Cilt Güzelliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cilt Güzelliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Eylül 2016 Pazar

Cilt güzelliğiniz için en iyi 25 öneri

cilt-beyazlatma
Cildinizi bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil. Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen tüylere karşı sürekli savaşmalısınız. İyi haber, hayatınız boyunca 1000 kere yeni cilt katmanı üretiyor olmanız. Böylece cildinizin pürüzsüz ve parlak olabilmesi için elinize birçok şans geçmiş oluyor.

İşte dermatoloji uzmanları tarafından yapılan araştırmalara göre 25 cilt bakım önerisi:

Soya sütü için


Kırışıklıklardan şikâyetçiyseniz, süt başınıza daha fazla bela açabilir. Yapılan üç büyük araştırma sonuçlarına göre fazla süt tüketen ergenlik çağındaki gençlerin akne problemlerinin arttığı saptanmış. İnek sütünde doğal olarak üreyen hormonların suçlu olabileceğini söyleyen araştırmacılar, 20'li ve 30'lu yaşlardaki kadınların da aynı şekilde bu hormonlara duyarlı olduklarını sözlerine ekliyor. "Eğer süt içmeyi çok seviyorsanız ve sivilce probleminiz varsa sütü azaltmanın faydasını görürsünüz" diyen bu konudaki araştırmaların öncülüğünü yapan Onkoloji Uzmanı Clement Adebamowo. Sözlerine şu cümleyi ekliyor: "Soya sütü gibi alternatif süt çeşitlerini tüketin."

Tüylerle savaş


Tüylerden acısız kurtulma vaatleri internette dolasan para tuzağı e-postalar ne kadar mantıklı geliyorsa, o kadar inandırıcı olabiliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre Eflornitin hidroklorid, reçete ile satılan Vaniqa adıyla satışa sunulmuş kremin, çene ve üst dudak bölgesindeki tüyleri yüzde 60 oranında azalttığı kanıtlanmış. Farklı iki araştırmada ise lazer yöntemiyle beraber uygulandığında tek başına kullanımına oranla daha etkili olduğu kanıtlanmış.

Cilt güzelliğine aspirin etkisi


Avustralya'da bulunan Oueensland Tıbbi Araştırmalar Fakültesi'nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre düzenli olarak, aspirin dahil, ağrı kesici kullanan insanlarda skuamöz hücreli karsinom (cilt kanserinin genel hali), üretme riskinin daha düşük olduğu saptanmış. Bu kanıt sadece cildinizi korumak için sürekli hap içmeyi doğrulamıyor olsa da, "Nasıl olsa geçer" dediğimiz ağrıların üzerine eğilmemiz için bir sebep daha ortaya koyuyor.

Kızarıklıktan kurtulun


ABD'de yaşayan yaklaşık 14 milyon insanda rosacea isimli bir hastalık bulunuyor. Hastalığı alkol, baharatlı yiyecekler, antrenman ve güneş ışınları tetikliyor. Yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer bir deri hastalığı olan rosacea, yarattığı kırmızı ciltle oldukça sağlıksız bir görüntü oluşturuyor. Araştırmacılar, bu hastalıktan yakınan insanların, yüzlerini bakım fırçasıyla yıkadıkları zaman ciltlerinin rahatladığını gözlemlemiş. Teoriye göre, fırça kullanımı cildi hafifçe soymak için kullanılan bakım ürünlerinin deriye daha kolay nüfuz etmesini ve kızarıklığa neden olan yanmayı ortadan kaldırıyor.

Doğal olanı tercih edin


Ortalık "doğal" ve "organik" olduklarını iddia eden cilt bakım ürünlerinden geçilmiyor. Eğer çevresel etmenler ve saflık oranları senin için önemliyse, Avrupa'da yapılan ürünleri tercih etmelisiniz. Denizaşırı ticaret yapan şirketler, yaptıkları ekolojik açıklamalarında az miktarda kullandıkları bileşenlerin kökenlerini araştırarak bu ürünleri anavatanlarından temin ettiklerini söyledi. Bu markalara bir kaç örnek: Lavera, Waleda ve Dr. Hauschka Skincare. ABD'de üretilen ürünlerde National Products Association'ın yeni Natural Seal (doğal damgası)'ına bir göz atın; ürünü oluşturan bileşenlerin yüzde 95 oranında doğal ve insan sağlığını tehdit edebilecek riskler taşımadığını belgelendiriyor.

