Yapılması Gerekenler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yapılması Gerekenler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Eylül 2016 Salı

Saç boyasının ömrünü uzatmak için yapılması gerekenler

dip_boya_sac_boyasi
Işıltılı platin, ateşli kızıl, çikolata kahve veya gece siyahı saç renginizle yenilenmiş bir şekilde kuaförden çıkıyorsunuz ancak ilk yıkamada saçınız bambaşka bir renge mi dönüşüyor?

Soho'nun uzman saç boyacısı Cutler Salon ve Elizabeth Hiserodt saç renginin kalcığını sağlamak için önerilerde bulundu.

Gereken bakımı yapın


En büyük problem dünya para döktüğünüz saç renginize, diğerlerinden daha fazla bakıma ihtiyacı olmasına rağmen, gereken bakımı yapamamanızdır. Elizabeth Hiserodt, "Her renk saçın durumuna göre değişir, hassas saçın rengi daha çabuk solar. Kırmızı saç rengi de diğerlerinden daha çabuk solar” dedi.

Eğer saçınız beyazları gidermek için çift işlem görmüş ya da kimyasal açıdan zarara uğramışsa, saçınız başka bir boyama işleminden sonra gözenekli hale gelecektir. Hassas saçlarla çalışıldığında saçtaki fazla gözenekler, daha fazla bakım gerektirir. Saçınızı gelecekteki zararlardan ve renk solmasından korumak için yağlar ve vitaminlerle bakım yapmayı ihmal etmemelisiniz.

Saçınızı çok sık yıkamayın


Doğal saçı bile çok sık yıkamak zararlı, boyalı saçlar için çok daha zararlı. Elizabeth Hiserodt, "Saçı şampuanlamadan önce saç boyandıktan sonra iki gün bekleyin, çünkü saçtaki gözeneklerin kapandığından ve iyileştiğinden emin olmak istersiniz. Böylece saçın rengi hemen solmaz.” dedi. Bu ayrıca saç rengi koruyucu şampuan ve saç kremi kullanmayı gerektirir. Fakat renk koruyucu şampuanını çok sık kullanırsanız o da saç renginin solmasına neden olur.

Saçınızı uzun süre güneşe maruz bırakmayın


Elizabeth saçın güneşlenmesini engellediği için UV korumalı ürünlerden uzak durulmasını öneriyor. "Güneş saçınıza parlaklık kazandırmakla beraber saç renginizi soldurarak saça zarar verir. Uzun süre dışarıda kalacaksanız şapka ya da onun gibi bir şeyle saçı korumak en iyisidir.” UV ışınları ayrıca saçta oksitlenmeyi tetikler ve bu da saç renginin solmasına, tonunun değişmesine neden olur.

Kuru saçla yüzmeyin


Su, başlı başına saç rengini kötü etkiler fakat okyanusta ya da havuzda yüzüyorsanız, saçınızı diğer tür sulardan korumaya çalıştığınızda, bu suyu avantaja çevirebilirsiniz. Yüzmeden önce saçınızı saç kremiyle durulamadan bırakmanız, saçınızı korumaya yardımcı olacaktır. Koyu renkli saçlarınızı doğal ve besleyici su ve saç kremiyle kaplamak, saçın deniz suyundan ve klordan kurumasını engeller.

Sporun saç bakımınızı engellemesine izin vermeyin


Kendinizi spora gitmekten alıkoyamadığınızdan saçlarınızı sürekli yıkamak zorunda kalıyorsunuz, yapmayın! Elizabeth Hiserodt,"Sıkı egzersiz yapan kişiler, sürekli saçlarını yıkama eğilimindedirler. Düzenli olarak kullandığınız şampuanın yerine besleyici şampuanlar kullanmanız saç rengini solmayı engelleyecektir. Ya da sadece saçınızı ıslatıp, saç kremi kullanabilirsiniz. Bu da saçlarınızı köpürtmeden temizlemenizin başka bir yoludur” önerisinde bulundu.

21 Ekim 2014 Salı

Sağlıklı ve Parlak Gözler İçin Yapılması Gerekenler

goz-kalemi
Her hanımın gözlerinde olmasını istediği özellik sağlık ve parlaklıktır. Peki bu güzellikleri yakalamamız için neler yapmamız gerekiyor. Bu yazımızda parlak ve etkili bakışlara sahip olmak için basit bir kaç tüyodan bahseceğiz. İlk olarak temizlik diyoruz ve maddelerimize geciyoruz.

Gece yatarken göz makyajı iyice temizlenmelidir. Eğer bu işlem yapılmazsa, kirpikler rimelli ve sert olacağından, yastığa değdiğinde kırılabilir. Ve gece boyunca boyalar göz çevresine yayılarak, ileride göz kırışıklığına zemin oluşturur.

