmektedir. Cilt tiplerinin özelliği, genellikle gözenekleri biraz daha belirgin, ancak normal veya karma cilt özelliklerini gösteren yapıya sahiptir. Esmer tenlilerin özelliklerine göre güneş korumaya daha fazla ihtiyaç duyarlar, örneğin kışın 15 yazın 30 korumalı ürünler kullanmaları önerilmektedir.
Açık tenliler:
Malesef en fazla yaşlanmaya yatkın ciltlerdir. Adı üzerinde pigmenti cildi korumaya yetecek kadar fazla değildir. Çil oluşumuna, lentigo adı verilen güneş lekelerine, melasmaya, kılcal damarların yüzeye çıkması ve kızarıklık problemine, kuruluk ve dermatitlere en yatkın ciltlerdir.
Bu tip ciltlerin çocukluk dönemlerinden itibaren 30+ ürünler kullanması şiddetle önerilmektedir. Çocukluk döneminde güneş yanığı öyküsü olanların habis cilt tümörlerine, malin melanom isimli cilt kanserine yatkınlığı daha fazladır. Ciltlerinin tipine göre temizlik yapabilir, kuru ve hassas ise sütle, karma veya yağlı ise su ve jellerle temizleyebilir.
20’li yaşlardan itibaren akşamları cildi onaran vitaminli veya retinol içerikli ürünleri dönem dönem kürler halinde kullanabilir. Gündüzleri güneş koruyucu kullanmayı unutmamalı.
30'lu yaşlardan itibaren esmer tenlilerden daha erken olmak üzere bir cilt hastalıkları uzmanının kontrolüne girebilir.artık günümüzde bilinçli her kadının bir dermatologu (bilimsel-akıl hocası) olmalıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)