Göz kremi kullanın


Vücudun her bir bölümü için farklı farklı kremler kullanmak her ne kadar masraflı olsa da pek de karşı koyamadığımız bir durum. Gerçekten gözleriniz için ayrı bir kreme ihtiyacınız var mı? Aslında evet, var. Fusco'ya göre "Göz çevresindeki cilt dokusu hassastır ve nazikçe ilgilenilmeye ihtiyacı vardır". Göz kremleri, retinol, AHA ve glikolik asit gibi yüz için tasarlanmış daha az tahriş edici bileşene sahiptir. Dolayısıyla en azından göz çevresi bakımı için paraya kıymanız gerekecek. Emin olun yaşınız ilerlediğinde iyi ki yapmışım diyeceksiniz.

Güneş kremi ve fondöten kullanımı


"Yüzünü UV ışınlarından koruyabilmek için en az bir çorba kaşığı 30 koruma faktörlü güneş kremini yüzüne boca etmelisin" diyor Dermatoloji Uzmanı Sara Marchese Johnson. Ancak kim bu kadar çok losyonu yüzüne sürmek ister ki? Daha kolay bir çözüm için yüzünüze bir kat güneş kremi sürdükten sonra üzerine güneş koruması içeren fondöten veya çinko, titanyum gibi doğal UV ışınlarını engelleyen mineraller içeren bir pudra uygulayın. Böylece güzel görünmekten de ödün vermemiş olursunuz.

Ayak bakımı


Pürüzsüz ve güzel bacaklar hiç kuşkusuz seksi bir görünüm sağlar ve her kadının hayalinde kusursuz bacaklar yer alır. New York Üniversitesi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doris Day, "Diz altında bulunan kesikler, yara izleri ve sıyrıkların iyileşmesi uzun zaman alır ve mikroplar için kolay giriş yolu oldukları için enfeksiyon kapmaya eğilimli olabilir" diyor. Sürdüğünüz nemlendirici kremden gelen bakteriler bacaktaki küçük çiziklerden vücudunuza girer. Bu çizikleri engellemek için nemlendirici şeritleri olan bir jilet kullanmayı tercih etmelisiniz. Pedikür yaptırmadan iki ya da üç gün önce bacaklarınızı tıraş etmemeye özen göstermelisiniz çünkü güzellik salonlarında kullanılan ayak havuzları, bakterilerin yaşadığı bir yuva olabiliyor.

Cilt kremi seçimi


Ortalama bir yetişkin günde en az yedi farklı cilt ürünü kullanıyor: Temizleyici, tonik, nemlendirici, gözaltı kremi, vücut losyonu, peeling ve serum. Ne çok şey! Aşırı yükleme yapmamak ve tahrişi önlemek için, Journal of Cosmetic Dermatology'nin Genel Yayın Yönetmeni Zoe Diana Draelos, kullanılan cilt bakım ürünlerinin en fazla 10 bileşenden oluşmasını tavsiye ediyor. Bir ürünün içinde ne kadar az bileşen varsa o kadar az probleme neden olur. "Kullandığın her cilt bakım ürünü arasında en az beş dakika bekle. Aksi takdirde bir önceki uygulamanın etkisini azaltmış olursun" diyor Fusco. Sabahki cilt bakım rutinini zamana yayın; böylece kullanılan serum en sevdiğiniz sabah programının son saatine kadar cildinize iyice nüfuz etmiş olsun.

Yastık kılıfınızı değiştirin


Uyuduğunuz zaman losyonlar, saç jelleri ve yağlar, vücudunuzu terletir, çarsaflarınız kirlenir. Miami Üniversitesi Dermatoloji Kliniği Öğretim Üyesi Kenneth Beer, çarşafların haftada bir yıkanmasını öneriyor. En azından, gözenekleri tıkayan bakterilerden uzak durmak için yeni bir yastık kılıfı geçirebilirsiniz.