Ayrıca düzenli aralıklarla göz banyosu yapmak gereklidir. Bu şekilde göz içindeki tozlar ve rahatsız edici maddelerden temizlenmiş olur.

Kontakt lens kullananlar ve gözleri hassas ve kuru olanlar için, yağ içermeyen ürünler önerilir. Göz sabah akşam mutlaka temizlenmelidir. Gün boyu oluşan çizgileri önlemek için, kremin içindeki madde, kaslara esneklik vererek kırılmaları önler. Çünkü her kırılma, kırışıklık nedenidir. Kuru dal çabucak kırılırken, esnek dal kolay kolay kırılmaz. Bu nedenle esneklik sağlayan ürünler kullanılmalıdır.

Gülmek sağlıklıdır, ama yoğun bir bakımı da gerektirir. Yağ ve nem yönünden zengin içerikli kremler bu durum için biçilmiş kaftandır.

Televizyon veya bilgisayar karşısında uzun süre oturanlar; gözlerini çok zorladıkları için canlandırıcı ve rahatlatıcı göz jellerini tercih etmelidir.

Menopoz döneminde yaşlanan ve hormonlardaki değişim nedeniyle hassaslaşan göz çevresine bu jeller önerilir. Ayrıca klimalı ortamlarda çalışanlar için de bu jeller etkilidir. (Özellikle de kuru göz sorununda).
Soğuk kış günlerinde koruyucu olması için gündüz yağ bazlı ürünler, gece ise rahatlatıcı ve canlandırıcı jel tipi ürünler önerilir.

Banyoda yıkanırken, başınıza yüzünüze ve gözlerinize sıcak su uygulamaları yapmaktan kaçının.
Yaratılış harikası olan bu uzvu korumak üzere göz kapaklarının altında ve üstünde yer alan kirpikleri¬mizin göz güzelliğindeki rolü de tartışılmaz bir gerçek. Koruma püskülleri olan kirpiklere, haftada bir badem yağı sürmek çok faydalıdır. Rimel sürmeden önce, kirpik güçlendirici kozmetik jelleri kullanmak son derece yararlıdır. Kaşlarımıza da bu bakımı yapabiliriz.

Buraya kadar olan bölümde daha ağırlıklı olarak göz bakımına yer verdik. Biraz do oluşacak göz hastalıklarına karşı alınması gereken bazı önlemlere değinmekte yarar olduğuna inanıyorum.

Güneşin gözlerimiz üzerine etkileri kısa ve uzun vadede olmak üzere ikiye ayrılır. UV ışınlarının, göz içi merceği ve retinada bazı tahribatlar yaptığı biliniyor. Güneş ışığıyla karşılaşıldığında, korneada akut yanıklar oluşabiliyor. Bu durumda kişinin gözünde, önemli ölçüde ağrı ve sulanma ortaya çıkıyor. Bunlar kısa süreli tedavi ile düzelebiliyor. Konjoktiva dediğimiz gözün beyaz kısmında, sarımtırak bir doku şeklinde yapılar oluşarak katarakt gelişimini hızlandırıyor.

Peki, nasıl önlem almamız gerekir?
Kaliteli güneş gözlükleri ultraviyole ışınlarını geçirmeyerek gözü bu olumsuzluklara karşı korur. Korumasız, siyah renkli olan gözlüklerin arkasında, göz bebeği daha fazla ışık olabilmek için büyür ve böylece de toksik ışınlar retinayı daha çok etkiler. Bu nedenle kesinlikle UVA-B’ yi absorbe eden, filtreli camdan yapılmış gözlükler kullanmak çok oma çok önemlidir. Tezgâhlarda satılan gözlükleri kullanmak, kesinlikle doğru değildir. Özellikle çocuklara bu tip gözlükler almak fayda yerine zarar getirir.

Yazın gözlerimiz için önemli olan konulardan biri de göz enfeksiyonlarıdır. Genelde sterilizasyonu iyi sağlanmayan havuzlardan ciddi enfeksiyonlar göze bulaşabiliyor.

Kızarıklık, sulanma, kirpikleri yapıştıracak kadar çapaklanma, gözlerde bulanık görme gibi rahatsız edici şikayetler gözün enfeksiyon kaptığının belirtileridir. Bu durumda bir tutam kuru papatyayı bir cezve kaynamış suya atın ve üzerini kapatın. Ilınınca bu suyla göz banyosu yapın ve bir parça pamuğu içine batırıp gözünüzün üstüne yerleştirin. Enfeksiyonun diğer gözünüze veya başkalarına bulaşmaması için sıkça ellerinizi yıkayın. Yüzünüzü kağıt mendille kurulayın. Eğer hala geçmiyorsa, vakit kaybetmeden doktora gidin.

Bu durum benim başıma geldiğinde, size söylediklerimi aynen yapıp olumlu netice aldım. Bu nedenle size de tavsiye ediyorum. Çünkü papatya bitkisinin sakinleştirici ve rahatlatıcı etkisinin yanı sıra, bir de dezenfekte edici etkisi var. Hepimiz biliyoruz ki; bitkilerin iyileştirici gücünden yola çıkılarak, ilaçlar sentetik olarak üretilmiş ve böylece ilaç sanayii doğmuştur. Örneğin; Almanyaöa doğum yapmış hanımlara, bitkilerin gücünden yararlanılarak papatya banyoları uygulanıyor.

Harvvard Üniversitesi araştırmacılarının iş birliğiyle, beş yüz kadın denek üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonucu; düzenli C vitamini alanların ileri yaşlarda gözlerinde meydana gelebilecek katarakt riskinin azaldığı ortaya çıkmıştır.

“Aloe Vero” bitkisinin, katarakt oluşumunu önlemeye yardımcı olduğu ve bu nedenle de kozmetikte göz jellerinde kullanıldığı gerçeği zaten biliniyor.

Bilgisayar karşısında çok kolanlar, ellerinden kitap düşmeyenler, dikişle uğraşanlar, televizyon başından ayrılmayanlar, menopoz döneminde olanlar, size tavsiyem; içinde papatya özü yo da aloe vero bulunan göz jelleri kullanın. Çünkü bu jeller, meslek hayatım boyunca, önerdiğim insanlara deva oldu. Önce kendim kullandım, neticeyi görüp, öyle tavsiye ettim.

Yüz ifadesindeki değişiklikler dışında, yüzümüzdeki kaslar hiç çalışmamaktadırlar. Onlara şöyle biraz sert çıkalım mı, ne dersiniz? Haydi, bakalım tembel tembel oturan kas topluluğu! Artık oturmak ve gitgide zayıflayıp, sarkmak size yasak. Marş marş iş başına!

Göz çevremiz, halka şeklinde ve dokularla bağlantısı olmayan kaslardan oluşmuş son derece hassas bir bölgedir. Bu bölgedeki kaslar, yapılan çalışmanın sürekliliği ve kapsamına göre de doğal olarak değişim gösterir.

Bir aynada, önce kendinize yakından bakın ve görünüşünüzü daha gençken çekilmiş bir fotoğrafınızla karşılaştırın, iki görüntü arasındaki farkı göreceksiniz. Vücudunuza bakın, eğer düzenli egzersiz yapmıyorsanız, zayıf kasların sarkma yaptığını mutlaka fark edeceksiniz.

28 Haziran 2013 Cuma

Güçlü Saçlar İçin Yapılması Gerekenler

sac_bakimi
Saçlarınızı uzatmak istiyorsunuz yalnız uçlarındaki kırıklardan ötürü devamlı kestirmek mecburiyetinde kalıyorsunuz.
Saç kırıklarına karşı basit ve etkili tedbirler alarak kırıkları önleyebilirsiniz.

Saç kırıklarıyla mücadele için püf noktaları
* saç kırıklarının oluşmasını bertaraf etmek adına saç türünüz ne olursa olsun onarıcı saç bakım kremi kullanın.
* saçlarınızı şampuanlayıp iyice duruladıktan sonrasında saç köklerinden başlayarak uçlarına doğru krem sürün.
5 dk. civarı bekleyip durulayın.
* saç uçlarını nemlendirmek için durulmayan nemlendirici serumlardan faydalanın.
Serumlar hem saçlarınızın elektriklenmesini ve hem de kırılmasını önleyecektir.
* saçlarınızı hafif nemliyken taramak kırılmalarını ve zarar görmelerini önler.
* saç taramak; Saç derisindeki kan akışını hızlandırıp saçların süratli uzamasına da yardım eder.
* saç uçlarınızı 2 ayda bir defa kestirerek daha kuvvetli olmalarını temin edebilirsiniz.
* saçlarınızı yıkadıktan sonrasında kurutma makinesi kullanımında bulunmadan evvel çok suyu hafifçe sıkarak alın.
* saçlarınızı havluyla nazik hareketlerle kurulayın. Saç kurutma makinesini 30 santimetre mesafeden tutarak saçlarınızı kurutun.
* ayda bir defa saç uçlarınızı besleyecek, yoğun nemlendirme özelliği bulunan kozmetik veya tabii bakım maskesi tatbik edin.