Domates mucizesi


Yakın zamanda İngilizler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, günde beş çorba kaşığı domates püresi yiyen denekler, yemeyenlere oranla daha hafif güneş yanıklarına maruz kaldı. Araştırmacılara göre domateste bulunan doğal ve güçlü bir antioksidan olan likopen, kalkan görevi yaparak bizi güneşten koruyor (ipucu: Domatesleri pişirmek vücut tarafından besleyici maddelerin daha kolay emilmesini sağlar). Favori domatesli yemeğinizden yemeniz için güzel bir neden daha sunuyoruz ancak bu, SPF korumalı kreminizi bırakabileceğiniz anlamına gelmiyor.

Otobronzan kullandıktan sonra dikkat


2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre otobronzan kullandıktan sonra sekiz saat boyunca tenimiz, güneş ışınlarından kaynaklanan serbest radikallerin neden olduğu zarara aşırı duyarlı oluyormuş. Araştırmacıların cilt örneklerine uyguladıkları otobronzanlarda bulunan ana madde dihidroksiaseton (DHA), güneş ışınlarına maruz kalındığında birkaç dakika içinde serbest radikallerin oranını arttırmış (ürün uygulanmayan cilt örneklerinden yüzde 180 oranında daha fazla). Otobronzanların içinde yer alan bir başka etken madde olan eritüloz da ciltte aynı etkiyi yarattı. Araştırmacılar bronzlaştırıcının ciltle etkileşmeye başladığında serbest radikallerin UV ışınlarına maruz kaldığı zaman ortaya çıkan bir kimyasalı oluşturduğundan şüpheleniyor. En iyisi otobronzanı uyguladıktan sonra en az 12 saat güneş ışınlarından uzak durun.

Güneş kremi kullanımı


"Ne kadar yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanırsam o kadar iyi korunmuş olurum" diye düşünebilirsiniz ancak bu çok yanlış bir yaklaşım. 15 koruma faktörlü bir güneş kremi UVB ışınlarından yüzde 94 oranında koruma sağlarken SPF 30 bu oranı yüzde 98'e kadar arttırır. 50 koruma faktörlü kremleri inceleyecek olursak fazladan sadece yüzde bir oranında koruma sağladıklarını görürsünüz.

Uyumadan önce bakım yapın


Her gün düzenli olarak şekerleme yapıyorsanız cildinde hasarlar meydana gelmeye başlar. Uyku sırasında salgılanan hormonlar, yağ içeren salgıları arttırır ve 14 saatin sonunda bronz bir heykel gibi parlıyor olursunuz. Yağlı cilt tipine sahip olanlar yatmadan önce uygulayacakları gece bakımı sayesinde akne ve yağ çizgileriyle savaşabilir.

Sigarayı bırakın


İçtiğiniz sigara miktarı arttıkça cildinde oluşacak değişiklik üzerine işte yeni bir bilgi daha: 2007 yılında yapılan bir araştırmada sigara içmek vücudun güneş görmeyen yerlerini dahi ciddi şekilde yaşlandırıyor. Sigara içenlerin içmeyenlere oranla kolların iç kısımları gibi UV ışınlarına maruz kalmayan yerlerinde daha fazla belirgin kırışıklığa sahip olduğu kanıtlanmış. "Görünen o ki sigara içmek yaşlanmayı hızlandırıyor" diyor bu konudaki araştırmalara öncülük eden Mischigan Üniversitesi Dermatoloji Uzmanı Doçent Rosi Helfrich.

Çikolata tüketin


Yapılan araştırmalara göre birkaç parça siyah çikolata (sütlü olanları çok fazla seker ve yağ içeriyor) tüketmek, içeriğindeki flavonoller, UV ışınlarını emen ve ciltteki kan akışını hızlandıran koruyucu bileşen yardımıyla cildi koruyor. Bir araştırmada, 12 hafta boyunca her gün flavonoid bakımından zenginleştirilmiş kakao tüketen kadınların ciltlerinin daha yumuşak ve güneşe karşı yüzde 25 oranında daha az hassas duruma geldiği gözlemlenmiş.

Doktorunuzu iyi seçin


Güvendiğiniz doktorunuza kusur bulmaya çalışmıyoruz ama dermatoloji uzmanları hangi tümörlerin zararsız hangilerinin ise endişe verici olduğunu bulma konusunda çok iyiler. Journal of General Internal Medicine'de yayımlanan bir habere göre, dermatoloji uzmanlarının aile hekimlerine göre anormal cilt tümörlerini belirleme konusunda belirgin biçimde daha doğru saptamalar yaptıkları bulunmuş. Aslında, dermatoloji cerrahlarının yüzde 90'ından fazlası geçtiğimiz sene içinde dermatoloji uzmanı olmayan doktorlar tarafından gözden kaçmış veya yanlış tanı konmuş bir ya da daha fazla cilt kanseri vakasıyla karşılaşmıştır. Melanoma, en ciddi cilt kanseri çeşidi, 20 ile 39 yaş arasındaki en yaygın üçüncü kanser tipidir. Hemen cildinizi kontrol ettirmek için iyi bir dermatoloji uzmanına koşun.

Sakinleştirici kullanın


Daha fazla endişelenmeniz anlamına gelmiyor ancak stres gerçekten cilt rengini bozabiliyor. İngiltere'deki Manchester Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, denekleri, birçoğumuz için yapılması çok zor olan bir stres testine tabi tutmuş: Seyirci önünde konuşma yapmak. Konuşma öncesinde ve sonrasında, katılımcıların kalçalarından deri örnekleri alınmış ve hücresel faaliyetler karşılaştırılmış. Gergin ciltteki bağışıklık sistemi düzenleyici hücrelerde, yüzde 16,4 oranında düşüş saptanmış. Diğer bir araştırmada ise stresin akneleri kötüleştirdiği kanıtlandı. Eğer çok baskı altında hissediyorsanız, cildinize daha çok özen göstermelisiniz.

Kızartmalardan uzak durun


Bir grup araştırmacı, 12 hafta boyunca akneli cilde sahip 23 kişiyi yüksek protein-düşük glisemik indeks diyetine tabi tuttu. Sonucu tahmin edin bakalım. Ciltlerindeki akne sorunu çok daha iyiye gitti. Deneklerin yüzde 22'sinde daha az lekelenme görüldü. Yüksek-karbonhidrat diyeti uygulayanlarda ise bu oran yüzde 14'te kaldı (Bonus: Düşük-karbonhidrat diyeti uygulayanların hepsi kilo verdi!). Araştırmacılar kilo kaybının mı yoksa diyetsel değişikliğin mi buna yardımcı olduğunu kesin söyleyemese de, görünen o ki beslenme, cilt yapısında çok önemli bir rol oynuyor. Yağsız proteinden bol bol tüketirken, yüksek glisemik indeksli besinleri azaltın (örneğin nişastalı kızartmalar ve şekerlemeler).

Duş alın


"Terlediğimiz zaman vücut daha fazla sebum (yağlı gözenek-tıkayıcı salgı) üretir", diyor Dermatoloji Uzmanı Audrey Kunin. Öğle vakti yapılan bir antrenmandan sonra sakın duştan kaçmaya çalışmayın. Bakteriler ter ve yağdan beslenmeye bayılır. Eğer duş almazsanız onlara eşsiz bir ziyafet sunmuş olursunuz. Terlemeye neden olan her etkinlikten sonra kendinizi soğuk su ve yağ temizleyici glikolik ya da salisilik asit içeren bir duş jeline teslim edin.

Pahalı diye almayın


Mükemmel Cildin Yeni Bilimi kitabının yazarı Fotobiyoloji Uzmanı Daniel B.Yarosh'a göre: "Süslü püslü bileşenlerden oluşan pahalı yüz temizleyicilerine servet harcamaya gerek yok. Onlar bir dakikadan daha az süre cildinde kalıyor ve bu kadar kısa süre içinde doğru düzgün çalışmaları mümkün değil." Bazı fiyatı yüksek temizleyiciler, cilt yüzeyinde tahrişe neden olabiliyor. İşe ucuz yüz temizleyicilerini deneyerek başlayın. Her ikisinin de kir, yağ ve ölü deri hücrelerini cildin doğal yağ dengesini bozmadan temizlediğini göreceksiniz.

Dudaklarınızı koruyun


UV ışınlarına karşı koruyucu içeren dudak kreminden bahsediyoruz, koyu kırmızı ve yapış yapış dudak parlatıcısından değil. Dudaklar, göz çevresi ve göğsün üst bölümü gibi vücuttaki en ince deri tabakasına sahiptir. Dolayısıyla ekstra korumaya ihtiyaç duyar. Amerikan Dermatolojik Cerrahi Birliği'nin yaptığı bir araştırmada katılımcıların sadece yüzde 47'sinin UV koruyucu içeren dudak kremi kullandığını saptamış. Bu kötü haber çünkü Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi Dermatoloji uzmanlarından Erin Welch'e göre dudaklardan kaynaklanan cilt kanseri tipi yayılma riski en yüksek olanı.

A ve C vitaminleri tüketin


Organik ürünler satan bir markete giderek alışveriş sepetini araştırmalarla cildi koruyup yeniden yapılandırdığı kanıtlanmış meyve ve sebzelerle doldurabilirsiniz. Her gün A ve C vitaminleri (her ikisi de antioksidan özelliği taşır) içeren yiyecekleri tüketmeye çalışın. Özellikle seçmenizi tavsiye ettiklerimiz: Lifli yeşillikler, turunçgiller (özellikle portakal), böğürtlen, çilek, dolmalık renkli biberler.

Yaşlanma karşıtı ürünler kullanın


İlk kaz ayaklarının göz çevresinde oluşmasını beklemeden küçük bir tüp yaşlanma karşıtı bakım ürünü edinin. "Hamile ve emziren kadınlar hariç, 20'li yaşlarındaki hemen hemen her kadın lokal olarak retinoid kullanıyor olmalı" diyor New York'taki Mount Sinai Tıp Okulu Dermatoloji Uzmanı Doçent Francesca Fusco. Nedenini ise söyle anlatıyor: Retinoidler, A vitamini içeren bileşenler, cildi güneşin zararlarından korur ve yaşlanma belirtilerini önler. Hirsch'e göre "Bunlar cilt yenilenmesini, cansız gözenek tıkayıcı hücrelerin dökülmesini sağlar."

24 Şubat 2015 Salı

Hangi gıdalar cildi güzelleştirir

meyvelerle-cilt-bakımı1
Uzmanlar şekerin vücudumuza zararlarını saymakla bitiremiyor. Şekerin cilde olan zararlarını anlatan Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, ayrıca cildi güzelleştiren yiyecekleri sıraladı.

Basit şeker olarak adlandırdığımız pek çok şeker ve şekerleme türü aslında vücudumuzun olduğu kadar cildimizin de düşmanı. Özellikle cilt üzerinde elastin ve kolajen liflere zarar vererek kırışıklara neden olabiliyor. Sağlıklı bir cilt için şekeri hayatımızdan tamamen çıkarmak gerekiyor.

Şeker ve şekerli gıdalar cildin yağlanması ve lekelenmesine aynı zamanda akne ve benzeri cilt hastalıklarının oluşmasına neden olurlar. Yediğimiz tatlı ve tatlı benzeri maddelerin tamamı özellikle içerisinde gıda boyası olan şekerlemeler cilt üzerinde ki olumsuz etkileri kadar, yağlanma ve şişmanlamaya da neden olurlar.

Şekerli gıdalar kırışıklıklara neden oluyor
Şekerli türevler yaşlanma etkenini de tetikleyerek cildin daha erken kırışması ve lekelenmesine de neden olmaktadır. Oysa antioksidan etkisi yüksek gıdalarla beslenmek kırışıklık oluşması ve cildin beslenmesi için en doğru seçim olacaktır.

Şeker yerine tüketilebilecek pek çok meyve-sebze ise cildin güzelleşmesi, akne tedavisi, ciltte oluşabilecek morarma ve lekelenmelere iyi geliyor.

Yiyeceklerle cildinizi güzelleştirin
Özellikle hem zayıflama üzerine etkisi olan ananas, yağ dokularının küçülmesinde, antioksidan etkisi ile yaşlanma geciktirilmesinde ve cildin su dengesinin sağlanması ve daha genç, parlak bir cilt oluşmana yardımcı oluyor.

Kivi ve muz içerdikleri potasyum dengesi ile cilt üzerine oluşacak sarkmalarına iyi gelebilecektir. Cildin daha sıkı ve parlak gözükmesinde ara öğünlerde tüketilecek olan 1 muz ve 1 kivi birebirdir.

Cildimiz için her gün 1 fincan yeşil çay içebiliriz. Yeşil çay, serbest radikallerle savaşarak kırışıklıkların oluşmasında geciktirici faktör oynayabilir.

Kuru baklagil tüketimimizi en azından haftada 2 şekilde düzenleyerek, brokoli, kabak ve benzeri sebzelerle salatalarımızı süsleyerek ve ceviz, badem, fındık gibi cilt üzerinde olumlu etkileri bulunan besinlerle yaşlanmayı geciktirdiğimiz gibi daha sağlıklı ve pürüzsüz bir cilt görünümü sağlayabiliriz.

14 Aralık 2014 Pazar

Kadife gibi yumuşak bir cilt için yapmanız gerekenler

parlak-cilt
Vücudun dış yüzeyini kaplayan deri, cildi oluşturuyor. Cilt dış etkenler karşısında kolaylıkla değişime uğrayabiliyor.

Özellikle kadınlarda bu konu çok önemli oluyor. Kadınlar, öz güvenleri için ihtiyaç duydukları; güzellik, bakımlılık gibi nedenlerden ötürü dış görünümlerine dikkat ediyor. Uzmanlar besin kürleri ile de cildi güzelleştirmenin mümkün olduğunu söylüyor.

İşte dış görünümün kusursuz olmasını sağlayan pratik kürler:


- Temiz bir kabın içine iki çorba kaşığı bal ve arpa unu ile bir adet yumurtanın akını iyice karıştırın. Elde edilen kürü yüzünüze sürün. 20 dakika beklendikten sonra ılık suyla yıkayın.

- Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir kahve fincanı yasemin çiçeği katıp kaynatın. Kaynamakta olan su yarıya kadar indiğinde ocaktan alın. Üzerinde birikmiş olan tabakaya kağıt havluyu, suyu dalgalandırmadan batırın. Suyu kağıda emdirildikten sonra yüzünüze yapıştırın.

- Bir bardak suyu elde edilecek kadar salatalığı, kabukları soyulmadan rendeleyin veya mikserden geçirerek sıkın. İçine havanda dövülerek toz haline getirilmiş bir kahve fincanı badem ilave edin. Daha sonra, kısık ateşte bir taşım kaynatıp süzün. Ardından bu karışıma bir tatlı kaşığı gül suyu katın. Yatmadan önce bir pamukla yüzünüzü ve boynunuzu yumuşak bir şekilde silin.

- Bir yumurtanın akını ve sarısını ayırın. Akı yüzünüze sürün ve 15 dakika sonra ılık limon suyuyla silin. Sarısını ise bir çorba kaşığı zeytinyağı ve yarım kahve fincanı limon suyu ile karıştırın. Bir pamukla yüzünüze sürün.Yağsız ılık süt ve pamuk yardımıyla 20 dakika sonra silin.

- Kabuğundan ayrılmış kavunu bir bardak saf su ile karıştırın. Daha sonra kaynamış süte ekleyin ve mikserde karıştırın. Elde edilen bu karışımla yatmadan önce yüzünüzü ve boynunuzu yıkayın. Kağıt bir havluyla yumuşak bir şekilde kurulayıp uyuyun.

- Kabukları soyulmuş haşlanmış patatesi püre haline getirin. İçine bir bardak ılık süt ve bir adet yumurta sarısını ekleyip karıştırın. Yüzünüze sürdükten yarım saat sonra temizleyin. Bir miktar şeftaliyi ezerek suyunu çıkarın. Bu suyu yüzünüze sürün ve 15 dakika kadar sonra gül suyu ile silin.

4 Kasım 2014 Salı

Kusursuz bir cildin 5 altın kuralı

ciltguzelligi
Sağlığın en önemli işaretlerinden biri olan cildinizde oluşan tahribatlar, iç sağlığınızın da zayıfladığının alarmını verir. Sizde cildinizin kusursuz görünmesini istiyorsanız, bu tavsiyeleri mutlaka dikkate almalısınız.

Cildiniz, vücudunuzda ne olup bittiğinin parmak izidir. Araştırmalara göre cilt, bazı vitamin, mineral ve antioksidanlara iyi tepki göstermiştir. Düzenli beslenmeniz cildinizin sağlıklı ve güzel görünmesini sağlar. Sağlıklı, parlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için günlük hayatta dikkat etmeniz gereken bazı basit kurallar var. Güzel, sıkı, parlak ve lekesiz bir cilt için sadece dakikalar ayırmanız yeterli olacaktır. Günlük cilt bakımınıza gerekli özeni göstermeniz ve aynı şekilde haftalık yapacağınız peeling ve derinlemesine temizliği ihmal etmemeniz gerekiyor.

Düzenli beslenin
Sağlıksız besleniyorsanız cildinizi koruyucu yaşamsal maddeleri alamıyorsunuz demektir. Bol su içmek, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek cilt sağlıız için oldukça önemlidir. Hayatınızdan sağlıksız atıştırmalıkları çıkarıp, ofise giderken çantanıza meyve atarak; öğünlerinizde sebze ağırlıklı seçimler yaparak cildinizin ışıltısını koruyabilirsiniz.

Sigara ve alkol kullanmayın
İkisi de vücudunuza ve cildinize zarar verir, parlaklığını ve pürüzsüzlüğünü yitirmiş bir cilde yol açar. Sigara ayrıca ağız kenarındaki çizgilerin derinleşmesini hızlandırır. Cildiniz ve hayat kaliteniz için sigara ve alkolden mümkün olduğunca uzak durmalısınız.

Stresi azaltın
Ofisinizde uzun saatler geçiriyor, bir toplantıdan diğerine koşturuyorsunuz. Cildiniz hassaslaşır ve tepki verir. Her ne kadar azaltmaya çalışsak da, stres yaşamımızın kaçınılmaz bir parçası. Onunla baş etmeyi öğrenmemiz gerek. Kendinize küçük molalar vererek, zaman zaman şehirden uzaklaşıp doğada vakit geçirerek stresli ortamlardan uzaklaşmak size iyi gelecektir.

Düzenli uyuyun
Geç yatılmış bir gecenin izleri hemen grileşmiş, yorgun görünümlü bir ciltle kendini ele verir. Asıl göze çarpan ise şişmiş ve koyulaşmış göz altlarıdır. Eğer yeterli derecede uyuyamıyorsanız, bunu uyandığınızda kan dolaşımını sağlayacak hareketler ve yüzünüze soğuk su çarparak telafi etmeye çalışın. Ancak uzun vadede uyku saatlerinizi düzenlemeniz, sağlıklı bir cilt için oldukça önemlidir.

Cildinizi temiz tutun
Şehirde yaşamayı, hızlı tempoyu ve hareketli olmayı seviyor olabilirsiniz. Ancak hava kirliliği cildinizin solgun ve donuk görünmesine yol açar. Ayrıca cilt tonunda gözle görülür şekilde düzensizlikler oluşabilir. Cildi düzenli bir şekilde temizlemek bu durumun önüne geçmeye yardımcı olabilir.

5 Şubat 2014 Çarşamba

Cilt Güzelliği

Bitkisel-Çaylar-Cilt-Bakımı
Hatmi çiçeği kurutularak havanda dövülür. Elenerek elde edilen toz, süt ve salatalık suyu ilâvesiyle pomat kıvamına gelin­ceye kadar yoğrulur. Hazırlanan pomat banyodan bir saat önce cilde sürülür.

Zambak yağı yumurta sarısı ile karıştırılır. Hazırlanan karışı­ma dan unu ilâve edilerek pomat kıvamına gelinceye kadar yoğ­rulur. Elde edilen pomat, badem yağı ile yumuşatıldıktan sonra cilt üzerine masaj yapılarak sürülür.

Rendelenmiş havuç, bal ile karıştırıldıktan sonra sütün için­de gün boyunca bekletilir. Sıkılarak süzüldükten sonra, krem kı­vamına gelinceye kadar salatalık suyuyla yoğrulur. Elde edilen krem yatmadan önce ciide sürülür.

Badem unu, sarımsakla birlikte dövülerek ezilir. Hazırlanan karışıma, krem kıvamına gelinceye kadar bal ilâve edilerek karış­tırılır. Elde edilen krem yatmadan önce cilde sürülür

2 Şubat 2014 Pazar

Cilt Güzelliği Mucize Değil

cilt-tipleri
25 yaşında tamamlanan hücre yenilenmesi, yerini her geçen yıl yaşlanmaya başlayan bir cil­de bırakıyor. Erkenden kırışıklarla tanışmamak için yapılma­sı gereken tek şey, cilde ihtiyacı olan oksijen ve nemi sağla­mak.

Günlük hayatın yoğun temposundan en çok etkilenen yüzümüz, en çok da ihmal edilen bölgemizdir aslında. Yan­lış kullanılan ürünler, cildin makyaj sonrası temizliğinin ih­mal edilmesi cildimizin gerektiğinden de erken yaşlanması­na neden olur. 25 yaşma kadar tamamlanan hücre yenilen­mesinden sonra 30′lu yaşlarda görülmeye başlayan hafif kı­rışıklıklar 40′h yaşlarda belirginleşmeye başlar.

Enstitülerde cilt tipine göre uygulanan kürlerle birlikte evde cilt bakım ürünleriyle yapılan günlük bakımlar ciltteki ölü derinin kaldı­rılması, cildin hava alması, nemlenmesi ile birlikte fonksi­yonlarının etkin şekilde yenilenmesine yardım ediyor.

Güzellik enstitülerinde uygulanan kürlerin ve günlük ev bakımının cildin hızlı bir şekilde yaşlanmasını önlediğini vur­gulayan ENES Bio Estetik uzmanlarından Nesrin Süer, yo­ğun bakım kürlerinin 25 yaş sonrasında uygulanmasının uy­gun olduğunu söylüyor.

Beş hafta süren yoğun bakım kür­lerinin cilt durumuna ve yaşa göre değiştiğini söyleyen Sü­rer, kür öncesi yapılan cilt analiziyle kür tipinin belirlendiği­ni kaydediyor. Günlük bakımın ise özellikle akşamları yat­madan önce yapılmasını öneriyor.

26 Ocak 2014 Pazar

Günde Bir Yumurta Cilde İyi Gelir

 

yumurtanın_cilde_faydalarıYumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besin kaynağı! Yazın, güneşin etkisiyle tahrip olmuş cildin üzerine bir de kış soğuğu ve nemli havası eklenince hassasiyetler, pullanmalar, kaşıntılar daha belirgin hale geliyor.

  • Yumurtanın sarısı ve beyazı günde bir defayı geçmemek şartıyla cildin iyileşmesi, saçların güçlenmesi için önerdiğimiz gıdaların başında gelir.

  • Yumurta sarısı B vitaminleri açısından çok zengin ve kaliteli bir kaynaktır.

  • B vitaminleri bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimini de doğrudan etkilediği için hamile kadınların yeteri kadar B vitamini almaya özellikle dikkat etmeleri gereklidir.

  • Kaliteli bir protein kaynağıdır Yumurtanın içindeki proteinlerin tamamı vücudumuz tarafından sindirilip kullanılabilir.

  • Ayrıca yumurtanın içerdiği proteinler tam proteindir; yani parçalandıkları zaman vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tüm amino asitleri sağlarlar.